Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
7 AĞUSTOS 1983 * • • HABERLERÎN DEVAMI CUMHURİYET/11 3M Genel Sekreterinin yetkilerini aştığı ileri sürülüyor De Cuellar Kıbrısla ilgili önerilerine 15 eylüle kadar yazılı yanıt istiyor KTFD siyasal çevrelerinde, BM Genel Sekreterinin ABD'nin baskısıyla hareket ettiği iddiaları dolaşıyor. :ZETRIZA YALIN LEFKOŞE Birleşmiş Milleter Genel Sekreteri Perez de Cuillar'ın, Türk ve Rum taraflanıa sunduğu raporda yer alan Snerileri hakkında 15 eylüle dek 'yazılı görüş" istediği öğrenildi. 3M Genel Sekreteri'nin, bu araia, "Birinci görüş raporum hakcında 15 eylüle dek görüş beliriin. Bundan sonra taraflara, yeni konulardaki görüşlerimle birinci raporumdaki yürütme, yasama ve toprak konularında güvenceleri sunacağım" yollu bir mesaj ilettiği saptandı. BM Genel Sekreteri'nin Kıbrıs temsilcisi Gobbi aracılığıyla sunduğu ilk görüş raponT'ndan sonra, toplumlararası görüşmelerde büyük tartışmalara neden olan " ü ç özgürlük" hakkında ikinci "görüş raporu"nu sunacağı kesinleşti. " D o l a ş ı m " , "yerleşim" ve "mülk edinme" özgürlüklerine ilişkin yeni görüşlerle, Rumların bu alanda Türklere verecekleri güvencelerin de sunulacağı bildirildi. BM Genel Sekreıeri, ilk raporu konusunda iki tarafın 15 eylüle dek sunmalarını istediği görüşlerini alır almaz, ilk raporundaki konularda "güvence'Mer sunma durumuna gelecek. Türk tarafı, toprak ve anayasa ödünlerinin bağlantıya getirilmesi üzerine, "Topragın verildiğlnin söylendiği ölçüde, topragın elden gideceği, anayasada verildiği sanılan şeyin kağıda yazılıncaya dek ele gelmediği, yazıldıktan sonra da uygulamada, 1960 Anayasası'nda olduğu gibi birçok yöntemle uygulanmıyabileceği" düşüncesiyle kuşkular belirtmekteydi. De Cuellar'ın güvencelerinin bu kaygıları gidermeye yönelik olacağı belirtiliyor. Ortada böylesine kuşkular varken ve genel sekretere "Yüzde belirtme yöntemine" başvurmaması gerektiği iletilmişken, de Cuellar'ın buna uymaması, taraflara, sond?j niteliğinde bile olsa, bir takım toprak yüzdelerini içeren bir rapor sunması, daha sonra da bunlara ilişkin "güvenceler" yöntemine başvurması, genel sekreterin iyi niyet görevi dışına taştığı biçiminde değerlendiriliyor. " D e Cuellar, sondaj ve nabız yoklama nileliğindeki görüş raporuna rakam koymamahydı" diyen siyasal çevreler, genel sekreterin, daha önce de bu tür bir pazarlık yönteminin uygulanması yönunde girişimde bulunan Amerika'nın baskısıyla hareket ettiğini ileri sürüyorlar. "Birleşik Amerika'nın de Cuellar Üzerinde baskısı var. Aksi halde genel sekreter böyle davranmazdı," deniyor. ABD Dışişleri Bakan Yardımcısı Richard Burt ile ABD Senatosu Dış İlişkiler Komisyonu Başkanı Percy1 nin konuşmalarının, de Cuellar'ın görüş raporundan sonraya "rastlamasının" "rastlantı" olmadığına işaret ediliyor. YÜZDE 28'DEN YÜZDE 23'E Siyasal yetkililer, ABD eski Dışişleri Bakanı Kıssınger ile eski BM Genel Sekreteri Waldheim'in, Türk bölgesini Ada topraklannın en az yüzde 28'i olarak öngördüğüne, yüzde 2'ye yaklaşan "insansız bölge" ile Türk tarafının elindeki <7o36,5'la %28 arasındaki topraklara ilişkin pazarlıkta, en çok yüzde 36,5 en az yüzde 28 oranının sözkonusu edileceğine işaret ediyor. Türk tarafının en az, toprak oranının de Cuellar'ca yüzde 23 olarak önerilmesini, bir "Baskı öğesi" diye niteliyor, "Türkiye'nin içinde bulunduğu ortamdan yararlanma çabası"nın ürünü olarak değerlendiriyorlar. De Cuellar'ın nabız yoklamayı amaclavan raporundaki görüşlere göre, Türk tarafı, toplumlararası görüşmelerde, en çok yüzde 30 toprak isteminde bulunabilecek, bu oranın üzerine çıkamayacak. RUM MEMNUNİYETSİZLİĞİ GÖSTERMELİK Rum tuçumu üzerinde duran ve Kıbrısfı Rumların de Cuellar'ın önerilerinden memnun kalmadığı yolundaki Rum basın haberlerini değerlendiren KTFD siyasal çevreleri "Rumlar, öneri veya görüşleri ne denli beğenmediklerini ileri sürerse sürsünler, bunun gerçeği yansıtmadığını" ileri süruyorlar. "Türklere yüzde 23'lük toprak oranını Makarios bile düşünmemişti. En son oran, 0/0 28'di" deniyor, boyle bir pazarlık oranının ortaya atılmasının rumların ekmeğine yağ surdüğüne, Rum memnuniyetsizliğinin göstermelik olduğuna işaret ediliyor. MGK, Atatürk Kurumu (Baştarafı 1. Sayfada) dan önerilecek 3 aday arasından Cumhurbaşkanı'nca atanacak. Atatürk Araştırma Merkezi ile Atatürk Kültür Merkezi'nin kuruluşu, amacı ve görevleriyle uyeleri ve şeref üyelerinin ayrıntılanyla yeraldığı yasada Turk Dil Kurumu ile Turk Tarih Kurumu'nun 40 asil üyeden oluşacağı hukme bağlanıyor. Bu uyelerden 20'sinin Yuksek Kurul'ca, diğer 20'sinin ise YÖK tarafından seçileceği öngörülüyor. Her 2 asil uyelik süresi 6 yıl olarak belirleniyor. Yasada Atatürk'ün "Yurtta Sulh Cihanda Sulh" ilkesi doğrultusunda dünya barışına, uluslararasında dostluk, anlayış ve iyiniyetin geliştirilmesine hizmet eden gerçek veya tüzel kişilere verilmek uzere devlet ödülü niteliğinde, "Atatürk Uluslararası Barış Ödülü" getiriliyor. Bu ödül Atatürk'ün rölyefi işlenmiş bir plaket, parasal ödül ile ödül rozeti ve beratından oluşacak ve her yıl 1 odül verilecek. Barış ödülu için gösterilecek adayların saptanmasında ırk, dil, renk, cinsiyet, din ve benzeri nedenlerle ayrım gozetilmeyecek. Saptanacak aday Cumhurbaşkanı'nın onaymdan sonra en geç 23 nisan günü kesinleşecek. 19 Mayıs Bayramı'nda törenle ödül verilecek. Yasaya göre, Yüksek Kurum organlarında ve bağlı kuruluşların organlarında asil üye olanlarla Başbakan ve Bakanlar dışında görev alan kişiler görevleri süresince siyasi partilere, sendikalara ve kamu yaranna çalışan dernekler dışında derneklere üye olamayacaklar, sendikal faaliyetlerde bulunamayacaklar. Turk Dil Kurumu ile Türk Tarih Kurumu'nun gelir kaynakları arasında Atatürk'ün vasiyetine dayalı gelirlere de yer verilen yasanın yayımından itibaren 1 ay içinde Yüksek Kurul Başkanı'nın başkanhğında ilk toplantısmı yapacak. 2 ay içinde de Yüksek Kurum Başkanı ile bağlı kuruluşların başkanları seçilerek atanacak. Yuksek Kurum Başkanı'nın atanması ile birlikte Türk Dil Kurumu ve Türk Tarih Kurumu Yüksek Kurum Başkanlığı'na bağlanacak. Bu kurumlarda çalışanlar memur statüsüne geçirilecekler. Geçmek istemeyenlerin kıdem tazminatları odenerek kurumları ile ilişkileri kesilecek. UGUR MUMCU GOZLEM (Baştarafı 1. Sayfada) vermesi gerekmektedir. TRT, önceki gün, MDP ve HP'ye haberlerde yer verirken, Anavatan Partisi'ni ıska geçmeyi uygun bulmuştur. Neden acaba? Bu tutum, tarafsızlık ilkesini açıkça zedelemiştir. Hele, Başbakan ve Bakanlar, MDP yanında yeralırlarken, TRT'nin seçime girme hakkına sahip partiler arasında ayrım gözetmesi, tarafsızlığın önemini büsbütün artırmaktadır. Bundan sonra, sayın Başbakan ve Bakanların demeçlerine TRT haberlerinde yer verilmesi, bu tarafsızlığı iyice tartışılır hale sokacaktır. Sayın Başbakan, tarafsızlık konusunda "Beni ikaz etme nizi bilhassa rica ediyorum" dediği için biz de bu uyarı görevini yerine getirmek istiyoruz. Haberlerinde, seçime girme hakkına sahip partiler arasında ayrım gözeten TRT'nin, henüz seçime girip girmeyecekleri belli olmayan, SODEP ve Doğru Yol Partisi'ne, bu nedenle yer ayırmadığı anlaşılmaktadır. Günlük basında, şu anda, SODEP ve Doğru Yol Partisi ile ilgili ayrıntılı haberlere rastlanmaktadır. Gazetecilik açısından, bu iki parti ile ilgili gelişmeler "haber" nıteliğini taşımaktadır. SODEP ve Doğru Yol Partisi Genel Başkanları da demeçler vermekte ve konuşmalar yapmaktadırlar. Örneğin dünkü gazetelerde, Doğru Yol Partisi Genel Başkanının demeci yayınlanmıştır. TRT, SODEP ve Doğru Yol Partisi ile ilgili haberleri ve verilen demeçleri görmezlikten gelmektedir. Şımdi hangi ölçüyü kullanacağız? Partiler arasında "tarafsızlık" geçerli ise, kurulan bütün partilerle ilgili haberlere ve verilen demeçlere eşit ölçüde yer ayırmak gerek. Yok eğer, ancak seçimlere katılma hakkına sahip partilerle ilgili haber ve demeçlere yer verilecekse, niçin, önceki günkü örnekte gördüğümüzgibi, yalnızca MDP ve HP'ye yer ayrılmakta, Anavatan Partisi gözardı edilmektedir? TRT haberlerinde tarafsızlığı sağlamak çok güç bir ıştir. Herkes, siyasal düşüncelere ve partilere göre bir "taraf'a daha yakındır. Bu nedenle, tarafsızlığın sağlanması için, nesnel kuralların benimsenmesı gerekir. Başbakan ve Bazı bakanlar, hem makamlarında kalıp, hem de partiler arasında bir seçim yaparak MDP'den aday olacaklarını açıkladıktan sonra, bu tarafsızlığın önemi kadar güçlüğü de artmış bulunmaktadır. Sayın Ulusu, her alanda tarafsızlığın sağlanacağı yolunda güvence vermektedrr. Bu güvencenin, TRT haberlerindeki etkısini görmek isterız. Dışişleri: Kıbrıs için BM Genel Sekreteri öneri yapmadı Iraklı muhalif lider (Baştarafı 1. Sayfada) temsilciliğini ustlenen bir koalisyonun sozcusu. Imam Humeyni ile arasındaki derin farklılıklar bir yana, siyaset sanatının kurallarından haberli, sozlerini özenle seçerek konuşuyor. SÖZLEŞMELERE SAYG1L1 OLACAĞIZ Saddam rejiminin yıkılması ve Irak'ta iktidara gelmeleri halinde Turkiye ile ilişkilerini nasıl yonlendirmeyi tasarladıklarını soruyoruz. iki ulke arasındaki ileri duzeydeki ticari ve iktisadi ilişkilerin varlığına, ortak petrol boru hattına dikkatini çekiyoruz. "Biz Irak'ın tüm ticari ve iktisadi sözleşmelerine saygılıyız" diyor, " H e r iki halkın, Turkiye ve Irak halkının ortak çıkarları var. Biz, Turkiye halkının çıkarına olan bir ilişkiyi Irak halkının da çıkarına uygun sayıyoruz." Hüccetulislam Hekim Türkiye'nin bölgenin temel ülkelerinden biri olduğuna, bu nedenle bolge politikasındaki rolunun onemine değiniyor. "Türkiye'nin alacağı bir tavır, diğer bölge ülkelerinde kaçınılmaz etkiler yaratır," diye ekliyor. YENİ OLANAKLAR Irakh muhalif lider, İran kuvvetlerının yanıbaşında ve Kurtlerin bir kesiminın katkısıyla girişilen Kuzey Irak'taki son harekâttan sonra önlerinde yeni ufukların açıldığını belirtiyor. "Askeri, siyasi ve enformasyon alanlarındaki mücadelemizi artık Irak topraklarındaki kurtarılmış bölgeferden yürüteceğiz. Mücadele bundan böyle Irak'ta İslami bir rejim kurma hedefiyle tırmandırılacaktır," diye konuşuyor. Bu konudaki sözlerine şunları ekliyor: "Şafak2 Harekâtından sonra Meclis, faaliyetlerini kurtanlmış bölgelerde surdürebilecektir. Çünkü artık bu bölgede rejimin kontrolu kalkmıştır. Burada bir askeri üs kurdugumuzu ilan ettik. Kiırtlerle içinde bulunduğumuz kardeşçe ilişkiler gozönünde tutulursa, ozellikle onların katkısıyla harekâtlar artacak ve İslami rejimi kurma yönünde askeri faaliyetin başarı şansı güçlenecektir." Bu açıklaması uzerine ırak'taki etnik sorunların uzerinden nasıl gelebileceklerini soruyoruz. Çunku bildiğimiz kadarıyla Kurtlerin islami bir rejim kurma gibi bir niyetleri ve hedefleri yok. "Kendijerini İslami değil de demokratik olarak ilan eden grupların bu tavrı, Baas rejiminin ve kendisinden önceki rejimlerin izlediği politikalara bir tepki olarak ortaya çıkmıştır. İslami bir rejim kurulduğunda, uygulama da İslami olacaktır. Yani, Kürt kardeşlerimiz her türlu haklardan yararlanacaklardır. Dolayısıyla tavırlan da önceki rejimlere karşı takındıklarından farklı olacaktır," yanıtını veriyor. Hüccetulislam Hekim, sozün burasında, "Zaten İslami rejim halkın kararına dayanır. Halk ne karar verirse, o olacaktır," diyor. HEM UZAK HEM YAKIN Seyyid Muhammed Hekim'in çozumlemeleri Irak'ta muhalefetin durumunun da yeterince netlikten uzak ve karmaşık bir durumda olduğunu ortaya koyuyor. Zaten Saddam rejiminin bugüne dek en buyuk şansı kendisine esaslı bir iç seçenek yaratmamış olmasında. Hüccetulislam Hekim'e son sorumuzu yöneltiyoruz: Bağdat'ta iktidara sahip olabilecekleri bir sure çizebiliyor mu? Ne kadar zaman sonra iktidara gelebileceklerinden umutlular? Yanıtı şöyle: "Gerçekte mücadele tek bir rejime karşı değil. Onu ayakta tutan güçlere, süper devletlere karşı da mücadele etmiş oluyoruz. Bu nedenle mücadele uzun sürecektir. Bununla birlikte, Bağdal rejimi iktisadi çöküşun eşiğine gelmıştır. İktisadi bunalım artmaktadır. Toplumsal ve siyasi bakımdan da çok güç durumdadır. Bütün bunlann >anısıra savaş cephelerinde ardarda yenilgiler tatmaktadır. Bu faktorlerin tümünü birarada düşündüğümüzde, rejimin yıkılışının yakın vadede gerçekleşebileceğini düşünüyoruz." ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Perez de Cuellar'ın Kıbrıs Türk ve Rum toplumlarına sunduğu raporun "Toplumlar arası görüşmelerin başlatılması yolunda bir nabız yoklaması ve sondaj niteligi taşıdığı" belirtildi. Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Büyükelçi Nazmi Akıman bu raporda BM Genel Sekreteri Perez de Cuellar'ın ortaya koyduğu görüşlerin tamamen gizli olduğunu ancak, Rum tarafının her zaman olduğu gibi "patırtı çıkarmak" amacı ile basına sızdırıldığını kaydederek, "Kıbrıs sorunu'<afıcak sakin bir dipiomasi ile çözümlenebilir" dedi. BM Genel Sekreteri'nin son girişiminin toplumlararası görüşmelerin başlatılması yolunda yeni bir yaklaşım denemekte olduğunu belirten Büyükelçi Akıman, basında yer alan belgeye ilişkin bilgiler gizli oldukları için doğrulamak ya da yalanlamak mevkiinde olmadığını belirtti. (Baştarafı 1. Sayfada) Sözkonusu üç partinin dün veto edilen kurucuları şöyle: BAYRAK PARTİSİ Erkan Açıcı (Çiftçi), Memiş Arslari (Serbest), Yaşar Avadan (Sanatkârressam), Mehmet Ali Aytaç (tktisatçı), Kemal Aydın (Esnaf), Nadire Bâkkaloğlu (Emekli memur), Recep Bayraktar (tnşaat müh.), Halil İbrahim Bat (Esnaf), Mehmet Civelek (Esnaf), Ali Demir (Îktisatçı), Şerife Koçak (Ev kadını), İlyas Koloğlu (Emekli memur), Faik Maltepeli (Toptancı tüccar), Temel Dursun Mutman (Nakliyeci), Zeki Nalçacı (Nakliyeci), Mustafa Emin Özkay (Emekli Emniyet Amiri), Mehmet Özdemir (Esnaf), Fatma Ülkü Semiz (Işletmeci), İbrahim Terzi (Emekli öğretmen), Mustafa Toptan (Mobilyacı), Haşim Tuğ (Îktisatçı), Uğur Turgut (Mimar), Efkar Vergül (İşçi), Hayrullah Yağız (İşçi). FAZİLET PARTİSİ Mehmet Arslan Demirci (Serbest meslek), Mehmet Buyük (Serbest mes.), Reha Cantaş (Serbest mes.), Fahrettin Danış (Emekli subay), Hacı İlyas Demirci (Serbest mes.), Hüşeyin Ertunç (Serbest mes.), Ömer Gültekin (Serbest mes.) Hakan Güneş (İnşaat yuk. muh.), Bayral Göktaş (Emekli), M.Salih Onar (Esnaf). Gürbüz Oksin (Serbest mes.), Kemal Örs (Makinist), Necati Ozbay (Serbest mes.), Erdoğan Özgülük (Emekli). MUHAFAZAKÂR PARTİ Emin Acar (İşçi), İbrahim Açık (Emekli memur), Kazım Atakul (Ekonomist), Şahin Başbuğ (Çiftçi), Hüseyin Çelikvan (Tüccar), Kadir Demirel (Emekli memur), Beytullah Demirhan (Tüccar), Kenan Ertan (Emekli memur), Bedir Özkan Gülmez (Avukat), İbrahim Kocaoğlu (Emekli memur), Ferhat Özengin (Esnaf), Asım Sonmete (Tüccar), Kenan Şahan (Müh.), Dürdane Şahin (Emekli memur), Ali Şeker (Müteahhit). Necati Şentürk (Tüccar), Cevdet Tosçu (Emekli memur), Mehmet Akif Tuncer (Emekli memur), Mahmut Tütüncü (Emekli memur). ÜLGENER'İN DURUMU Yanlışlıkla veto edilen Bizim Parti kurucu üyesi Kaya Ülgener'in durumu MGK tarafından düzeltildi. Adı BP kurucusu olarak lçişleri Bakanlığı'na verilen Ülgener, bir süre sonra parti kuruculuğundan istifa etmiş, buna rağmen istifa tarihinden bir hafta sonra MGK tarafından veto edilen Bizim Parti kurucuları arasında geçmişti. Bu durumun düzeltilmesi için MGK ve tçişleri Bakanlığı'na başvuran Ulgener'e MGK üyelerinin imzasıyla şu yazı gönderildi: "26 temmuz 1983 tarihinde MGK'nın 101 no'lu karanyla Bizim Parti'den kurucu üyeliği uygun görülmeyen Kaya Ülgener'in 18 temmuz 1983 tarihinde kurucu Uyelikten istifa ettiği anlaşıldığından, işleme tabî tutulmayanlar listesine dahil edilmesi kararlaştınlmıştır." Kiracılar (Baştarafı 1. Sayfada) ması mıimkün olabilecektir. Kira parasının belirlenmesinde halen mevcut olan tarafların serbest iradeleri ile akit yapma haklarının korunması uygun olacaktır. Bu düşünce benimsendiği takdirde yeni akit serbestisi korunmakla birlikte sonraki kira dönemleri için mahkemeye başvuru halinde kira parasının mahkemece saptanması ve bu halde emlak vergisi beyannamcsinde beyan edilen rayiç bedel esasının kabul edilmesi yoluna gidilmelidir." Hukumet, uyuşmazlık halinde konutlarda yıllık kiranm emlak vergisinde beyan edilen rayiç bedelin yuzde 8'ini aşamayacağı göruşunü onerirken iş yerleri için bu oranı yuzde 10 olarak belirledi. Hukumet göruşünde ayrıca, Ticaret Bakanlığı'nca duzenlenen toptan eşya endeksindeki artışın yuzde 20'yi geçtiği yıllarda kiranın yuzde 20'den az olmamak ve yuzde 30'u geçmemek uzere arttırılabileceği goruşüne de yer verdi. Muhsin Zekai Bayer ve arkadaşlarının yasa önerisinde ise yıllık çıplak İcira parasının, kiralanacak taşınmazın emlak vergisi genel beyanının yapıldığı yıl için asgari beyan değerinin yüzde 8'ini aşamayacağı öngörülüyor. 745 öğretim (Baştarafı 1. Sayfada) huya acilen eğilmelerini bekliyor, bakanlığa iade edilen ve edilmeyen tüm öğretmenlerin yeniden değerlendirilerek kurumlarında kalmaları veya iade edilmelerinin buna göre belirlenmesi gerektiğine inanıyorum." ÇOKER'İN YANIT1 öztuş'un gündem dışı konuş.nasını yanıtlayan Millî Eğitim Bakanlığı Yüksek Öğretim Genel Müdürü Nazım Çoker, Bakanlığa iade edilen öğretim üyesi sayısının beklenenden çok yüksek olduğunu, bu durum üzerine hazırladıkları öneriyi MGK lhtisas Komisyonu'na ilettiklerini, komisyonun da öneriyi uygun bulduğunu söyledi. Bakanlık önerisinde, sözü geçen öğretim elemanlarının 31 temmuz 1984'e kadar bugünkü görevlerinde kalmaları öngörülüyor. Çoker, bu şekilde kazanılacak bir yıllık sürede Millî Eğitim'e iade edilecek görevlilerle ilgili ölçütlerin yeniden belirleneceğini, gelecek yıl bu yeni ölçütlere göre uygulama yapılacağını ve böylece bu konudaki tartışmaların sona ereceğini belirtti. Çoker, bu konudaki kesin kararın birkaç gün içinde açıklanmasını beklediklerini bildirdi. YENLYEPYENt SKDDA Skodd aıtık yepyenı! Skoda bugun eskısınden ve rakıplerınden çok daha kalıtelı! Daha konfoılu, daha kullanışlı, daha guçlu, daha çok yuk taşıyor .. Yeni Skoda'yı hemen goıun, baymızden satış koşullarını oğrenın, hemen ahn, kârlı çıkin1 Sağhğa (Baştarafı 1. Sayfada) Tasarı bu huküm ozetinin ayrıca Ankara, İstanbul ve İzmir'de yayınlanan 100 bin tirajlı bir ya da iki gazete de ilan edilmesini de ongöruyor. Tasanya göre Sağlık Bakanhğı, belediye hizmetlerini kontrol edebileceği gibi bizzat denetim de yapabilecek. SAĞLIK PERSONELİ Danışma Meclisi'nde doktor, diş doktoru, eczacılar ve yuksek okul mezunu sağlık personeli ile diğer yardımcı sağlık personelinin sosyal güvenlik kurumları dışında geçen hizmet surelerinin borçlandırılmasını öngoren yasa tasarısı kabul edildi. DM uyesi Mehmet Akdemir ve 71 arkadaşının yasa onerisine göre, hizmet süreleri sosyalizasyon bölgelerinde mesleğin fiilen yürütulmesi suretiyle geçmişse tamamı, sosyalizasyon bolgesi dışında veya yurt dışında geçmişse dörtte üçü memurlukta geçmiş gibi sayılarak girebilecekleri dereceye atamaları yapılacak. Bu suretle kıdeme eklenen sürelerin en fazla 10 yılı ilgili sosyal guvenlik yasaları çerçevesinde borçlandırılarak emeklilik fiili hizmet sürelerine eklenecek. Bu yasanın yayımı tarihinden itibaren 6 ay içinde çahştıkları kuruma başvuranlar bu yasadan yararlanabilecekler. ASALA (Baştarafı 1. Sayfada) ki gece sona eren ziyareti sırasında 3 bin kadar polis tarafından korunduğunu bildirdi. Abadie'ye göre, pazar günü öğleden sonra Fransa'ya gelen Papa'yı karşılayan Fransa Devlet Başkanı Francois Mitterrandgüvenlik önlemlerini yerınde incelemek üzere Içişleri Bakanı Gaston Deferre ve Devlet Bakanı Joph Franceschi'yi cumartesi gevesinden bölgeye gönderdi. Öte yandan Iran Ermeni Kilisesi lideri Başpiskopos Ardan Manukyan, Tahran'daki Fransa Büyükelçiliği ile Jran'daki diğer Fransız kuruluşlarına karşı girişilen saldırıların sorumlusunun Iran'da yaşayan Ermeni toplumu olmadığı inancında olduğunu söyledi. lran lçişleri Bakan yardımcısı ile önceki gün bir görüşme yapan Başpiskopos Manukyan, Fransız diplomatlarının hayatını tehlikeye atan şiddet hareketlerini kınadığını belirtti. Yayla gibi kamyonet: SKODA YENİ SKODA'NIN ÜSTÜN ÖZELLIKLERİ. • Kasa, şofor mahallmden ayrıldı • Çamurluk çıkmtıları artık yok .Kasa kapaklarının uçu de tamım^n açıl'voı • Tam şasıh, yuksek tabanlı •Karburator çıft boğazh suruşu emnıyeth • Yuk hacmı, dığerlerınden çok fazla. 12G3SA