02 Haziran 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
15 AĞUSTOS 1982 KÜ LTÜR Y A Ş A M Cumhuriyet 5 •nıııııııııııııiHiıııııııııııııııııııııııınınıiııınınnııınnmııııımi daha Dev kadrosuyla Ciddiyet'ten dev bir fotoroman NE DEDILER ? Umur Bugay: Ellerim kınlsay'dı da yazmaz olsaydun. Dafi» tilomun başmdan kalkar, kalkmaz beni Bakırkoy Akıl va Fikir Hastalıkları Hastanesine gotürun Vural Sözer: O kadar konunun ağırhğı altında kaldım kl çekimden sonra felç oldum. Tekerlekli sandalyeyle dolaşıyorum. Tan Oral Süper bi foto roman oldu. Hepsi peşin parayla ve nakten. Helâl olsun. Ben neler yapmışun? Senaryo Umur BUGAY Yonetmen Baba VURAL BUMAAŞ ONLARA DA YETER Gözyaşlarıyla cekilen ilk sosyal ve hissi Türk fotoromanı Baş Kadın Flhz BOZKURT Baş Adam Zıhn! GÖKTAY Erdoğan Köseoğlu: Vay be ne romanmıs? Ben bu n fİ M mtT M yv kıranm. 'Alpay îzer: Sanat hayatımda hiç bir rolü bu kadar yasaya* rak oynamadım. Muharrem Şen Gözyaşlanmı tutamadım. Hâlâ ağhyorunv Anam ağladı be. Piliz Bozkurt: Cehennemden dönmuş gibiyim. Sanki dünyam yıkıldı. Zıhni Göktay: Bu sanat şaheserinin memleket için hayırlı olmasını dilerim. Genç kızlanmızın gereken ibret dersini alacaklanm umamn. (Fukaramn beynlno vurdu. konuyu kanştıryor.î' Yapım Tan ORAL Kamera Erdoğan KÖSEOGLU Baş Büyük Oğlan Alpay IZER Baş Küçük Oğlan Muharrem ŞEN ıııntpmımıııııuunııııııuıııumnınınmııııııııııııııııııııımımıııııııııııııııuıııııııııııııııımnınnnı Çıkmayan kısımlarm özeti Sabır ve metanet timsali, bankerzede ve ayra zamanda işçi emehlisi Niyazi Şen (Neden şen olduğunu kimse bilmiyor) Üç aylığını almah için o sabah beşbuçukta bankaya gidip kuyruğa girdi. Üstüste iki tirinitrin, üç tansiyon yapı yuttu. Gıkı çıfemadan altı saat ayakta bekledi. Sıra hendistne gelince. «Sahi mi, inanamıyorum, sahl maaşunı alabilecek miyim?» diye sordu ve fenalaşarak olduğu yere yığıldı. Herşeyi reklam fillmlerindeki gibi gu lümseyereh karşılayan kızlardan btri. «Aa, aaa.. Adam çatlak mıdır, nedlr» dedi gülerek, •Tam maaşını alacakken yattı, uyuyooo!» Niyazi Şen yattığı yerde bir de rüya gördü. Hayırdır inşallah. günduz niyetine anlatahm. O sırada bankanın kapısının önünden geçmekte olan Yükseh Hakem Kurulu hakemlerinden Abidin Cözlük onu kollanna alıp, kucakhyarak evine götürdü.. Gddiyet Aranıyor... Aranıyor... • ölttmfi göze slacak, jöntt İçin catunı fedaya haar, iyl ata binen, çabuk silah çekip kimseyi vuramayan. kendinl üç bin metre yükseklikten paraşütsüz atıp burnu bile kanamayan. aslanlara parçalatılacak, yılanlara sokturulacak, baş kadın oyuncunnn <*inl bile tutmayacak enayilere îhtivaç vardır, ınerakJıların kapıyı vurnıadan girraelcri rica ulunur. Girer, girmez cözunün üs tiıne jön tarafından. «Hoş ffPldın» yumruğu atılacaktır. • BABAYA çıkacak kalantor gorunümlu, ış adamı olarak rol yapacak, façası düzgun emekli memurlar aranıyor. Oekıme her sabah altıda başlanacak, Boncuk'un san mlnıbüsü artızlerı toplayacak Sabah kah valtısı yoktur. Ögle vemeğınde çeyıek ekmek arasına ka^ar peynın yanında bı salkıtn uzum. • ESMEK. kalın dudaklı genç kızlar. İlcridc sultanm yerini alabilecek yetenekte. lri nıemeliler tercih olunur. Foto roman kraliçesi seçimine aruıelerinl getirenler elenir. Ilk foto romamru bltirdikten sonra, ilk filmini çekecek, çekim biter bitmez sahne teklifi alacaktır Bu güzel kızımız sahneye çıkar çıkmaz ilk şarkısını hiç teklemeden vardımcısız söyleyebilmelidir. Yani hakikaten artist ruhlu bi .şev olmalı. • HAYATININ rolunü oynayacak elektrıkçıler aranıyor. Yenı çekılecek gerçekçı bir fo 3 Bu Maas Onlara da Yeter Kansı ile İki hayırsız oğlu telaşla başma toplandılar. 'Doktor getirelim dediler.» Niyazi Şen bunu duyunca, «/, ııh.. İstemeeem..» diye debelenprek ffözlerini açtı. Kansma baktı? Niyazi acıyla kıvrandı. Ahret sorusu soruyordu kansı. Yan döndü: Kadın acıyla sordu: Beni bu ka zık haaar oğlanlarla bırakıp nereye gidiyorsun Ai Tyazi? Keyfimden gezmeye gitmiyorum ya hanım? Bu bir Allahın emrt. Senden sonra bız ne yiyıp. ne içeceğız peki? 6OJIM to romanda, elektrikçı Fuat'ın rolü boştur. Kendisi bizzat sete çıkacak, açık kabloyu ehyle tutarak cereyana kapılıp ölecek. Yapmacıksız. Bu büyük rolü hayatıyla ödeyecek. Parası sigortada, Kaxısı merdsvene çıkıp, göz yaşlan arasında kocasrnm bıraktığı parayı kofradan alacak. • MEMLEKETİN kaderıyle oynayacak, deneyimli oyuncular. Yasaları ezbere bilen, kıtabmı vutmuş, kışı hak ve ozçürlüklerine sapına kadar sa dık, her dort yılda bir yemin edıp başı ağnmayan, iyi yorumcu, ilim, ırfan sahibı, rolünu, «ray anasını!» dedirtecek kadar canlı oynayabüecelu Anfe tarif ne hacet? • ALTMIŞLIK jönler. Ax buruşuk. Reagan'dan biraz daha yakışıkh. Kız öperken salvasma îıakim olacak, takma disleri çencsuıe Iri oturmuş, ısıklar vanınca göbeğini anında içeriye çekip en az yarım saat, «Inh » demeden rol kesebilecek jöııler aıanıtıaktadır Geri zekalı buyuk oğlu anlamıs.tı, sordu: Kesıntılerı mı verıyorlnr baba? Kansı çok kızdı O para kıme yeter herif? borç gırtlağa kadar. Sen de kees.. Kes.. Ode hanım borcunu.. Ele gune rezıl oluruz. İnkar mı edelım borcumuzu? Etme hanım. Yük.. Yüksek.. Hakem Kuruluna ver.. Nıyazi Şen gozlerlm yenıden kapattı. O^.» oglu Muhaırem düıttu babasıni: Ben n'olucam baba? Niyazi söylendi: Bu güne kadar bi baltaya sahip olamamış da eşek henf şımdi bana soruyor. Büyük oğlu da bütün hıyarhğıyla sordu: Baba bana him bakacak peki? Niyazi olanca gücünü toplayarak tokatı patlatti: Başırnn çaresine bak artık. Kazık kadar adam oldun. Babana güvenme. FotosuzRoman N'olursun Bodrum'a Gelme Yalçın PEKŞEN Bodrum'a biraz kafamı dinlemek için gittim ama galıba epey geç kalmışım. Çünku artık burada «Kafa dinlemek» yerıne sadece sıv ribinek vızıltısı dınlenıyordu. Bol alkolle karışık kandan ıcen sıvrısinekler herhalde suriıcşluktan olacak insanın kulağında neredeyse «nara» atıyorlardı. Ben de herkes gıbi bu bayvanlara yantn kilo kadar kan bağışında bulunduktan sonra ge ri ciöndum. Işte bu tatilin öyku'îi'ı .. Bodrum'da ilk günümü saskınlık içinde geçırdim. Burriaa yaşayanlar akılların ı ne gelırse (ozelhkle hiç akla gelmeyecek şeyleri) gıy si diye sırtlanna geçirmişleıy dı. Bu yüzden blucin pantolon, şile bezi gömlek ve tatt ta takunyalardan oluşan giy sılerimle beni gören tanıdıklar Bodrum'a resmi bir toplantıya katılmak için geldigımı sandılar. îlanlarmda, «duşlu, havuz lu ve banyolu» oldugu belirtılca bır motele yerleştik.Odamızda, ilanda yazılı olan herşey vardi: Duş, ha* j vu3 ve banyo... Sadece su lar ekmıyorda ama zaten iîanda da «su» lafı edilmi^ yordu. Su olmayınca otel yönetîJ cjieri havlu ve sabun gibi şeyleı koymaya da gerek fornemişlerdı. Belki de aaamlar, bu otelde kalacak kiçın'n nasıl olsa aklından zora olacağını ve su . sabun. fibi şpyleri akıl edemeyeces ğıni düşünmüşlerdi. Hazır Bodrum'a gelmişj ken bir d e balık yiyelim d < & dik. Bodrum'da bugüne ka> dar fcalık görülmediği söy4 leniyordu ama bunlar «ifttJ ra» idi sanıyorum. Sofrar mıza bir kayık tabağı için* de getirilen altı tane bar^ bunya balığını ben gözlerint Je gördüm. Hatta olması gerekenden daha kırmızı idfe ler. Bu kırmızılığın nedeni"* ni de hesabı öderken keşfet tik1. Zavalh hayvanlar altı tane küçük balık olduklart halde 750 gram gelmenin v e 2500 liraya satılmalannın utancıyla kıpkırmızı olmuş lardı. Içkili lokantalarda göz gö! 7ü görmüyordu. Fakat çevre^ nin böyle karanlık olması .sonradan işini^e yanyorduj Çünkü karanlık yüzündert insanm gözleri kendiliğindea faltaşı gibi açılıyor, hesap pusulası geldiğinde aynca faltaşı gibi açılmasına gerek kalmıyordu. Bodrum için bir de «Dnl kadınlar cenneti» deniyordu. Bunun anlammı ha^ lâ anlamış değilîm Benim gördüğüm gece klüplerindaj( coktan torun sahibi olmala' n gereken hatunlarm evlaü sevgisini gidermeye oalısfak»] lanydı. FIGAN Fuat ÖRER Yeter hanım. Bu maaş ye ye bitmez. Sen onu ne sandın? Hepinizi doyurur. Bu maaş onlara da yeter.. DERTBABASI Vural SOZEB Bu hafta Ciddiyet'te baktım, berkes hanl hanl fotoroman konusunu işliyor. Benim de daha önce yazdığım bir fotoroman fiyküsü vardit Tombalak. Haftaya uygun düştüğü için, Tombalak'ın bir bölümünü Uginize sunuyorumı «Turgut akıllı, tombalak bir çocuktur. tlkokul ça ğında olmasma karşın çok okumaktan gözleri. çok yemekten de göbegi giderek bozulmaktadır. Turgut yedikçe okumakta; okudukça yemektedir.» «Turgut'un okuldaki başa nsı öğretmenleri tarafından Ugiyle izîenmekte, sevimli Tombalak çevresindeki herkes özerinde olumlu etki ya ratmaktadm Bu çocuk büyüyünce büyük adam olacak»' ' «Okuma ve adam olma isteğıyle yanıp tutuşan Turgut, kendısıne buyuyunce ne olacağını soranlara: «Mıl letin başma belâ olacağım. yanıtmı vermekte, sonra tom balak yüruyuşle ve poposu nu kıvırta kıvırta masası nın başma dönerek, kıtap lanna kapanmaktadır.» «Turgut liseden tombalak olarak çıkar, universıteye tombalak olarak gırer... Onı versiteden tombalak olarak çıkar. ışe tombalak olarak gırer... Yurtdışına tombalak olarak çıkar, yurda tom balak olarak girer... Hasılı velkelâm (yanı, sözün kısası) memurıyet aşarnalannı da tombalak olarak çıkarak, sonuçta tombalak olarak po lıtıkaya gıreeer Gırdı mi?•Turgut'un politıkaya girmesmi dort gözle bekleyen ış çevrelerı. şımdı sevınçten uçmaktadır. Çünkü tombalak tam onların ıstedıklerı doğrultuda yetışmıştir. Yuvarlak Iâflar etmekte. yuvarlak kararlar almakla; pıyasının serbest kalması, isteyenin istediğine ıstedıği ka /.ığı atması için çırpanmak tadır. Tombalak ıçın önemlı olan ticarettir» •Fakaaat. Ticaret parayla kurulur ve parayla yurur. Para olmadan ticaret yapabılmek ıçın Tombalak, tuccann kasası yeruıe mılletın kesesine musallat olmayı en hayırlı yol olarak gosterır.» •Zavalh millet!.. Cebine gı ren fil hortumundan haber Mzdir. Emeklisı, emeksızı... ^kıllısı. akılsızı... Hırlısı hırsızı... Hesaplısı, hesapsızı... Ilen gorüşlüsü. dar gorüşlusu evını barkını satarak bu Tombalak'a para yetıştırmeye çalışır!...«Paranin akıyla karası iyi ce karışıp. ortalık kurşuni renk alınca göz gözü göremez olur...» «Bu alaca karanlıktan yararlanıp yurtdışına tuymeler başlar. Tombalak Turgut' un hesap bilgisı bu sonucu hesap etmeye yetmemiştir.. Turgufun ettiğini kimse etmemıştir.» «Mılletın başına belâ olayım derken, para babalannın başına belâ olan Tombalak, olaylar karşısında çok bunaldığmdan serfnle mek uzere bir kıyıya çekı lır.... (Bırıncı Bölumun Sonu) Çok Fotojeniksiniz... Sizlnle hemen bir FotoHoman çeke Erdoğan ıle Muıaan bırbırlerını pek severJer Erdogan memun>etınin kaçta ka Vina bakmadan t'abnkator Zekı Bey'm kızı Mujgân'ı istemeye gıder. Tam bu sıralarda sermayeyi bankere yüklemış bulunan ve hukümet desteğı bekleyen Zeki Bey, Erdoğan daha ağzını açmadan. «Evladım benim!..» diye boynuna sanln*. Çunkü bu zamand" en sağ lam paranin memur aylıgı olduğunu bilmektedir. Çocuk ne olduğunu anlayamadan, kaynana ve kapm pederi ona içguveyi girerler. Erdoğan çok kısa bir süre sonra kambur olur. Memur ayhğıyla sırtma bu kadar kişiyi bindiren adamın kambur olması çok doğaldır. Aslmda Erdoğan'in kambur olma.^. haştahgmm başlangrıcı.^s'isli bir /irmidört ocak sabahına dayanmaktadır. Bu acaıp günü fotoromanda resimle anlatmak zor olacağından orası ıska geçilir. Onun yerine, göbek plandan Turgut Özal Bey gösterilirse söylenmek istene ni herkes anlar... Durumlar böyleyken, bir ara parkta gezinen Müjgân, aniden doğuracak gibi olur. Doğacağı adresi öğrenen vav ru biraz direnırse de Ebe .Mlyânım, onu çeke uzata dünyaya setirttr. Doğan çocuk saçlı başh ve yirmisekiz dişlidlr. Doktorlar, çocuğun anormal olmasının nedenini. annesi ıtın acaip bir yasa taslağını kuşluk valcti görmesine bağlarlar. Bunu duyan Erdo gan, «Gebeyken, oka yoka ne bakarsm kadm!..» diye Mujgân'id, fena bır kavgaya tutuşur. Yavruyu kurtarmak için Isviçre'den çok acele akıllı ve sakalb bir doktor çağnlu*. Bu arada doktor, fotoromana alınan bir jilet reklamı için sakalını keser. Işler lazışmışken Apturaman' ın makinesinde filim bitivenr... Makineye yenî filim takıldığmda, yakın plandan, sevgilisînin kamburunu oklavayla düzelten Müjgân'm müşfik öfkesiyle bir aşkın noktalandıgını görür gibi oluruz. Fonda, turşucu Kadir, «Eeee turşuuu!...» nârftlanyla uzaklaşmaktadır. Müigân bir süre yerde ya tan Erdoğan'a bakar. Yaptıgına pişman olmuş gibidir. «Turşucuyu kaçırd^k, barî vaşamı kaçırmayahm sevpilim...» diye onun kollanna atılır. öpüçürlerken, Müjgan'm agız kokusu Erdoğan'm midesini altüst etmiştir. İçinden, eTrolu sesle. «Katsayım daki tOm artrşlâ r'işlerinl doldurtacagim Mflieân» dive düşünür. Resmin kenannda «SON» yazısı okunurken altta su dizeler göze çarpar: Feryad fl Tiaau 1 , 15 kavruldn bîrare cân Katsayıya güvenip dilrt oldu Müjgân...'
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear