23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Cumhuriyet Büyükelçi Nazmi Akıman, kısa süre içinde Başbakan Papandreu'dan başka, hükümet üyelerinin büyük bölümü, siyasi parti liderleri ve önemli siyasi şahsiyetler ile görüşmeler yaptı. Yunan siyaset yaşamının her kesiminin ortak kanısı: Türkiye ile diyaloğun başlamasının yolu, vize ya da adalara elektrik kanalından değil, Kıbrıs sorununda ilerleme sağlanmasından geçer. STELYO BERBERAKİS ATtNA Türkiye ile Yunanistan arasındaki ilişkiler son zamanlarda yine dikkat çekecek ölçüde soğuk. NATO'nun Kararlılık Gösterisi84 tatbikatlan sırasında iyice belirginleşen bu olgu, Yunanistan Başbakam Andereas Papandreu'nun îsveç başkenti Stockholm'ü ziyareti sırasında verdiği Turkiye'yi hedef alan demeçlerle iyice beslendi. Duruma Ankara'dan değil de, Atina'dan bakıldığında bu tutumun Papandreu hukümeliyle sınırlı olmadığı anlaşılıyor. Başhca Yunan siyasal bloklan, gerek ana muhalefet partisi olsun, gerek sol muhalefeti oluşturan Komunistler olsun, Türkiye söz konusu olduğunda, temel sorunlarda Papandreu'dan farklı bir tavır içinde değiller. Başbakan Turgut Özal'ın açılımına Papandreu niye aynı çerçevede karşılık vermiyor? Yunanistan'ın bu soruya hep bir a&zdan verdiği yanıt: "Kıbns sonınunda ilerleme ka>dedilmedikçe Türkiye ile diyalog kunılması düşünulemez" ya da "Turgut Özal'ın açılımı olumludur, ancak Kıbrıs sonınu halledilmeden karşılık vermek yersizdir" biçiminde oluyor. Yunanistan'ın Başbakan özal'ın çıkışlarına bu kapalı tutumuna rağrnen, Turk diplomasisi gürültülü olmasa bile hayli aktif biçimde davranıyor. Türkiye*nin Atina Buyükelçisi Nazmi Akıman görevine başlamasın dan bu yana geçen 6 ay içinde Papandreu ile bir kez görüşmüş olmasının dışında, Yunan siyasi sahnesinin bilinen ve bilinmeyen, tum etkin aktörleri ile görflştu. Geri kalanlarıyla da görüşmek üzere. Yani, Akıman'ın temasları kamuoyuna yansıyan TürkYunan ilişkilerinin donuk görüntüsünün aksine hayli faal bir Türk diplomatik faaJiyetini ifade ediyor. Akıman, Yunan dış siyasetini Sahıbı: Cumhuri>el Maıbaacıhk ve Gazetecilık Turk Anonim Şirketi adına Nadir Nıdi, # Genel Ya>ın Muduru' Hasan Ccmal, Muessese Mudurü: Erainc (Jşaklıgil.Yazı Işlerı Muduru: Okaj Gonensia, • Haber Merkezi Muduru: Yalçın Bayer, Sayfa Duzenı Yönetmenr Ali Acar. TAKVİM 24 EKİM 1984 İmsak. 5 53 Guneş: 7.18 Temsilciler ANKARA: Yalçın Dogan, IZMİR Hikmel Çetinkaya, ADANA: Mehmet Mercan. • Servıs Şeflerr Islanbul Haberlen: Retıa Öz, Dış Haberler: Ergun Balcı, Ekonomi Osman Liagay, Kullur A>dın Emeç, Magazın: Yalçın Pekşen, Spor Damşmanı Abdulkadir Yuctlman, DuzelımeRefik Durbaş, Araşlırma: Şahin Alpay, IşSendıka Şakran Kelenci. Burolar: • Ankara: Ziya Gokalp Bulvarı. Inkılap Sokak No: 19/4 Tel: 33114147, • tzmir: Halıt Zi>a Bulvarı No: 65/3, Tel 254709131230 • Adana: Çakmak Cad. No: 134 Kat 3, Tel. 1455019731 • Basan ve YayanCumhuriyet Matbaacılık ve Gazetecilık T A.Ş Turk Ocağı Cad. 39/41, Cağaloğlu, Ist. PK: 246Ist. Tel. 526 10 00 (9 hat) Telex: 22246 öğle: 12.53 tkindi: 15.49 Akşam: 18.19 Yatsı: 19.38 Türkiye, Atina'da sessîz ama aktif diplomasi ytirütüyor faaliyetlerini yöneten Kostas Lalioltis ile de goruştu. Akıman ayrıca Yunan Dışişleri Bakanlığf nın Manolopulos, İlyopulos. Milsopulos, Katapodis gibi onde gelen diplomatlan ile de ayrı ayn görüşmeler yaptı. Akıman'ın "Nezaket ziyaretleri listesi"nde AET içinde Yunanistan'ın haklarını korumakla başan sağlayan Tarım Bakanı Simitis, AET Işleri Bakanı Pangalos, eğitimde reform yapma uğraşıları ile tanınan Eğıtim Bakanı Kaklamanis, sosyalist PASOK hukümetinin uç yıllık iktidarda olmasına karşın halen "ele geçiremediği" devlet mekanizmasını duzenlemekle gorevli Devlet Bakanı Lazaris, Yunan ekonon..sinin " ç a n " olarak nitelenen Ulusal Ekonomi Bakanı Gerasinıos Arsenis ve Yunan Ticaret Bakanı Akritidis ile randevulaşmış bulunuyor. Akıman'ın Yunan hükumetinin ileri gelenleriyle yaptığı ve yapacağı görüşmelerin yanı sıra, siyasi parti başkanlanyla da görüştuğunu belirtmekte yarar var. Bu çerçevede eski Savunma Bakanı ve YDP'nin eski başkanı Avangdos Averof, YDP'nin bugünku başkanı ve kurnazlığı ile tanınan Mitsotakis Yunan Komünist Partisi (KKE) lideri Florakis, eski Dışişleri Bakanı ve PASOK'un Avrupa parlamenteri Yorgo Mavros, Demokratik Merkcz Parti'nin yaşlı başkanı Zigdis ile yaptığı göruşmelerde, yalnız Yunan hükumetinin değil, Yunanistan'ın genel tutumu konusunda bilgi edinmiş durumda. tŞ KIBRIS'TA DÜĞÜMLENİYOR Buna karşın, TürkYunan ilişkileri köprüsünun diğer ayağını oluşturan adı geçen bu kişilerin yanıtları ne oluyor? Yunan siyaset adamlarının hep bir ağızdan verdiklerı yanıtın, Başbakan Papandreu'nun "Kıbns sonınu ve oradaki soydaşlarımız uzerindeki larihi sorumluluğuınuzu unuturmuşcasına Turkiye ile apayn konularda diyalog kurmamız düşünülemez " yolundaki açıklamalarından farklı olmadığı gorülüyor. Yukanda sıraladığımız ve Yunanistan'ın tum siyaset yelpazesini oluşturan, YDP gibi partiIerin Papandreu hükumetini eleştirmekten kaçınmayan temsilcilerinin Turkiye ile ilişkiler ve diyalog konulannda verdiklerı yanıt aşağıdaki noktalarda birleşiyor: "Türkiye ile tabii ki iyi ilişki kunılması isteniyor. Bu, iki iılke halkı için sonsuz yarariar saglayacaktır. Zaten birbirine yakın olan insanlann daha da yaklaşmalanna yol açacaktır. Ancak ne yazık ki TürkYunan ilişkilerinde birçok yaralar açılmıştır. Yunanistan'ın Turkiye karşısında daha fazla verecek bir şeyi kalmamıştır. Yunanistan'ın şu anda diyaloğa başlaması demek, yalnız Papandreu değil, hiçbir Yunan hukümetinin kabul edemeyecegi, Kıbns sorununun unutulduğu anlamına gelir. Diyalog'un başlaması da Kıbns sorunundaki çozum yolunda atılacak adımlara bağlıdır. Yunanistan'ın Kıbns sorununda daha fazla atacak adımı yoktur. Eğer Türkiye gerçekten TürkYunan ilişkilerinin düzelmesi yolunda açıhmlar yapmak istiyorsa, güven telkin eden, içten ve somut adımlar atmalıdır. Kıbns sorununda Turkiye'nin yapacağı bir jesti ya da fedakârlıgı sırasıyla Yunanistan takip edecektir" diyorlar. Sadece Yunanistan'ın siyaset çevrelerinde değil, sokaktaki Yunanlıdan da duyulan tek şey: "Türkiye'nin ağııiıgını koyarak, Kıbns sorununda bir fedakârlık yapması. Aksi halde, ne Papandreu hukumeti, ne olası bir YDP hukumeti ne de olası bir PASOKKKE koalisyon hukumeti TürkYunan diyaloguau başlatabilir," oluyor. Aynı çevreler, Ege sorununun ikincil düzeyde bir sorun olduğunu kabul ediyor. Yani, Kıbrıs 'ta çözum yolunda belirecek iyi niyetlerin devamırun Ege'ye de yansıyabileceğinden söz ediyorlar. Başbakan Turgut Özal'ın Yunanlılara "vizesiz giriş" uygulamasını veya Yunan adalanna sn, elektrik verilmesi" yolundaki önerilerinin hukümet duzeyinde bile "olumsuz" karşı landıği söylenemez. Ancak bu konuda da buieştikleri nokta şudur: "TürkYunan ilişkilerinin yolu vize ya da elektrik kanalından değil, Kıbrıs sorunundan geçer." EMEKLEYEN BİR EKONOMİ: KKTC GÜNGÖR URAS Ekonomik fotoğraf Nufus: 150 bin Çalışan nüfus: 5 8 bin • • • • • • • • • • Tarımda Sanayide Ticarette Ulaştırmada Turizmde Devlet hizmetinde Mılli gelirde Nufusta İstihdamda thracatta 21 bin 5 bin 4 bin 4 bin 1251 13 bin % 20 % 60 % 36 % 85 90 bin ton 35 bin ton 185 bin ton 57 49 35 32 17 Tarımın agırlıgı Üretim • Hububat: • Yem bitkisL• Narenciye: • • • • • • • • • • Gıda Tekstilayakkabı Tarım aleti Madeni eşya Plastik eşya Sanayi kuruluşu: 2 9 8 adet Nazmi Akıman çizen, ya da bu siyasette etkili rolü bulunan bakanlann arasında, Dışişleri Bakanı Yannis Haralambopulos başta olmak üzere, Dışişleri Bakan Yardımcıları mevkiindeki Yannis Kapsis ve Karolos Papulias'tan başka, savunma Bakan Yardıması Andonis Drossoyannis ve Papandreu' nun partisi PASOK içinde görüşlerini dikkatle dinlediği, üç "Şahin"den eski Içişleri ve bugünkü Sağlık Bakanı Yannis Yenimattas, Başbakan Yardımcılığına getirilen Akis Cohaeopulos ve Yunan gençliğinin Üretim defieri Tarım 10.7 mılyar lira Sanayi 10 milyar lira Yatırım 8.8 milyar lira Milli Gelir... 46.2 milyar lira KKTC milli gelih:200 milyon dolar (Rum kesimi geliri 2 milyar dolar) Türkiye'deki her ekonomik sorun Kıbrıs'a uçuyor "Kuzey Kıbns Türk Cumhuriyeti'nin bugün çözmeye çauştığı politik sorunlar, ekonomik geiişmesini engellemektedir. Politik sorunlar ortadan kalkmadan ekonomide gelisme saglanması beklenemez." Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş, kendi inancını, Kıbns Türk yöneticilerinin görüşlerini ve büyük olasılıkla Turkiye Cumhuriyeti Hukümetinin Kuzey Kıbrıs'ın ekonomik sorunlanna bakış açısını da böyle açıklıyor. Fakat ortada bir gerçek var: Kuzey Kıbrıs'ın ekonomik sorunlarının politik sorunlann gerisine itilmesi, ekonominin gün geçtikçe bozulmasma yol açıyor. Ekonomik bakımdan guçlü bir Turk toplumunun politik sorunlannı daha kolay çözebileceğini, bugünkü yöneticiler anlamamış gibiler. Sonuç olarak Güney'deki Rum kesiminde kişi başına gelir 4 bin dolardan 5 bin dolara doğru yükselirken, Kuzey'de Türk toplumunda kişi başına gelir 1500 dolarlardan süratle bin dolara doğru inme yolunda. Eğer politik çözüm, Türk tarafının önerdiği gibi iki kesimli bir federe devlet ise, bu sistemin işleyebilmesinin temel ilkesi, iki kesim arasında büyük ekonomik farklılığın olmaması. Oysa bu SAKİNAMA SORUNLl Oirne... Ekonomik sorunlar, politik sorunlann arkasına atüa atıla 150 bin kişilik bir toplumu sıkıştıran boyutlara ulaşıyor. 1 ler, 1974 yılı öncesi içinde yaşadıkları ekonomik yapının imkânlanndan Rumlarla eşit ölçüde yararlanamıyorlardı. Fakat belli bir ekonomik yapıda yaşamaya alışmışlardı. Ne idi bu ekonomik yapı? tngiliz ekonomisiyle bütunleşmese bile, ekonomik faaliyetlerini İngiliz ekonomisi duzeyinde sürdürme çizgisine gelmiş, buna göre muesseselerini tamamlamış, para sistemini işletmiş ve dışa açılmış bir sistem... İşte bu şartlara alışmış bir küçuk toplumun, kısa sürede kapalı ekonomi düzenine uyumu, kendi kendine yeter hale gelmesi bekleniyor. PARA 1974 yılı öncesi tum Kıbrıs'ta para birımi Kıbrıs Lirası idi. 1973 yümda 1 Kıbns Lirası 1.167 İngiliz Lirası'na eşitti. Bugün, on yıl sonra Güney'de gene Kıbrıs Lirası para birimidir. Ve 1 Kıbns Lirası 1.250 İngiliz Lirası, 600 Türk Lirası'dır. Kıbns Lirası on yılda değer yitirmemiş, değeri artmıştır. Turk Kesiminde, önce 1 Kıbrıs Lirası 36 Turk Lirası uzerinden işlem görmuş, yakın zamanda bazı eski borçların tasfiyesi için 200 Türk Lirası'ndan kabul edümiştir. Fakat Kuzey'de bugun para birimi Turk Lirası'dır. Türk Lirası'nın günluk değer kaybı, aynen Kıbrıs ekonomisine yansımaktadır. Boşaltdan binaları onarmak için yıkümasını bekliyorlar Binalardan bir yıl önce çıkartüıp kiralık evlere yerleştirilen sakinler, "Borçharç aldığımız evler gözümüzün önünde enkaza dönüyor. Kime başvurduysak başka bir makama aktarıyor. | Sorunumuzu çözecek yetkili bir makam arıyoruz" dediler. HÜSEYtN AVUÇ Meydana gelen çatlamalar sonucu geçici olarak evlerınden çıkarılan 100'e yakın aile bir yılı aşkın süredir kirada oturtulurken, İmar ve tskân BakanlığYnca yaptırtılan bloklarda hâlâ onarun çahşmalanna başlanmadı. Tozkoparan'daki Sosyal Meskenler konutlarının dar gelirli sahipleri, kendilerinin onanlmak vaadi ile evlerinden çıkanldıklarını belirterek, "İlgililer bloklann tamamen çökmesini mi bekliyorlar" şeklinde konusuyorlardı. İmar ve İskan Bakanlığı'nca bir özel şirkete yaptınldıktan sonra 1968 yıllında dar gelirli ailelere satılan ve geçtiğimiz yıl oluşan çatlamalar sonucu boşalttınlan sosyal meskenler blokları, çökmeye yüz tuttu. Boşaltıldığı gunden bu yana hiçbir onarım yapılmayan Bl bloktaki tüm ana kirişlerde çatlamalar belirirken, binarun ortasından ikiye ayrılması da çökme tehlikesini arttınyor. Tek umutlarının Cumhurbaşkanı Kenan Evren'de olduğunu belirten 4 çocuk babası emekli işçi Osman Akgiin, "Bizleri çıkardıklan giinden bu yana binalarda hiçbir onarım yapılmadı. Yıllarca biriktirdigimiz paralarla İmar ve İskân Bakanlığı'ndan aldığımız evlerimiz bakımsızlıktan gunden gttne biraz daha enkaza dönıişüyor. Ve sayın Başbakanımızın deyimi ile ortadirek olan bizler gunden güne biraz daha sefaJete surukleniyoruz" diyor. Bir başka konut sahibi 4 çocuk babası Kasım Balkaya ise şunları söyluyor: "Ben böyle sorumsuzluk görmedim. Bakanbğın vapürdığı binalar çatlıyor, iki ayda tamamlanacağı söylenen onarım çalışmalarına bir yıldır başlanmıyor. Başvurdugumuz İmar ve tskân Müdürluğu, Kaymakamlığa, Kaymakamlık Belediye'ye, Belediye ise polise gidin diyor. Ne yapacağımızı şaşırdık. Bizler geliri olmayan insanianz. Bu kadar zaman odediğiroiz kirayı artık verecek gucumuz yok. Çıkanldığımızda çok daha az hasariı olan evlerimiz neredeyse çökecek." Binaların çökmesi halinde içinde bulunan işgalci ailelerin de hayatlarını yitirme tehlikesi ile karşı karşıya kalacaklannı belirten Necibe Tamer adlı 7 çocuk annesi ev sahibi ise, bu sorumluluğun tüm ilgili kurumlara ait olacağuu söyluyor. Yıllar önce bakanlıkça yaptınlan bloklara bakanlığın dahı sahip çıkmadığını belirten Osman Akgün adlı ev sahibi ise "Enkaz >ıgını ve çöplük baline dönuşen" evini göstererek "Evladım bu nasıl iş. Tahliye karan veriliyor, polis zortı ile çıkanlıyonız. Onarılacağı soyleniyor, bir yıldır gelip bakan dahi olmuyor. Enkaz haline gelen evlerimiz işgal ediliyor. Eh, sanınm bize de ellerimizdeki tapulan yırtıp atmak ve ev sahibi olduğumuzu unutmak kalıyor" şeklinde konuşuyor. İmar ve İskân Bakanlığı'nın dar gelirli aileler için yaptırdığı Tozkoparan Sosyal Meskenler'deki bloklar gunden güne biraz daha çokmeye yüz tutarken, bir yıldır kirada oturan konut sahipleri, onların evlerini işgal edenler, çaresizliklerini anlatmaya çalışıyorlar. yasamlarau sürdürüyorlar. (Fotoğraf: ERDOĞAN KÖSEOCLU) ANA KÎRİŞLERDESONDURUM Tbzkoparan'dakisosyal meskenlerde ana kirişlerde betonlar tamamen dökülmtiş, içindeki demirler dışan çıkmış. Kapı pervazlan ise basınç yüzünden bükülmüş. Bu dmreleri işgal eden evsiz yurttaşlar ise tüm bu tehükelere aldırmadan Oğretmen nakilleri durduruldu Benktaş'a göre, "KKTC'nin bugün çözmeye çalıştığı politik sorunlar, ekonomik geiişmesini engellemektedir. Politik sorunlar ortadan kalkmadan ekonomide gelişme sağlanması beklenemez." KKTC'nin ekonomik sorunlannm politik sorunlannm gerisine itilmesi ise ekonominin gün geçtikçe bozulmasma yol açıyor. günkü gidiş tam tersinedir. Bazı yetkili kişilerle Kuzey Kıbrıs'ın ekonomik sorunlarını objektif olarak tartışmak hemen hemen imkânsız... " . . . Ama efendim, 1974 öncesi durumu unutmayınız..." savı ile tum görüşlere karşı çıkılıyor. Eleştirilere karşı cevap hep hazırdır: "1974 öncesini düşünün. O zaman Türklerin durumu daha mı iyiydi?" Türklerin durumu 1974 yılından önce daha iyi değildi. Ama sorun, siyasi ve ekonomik haklannın kısıtlanması, gelir dağılımının bozukluğu idi. Açık anlatımıyla Türkler kişi başına ortalama geliri 4 bin dolar olan ekonomide, çok duşük bir gelir ile yaşamaya mahkum edilmişlerdi. SANCILAR Barış Harekâtının onuncu yılında Kuzey Kıbns ekonomik bakımdan gerçekten de sancılı. Çünkü, geçen on yılda, nasıl bir ekonomik yapı kurulacağı henüz belirlenememiş, her gun değişen hedeflere uyum çabası Kıbrıs'ı yormuş durumda. 50 milyon kişilik Turkiye Cumhuriyeti ekonomisinin geçen on yıl içindeki tüm ekonomik sorunlan, enflasyonuyla, paranın değer kaybıyİa, dovız sıkıntısıyla 150 bin kişilik Kuzey Kıbns'a günunde ve aynen yansıtılmıştır. KKTC'nin ekonomik sorunlarına gerçekçi bir yaklaşım için, Kıbrısh Türklerin 1974 yılı oncesi ekonomik ve siyasi durumlarıyla, içinde yaşadıklan ekonomik yapının özelliklerini ayrı ayn değerlendirmek gerekir. TurkKıbrıs ekonomisinin Turk ekonomisine para birimi ile bağlılığı sonucu, Turkiye'de oluşan enflasyon, Kuzey Kİbns'ı da etkisi altına alıyor. Buna karşın Rum kesimi, bağımsız ekonomik yapısı ve bağımsız para birimi nedeniyle 1974 yılından bu yana Fıyat artışlarını çok küçük rakamlarda, genellikle yüzde 5 dolayında tutmayı başarıyor. DEVEKUŞU MODELİ Kuzey Kıbrıs ekonomisinin durumu, Anadolu deyimi ile "deveknşu misali"dir. Ne kuştur, ne deve. Teoride, bağımsız, kendine yeterli olma yolunda bir ekonomidir. Uygulamada, Türk ekonomisi çizgisi dışına çıkamaz. Gerçekçi yaklaşımla iki çıkış yolu vardır: 1. Kıbrıs Turk Toplumunun, Kıbrıs'ın 1974 öncesi ekonomik yapısına benzer bir yapı içinde, bağımsız bir ekonomik faaliyeti devam ettirmesi. 2. Türk ekonomisine benzer bir ekonomik modelin yurütülmesi için Turkiye'nin uzun süreli ve yeterli bir yardımı kabullenmesi. AMBARGO Bugun Kıbns ile ilgili olarak değışik ülkelerin uyguladığı politik ve ekonomik ambargodan yakınılmaktadır. Prof. Dr. Mümtaz Soysal'ın devamlı olarak vurguladığı gibi Kıbrıs'ı en çok etkileyen başka ülkelerin ambargosu değil, Turkiye'den gelen ambargodur. Bu ada parçasından çıkışm tek yolu Turkiye ile olan deniz ve hava bağlantısıdır. Ne yazık ki, geçen on yıl Kel başlar için sürpriz ilaç YALÇIN BAYER PARİS Dünya kozmetik sanayiinin merkezi sayılan Fransa'da, saç dökülmesini onleyen ilaçlar tam bir pazar kavgasında. Yılda 600 bin Fransız, saçlannın dökülmesini önlemek için 1,5 mılyon kutu ilaç kullanıyor. Fransa'da dört firma satışlarını arttırmak için yuzbinlerce frank reklam harcaması yaparken, bu ilaçlardan biri önumuzdeki gunlerde Türk piyasasına da giriyor. Bir Italyan profesorunun uç yıl önce hayvani dokulardan urettıği proteinlı ve vıtamınlı "Foltene" marka ilacı, kellerin başına "merhem olacak." Fransa'dan sonra İtalya, Belçika, İspanya, Portekiz ve Yunanistan'da satılan bu ilaç, Türkıye'den başka İngiltere'de de kellik pazarını zorlayacak. İtalyan Crinos firmasının ürettiği, Fransa'da bir laboratuvann pazarladığı "Foltene"ye Fransa Sağlık Bakanlığı uç yıldır izin veriyor. Bakanlığın, izin yazısında, bu ılacın "dökülen saçların uzamasını hızlandırdığı" deyimini kullanması saç deri uzmanlarının ilgisini çekmiş. Bu ilacın tanıtımı için Italya'nın Como kentındeki Crinos firmasına giden Türk gazetecileri, "Foltene"ın mucidi Prof. Gazzani ile gorüştüler. Gazzani, bu ılacı bir tesaduf sonucu bulduğunu soylerken, "Tavşanlarda damar sertliği üzerine araştırma yapıyordum. Bir deney sırasında traş edilmiş bir tavşanın kıllarının daha gür çıktığını gördum. Sonra ilacı yaparak satışa sun ANKARA (ANKA) Milli Eğitim Gençlik ve Spor Bakanı Vefabi Dinçerler, "Oğretmen nakillerinin durduruldugunu" açıkladı. Bakan Dinçerler, göreve başladığı aralık 1983 tarihinden bu yana yaklaşık 32 bin dolayında öğretmen naklinin gerçekleştirildiğini söyledi. Dinçerler ANKA muhabirine yaptığı açıklamada, öğretmen nakillerinin 14 bin 510'unun istek üzerine, geriye kalanın ise, "başka nedenlerle"gerçekleşmiş olduğunu belirtti. dır Türkiye ile yeterli ve duzenli hava ve deniz bağlantısı kurulamamıştır. Türkiye Kıbns arasında, belli miktarda sübvansiyonu göze alarak Türk Devlet Denizyollanmn günluk seferler duzenlemesi zorunludur. YORGUN TOPRAKLAR KKTC ekonomisi denilince, Kuzey Kıbns'ta 3.300 kilometrekare toprak uzerinde (Güney'deki arazi 9.250 kilometrekaredir) yaşayan 150 bin Türk'un ekonomik savaşı akla gelmelidır. (Güney'deki Rumlann sayılan 650 bindir). Herşeyden önce 150 bin Türk'ün ve üzerlerinde yaşadıklan toprağın özelliklerini dikkate almak gerekir. Kuzey Kıbns topraklan yorgun topraklardır. Yeraltı ve yerüstu su kaynakları yoktur. Yağış duzensiz ve azdır. Maden zenginlikleri yoktur. 1982 yılı tahminlerine göre Kuzey'de 153 bin kişi yaşamaktadır. 1564 yaş grubundakilerin sayılannın 100 bin dolayında olduğu, fiilen çalışan nüfusun ise 58 bini aşmadığı tahmin edilmektedir. Turizm sektöründeki toplarn istihdam sadece 1.251'dir. Kuzey Kıbrıs'ta kamu kesimi doğrudan istihdam yanında sosyal yardımlar ve emekli maaşı şeklinde ve değişik isimlerle 16 bin kişiye daha ödeme yapmaktadır. Açık anlatımıyla her ay 30 bine yakın insan kamudan maaş almaktadır. 1974 yılı sonrası yapılan iskân çahşmalan ile 1984 yılına kadar geçen dönemde 23 bin aile, 91 bin kişi, 143 yerleşim bölgesinde iskân edilmiştir. 1974 Banş Harekâtı sonu telaşı içinde iskân konusunda yapılan hatalar, sosyal ve ekonomik huzursuzluğun kaynağım oluşturmuştur. Verimli tarımsal topraklann, işletme gücu olmayanlara tahsisi, evlerin ailelere tahsisinde objektif kıstasların belirlenememesi, bugün duzeltilmesi imkânsız sorunlar yaratmışür. TÜRK LİRASINA GEÇtŞ Kuzey Kıbrıs'ta 1974 yılından sonra Kıbns Lirası (KL) teorik olarak yerel para niteliğini korumuş, fakat 1 KL, 36 TL paritesinde dondurulmuştur. 1983 yılından bu yana Kıbns'ta Türk Lirası milli para birimi haline gelmiş, KL yabancı para niteliğini almıştır. Şimdi Kıbns'ta bir Merkez Bankası kurulması arayışı mevcuttur. Aynca bir kararname ile KL karşılığı mukellefiyetlerin resmi pariteden TL ile karşılanacağı hükmugetirilmiştir. Bankalarda KL olarak mevcut mevduat ve krediler de 36 TL. paritesinden işlem görmuştür. (1 KL'nın îngiliz Lirası karşılığı yaklaşık 1.2 İngiliz Lirası olduğundan, bugün için 1 KL'nın gerçek değeri yaklaşık 600 TL'dır.) Kıbrıs'ta mevduat faizinin tavanı yüzde 7, kredi faizinin tavanı yuzde 9 olarak belirlenmiştir. Bunun sonucu olarak Türk Lirası devamlı ada dışına kaçmaktadır. Turkiye'deki enflasyon adada aynı oranlarda hissedilirken tasarruf sahiplerinin mevduatlarını yuzde 7 faizle bankalarda saklamaları için yıllardır suren anlaşılmaz bir ısrar mevcuttur. duk. Saç diplerinde etkili olan bu ilaç, protein ve vitamin ihtiva etmektedir. Aktif maddesi triko sakarittir." dedi. Prof. Gazzani, bulduğu tedavı yontemini ilk once kendi başında uygulamış. Yenı dokulmeye başlayan ve dipleri zayıf olan saçların yerine daha gur yenileri çıkmış. 23'u kadın 50 kişi uzennde yapılan tedaviden 5'ınde hıç etki gorulmemiş. Tedavı yontemi, dokulen bölgede saçların dıplerine frıksiyon yapılması şeklinde. 40 günluk surede, 2 kutu ilaç harcanıyor. Bu uygulamanın ilkbahar veya sonbahar aylarında yapılması oneriliyor. Firma yetkilılerınin verdiği bilgiyegore, "Foltene"e saç dokülmesı görulduğunde hemen başlamalı. Saç dibı olmemeli, ölürse ilacın hiçbir etkisi yok. SDRECEK
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear