22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CUMHURİYET/8 10 ŞUBAT 1984 BUYUK KENT BELEDİYELERİ NASIL DUZENLENMELI? Eski beiediye başkanları tarüşıyor M" J W~s Ikemizin insanlanmn önemli bir bölümü büyük kentlerde yaşıyor. Büyük kentlerde düzenli yürüdüğü zaman pek farkına vanlmayan ancak aksadığı zaman insanları canından bezdiren ıtlaşım, yerleşim, aydınlanma, çöp, su, kanalizasyon gibi işlerin yönetimi o kent halkınm seçtiği belediyelerin işi. Kentlerimizin bazılan o kadar büyümüş ve gelişmiş ki içinde beş altı kent insanımn yaşadığı metropoller durumuna gelmiş. Bu kentlerin belediye yönetimlerinin nasıl düzenleneceği yeni yerel seçim yasasma göre hükümetin 25 mart gününe kadar çıkaracağı yasa gücünde kararname ile açıklığa kavuşacdk. Bu kentlerde yasayanlann oyları ile seçtikleri belediye yöneticilerininin hizmetleri yeterli olabiliyor mu? Yeterli olması için büyük belediyelerin nasıl örgütlenmeleri gerekir? Sorunlar nelerdir? Metropoliten kent belediyesi kurulmalı mı? Kurulursa yetki ve sorumluluklan nasıl düzenlenmeli? Bu üst belediyenin altında yer alacakyerel alt birimler nasıl örgütlenmeli ve birbirleri ile eşgüdümleri nasıl sağlanmalı? Yerel seçimler arefesinde eski dönemin seçilmiş belediye başkanlarınm bu konulardaki görüslerini aldık. Hükümetin yasa gücünde kararname ile yeni bir düzenleme hazırlığt içinde olduğu şu günlerde böyle bir tartışmayı başlatmanın kararnameyi hazırlayanlara da kentlerde yasayan insanlara da yararlı yeni düşüncelergeliştirmesi amacıyla bu görüşleri okurlarımıza sunuyoruz. MÜŞERREF HEKİMOĞLU ANKARA... ANKA...: Taziye'de sergilenen gerçekler... Bir arkaşadım gökkuşağına benzetiyor Murathan Mungan'ı.' Renkli, ışıklı bir delikanlı, gökkuşağının tüm renklerini biraradayaşar gibi. Taziye'yi okuduğum zaman şaşırdım kaldım. O zaman yirmı dört yaşındaydı ama bir perdelik oyunuyla yaşlı yazarlara meydan okur, tiyatro dünyasına yeni bir kuşak uza' tırgibiydi.. Taziye, tartışmalı bir oyun oldu uzun süre. Sahne. lenmesi, bir yarışma nedeniyle oylanması sırasında duyulan kuşkular da aynca şaşırttı beni. Bir perdelik bir oyun, kimi gerçeklere perde çekilemeyeceğini çok güzel, şiirsel ve de giderek evrensel biçimde anlatıyor. Ben tiyatro eleştiricisi değil, . tiyatrosever bir seyirciyim. Bir oyunu seyreder düşünürüm, tepkilerimi, düşüncelerimi yazarım ancak. Önyargılardan uzak olmayıda bir yazarlık görevi bilirim. Taziye'yi de böyle seyrettim. Önce Ankara Sanat Tiyatrosu'nu kutlamak istiyorum. Bu oyunu sahneye koymaları güzel bir olay. Çünkü bir oyun oynansın, seyredilsin diye yazılır. Bir oyunun tadına okunarak değil, seyredilerek varılır. Bir oyun yazan da oyunları sahneleyerek gerçek kişiliğine varabilir bence. Oyunların da kuliste, karanlıkta değil, sahnede, ışıkta yeşerdiği gibi... Yıllarca önce Elia Kazan ile bir konuşmamı anımsıyorum. Yazarı da, oyuncuyu da bir yana itip tiyatro da yalnız rejisörün varlığını vurguladı bana. Bu sözün gerçeğini çok yaşadım bir seyirci olarak. Kimi oyunların da çok ters yorumlandığını, kimi oyunların da çok güzel yorumlarla en gerçekçi biçimde oynandığını gördüm. Ancak tiyatronun bir tüm olduğunu da öğrendim giderek. Türkçemizi iyi konuşmayan oyuncular çok şiirsel yazılmış bir oyunda bile kulağırrv.zı tırmalıyor ancak. Bilgisizliği, görgüsüzlüğü, hele saygısızlığı hiç affetmiyor tiyatro. Bir oyunu üreten kadronun önce sanatlarına, sonra seyircilerine saygı duyması gerekiyor. Taziye oyununda bu sevgi ve saygıyı çok güzel biçimde seyrettik doğrusu. Her sahnede güzel bir özen sergileniyor. Nurhan Karadağ ve Tözün Stark ile yaptığımız söyieşilerde de hissettim bunu. Mardin'e gitmişler, ağıtlar dinlemişler, giysiler incelemişler Taziye'yi sahnelerken. Bu güzel bir yaklaşım, elyordamıyla değil, bilerek, araştırarak üretiyorlar oyunu. Ancak her şeyde başarılı oldukları söylenemez. Kimi konular onları aşıyor. Emeklerine saygı duyduğum için bu eleştiriyi de yapmak zorundayım. Taziye'deki kadınlar korosu Mardin'de dinledikleri ağıtlar kadar başarılı değildi bence. Mardinii kadınların birikimi var, sahnedeki kadınların deneyleri yok. Bir koro için iyi niyet yetmiyor, belli bir eğitim istiyor. Bence bu gerçeği saptamak için bile Taziye'nin sahnelenmesi gerekirdi. AST yöneticilerinin, Ankara Universitesi tiyatro Kürsüsü'nden oluşan grubun girişimini alkışlarken kimi gerçekler de çarpıyor gözümüze. Kimi sahneleri yadırgadım oyunda. Yirmi dört yaşında bir yazar, tiyatroda belli kuralları kırmak, hatta trajedi tarihinin gerçek kaynağını belirtmek için bir sahne yaratmış, arkadaşlan da sevgiyte o sahneyi korumuşlar, ama o sahne oyunun şiirine, gerilimine ters düşüyor. Bir makas arıyor seyirci... Müzik ustalarında da yaşadık, tiyatro yazarlarında da rastlıyoruz. Kimi konçertoları belli bir solist için bestelemiş ünlü ustalar. Onlar çalsın istemişler. Kimi oyunlar da belli oyuncular için yazılır belki. Murathan Mungan'ın oyununda ise başka bir sahne düşünüyor insan. Olanakları daha geniş bir sahne. Korosu, dansları, ışık oyunlarıyla bütünleşen bir oyun. Bu gerçeğe varmak için de Taziye'nin sahnelenmesi gerekirdi bence. Genç bir yazar var sahnede. Ona güç vermek gerekir? Sevgiyle, saygıyla uzanmak, desteklemek gerekir. Yaratıcı gücüne seyirci kalamayız... Altmışıncı yıldönümünde seyrettiğimiz oyunların çoğunda düşkırıklığına uğradığımızı, tiyatroda yeni bir şey, taze bir kan özlediğimizi söylemek zorundayız. Oysa, her sanat dalı gibi tiyatroda da çağdaş bir düzeyimiz var. O düzeyi korumak, geliştirmek yöneticiler için onuriu bir görev. AST'çıları bu görevin bilincini hissettikleri için bir kez daha kutluyorum. Devlet Konservatuvarlarımn yeniden Kültür Bakanlığı'na bağlanacağı söyleniyor bugünlerde. Bence bir konservatuvarın bağlanacağı yer değil, işlevi önemli. Hangi düzeyde bulunduğu önemli. Atatürk çağdaş sanatçılar yetişsin diye kurmuş Ankara Devlet Konservatuvan'nı. Batı ülkelerinden ünlü öğretmenler getirtmiş. Bir sanat kuruluşu çağdaş düzeyini çağdaş yöntemlerle korur her şeyden önce. Çağdışı yöntemlerle değil. Devlet Tiyatroları'nda. ya da özel tiyatrolarda çağdaş düzeye ters düşen sahneler kuşkusuz konservatuvardan da kaynaklanıyor. Bunu da unutmamak gerekiyor. Türkçemizi bile. iyi konuşamayan gençler bir koroyu nasıl oluştursunlar!.. ANKARA 197780 BELEDİYE BAŞKANI: İSTANBUL 197780 BELEDİYE BAŞKAM: Demokratik, özerk, katıluncı belediye modeti çağın gereğidir ALİ DİNÇERDEN 5 milyon nüfuslu bir metropoliten bölge 250 bin nüfuslu 20 alt bölge belediyesine ayrılabilir. Ana belediyeden apartman yöneticisine kadar katılımcı bir zincir oluşturulur. Belediyeler kent halkı ile güçlü bir entegrasyona gitmelidir. Metropoliten idare planlamayı, ana uygulamalan ve büyük projeleri alt bölgeler hizmetleri yapar. 1 Yerel seçimlerle ilgili yasanın büyük kent belediyelerine ilişkin hükümleri ve getirilecek düzenlemeler konusunda Ankara eski Belediye Başkanı Ali Dinçer'in görüşü yeni düzenlemelerin aceleye getirildiği yolunda. Metropoliten bölgelerde belediye yapısının "Bir üst metropoliten belediye ve buna bağlı alt bölge belediyeleri" biçiminde düzenlenmesinin uygun olduğunu ancak bunun ilçe sınırlarına göre bir bölünmeyle gerçekleşemeyeceğini belirten Dinçer, "Metropoliten bölgenin alt bölgeleri ilçe sınırlarına göre kurulursa kimi 50 bin kimi 1 milyon nüfuslu alt bölge belediyeleri oluşur ki, bunların benzer biçimde örgütlenmesi ve hizmet yapması mümkün degildir." diyor. Ali Dinçer Suudi Arabistan'da bir inşaat şirketinde görevli ve şu sıralarda Türkiye'de bulunuyor. Yerel seçimlerde aday olmayacağını belirten Dinçer, yerel yönetimlerle ilgili yeni düzenlemelerin (yanlış yapılırsa sonradan düzeltiriz) anlayışıyla ele ahnmasının çok büyük sorunlar getirebileceğini belirtiyor. Dinçer, metropoliten yerleşim merkezlerinin belediyelerine ilişkin sorularımızı şöyle yanıtladı: lak olduğunu nasıl yeniden keşfetmeye gerek yoksa, bu konuda diğer ülkelerdeki metropoliten belediyelerin kuruluşları sırasında beliren ilkeleri yeniden keşfetmeye de gerek yoktur. Büyüyen Londra metropoliten belediye modelinin en son yapısı Avam Kamarası'nda oluşturulan bir komisyonun aylarca süren çalışmaları sonucu belirlenmiştir. Moskova, Tokyo, New York benzer örgütlenme biçiminde yönetilmektedir. Dünya örneklerinden giderek, 5 milyon nüfuslu bir metropoliten bölge, 250 bin nüfusa bir alt bölge belediyesi şeklinde 20 alt bölge belediyesine ayrılabiür. Bu alt bölge belediyeleri kendi içlerinde imar adaları ölçeğinde alt bölümlere ayrılabilir. Her imar adasmdaki binalann yöneticileri, bir ada temsilcisini, bölge belediyesi nezdinde kendilerini temsil için seçebilirler. Böylece ana belediyeden başlayarak apartman yöneticisine ve apartman sakinlerine kadar halkın yönetime katılma zinciri oluşturulmuş olur. Bu zincir özellikle imarlı bölgelerde eski mahalle kültürünun apartman kültürüne dönüştüğü yerler için gereklidir. Çünkü böyle yerlerde insanlar, değil muhtarı, biti Metropoliten sorunlar bir merkezden yönlendirihneti AYTEKİN KOTİL'DEN ~ Kent hizmetlerinden en çok yararlananlar kent giderlerine daha çok katılmalıdır. belediyelerin yetkileri artmalı üstlerindeki vesayet azaltümalıdır. İlçe belediyeleri ilçelerdeki hizmetleri yürütmekle görevli olmalıdır. İlçeler merkeze karşı bağımsız olursa merkez belediyenin fonksiyonu kalmaz. Bu>uk kentlerin beledi>e yapılan yeniden duzenlenirVen metropolilen alanlarda kurulması düşiiniilen ust belediye ve ilçelerdeki alt belediye birimlerinin yapısı nasıl olmalı? Bü)iik kentlerde melropolilen beledi\e anlayışına göre bir düzenleme gerekir mi? KOTtL Istanbul'un bir merkezden yonetilmesi oldukça güç. Bu güçlükleri geçmişte görmuş bulunuyoruz. Metropoli'en yönetiminin İstanbul'da çok sağlıklı bir şekilde yerleştirihnesi gerekir. Batıda ve sosyalist ülkelerde de bunun birçok örneğini görüyoruz. Budapeşte'de, Paris'te, Roma'da diğer metropoliten kentlerde yönetim bir merkezin önderliğinae ama seçimle gelen onun çevresindeki belediyelerle birlikte yürütülmektedir. İstanbul'un da boylesine bir yönetime gerçekten ihtiyacı var ama bunu gerçekleştirirken son derece dikkatli ve iyi bir hazırbk yapmak gerekiyor. Aksi halde kent hizmetleri uzunca sure aksayabilir. Akla gelmedik, önemli güçlüklerle karşılaşılabilir. Devletin başka hizmetlerinin aksaması hemen vatandaşa yansımaz ama belediye hizmetlerinin birkaç günlük aksaması veya gecikmesi vaıandaş tarafından derhal hissedilir ve güçlükleri bizzat yaşanır. O bakımdan bu düzenlemeyi yaparken bütün bunlan dikkatle düşünmek zorunluluğu vardır. Ne tür bir yönetim getireçekler bilemiyoruz. 15 belediyenin kurulacağından söz ediliyor. Bir de merkez bir belediye olaçak. Burada önemli Bu noktada ortaya çıkan şu: Bütün bunlan merkez belediye hangi kaynaklardan para sa|layarak gerçekleştirecek? Daha doğrusu kaynaklann toptenması ve harcanmasında yetki ve sorumluluklar nasıl olmalıdır? KOTtL Bu da henuz bclli degildir. Kaynak yaratma konusunda 12 Eylul'den sonra çıkarılan belediye gelirleri yasasmı detayları ile inçelemiş değilim. Ancak temel felsefe olarak farklı bir düşüncedeyim. Kentleşme bizatihi bir gelir artışı getirmektedir. Kentleşmenin sonucu yaratılan bir değer vardır. Kentleşmenin yukunü taşıyan belediyelere, kentleşmenin yarattığı değer artışından pay ayrılmalıdır. Türkiye'de bu yapılmamaktadır. Orneğin kentin çevresınde birtakım spekülatörlerce kapatılmış tarla biçimindeki arazi yavaş yavaş kentin buyümesi sonucu arsaya dönüşmektedir. Arsaya donuştüğü anda onun imar planlannı hazırlayan, ona imar hakkını veren alt yapı hizmetlerini gotüren belediye o arsadaki değer artışından harcamalanmn karsılığını alamamaktadır. Ali Dinçer Anakent belediyesi ile alt bölge belediyeleri arasındaki hiyerarşik düzenleme nasıl olabilir? DİNÇER Anakent belediyesinin alt bölge belediyeleri üzerinde kendi sorumluluk alanlarında kesin, diğer konularda daha esnek bir demokratik yönetim ve yaptınm gücü olmalıdır. Anakent ile alt bölge belediyeleri arasındaki ilişkiler hiyerarşi, demokratik temsil, katılım yoluyla olmalıdır. Belediyeler kentin sosyoekonomik, kültürel, siyasal tüm sorunlarını üstlenmelidir. Hükümet, klasik devlet denetim işlevinin dışında sadece yardımcı olma durumunda kalmalıdır. Belediyeler, yol, su, kanalizasyon, konut yapımı, imar çalışmaları, yeşil alan yapımı, ulaşım gibi klasik alanlara ek olarak kreşler, kütüphaneler, sergi salonları, tiyatrolar, koruma ve sağlık hizmetleri gibi pek çok alanda etkin olup kent halkıyla güçlü bir entegrasyona gitmelidir. Aytekin Kodl diyeler merkeze karşı tam bağımsız olacaksa o zaman merkez belediyenin hlçbir fonksiyonu kalmaz. Bir başka konu da İslanbul'da metropoliten alanın nasıl tayin edileceği. Daha dogrusu 15 ilçeye göre kurulacak belediye \apısı örneğin Gebze'yi kapsamayacak. KOTİL O zaman yetersiz kalır. Peki ilçeler ölçeğinde bir alt bolunme mi daha uvgun voksa orneğin Kartal veya Bakırköy gibi buvük ilçelerin de daha kucük birimlere ayrılmasında \arar var mı size göre? KOTİL Çok daha küçük birimlere ayrılması bana göre mahzurludur. Belediyelerin belli bir büyüklükte ve ölçekte olması gereklidir. Ozellikle bir ilçe dahilinde müşterek yapılması gerekli hizmetler vardır. İdari taksimata göre bolmek bana göre daha uygundur. İlçe belediyeleri ile üst yönetimi sağlayacak merkez belediyesinin başkan ve meclisleri arasında parti farklannın olması nasıl sonuçlar doğurabilir? Hükümetin kararname yetkisi Ali Bey, biliyorsunuz Yerel Seçim Yasası'na göre büyük kentlerin hukuki statüsünü ilk oy verme gününden önce hükümet yasa hükmünde kararname çıkararak düzenleyecek. Bu konuda gelen haberlere göre anakent belediyeleri belki de atamayla gelen hükümet ilgililerine bağlanabilecek. DİNÇER Yasanın bu maddesinin Anayasa Msüıkemesi'nce seçimlerden önce iptal edileceğini ummak istiyorum. Aksi halde hükümetin seçim öncesi sonuçların bir ölçüde anlaşılabileceği bir aşamada çıkaracağı kararname ile kendi kazanma şansına göre yerel yönetimde yaşayan insanların sorunları açısından değil de parti ve hükümet açısından değerlendirabileceği düşünülür. Seçimle gelen belediye yönetimleri ile onları seçen halk arasındaki ilişkilere hükümetin müdahalesi asgari düzeye indirilmelidir. Bunun tersi olur da 25 marta kadar yapılacağı söylenen düzenleme ile metropoliten belediye yönetimleri atamayla gelen hükümet ilgililerine doğrudan bağlanırsa metropoliten yerel yönetimlerin özerkliği smırlandırılmış olur. Diğer yerel yönetimlerle kıyaslandığında metropoliten yerel yönetimler cezalandırılmış olur. Kent halkına giiven Metropoliten şerel yönetimlerin başına atama ile bir hükümet gorevlisi getirme düşuncesi eğer doğruysa, şu andaki hükümetin siyasi programı ile de ters düşmektedir. Programında devletin elini toplumun yaşamından mümkun olduğu kadar çekeceğini söyleyen siyasi iktidar, bu ilkenin dışında davranır, metropoliten yerel yönetimlerin başına atama ile hükümet gorevlisi getirirse, şirketlere güvenerek şirketlerin üzerinden devletin elini çekmeye ealışırken, yerel yonetimlere aksini yaparak şirketin patronlanna güvendiğini, seçimle gelen yerel yöneticilere ve onları seçen kent halkına güven mediğini göstermiş olur. Bu silahı seçime kadar Demoklesin kılıcı gibi elinde tutmakla yerel yönetim seçimlerinin kendisi ile ilgili sonuçlan konusunda kuşkulu olduğunu, duruma göre ve kendi yararına göre karar alma yetkisini elinde tutmak istediğini gösterir ki, bu da demokratik bir tutum degildir. Demokratik, özerk, katılımcı belediye modeli çağın gereğidir. Buna karşı çıkan siyasal iktidarlar eninde sonunda uygarlıkların, gelişmenin kaynağı olan şehirlere mağlup olurlar. Dünyanın yuvarlak olduğunu yeniden keşfetmeye nasıl gerek yoksa, diğer ülkelerin belediyelerinin kuruluşu sırasında beliren ilkeleri yeniden keşfetmeye de gerek yoktur. Moskova, Londra, Tokyo, New Yok, benzer bir örgütlenme modeli ile yönetilmektedir. Büyük kentlerde belediye hizmetlerinin sağlıklı yürütülebilmesi için nasıl bir model oluşturulabilir? Getirilen düzenlemeyi nastl değerlendiriyorsunuz? DİNÇER Büyuyen ve nüfusu milyonu aşan kentlerde daha etkin, verimli bir belediye modeli yaratmak gereklidir. Metropoliten yönetim denilen model büyük kentlerin belediye yönetimlerinin özerk yapısmı geriye götürecek şekilde belirlenmemelidir. Yol, su, kanal, toplu taşıma, imar planlannı hazırlama, yeni konut alanlan yaratma gibi ana konular metropoliten belediye yönetimince planlanır. Bu yönetimin altında metropoliten bölge alt belediye yönetimleri ise bölge halkının belediye hizmetleri ile ilgilenmelidir. Böyle bir modelin oluşturulmasında nasıl bir bölünme düşünülebilir? İlçe sınırlarına göre oluştunılacak belediyeler ve bunların üstünde bir anakent belediyesi oluşturulması öngörülüyor. Bu model yeterli mi? DİNÇER Dünyanın yuvarşik komşusunu bile tantmaz, ama apartman yöneticisini tanırlar. Amaç da halkla sağlıklı ilişki kurmak olduğuna göre, apartman yöneticilerini dikkate alan bir model oluşturulmahdır. Eğer merkez belediye başkanı göstermelik bir başkan olacaksa, yetkileri olmayacaksa, fonksiyonları son dererece kısıtlı ise adaylar farklı belirebilir. Hizmet vermek isteyen kişi protokol belediye başkanlığına aday ola Sürtüşmeye meydan maz. Adaylar belirlenmeden yeni düzenle vereeek bir iş menin belirlenmesi lazımdır. Eskiden yerleşmiş ve seçilmiş olan merkez belediyenin fonksiyonları neler olacaktır? Belediyeler arasındaki koordinasyon nasıl sağlanacaktır, merkez belediyenin gelir kaynakları ne olacak, merkez belediyenin diğer belediyeler üzerinde koordinasyon görevini yüniıürken etkinliği nasıl sağlanacaktır? Bazı hizmetler var ki tüm metropoliten alanı ilgilendirir. Bunların bir merkezden yönlendirilmesi, planlanması ve yuriitülmesi zorunluluğu vardır. L'laşım hizmetini Istanbul'da her belediyeye bölemezsiniz. Çünkü bir ilçeden başlayıp beş ilçeyi kapsayan güzergâhlar vardır. Bu ulaşım ağını bolmek mümkun degildir. Su, kanalizasyon hizmetlerinin merkezden planlanması gerekir. Şehir planlarınm bir merkez tarafından üreıilmesi zorunludur. Yoksa örneklerini görduğümüz gibi bir caddenin bir tarafında 8 kat bir tarafmda 6 kat gibi acayip imar hareketleri oluşur. Bunlar ayrı ayrı belediyelerin uygulamalarından doğuyordu. Bu doğrultuda bir yasa çıkarılması lazımdır. Daha da önemlisi, seçimle göreve gekn, halka karşı sorumlu belediyelerin yetkilerinin arttırılması, üzerlerindeki vesayetin azaltılması, kendilerine kaynak yaratma yetkisinin verilmesi zorunludur. Batıda bu böyledir ama Turkiye'deki gelişme belediyeler üzerindeki vesayeti arttırıcı nitelikte olmaktadır. Eğer belediyeler diğer kamu idareleri gibi merkezin emrinde gorev yapma noktasına getirilecek olursa, belediyelerdeki aktivitenin ve uretim gücunün azalacağını, halka hizmet verme gücunün düşeceğıni de göze almak gerekir. belediyeler arasında parti farkı önemsiz olabilirdi ama şimdi Istanbul Belediyesi elinde toplanmış olnn makine parkından gaynmenkullere kadar pekçok şeyin bölüşümü söz konusu. Bu noklada parti farkına göre adaletsizlik doğabilir mi? KOTİL Belediye başkanlıklannın seçiminde PİAR'ın yaptığı araşBir baska önemli ilke kent hizmet tırma da gösteriyor ki partilerin ollerinden en çok yararlananlann kent duğu kadar kişilerin de ağırhklan giderlerine en çok katılmalan olmavardır. Bütün belediyelerin başkanlıdır. Oysa şimdiye kadar yasalar lanrun o nedenle aynı partide toplan^ecekonduda oturan vatandaşla, timası mümkun değil. İslanbul'da carethanesinden milyonları kazanan CHP'nin yüzde 58 oy aldığı dönemkişinin kent hizmetterine katılma pa de çevre belediyelerde AP'li belediyını birbirine çok yakın tutmuştur. • ye başkanlan da var. Demek kı onların o bölgede bir ağırhklan vardı. Ama bunun önemli bir sorun yarata cağını sanmıyorum. Demokrasi, uzlaşma demektır. Belediye başkanlarının da labanda uzlaşarak sorunları çözme noktasına gelmeleri gerekir. SORULARI/SORUNLARI Y1LMAZ ŞİPAL ÇALIgANLARIN Gelır halktan toplanır Anakent belediyelerinin ve alt bölge belediyelerinin gelir kaynakları ne olabilir. Bildiğim kadanyla belediyeler hükümete en fazla gelirleri açısından bağlı olurlar ve özerklikleri en fazla bu noktada kısıtlanır... DİNÇER Aralanndaki görev bölümüne göre, anakent belediye, yol, su, kanalizasyon, ulaşım, konut gibi ana işleri yapıp bunların karşılığını gelir olarak halktan toplamalı. Alt bölge belediyesi kendi ölçeğinde yaptığı hizmetlerin karşılığını o bölgenin halkından almalıdır. Maliye Bakanhğı'nca toplanan yerel gelirlerin bir bölümü anakent belediyesine ayrılıp kalanı nüfusiarına oranla alt belediyelere dağıtılabilir. (tş Yasası'nın Yaptırımları) : KOTlL İlçe belediyelerinin oluşması, oturması mevcut makine parklarının dağıtımı oldukça güç %e zaman alıcı bir iştir. Sürtüşmeye meydan verecek bir iştir. Beş altı ay gibi bir zaman içinde ancak bu dağıtım ve verlesme isi eerceklesebilecek ve bu sure içinde maalesef hizmeı ler de bir ölçüde aksayacaktır. Tabii o dağıtımda kavga da sürtüşme de aksaklıklar da ortaya çıkacaktır. Bir başka konu da eskiden İstanbul Belediyesine baglı olan Kadıköy. Şişli, Lsküdar gibi ilçelerde yeni kurulacak belediyelerin bina araç gereç sorunlan. Bunlar nasıl organize edilebilir? KOTİL Personelin dağılımı da önemli bir sorundur. Merkezde belediyenin bir kadrosu var. O kadronun belediyelere dağıtılması gerekecektir. Bu personelin bilgi düzeyi, becerileri aynı degildir. Onların da ilcelere dağılımı sırasında da adil ve ciddi bir dağılım gerçekleştirmek zorunludur. Araç gerecin dağılımı kadar porsonelin dağılımı da önemli bir sorundur. Yerel seçimlerle ilgili yasada buyük kent belediyelerinin düzenlenmesi seçimlerden bir gün önceye kadar çıkanlacak bir kararnameye bırakılıvor. Bu durumda adaylann belirlenmesi kararnameden once olabilecek. Adaylann hangi yetki ve görevler üstleneceklerini bilmeden bir göreve aday olmalarını nasıl karşılıyorsunuz? KOTİL Son derece önemli bir konu. Bilemiyorum hangi makam bu kararnamenin bir an önce çıkmasını zorlayacaktır. Eğer merkez belediye başkanı göstermelik bir başkan olacaksa, yetkileri olmayacaksa, fonksiyonları son derece kısıtlıysa aday olmayabilir. Bir makama aday olacak kişinin o makamın yetkilerini de sorumtulukUı ıııı *la !:•!...cii gerekir. Hizmet vermek isteyen bir kişi protokol belediye başkanlığına aday olmaz. Adaylann belirlenmesi tarihine kadar herhalde bu konunun açıklığa kavuşturulması gerekir. Üst yönetimin yaptınm gü(!ü Bu vesavet ve yetkilerin pavlaşılması konusunda çok değişik düşunceler var. Özellikle çevre belediyelerin eski başkanlan alt belediye birimlerinin yetkisiz olmaları halinde şube müduriı durumuna diişebileceğini beiirtiyoriar. Üst vönelimin vetki ve yaplınm gücü ne olmalıdır?' KOTİL Seçimle göreve gelen ilçe belediyelerinin birçok yetkileri mutlaka olacaktır. O ilçedeki hizmetleri yüruıme yetkisi olacakiır. Ama söylediğim gibi bu hizmetler arasındaki koordinasyonu sağlamak, tum ilçelerdeki müşterek hizmetleri planlamak ve yürütmek bakımından mutlaka merkez belediyenin yetkilerinin bulunması gerekir. Yoksa merkezi belediyenin alacağı birtakım kararlar ilçe belediyelerince uygulanmayacaksa o zaman merkezi belediyenin fonksiyonu kalmaz. Metropoliten alanda tahakkuk edecek gelirlerin dağılımı da butçenin yapımı da önemli bir konudur. Öyle ilçe var ki o ilçedeki birtakım tesislerden ötürü yüksek gelir elde edilmektedir. Başka ilçe vardır daha yaygın bir sahada kurulmuştur. Daha buyüktur. Ama o ilçeden belediyenin sağlayacağı gelir azdır. O zaman belediyeler arası bir adaletsizlik söz konusu olmaktadır. Butçenin de merkezi belediye tarafından hazırlanması ve adilane bir dağılımla her belediyenin hizmet fonksiyorjjanna gore butçesinin ana unsurlarının tesbiti gerekir. Ondan sonra o butçe doğrultusundaki icraaıı yine ilçe belediyesi yapar. Yoksa ilçe bele Merkez belediyesinin otoritesi Peki alt vonetim birimleri olarak ilçe belediyelerinin yapması gereken işler neler olabilir? KOTİL Planların uygulanması, inşaat ruhsatlarının verilmesi, iskan belgelerinin verilmesi, kaçak yapıların önlenmesi gibi plan doğrultusunda uygulamalar ilçe belediyeleri tarafından yürütülebilir. Yıne bazı hizmetler var ki bir tek müdürlük tarafından bütün ilçelerde yürütülmektedir. Cenaze işleri, mezbaha hizmetleri, turistik tesisler, balık halleri. meyve sebze halleri her ilçede ayn ayn düzenlenemez. Bunun gibi bütun ilçelere aynı anda hizmet veren üniteleri bolmek de mümkun degildir. Her ilçede buna paralel bir unitenin kurulması verimli de olmaz. Belediyenin mevcut makine parkı ve gayrımenkullerinin bölüştürülmesi bazı kalemlerde sağlanabilir ama bazılarmda bunu yapmak da mümkun degildir. İki tane beton fabrikası, bir tane beton elemanlan fabrikası, iki tane asfalt fabrikası var. Bunlan ilçelere bolmek veya hangi ilçe hudutları dahilindeyse o ilçenin olduğunu kabul etmek mümkun degildir. Dolayısıyla bu makine parkını koordineli çalıştırmak, uretim araçlannın tüm belediyelere adilane bir biçimde hizmet vermesini sağlamak bakımından da yıne merke? belediyenin otoritesinin olması gerekir. BEDEN TERBİYESİ İSTANBUL BÖLGE BAŞKANLIĞI MADALYA, ŞILT, KUPA ve KOZET İHALE DUYURUSUDUR 1 Beden Terbiyesi Istanbul Bölge Başkanhğı tarafuıdan 1.500 adet Kupa, 6.000 adet Madalya, 300 adet Şilt ve 3.000 adet Rozet ihale olunacaktır. 2 îhajeler 28.2.1984 Salı günü saat: 14.00'te Beden Terbiyesi Istanbul Bölge Başkanlığı TaksimSıraselviler Cad. No: 57'de bulunan binasında yapılacaktır. a) Beden Terbiyesi Istanbul Bölge Başkanlığı tarafından Kupalar 7.450.000. TL muhammen bedel, Madalyalar 2.7O0.0O0. TL muhamraen bedel üzerinden Kapalı Zarf Usulü ile, b) Şiltler 600.000. TL muhammen bedel üzerinden açık arttırma usulü ile ihaleye çıkanlacaktır. 3 İhaleye ait şartnameler ve ekleri çalışma saatleri içerisinde Beden Terbiyesi Istanbul Bölge Başkanlığı Malzeme Servisi"nde incelenebilir. 4 Teşkilatımız 2490 sayüı kanuna tabi degildir. Buna göre ihaleyi yapıp yapmamakta, uygun bedeli tesbitte serbesttir. llgilenenlere duyurulur. AKDİN FESHİNDE BİLDtRİME İLtŞKİN: j Süresi belirli olmayan sürekli iş akitlerini, "a) İşi altı aydan az sürmiiş işçi için" iki hafta, "b) İşi altı aydan bir buçuk yda kadar sürmiiş olan işçi için" dört hafta, "c) İşi birbuçuk yıldan iiç yıla kadar surmüş işçi için" altı hafta, "d) İşi iiç vıldan fazla sürmiiş olan işçi için" sekiz hafta geçmeden, hizmet sözleşmesini (iş akdi) bozan ve bu ihbar sürelerine ilişkin ücreti ödemeyen "Beş işçiye kadar (beş işçi dahil) işçi çalıştıran işveren veya vekili hakkında üçbin liradan onbeşbin liraya kadar, daha fazla işçi çalıştıranlar hakkında onbeşbin liradan yetmişbeşbin liraya kadar ağır para cezası" yinelenmesinde "belirtilen cezalann iki katı" verilecektir. Eski uygulamada ise bu ihbar sürelerine uymayan ve bu sürelere ilişkin ücreti ödemeyen "Beş işçiye kadar çalıştıran işveren veya vekili hakkında 100 liradan az olmamak üzere, daha fazla işçi çalıştıranlar için 500 liradan az olmamak üzere hafif para cezasının iki katı" öngörülmüştü. KIDEM TAZMtNATl'NA İLİŞKİN: İş Yasası'nın 14. maddesinde belirtilen koşullarda kıdem tazminatına hak kazanan, ancak bu tazminatın ödenmemesi durumunda, "Beş işçiye kadar (beş işçi dahil) işçi çalıştıran işveren veya vekili hakkında üçbin liradan onbeşbin liraya kadar, daha fazla işçi çalıştıranlar hakkında onbeşbin liradan yetmişbin liraya kadar ağır para cezası" olayın yinelenmesinde "bu cezalann iki katı" uygulanacaktır. Aynca, "Kıdem tazminatının öngöriilen esaslar dışında veya saptanan miktar tavan aşılarak ödenmesi için emir veya talimat veren veya bu yolda hareket eden özel veya kamu kürumu veya kuruluşlann yönetim kurulu üyeleri, genel müdur, müessese müdürü, muhasebe müdürü gibi yetkili sorumluları hakkında, fiil daha ağır cezayı gerektiren bir suç teşkil etmediği takdirde altı aydan iki seneye kadar hapis ve yirmi bin liradan elli bin liraya kadar agır para cezası" verilmesi hiikme bağlanmıştı. Bunun yanı sıra "Kıdem tazminatının zamanında ödenmemesi sebebiyle açılacak dava sonunda" kıdem tazminatının gecikme süresi için "ödenmeyen sureye göre mevduata uygulanan en yüksek faizin" ödfenmesi hükme bağlanmıştır. Eski uygulamada "İşçinin kıdem tazminatını ödemeyen" ve ödememekte direnen "Beş işçiye kadar çalıştıran işveren veya vekili hakkında 100 liradan, daha fazla işçi çalıştıranlar için 500 liradan az olmamak üzere hafif para cezasının iki katı" öngörülmüştü. Sürecek KULAK, BURUN, BOĞAZ MÜTEHASSISI Op. Dr. EKREM GENÇ Yüksel Cad. KaranfU Sok. 12/12 Yenişehir / ANKARA Tel.: 17 38 55 Dr. Masume Çöl Mua.. Halaskârgazi Cad 182 kar. I Osmanbey IST. (Pangaltı Akbank yanı) Tel.: 147 47 93 Hv: Polatlı A/l Blok Daire: 6 Yeşılkoy lel.: 573 91 06 Dahiliye Mütehassısı Sürecek
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear