25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Cumhuriyet 8 27 EKİM 1982 Söyientiîere bakılırsa, Hitler Sovyetlerfe saldırdığında Saraçoğlu Kredi Foncier tahvillerîyle dolu. Ama bavnlu benim elime verirken ne saydılar, ne sordular. Birbirimize güvenlrdik. Talat dedi ki: Ne lazımsa Mısır'da al. Trablusgarp'takilere götür. Sakın ttalyanlarm eline geçme!.. O dönemde (1911) Trablnsgarp'ta İtalyanlarla savaşıyoruz. Ben yüzbaşıyun. Kahire'ye vardıgımda aç tıtn indeksi A harfinden başladım. Şu Ilaçtan bu ka dar sandık, bu ilaçtan sn kadar sandık... C harfine gelince baktım konyak var. Eh. bu da ilaç yerine geçebilir diye birkaç kasa da konyak aldım. Bir kervan tutup ilaç sandıklarmı yük ledim. Italyanların eline geçmiyelim diye çöl yolundan develerle Trablus'ta bizimkilere «laştım. Erkanı harp Binbaşısı Enver'l buldum. Kamış saplanndan derme çatma bir dam yapıp üstüne de «Eczahanei Aml re» diye yazdık. Görevimize basladık. Günler geçiyor. Enver (doktor anlatırken Enver Pasa demîyor, Enver d'yordu) kendisine pasa de dirtirdi. Erkanı Harbiye Kolağası Mustafa Kemal de oradaydı. Bir gece n/ak bir yere göreve gitm'ştim. Geç döndüm. Envpr'in çavtışu geldi: Yüzbaşım seni pasa cairırıyor, dedi. Gittim, baktım kl Enver pek öfkeli: Yüzbaşı yiizbaşı. sen buraya doktorluğa mı geldin. meyhanpoiliğe mi? diye bana çıkıstı. öncp anlamadıtn: snnra iş anlaşıldı. Biz çerelTi Kolafcası (ön ytizba<u> Mustafa Kemal ile çadırlarımızın önündoki çardakta «öylesiyoruz. Enver. buna icprlemis. Çürskü Mnstnfa Kema! çevresini etkilivor: tmparatorlnk çökii<Tor. Memoliki mahrnsai ^ahanp'deki (•*) nlııslara sorumluluklnr vprerek kendimize knrtulma yollan yaratmstlı^nr.. gibi fikirier ortaya atıyor. Ama Mustafa Kemaî bun ları anlattp da kurtuluş yol İ!>n ararken arndn bir vndıimlnf!ıü:ı Irkisini bî 7 'tn kamıstan yaoilmış Ecza'ianei Amire'den sağlamakta olfîn&unıı ben npreden bilebilirdim?» Bizim ittihatct Doktor AH Fuat, sözün bura^mda «!»nlarsın ya» dp' pibi sağ pözünü de kırpardı. Gün eörmtiş geçirmiş hoş b'r adamdı. iç'te zevbek oynamı ÜNLÜ TALAT PAŞAIttlhat ve Terakki'nin ünlü Talat Paşa'sı V { Sükrü Saraçoğlu, Von Papen'le neden sıkı fıkı ilişkiler 10erkos Su Fabrlkası'nın (o zaman bu fab rika öyle anıüyordu) Müdürü Nail Pekîner, Ulusal Bağımsızhk Savaşı'nda pilotluk yap mış. Doktor oldukça yaşlı, eskî Ittihatçılardan. Odamız yanyana olduğundan doktorla dostluğumuz geUşti; arada sırada söyleşiyoruz. llginç bir adamdı doktor, renkli konuşur, anılannı tatlı tatlı anlatırdı. Birgün yine söze başladı: «Talat, (•) elime bir baTUI verip beni Trablusgarp'a yollamıştı. Bavnl içindeydi? Almanların Avrupa'yı dümdüz edeceklerini ve bur numuzun dibine (Bulgarıstan'a, Yunanistan'a, Ege adalarına, Karadeniz'in do gu kıyılarına) geleceklerini nereden bilecektik? Kendimizî KÜÇSÜZ buluyor, savaşa bulaşmamaya çalışıvor. esnek davranıyorduk. îngılızler bıze yeterince yardım edemediklerinden seslerıni cıkaramıyorlardı. Saracoğlu'nun Von Papen !e ıliskısine bu açıdan bakmalıydı. Üurum bu lcadar yalmdı: ama. aması vardı: Bana öy 1P seliyordu ki biz bu savaşta eninde sonunda Almanların kazanacaklarına insnıvnr. dahası kazanmalarını istiyor gibiydik Bu yüzden de esnek politikanın ölçüsünü kaçırıyorduk: alışveriş görüntüsünde Krom satıyorduk Almanlara... Krom stratejik bir maddeydi. Bu vüzden krom yükln kimi gemilerimizi ba tırdılar. Batıranm kim olduğıı anlaşılamadı: ama batıran bağlaşığımız (müttefikimiz) sayılan tnKilizlerden başkası olamazdı. Almanların Boğazlardan olur olmaz geçişler yapmalarına göz yumuyor; dostluk ve saldırmazlık anlasmaları imzalıyor: sonra da kendimizi «Baglasıklar Cep hesinde» (müttefikler cephes'nde) sayıyorduk. Bizim koca doktora bu diisündüklerimin hepsini anlatmadım. tsmet Paşa klmseye Fnver Paşalık ettirmez, dedim. Ama bunu söylerken Sov yetlerln, Ingilizlerin, Amerikalılarm uyguladıgımız aşın esnek politika yüzünden bize yapmadıkları uvarı, vermedikleri nota, çekmpdikleri protesto kalmadığmı: Saraçoğlu ile Papen* in Kırım Tatarları üzerine kurduklan tasarımlan nereden bilebilirdim? T Bizim îttihatçı doktor renkli konuşur, amlarmı tatlı tatlı anlatırdı. Doktor, Talat Pasa'nın emriyle Trablusgarp'taki görevini üstlenmişti Erkânıharp Kolağası Mustafa Kemal çadırın önündeki cardakta söyleşirken fikirlerini ortaya atıyordu. Mustafa EKMEKÇİ Bilim ile Kıyım... «Ankara Notlan»nın çatısını çatarken: atasözlerinden, özdeyişlerden yararlamrım. Bunlann da az duyulmuş olanlarım aranm. Herkesin bildiği bir fıkrayı yinelemek, kabak tadı verir. Okur yeni, güncel şeyler ister. Maksim Gorki şöyle der: «...Genelde atasözleri ve deyişler, çalışan insanların toplumsal ve tarihsel deneyim birikimi nin kısa ve öz bir toplamıdır ve yazar için parraaklarm avuca gömülüp yumruk oluştnrması gibi sözcükleri toparlayıp özetleıneyi, az sözcüklc zengin anlatını sağlamayı öğreteeek olaıı bu gerece sahip olraak kaçmılmaz bir gerekliliktir. Bu gereci elinde bulunduran bir yazar, başkalarımn toplayıp özetledigi sözcükleri de, zamanm abp götürdüğü gizli ya da modası geçmiş anlamları da ortaya çıkaracak biçimde geliştirebilir. Ben atasözlerinden ya da başka bir deyişle, özdeyişlcr çerçevesi içinde düsünmektpn çok şey ögrendim...» («Edebiyat Yaşamım» s. 60) Anam: Hey oğlum, kimi alim olur, kimi zalim olur: derdi. Haksızhk etmemeyl. adaletli davranmayı belkl bu sözden ögrendim. Buradan giderek, bilim adamlannın kıyıcı olmamaları gerektiğine varabilirim. Güncel konu olan bazı YÖK uygulamalarına geçebilirim: Sosyal Çalışma ve Sosyal Hizmetler, Yüksefc Okulu 1967 1968 öğretim yıhnda Hacettepe Üniversitesi'nin Sosyal ve Idari Bilimler Fakültesine bağlı olarak kuruldu. 1969 70 öğretim yılmda yapılan bir değişiklikle yüksek okul, Sosyal ve 1darl Bilimler Fakültesi'nin bir bölümü olarak örgütlendi. 1981 yılında akademik kadrosu Prof. Dr. Birsen Gökçe (Bölüm Başkaru), Doç. Dr. Kmre Kongar, Doç. Dr. Bahri Yılmaz, Dr. Sevil Atava, Dr. Sevda Uluğtekin, Ercan Eyüpoğlu, Güven Etkin, Gülay Gürer, Feryal Gürpmar, Ibrahim Çılga, Se2gin Tüzün, Yaşar Sökmensüer'den oluşuyordu. Bu akademik kadro ile yaklaşık 270 öğrencisi, Türkiye Üniversitelerinin YÖK yasası ile yenlden bıçimlenme aşamasmda önce ortada kaldı. Bölüme ilişkin bir düzenleme getirilmedl. Şu gttnlerde, Hacettepe Üniversitesl kapsamma yüksek okul olarak alınan, eski «Sosyal Hizmetler Akademisi»ne bağlanıyor. Bölümün gelişmiş akademik kadrosu, henüz olusmamış eski akademinin yönetsel erkine giriyor. öğrencilerl de «fakttHe» dlploması almağa hazırlamrlarken. şimdi «yüksek okul» diplomasıyla yetinecekler. Yüksek okulun müdürlüğüne Dr. Sema Kut atandı. Dr. Sema Kut, Anlcara Üniversitesi DTCF İngiliz dili ve edebiyatı bolümünde lisans eğitimini bitirdikten sonra, lngiltere'de sosyal calışma dalmda eğitim görmüş, bu arada BBC'de Türkçe haber bolümünde de calışmıştı. Türkiye'ye dönüştinde akademide asistan ve müdürlük görevlerinde bulunmuştu. Doktorasmı Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi'nde ev ekonomısı dslında 1975'lerde aldıktan sonra, Hacettepe Üniversitesi Rektörlüğü'ne bağlı görevlerde calıştı. Şimdı. akademîde tersine dönen hiyerarşide, bir profesörle 2 doçent öğretim sonımlusu olabilecekler. Müdür, Dr. Sema Kut, eğer yardımcı doçentlik sınavına başvuracak olursa, sınav jürisi, yönetmeHklere göre. kendisine bağlanan profesör ve doçentlerden oluşacik!. Bir başka olay: Hacettepe Üniversitesl'nin kurulusundan sonra, sosyoloji bölümtinün lisans programı ıcinde sosyal antropolojiye giriş, yöntem. ilkel kültürler gibi antropoloji dersler açılmıştı Rosyolo.ıi programmdan bağımsız olarak, 1971 yılında sosyal antropoloji bilim dalı, 1976'da ise sosyal antropoloji bölümü kuruldu. Bölüm, lisansüstü düzeyde actığı derslerle bilim uzmanlığı ve doktora programlarım yürütüyor. Yakm bilim dallarına da lisans dersleriyle yardımcı oluyordu. Bolüm 1981 yılında Prof. Dr. Bozkurt Gtivenç, Dr. Metin Özbek, Dr. Yalçm Izbul, Dr. Akile Gürsoy, Yeşim Ternar'dan oluşan bir akademik kadroyu içeriyordu. YÖK Yasası ile ortada kaldı. önceleri «kapatılacak» havası ağır basmaktaydı. örgütlenmede adroa değinilmemişti. Unutulmuş muydu ne? Türkr'e ümversitelerinin çoğunda antropoloji bölümleri de kurulmuş değild'... Üniversite öğretim üye'erini kızgm saç üzerinde oturtmaya kimin ne hakkı var? $ Saracoğlu'nun zeybek oynaması ŞUKRÜ SARAÇOĞLU Saraçoğlu Dışişleri Bakanı'yken gittiği Moskova'da gördüğü soğuklugu unutamamış olmalı ki, Karpiç'te (Ankara'nın ünlü restoıanU iki kadeh çekerken Almanların Ruslara saldırdıklannı ögrenince kalkıp zevbek oynamaya başlamış, olay her yana yayılmıştı. (Fotoğraf: Cumhuriyet Arşiv) Doktor: Bizimkiler söylüyor.. diye anlatmaya başladı. «Bizimkiler» dediği eski Ittihatçüardı. Doktor konuşuyordu: Şükrti Saraçoğlu Von Papen'le çok sıkıfıkıymış. Sen kurmaysın, Enver'in başımıza ne işler açtıgım bilirsin. Saraçoğlu Dışişleri Bakanıyken gittiği Moskova'da gördüğü soğuklugu unutamamış olmalı ki Karpiç'te (•••) iki kadeh çekerken Almanların Ruslara saldırdıklarını öğrenince kalkıp KOLAĞASI MUSTAFA KEMAL Biz geceleri Kolağası (önyüzbaşı) Mustafa Kemal ile çadırlarımızın önündeki çardakta söyleşiyoruz. Mustafa Kemal bir takım fikirler ortaya atıyor: İmparatorluk çöküyor. Memaliki mahrusai Şahane'deki uluslara sorumluluklar vererek kendimize kurtulma yolları yaratmalıyız. zeybek oynamaya başlamış; olay her yana yayılmıştı. Oysa tnönü, Birinci Dünya Savaşından Almanları ıyl tanırdı; Almanya'nın «Berlin Belgrad Bağdat» doğrultulu «Nah Osterren» dedikleri görkemli düşlerini bilirdi. Bu savaş öncesinde Alman üniversltelerinde yapılan araştırmalarda en verimll ve uygun sömürge olarak Türkiye'nin seçildiğini duymamış olamazdı. Ankara And laşması, Moskova'nm güvenilmez tutumundan sonra yapılmıştı. YARIN: Çekmece Gölleri Yöresinde manevraya çıkıyoruz Ittihat ve TerakU'nin ünlü Talat Paşosı. (**) Osmanh İmparatorluluğu böyle inilırdt. •Memalihi Mnhrusa* gözetilen, horunan üU keler anlamına gelir. (***) Ankara'nın ünlü restoraru (*) ir gece odama epey geç döndüm. Baktım bizim doktor ka pısını aralık bırakmış. Anladım, beni bekliyor. lceri girdim, karşısma oturdum: Buyur, dedim, dinliyorum. B Dünya Güzel Olmalı Fikret ve Filiz OTYAM Fotograt Sergısl 27.10.1982 tarihine kadar hergün saat 13.00 18.00 arası gezilebilir. Ankara Alman Kültur Mer kezi Atatürk Bul. 131 / Bakanlıklar. yıoncE I 27 EKİM 1932 Hafta tatili kalksın mı, dursun mu? îki başmakalemizde hafta tatili meselesi iki surette mevzuu bahsoldu Birincisinde Avrupa ile münasebetleri miz noktasından tatili cumadan paza ra nakletmek lazımdır dedik, ikinci sinde ise iktisadi buhranm devam ettiği müddetçe hafta tatilini devlet daireleri için değil, fakat ticaret haya tı için bilkülliye kaldırabilecegimizi söyledik. Eğer ikincisi daha muvafık görülürse birincisiyle hiç olmazsa şim dilik uğraşmaya lüzum kalmaz. Filhakika şu buhran zamamnda haftanm bir gimünü mecburi tatil yap makhğımız bize hem fazla, hem fuzulı bir lüks görünüyor. Bu mecburi tatili cuma günü dahi bilhassa ticaret ale minde çalışabilecekleri lşlerinde alıkoymakla eksik bir faaliyete ve eksik bir kazanca sebebiyet vermiş oluyor. Ondan başka o gün mecburi işsi?ler ne yapacaklannı bilmlyorlar ve güya eğlenerek vakit geçirebileceklen hülyasile şuraya buraya gidiyor ve bir süru masraflar yapıyorlar, bizce bu da şimdiki ahval ve şeriat içinde bir ziyandır. Bunun en iyisl bizce şu İktisadi buhran bitinceye kadar olsun hafta tatili kanununu muvakkaten tatil eanektir. Çalışmak istemiyerek lsörahat et Klasik Batı Müziği piano, keman, solfej nota kitaplan mek isteyenleri mutlaka çalışmaya lcbar edecek değiüz. Fakat bu suretle hiç olmazsa çalışmak ve aylak günün fazla külfetlerinden kurtulmak isteyenlertn önlerindeki mania kaldırılmışş olur. Bu hususta yalnız Istanbul'daki değil, memleketin her tarafmdaki karilerimizin fikirlerini öğrenmek istiyonız. Bu fikirlerin mümkün olduğu kadar kısa. şöyle beş altı satıra sığacak veçhile muhtasar yazılarak bize gönderilmesini rica ediyoruz. Gelecek cevapları önümüzdeki pazartesi gününden itibaren neşretmeye başlıyacağız. Maliye Bakanlığı'ndan Bankalar Yeminlî Murakıp Muavînliğî Giriş Sınavı Türkiye'de faaliyette bulunan bankalann inceleme ve denetimine yetkili MALİYE BAKANLJGI BANKALAR YEMINLI MURAKIPLARl KURUI.U BAŞKANLIGI'nca, 16.11.1982 Salı günü saat, 9 30'da başlamak üzere yapılacak yarışma smavı ile yeterli sayıda Bankalar Yeminli Murakıp Muavinı alınacaktır. Sınava katılabilmek için: a) Devlet Memurlan Kanunu'nun 48. maddesindeki nitelikleri taşımak, b) 1982 yılı Ocak ayı başında 3C yaşım doldurmamış olra&k. c) Siyasal Bilgiler. Iktisat, Hukuk. Ortadoğu Teknık Üciversitesi Idari Ilimler Fakülteleri, iktisadi ve Tirari Ilimler Akademileri veya meslek konusuyla :lglli diğer yüksek öğrenım kurumlarından veya bunların eşiti yabancı fakülte ve okullardan birini bitirmiş olmak. gerekmektedir. Isteklilerin sınav için gerekli belgelerle sınav konularını belirten broşürü Ankara'da Bankalar Yemlnli Murakıpları Kurulu Başkanlığı'ndan. tstanbul'da Karaköy Maliye binasındaki Kurul'un Istanbul Grup Başkanlığı'ndan veya adları geçen fakülte ve akademilerden bizzat veya mektupla sağlsyarak başvurma ve kayıt işlemi için en geç 10 Ka^ını 1982 Çarşamba günü çalışma saatinin bitimine kadar Bankalar Yeminli Murakıpları Kurulu Başkanlıgı'na başvurnıalan llan olunur (Basm: 21189) 7031 ALTUĞ MÜZİK ALETLER! Valikonafı Cad. 42/4 Tel: 40 2139 Nişantaşı Ist. # Kadıköy'de konser Mevsim nlünasebetiyle Kadıköy Musiki Cemiyeti mutat alafranga ve alaturka konserlerine yarınki cuma gününden itibaren başlıyacaktır. Bu münasebetle cemiyet yarın saat ikide Kadıköy Süreyya sinemasmda ilk konserinl verecektir. SATILIK PİYANO VE «DUAL» KA 60 MÜZİK SETİ 66 82 19 * Sivas'tan aldığım 159213 nolu pasaportumu kaybettim. Geçersizdlr. Hüseyin VÇ3KAUN # Evlenme cüzdanları Bazı evlenme memurlukları tarafından nikahlan yapılan çiftlerden yalnız birine cüzdan verilmekte olduğ'j gorülmüştür. Halbuki bu vaziyet iki tarafın birden hukukunu muhafaza edemiyeceğinden bundan sonra her iki tarafa da cüzdan verilmesi alakadarla ra teblig edilmlştir.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear