Catalog

CumhuriyeC TAKVİM 20 Ağustos 1983 Imsak: 5.18 Guneş: 7.12 Öğle: 14.17 i>dnıoı V Nadir Nadi, • Genel Yayın Muduru Hasan Cemal, Eminc Uşaklıgil, Yaa Işlerı Mudurır Okay Gonensin, • Yazı Işlen Mudur Haberler: Ergun Balcı, Ekonomı: u»mın vı > l ; ..., .... „ Yardımcısı: Atımet Korulsan, Haber Merkezı Muduru Yalçın Bayer, Sayla Gençak, Kultur: Aydın Emet, Magazin. Yalçın Pekşen, Spor namşmam. • tlasaıı ve ıuyun. v» Abdulkadir Yucelman, Araştırma: Şahin Alpay. OcağıCad. 39/41,031810610, tst. PK: 246lst.Tel: 5209703 leıex: Duzenı Yonetmenr. AH Acar. lkindi: 18.05 Akşam: 21.01 Yatsr. 22.4i Basıldığı Yer: YENİ AS1R Gazete ve Matbaacılık Ltd.Ş vlecıdıvekoytst. Artıklarını antmayan fabrikaya işletme izni verilmeyecek "Bu maddeyle sanayileşmeden yana mı olalım, çevre sorunlannı mı ön plana alalım, bicimindeki tartışmalann son bulacağını sanıyorum. Çünkü maddeyle hem sanayileşme, hem de ANKARA (Cumhuriyet Bü lemeler getiriyor. Bunları şöyle çevre sorunlan, dengeli bir birosu) Türkiye'nin 1920'lerden sıralamak mümkün. çimde gözönünde tutuluyor." • Çevre konusunda uygulanakalma ve her biri soruna yalnvz Çevre yasasının getirdiği bir kendi bakış açısıyla yaklaşan ve cak ilkeler başka önemli ilke "kirleten, önlemler getiren yasalarla çö•Yeni bir örgüt yapısı öder" ilkesi. Bazı ayrıcalıklar dızümlenmesine çalışılan çevre so• Kamunun ve kişilerin yü şında her kirletme olayına bu ilrunları, bundan böyle yeni bir kiimlüliikleriyleilgili d ü z e n ke uygulanacak. yasayla çözümlenecek. 11 ağus l e m e l e r OBJEKTİF SORUMLULUK tos tarihli Resmi Oazete'de ya• Birtakım yaptırımlav. Ikinci ilkeye bağlı olarak geymlamp, yürürlüğe giren 2872 Çevre yasasının getirdiği çok tirilen bir uçuncu ilke de şu: sayıh çevre kanunu, son derece önemli ilkeler de var. Bunlardan karmaşık bir sistem durumuna biri "Çevre konusundaki düzen "Objektif sorumluluk ilkesi." gelmiş çevre sorunlannı kapsa lemelerie denge unsuru getiren il Bu ilke gereğince, çevreye zarar yan, bu sorunlara devlet ve top ke. Yani sanayileşme ve çevre veren kişinin sorumlu olması ve lum açısmdan görev ve yüküm olayının dengelenmesi. Bunlar bu zararı odemesi için, onun kusurlu olup olmadığına bakılmalülükler getiren bir yasa. dan birinin, ötekinin aleyhine yacak. Yeni yasaya göre artıklarını olacak biçimde gerçekleştirilmeantmayan fabrikalara işletme iz sinin önlenmesi". Yasa hakkın Birkaç günden beri yurürlukte bulunan çevre yasası iki de yeni ni verilmeyecek. da bilgi veren Başbakanhk Çevorgut getiriyor. Bunlardan biri YASA NELER GETİRİYOR? re Müsteşarı Refet Erim, bunun 2872 no'lu Çevre Yasası çok çok önemli bir ilke olduğunu "Yüksek Çevre Kurulu" ikincisi de "Mahalli Çevre Kurulu" önemli hukümler ve yeni düzen vurgulayarak, şöyle dedi: Başbakanhk Çevre Musteşan Refet Erim'in verdiği bilgiye gore, yasa önlemler ve yukumiulükler bak\mından da yeni duzenlemeler getiriyor. Bu bilgilere göre faaliyetleri sonunda bir çevre sorununa yol açan kişi ve kuruluşlar, bu sonucu doğurmamak için her tür\u onlemi almak zorunda. Bu zorunlulu£a. fabrika artıklarını artırmak için gerek li tesisleri kurmak da giriyor. Ne var ki, bu maddenin uygulanmasma ilişkin olarak, artıkların standartlannın belirlenmesi gerekiyor. Bu konudaki yönetmelikler, en geç bir yıl içinde yürürlüğe konacak. Ayrıca bundan sonra kurulacak muesseselere, arıtım KAPIŞILIYOR Üzerinde Kâbe resmi bulunan aynalar, 3 bin li tesislerini işletmeye hazır duruma getirmedikçe işletme izni veraya Suudi Arabistan'da adeta kapışılıyor. rilmeyecek. Yasayla, sınai kuruluşlara da bir yükumlüluk getiriliyor. Bu kuruluşlar, çevreye bıraktıkları artıkların miktar ve niteliğiyle ilgili duzenli ve sürekli kayıtlar tutacak ve bunlar denetlenecek. Bir tur defter tutma olayı denilebilecek bu konuda, yasa en ağır yaptınmı ongorüyor. Bu kayıüarı tutmayanlara uç yıla kaDış Haberler Servisi 1leri muşlardı. Tam fabrikayı tasfiye dar hapis cezası verilebilecek. teknolojisiyle yakm zamana ka etmek üzereyken, Arap dostlan Başbakanhk Çevre Musteşan dar az gelişmişlerin gözlerini ka imdatlarına yetişti. Bir süre önErim, yasanın getirdiği yaptırımmaştıran Batı, şimdilerde bazen ce, üzerinde Suudi Arabistan ları şoyle ozetledi: az gelişmişler ve Özellikle petrol Krallık Ailesi'nin ya da Kâbe'nin "En etkili yaptırım, faaliyetzengini Arap ülkeleri sayesinde fotoğrafının bulunduğu aynalar lerin dıırdurulması. Bu yaptmpaçayı kurtarabiliyor. Bunun son yapmayı önerdikleri dostlan kamın uygulanmasından once mülörneği de, Fransa'nın La Rochel pılannı çahyordu şimdi. Tabii, ki idare amiri sınai kuruluşa uyale kentinde, iki kardeşin ortak oî işin gerçekleşmesi için Suudi rıda bulunur ve belli bir süre veduğu küçük bir fabrikanın Arabistan Kralı'nın iznini almak rerek, zararı onlemesini ister. Bu gerekmiş, bu da çok uzun serüveni. uyarı yerine getirilmediği takdlrLa Rochelle Ticaret Mahke sürmüştü. de kirletme olayının ııiitliğine mesi'nin verdiği 1 Ekim 1982 taArtık Lhote kardeşler Suudi gore kuruluşun faaliyeti sureli ya rihli kararla, JeanPierre veJean Arabistan'a gönderilecek aynalada süresiz, kısmen ya da lamaPatıl Lhote kardeşlerin yönetti nn tekelini ellerinde tutuyorlar men durdurulabilir." ği, aileden kalma ayna fabrikası ve bu sayede iflasın eşiğinden Çe . yasasının getirdiği otesatılacak, sağlanan gelir alacak dönmUş bulunuyorlar. Şimdiden ki yaptınmlar da şöyle: hlara paylaştınlacaktı. tnşaat ke binlerce ayna gemiye yüklenip Yasadaki yasaklara uymayansimindeici kriz bu küçük işletme Körfez'in yolunu tutmuş durum lar için, işletmenin buyukluğune yi de etkilemişti ve ancak bir mu da, Tanesi 1500 liradan satüan bu gore, karada 500 bin liraya kacize kurtarabilirdi onları. aynaların fiyatı, Suudi Arabisdar çıkabilen para cezaları.Bu cezalar, fiilin yinelenmesi duruSöz konusu mucize "AHah"ın tan'da 3000'e yükseliyor. Her yıl munda iki katı arttırılabiliyor. onlara bir lütfu oldu. Gerçekten en az 500.000 hacının Suudi AraDenizlerin kirlenmesine ilişkin de, geçtiğimiz yıl düzenlenen bir bistan'a aktığı düşünülürse ve her birinin birkaç hatıra eşyası hukümler ise daha da ağır. Paiş gezisi sırasında Ortadoğu'ya aldığı hesaba katılırsa, tslamlığın ra cezası denizlerin kirlenmesinda uğrayan iki kardeş, Suudi Lhote kardeşlere nasıl yararh olde beş milyon liraya kadar çıkaArabistan Sarayı'ndan bir prens duğu daha kolay anlaşılabilir. biliyor. le tanışmış, onunla dostluk kur 11 ağustosta yürürlüğe giren "Çevre Kanununa" göre, yasaklara uymayanlara ağır hapis ve para cezası verilecek. Yine aynı yasaya göre çevreyi kirleten, bu kirliliğin bedelini ödeyecek. Tarım Bakanı: Hububat üretiminde düşüş olacak Komodor: Muhalifler Moda Deniz Kultibü'nti kanştırmak istiyor Ercüment Berker: "Yasadışı hiçbir işlem yapılmadı. Bütün belgelerimiz tamam. Sonın muhaliflerimizin asılsız ihbarlarından kaynaklanıyor." ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Tanm ve Orman Bakanı Sabahattin Özbek, 1983 yıh hububat rekoltesinin 1981 yılına eşdeğer olacağının tahmin edildiğini, 1983 rekoltesinin 1982'ye oranla düşeceğini söyledi. Tanm ve Orman Bakanı Prof. Dr. Sabahattin Özbek, "Cumhuriyef'in sorularını yanıtlarken, uygulamaya sokulan 2. ürun projesinin başarıh olduğunu ve hedeflere ulaşıldığını hububat tahminlerinin doğru yapılabilmesi için araştırmaların sürdürüldüğünü söyledi. özbek, araştırma çahşmalarımn 1984 yılında sonuçlandınlacağını açıkladı. Sorulanmız ve Prof. özbek L in yanıtlan şöyle: SORU Hububat rekoltesi konusunda uzun bir süredir çelişik haberler yer alıyor. Sizce bu yıS hububat rekoltesinde düşme olacak mıdır? Tahmini rekolte nr olacak? YANIT 1983 yılında hububatın vejetasyon devresinde düşen yağışlar bazı bölgelerde normallerin altında, diğerlerinde normalleri civarında gerçekleşti. Verim için, düşen yağış miktarından ziyade, yağışların dağılımı ve toprakta biriken su önemlidir. Dolayısıyla yağış miktarı ve dağıhmın yetersiz olduğu yörelerde hububat gelişimi gecikmiş, geç yağan yağmurlar verimdeki düşüklüğü tamamen engellemeye yetmemiştir. Ancak hububatın tane doldurması üzerinde olumlu bir etki yapmıştır. Sonuç olarak bu sene hububat üretiminin 1981 yılına eşdeğer ol(Arkası II. Sayfada) DENtZ SOM 1961 yıhndan beri mühürlü duran Moda Deniz Kulübü binasınm üst kapısından girdiğimiz zaman, kamyondan mermer indiren işçiler İculüp yöneticilerini oyun salonunda bulabileceğimizi söjlemişlerdi. Masalardaki kadınlı erkekli külüp üyelerinin bakışlan arasında salonun orta yerinde beklerRen arkamızdan bir ses "Ne istiyorsunuz?" diyesormuştu. Beyaz saçlı, kalın sivah kaşları hemen dikkati çeken spor giyimli bir adamla böylece diyalog kurabilmiştik. Daha doğrusu Moda Deniz Kulübü'nün komodoru avukat Ercüment Berker duruma müdahale etmişti. OLAY NASIL GELİŞTİ Moda vapur iskelesinin tam karşısında 30 yıl önce denizden doldurulan arazi üzerine yapılmış fakat 22 yıl önce mühürlenmiş ve birkaç ay önce de inşaatın kalan bölümleri izinsiz olarak tamamlanmış Moda Deniz Kulübü'nün sessizce açılan yeni binasının ikinci katındaki oyun salonunda yeşil çuhalı yuvarlak masalardan birine oturup komodor Berker'den bilgi almaya başlamıştık. Bu arada garsona cay söylemişler fakat çayın bittiğini öğrenince "nescafe" ikram etmişlerdi... Komodorun anlattıkları şöyleydi: "1953'de deniz doldurulmaya başlandı. 1956'da inşaatın temeli atıldı ve ruhsatı alındı. Emin Onat tarafından hazırlanan turistik tesis projesi mevzii imar planında yer aldı. O zamanlar Tapulama Kanunu'na göre de Komodor Ercüment Berker ve kulüp yöneticileri arkadaşımızla birlikte.. nizin doldurulması izinle oluyordu. Sonra da bedelsiz olarak tapuya tescil ediliyordu. Belediye'nin izni ile yamaçtan aşağıya doğru deniz doldurulmuştu. Doldurulan alan 11 bin 329 metrekareydi. Doldurma sırasında tesbite gelindiği zaman 122S metrekarelik bir yerin tabiat şartları ile kendiliginden dolduğu o zamanki kulüp idarecileri tarafından yanlışhkla söylenmiş ama boylece bu kısım hazinenin mülkiyetine geçmiş. Biz bütün yasal işlemlerimiz tamam olarak inşaata devam ederken 1961 yılında Belediye denizin doldurulması için verdiği muvaffakatı geri aldt ve inşaatı durdurdu. 1973 yılına kadar Kadıköy Asliye Hukuk Mahkemesi ile Danıştay'da davalarımız sürdü. Sonunda kazandık. 1225 metrekarelik yer hariç inşaatın yapıldığı alanın tapusunu aldık. Tapusunu alamadığımız hazineye ait 1225 metrekarelik yer ise inşaatın yapıldığı alanın içinde kaldı. 1982 yılında da hazineden bu yeri kiraladık. Bu arada Belediye imar planını da değişttrdi ve denizden doldurulan sahayı yeşil alan kabul etti. Ama inşaatımızın yapıldığı bölüm yeşil alana girmedi. Hazine ile kira anlaşması yaptıktan sonra Belediye'den onarım iznimizi de aldık ve inşaatımızı tamamlamaya başladık. Yasadışı hiçbir işlem yoktur. Bütün belgelerimiz tamamdır. Sorun kulüp yönetimine muhalif olanlann asılsız Ihbaıianndan kaynaklanmaktadır..." Ercüment Berker, bunları anlattıktan sonra masaya dayadığı kollarını geri çekti, sandalyeye sırtını dayadı ve elindeki anahtarlığı parmaklarımn arasında çevirirken "Şimdi ben bir soru soracağım," dedi: Yanm kalmış hali ile bu bina bir esrarkeş yuvası haline gelmişti. Biz burayı onanp tamamladık ve esrarkeş yuvası olmaktan kurtardık. Şimdi, burası esrarkeş yuvası olarak mı kalsın yoksa kulübümüzün sosyal faaUyetlerinde mi kullandsın, hangisi iyi? Berker, gerçekten "zor" biı soru sormuştu. Bir yanda yasalara göre muhUrlenmiş ama so nunda mezbelelik olmuş bir bi na, öte yanda çiğnenen yasala ra karşılık güzel bir tesis. Faka bu güzel tesise girebilmek için eı az 500 bin lira verip kulüp üyei olmak gerektiği için bu "zor soruya biz de soru ile karşıh verdik: Peki, burası Belediye'n mülkü olsa da sadece Moda D niz Kulübü'nün üyeleri değ tüm vatandaşlar yararlansa d ha iyi olmaz mı? Işte bu soruya kulübün kom doru çok sinirlendi. Ve böylece kaışılıkh sorul sorularla "Hangisi iyi?" son yanıtsız kaldı. Bakahm tstanbul Beled Başkanhğı bu soruya ne yanıt recek... Kâbe'nin resmi, Fransız şirketini iflastan kurtardı Lucky Luciano'nım vasiyetini tutmayan Mafia zor günler yaşıyor ABD'den Roma'ya kaçan Mafia'nın büyük liderlerinden Lucky Luciano, diğer babalara şu vasiyette bulunmuştu: "Ancak dünyaya geldiğiniz adanın insanlarına güvenin ve sadece onlarla çahşın.." D«ş Haberler Servisi Mafia'nın geçmişteki buyuk liderlerinden Lucky Luciano, ABD'den kaçıp Roma'da sürgundeyken bir kalp krizi sonucu ölmeden hep aynı şeyi yinelerdi: "Yalnız Sicilyalılar." Bunun da, Mafia babalarına yonelik mesajı şuydu: "Ancak dünyaya geldiğiniz adanın insanlarına güvenin." Gerçekten her onurlu Sicilyalının uymak zorunluğunu duyduğun "omerta" ya da dilini tutma yasası, bir tek bu yöre insanının uyabileceği bir yasaydı. Lucky Luciano'nun bu öğüdunu vutmadığı için, şu sıralar Mafia zor gunler yaşıyor. Üyeleri tutuklanıyor, yasadışı elde edilmiş mallarına el konuyor, silah ve uyuşturucu depoları basılıyor ve sonuçta büyük zararlara uğramyor. Üç yıldır, 3 Mayıs 1980'den bu yana uğursuzluklar peşpeşe geliyor Mafia'nın başına. 8 KİLO EROİN 3 Mayıs 1980 gunu, Roma'nın Fiumicino Havaalanında görevli iki gümrükçu, Antonio Di Bona ve Gluseppe İannini New York uçağından inen yolcuların kuyruğunu gozlerken, kuyruktaki adamlardan biri gozlerine çarptı. Suçlulann her zaman ardında gizlendikleri masum kişi görunuşune bürünmüştu bu yolcu. Hemen adamı kenara çekip iki bavulunu aradılar. Birinden, uç armağan paketı içinde 8 kilo eroin çıktı. Hemen ardından da adamm birlikte çalıştığı Belçikalı uyuşturucu kaçakçısı Albert Gillet tutuklandı. Sorgusu başlar başlamaz da Gillet'nin dili çozuldü. Evet, Mafia hesabına çalışvyordu. Yine Mafia hesabına çalışan iki yurttaşı, Edouard Barbet ve PaulErik Charlier adları da yine onun sayesinde öğrenildi. Barbet, Ortadoğu'dan morfin ahyordu. Charlier ise, bu yasadışı işlerden kazanılan paraları temize çıkarmak ve pırıl pırıl Isviçre franklarına dönüştürmek işinde uzmandı. Gillet'yi susturmak kolay olmadı. Doğu'dan Batı'ya 169 kilo uyuşturucu geçirdiğini, Batı'dan Doğu'ya da milyonlarca dolar aktardığını itiraf eden Gillet, sonunda en buyük sırrı verdi. Mafia'nın Sicilya'da beş laboratuvarı vardı. Burada Fransız kimyagerler, morfini eroine dönuşturuyorlardı. EN BÜYÜK DARBE O güne kadar adanın yalnızca büyuk bir uyuşturucu deposu ve transit merkezi olduğunu sanan polisler için, bu itiraf buyuk surpriz oldu. Üç Belçikalının itiraflan sayesinde de, Mafia tarihinin en büyük darbelerinden birini yedi. Laboratuvarlar basıldı, buralarda çalışanlar tutuklandı. Kayıp milyarlarca lireti buluyordu. Geçtiğimiz 25 temmuz gunu, Gillet, Barbet ve Charlier, Palermo Mahkemesi tarafından, suç ortaklanyla birlikte 200 yıldan fazla hapis cezasına çarptırıldılar. Ancak içerde fazla yaşayacakları sanılmıyor. Çünkü Mafia, gevezelerin bunu yasamlarıy Doğramacı'nı devlet protokolünde mevkii üçüm kez yükseltil ANKARA (Cumhuriye rosu) Yüksek öğretim l lu Başkanı Prof. Ihsan D macı'nın devlet protokolüı yeri Cumhurbaşkanlığı ( Sekreterliği'nce yapılan ye düzenleme ile uçuncu kez seltildi. Buna göre YÖK B nı Prof. Doğramacı kuvv< mutanlarının hemen arka ve tüm orgeneral ve oramı rin önünde yer alacak. Daha, önceki devlet prc lünde Sayıştay Başkam'r kasındaki sırada bulunan Başkanı son düzenleme i ra ileriye ahnarak Sayışta kanı'mn, Danışma Mecli lerinin, Danışma Meclisi üyelerinin, Danışma Mecl kan Vekilleri'nin ve tüm ı ral ve oramirallerin önün raya alındı. Buna göre protokolündeki önem sı YÖK Başkanı'nın "mevl kanlar Kurulu üyeleri ve komutanlarından heme geliyor. Cumhurbaşkanlığı Ge reterüği'nin 2 ağustos 518/383 sayıh yazısı devlet kuruluşlanna gö yeni "devlet protokol li konulan ek bir talimatt ziran 1983 tarihli devlet listesinde değişiklik yap lirtüerek "Konsey'in tı Yüksek Öğretim Kurul nı'nın kuvvet komutaı sonraki ilk sıraya alın dirildi. Böylece 29 ekim 19! yana devlet protokolu Başkanı'nın yeri üçün sıraya alınmış oluyoı miz Cumhuriyet Ba Danışma Meclisi üye kasında duran YÖK E mayıs 1983'te yapılaı şiklikle Sayıştay Başk kasmdaki sıraya alın Her kooperatif için yetkili bir bakanlık getiriliyor ANKARA (Cumhuriyet Biirosu) Kooperaüflerdeki yolsuzluk ve usulsüzlükleri önlemek, yasalardaki boşlukları gidermek amacıyla hazırlanan Kooperatifler Yasasını değiştiren yasa tasansı, DM Ihtisas Komisyonlan'nda görüşülmeye başlandı. Daha önce oluşturulan Bakanlıklararası bir komısyon tarafından hazırlanan yasa taslağı, daha sonra Bakanlar Kurulu'nda gözden geçirilerek, tasan olarak DM'ye gönderildi. DM Tarım ve Orman, Köyişleri ve Kooperatifler Komisyonu'nda bulunan yasa tasansı için çeşitli komisyonlardan görüş ahnmaya başlandı. 1969 yılında çıkarılan 1163 sayıh Kooperatifler Yasasını değiştiren ve bazı maddeler ekleyen tasarıya göre 6 aylık üyelik süresini tamamlamayan üyeler, genel kurulda oy kullanamayacaklar, denetimden kaçan, yeni yönetim kuruluna devir teslimi yapmayanlar, ya da yasalara uygun hareket etmeyenler devlet memuru gibi ceza görecekler. Denetçiler en geç 3 ayda bir olmak üzere işlemleri ve vezneyi denetlemekle yükümlü olacak Tasarıyla, her kooperatif için bir yetkili Bakanlık getirüiyor ve Bakanlık temsilcisinin genel kurulara katılması kooperatiflerin yetkili bakanlıkça denetlenmesi öngörülüyor. Aynca bir ortağın 500 bin liradan fazla pay sahibi olması onleniyor, kooperatif ve üst kuruluşlann azami ve asgari ortaklık paylarınm, ancak Bakanlar Kurulu kararı ile değiştirilmesi hükmü getiriliyor. DM Genel Kurulu'nda görüşuldukten sonra MGK'da ele alınacak tasarıyla, Türkiye Milli Kooperatifler Birliği, Turkiye Kooperatifler Danışma Kurulu ve Kooperatifler Kredi Fonu oluşturuluyor. Yapı Kooperatifleri ve konut veya işyerleri ile ilgili işletme kooperatifler için ana sözleşmeleri Ticaret, Sanayi ve İmar Iskân Bakanhkları hazırlayacaklar. Tasarıyla, kooperatifler ve ü s t kuruluşlann ortak defteri tuıması da öngörülüyor. EN BÜYÜK BABA Luciano 1936 yılında tutuklandıgında Mafia'nın en büyük babalarından biriydi (sağda). Bu ünlü gangsterin yakalanması Mafia'da büyük şaşkınlık yaratmıştı. la ödeyeceklerini duyurdu. Geleneğe göre, günün birinde ağızları çakıl taşı dolu olarak ölü bulunacaklar. Belçikahlardan başka, NapoH'deki çetelerle (Camorra) ve Güney'deki Kızıl Tugaylarla işbirliğı yapan Mafya, bu iki kuruluş üyelerinin de dülerini tutamadıklarını gördü. Doğrusu, yaşlı Lucky Luciano'nun hakk'ı vardı. Yasadışı işlere girmek isteyenler, Sicilyalılardan başkasıyla çahşmamalıydılar. Kipriyanu ile Papandreu, De Cuellar Û i i görtişecek raporunun önderleriyle geçen salı gunu gerçekleştirilemeyen, bugün yapılacak olan "ortak" toplantıya hazırlanırken, Rum basını "Kipriyanu hükümetinin, Kipriyanu'nun ısrarlı teşvik ve çağnsı üzerine de Cuellar'ın başlattıgı girişimler sonucu sunulan görüş raporu'nu torpUJemeye çalıştığını" bildiriyor. Kıbrıs Rum kesiminde, seçimlerde işirliğine giren ve hükümet ortağı durumunda bulunan Komünist AKEL partisi ile Kipriyanu'nun partisi Diko arasmdaki anlaşmazlığın bu gelişmelerle bağlantılı olarak su yüzüne çıktığı ileri sürülüyor. Bazı Rum çevrelerince savunulan bu görüşe göre, Kipriyanu, de Cuellar raporunu torpilleme girişimine, BM Genel Sekreteri'nin özel temsilci vekili Holger'in Rum Dışişleri Bakanı Rolandîs'e yeni bir gizli belge sunmasından sonra başladı. Ama yine Rum çevrelerinde, böyle bir belgenin varolmadığı, belge konusunun blöf olarak ortaya atıldığı savunuluyor. Türk tarafında görüştüğümüz yetküiler, "ikinci bir belgenin" kendilerine verilmediğini, BM Genel Sekreteri Kıbrıs özel Temsilcisi Hugo Gobbi'nin tarafından tekrarlanan görüşleri bir kez daha tekrarladığını belirttiler. De Cuellar raporuna ilişkin karannı yarın Atina'ya giderek pazartesi günü Yunan Başbakanı Papandreu ve Cumhurbaşkanı Karamanlis ile görüşerek oluşturacak. Kipriyanu'nun rapora ilişkin tutumunun olumsuz olduğu belirtiliyor. Muhalefet lideri GlafkosKlerides'in Demokratik Birlik Partisi (DISI) ile Komunist Partisi Akel'in de Cuellar raporunu olumlu karşıladıklan öğrenildi.. Klerides, "Bu girişimi reddedersek, Türk tarafına, bizi suçlayarak ayrı devlet ilan etme hakkını elimizle vereceğiz," dedi. "Genel sekreterin girişiminln çok ciddi ve büyük bir dikkatle karşılanması gerektiğini" savunan Klerides, "de Cuellar'ın, iki tarafın görüşleri arasında bir orta yol çerçevesi çizdiğine" işaret etti. Genel sekreteri Papayuannu Sovyetler Birliği'nde dinlencede olan Komünist Akel Partisi'nin merkez komitesi siyasal büro ile birlikte kesin tutumu saptıyor. Okul yönetimi kayıt için para almayacak ANKARA (Cumhuriyet Biirosu) Okul aile birliklerinin velilerden para almasımn yasalara aykırı olduğu açıklandı. Milli Eğiüm Bakanlığı'ndan yapılan okul aile birlikleriyle ilgili açıklama şöyle: "Dernekler Kanunu'na uygun olarak kurulmuş olan okul ve öğrencilerini koruma dernekleri mevcuttur. Bu dernekler kendi özel kanununa ve tüzüklerine göre okul dışında, fakat okula ve öğrencilere yardım amacı ile faaliyet göstermektedirler. Kendi okulunu kendin yap kampanyasına katılmakta ve doğrudan velilerle ilişki kurmaktadırlar. Okul yöneticileri ve öğretmenlerin bu dernekler içinde para ahnması ve işlemleri gibi faaliyetlerle ilişki ve görevleri yoktur. Okullara öğrenci kayıt kabulleri sırasında, para alma işlemlerine katılması önlenen okulaile birlikleri ile okul yöneticilerince para toplanmaması hususu değişik zamanlarda çeşitli genelge ile bütün illere, yöneticilere ve okullara duyurulmuştur." İZZET RIZA YALIN ~ LEFKOŞE Kıbrıs Rum bakanları, dün sabah olağanüstü Siyasi ve zararh faaliyetler ko toplanarak, Atina'daki ikinci nusunda, yeni hükumler getiren KipriyanuPapandreu gdrüşmetasarıya göre, toplantılarda, ko sinden önce, BM Genel Sekreteri operatifte ya da tesislerinde siya Perez de Cuellar'ın "görüş raposı amaçh veya genel güvenlik ru"nu son kez ele aldı ve Atina'asayiş ve kamu düzenini bozma ya götürülecek "karşı görüşler'ya yönelik zararlı faaliyet goste ine son biçimi verdi. "De Curilmesi yasaklanıyor. Ayrıca, za ellar gorüş raporu"nun torpıllerarlı faaliyette bulunan kişiler ve nip torpillenmemesi kararı Yukuruluşlarla haberleşme ve ya nan Başbakanı Papandreu'yla zışma yapamamaları hükmu ge yapılacak gorüşmeye bırakıldı. Yunanistan'da yayımlanan tiriliyor. Tasarıyla ayrıca bir ortağın şahsi alacaklarınm, an Pasok organı Elefttheri Gnomi" cak ortağa ait faiz ve gelirgider gazetesi Papandreu'nun de Cufarklarından hissesine düşen ellar'ın girişimine karşı olduğumiktar ve kooperatif dağılmasın nu bildirdi. da ona ödenecek paranın haczeRum Hükümet Başkanı Spidilmesi hükmü yer alıyor. ros Kipriyanu, Rum siyasal parti Ziya Ül H( 29 ağusto Türkiye'ye geliyor ANKARA (a.a.) lslam Cumhuriyeti kanı General Ziya ı mi bir ziyaret için 29 zartesi günü Türkiy^ Dışişleri BakanhJ yon Genel Müdürlü nuyla ilgili olarak yapıldı: "Cumhurbaşkaı nan Evren'in dave Pakistan tslam Devlet Başkanı S Ziya Ül Hak iki i mevcutkardesçeiU sinde, 29 Ağustos den itibaren Türki; ziyarette bulunac: