Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
İKf lman asılh önJu \menkali drşünflr Herbert Maıcuse çagırıiı bulunaugu A! manyada 81 yaşındayken yaşamını M tlrdj Fılozof 1960 sonrası ogrencı hareket lennin fıkır babası olarak tanınmaktaydı XX. yüzyılda kıtlelen etküeyen en ö nemh ıkı akım faşızm ve komunızmken, gençlık içınde bazı buyük gruplar. 1940' larda kendını gostermege başlayan varoluş çuluğa sarümıştı Onlar toplum ıçınde bı reym enmesı olgu ve anlayışma karşı çıkarak, her türlü totalıter ve otornej og tıyı yadsıyıp, Jean Paul Sartre'ın çızdığı •ozgürluk yolundan. gıtmekteydiler Bır yandan burjuva toplumunun deger yargılan davranış bıçımlen alaya alınmakta, ote yanaan S S C B aın bıreysel ozgurlugu yokeden sıstemı kıyasıya eleştırılmektev dı Acaba üçuncü yol muydu bu? «Bunalun ve sorunlar ıyı gözletnlen mış ancak «tüketım toplumu» olgusu, >anı bunalınun kökenı üzerınde geregmce durul mamıştı Tüketım toplumu insanı, aynı zamanda, duşunmeyı, felsefe yapmayı unutan ınsandır Knzin temelınde de bu yatar Felsefenın bılım ve tekmk tarafından ıkjncı plana ıfılmesı . Duşunen msanın yennı me kanık ınsanın alması Düşünme geregını duyanlannsa felsefe bılgısmden yoksun ol malan nedenıyle ıdeoloıılere sarılması 1898 de Berlın de dogan Herbert Marcuse, faşızmin tırmanışında A.lmanyada va şamış sosyalıst toplumun kuruluşunu i7İeınış \e 1934'den sonia yuzvılımızın kapıfalüt devı A B D de jaşaırıru surdurmuştur ABD'de Colombıa ve Harvard Ünıversıtelennde Rusya Araştırmalan Merkezınde og retlm üjelıgı yapan Boston Brandeıs Unıversıtesınde pohtıka ve felsefe öğreten, SanDıagodakı Cahfornia Ünıversıtesnde pohtıka bılımı dersı \eren H Marcuse felsefe ve tüketım toplumu uzenne çeşıtlı ya pıtlar yazmıştır 1968 Avrupa Gençlık Hareketınj de des tekleyen hatta oluşumu üzerınde büyuk et kısı oitin un!u duşunurun amacı insanı tut 6ak eden tüketım toplumu ve onun getırdığı koşullanmalardan kurtulmaktı Ona gore ışçı sınıfı da tüketım toplumunca koşullandırılmıştı Felsefey.le uğrasan bılgıl, e bılınçlı gençlik kıtlelen devrımci potansıyele sahıptı Devnmı gençlık yapacaktı ^n cak Marcuse un devrımden sonra öngorduğü duzen komunist bır duzen de degıldı 1958 de sayımladıgı Sovyet Marksızrm adlı kıtabmda S S C B nı eleştırmekteydı Aslında, ona gore evrensel kultür batı degerlen uzerıne kuruljydu S S C B ve dığer ben zer ulkelerdekı sıyasal sıstemler düzeitıfe meyecek kadar kötu olduklanndan toplumun duzeltılmesı ışme A B D ve dığer ba CüMHU?~YET 4 AĞUSTOS Herbert Marcuse Dr, Niyazi ÖKTEM I 0 Hukuk Fakultesı Hukuk Felsefesl Asistanı tı ülkelerinden başlamahydı Amaç ılen batı toplumundakı bozukluklann gıdenJmesı>dı Gerçek ozgur toplum. batı felsefesının vuksek degerlenyle gerçeıdeşecek tı Sovyetler Bırlığı marksıst ılkelerden u zaklaşmjştı Bunuva devrımlerının temel î'kelerı olan özgurluk eşıtlık ve kardeşhge de ılk bunuva devletı olan A B D de sajgı gostenlmemekteydı Heıdegger'ın ogrencısı olan. Hegel. Marx ve Freud dan etkııenen Marcuse, gerek burjuva toplumunun gerek proletarya dıktatorluklerırur» eleştınsını yaparken b rey toplum ıkılemını bıreyın ö/gürlugun den yolalarak uzlaştırma arzusundaydı N tekım ona gore bır butun ıçınde evrende ruh beden madde anlam gıbı çatışmalar vardı, çatışmalar bır uyum ıçınde erımelıydı Marcuse Hegel ın yorumuyla Antık Yu nan Felsefesını ogrenmış aklın rolunu kav ramıştır Olan» olması gerenen ıkılemının dennııklenne mme çabası Hegel aracı lıgıyla gerçekleşmıştır Doktora tezının adı •Hegel de Varhkbılım»dır (Yavım tarıhı 1932) Boylece hegelcı \e platoncu dıyalek tıkie yogrulan Marcuse e gore marksıst dı yalektık hegelcı dıyalektıgın urunudur Ta nhsel akış ıçınde. tum felsefe Hegel de bır çıçek oluşturmuş, Marx ıse bu çıçeguı mey vası olarak ortaya çıkmıştır Butun felsefe sıstemlennın yontemı aslında dıyalektık tır Tanh dı>alektık çelışkıler ıçınde mey dana gelır Oz ve gorunum gerılımı ın sanın toplum ve doga ıle mucadelesınde ta rhsel bır genlıme bır senteze donuşur Pozıtıf bılımler, dıyaleKtık vontemın ve fel sefenın hızmetınde olmalıdır Hegel ve Marx dan sonra Freud dan da esınlenen Marcuse e gore bu duşunurlerı bıraraya getıren ana oge her uçunun de klasık hümanızm anlavışına karşı olmala ndır Toplum sozleşmesını f°mel alan kla sık hümanızm ve doğal hukuk toplurr adeta soyutlanmış doguştan ozgur ve eşıt bıreyden sözetmekteydı Bu ogretı yaban cılaşma olgusunun farkında degıldı surek lı barış ve sukunu ülkü edmmiş bir ütop yavdı Freud'un psıkoanalızlerıv le klasık humanızma megalomanısı ustun ınsan anlayışı genlerde kaldı Bıreyın jabancılaşmadan kurtulması, özgurleşmesı gerekırdı Ozgürluk avnı zamanda entellektuel bır gereksınmevdı Insan büıncı, bılınç bılınç altı ıkılemı Lıbıdo olgusu Eros un bır yaşam ıçgüdusu olarak ılkel guçlerle mucadelesı özgurleşme kıvıl cımı olacaktı Boylece bılınçtekı özgurluk jçgudusu polıtık b>r ozgurJeşme savaşına insanı surukleyecektı «Eros ve Uygar'ıkvapıtında, dıyalektık bır yöntemle Freud melenmekte Eros praksısı'ın ogelerınden bın olarak behrlenmektedır Marcuse kendmın de behrttıgı gıbi dıvaıektık mantık ıçınde kalmakla bırlıkte, gerçekhge yonelık dıger felsefeleri de benımsemıştır Kanımızca Marcuse maddeden yolalan. ancak ıdealıst felsefenm olum lu yanlannı da yadsımayan bagdaştıncı bır duşunürdu Mar\, Hegel dıyalektık ve Yunan felsefesınm venlenyle cagdaş Amenkan top lumunu model alan Marcuse, «kapıtalıst tüketım toplumu» olgusunu «Tek Boyutlu Insan» ve dığer yapıtlannda (Ozgürleşme\e Doğru Kultur ve Toplum, Mantık ve Dpvnm) ıncelemıştır Araenka bunuva devrtmi ve ona öncelen günlerde bır özgurlük ülkesıydı Avrupa'nm çeşıtlı ulkelennden gelen msanlar venrnlı topraklarda ozgurce yaşamaktajdılar Sanayı Devnmı ıle bırlıkte endüst n ve tanm alabıldıgıne gelışmıştı XX yuzyıl la b.rlıkte ABD üstun teknıkie donatık «su per endustrıyalıze» bır ulke halıne donuştu Altyap' ustjapı kuramına uygun olarak duşunme bıçımi (mantalıte) ve adetler de degıştı Insanlar otomobıl televızyon araba yanşlan vs gıbı refah toplumunun tum olanaklanndan alabıldıgıne yararlanarak gunlerını geçırmege başladılar Bu, anlamsal degerlerden kültur ve felsefeden uzaklaşmak demektın konformıst ve mekanık însan olgusunu yaratır Maddesel vasamın getırdıgı hazlar. düşunme yetısını dumura ugratarak «sürüye katüan ınsan» gerçegıni oluşturur, Ote yandan, turetim araçlannı ellerinde bulunduran kâr anıaçlı şırketler. üretımı topium yaran ölçutune göre degıl kâr ve verimlılık esasına gore planlar Kuçük gınşımler bırleşen buyuk kapıtal ve tröstler karşısında ezılır yokolur Gınşım ozgürluğunun yenıu tekelcı kapıtalızm alır Boylece ekonomık ve polıtık guç belli tekellerin ellne geçer Ekonominin tek yön lu gelışmesı burokrası otomasyon ve stan dardızasyonun gelışmesıne yolacar Gelışen ekonomı tüketım ekonomısıne dönuşerek, luks ve uretken olmavan mal ve hızmetlenn uretım ve tuketımıjle sonuçlanır Bu tıp toplurrlarda üretım msancıl amaçlardan çok pazar ve kar vasalanna göre behrlenır Halk reklam ve kamuoyu oluşturmalanyla mekanık tuketıoler halme gelır Satın aimanın mutluluk getırdığı ve ulusal gorev oldugu anlayışı halk yıgınlanna be nımsetüır Tuketıme donuk yatınm ve ça lışmalarla kıtleler koşullandır lır Bu koşul lanmada en onemh rolu kıtle haberleşme araçları almak^adır Kar ve venmhlık ılke lenne koşut olarak bırevın ı e n kıç'hgı \e davranışlan da degı^ıklıkler go<;tererek «ho mo economıcus» tıpını jaratır Herşe> tum yaşam çıkar (menfaat) ölçutune gore duzenJenecektır Gellşen ekonoml nufusun btr kesımi içın sefalet, ışsızkk ve eüonomık buhranlan, kısaca kendı akılcıhğı ıçınde bır akıl dışılığı da beraber getınr Insan. kendı akıl ve emeğıyle kurmuş oldugu bu dun yanın efendısı değıldır Tam tersme bu yapay dünya onun efendısı olmuştur Tekelcı kapıtalızm, otomasyon teknokrasi mekanıkleşme, koşullanma karşısmda ınsan guçsuz ve güvensızdır yıtıp goçer «Tek boyutlu ınsanlar» ortaya çıkar, ınsan kendme. topluma, doğaya yabancılaşır Herbert Marcuse işte bu toplum bıçiminı yadsımakta, bunun ne pahasına olursa olsun yıkılmasmı önermekteydı Çızdıgı tablo ıçinde bu görev ıse doğal olarak artı değerden pay alan proletaryaya degıl bılinçlı ögrencılere toplumun «dışında kal mış» katmanlara duşecektı Kuşkusuz duşünür devrunın bayraktarhğın ögrencılere verırken öngordugu ozgurlukçu toplumun mahıyetını açıkça be hrtmezken «utopıst» kalmıştır Ancak tum ozgurlükçulenn. ulkulennı kovalarken bır noktada ütopya ıle buluşmalan kaçınılmaz değıl mıdlr^ Dalgalar Ortasında... • ran devnmınden b j yana Batı basınındo bır bOvült I yalanın gergefı bılınçle işlenmektedır Sayısız haber, yorum ve çeşıtlı yazılarda anlatı dığına gore Ortadoflu'da üc buyuk güç çarpışmaKtadır. 1) Batıcılık 2) Islamıyet 3) Sosyal ızm Turkıye de bu catışmantn ortalık yerlndedlr ve ulkemızde neredeyse bır Humeynı ortaya cıkacaktır Ataıurk* un Batılılaşma yoluna soktuğu devlet tehl kededır Acaba Batı basırtı nıcm elmalarla armutlan bfrbirlna kanştırmaktadır'' Neden kavram kargaşası yoratmaKtadir' Batıcılık dedıgımız zaman karşısına konacak kavram Doguculuktur Pekı Doğuculuk Ortadoğu'nun dar sınırlanna mı hapsed lecektır9 Hındıstan Vıetnam Çın Batı ya gore Dogucu mudur"7 Ya Japonya'yı nasıl değerlendırecegız'' Islamıyet dedıgım z zaman neden karşısına Hırıst yanlıkla Musevıl ğı koymuyoruz da Batı'yı cıkanyoruz' Sosyalızmın zıddı kapıtalızm değıl m dır^ Avrupa nın oogusunda sosyalızmın uygulamaya gecırıldığ batısında evrokomunızmın der nleştıgı bır donemde <Batı> ve «sosyaıızm» nıcm karşıt kovramlar gıbı göstenl.yor 7 Islamiyet dedıgımız zaman mıllıyet gıbi bır olgu söz konusudur 'sicncılık bugjn Musiuman dunyasını etkileyen bır akımı vurgular Ne var kı üretim araclarını kımın elıne verıyor Is amıyet? Batılı bu soruların yanıt» larını dorruzura bıir Sıycnızmın emperyalızmın aracı 04duğunu da bıl.r Islam ülkelerinde sıyonızme ve emperyalızme başkaldınşın sınıfsal kökenlerını de bılır. Batı'da (daha doğru deyısıe kapıtalizmın zengınler Kulubünde) korku ve telcşia yenı bır «haciı sefen»nın dovulıarı çalınmaya baş amıştır Cunku yoksul Islam halkları petrol kaynaklarına sah.p çıkıyorlar Okurlar Der ki ... Oktay AKBAL Eyet Kızılay ın Muratdoğı Geiclık Kampından blr okur yaziYor «Kampa eğlenmek, yuzmek beslenmek bazı bilgı ve becerıter kazonmak amacıvle katılan 17u oğrencı yurauno çe^ıflı /orelemden gei.Tiışierdı Her Oninm st/ası ve felsefı duşuncelen farKiı oldUKları halae bır kac gun karaeşçe va oanş ıçınde yuşadılar Ama bu dururtı uzun surmedı Kamp Muduru A Y , Caycuma don geıeı uç ılkokul oğretmenı ve ayrıca Sıvtıs ta gorevlı bır oğretmenın ocık desteklemesı ıle Gedız Hcesınden ozellıkıe secı.'ıp kampo gonaerııen yedı lıselı ve lıse bıtırmış ogrencı kampta MHP ve Ulkucu Genciık Oernegı mn propagandasını ycpmayo gırıştıler Soyledıklen ozel turku ve marşlar yetmı/ormuş gibı «Kızılay Marşunı da kendılerlne gore cevırdıler tBozkurt yurur savaşta ve barışta komunist aror» Sureklı soyledıklen marşlardan bırl de şoyle «Mılletının gozu yaşlı kurtar onu Başbuğ Turkeş .» Marşıarma, flkırlerıne katılmayan oğrencilerı aayakla cezalandırdılar Bunlardan bın 21 temmuz gunü oğleden sonra oldu Ankaralı bır oğrencıyı, S S yı orma na goturup dövduler Bır başka oğrencıyl tartakladılar, Dovulen bu ogrencıler sureklı tehdıt altında olduklanndan komp mudurune bır şey soyleyemıyorlardı Ancak bır ogrencı karrp hemşıresme durumu acmco gerçek ortaya cıktı fakat ortbas edı'dı Mılıtan oğrencıler boyunlorında bozkurt kolyesı taşıyorlordı Mudure soylendı oralı olmodı «Mıllı değerdır sıyasetle ilgısı voktur» denıidı Kamp muduru kendıne gore bazı şarkı ve turkulerı yasaklamış, ama mıllıyetcı saydıkları marş ve turkülerı soylettırıyordu Gedız II yedı mllitan oğrencl gelecek yıl ıcm kompiara lıder olarak katılocaklarını r bMdınyorlardı Ankaral' oğ encıler cok korkuyor, kampm komando karnp ndan (arkı kalmadığını soylüyorlardı kamptcrı avnlmak ıstedıklerı halde gıdemıyorlardı . Buna benzer onylar yalnızca Muratdağı kampında değıl, tum Kızılay kamplarında da olmaktadır Samsun kompmao da eğıtım şefı F G ve amaclı kışıler kendı goruşlermde olmayan on bır oğrencıyı komptan atmışiardır Kız lav kampıarmdo donen ışlem gun ışıgına cıkanlmasını dılıyoruz > Edırne Ogretmen Lısesı nden bır grup yazıyor. «Bı/ 1977 • 78 doremınde Ogretmen Lısesı'nden mezun olduk Tum orkadaşlarım gıbı ereğım oğretmen olmaktı Uc vıl votıiı okudum Okulda mı okuduk, yoksa ne tur boskıiorla gun gecırdık, bılemıyorum Ne yemegımız yemek ne ogrenımımız oğrenımdı' Öğretmenlercs mımlendık mı ılk yazıiı notun 10 dahı olsa ıkıncı yazılı notun besten yukorı cıkmczdı Ahlak dersınden kıtap olmak icın para vermedığımızden 78 kışı harıc bırncı donem ortolarramız zayıftı Ikıncı donem ogretmen, «ıstersenız vermeyln sınıfto bırakırım ve ahlâktan zayıf olan obur dersierı 10 olso do kalıyor» dıyordu Ve pararayı odemek zorunaa kaldık Mudurumüz zorla ütu parası toplayıp utüleh tomır yertne Ulku Ocaklorına yar. d m edıyordu Devletten geıen bızlerın yatılı paraiarım aen gonde>.p MC den teşekkür alıyordu Coğu gunler ac kalı\orduk Bı?ier dışorı da cıkamazdık Saboh dersler'ne yakın ekmek gelırdı B>z kahvaltı etmeden derse pırerdık Mercımek bozuimuş bamyo konservesı ve makarna lemeı gıdamızdı Onlar keyıfienne göre hareket ederterdı Bırlerse CHP'nın ıktıdara gelecegi güiü umutlo beklıyorduk Sonunda CHP başo gectı Ama değışeı^ bırsey yoktu Ne oğretmenlık hakkımız geri verıldı ne de bıze bır okula gırrrek ıcm oncelık tanındı Bunun yonısıra gecen yıl Eğıtim Enstıtulerı ıcn bır sürü para verdırıp kılavuzu başımıza cıkordılar 450 fabon puanı olon gırebıldı Va bizler ya nutuklar ne oldu' Bızlerl b raz olsun dusünen vok m u ' Bizler öğretmen oımak ıstıyoruz Ödretmenlık hakkımızı ıstıyoruz» Izmlr Karşıvoka don Tekın Aslan do soyle vazıvorcE'ımızrJe 3000 ııro vcır Bu paro ıle doaudakı köv ılkokullarna kıtaplor aondermek ıstıyoruz Her bin bıner ııralık do oıso uc köve kıtap gonderebıürlz isteven köv oğretmenler' bıze odresl«rnı vozsınlor kıtap'art gonderelım Boşvuru cok oiursa hepsım vonıtlovamayız Ama ekim ovında 6000 lira daho gececek elımıze! «Vanvo Dayı» da doktorun dedlğ' gıbı «Dıktıöım Agaclor orasında yü? vıl sonro dolaçacak kişılprm mutluludunu duyuvorum» Bız de koy cocuklannn kıtap okumaları ile dünycryı tanıyıp, sorumluluk bılnclnde kışller olarak vetısmelerlnln mutluluounu dııvoroöız (Başvuru adresl Tekin Aslan, 2013 Sokok No 8 8 Bostonlı Korçryoka İZM1R) NOT: Izne başladığım ıcln ya?ı!anma yarındcn Itlbaren bır sure ara vereceğımı okurlanma duvururum tözgür bir toplumda insanlor ne yopacaktıfı Bunun yanı tını kücük bır karaderıll kız şoyle verlyordu «Yoşantımızda ılk kez ne yapacağımızı duşünmekte özgur oiacağız» Ingılızce adıyla «Ûzgurlük Uzerı ne Bır Deneme» Fransızca ce v rısı/le eözgurluğe Doğru» ad lı kıtap bu scru ve bu yanıtla sona erı/or Caflımızın en buvuk sorularındon bırısl ozgürluk Derrokrası ıle ılglli kavrom lar Insan tarıhınm belkı hic b r d^nemınde bu denlı yoygın ve cesıtlenm ş degıldı Gazetesl rodvo televızyonu kosetı acık rıava toplantıları sıyası partı lerı her türden dernefll ve başka örgütlenm« olanaâı Ile insanoğlu tum seruvenı boyun ca hıc bır zomon sahıp olamadığı dısa vurum olanaklarına sahlp Ama bütün bunlara karşm Insanoğiu gercekten ozgür mü'> Hegel'den bcşlayarak tuğla üstüne tuğla kovulup örülen blr düşünce dızgesı boyunca Herbert Marcuse'ün cağımız toplumundo yanıtını aradığı te mel sorun buydu Kapıtallzmln yıtık ınsanının özgurlük olanağı var mıydı? V« Marcuse bu 8oruya tevet var» dly« yonıt bulduğu yıllarda Avrupa'da ilk ogrencı barıkatları Berlın ve Pa ns sokaklarında boy göstermeğe başlamıştı Bu borıkotlarda kı öğrencllenn blr kısmının oğ zında ise Morx, Lenm ve Moo' nun adları yanında venı yenl du yulmağa boşlayan bır toplumbl llmclnln, Marcuse'ünkü de var dı Marcuse ün yaşam öyküsu, 1900 lu yılların başında Almon ya'da doğan bir cok aydınınkın den değışık değıl 1898 yılında Berlın'de Musevı blr aılenln co cuğu olarak dünyaya geldı Dün yaya koktencı bakışının ılk t«mellerının oluştuğu 1920 yıllorında Almanvo'da Spartaklst Hareketı yaşadı Rosa Luxemburg ve Karl Liebknecht gibl ünlü Alman Marksıstlerlnin kat ledılmeslne tonıklık. ilerdekl koktencı yakloşımının da koynaklarını olusturuyordu. Oüşunsel plandakl Ilk urünO, Frigourg en • Brisgau'da ünlü felsefecı Martın Heıdegger'In yanında hazırladığı «Hegel'In Varhkbılımi ve Tarihselllk Kavramının Temellendırılmesı» adlı doktora tezıydı Ama bunu izleyen yıllar doneminin bırcok düşünürü g'bı O'nu da yollara düşüruyordu 1930'larda ıktıda ra yuruyen Nazızm, Freud, VVılheim Reıch gıbı Marcuse • d» sürgün yıllarının kapısını acacaktır Marx'ın doğumunun 150'ncl vılının kutlandığı yıllorda Avrupa'nın kabuk bağlayan örgutlenme bıcımıne başkaldıran genc ınsanları Marcuse'e bunca bağlayan nedenlerı anlamok ıcn oldukca gerılere gılmek ge rekecektır. tEros ve Uygarlık»a gellnce ye kodar Marcuse'ün bir cok calışmalcrı vardır Frankfurt okulu cevreslnde Adorno |le bır likte yaptığı calışmaiar, daha sonra ABD'de yayınlanan kitap lor uzun sürecek bir yolun öncullerfdlr Ama O'nun buyük umutlarla yayınladığı iik kltcbı «Eros ve Uvgorlık» oluyordu Ne var kl 1955 yılında yayınla Marks'tan FreucTa Uzanan Bir Köpfu '4B%^k aümmu^ci A w ^ tan doğar işte bu noktadc cağımız kıtle ıletışım araçları Mar cuse'un sılahlarıno hedef olur <2unku cağımızda ulkulerle gerçek arasındakı boşiuğun doldurulması ışlevınl bu araclar yuk lenmışt'r Ve kıtle ıletışim cracları bu Işlevi sanayl toplumlarının egemen ıdeoloıisl adına yuk lenmiştır Bu boşluğun ortadan kalkmasıyla ınsanoğlundakl başkaldırı duyusu büyük bır dar be yemıştir O nun deyişıyle Insan crtık «tek boyutlu» haie gelmiştır Peki cma ınsanoğlu ojdarek artan bu tek boytrttulu âa nasıl bır son vereb lecentır? Bu soruva yonıtı da 1969 da ya vınlanan kücuk kıtabı «Özgur'uk Uzerlne Bır Deneme»de Qroştırılmaktadır. Türkıye bu gelışme ortasında ne yapacak? Dış poiıtıkamızı «haçlı sefen»nm rotasma oturtobllir mıyız? Hayır Boyle bır tutum bızi yalnız bölgemızdtt değıl tum Ucuncu Dunya'dan soyutlayacak Yunanıstan saldınsı AET Kiskacı ve ABD baskısı arcsında bırakacaktır Buna karş.r Islamıyetle Islamcılıgı, mılliyetle mlllıyetc lık gıbı bırbırlnden cyırıp saydamlaştırmak gerekIyor Turk ye de komprador kapıtalizmın n gellşmesıne dmsel gerıcı akımların (ırtıca) buyük katkısı olmuştur. Bu a anda pusu'ayı şaşırmamak ıcm gostergelere dıkkat edıfmehdır Olaylorın sınıfsal ozünü belırlemeden doğru yol buluramaz Turkıye layık bır cumhjrıytf r Bu asamaya can ve kan pahasına Ulusal Kurtu'uş Savaşıyla ulaşıimıstır Vardığmız noktadon tarihsel olaylan bılımseılığın aynasmdo ızlemek olasıdır Insanlık tarıhı, ne Hırıstıyanlıkla başiayıp bıter ne Musevılıkle, ne de Muslümaniıkla. Insanların tarıhınl sınıf catışmalarının Itlcı gucü yönlendınr Tanh halısının dokuşundakl örgulerı lyıce bellemek gerekır Halının blcımlerlni ve renklerım dokusuyla kanştırmamak gerceğı yakaıamakla eşdeğerildır Dı.nyada augün kapıtalızm sosyalızm emperyalızm antıemperval zm catışmoları süregelıyor. Loyık Turkıseye Humeynı tehlıkesın n korkuluğunu dıkmek ısteyen «Batılı» ne yap'ığını cok iyı bılıyor Bu Batılı, Türklye de komprador kaptalızmını gelıştırmek icırt, Muslumanlığı Mor sonculuğım vedek gücu olarak kullanmıştır Şımdl bu yedek gucu yıtirme tehllkesıne ml gırdi kl telaşlanıp bağırıyor? sorunları karmaşıktır Ama Turktye bu sorjnH>rın ortasında kend yerınl lylc* saptamolı» ButJs am fientzinın oriasmda «haclı seferiının üsS olaTrlaVlz, ÜÇDftcU Dunya Okyanusunda O emperyalızmln adası da olamayız Cağdaş dunyanın dengesınde layık devrımci ve bağımsız Turkıye olabılırız. Olabılırlık kavramını somut koşullar ıclnde dış tlkaya oturtmalıyız. MARCUSE'ÜN ÖLÜMÜ, BÜTÜN DÜNYA İÇtN ÖNEMU BİR KAYTPTIR. DİLERİZ Kİ BU ÖLÜM, FRANKFURT OKULU DENİLEN CANLI TOPLUMBİLLM ÇE\fRESİNİN TÜRK OKURLARINA TANITILMASINDA BİR NEDEN OLSUN. KENABDA BAŞKALDIRIŞI Insanoğluna karşı bu büyük komployc ancak top lum tarafından, bugüne dek dışarda bırokılmış Insanlar karsı koyobıleceklerdlr Sanayi toplumunun kenanndaki bu Insanlar şımdıye kadar egemen Ideoloıln'n etkl alcnı dışında kalabılms yl başorobılmışlerdir Kımdır bu buyuk korşı koyuşu başarabı'ecek insanlar? Öğrencller, gocrren Işcıler, kısaca şımdıye d« ğm sanayl toplumunun kustuğu tum Insanlar. işte bu Insonlar Morcuss'a göre devrimln son umutlcrıdır Bu yeni gücler, artık edılgen hale gelmış bulunan ışc sınıfına da bır katalızör etkısı yapacaktır Çunkü ışcı sınıfı düzen icınde erımesıne kar şın ylne da devrimcl blr sınıf darok kalmıştır. Böylece Marcusa, 19 yüzyılda kalmış blr Avrupa Devrimclllk anlayışını yenfden ortcya Cikarırken 1968 yıllarında, «goşlzme» de kuramsal bir kaynak sağlıyordu. O'na göre, cağdaş sanayl toplumunun, İnsanı böyleslne tek boyutlu blr duruma getirdığl dönemde, «legal demokratık kurcllara uygun olarak calışmak, varolan güc vapısı önünde tesllm olmok anlamına» geliyordu. Elbat bu görüslerin komunist partilerlnce destek bulmosı düeünülemezdl Marcuse daha du Sünsol karlyerlnln başında Freud ve MCTX arasında blr yak Ertuğrul ÖZKÖK Hacettepo Ünl Sosyal BHImlor Fakülte«i Asistanı dığı bu kitap beklediÇI yankıla n uyandırmadı Halbukl Eros ve Uygarlık Marcuse un daha sonrakı yıllarda gelıştıreceğı düşunce dızgesınln ılk taşıy dt. Freud'la gec tanışıklığı Ilk meyvelennl bu kıtapta vermıştl Eros ve Uvgartık kafasında kurduğu. Manc'tan Freud'a gıden yolun köprülerınden bırlsıydı İlk yapıtlannda sık sık Hegel ve Marx'a gondermeler yapan Marcuse, bu kıtapla Freud'u bulmuştur sankl Ve bu tarıhten başlayarak Freud' un golgesı Marcuse un duşünceslmn üzerınden hlc aynlmayacaktır. Marcuse, «Eros ve Uygorlık»ta insonın özgüriööünu yltlrışmın pslkolo|ık temellennl araştırmaktadır Büyük ölcüde Freud'un yınelenmesı bıclmınde olan görijşe gore bıreysel organizmanın gelışlml ıkl temeı lcgüdü torafındon belırlenır Bunlar «yaşam ve yıkım» lcgüdulenndir. Eros ya da aşk, cyaşam» lcgüdusunü sımgelerken, yıkım Içgüdüsü «ölüm» tarafmdart sımgelenmektedir. Ama burada bır sorun ortayo cıkmaktadır ölüm zevkl ancak yaşamın ortadan kaldınlması pahasına doyurulabılır. Demek kl bu lcgüdunun doyurulmosı toplumsal yasam olanağını ortadan kaldırmaktadır. Bu yuzden bu lcgudünün başka kanallara yöneltllmesi gerekmefctedlr. Sonuc olarak bütün toplumlar bireylerdekl lcgüdülerl de$lştlrmenln yollannı araetırtrlar Bu değislm Ise ancak «baskı» Ile sağlanabılmektedlr. işte Marcuse'e göre Insan uvgarhklarının böyük serüvenl burada başlar. Uygarlık bu öldürücu ve kacınılmaz eytlslm lclnde yal alırken «baskı> da giderek artmaktadır. Ne var kl Marcuse, blr törfü Freud'un yazgıcılığını kabullenemez. O'na göre, «baskıı bel II tarihsel koşullardo ortaya cı kan «gecicl» blr olgudur Bu nedenle Wılhelm R«lch glbl. a da durmamacasına Insanoğlunu bu baskıdan kurtaracak koşulları arar Freud un yazgı cııığını yadsırken Marx'ın lyım serlığını paylaşır Çağdaş teknolojınln bıze sunduğu olonaklar bu baskınm aşıimasına yar dımcı olacaktır Ama önemlı o lan bu tarihsel şansın ıyı kullanılmasıdır Bunun koşulu da sanayi toplumu Ideoloıisının safdışı edılmesıdlr. Eros ve Uygarlık böyle biterken gerıde blr sorunsalı acık bırakmaktadır, Sanayi toplumu ıdeolojisl nedlr"» Bundan da onemlısi gunumüz ınsan tıpıyle özgür blr topluma gecış olanağı var mıdır1? Marx. cok daha oncelar) tancak özgür bir Insan özgürlüğünü garcekleştırilebllln derken belll bir zorluğu dile getirmek rstemlyor muydu? Tüm bu sorunlann yanıtı, Marcuse'e asıl unünu sağlayacak olan cTek Boyutlu Insan» adlı kıtapta oraştırılıyordu İŞCİLER, EMEKÇİLER, İLERJCİ AYDINLAR İLERİCİ GENÇLER!.. Turkiye İşçl Partisl. 14 Ekim 1979'da seçlm yapıiacak 29 ılin tumunde birden seçimlere giriyor. Secim donemleri, Partimızin bağımsızlık, demokrasi, sosyaiizm mucadelesinde. sesinl ulke çapında ve yogun biçimde duyurabilme olanaklarını vermektedir. SeçJm çalışmalarının en etkin ve başarılı sonuca ulaşmasında Partililerin cesur, özverili çalışmalarının yanısıra, Partimize inanmış, gonül vermlş arkadaşlarımızın da katkıları buyuk onem taşımaktadır. Türkiye İşçi Partisi Merkez Yönetim Kurulu'nun Partlnin tüm uye ve aday iıyelerinin aylık gelirlerinin belli bir yuzdesini Ağustos, Eylül ve Eklm ayı başlarında Parti merke ne bcğış olarak göndermeleri konusundaki kararını, Parti Dostları'na da duyurmaktadır Gerçek ve tek kurtuluş yolu olan sosyalizmin ve sosyalist mücadelenin güclendirilmesi, aynı zamanda fasizme karşı, emperyalizme karşı mücadelenin de kalıcı sonuca ulaşmasını sağlayacaktır. Yurtseverler, antifaşistler, ilericiler, demokratlar, Tüm sosyaiistler!.. Bağış kampanyasına. Gorev başma!.. TÜRKİYE İŞÇİ PARTİSİ GENEL MERKEZİ TURKIYE İŞCİ PARTİSİ Bağış Kampanyası, Hesap No 60 Zlraat Bankası Cemberiıtoş Şub«sl / istanbui ELEŞTİRİNtN KESİLEN YOLLARI «Tek Boyutlu Insan» blr anlamda yazarın toplumlarda Itlcl güç olarak gördüğü «kökten cı eleştmnln» ortadan kalkmasının öyküsüdür. Marcuse'e göre toplumlar, tarihlerlnln hlc bır donemınde bu denll ussal olmayan bır duruma düşmemtş lerdı Bu. yalnız kapltallst top lum Icln gecerll değıldl, Sovyet toplumu da aynı yola glrmlştı. Batı'da oldugu gıbl Doğu'da da sanoyl Ideoloıisl aynı yabancılaşmayı doğuruyordu. Bu toplumlarda köktencl eieştirlnin ortadan kalkması Hegel, Feuer bach ve Manc'ın tarihsel hareketln kökünde gördüklerl «mut lu billncın» sonuydu. En zengln sanayl ülkelerinde proiatar ya. blllncinl yltlrmış ve yabancılaşmıs bir varlık durumuna gelmıştl. Amo Marcus'a e*r» osıl buyuk tehlike «Ûlkülerle, gerçek arasındakt boşluğunı sillnmesıydl Çunku geleneksel olarak, toplumlorı llerl götüren eleştirl bu ikl olgu arosındaki boşluk laşım sağlarken. komünfst partlleri Ile kopardığı bağlar, gellştirdlğl yenl devrim kuramı II» artık hlc bırleşmeyecek blr blCim almaktaydı Bu yaklaşımları komunist Dartlleri gözünde Marcuse'l «Gosizmln ve maceracılığın duşünce bcbası» hallne getlrdl.. Nasıl yaklasılırsa yaklaşılsın, tüm bu sovlenerler yine da Mor cuse'ün koktencı Amenkan toplumbılfmındekl yerlnl vadsıyamoz Marcuse Ile, yüzyılımızın Iklncl varısına nıteliğınl veren. eleştlrel oldugu kcdar Iddıolı. havalı oldugu kadar öncü, Orta Avrupa geleneğlnln son temsilcllerlnden birisl daha kay dı Kapitalizmln hızh gellşım dö nemlerinln ve Ikl bölüşüm savosının ürünü olan bu kuşak dlkkotle Izlenmeğe deöer Umarım Marcuse'un ölümü Frcnkfurt Okulu den.Ien canlı toplumblllm cevreslnln Türk okuyu cularınn tanıtılması Icln blr neden olur. (Cumhurıyet 6043) HEDEF, DEV BİR DENIZ GÜCÜ!... TURK DONANMA VAKFINA YAPACAĞINIZ YARDIMLARLA BU HEDEFE ULAŞABFLIRIZ