Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
Cumhurıyet 2 YASAMA 1982 Anayasa Tasansı temsill demokrasinin temel dayanagı olan «parlamenter meşruiyet» (yasamanın üstünlügu) ilkesinl Genel Esaslar'ın 7. maddesl ile gölgelemişün 1961'den devraldıgı ilk Ud cümlenin ('Yasama yetkisi TBMM'nindir. Bu yetkl devredüemez») hufcmünu, eklediğl üçüncu cümleyla («Anayasanın ... maddelerl hükümleri saklıdır») iptal etmiş; yasama yet kisini seçılmiş meclisin elinden alan düzenlemelere kapıyı ardına kadar açmıştır. Önemli noktaian şöyle belirtebiliriz: * 86. madde TBMM'nin Bakanlar Kurulu'na kanun hÜLkmünde karamame çıkarma yetkisi vermesini öngörmuştür. Üstelik bu yetkinin devredildiği Bakanlar Kurulu, teorik olarak tumü (Başbakan dahil) atanmış kişiler olabilecektir (bkz. Md. 126). Başka bir deyişle, milli iradenln temsilcisi ve vekill olmayan bir kurul. seçimle gelmiş Yasama Meclisi'nin yetkilerin» ortak edilmektedir. * 87. maddeye göre, yabaacı devletlerle ve uluslararası kuruluşlarla yapılacak antlaşmalann bazılan TBMM'nce «olay dan sonra» onaylanacaktır ama bazılan için bu zorunluluk da kaldınLmaktadır. Oysa, özellikle «teknik» ve «idart» antlaşmalar eğer «askeri»yl de lçeriyorsa, çok kriük dış ilişkllerin TBMM aşılarak yurutme organınca kurulmasının yolu açılmif demektir. * 88. madde, 1961'de TBMM'ne ait olan bir yetkiye, 1982'de («sorumsuz») Cumhurbaşkanı'nı ortak etmekle (*... Cumhurbaşkanı da, T.S.K.'nin siîah kullanmasına karar verebilir*) kalmamış: bunu olaydan sonra dahi TBMM'nin onayına getirmesiae gerek duymamıştır. * 109. maddeye göre, Cuxnhurbaşkanı •Devlei Damşma Konseyi'nin dt görüsünü ıldıktan sonra, yaytnlanmasıru ıtygun bul nadığı kanunlan...' TBMMne geri gönde•ecektir. Bu yan veto yetkisini Cumhur»şkanı lle birlikte kullanacak olan bu ku•ul, aşağıda daha aynntılı sözünü edeceginiz üzere. istişari» olarak sunulmakla ürlikte, metnin anlattığı sürece ve kullan lıgı dile bakıldıkta, fiiliyatta yasama mecisini denetleyen, bir üst kamara gibi çaışacaktır. Aynca, Devlet Danışm» Konse i'nin kanunlan inceleme süresi sınırlanlamıştır. Benzerlikle, Cumhurbaskanı, gei gönderdipi ve TBMM'nce değiştirilen bir anunu «tekrar Meclis'e geri gönderebilir» enmiş ve bu sürenin smın da belirtilmeıiştir. Her iki halde de geciktirmelerin ve ili durdurmalann önü açıktır. Parlamentonun güçsüzleştirilmesi «Ya. ıma» başhen alündaki düzenlemelerle bit ııyor. Yasama'dan •aknanlar*ı, tüm boutlanyla. Yürutme'ye «verı/enter»de görlek mümkün. YÜRÜTME Tasan. erlder arasuıda kurdugu ilişklr açısmdan 'Yürütmenin üstünlüğü* sisımini getirmiştir. Buna «başkanlık» sisımi demek olanaksızdır. Çünkü Yürütmem 'birinci başı* niteliğiyle olağanüstu rtkilerle donatıtmış olan Cumhurbaşkanı, biçimde aorumlu kılmmadığı gibl. OLAYLAR VE GÖRÜŞLER 15 EYLÜL H8g 1982 Anayasa Tasarısı'nda Dengesizlikler Taha PARLA »eçîlişi de halkoyuyla değüdir. Kısası, tasa ndaki model, •Yürütmesi özel biçimde güçlendirilmis bir parlamenter sistem* olmak şöyle dursun, 'Yukseh dozda. bir başkanlıh $istemi* de değildir. Adı soylenmemiş, ama ögeleri net biçimde yerine konmuş bir 'Şef Sistemi*tıin »plebisiter» bile olmayan türüdür. Cumhurbaşkanı, Meclis dışından da se çilebiür (Md. 110). «...Göreviyla ilgiU işlemlerinden torumlu değildir' (Md. 114). Yargı denetiminin de dışındadır (bkz. Md. 153): *Cumhurbaşkaru'nın, Anayasa'da tek başma yapacağı öngörülen işlemleri, yargı denetimi dısındadır.» Buna karşıhk çok geniş ve mutlak görey ve yetklleri vardır: 80, 87. 88 ve 109. maddelere eh olarak: *• Gerekli gördükç* Baharüar Kurulu nu toplantıya çağırmaK. * MiUeÜerarafı antlafmalan onaylamah v« yayunlamah^ •k Ölüm cezalarını harara bağlamah.. •ir Anayasanm uygulanmanru. devlet organlarının düzenli ve uyumlu çahşmasım gözetmek (113).. •• Devlet Danışma Kon* seyi'nin 20 üyesini atamah ve konseye başkanlık etmek (118 ve 125).. • Başbakanı atamah, görevine son vermek; bakanlan atamah. Başbakanın önerisi üzerine görevlerine son vermeh (126) k Tüzükleri imzalamah ve yayımlamah (131). • Meclisi fethetmek (132).. • Cenelhurmay Başkanir nı atamah (133) * MilU Cüvenlih KuruUı'na başkanhh etmth ve gundemini belirlemeh (134)„ • Olağanüstu hallerde. Bakanlar Kurulu ile birlikte, kanun hükmünde kararname çıharmah (137).. * Bakanlar Kurulu ile birlikte Sıkıyönetim ilân etmeh (138).. • Merkez Bankası Başhanını atamak (142).. k Ekonomik ve Sosyal Konsey'in 3 uyesini atamah (148).. •• Dev* let Denetleme Kurulu'nun tümunü atamak (152).. • Devlet Denetleme Kurulu eliyle idareyi, siyasal ve sivil toplumu denetlemek (152).. * Radyo ve Televizyon'un Genel Müdüru'nu ve Yöneüm Kurulu'nun 3 üyesini atamah (167) • Dil Akademisi'nin ilh 40 üyesini atamah (188).. • Anayasa Mahkemesi'nin tumünü atamah (179).. * Kanunlann şekil batnm'ndan denetlenmesini Anayasa Mahkemesi'nden istemeh (182).. ir Anayasa Mahkemesi'nde iptal davası açmah (184).. •• Yargıtay Başsavcısı * nı ve Vekili'ni atamah (189) * Danıstay'm l/4'ini atamah (191).. (3/4'ünü, Cumhurbaşkanı'nca atanan Hakimler ve Savcılar Yükseh Kurulu atıyor). • Asheri Yargvtay'tn tümünü atamah (193) • Hakimler ve Savcılar Yükseh Kurulu'nun tümünü atamah (190). Tasanda Bakanlar Kurulu'ndan önce yer alan Devlet Danısma Konseyi üyelertnin, atanmış uyeler olduklan haîde (Md. 118) seçimle gelen TBMM üyeleri gibi and içmeleri (Md. 120 ve 93) ve onlann dokunulmazlıklanna sahip olmalan (Md. 121 ve 95) öngörülmüştür. «Yürutme başhgı altma konBiasma ve istişari oldugu ileri sürulmesine karşm, bu üstün hizmetli» bü rokratlar kurulunun Yasama ile Yürütme' nin kesiştiği bir bolgede «etkin» işlevleri olacağı anlaşılmaktadır. Latin Amerika'nın bürokratik otoriter rejimlerinde görulen 20 . 30 kişilik «senato»lara da benzeyen bu kurul. 109. madde uyannca Yasama Meclisi'nin kanun yapma görev ve yetkisini denetleyecek; Cumhurbaşkanı Meclis'i feshederken 132. madde uyarınca bunun başkanma danışacak; tabii başkanı Cumhurbaşkanı olan bu kurulun kendi içinden seçtiği başkan ise atanmış bir kişi oldugu halde 134. madde uyannca, yeni sistemin karar odaklanndan biri olan Milli Güvenlik Kurulu'nun üyesi olacaktır. Aynca Konsey, «Cumhurbaşkam'nca istenilecek konularda incelemeler yapmak ve görüs büdirmek» (119 a) le kalmayacak; «Cumhurbaşkanı'nm. anayasanın 109. maddesine göre kanunlan bir daha göruşülmek üzere TBMM*ne geri gönderme yetkisini kullanmasından önce görüş büdirmek» (119 b) gibi surekll bir işlev görecektir. Kısası, «inı«» edilmi? bir kurul, seçUmiş parlamentonun yasama etkinligini denetleyecektir. Devlet Danışma Konseyi'nden sonra gelen ve ona aynlan sekiz maddeye karşılık altı maddeyle geçiştirilen Bakanlar Kurulu'na gelince Teorik olarak tumuyle Meclis dışından atanabilecek bu kurul, bir yandan. genel oyla seçilmemiş olabileceği halde, Cumhurbaşkanı ile birlikte. yasama meclisinin üstünde olağanüstu yasama yet kileri kullanabilecek (bkz. özellikle 135, 136. 137, 138); diğer yandan, Yürütme'nin «tek başı» sayılabilecek olan Cumhurbaşkanı karşısında tam bir bağımlılık durumunda bulunacaktır atanmasından. görevden alınmasına kadar. Tasan'nın getirdigi sistemde Bakanlar Kurulu. Meclis çoğunluguna dayanan ve seçmenlerin vekâletini taşıyan bir 'parti hükümeti degildir; Cumhurbaşkanı Devlet Danışma Konseyi Milli Cüvenlik Kurulu üçgeninde alınacah temel siyasal kararlann uygulayıcısıdır. 77. maddede usulen «Siyasl partiler, demokratih siyasl hayatın vazgeçilmez unsurlarıdır» denmişse de *Cumhuriyetin Temel Organları» öyle düzenlenmiştir ki. seçim kazanan siyasal partiler hiç bir zaman iktidar olamayacaklardır. Parlamenter demokrasinin temel ilkelerinden biri olan «asfearl otoritenin sivil otoriteye tabi olması» kuralınm terstee çev rilmesi, Güvenlik Kurulu'na ilişkin 134. madde ile tamamlanmış; «Kurulun aldığı kararlar Bakanlar Kurulu'na bildirilir... alınacak kararlar Bakanlar Kurulu için uyulması gereken tavsiyeler niteliğindedir» denmiştir. Uyulması gereken tavsiye kavramı dil mantığma da aykındır, hukuk mantıçina da. Nasıl *bağlayıcı olmayan emredici hüküm* dıye bir şey olamazsa, 'uyulması gereken tavsiye' de olamaz. An cak. Tasan'mn amacı açıktır: TBMM Baş kanı hariç tümüyle atanmış kisilerden olu şabilecek bir kurul, yürütme organma bağ layıcı kararlar dikte edecektir. Parti hukümeti, yasamanın üstünlüğü ve halk iradesi ilkeleri bir kere daha zedelenmiştir. 1961fde Başbakan'm başkanlık ettigi MGK' nun başkanlığını artık Cumhurbaşkanı yürutecek ve gundemini belirleyecektir. Ozet le parti hukümetine bağh olması gereken «yönetim»in askeri kanadı. devletin temel kuruluş hiyerarşisinde, onun üstüne çıkanlmıştır. Parlamenter meşruiyetin, «Yürutme» başlığı altında bir başka gölgelenmesi de, işveren üst kuruluşlannın etkisiyle Tasan'ya katılan ve korporatist bir yapı olan Ekonomik ve Sosyal Konsey'in de «yasama insiyatifi'Tu gaspetmesine yol açan hü kümlerdir. 148. maddeye göre 4 bakan (hepsi de seçilmemiş olabilîr), 2 yüksek bü rokrat, 3 işveren ve 3 işçi temsilcisi ila Cumhurbaşkanı'nca atanacak 3 kişiden oluşan bu kurul, yasama meclisinin yetki alanma girmektedir. Konsey '...Bakanlar Kurulu'na öneride bulunur' denirken. görüşlerin istenmesi kaydı bile konulmamış, Konsey'in kendiliğinden hareket edebilmesi amaçlanmıştır. Daha önemlisl, «... ekonomik ve sosyal konulara iliskin kanun ta san ve teklifleri hakkında Bakanlar Kurulu'na görüş bildirir veya yeni öneriler sunar denebilmiş; bu kurula fiill kanun teklif etme yetkisi tanmmıştır. YARC! Yasama denetiminden çıkan, halkoyuna karşı da sorumlu olmayan Yürütme, Yargı'yı da içinde eritmiştir. Cumhurbaşkanı'na tanınan cok Keniş ve tek başma atama yetkileri yoluyla Yargı. Yürütme'nin bir kolu durumuna getirilmiştir. Yurut me, Yargı denetiminden çıktığı gibi, ust kurullan kendi içinden ve özerkçe seçilme yen ve bir ölçüde Yürütme'ce atanan bir Yargı'nın bağımsızlığmdan ve yargıç güvencesinden söz etmenin de olanağı yoktur. Güçler aynlığınm ve dengelerinin bu derece hiçlendiği bir Tasan'mn Yargı başlığını incelemeye bile gerek yoktur. Cumhurbaşkanı'nm yukanda sayılan yetkileri sorunu ortaya koymaktadır. Yalnızca şun lan ekleyebiliriz: * 170. maddedeki Devlet Cüvenlik Mah kemesi'ni de yıne Cumhurbaşkanı'nca ata nan Hakimle' ve Savcılar Yüksek Kurulu belirleyecektir. • 188. maddedeki Yargıtay'ı da öyle... • 190. maddeye göre. Cumhurbaşkanı. kendi atadığı Cumhuriyet Bas savcısı ile kendi atadığı Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'nun belirleyeceği bir Yüce Divan huzurunda yargılanacaktır. Kim, Kimi Niçin Kurtarıyor? Günaydın Gazetesi 13 eylül 1982 günlu sayısında şu haberi veriyor: «Durumlan bozulan banka ve bankerlerle kapanma tehlikesi geçiren 2 şirkete devletin imkânlan kullanılarak yapılan yardımm 100 mllyar IIrayı geçmesi, ekonomistler tarafından kaynak Jsrafı olarak yorumlandı. 24 Ocak kararlannın özüne aykın biçimde devlet devreye sokularak borçlandınldıgı ve «zarar eden KİT'lere» 2 tane daha yeni KİT eklendiği Ueri sürüldü. Ekonomistler, yapılan 100 milyar liralık yardımla beherl 1 mllyon 750 bin liradan 57 bin 143 adet sosyal konutun inşa edilebileceğini belirttiler. (...) Ve şu görüşü savundular: Devlet eliyle kurtarılmasına gidilen bn şirketlerin kâr etmelerine imkân yok. Bnnlar zarar eden KİT haline dönüşecekler ve her yıl milyarlarca lira devlet desteği almak rorunda kalacaklar. Bn ise ekonomiye yeni yükler getirecektir.» • Yine Günaydın aynı sayısmda «Durnmlan bozulan ve Merkez Bankası'ndan yardım alan ban~ kaların adlarımn açıklanmamasımn btttfln bankacılık kesimini güç durumda bıraktıfı öne süriildü» diye şunları yazıyor: « Bankacılık sisteminin daha sagIıkh bir yapıya kavuşturulması için çeşitli çalışmalann yapıldığı bugrünlerde bankalara karşı sarsılan ıriivenin yeniden sağlanabilmesi için Merkez Bankası'nın kime ne kadar yardım yaptı&ının kamuoyuna açıklanması isteniyor> • Yalnız Günaydm'da de*il Babıâll'nln öteki gazetelerinde de kiml zaman böyle haberler çıkıyor. Sermaye keslml tedlrginllk içlndedlr. Niçin? Çünkü şirketler ve bankalar blr eğlk düzeyde kayıyorlar. Devlet acaba hangisini kurtaracak? Ölçü nedir? Batağa saplanmış holdingler; aslan paymı kapmak isteyenler: gerçekten lflas bayrağını çekmek üzere olanlar; ya da «hep bana, hep bana» demeye alışmış olanlar gidişi izllyorlar. Tedirginliğin yanısıra fırsatçılık eğllimleri gazete sayfalarına şu veya bu biçimde yansıyor. Hesaplar yapılıyor. Gerçek olan şudur: Devlet, Ankara'da köşebaşı bankerlerlnin iflaslarıyla başlayan. Kastelli ile büyüyen, bankaları kapsayan, endüstri kesiminin belini büken bunalım sürecinde «kurtarma operasyonlan»na pirışmlştir. Devlet kurtarma işlemlerlnl halkın ödediği vergilerle yapmaktadır. Ancak halk yapılan işlemlerden habersizdir. Hiçbir şey açıkça konuşulmuyor. Hangi ölçülere göre, niçin ve kimlere ne kadar «kurtarma yardımı» yapıldığı belli değildir. • Oysa bu isin kamu yaranna blr mantığı olmalıdır; devlet ancak kamu yaranna devlet denetiminin ve yönetimlnln geçerli oldugu blr metodla kurtarma işlemini sürdürmelldir. Yoksa piyasada holding ağababalarınm zorluklannı gidermek ve kıyıya oturmuş gemllerinl yüzdünnek İçin halkın paralannı kullanmak yeni bir bunalıma yol açar. Bir ülkede ekonomik iktldan ellerinde tutanların siyasal İktldan da blçlmlendirdiğlnl okul kltaplan yazarlar. Bugün ekonomik iktidar sahipleri devleti knllanarak ve halkın biriklmlerlni harcayarak köprüyü geçmeye çalışıyorlar. Peki, bu işin faturası kime çıkanlacakî Halkm (kamunun) hak ve yetkilerinl aarunacak ve koruyacak «devletei arıyonız. CVCT OKTAY AKBAL 'Gök', Damın Üstünde... pkurlardan 9 Başvuracak makam anyoruz Milli Egittm Bakanlıgı'nın 14 haziran 1982 tarihü basına yansımifl olan acıklaması aynen soyledin 'Üniversite ve fakülte mezunu olup öğretmen olmah tsteyenler 15 23 temmuz tarihleri arasında Bakanüğa basvuracaklar.' Bu cümle öğretmen yetiştiren okullarla ilgili acıklamalardan sonra, «Ö£ retmenlerin atamalan ise ağustos ayı içinde gerçekleştirilecek» cümlesiyle son buluyor. Bizler MilU Egiüm Bakanlıgı1na batü 4 yıllık yüksek okul mezunu üç arkadaşız. Zamanında Bakanhga dilekçemizi verdik. tlgililerin tümüyle olan sözlü görüşmelerimlzde kadrosuzluktan söz ediliyorda Daba sonra bizlere gönderilen mektuplarda 'Öğretmene ihtiyaç bulunmaman nedeniyle dileğinizin yerine getirilmesine imkân görülmemiştir* denilmekte. Bu, bacıaa yapılan açıidamadan sonra boyl» yanıt kamuoyunu yanıltmak *T<İA.min^ gelmiyor mu? Okumak İçin açlıga katlandık, aoguklarda kıvrandık. Kadro yok» denmesinl onaylamıyoruz. Çünkü. bize izin verilsin, kadrosuz okullardan (ürüyle okul çıkaralım, Bizlere yanıt verilmeli. İş istiyoruz. Açız. Yüksek okul biürdik. Devletimiz sahip çıkmıyor. Yaşunız otuza vardı. Diploma elimizde; sokaklardayız. BHmiyoruz, acaba, öğretmen olabilmenin gizli kapaklı koşullan mı var? Bir de bunu ögrenebilsek. Saygılarla. Yüksek okut bitirenler adına Ehrem YERDELEN loerisinde îstanbui Üniversitesl Kimya Fakultesi'nden 1978 subat döneminde kimya yüksek mühendisi olarak mezun oldum. 1.1L1978 15.8.1980 tarihleri arasında yedek subaylık hizmetime kadar gecen süre içinde Azot Sanayii Kütahya Azot Fabrikalannda işletme mühendisi olarak çahştun. Terhisten, yani 1.12.1981 tarlhinden sonra tekrar bu kuruluştan iş talebim reddedildi. Çahştıgım süre içinde her sağduyu sahibi kişinin yapması gerekenleri yaptım. İşimi. işci arkadaşlarımı sevip saydım. Alınterine. insana büyük deger ve saygı gösterdim. Buna rağmen, atılan çamurla insanlar bu kuruluşta harcanıyor. Ben de bunlardan biriylm. Dileğim, hak terazisi iyi çalışsın doğru tart SUL Vatanı ve milletine faydalı ohnaktan başka dileği olmayan ben ve benim gibiler asılsız iddialarla harcanmasın. Yusuf Ziya YAĞCIOĞLU KONYA «Gök damın üstünde öyleslne mavi, «ytaftoe f . siz> Az önce Ali'nin odasmdaydım. Ttoe telefooa çalıyordu. Nedense acı acı çalar bu telefon ziueri. Taraçadan gökyüzüna bakıyordıam. Dalıp gitmisim. OUnest* dolaşmak, açık havada bir sigara içimi soluk ahnak yetiyor geçmiş gıinlere dönmeye. Odalar yanyana. Gazeteae en çok konuştuğum, uertleştiğim kışi o. Dış politüca konulanm yazar, ama sanaü, kültürü, yazını, yani şiiri, öykuyü herşeyden çok sever. Sever, aynca iyi de anlar. «Dünyada Bugün»ün sjmrlan içine kapatılrnışlığm sıkmüsını duyar. Derdim ki, dünyada bugünün sınırlan hiç de dar değil, hersey var, iç, dıs, kültür, sanat, ne istersen var, niye «dünyada bugün» derken yalnız dış sorunlan, politika konulanm anlamalı? O da arada bir böyle yapardı. Bugünün dünyasmda yaşayan bizleri, tüm insanlan ilgilendiren so. runlar üstücde düşünür, okurlannı da düşündürürdü. «Dünyada Bugün» gazetemizın, en çok okunan köşelerbıden biri olmuşsa, Ali'nin içtenliği, duyarlığı ve usta yaarlığı en büyük etlcendi bunda... Kim anyor Ali'yi? Altı aydu gazetede yok, yazılan da çıkmıyor. Bunu anlamıyorum, bir yazar belirli blr suçîamayla Adalet önüne gotürülebilir. Gün gelir herşey aydınlanır, o da özgürlüge kavuşur. Ama yan yazamaması, yazdıklannı yayınlayamaması neden? Yasal bir önlem olmalı elbet, ama ben işte bu önlemi anlayamıyorum. Ali, yazmalı yazabildiğince, okurlannı öksüz bırakmamalıydı.. E>?et, taraçadan masmavi göfcyüzüne bakarken aklııcdan geçenler bunlar. Bunlar gibl bir talam şeyler. En başta da snılar... Hele isteyip de gerçeklest«* remediğiniz yaşantılar... Sait Faikin adasına, Burgaz'a gidelim, deyip dur. âuk. Yülardır... Olmadı, bir türlü gidemedik. Ali büyük Sykücümüzün tutimnudur, Sait Faik'in sanatim en iyi anayanlardan, Burpaz'daM evini görmemis, birlikte gide. »ktik, ona Sait Faiki anlatacaktım, belM bir kitabmı la yanımıza alacak, «Papaz Efendi» ya da «Kameriyell ttezar» öyküsünü Buıgaz'.da bir küçüK kıyı gaztaosunda •akı kadehlerimizi yudumlarken okuyacaktak. Hep koıuştuk bunu. Bugün yann derken olmadı olmadı, Daba ıice hayallerin yıtip gitmesi gibi... Paul Verlaine'in «Gök damın üstünde öylesine ma. u, öylesine sessiz» dizesini almış, bir yazısının başına coymuş... Şöyle yaznuş ardından: «Ük iM dteesini aliığınuz şiir bir tabloyu anımsatıyor. Parmaklıklamı »r, lından dışan bakan sakallı adam büyük ressam Courjefdir. Devrimci tntumu yüıünden sürekli baskılarla [arşıiaşmış, olan Conrbet sonnnda kendisiyle uzlajmak steyen Imparatoriuğnn Legion d'Honnenr nişamnı kflaahlığa varan sert bir mektnpla reddetmiştir. Paris Comnune"ü sırasında devrimcilerle işbirliği yapmıs, 1871'de »'endome meydanındaki sütunun devrilmesl olayma kansığı İleri sürülerek altı ay hapis cezasına çarptınlmıştır. Jir çok otoportre yapmış olan Conrbet"nin hapishanedei anını yansıtan tablosunda bir avuç gökyüzö Rörünür. 5ir avuç gökyüzü hapse düşenlerin tutknsndnr. Bir avnç ;ökyüzü mahkumlar için özgUTİüğün simgesidirj «Cumlıuriyet»jn eski yıüıklannı kanstınyorum, Ali iirmen'in yazüannı yeniden okuyorum. Politika yazılannlaki tutarlılık, sağlamlık, ileri görüş en başta göze çaıpan zelliği, ama beni daha çok saran deneme türünde yazjklan, duygusal. ama her zaman akü süzgeçinden, bilgi !eneyiminden geçirdığı reslenişleri... Ömeğin, Çetin Alan'ın ünlü romacı «Bir Avuç Gökyüzü» içıa yazdığı bir Telefona koştum. Yanlıs bir yer. Gazete içinde luyor bu yanlışlıklar. Arşivi anyorlar, danışmayı arıorlar, benim odam çılayor Altmıs yıllık bir gazete bu. lırtını holdinglere bankalara iktidarlara dayamamış, keni yağıyla kavrümuş, dürüst çizgisinde yürümüş, olaak böyîe şeyler... Ali'nin masasın'4ın bir rire kaUcamaım. Koltuklara baküm, ntasay, fcitaplıklara... Sanld turmuş konuşuyoruz. Sınırlı değil tonulanmıa. Hiç sımtı çekmem ben Ali Ue konuşurken... Herkesle öyle ollaz, söz t.ter, ya ben, ya karşımdaH dınler gibi yapıp alga geçmeye başlanz. Ama AÜ ll£ öyle değildir, hem onıışmasmı bilir, hem de dirlemesini. Yeri gelince de n giizel espriyi patlatmasını (Arkaa İL Sayfad») Cumhuriyet Sahibi: Cumhuriyet Matbaacılıkve Gazetecilik T.A.Ş. adına NADİR NADİ Cenel Yayın Müdüril MüesseseMüdürü Yazı Işleri Müdürü Yazı Işleri Müdür Yardımcısr HaberMerkezi Müdürü MizanpajYönetmeni TEMSİLCİLBI • ANKARA : • IZMİR : • ADANA : ŞEFLERİ J YALÇIN DOĞAN HİKMET ÇETİNKAYA MEHMETMERCAN ^ HASANCEMAL EMİNEUŞAKIICİL «. OKAYGÖNENSİN AHMET KORULSAN YALÇIN BAYER ALİACAR 1 • Atılan çamurla iyi niyetli kişiler harcanmasın Olaylann hayli yogun oldugu bir dönemde, ekoromik sıkıntüar DUYURU! Tiirk standartbnna uygunluk belgesine sanıp tek styropor Istanbul HaberlerhSelahattin CÜLER Dış Haberfer : Ergun 8ALCI Ekonomi: Osman ULAGAY Yurt Haberleri: Barbaros GENÇAK Kültür: Aydın EMEÇ Magazin: Yalçın PEKSEN SponMehmet TEZKAN Araştırma: ŞahinALPAY Düzeltme: KonurERTOP BÜROLAR * KonurSokak No. 24/4 Yenljehlr ANKARA Tel: 17 58 25 17 68 66 Idare: 18 33 35 IZOPOR (*)Piyasada beya2 köpük, tecrit mantarı, polistiren köpüğü, beyaz mantar, kalkar v a. gibi adlarla da tanınan STYROPOR'un tek TSE belgeli olanı dur. HilltZiya Bulvan No: 6 5 / 3 İ2MİR Tel: 25 47 09131230 Atatürk Caddesf, TH. K Ishanı Kat 2/13 .ADANA Tel;1455019731 BasanveYayan: CUMHURİYET MatbaacıüKve •GazetecîmcT.A.Ş. Turkocafı Cad. No: 39 41, Cbğalofla tSTANBUL PJİ.: 246 tstanbul, Tel.: 20 97 03 (5 hat) TAK1İM . IMSAK 4.54 1 GÜNEŞ 6.38 ÖĞLE 13.09 İKİNDİ AKŞAM YATSf 16.40 19.19 20.51 tur ortur ortur ortur ortur Orlur aiur ortur ortur orrur ortur ortur ortur 9 İZOCA/M Resmen tescü edilmiş marka Üra/r ALANYA tf«*IOfla 8t» CMM krrin kmtkm NeTu bv phjda Denta* prrotk uteneab Ticaret ve Sanayi A.Ş. Bankalar Cad. Türkeli Han Kat 3 Karaköyîstanbul Teknik Müşavirlik Bürolarınuz ücretsiz emrinizdedir. İSTANBUL 435050 ANKARA 268089 İZMİK 134859 ADANA 22980 BURS> 12470 TRABZON 23 98 Tam Pans.yon 1 3 3 0 0 TL. Ş«hir merkezlno yalumOeğijik mımjr1u<Tenufttsusnn 6ar* GuneşlenmeTera» • Roaf B y Çift AanıAıti l e A l Uaa'nm feenli yemekleri, deniî jftrrnbınyo duş Wr* B 1 0 8 o d a Hcf gece rruizık 01SC0 TROPICAL FtVATLAROUZA . Oıd ocobw . Uaamku nkbcılaa . «f*t> •• r « ı a « ı>Mft. BartanıB«jT«i3VJBc|lkh|/IST.Tel; I I I I İ 4 I I R H ( I (381 Tdcu 261U OROB TA. K«faUr IrtibM: Aba Taıtea Tct »T «| (7 OrTu^ O/rur orfı/r ürmr Orttfr orrnr CkTur ortur ortur ortur ortur Ortur oP