26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Cumhuriyet TAKVİM 14 Ağustos 1983 lmsak: 5.11 Güneş: 7.07 ögle: 14.18 Sahıbı: Cumhurijet MatDaacııiK ve u a a Nadir Nadi, • Genel Yayın Muduru: Hasan Cemal, Muessese Mudürır. Emine Uşaklıgil. Yaa lşleri Mjduni: Okay Gonensin, • Yazı lşleri Müdür Yardımcısı: Ahmet Korulsan. Haber Merkezi Müdürü: Yalcın Bayer, Sayfa Duzem Yönetmeni: A.Iİ Acar. Akşam: 21.09 Yatsı: 22.51 Mehmct Mercan, • Sen'ıs şejterı: ısıanum naucı m ı. ^..., , Haberler: Ergun Balcı, Ekonomi: Osman Ulagay, Yurt Haberleri: Barbaros • Adana: Atatürk Caddesı, T H.K. lşhanı Kat l/ü, leı: IHDJUI^/JI Gençak, Kültur: Aydın Emeç, Magazın: Yalçın Pekşetı, Spor Danışmanı: • Basan ve Yavan: Cumhuriyet Matbaacılık ve Gazetecılik T.A.Ş. Türk Abdülkadir Yucelman, Düzeltme: Konıır Ertop, Araştırma: Şahin Alpay. Ocağı Cad. 39/41, Cağaloğlu, tst. PK. 246lst. Teh 5209703 Telex: 22246 İkındi: 18.09 • Basıldığı Yer. YENI ASLR Gazeıe ve Matbaacılık Ltd.Ş. Mecıdıyeköylst. BM Genel Sekreteri Kıbrıs'ta her iki toplumdan ödün istiyor De Cuellar'ın hazırladığı raporda, "Türkler toprak konusunda asgarî düzeyde ödün vermeyi kabul ederse, Anayasa konusunda Rumlann Türklerin taleplerinden bazılannı kabul etmeleri gerekir" tarzında bir yaklaşım ortaya konuyor. İZZET RIZA YALIN LEFKOŞE Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Perez de Cuellar adma özel temsilci Hugo Gobbi tarafından Kıbrıs Rum ve Türk yönetimine sunulan raporda, iki toplumun yürütme, yasama (Anayasa) ve toprak konularında verecekleri ödünler arasında bağlantı kuruluyor. De Cuellar r a p o r u hakkında KTFD'de yapılan ilk değerlendirmeler, raporun "toplumları eşitlik ve federasyona götürecek bir belge sayılabileceği" yolunda. Rum yönetiminin, raporu kabul etmesi halinde "ortaklığı ve bugüne kadar karşı çıktığı iki bölgeyi tam anlamryla kabul etmiş olacağı"na dikkat çekiliyor. De Cuellar'ın bu raporda ortaya attığı yaklaşımla, iki toplumun verebileceği "azamî ödiinleri" araştırdığı belirtiliyor. Raporda, "Türkler toprak konusunda asgari düzeyde Ödün vermeyi kabul ederse, Anayasa konusunda Rumlann Türk isteklerinden bazılannı kabul etmeleri gerekir" tarzında bir yaklaşım ortaya konuyor. Kıbns Türk Toplumunun elindeki toprakların oranı şu anda yüzde 36'yı buluyor. De Cuellar'ın Türk yönetimini yüzde 16'ya varabilecek bir oranda toprak ödünü vermeye razı etmeye çalışması bekleniyor. De Cuellar'ın yaklaşımına göre, toprak sorununda iki tarafın anlaşacağı şekil ve oranlara bakılarak, yüzdeler üzerinde oynanacak ya da hükümet oluşumunda ağırhklar tartışma konusu edilecek. Rum tarafı Başkanhk sistemi önerirken, Türk tarafı Federal lcra Konseyi oluşturulmasını, burada Türklerle Rumların eşit oranda temsil edilmesini, Cumhurbaşkanlığının rotasyonla yürütülmesini savunuyor. DE CUELLAR RAPORUNUN İÇERİĞİ De Cuellar'ın 2 sayfalık raporu, üç maddeyi içeriyor: 1 Yürütme, 2 Yasama, 3 Toprak. Bu konularda a ve b şıklanna, seçeneklerine yer verilmiş. " İ k i şıktan birinde bu verilirse, ötekinde bu alınır" gibi bir yöntem getiriliyor. Birinci tnadde olan "yürütme"de, "başkanlık sistemi", ikinci madde olan "yasama' da "parlamenter sistem" öngörulüyor. Bu maddelerde olduğu gibi, üçuncü maddedeki "toprak" konusunda da toplumlara oranlar öneriliyor. Her üç konuda da "verilebilecek iki seçenekli azami ödünler" üzerinde duruluyor. Örneklemek gerekirse, Rumlann istediği gibi "gayet güçlü bir merkezi hükümet olacaksa, o zaman lürk tarafından az toprak istenmesini" öngörüyor. "Başkanlık sistemi"nde "eşit hükümet" oluşumuna karşı, "azami toprak orantısı"nı getiriyor. İki toplumun yasamada temsilinin nufüs oranına göre olmasını kaldırıyor. ' AMERİKALILARIN ÖNERDİGİ PAZARLIK YÖNTEMİ Gobbi aracılığıyla sunulan "De Cuellar önerüeri", bundan birkaç yıl önce Amerikalılann ortaya koyduğu ve her iki tarafın da itibar etmediği bir "pazarlık yöntemi"ni yansıtıyor. Bu yöntemde, "Türklerin, ellerinde daha çok toprak tutmak istemeleri halinde, Rumlara anayasada ödün vermeleri, bu şekilde bir pazarlıkla, 'al toprağı, ver anayasayı' pazarlığı yapılması" öngörülüyordu. O gürtlerde, bu esaslann uygulanması, "toprağın verildiğinin söylendigi ölçüde toprağın elden gideceği, anayasada verildiği sanılan şeyin kagıda yazılıncaya dek ele gelmediği, yazıldıktan sonra da, uygulamada, yine 1960 Anayasasında olduğu gibi, birçok yöntemlerle zaten uygulanmayabileceği" düşüncesiyle, her iki tarafça reddedilmişti. malıdır diye bir şey yapmak suretiyle asgariazami toprak orantüannın ortaya konulması ve pazariıkta da buradan ilerleneceği" izleniminin verilmesi, çeşitli yorumlara neden oluyor. Siyasi gözlemciler, de Cuellar'ın, üstlendiği görevin türü nedeniyle, böylesine somut öneriler ortaya kaymaması gerektiğini belirtiyorlar. Bu arada, Rumlar açısından, bu önerilerin kabulünün, Türklere gerçekten iki kesimli bir federasyon konusunda yaklaştıklannın, ortaklığı kabul ettiklertnin doğrulanması anlamına geleceği vurgulanıyor. Rum tarafı, bunu kendi açısından değerlendirdiğinde, silahla ahnan ve yaratılan bugünkü iki bölgeli durumun, küçük veya daha büyük bir toprak parçası çerçevesinde, imza ile kabul edilmesi anlamına geleceğini savunuyor. "De Cuellar raporu"nun içeriği öğrenildiğinde Rum bölgesinde yaratılan "çok neşeli" havanın bu nedenle yapay olarak yaratıldığına işaret ediliyor.. Bu yapay havanın, Türkleri, "Rumlar kabul ediyor. Biz geride kalmıyalım," düşüncesine getirmek veya "Rumlar kabul ettiğine göre, bu bizim aleyhimizedir," deyıp derhal reddetmeye, dolayısıyla uzlaşmazlığın Türk tarafında görunmesini sağlamaya yönelik bir oyun olduğu da söyleniyor.. TÜRK TARAFINDA HAZIRLIKLAR Türk tarafı Bakanlar Kurulu ve siyasi partiler olarak, KTFD Başkanı Denktaş'm verdiği bilgi ışığında, "de Cuellar raporu"nu inceleme durumunda... KTFD Başkanının sunduğu görüşleri perşembe gunu gözden geçiren Bakanlar Kurulu, "bu düşünceleri teyid ettiğini" açıkladı. Ana Muhalefet Toplumcu Kurtuluş Partisi'nin, Denktaş'a "hiçbir güçlük çıkarmamaya ön niyetli olduğunu duyurduğu" öğrenildi. Ozdaş: Çevreyi kîrleten, kusuru olmasa da sorumlu tutulacak Çevre Müsteşarı Erim, tzmit KörfezVnde kirliliğin yüzde 90\na yol açan sınai kuruluşların 6 ay içinde arıtma tesislerini faaliyete geçirmiş olacaklarım bildirdi. tstanbul Haber Şervisi Devlet Bakanı Nimet Özdaş dün tstanbul'da yaptığı basın toplantısında, yurttaşlara ve çevre sorunuyla ilgili vakıf ve derneklere çağrı yaparak, "Mavi Marmara için çabalanmızı birleştirelim" dedi. Devlet Bakanı Nimet Özdaş, çevre kirlenmesi ile ilgili çalışmaların genel bir değerlendirmesini yaptı. 11 ağustosta yürürlüğe giren Çevre Yasası ile ilgili olarak düzenlenen toplantıya Başbakanlık Çevre Müsteşarı Refet Erim, İstanbul Valisi Nevzat Ayaz ve Vali Muavini Adnan Kızıldağlı da katıldılar. Çevre kirlenmesi ile ilgili genel sorunlar üzerinde duran ve yapılan çahşmaları açıklayan Devlet Bakanı Özdaş, hazırlanan çerçeve yasanın felsefesinde, "çevrenin korunması, doğal kaynakların en uygun şekilde kullanılması, yaşam kalitesinin yükseltilmesi" unsurlarmın bulunduğunu beHrtti. Özdaş yasantn ilkeleri olarak da şunları sıraladı: "Sorunların çözülmesi için kamu başta olmak üzere tüm vatandaşlar görev alacaktır, teknik planlama ve icrada, arazi kullanımında çevre boyutu gözönüne alınacaktır, endüstri en elverişli teknolojiyi kullanmaya özendirilecektir, kirletenin ödemesi ilkesi benimsenmiştir, kirleten kusur şartı aranmaksızın sorumlu olacaktır." Toplantıda İstanbul Valisi Nevzat Ayaz Haliç'in temizlenmesi çalışmalan ile ilgili olarak bilgi verdi. Ayaz Haliç'te kirliiğin durdurulması çalışmalarında önemli aşamalar kaydedildiğini, çevre düzenlemesine gidilmeye başlandığını belirtti. Marmara Denizi ve Izmit körfezi ile ilgili çalışmalar hakkında bilgi veren Çevre Müsteşarı Refet Erim de, altı ay içinde kirliliğin yuzde doksanına yol açan sınai kuruluşların, arıtma tesislerini faaliyete geçirmiş olacaklarını belirtti. Tozlu dumanlı bir cephe: MEHRAN MEHMET YAŞİN DE CUELLAR AYNI YÖNTEMl UYGULUYOR Siyasal çevrelere göre, o günlerde Amerikalılann ortaya koyduğu yöntem bu kez, de Cuellar adıyla ve "böyle bir şeye ne dersiniz? Böyle bir şey olsa buna karşı tutumunuz ne olabilir?" diye ortaya konmuş durumda... Ne var ki, de Cuellar'ın bunu yaparken bazı yüzde oranlarının da sözünü etmesi, bir "bahtsızlık eseri" olarak tanımlanıyor. De Cueller'a yüzdeler yöntemine başvurmaması söylenmekle beraber, yine bunun yapıldığma işaret ediliyor. ERKEN ÖNERİLER Taraflar, de Cuellar'ın, bu önerileri zemin yoklamadan yaptığı görüşünde.. "bu zemin ve nabız yoklaması, daha gizli yapılmalıydı," deniyor. "Türkler, toprakta, asgari oranda ödüne razı olursa, Rumlann anayasa istemlerinden başkanlık sistemini kabul etmelidir. Şuraya razı olurlarsa, şöyle ol CEPHENİN UÇ NOKTASI lran sınınna 5 kilometre kadar giren Irak ordulan hiç bir direnme ile karşılaşmadılar. Cephenin uç nokta sında mevzilenen Irak askerleri karşıdaki dağlık bölgeden gelen tek tük silah seslerini de sustarmaya çalışıyorlar. Cephede tek gıda "Dicle karpuzu Irak ordusu gençleşmeye başlamış. Tanklann üstündeki, siperdeki, topların başmdaki askerlere bakıyoruz 1819 yaşmda gençler. Eski askerleri ise savaş yaşlandırmış. Onların yüzü gençlerinki gibi gülmüyor. Zafer işaretlerini zorla yapıyorlar sanki. Bir bezginlik okunuyor yüzlerinden. Çukurca bir bölüme götürülüyoruz. Yemek molası. Hepimize sertçe birer tayın ve kalınca birer dilim karpuz veriyorlar. Etraftaki karpuz kapuklannın cokluğuna bakıhrsa cephede temel gıda maddesini karpuz oluşturuyor. Tekrar ön saflara doğru ilerliyoruz. Kumda yansıyan güneş sıcağı daha da dayamlmaz hale getiriyor. Postalh, miğferli, tam teçhizath askerlere bakıp biraz teselli buluyoruz. HER YER CESET DOLU Biraz ileriden ağır bir koku geliyor burnumuza. Tepeyi aşar aşmaz yüzlerce cesetle karşılaşıyoruz. Çoğu komür olmuş. Diğerlerini ise kurşun parçalamış. Biraz ileride ise İraklı askerlerin toplu olarak gömuldükleri tümsekler var. Iraklılar kendilerine ait cesetleri alelacele gömdükleri için "Zayiat" karşılaştırması yapamıyoruz. iraklı bir asker, bir lranlının üstunden çıkan kimlik kartını gösteriyor. 16 yaşmda. Yerde yatan cesetlerin çoğu da gençlere ait. "SAVAŞ TECRÜBESİ" Çok yakınımızdan gelen bomba sesiyle birlikte cesetlerin arasındaki boşluklara yatıyoruz. iraklı askerler ayakta. Gülüyorlar. Meğer Irak helikopterleri karşı tarafa bomba atıyormuş. Anlaşılan hangi bomba sesinin tehlikeli, hangisinin tehlikesiz olduğunu anlayacak"Savaş tecrübesini" edinmemişiz. Cesetlerin arasından doğrulup helikopterlerin saldınsını görüntülemeye çahşıyoruz. Ayağımızın dibindeki ceset tarlasına aldırdığımız yok. Oysa çoğumuz bu kadar cesedi ilk kez bir arada görüyoruz. Demek ki savaşa çabuk "uyum" sağhyoruz. Tozlu, dumanlı, bombalı cephede akşam olmak uzere. Artık en uç noktadayız. Biraz ileride mayın tarlası başhyor. Bir sığınağa giriyoruz. Mihmandar: "Tepedeki gözetleme yerinden çekim yapdacak. Öncelik televizyoncuların.." Güneşe bakıyoruz. Neredeyse batacak. Soruyoruz: "Neden önce televizyoncular?" Yanıt şaşırtıcı: "Çekim için güneşe ihtiyaçları var." Bizim de aynı ışığa ihtiyacımız olduğunu, fotoğraf makinelerinin içindeki filmlerin ay ışığında çekecek kadar güçlü olmadığını anlatıyoruz. Yeniden bir itişipkakışma başlıyor. Sonunda tepeye çıkıyoruz. Karşı taraftan bir iki ctlız ışık parlaması ve hedefe ulaşmayan kurşunlar. GÖSTERt BtTtYOR Güneşin batışıyla birlikte cephedeki gösteri de bitiyor. Dünyanın dört bir yanından gelen gazeteci ve televizyoncuların, Irak'ın bölgedeki zaferini ve kesin üstunluğunu (!) belgeleme işlemi bitiyor. Tekrar çamurlu mınübüslerdeyiz. Etraf yine tozdan göz gözü görmüyor. Yavaş yavaş ilerliyoruz. Bir saat sonra elkol isaretleri ile duruyoruz. öndeki minibüsün benzini bitmiş. Tıkış tıkış yolculuğa devam ediyoruz. Her taraf zifıri karanhk. Arada bir atılan bombalar etrafı aydınlaıiyor. Ayaktakilerle nöbetleşe oturup yorgunluk atmaya çalışıyoruz. Birden arabanın içi allak bullak oluyor. Ayakta kimse kalmıyor. Ya yerde ya da birisinin kucağında. Minibüs yan yatmış bir vaziyette duruyor. Aşağıya inip baktığımızda minibüsün yoldan çıkıp bir kum tümseğine yaslandığını görüyoruz. Araç olarak bir tek öncü küçük jip kalıyor. 42 kişinin binmesi olanaksız. Kumların ustüne çöküp bekliyoruz. layı söyledikten sonra nöbetçiden yine yön soruyor. Geldiğimiz yönün tam tersine dönüp hızla uzaklaşıyoruz. Sonradan öğrendiğimize göre Iran içlerine doğru ilerliyormuşuz. Nihayet Badra'da karargâhtayız. Saat geceyarısını çoktan geçmiş. Arabadan iniyoruz, Herkes pudra torbasına düşmüş gibi tepeden tırnağa beyaz. Yıkanacak su yok. Karargâhın ortasında uzunca bir yemek masası kurul 9 dar yorgunluktan sonra brifın dinlemeye niyeti yok. Itiraz ed yoruz. Onlar da brifingte direı yor. "Sadece beş dakika" di; ikna etmeye çalışıyorlar. Paza lığı kabul edip yine Otomarsar ın Mercedeslerine binerek 2. C du Komutanı general Abd Cabbar SansaPın makamı doğru yola koyuluyoruz. Gazeteciler otobüsten inerk ortak bir karar alıyorlar: "So sormak ve fotağraf çekm yok". Bazıları da kollarınd. saatlerin alarmlarım 5 dakika göre ayarhyorlar. Bu direniş hazırhğını göı iraklı mihmandarlar yanım yaklaşıp: "Eğer. hiç bir sonır yoksa brifingi ipta) edebiUri; Kimse cevap bile vermeden o büslerdeki yerlerine dönüyo Biraz sonra far ışıkları all da helikopterlere doğru I turuyoruz. Sadıklar: Talep fazla, bira üreten firmalarla rekabete gerek yok Gümrük ve Tekel Bakanı Cafer Tayyar Sadıklar, "Tekel birasını yeni bir şişeyle çok yakında piyasaya sunacağız" dedi. ANKARA/tZMİR (THA) Gümrük ve Tekel Bakanı Caîer Tayyar Sadıklar.Tekel birasmın şişesinin değiştirileceğini ve yakında piyasaya sunulacağını bildirerek "biz özel sektörün, özel sektörde bizim rakibimiz değildir" dedi. Gümrük ve Tekel Bakanı Cafer Tayyar Sadıklar, "Tekelbirasını yeni bir şişeyle çok yakında piyasaya sunacağız. Bu arada biralann konduğu kasalan da değiştirerek, ağır kasalar yerine, daha hafif olan plastik kasalar kullanacağız. Nakliye için büyük kolaylık getirecek olan naylon kasalar, taşımada da yarı yarıya tasarruf sağlayacaktır" dedi. Gümrük ve Tekel Bakanı Cafer Tayyar Sadıklar, Tekel'in urettiği tüm biralann satıldığmı, tekel birasında bir zararın söz konusu olmayacağmı da belirterek, şoyle dedi: "Bira tüketimi çok fazla. Piyasada tüm bira firmalarına yer vardır. Bu nedenle de rekabete gitmeye gerek yok. Ne biz özel sektörün rakibiyiz, ne de özel sektör bizim rakibimiz." Tekel Genel Müdurii Niyazi Sürenkök, tzmir'de verdiği demeçte,Tekelbirası satışlarının bu yıl, geçen yılın aynı dönemine gore, yuzde 11 oranında arttığını soyledi. Piyasaya sürulecek yeni tip şişelerin Avrupa standartlarına uygun olacağını ve ilk uretimin Ankara fabrikasında gerçekleştirileceğini belirten Surenkök, yeni tip şişelerdeki bira uretiminin daha sonra Yozgat ve İstanbul fabrikalarında yapılacağını bildirdi. Tekel Genel Mudüru Niyazi Sürenkök yeni şişelerin boyunun kısa, ağırhğının da daha az olacağını kaydederek, kapağın ihale edildiğini, ve yeni Tekelbirasının bu ay sonunda piyasaya sürüleceğini açıkladı. Sürenkök, sözlerini şöyle tamamladı: "Tekel birası tüketimi her geçen yıl artış gösteriyor. 1982 yılında 45 milyon litre Tekel birası tüketildi. 1983 yılı ilk 5 ayındı Tekel birası tüketimi, bir onceki yılın aynı dönemine oranla yüzde 11 artış gösterdi." Çölün ortasında cesetlerin arasından doğrulup helikopterlerin saldırıstnı görüntüıemeye çahşıyoruz. Dünyanm dört bir yanından gelen gazeteci ve televizyoncu irattUn bölgedeki zaferini ve kesin üstiinlüğünU belgeliyorl.. Biraz sonra üstü açık bir "cemse" geliyor. Tekrar doluşuyoruz ve felaket başhyor. Çölden kalkan tozdan neredeyse boğulacağız. Gömlekleri çıkartıp başımıza sanyoruz. CEPHEDE KAYBOLDUK Önümüzdeki jip sık sık nöbetçilere bir şeyler soruyor. Dönup duruyoruz. Bomba sesleri uzaklaşacağına yaklaşıyor. Cephede kaybolduk. Jipteki subay paro Türkiye nüfusunun 2,5 milyonu yurt dışmda ANKARA (THA) 1962 yılında başlayan işçi göçü sonunda bugun 1 milyonu işçi olmak uzere aileleriyle birlikte toplam 2.5 milyon yurttaşımızın yurtdışında bulunduğu bildirildi. tş ve İşçi Bulma Kurumu yetkilileri, 196264 döneminde artan 196467 döneminde azalan ve 1971'e kadar ise sürekli yükselen işçi guçünün 1973'te en yüksek düzeyine ulaştığını kaydettiler. Bu yılın ilk 7 ayında, geçen yılın eş dönemine göre yuzde 3.3'luk bir azahş görulduğünü de belirten yetkililer, bunun Avrupa'ya göçun azalmasından kaynaklandığını söylediler. Halen Federal Almanya'da 590 bin 623, Hollanda'da 47 bin 326 ve Fransa'da da 38 bin Turk işçisi bulunuyor. muş. Yemeklere bakıhrsa gerçek Kimse gülmüyor. Herkc bir ziyafet var: Üstü tavuklu ve üzümlü pilav, tavuk suyuna çor yüzünde "savaş gerçeğini" k ba, yoğurt. Ama kimsede yiye da olsa yaşamanm ürküntı cek hal yok. Herkes bir an önce var. Bağdat'a dönmek istiyor. 42 kişilik gazeteci ordusui ZORLA GÜZELLİK Bağdat'a varmasından so Bir subay yaklaşıyor ve 2. Or Irak ordusu da Mehran cej du Komutanının brifıng vermek sinden çekilmeye başhyor. Gazeteci gezdirmek için istediğini söylüyor. Aynı anda kalabalıktan bir homurtu yukse ka cepheler açılmaması dilej liyor. Kimsenin o saatte, o ka Bağdat'ı terk ediyoruz. Irak, îrarfın Andimeşk kasabası ıı ftizelerle saldırdı: 22 kişi öldü TAHRAN (a.a.AP) Irak'ın tran'ın Andimeşk kasabasına karşı giriştiği fuze saldırısında 22 kişinin olduğu, 200 kişinin de yaralandığı bildirilirken, İran Meclis Başkanı Haşimi Rafsancani, ülkesinin Irakla savaşta hedeflerine "kuvvet yoluyla" ulaşmakta kararlı olduğunu soyledi. lran Haber Ajansı İRNA saldırıda, 400 dükkân ve evin de tamamen yıkıldığını, enkaz kaldırıldıkça ölü sayısının artmasından endişe edildiğini duyurdu. lran Başbakanı Mir Hüseyin Müsavi, saldırı üzerine bir mesaj yayınlayarak Irak'ın sivil hedeflere saldırmasının cephede yenildiğini gösterdiğini ileri sürdü. Irak smırına 80 km. uzaklıktaki Andimeşk kasabası Dezful kenti yakınlarında bulunuyor. Andimeşk Irak'ın 8 saldırısına neyi'nin bir mesajını Birl Arap Emirlikleri Devlet Ba hedef oluyor. Geçen hafta Gilengarp kasa nı Sultan El Nehne'ye ilettiğ bası da Irak tarafından bomba dirildi. Emirlik Haber Aj, lanmış, 57 kişinin öldüğü olay mesajın Ortadoğu'daki sor da ayrıca, 575 kişi de yaralan rumla ilgili olduğunu belir mıştı. Velayeti havaalanından a lran Dışişleri Bakanı Ali Ak madan önce yaptığı konuşn ber Velayeti'nin Başkanlığında BAE'den sonra Yemen Det üst duzeydeki siyasi ve ekono ratik Halk Cumhuriyeti, ç mik görevlilerden oluşan bir he Afrika ülkeleri ve Ortadog yet, 11 Afrika ve Asya ülkesini ziyaret edeceklerini söyled ziyaret etmek amacıyla dün Velayeti, tran heyetinin lran'dan ayrıldı. Heyeti, Tahran havaalanm sonra Cenevre'de yapılaca dan lran Dışişleri Bakanlığı gö listin Konferansına katılac revlileri, Suriye, Güney Yemen, belirtti. Birleşik Arap Emirlikleri, GaMısır Ekonomi ve Dış T bon ve Türkiye Büyükelçilerinin Bakanı Mustafa El Said'in, yolcu ettiği bildirildi. let Başkanı HUsnü Mübaı Heyetin ilk durağı Birleşik bir mektubunu Irak Devle Arap Emirlikleri. Velayeti'nin kanı Saddam Hüseyin'e il dün Devlet Başkanı Ali Hama için Bağdat'a geldiği bild Hacı adayları artık Diyanet İşleri Başkanhğı hacı adayları için boyna asılacak madeni künyeler, tek tip elbise, tek tip elçantası ve tek tip zemzem bidonu hazırlattı. HASAN UYSAL ANKARA, Diyanet lşleri Başkanhğı Hac Dairesi Başkanı Rıza Selimbaşoğlu, bu yıl Hac'ca gitmek için 37 bin kişinin başvurduğunu, bunlar için 6 milyar lira tutarmdaki dövizin Merkez Bankasına yatınldığını açıkladı. Selimbaşoğlu, hacılar için yapılacak hizmetlerin bu yıl daha geliştirilmiş olduğunu kaydederek, "kaybolmalan önlemek için boyuna asıiacak madeni künyeler" hazırlandığını ayrıca tek tip elbise uygulaması yanında "tek tip el çantaları ile tek tip zemzem bidonlarının" yaptırıldığını söyledi. Selimbaşoğlu Mekke'de 50 yatakh bir Turk hastanesinin açıhş çahşmalannın sürdurülduğünü, bu yıl hac mevsiminde hacılan sıcak iklim koşulları beklediğini belirterek "tüm hacı adayı arkadaşlarımıza kesin sabır tavsiye ederim" dedi. Hac Dairesi Başkanı Rıza Selimbaşoğlu şunları söyledi: "1983 yılı hac organizasyonunun gerektirdiği hazırlıklann çalışması içindeyiz. Yapılan takvime göre aralıksız çalışmalarımız sürüyor. Bu yıl hacca gitmek için, 34.258'i karayolu olmak üzere 36.450 yurttaşımız başvurdu. Bunlann pasaportları merkeze 1 temmuz'da teslim edildi. Kendilerine verilecek döviz için 25 mayıs'ta Merkez Bankasına 5 milyar 990 milyon lira yatırıldı. Aynı tarihte 92 milyon 200 bin Suudi Arabistan Riyali satın alındı. Bu dövizin 52 milyon Riyali kiralanacak evler için Suudi Arabistan'a transfer edildi. Böylece hacı adayları döviz artışlarından etkilenmeyeceklerdir." REHBERLER EGtTtLDİ Selimbaşoğlu, geçmiş yıllara oranla hacı adaylanna daha iyı ve etkin hizmet verilmesinin tasarlandığını, görevlendirilecek personelin seçiminde daha titiz davranıldığınv, rehber personelin eğitildiğini söyledi. Ahnan önlemlere ilişkin olarak Hac Dairesi Başkanı daha sonra şunları söyledi: "Hacılanmızın kaybolmalan kaybolmayucak nı onlemek ıçın ue tedbırler alınmış. tlk defa bu yıl her hacı için boyuna asılacak madeni künyeler yaptırılmıştır. Tek elbise yanında, tek tip el çantası ve zemzem bidonu uygulaması bu yıl ilk kez tatbik edilecektir. Sağlık hizmetleri bu yıl daha geliştirilecektir. Ayrıca Mekke'de 50 yataklı bir Türk hastanesinin açılış çalışmalan sürdürülmektedir. Bunun dışında tali sağlık istasyonları açılacak gezici sağlık ekipleri aracılığıyla sıhhi problemler ikametgâhlarında halledilecektir." Hac için karayoluyla çıkışların 25 ya da 29 ağustos'ta başlayacağını bildiren Hac Dairesi Başkanı, Tüm karayolu çıkışlarının Mardin Habur sınır kapısından olacağını, Musul Bağdat Kerbela ve Ar'ar yoluyla Suudi Arabistan'a gidileceğini söyledi. Hava yolundan gidecek hacı adaylarının ise İstanbul, Izmir, Ankara ve Adana havaalanlanndan 30 ağustos tarihinden itibaren çıkış yapacaklarını, donuşun ise 21 eylül 25 eylul arasında tamamlanacağını bildirdi. IRAK VtZE ÜCRETİ ALMIYOR cağını ustelik Irak'm vize ucreti almadığım hatırlatan Selimbaşoğlu, hacıların uymasını istediği şu onenlerde bulundu: "Organizasyon disiplini sağlamak için hacı adaylarının görevlilerin ikaz ve işaretlerine uyma zarureti vardır. Söz dinlemediği izdihamda ezilip ölen vatandaşımızın sayısı az değildir. Bütün organizasyonda talimat, karargâhtan kafile başkanlanna, onlardan da hacılara intikal edip uygulanacaktır. Hac ibadeti zor bir ibadettir. Uzun bir seyahat meşakkati dışında, hac ifası sırasında karşılaşılan güçlükler vardır. Bunlan yenebilmenin en kestirme yolu sabırdır. Bu itibarla tüm hacı adaylanna kesin sabır tavsiye ederim. Gündüz sıcağının şiddetli olduğu sırada evlerde istirahat edilmelidir. Hacı adaylarının yatacağı yerler şimdiden kiralanmıştır. Ancak bunlan konforlu oteller olarak hayal etmemek lazımdır. Bu evler 1015 kişinin bir arada yere serilmiş birer şilte üzerinde yatacaklan yerlerdir. tdareli kullanüdığı takdirde zaruri ihtiyaçları karşılayacak su bulunabilecektir. Kısaca hacı adayları önce sağlığı, sonra ibadeti, daha sonra da grup içindeki ahengi düşünmeSuriye yerine Irak yolu üzerin lidir." den gidişin kolaylıklar sağlaya Akhisar'da demiryoluna tanker diiştü seferler 8 saat aksadı Haber Merkezi Akhisar ilçesi Kayalıoğlu Nahiyesi'nin Korkuca Çiftliği yöresinde demiryolu üzerinden geçen bir köprüden uçan 06 PR 427 plakalı tiner yüklü tanker, lzmirAnkara demiryolunun 8 saat trafiğe kapanmasına neden olurken, tanker şoförü Ahmet Yıldınm da kaza sırasında ezilerek hayatını yitirdi. Yolun ulaşıma kapanması nedeniyle, Ankara'dan İzmir yönüne giden trenler Akhisar'da, lzmir'den Ankara yönüne giden trenler ise Manisa ve Saruhanh'da bekletiliyorlar. Manisa Bölge Trafik Müdurlüğü ve Kara Yollan'nın elinde büyük vinç olmadığından demiryolundan kaldırılamayan tanker için DDY'den yardım istendi. Tankerin kaldınlarak, sızan tinerin temizlenmesinden sonra demiryolu olaydan 8 saat sonra saat 13.15'de yeniden ulaşıma açılabildi. Samsun'da, Bafra'nın Keklikler köyünde Kadir Erol (14) ile Vezirköpru Tepeören köyünde Nursen Mayan (8) devrilen traktörlerin altında kalarak hayatlarını yitirdiler. Konya'nın Ugın ılçesine bağh Aşağışehir bucağında Hasan Çamlıboğa'mn yönetimindekı plakasız traktör devrildi, traktörde bulunan Mevlüt Çamlıboğa olay yerinde öldü. Adana'da E5 karayolunun AdanaOsmaniye arasındaki fidanlık mevkiinde, Afel Ekici yönetimindeki CEH C 118 yabancı plakalı otomobilin carptığı Salih Akkuş (11) hayatını yitirdi. tzmir'de, Kaşıyaka kavşağında tsmail Karaduman yönetimindekı 34 LU 456 plakalı beledıye otobüsünün carptığı Aykut Gider (18) ile Hasan Tahs desinde Ibrahim Iskan mindeki 35 PH 847 plaka yonetin carptığı tlhan C yaralandılar. tstanbul'da, E5 kara> cirli durağı kesiminde N Kargaoğlu yönetimindek 210 plakalı aracm çarptıj Özveren olay yerinde öldı Çeliktepe'de dün akş, vuz Çelik (7), bir kam çarpması sonucu öldü. t run'da mototrenkamy rpışmasında Burhan As sürücü ile babası Arif A< verdi. Bursa'da Yalova yolur akça köyü yakınlarınd Örnek yönetimindekı 241 plakalı oto $aramp( Kazada, gurbetçi işçi S« nek öldü. i •
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear