Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
24 AĞUSTOS 1983 KÜLTÜRYAŞAM CUMHURİYET/5 •I ABD'de yazarlar JaruzekkVyi protesto etti WASHİNGTON, (a.a.) Yaklaşık 75.000 kişiyi temsil eden 4 ABD yazar kuruluşu, Polonya Yazarlar Birliği'nin kapatılmasından sonra dün Polonya Başbakanı Wojciech Jaruzelski'ye bir protesto mektubu gönderdi. "Newspaper Guild," "Sigma Delta Chi", "National Writers Union" ve "Contmitee for Protection of Journalists" adlı kuruluşlar kararı "keyfl" olarak nitelendirdiler ve Polonya yetkililerinden Polonya Yazarlar Birliği'nin yeniden açılmasını istediler. Duyduk Gördük tŞTE TAİPEt MÜZESf Dünyanın en biiyük zenginlikleriyle dolu olan Taipei Miizesi yukards göriilüyor. 1965 yılında açılan miizede, 4000 yıllık Çin tarihinin 600.000 degerli parçası var. Çin hazinelerinin "Uzun Yürüyüş"ü Kültür Servisi Çin sanatınm en güzel örneklerini görmek isteyenler, bugün Formoza Adası'nın Taipei kentine gidiyorlar. Evet, bu kentin merkezine on dakika uzaklıkta bulunan ve 18 yıl önce açılan Ulusal Müze'de Çin'in 4000 yıllık tarihi geçit resmi yapıyor. Bu müze, dünyanın en zengin ve en iyi müzelerinden biri. Sergilediği yapıtlar Çin imparatorlarının seçkin koleksiyonları. tçerdiği parça sayısı 600 bin. Dünyanın öbür müzelerinden farklı yanı da, burada her şeyin Çinli, bir tek kültürün malı olması. Bu büyük zenginliğin Çin Halk Cumhuriyeti'nin elinden nasıl kaçtığı uzun bir öykü. Formoza 'daki müzenin sözü edildi mi, Çinli yöneticiler çılgına dö nüyorlar. "Orası mı? Bir haydut ini," diyorlar. "Çan Kayşek giderken halkımıza ait olan bu zenginlikleri de götürdii." Müzenin kurucularından Dr. Han Liwu içinse Çu Enlai'nin sözlerini yineliyorlar: " O savaş suçlusu..." Oysa, 1948 Noeli'ne doğru Yangtze Nehri'nden Formoza'ya doğru yola çıkan savaş gemilerinin taşıdığı zenginliklerin öyküsü daha da eskiye dayanıyor. Ve bu öyküyü en iyi bilenlerin başında da, bugün 76 yaşında olan Profesör Na Chihliang var Profesör, Imparator Pu Yi'den kurtanlan zenginliklerin doldurIduğu Pekin'deki Ulusal Saray "Müzesi'nin 10 Ekim 1925 günkü açılışında hazır bulunanlardan. jSarayın zenginliklerini kendi malı sanan 18 yaşındaki Pu Yi, ülkesinin kültUr hazinesini döküp saçmakla ünlü o sıralar. Saraya ait zenginliklerin haremağaları tarafından çalınıp antikacılara satıldığı o günlerin Çin'inde dilden dile dolaşıyor. 1923 haziranında sarayda çıkan yangının da, hırsızlıklarını Imparatordan saklamak isteyen haremağalarının marifeti olüuğu KIsa sürede ortaya çıkanlıyor. Cumhuriyet kurulup tmparator Pu Yi ve yakınlan kaçınca da tmparatorluğun bu büyük zenginliklerine el konuyor. rak, hazinelerin doldurulduğu sandıklar Çin'in içlerindeki Sezuan ve Kweichow yörelerine taşınacaktır. Nehirden gemiyle, oradan da trenle Changsa kentine götürülen sandıklar, üniversite kitaplığına yerleştirilir. Japon ilerlemesi sürünce, kamyonlara doldurulup Kweichow'a aktarılır. Birkaç gün sonra Japon uçaklarının üniversite kitaplığını bombalayıp yerle bir etmesi, bu önlemin ne kadar yerinde olduğunu ortaya koyacaktır. Bir mağaraya gizlenen bu sandıkların sayısı yalnızca 80'dir. Oysa 9000 sandık tehdit aitındaki ve savaşın sonuna kadar orada kalır. sandık buradan bir kımıldamayacaktır. yere tstanbııl Devlet Tiyatrosu'nda üç yeni oyun sahnelenecek tSTANBUL, (THA) Istanbul Devlet Tiyatrosu 198384 tiyatro mevsimini üç yeni oyunla açıyor. Tiyatro yetkililerinin verdiği bilgiye göre, Istanbul Devlet Tiyatrosu ilk turda Melih Cevdet Anday'ın "Mikado'nun Çöpleri", Musahipzade Celâl'in "tstanbul Efendisi" ve Orhan Asena'nın "Gılgamış" adlı oyunlarını sergileyecek. tstanbul Devlet Tiyatrosu, ekim ayında Taksim Tiyatrosu sahnesini de (Eski Venüs Tiyatrosu) hizmete açıyor. Koltuk sayısı 679 olan Taksim Tiyatrosu'nda, pazartesi dışında her gün temsil verilecek. tstanbul Devlet Tiyatrosu Alev Sezer'in yönettiği "Mikado'nun Çöpleri"ni AKM Oda Tiyatrosu'nda Raik Alnıaçık'ın yönettiği "Gılgamışı AKM Büyük Sahne'de, Reşit Giirzap'ın yönettiği "Istanbul Efendisf'ni de Taksim Tiyatrosu'nda sunacak. Son parti Ama asıl güçlükle karşılaşılan, 7229 sandığın oluşturduğu son partidir. 8 aralık 1937'de bir trenle Nankin'den ayrılan bu sandıklar bombardıman altında yol alır. Japonlar bir hafta sonra Nankin'e girecek, bir ay süreyle yakacak, yıkacak, yağmalayacak 200 binden fazla insanı öldüreceklerdir. Ama sandıkların kılına dokunulmamıştır. Hsüchow kentinin bombalanması sırasmda sandıkları taşıyan J 2. Dünya Savaşı bitip Japonlar teslim olunca, bütün bu zenginliklerin Chungkin'de toplanıp Pekin'e geri götürülmesi gerekir. Yine eskisine benzeyen zorluklarla dolu bir yolculuk başlar ve ancak 1947'nin aralık ayında hazineler Nankin'e ulaşır. Ama bunca yıl, ne bir parça kırılmış, ne bir parça çalınmış, ne bir parça yitirilmiştir. Ve bu iş sayıları yirmiyi bulan müzecinin özverisiyle başarılmıştır. Ancak Iç Savaş'Ia birlikte Pekin jyolculuğu suya düşecektir. 1948 sonunda Mao'nun kuvvetleri Mançurya'yı ele geçirir ve büyük kentleri kuşatır. Nankin'den önceki son büyük kent olan Hsüchovv da düşmüştür. Müze personeli, sonunda hazineleri Formoza'ya taşıma kararı alır. Ancak buna karşı çıkanlar çoktur. Gerekçe olarak da, komünist kuvvetlerin disiplinli olduğunu, yağmacılık yapmadığını, Çu Enlai, Chen Yi ve arkadaşlarının yabanıl kişiler olmadıklarını öne sürerler. Ama savaş sürmekte ve kentler top ateşine tutulmaktadır. Ulusal kültürün bu eşsiz hazineleri istemeden de zarar görebilir. Sonunda Formoza'ya taşınma yanlıları üstün gelir. Çan Kayşek'in de yardımıyla (daha önce Çin Merkez Bankası'nm altınları da adaya aktarılmıştır) gemilere doldurulan lmparatorluk hazineleri, yeni bir yolculuğa çıkar. İUI T 1* * * bakanları biliniyor. Ama bir ABD filmi sayesinde, sürgünde yaşayan eski Uganda diktatörünün özel yaşamı da öğrenilecek. "Amin'in Yükselişi ve Düşiişü" adlı bu filmde, tdi Amin'e şâşılacak kadar benzeyen bir zenci oyuncıı var. Kadın yönetnten Charlotte Patal'ın bu yapıtı, özellikle yönetmenin yatak sahnelerine geniş yer verdiği ve çok ürkünç sahnelerle dolu olduğu için itici bulunuyor, ama ilgi de görüyor. A . m i n A * IS • bClSUlClCl I J veişbaşınagelmesiylekelleyiyitirmesibirolan ^ " Amin'in adam yiyen politikası, timsahlan Bursa'da aranan çözüm bulunmuş bile lllerde siyasi durum ve partiler adlı dizimizin Bursa bölümünde "Bursa'da iktidar kim?" ara baslığı altında Bursa Hakimiyet Gazetest'nde çıkan blrfotoğrafa yer vermişttk. Fotoğraf Sönmez Holding'in kuruluşlanndan Füament A.Ş. 'nin yönetim kurulu toplantüanndan birini sergiliyordu. Holding Başkanı Ali Osman Sönmez'in sol tarafmda ve yan yana oturan üç kişinin başları kare içine alınmış ve resim altına şunlar yazılmıştı: ''Kare içindekiler Genel Müdür Fahrettin Hatipoğlu, MDP üyesi, yönetim kurulu iiyesi Mustafa Karaer HP üyesi, Yönetim Kurulu üyesi Muhsin IğmenANA.P. üyesi oldular. Ben demedim mi size Sönmez Holding iktidar diye..." Geçtiğimiz cumartesi günkü gazetelerde yer alan bir haberse şöyleydi: "Sönmez Holding Yönetirrf Kurulu Başkanı Ali Osman Sönmez, Milliyetçi Demokrasi Partisi'nden milletvekili aday adayı oldu." Anlaşılan, Ali Osman Sönmez MDP 'yi iktidara daha yakır, görüyor. Ama akıllı bir iş adamı olduğunu vurgulamakta da yarar var. Holdinginin üst düzey yöneticilerinden üçünü hem MDP, hem ANA.P., hem de HP'ye yerleştirerek, "Ya MDP iktidar olamazsa" kuşkusuna yanıt bulmuş... Bodrum FestivalVne ilgi büyük BODRUM, (a.a.) Bodrum Sanat ve Kültür Festivali'nin son hazırhkları da tamamlanmak üzere. Festival Komitesi Başkanı ve llçe Kaymakamı Necati Bilican, 3 eylülde Zeki Müren'in Bodrum Kalesi'nde vereceği konsere 5000 kişinin gelmesi.ıin beklendiğini ve biletlerin satışına başlandığmı belirtti. Amatörce düzenlenen Festival'den gelir beklemediklerini, ancak bilet fiyatlarının 500, 750 ve 1000 lira olarak saptandığını söyleyen Bilican, Festival konusunda şu bilgileri verdi: "Festivalimizin her günü ayrı bir giizellikte geçecek, ancak ağırlıgı Türk MUziği'nin büyük adı Zeki Muren oluşturacak. Başta tstanbul, Ankara ve İzmir olmak üzere Türkiye'niıf her köşesinden bu konsere bilet isteniyor." Açılışın antik tiyatroda yapılacağını söyleyen Bilican, bando eşliğinde Festival'e katılan sanatçıların bir gösteri yürüyüşüne katılacaklarını da açıkladı. Daha sonra söylenecek Istiklâl Marşı'nın ardından programın uygulanmasına geçilecek. Festival'in ikinci günü, başrollerini Fatma Girik'le Tarık Akan'ın paylaştıkları "Kaçak" filminin galası yapılacak, daha sonra halk dansları topluluklarının gösterileri izlenecek. Bu arada, Devlet Tiyatroları'nın ve özel tiyatroların sahnelediği oyunlar da Festival çerçevesinde sunulacak. Bodrum Kültür ve Sanat Festivali 18 eylül tarihleri arasında yapılıyor. Bu tarihler arasında ilçede yer bulunamayacağı da gelen haberler arasında. Basın toplantısı nasıl yapılır? Ankara Belediye Başkanı Süleyman Önder, Ankara Sular tdaresi'nde bir basın toplantısı düzenlemişti. Toplantınm konusu 2805 sayılı tmar Yasası ile ilgili açıklamalardt. Ankara ili muhtarlan da toplantıyı izlediler. Belediye Başkanı yasayla ilgili açıklamalarda bulundu. Ancak toplantı sırasmda başkanın söylediği bazı sözler, "basın toplantısı nedir, nasıl yapılır? '' adlı el kitabına girebilecek türdendi. Bu sözleri ve anlamlartm sıralayalım: ^ "Toplaniıya romorkla gelmek yasaktır" (yani toplantıya muhtar eşleri ne surette olursa olsun giremez.) "Duymuyorsanız susun, toplantıyı yapan benım. (Toplantıda yalnız bir kişi konuşur. O da düzenleyendir. Duyamayanlar susar, duyanlar konuşabilir anlamına da gelebilir.) "Sayın muhtarlar... Bakın size sayın diyorum. Değerinizı bilin. Yanlış da anlamayın." (Basın toplantısımn da bir hitap biçimi vardır. Bunu uygulamak gerekir. Ancak yanlış anlamalar da olabilir.) "Işte boyle, bağırtırsamz sesim kısılır, " (Önundeki bardaktan sık sık su içen başkanın bu sözleri gayet açık.) "Bu hatun kim? Hatun, muhtar mısın?" (Salona giren çıkan herkesin kimliğini bizzat konuşmacı sorar, öğrenir. Kaptdaki görevliler yanlış kişiyi içeri almış olabilirler.) "Hop hop, seçim konuşması burada yapılmaz." (Eğer sizden izin alan biri "Sayın başkcn, sayın basın mensupları, sayın..." diye başlarsa verilecek en güzel yanıt.) "Bir daha seçileyım diye yapıyorsun, değil mi?" (Bir muhtar çıkıp da yöresinin sorunlarını yazılı olarak sunarsa...) "Siz bızi gece ne yapar sanıyorsunuz? Siz yedide ancak uyanabılırsımz. Karşımzda benı bulursanız şaşmayın. Ben her yeri denetliyorum. " (Bu yanıt da kalkıp da belediye sontnlanmızla IIgilenmlyor diye hep bir ağızdan konuşanlara...) "Bak adı üstünde, basın toplantısı. Yani basmla konuşuyoruz. Şikâyet dinleme toplantısı yapmıyoruz. " (Muhtarlar bir de bizkçn,n$aum deçkrse bu amm Küçüklerin de dile katkısı oluyor larihe karışan Türk Dil Kurumu 'nun çalışmaları özellikle boyalı başında yülardır yanlış anlaşıldı. Ajans bültenlerinde yer alan "sözcük önerileri" zorla kabul ettirilmek isteniyormuş gibi bu tür gazetelerde devamlı alay konusu edildi Ancak, daha doğru dürüst konuşmayı öğrenmeden de dil çahşmalanna katkıda bulunan minik yurttaşlanmız var. Bunlardan 3.5 yaşındaki küçük Canan 'ın, ayağındaki yarayı görüp ne olduğunu soran bir yakınma, kendine özgü konuşmasıyla anlattığı şu: "Ayakkabı ısırdı. Üstüne yapışttırak koytular." 8. YÜZYILDAN Çin İmparatorluk hazinelerinin 16 yıl siiren göçü bu nadide yapıtın da kurtulmasını sağladı. 8. yiizyılda Han Kan'ın ipek üzerine yaplıgı atlı resmi. Nankin kentinin rıhtımlarında beklemektedir. Sonunda bir gemi bulunur ve adam yokluğunda sandıklan müze yetkilileri gemiye yükler. Hankow'a varıldığında sandıklar hangarlara yerleştirilecektir. Japonlar yaklaşınca (1938 ekiminde geçici başkent yapılan bu kenti de alacaklardır) bu sandıklar da nehir yoluyla Chungking'e götürülür. Orası bombalanmaya başlanınca da sandıklar daha kuzeye taşınır. Tam 9369 sandık, Chungking'in 200 kilometre Güneybatısındaki Ipin kentine getirilip yine hangarlara konur. Oradan da Loshan'daki tapınaklara taşınır tren gardan yeni uzaklaşmıştır. Ertesi gün Chengchow Garı'nda beklerken bu kez orası bombalanacaktır. Ama uçakların gelişi önceden haber alındığından, tren uzaktaki bir yan hatta çekilip kurtarılmıştır. Trenden sonra eski püskü ordu kamyonlarıyla dondurucu soğuklarda yolculuk başlar. 1938 şubatından nisanına kadar sandıklar Chengtu'ya taşınır. Orada da barınak bulunamayınca, 200 kilometre ötedeki Emei'ye tam dört nehir aşılarak gidilir ve sandıklar oradaki tapınaklara yerleştirilir. Tam 18 ay sürmüştür yolculuk ve savaşın sonuna kadar da 7229 Hiç zarar görmeden 12 kasım 1965'de Formoza'nın Taipei kentinde açılan Ulusal Saray Müzesi, bugün 20 yıl yolculuk eden zenginliklerin sergilendiği yer. Bu kadar yola karşın, birkaç resimde görülen rutubet izi dışında, tek parçanın bile bozulmaması ancak mucize olarak nitelenebilir. Çin Halk Cumhuriyeti yetkilileri, piyasada bulabildikleri başyapıtları yıllardır satın aldıklan halde, büyuk zenginliğin Taipei'deki müzede olduğunu çok iyi bilmekte ve bundan devamlı yakınmaktalar. Ama Formoza'da bile, 84 yaşındaki Profesör Chiang Futsung gibi, bir gün bu zenginliklerin Ktta Çin'ine döneteğinden emin olanların sayısı çok fazla. Ğ Blok duydunuz mu? Yalova'nm bitek topraklannda yülardır Türkiye'nin en güzel meyveleri yetişir. Tabii, bunlann başında da şeftali ve elma gelir. Ancak son yıllarda "yazlık" tutkusu bu topraklarm da canına okunmasına, giderek parsellenmesine yol açtı. Kıyı boyunca, fabrikalar ve "sahil siteleri" yükselmeye koyuldu. Özellikle Ankaralılar'ın ve de memur kesiminin bu bloklara büyük ilgi gösterdiği biliniyor. Kıyı boyunca araba sürerken bu bloklara dikkat ederseniz, bir yerde alıştlmamış bir olayla karşılaşacaksınız. Evet, A Blok, B Blok, C Blok derken ... alfabedeki harflerin sırasına son derece sadık olan bir müteahhit yurttaşımız, Ğ Blok 'u da unutmayıp dikivermiş bu bitek topraklara. 24 Ağustos SOLPA, İLKEL KÜYUSU VE 7T4HTA KULESl ONUNÛE £PU/lHL.D&>£E CSlLlNDıR ŞAPltALt), ALTTA, P£TROLUN İLK T/CA& URUNÜ OLAN İLAÇ. USTUNPE UASI8A VE KOLESA'YA İYİ 6ELDI&İ YA2IL/YPI! Japon işgaliyle gelen Çan Kayşek, Kuzey'deki Savaş Beyleriyle anlaşarak 7 yıl sonra ordulanyla Pekin'e giriyor. Ama 18 eylül 1931'de Mançurya'yı işgal eden Japonlar, orada kurdukları kukla devletin başına eski İmparator Pu Yi'yi geçiriyorlar. Savaşın çıkmak üzere olduğunu sezen Çan Kayşek, hazinelerin sandıklanmasını emrediyor 1933 ilkbaharında tam 20.000 sandık hazırlanıyor. 5 şubatı 6 şubata bağlayan gece de, sandıklar kamyonlara doldurularak yola çıkanlıyor. Sandıklar Nankin'de yapılmakta olan dev bir müzeye yerleştirilmek üzere hazırlanmıştır ama, Nankin'deki müzenin yapımı bitmediğinden zorunlu olarak tam üç yıl Şanghay'da bekletiliyor. Bu arada da kataloğun hazırlanması sürdürülüyor ve 80 sandıktan seçilen sanat yapıtlan Kasım 1935mart 1936 arasında Londra'da sergileniyor ve inanılmaz bir ilgi görüyor. satma yapılır.) "... Bu açıdan daha açık konuşayım, siz anlamazsınız, bu anlamda..." (Sizi dinleyenlerin kültür düzeylerini de düşünmek zorundasınız.) "Alktş yasak, ustelik bağırarak da konuşma. " (Eğer bu kadar uyandan sonra hâlâ sizi destekleyen varsa inanmayın, kesinlik le ' 'yağ yakıyordur''.) "Hadi, hadi salonu boşaltın. Ben zamanında çok kişiyi hızaya dizdim. " (Ah, toplantı akşama değin snrmez ya!) TARIHTE BUGUN Mümtaz Arıkan 18S9'M BVSÛH,AMERIKA'DA İLK K£ZZtÇfLAN KLjyUDAN PETROL Ç/KT NEVVYÛRK'TA OlAN "SEHBCA COMPANV" TARAFINDAN GÖG6I/LENDI&LEN, EMEfCU P&UlgrOLU MAK/N/STİEOWN L. DRAKE 'İN AÇTIRDlSl KUYUYDU SU. PEMNSYLf/AM/A'M, TiruSVILLE DAKİ uRET/M YER/A/PE 21 METS£YE fAIIL DİĞİ SltSADA PETROL BULUNMUÇTU. GÜNDE SO UTŞE S/Bİ KÜÇÛK ÇAPTA S'R URETIMİ OLAN İLKEL KUYU, BU KONUOA 8İR Y/L SON/SA, AYNI ^ÖREPE ?O KUYU AÇILACAK,SOOBlN VA/ZtLLİK URET/ME ULA$ILACA/CTf / ÖNCÜLÜKTBM BA$KA İf£ YABAMAMIŞTI. İLK Ç/KART/LAN PETROL.. Nankin Müzesi ve yeni serüvenler 1936 ağustosunda Nankin Müzesi'nin yapımı tamamlanmıştır. Ama Japonlann saldırgınlığı da arttıkça artmaktadır. Müzenin başındaki Dr. Han Liwu iyiden iyiye kaygılanmaktadır. Kaygısının yerinde olduğu ertesi yıl anlaşılır. Kuzey Çin'de 1937'de başlayan ÇinJapon Savaşı tam yedi yıl sürecektir. Japonlar hemen Pekin'e girerler. Ağustosta Şanghay önlerinde başlayan çarpışmalar kasımda Japonlann kenti almalanyla sonuçlanır. Müzenin zenginlikleri 1936'dan beri Nankin'dedir ama, yaklaşan Japon işgaline karşı önlem alınması zorunludur. Sonunda karar verilir: Japonlann ilerlemesi dikkate alına İLGİNÇ AD VE KONU "Ve Recep Ve Zehra Ve Ayse"nin baş kadın oyuncusu Necla Nazır. Nazır, Bir Anadolu kasabasındaki kadınerkek ilişkilerini işleyen filmde ilginç bir kişilik yaratacak. Yeni birfilm: "Ve Recep Ve Zehra Ve Ayşe" Kültür Servisi Koray Diizgören'in yapımcılığını üstlendiği, senaryosunu Yusuf Kurçenli ve Ayşe Şasa'nın yazdığı, müziklerhuSarper Özhan'ın hazırladığı ve Yusuf Kurçenli'nin yönettiği "Ve Recep ve Zehra Ve Ayşe" filminin çekimine yarın Armutlu kasabasında başlanıyor. Başrollerini Necla Nazır, Mahmut Cevher ve Pempe Mutlu'nun paylaştığı filmde, geleneklerin ağır bastığı bir sosyal ortamda yaptırımlara bir çeşit kader gibi boyun eğmek zorunda kaian üç insanın çıkmazları anlatılıyor. Film bir sevda üçgeninde kişilerin psikolojik sorunlarını alışılmışın ötesinde irdelemeye çabalıyor. Konusunu bir gazete haberinden alan filmde, Recep ve Zehra geleneklere bağlı bir evlilik ilişkisi içindedirler. Aynı kasabada yaşayan Ayşe adındaki lise öğrencisi ailesinin yoğun baskısı altında öğrenimini sürdürmeye çabalamaktadır. Aile baskısından kurtulmak için evden kaçmayı planlayan Ayşe ile Recep arasında bir yakınhk gelişir. Olay kasabada duyulur. Ayşe reşit olmadığı için Recep hapse atılır. Zehra kocasını kurtarmak için boşanmayı kabul eder. Recep, ne Zehra ile bağlarını koparabilir, ne de Ayşe'den ayrılabilir. Ayşe'nin hamileliğiyle çıkmaza giren olaylar Recep'Ie Ayşe'nin kasabayı terketmeleri ile sonuçlanır. Bundan sonra da Zehra bunalıma girer. Filmin yönetmeni Yusuf Kurçenli, filmde toplumun şu günkü durumuna tamklık etmeye çalıştıklarını söylüyor ve filmde amaçladıklarım şöyle anlatıyor:^ "Kumalık müessesesinin nasıl işlediği, geleneksel kültür ile turizm kasabası olan Armutlu'daki çarpık çağdaş kültürün çatışması ve kadının çıkmazları irdeleniyor filmde. Köydeki kadının kumalıgı ile kentteki kadının mefreslik olayı özdeşleştiriliyor. Filmin sonunda birey ve bireyin iradesinin olaylara karşı koyacak kadar gelişmediği veriliyor. Bu arada, insanların tek tek iyi oldukları, ancak toplumun yaptırımlan karşısında olumsuz tanımladığımız davranış biçimlerini benimsedikleri de anlatılmak isteniyor." Kurçenli filmin adına da dikkati çekerek "Ve Recep Ve Zehra Ve Ayşe" adının seçilmesinin nedenlerini şöyle sırahyor: "Filmde üzerine ışık diişiirülen üç insanın yaşadıkları, toplumun büyük bir bölUmüniin yaşadıklarından farklı degil. Bu... Ve Osman... Ve Ahmet Ve... diye devam edebilirdi. Bu kişiler, çıkmazı yaşayanların yalnızca üçü. Daha niceleri var. Filme bu adı verirken, üç kişinin birer simge olduğunu anlatmak istedik." 50 YIL ONCE Cunüıuriyet Kâğıt ithalâtı Memleketimiz senede 20 25 bin ton (3 4 milyonluk liralık) muhtelif cins kâğıt ithal etmektedir. Matbaa kâğıdı ithalâtımız iyi cins 3000, adi cins 4700 ton kadardır. 1980 1982 ye kadar 3 sene içinde adi ve iyi cins matbaa kâğıdı bedeli olarak harice verdiğimiz para 3,700,000 lirayı mütecavizdir. 31 mayıs tarihli yeni tarife kanunile bu kâğıtlann gümriik resmi artırılmıştır. Adi cins matbaa kâğıdımn beher 100 kilosundan eski tarife ile 3 lira 75 kuruş, iyi cinsin 100 kilosundan 7,5 lira gümrük resmi alınmakta idi. Yeni tarifeye nazaran adisinden 9, iyisinden 12 lira resim alınacaktır. Şu kadar ki memleketimizde tesisi mukarrer kâğıt fabrikaları kuruluncaya kadar yeni resmin üçte ikisi, ya: • adi cins matbaa kâğıdından I her 100 kilosundan 9 lira yenne 6 lira, iyisinden de 12 lira yerine 8 lira gümrük resmi istifa olunacaktır. Yeni tarife 1 eylül 933 tarihinden itibaren mevkii 24 Ağustos 1933 mer'ivete girecek tir 19331983 TURK RESSAMLARINA AİT RESIM Kurtuluş Cad 191 Kurtuluş/İST Tel 1404 783 Ecza depolarımn perakende satış muamelesi yapmamaları lâzım gelmektedir. Fakat bazı sermayesi az depo sahipleri kanunun perakende satışı açıkça menetmediği mütalaasmda bulunarak buna devam etmekte idi. Son günlerde Eczaneler müfettişliğı ve tstanbul Sıhhiye müdüriyeti memurları vasıtası ile tetkikat icra edilmiş, dört beş depoda perakende ilâç satıldığı görülerek zabıt tutulmustur. Perakende ilâç satan depolar PEHLİVAN 6URFŞLERİ Tuzlada ın^a rdılmckh olan ılk mrklep mtnfaaltnc donanma ku mandanı rrıtfıtcremı Sııttru Hı\<f»n dının rıyaseh tahrı>cltn nltıntla 2 T 8/33 cuma gunu prhlı\ rin hn yaptlacaktır Ba?/ 50, orta>a 30 I<ı ı Oçuncuyr 15, dorduncu>e 5 fn Gurex saat 13 te ba<!ıyac*khr Gece m^ktep menfaalıne donıi ma mızıb^ı ıcravı (("innum rde cktır '6524)