24 Kasım 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CUMHURİYET/2 OLAYLAR VE GÖRÜŞLER kendileriyle her zaman temas halinde kalacağını, uluslararası durumun gelişmelerinden kendilerine sürekli olarak bilgi vereceğini ve atom silahlarının bütün dünyada yasaklanması için girişimlere geçileceğini bildiren ortak bir bildiri yayınlanması üzerine bir anlaşmaya varıldı. Pauling'in dünya banşı için verdiği savaşın yüksek değerini ve ona neler borçlu olduklannı, henüz bütün önemiyle takdir etmekten acizdirler." anlaşması ise, Afganistan olaylan nedeniyle yürürlüğe girememiştir. 20 AĞUSTOS 1983 Değerli varhğım Şair Yazar Atom bombası: Dünü, Bugünü, Yarını Prof. Dr. MUVAFFAK SEYHAN Devlet ve bilim adamlannın geçmişte ve günümüzde kullanılmasını başanyla önledikleri atom silahlannı, gelecekte de aynı başanyla önleyebileceklerini bugiinden söylemeye olanak yoktur. tki süper devlet elindeki silah dengesi, sanı SAVAŞA PAYDOS nz barış için bir güvencedir. Atom silahlarına karşı gelen Birleşik Amerika'lı Pauling'in çok ilginç bir kişiliği vardır. Patkinci Dünya Savaşı'nda Na (1901 ) ye Sovyet Rusya'lı vunma Bakanı olan Josef Stra sadena kentindeki Kaliforniya zi Almanya'sı ile Birleşik Ame atom fızikçisi Andrej D. Saha uss'a bir mektup yazarak bu ni Teknîk Universitesi'nde kimya rika'nın, atom bombasını bir an rov (1921 ) en ön sıralarda yetlerinden vaz geçmelerini ve profesörü olan bu bilgin, 1954 bunu açıkça ilan etmelerini iste yıh Nobel kimya odülünü kazanönce gerçekleştirmek için giriş yer alırlar miş, ancak bu istekten çok hid mış, ancak daha sonraki yıllartikleri yanşmayı, Birleşik BU KORKUNC SİLAHIN detlenen Strauss verdiği yanıtta da, dünya banşına yaptığı büyük Amerika kazanmış ve 6 ağustos KULLANILMAMASI tÇİN "Alman'lar kendüerini Sovyet' katkılar nedeniyle, Nobel tari1945'te Hiroşima'ya 9 ağustos'ta Uranyum ve Toryum element lere karşı ok ve kalkanla savu hinde eşine rastlanmayan büyük da Nagasaki'ye atılan atom bombalan savaşı sona erdirmiş lerinin atom çekirdeklerini par namadar; her ne kadar atom si bir başarıya daha ulaşarak, 1962 ti. tlk atom bombası Hiroşima' çalayarak, atom bombasımn ya lahlannı yapmak bizlere yasak yıh Nobel barış ödülüne de lâyık da 260 bin kişinin ölümüyle so pılmasına yol açan Otto Hahn, landıysa da, Sovyet'leri miizake görülmüştü. Pauling tkinci Dünnuçlanmış, yaralı ve kayıp sayı araştırmalarım, bilime yeni kat re masasına oturtmak için bu si ya Savaşı'ndan sonra, Birleşik sı ise 163 bin kişiyi bulmuştu. Bu kılarda bulunmak için sürdür lahlan Almanya'da depo edece Amerika'nın hemen bütün eyaarada kentin yüzde 6O'ı da yok müş, ancak buluşlarının Japon ğiz" biçiminde görüşlerini belirt letlerinde ve ayrıca 25 yabancı olmuştu. Hemen hemen tümü ya'da yüz binlerce kadın, erkek mişti. Bunun üzerine Hahn ve ülkede, dünya barışı konusunda harap olan Nagasaki'de ise ölu ve çocuğun ölümüne yol açma bu alanın önde gelen kimi bilim 100'ü aşkın konferans vermiş ve ve yaralı sayısı 80 bin civannda sı, onun bütün varlığı ile sarsıl adamlan, bu silahların dehşeti bu arada, Savaşa Paydos (No idi. Bu durum karşısında savaşı masına ve ruhsal bunalımlar ge konusunda Alman milletini ay more War) adıyla yayınladığı kisürdüremeyeceğini anlayan Ja çirmesine neden olmuştu. Otto dınlatmak için, üç büyük günde tabında da,tüm dünya ülkeleriponya teslim olduğu belgesini Hahn bu korkunç silahların bir lik gazetede aynı günde çıkan bir nı Norveçli Gunner Jahn, kapaimzalamak zorunda kalmıştı (2 daha kuUanılmaması için son ne bildiri yayınladılar ve bildiride mıştı. Nobel barış ödülünün vefesine kadar uğraşmış ve çaba imzası olanlardan hiç birinin, rilmesi nedeniyle, 11 aralık eylül 1945). lannda başarı da sağlamıştı. atom silahlannın yapılmasına, 1962'de Oslo'da yaptığı Banş ve tkinci Dünya Savaşı'ndan Bundan 15 yıl önce yayınlanan denenmesine ve kullanılmasına Bilim adlı konuşmasında Pausonra dünya barışı çok kez bü anılannda Hahn, bu konuda ge katılmayacaklannı ve Almanya' ling, 1945'ten beri dünya barışı yük tehlikelerle karşı karşıya niş bilgiler verir (Mein Leben: nın atom silahlanyla silahlanma için harcadığı çabalan bütün aykalmış, ancak bu kritik dönem Bruckmann Verlag, MUnchen sına karşı olduklannı açıkladı nntılanyla dile getirmişti. Paulerde, kimi ünlü bilim adamlan, 1968, sayfa 228236). Gerçekten, lar. Bu yayın karşısında güç du ling'in dünya banşına katkılarıbarışı koruma uğrunda cesaret o yıllarda iktidarda bulunan ruma duşen Adenauer hüküme nı, bu konuda en yetkili kişi olan le öne atılmışlardı. Bu büyük bi Adenauer hükUmeti, atom silah ti, Hahn ve arkadaşlanm görüş Nobel Barış Komisyonu Başkalim adamlan arasında Alman lan yapmak ve bunları depola mek üzere Başbakanhğa davet m Norveç'liGunner Jahn, kapakimyacısı Otto Hahn mak niyetinde idi. Otto Hahn, etti. Uzun görüşmeler ve tartış nış konuşmasında uzun uzadıya ve sözlerını şöyle bitir(18791968), Birleşik Amerika' şimdiki Bavyera Başbakanı ve o malardan sonra, Adenauer'in, övmüş "Bugün hayatta olanlar, mişti: lı kimyacı Linus Pauling zamanki Federal Almanya Sa tüm atom silahlan konusunda ATOM SAVAŞINI ÖNLEMEDE DURUM İlk Sovyet hidrojen bombasıDevlet ve bilim adamlannın nın gelişmesinde, öbür iki Sovyet bilgini, L.D. Landau geçmişte ve günümüzde, kulla(19081968) ve I.J. Tamm nılmasını başarı ile önledikleri (18951971) ile birlikte önemli atom bombası ve geliştirilmiş katkılan olan ünlü Sovyet atom öbür atom silahlannı, gelecekte fızikçisi Andrej D. Saharov, de aynı başarı ile önleyebilecekSovyetler Birliği'nde insan hak lerini bugünden söylemeye olalan ve fikir özgürlüklerinin kısıt nak yoktur. Atom silahlarının, lanmasına şiddetle karşı çıkmış Birleşik Amerika ve Sovyet Rusve bu yüzden Sovyet yöneticile ya gibi süper devletlerin tekelinriyle arasında derin anlaşmazlık de bulunduğu sürece, dünya balar patlak vermişti. Saharov'un, rışı için büyük bir tehlike olacadünya barışı için yaptığı sürekli ğı, pek de söz konusu değildir. ve etkin çabalan sonucu, 1975 Çünkü her iki süper devletin soyıh Nobel banş ödülüne, ülkesi rumlulan, bir atom savaşının, nin ilk temsilcisi olarak hak ka bütün dünyanın ve dolayısıyla zanması, o zamanlar bütün dün kendilerinin de sonu olacağı yada büyük bir ilgi ve biraz da m bilirler. Yarın için asıl tehlişaşkınlıkla karşılanmıştı. Ger ke, bu silahların, birbirlerine çekten 1962'de Birleşik Ameri düşman ve özellikle deneyimsiz ka'lı bir kimyacıdan sonra, küçük ülkelerin eline geçmesidir. 1975'te de, bir Sovyet atom fı Hele bu ülkelerin yöneticileri, zikçisinin Nobel banş ödülleri dar ve kısa görüşlü politikacılar ni kazanmalan, o zamana kadar olurlarsa, o zaman tehlike büskimi devlet adamlannın ve bazı bütün artar. Nitekim bir süre uluslararası derneklerin tekelin önce, Israil uçaklarının Irak'tade bulunmasına alışmış dünya ki atom reaktörlerine saldınp kamuoyunu çok etkilemişti. Gü onlan yok etmeleri ve geçenlernümüzde atom silahlarının kulde de Arjantin'in, eğer Ingiltere lanılmasını sınırlandırmak için iki büyük süper devlet, yani Bir Falkland adalarına nükleer sıleşik Amerika ve Sovyetler Bir lahlar yerleştirirse, atom bombaliği arasında çetin çalışmalar sür sı yapacağını bildirmesi, böyle dürülmektedir. öte yandan Stra bir tehlikenin ilk belirtileridir. tejik Silahlann Sınırlandınlma Günün birinde ve uygun bir orsı Konuşmalan (Strategıc Arms tamda, örneftin Araplann da IsLimitation Talks= SALT adlı rail'e aynı saldırıda bulunmalaçalışmalar da her iki Ulke arasın n, her iki ülke arasında bir atom da 1969'da başlamış ve 1972'de savaşma yol açar ki, böyle bir saSALT I adı verilen bir anlaşma vaşın bölgesel kalması ve bütün ile sonuçlanmıştır. Ancak 1979'daki beş yıl süreli SALT II dünyaya yayılmaması da pek düşünülemez. Ö. FARUK TOPRAK'ı ölümünün 4. yıldönümünde (20 Ağustos) aynı özlem ve saygıyla anıyorum. FÜRUZAN TOPRAK TEŞEKKÜR Yaptığı başanlı ameliyatla beni eski sağlığıma kavuşturan Haydarpaşa Numune Hastanesi II. Ceırani Klinigi Şef Muavini Opr. Dr. OĞUZ GÜZELÇAM'a hastanede bulunduğum sürede yakın ilgilerini esirgemeyen Sayın Başhekim FİKRET PAMİR'e Sayın Klinik Şefi Opr. Dr. İSMAİL URMAN'a Klinik asistanları, hemşireleri ve yardımcı personeline en içten teşekkürlerimi sunanm. AYSEL BAYKAL 5.ALTIN PALET RESİM YARIŞMASI Kalılma Kofullan iKonu serbest bırakılmıstır •Yapttların tuval uzerıne yaölıboya veya aknlık ile yapılmış olmalan gerekır •Yapıtlann en kısa kenarı 50 cm den buyük olmalıdır (50 cm dahn) •Yanşmava^atılmak ıçın Turk vatandaşı oimak şaMtır (T C vatandaşı olmay'P yarışmaya katılmak ısteyenler Turkıye Yüksek Oğrenım Kurumlannda oğrencı veya bu kururnlardan mezuo ıseler yanşmaya katılabıiırler) •YanşfTia lunı sanatçılara ve öğrencılere açtkliT •Yan$rnaya katılan yaptllar daha once sergıienmış olabilır ancak odul almamış olmalan gerekır •Yanşmacılar yapıtlannı elden gelırebıiecekier. gıbt ladeh laahhüUude postalayabüırler Poslada paketleme sirasmda ve yanşma suresmce olabıiecek hasarlardan Ev O'ıs Derrjısı ve Galen Baraz sorumlu değildir •Her yanşmacı kısa ozgeçmışını bir zarf içinde resım ile bırlıkte gaterıye teslim etmelıöır •Yarısmacılarher yapıt ıçın Ev O(ıs Dergısı ıçmde yaymlanacak olan formdan bır adet doiduracaklardif •Yatışmaya katılan yapıilar ıçınden |un taradnaan seçılecek uç yapıt 75 er bin hra ve ALTIN PAiET ile odullendınleceklır Aynca başanh bulunan on yapıtın sanalçılanna da BAŞARI ODULU %M\ verilecektir •Başan Odu'u kazanan ve ööül ?lamayan yapıtlann yarışmanın bıtırtılnden sonrakı bır ay içinde alınması gerekır Aksı halde sorumluiuk kabul eöılmez • ALTINPALET Cdulu Kazanan uçvapılGatetı Baraz aaıtotacakttr •Odul kazanan yapıtlar dergımızce duzenlenen sergı sonuna kadar alınamaz •Yanşmdya katılan sanatçılarm 35yâşından kuçukolması gerekır (35dahıl) •Altm Palet veya Başan Odulü alan sanatçıiann yapıttannın yayın haklaıı EvOfis Oergısı ne atl olacaktır »Yapıttann 1 Eylül 1 Ekim tannlen arasmda Galen Baraz a teslim edılmelerı gerekır •Son teslim etme tarıhı 1 Ekim 1983 Cumartesı 17 00 ye kadaroır •Yanşmaya katılanlar yukandakı kosullan aynen kabul etmış sayshr • Yanşma sergısı 3 u Ekim 1983 tanhlen arasındadır •Kokteyl ve Odul dağıtım törenı 3 Ekim 1963 saat 17 00 de yapılacaktır Törene tüm yanşmacılar davetlıdir 1«3 5 ALTIN PALET RESİM YARIŞMASI SEÇİCİ KURULU Jün Başkanı 1982 Buyüfc Onur Ödültl' sanatçısı MSUGüz San Fak Resım 61 B?k Sanat Galensı Yöneticısı MSU Mım Fak End Tas Bl Bsk Res Heyk Müz Md Sanat Tarihçisl MSU Güz San Fak Mlm.Tarlhı Bşk Ev Oiis Dergıst Genel Yaym Md Edebıyatçt şair Sanat Elsştırmenı Sanat Tarlhçisı McKjacıRestm Koteksryoncusu Prol Adnan Çokor Yıhf I Baraz Prof Ûntor Küçütc*rm»n Prof B«lkıa Mutlu Prof Dr Bülenl Özer AttyvStmavl Omal Sürcya Sezvr Tanauğ Mustsfa TavlloOlu OKTAY AKBAL EVET/HAYIR Öykücünün Öyküsü... Naim Tirali'nin kendisi başlıbaşına bir 'öykü'dür. Bir öykü kişisi, kahramanıdır. Yazdığı öykülerde kendisi başroldedir, ama 'gerçek yaşam' öykülerini bir türlü yazmamıştır. Anlatım yoluyla nice nice eşsiz öyküsünü dınlemişimdir bunca yıldır. Notlar alır, teypler doldurur, belki filmler bile çeker, ama oturup yazmaz; buna yanaşmaz. Oysa otuz yıl önce yazardı bunları. 'Yirmi Beş Kuruşa Amerika', 'Park', 'Aşka Kitakse' kitaplarını okursanız ama nerden bulacaksınız Tirali'nin ele aldığı konuyu anlatmasını blldiğini görürsünüz. İlk öyküsü kırkyıl önce çıkmış, 1943'te. Düşünüyorum, ben mi yayınladım 'Servetifünun' dergisinde bu ilk öyküyü diye!... 'Taburcu ' idi adı. O sıralarda 'Çınaraltı', 'Büyük Doğu' gibi dergilerde de bir kaç öyküsü çıkmıştt. Daha Galatasaray öğrencisiydi. Hukuk öğrenimi yıllarında hep öyküler yazdı, yayınladı. Daha sonra 'Yenilik' dergisi ve yayınları... Ardından 1956'dan sonra 'Vatan' gazetesi, yöneticilik ve köşe yazarlık günleri... 196165 arası milletvekilliği, bir iki kez adaylık serüveni, bir yandan da Ankara'da yayınladığı 'Vatan'... Bu patırtı gürültüde öykü yazılır mı, yazılabilir, mi? • ,„«,«« < :.,<».« Oysa ne zaman karşılaşsam bir kaç öykü anlatırdı. Görmesini, bakmasını, sezmesini bilen kişidir öykücü... Yazsa da yazmasa da gözlemcilik, duyarlık onun içindedir. Yaşama bir bakıştır, bir göz atıştır küçük öykü türü... öyle çok çok derinlere saplanmadan, bir kaç sayfa içinde bir yaşantıyı okuruna ulaştırmak... Okuyucu zamanla değisecektir, yaşlananların yerini gençler alacak, ama öyküler canlılığtnı, etki gücünü yitirmeyecektir. Sait Faik'in öyküleri böyledir. Kaç kuşak gelip geçti, aynı tadı duyarak okudu bu öyküleri... Öykücülük, gazetecilikten bu yüzden çok ayrıdır. Gazete yazısı bir kez okunur, beğenilir, bir yana atılır, unutulur. öykü ise, geçen yıllar arasında yeniden okunur, gelen kuşaklar tarafından aranır, beğenilir. "Yirmi dokuz yıl boyunca hep işlerimi bir düzene koyup yeniden hikâye yazmaya başlamayı düşledim. Ama işler bir türlü düzene girmedi, gireceği de yok. Bu arada, çok ciddi bir kalp hastalığı yapıştı yakama ve yaşadığımı anladığımda ilk aklıma gelen şey hikâye oldu. Sağlığıma kavuşturacak, sevinçlerimi çoğaltacak, bundan sonraki hayatımı anlamlı kılacak yalnız hikâyeydi. Doktorların kesin ev istirahati vermelerinden yararlanarak 1982 martında hikâyeye baştadım. Tabii korkakorka." 'Varlık'ta 'Bisiklet' adlı bir öyküsünü okudum, yeni yazmış, ama eski öykülerindeki yalın anlatımın tadı var. Her rastlaşmamızda söyler dururdum, bir kaç kez de yazdım: öykü yazmak, öykücünün işidir, yaşamının anlamıdır diye. İnsan, belki bir kaç ay, bir iki yıl yazmaz, ama kafasında, yüreğinde öykü vardır hep. Kaleme dökmese de, öykü yazar durur. Neye baksa, neyi görse, kiminle konussa, ne gibi olaylara tanıklık etse, öykücüdür her zaman... Yaşam biçimleri, çevresi, ortamı değiştikçe öykü çekirdekleri oluşur. öykü yazarı, başına gelen acılardan, kötülüklerden de yararlanır. Yenilgilerden, umutsuzluklardan, hastalıklardan, hatta ölümden bile... Muzaffer Buyrukcu 'Somut'ta Tirali'ye soruyor: 'Niye politikaya atıldın?' Şu yanıtı vermiş: "Beni edebiyattan uzaklaştıran sanıldığı gibi politika değil daha çok gazetecilik olmuştur. Gazetecilik, günlük yazıları ile, röportajlarıyla iıikâyenin yerini tutmasa bile hikâyeden uzak kalmanın yarattığı eksikliği giderir gibi görünmüştür. Politika ise gazeteciliğin sürüklediği bir olay. Dört yıllık milletvekilliğimde dört kez Parti Merkezine gitmiş değilim. Politikayı ben seçmedim. Sürüklendim. Bana bir şey verdiğini de sanmıyorum." Demek arkadaşlığımtz da kırkıncı yılına varmış! 1943'ün nisanmayıs aylarındaydı karşılaşmamız. BulaK, uneş ve Tirali... Üç Galatasaray öğrencisi, şair, eleştirmeci ve öykücü üç genç... Nasıl da geçmiş kırk yıl? En yakın bir arkadaşlıkla, zaman zaman işbirliği, ortak çahşmalarla... 'Yenilik'te, 'Vatan'da geçen günler, geceler, tartışmalar vb. Kısacası, yaşamın oyunları... Behçet Necatigil 'Edebiyatımızda İsimler Sözlüğü'nde Naim Tirali'yi şu satırlarla tanıtır: "Özentisiz duru bir dil, inci ve etkileyici bir psikoloji, yer yer alaycı ya da bezgin bir anlatımta dile getirdiği okul, aşk ve Beyoğlu yansıtan hikâyeler..." Yeryüzü kabuğunun yaklaşık 10 km. altında gömülü olan magma tabakası, günümüzde yılhk enerji gereksinimimizin 800 ilâ 8000 katı kadannı sağlayabilecek bir kaynak oluşturuyor. Sözkonusu tükenmez kaynak yüksek ısıda erimiş kayalarda (magma tabakasında) saklı duruyor Son yıllarda jeologlar bu enerjinin kullamlabilir şekle dönüştürülmesinin yollanm araştırmaya başladılar. Sonuçta Amerikalı bilim adamlan bu düşünceyi pratiğe dönüştürdü. Magma tabakasına ulaşılarak bu kaynaktan enerji üretiminin kârlı bir iş olduğu kanıtlandı. BİLİM/TEKNİK YONETEN OMER GUZEL Yerin 10 kîlometre altındaki gizli enerji Hawaii Volkanı'nın kraterindeki lav gölünde deneysel sonuçlar alındı. Yirmi yıl önce etkinliği sona ermiş olan bu volkanın kraterinde yavaş yavaş soğumakta olan bir lav gölü bulunuyor. ilk önce soğuyan yüzey kabuklaşmış ve soğuma yüzeyden yaklaşık 60 metre derinliğe kadar inmiş bulunuyor. Deneylerin başlangıcında lav gölünün soğumuş yüzeyi üzerinde küçük patlamalar yapıldı. Yanıt olarak alınan sismik dalgalar, aygıtlar aracüığıyla kaydedildi. Sonuçta sismik dalgaların katı ya da sıvı kaya tabakalannda farkh yansımalar verdikleri saptandı. Böylece yer altında gömülü magma tabakasmın haritaları ortaya çıktı. Magma birikintilerinin haritalannı elde eden araştırma ekibi, sert kabuğu doğru yerlerden delmeyi başardı. Delme tekniği de geliştirilerek daha yüksek basınç altında daha fazla miktarda su verildi. Böylece magmaya esneklik kazandınlarak delme işlemi kolaylaştırıldı. Delme işlemi tamamlandıktan sonra, açılan deliğin kenarlanndan sürekli su verilerek kuyunun kapanmaması sağlandı. Kuyuya dökülen su, daha sonra buhar halinde dışarıya fışkırmakta ve elde edilen buhar enerjisinden yararlanılarak elektrik enerjisi üretilebilmekte. öncü nitelikteki bu deneyde kaynak olarak kullanılan magma tabakası yeryüzünden ancak 60 metre derinlikte bulunuyor. Çok daha fazla derinliklerde bulunan magma tabakasına ulaşılması gereken yörelerde, doğal olarak, kuyu açma tekniklerinin daha da geliştirilmesi gerekiyor. Bilim adamlan, araştırma ve incelemelerin başlangıcından on yıl sonra magma tabakasındaki enerjinin insanlığın hizmetine gireceğine inanıyorlar. KURTULUŞ CADDESİ191 KURTULUŞISTA,NBULTEL:14047a3 ARIN GÖKTAN HAKAN ÇOLAK EVLENDILER Beyoğlu, 19 Ağustos 1983 İLE <jTfAlOO1 oriu r u turızm sunar SBKEtUR mun MARMARtvS 'Stephanopogon" insanın gerçek atası mı? Bilim adamlan tek hücreli bu organizmanın sınıflamadaki yeri hakkında büyük tartışmalara giriyorlar. Bundan da canlılar aleminin yeniden sınıflandırılması sorunu ortaya çıkıyor. "Stephanopogon" adıyla anılan tek hücreli bir organizma üzerinde yapılan incelemeler, canlılann evrimi konusunda yeni bilgiler getiriyor. Bilim adamlan bu organizmanın sınıflamadaki yeri hakkında büyük tartışmalara giriyorlar. Giderek tüm canlılar aleminin yeniden sınıfnarak tek hücreli canlılardan kirpiksiler (Ciliata) grubuna katıldı. Kırk yıl sonra, 1920'lerde Nobel ödülü kazanmış bilim adamı Andre Lvvoff, bu canlımn sınıflamadaki yerinin doğru olduğulandmlması sorunu ortaya çıkı nu gösteren yeni kanıtlar ileri yor. Söz konusu tek hücreli can sürdü. Ve bu canlı bir elli yıl dalının çok hücreli ogranizmaların ha unutuldu. başlangra, belki de insanm ger1969 yılında'Rus bilim adamı çek atası olduğu savunuluyor. Igor Raikov, kirniksi tek hücreli Yaklaşık 100 yıl önce varlığı ilk canlılann kamçıhlardan (Flagelkez saptanan "Stephanopogon", lata) evrimleşerek oluştuklan saçeşitli özellikleri gözönünde alı vmı ortaya attı. Bu konuda onu destekleyen başka çalışmalar da yapıldı. Son yıllarda Amerikalı iki öğrencinin elektron mikroskobuyla yaptıklan incelemelerde elde ettikleri bulgular ise bilim adamlarını şaşkınlığa düşürdü: "Stephanopogon" kirpiksi bir tek hücreli olmayıp gerçek anlamda bir kamçılı organizma. Yeni bulguların ışığı altında evrim zincirinde bazı değişiklikler yapma gereği ortaya çıkıyor. Tek hücreliler düzeyinde görüntü oldukça karıştı. Bilim adamlan evrim zincirinde tek hücreli canlılann gruplar halinde birbirlerinden ayırılmalanndan çok, giderek birbirlerine benzeyen özelliklerle birleştirilmeleri gerektiği görüşünü savunuyorlar. 10 gon » g*c« n«r Cun.a kuin h«ıwk«t TAM PANSİVON VEFATLAR tÇİN Yurtiçi, Yurtdışı, cenaze nakledilir. Cenaze ilaçlama, malzeme, tabut, butün işlemler hassasiyet ve süratle yapılır. c 'a M.A*MMM o m Tel.: 147 20 06 140 68 86 lşletmede ayrıca 18 ambulans mevcuttur. Cenaze ilanlarından hizmet bedeli alınmaz, acı günlerinizi paylaşır, günün her saatinde emrinizdeyiz. İSLÂM CENAZE İŞLERİ Sesli komutları algılayan telefon Newsweek dergisinin bildirdiğine göre, ABD'nin ITT şirketine mensup araştırmacılar, telefon teknolojisinde bir ileri adımı daha gerçekleştirdiler. Şirketin araştırmageliştirme merkezinde kurulmuş olan elektronik santral, telefon edenleri diledikleri dahili numaraya hemen bağlıyor ve sorduklan bazı soruları yanıtlayabiliyor. "Sesli arama sistemi" olarak adlandınlan bu sistemde belirli bir işyeri içindeki dahili numaraları çevirmek gereği kalmıyor. Ahize kaldınldığında elektronik santral: "Buyrun, hangi numarayı anyorsunuz?" diye soruyor. Arayan, görüşmek istediği dahili numarayı ya da kişinin adını söylediğinde, santral aranan numarayı hemen bağlıyor. Zira elektronik santralın bu tür "sesö" komutları algılayan bir hafızası bulunuyor. Sistemin en büyük özelliği her hangi bir kimsenin "sesli" komutlanna yanıt verebılme yeteneğini taşıması. Daha önceki "sesli" sistemlerde ancak belirli ses kalıplanna, belirli sözlü sinyallere duyarlılık söz konusuvdu. >x< imU. 4 kt»lllk ARMN »>nı öz*l otobü», Ortur Ikramları, «rvit v» v*rgt ftyatlMimıcı <>•hlldir. BarbMt» aulvan,3S/S8a*lktM 1»f. 16110 74 İSTANBUU 161 82 26 161 22 81 Tlx : 26105 oror 337 61 07 Sayın Doktor ve Eczacılara TÜRKİYEDE İLK DEFA Vitiligo ve Psoriasis fotokemoterapi'sinde Psoritin tablette 1 0 mg m e t h o x sa Ien Ecza depolarına dağıtıldığını arz ederiz. MERSİN BELEDÎYESİ FUARBASIN YAYIN VE TURİZM MÜDÜRLÜĞÜ'NDEN 115 eylül 5 ekim 1983 tarihleri arasında yapılacak Uluslararası Festival ve Fuarı etkinlikleri içinde düzenlenecek Halk Konserleri ve Müzikal gösteriler için Mersin Belediyesi Fuar Gazinosu pazarlıkla 17 eylül 5 ekim tarihleri arasında kiraya verilecektir. 2 Anılan günler için gazinoyu kiralama isteminde bulunacak kişi ve kuruluşlar başvurulan ile birlikte söz konusu gecelerde halka sunabilecekleri program önerilerini de vereceklerdir. 3 Başvurular 29 ağustos 1983 günü mesai bitimine kadar Mersin Belediyesi Fuar Müdürlüğü Atatürk Parkı için Mersin adresine şahsen yapılacak tır. Kamuoyuna duyurulur. (Basın: 23205) ^ ^ ^ Yurtoglu l 1 I açI a r • • • UZMANLAR BUNU KAÇIRMAMALIDIR l Ulusiorarosı Izmır Fuavı'nm geieneksel katılımcısı, 20 Ağustos 1983 10 Eylul, 1983 Uluslararası Izmır Fuarı'na Katılan Sahibinden Kelepir Acele Satılık Zeytinlik Darıca Çakıl Çeşme Mevkiinde deniz manzarah 2 4591 m (Pafta 8, Parsel 5836) MÜRACAAT: lstanbul Tel.: 579 88 22 tstanbul Umum Sigorta A.Ş. Ankara (A) Acentesi bütün sigorta dallannda, özellikle geniş kapsamlı hayat sigortası dalında hizmetinizdedir. ADRES: Konur Sokak No: 24/14 Tel.: 18 04 58 ANKARA 16 ıtım BEAULİEU Film Kamera 10 x12ftnnen\euxzoom ob| ve dığer Aksesuarlarıyla Gunduzlen tel 1413147 1410978 V/O ENERGOMACHEXPORT yarı ileticı akım düzeltici makinalar, LV aletleri elektrik kaynak makinaları SERGİLEMEKTEDİR. Sızlerı mtehklı uzmanlanmızın ılgılendığınız tum sorularınıza cevap vereceğı satış pavyonumuzdaki sergımıze gftrmeye DAVET EDİYORUZ ALİ YILMAZ • 08.311.049 nolu emekli çekimi kaybettim. Hükümsüzdür. FATMA TUNCAY ENERGOMACHEXPORT
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear