25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA 2 19 MAYIS'IN 60. YILINDA GENÇLİK SORUNLARI P ROF. Dr Gülseren Günce ıGençlIMe alla lllşkilerl, bu illşkilerin kişillğe etklleri» arcştırmasındo tanababonın kişillğl, cocuğun Kfşlllk gellşimln! etklen oenektedır. Ancok bugüne kodor yopılmış olan pek çok oraştırmada bu etkının nosıl olduğu sorusuna yanıt alınamadığı da vurgulcnmıştır. Otoriter tutum Bu konuda Prof Dr. Gülseren GOnce'nln araştırmosı özetle şöyledir: «İtaat etmesi istenen cocuğun ihtlyac ve istekleri pek kaaie alınmaz, Ycpı'an araştırmabr böyle otorter tutumlar'a büyütülen çocuklarda, itaatkarlık ve bağımlı'ığın yanısıra güvensizlik. kavca ve tartışmaya yatkın bır klşil'k, duygularda bır kararsızlık, bencilHk, başkalarını suc'amova meyMli, ceklngen ve utangac bir Jcişüik geüştiğlnl göstermiştlr. ha samlml, yumuşak, az ceralandıron, şefkatll bulduğu ifade edilmektedlr. Baba, çocuklarca daha kuvvetll, mücadeleci, cezalan» dıncı oiarak olgılanmaktadır. Kızlar ve erkekler ana babavı farkh biçlmde algılamaktodıriar. Erkekler, ana, babayı kızlara gör» daha sert bulmakta ve onlara karşı daha cok eleştlricl olmaktadıriar. Özdeşleşme Özdeşleşme: Blr çeştt taklM etmedlr. Cocukta özdeşleşme 2 • 3 yaşlarında başlamaktadır Anne ilk özdeşleşilecek kişidlr. İlkln anne kişiliğinl benimseyen kızlar Için bu devamlı olabillr. Erkek cocuklar için geçlcl olmolı, bir sure sonra baba kişiliğlne yönelmeli ve onu benlmsemeüdir. Disiplin Disıplln: Çocuğun toplumsolkjşması lcln ona ve bobanın başvurduğu yöntemler bütünüdür. Sert ve tutarsız disiplin cocuk kfşlliği üzerinde olumsuz etkiler yapmaktodır. Böyle büyütülen cocuklar saldırgan, bunalımlı, öfkeli, ön yargılı, dusmanca davramşlcrt olan antldemokratik tutumiu mutsuz gençler olmaktodırlar. Çocuğun kişiliği Anababanın kobul eder ve reddeder lutumlarına gelince, cocuğu kayıtsız şartstz sevmck, onun bağımsız olma cabosına yardımcı olmak, cocuğun kendlne özgü kişiliğlne saygt gostermok, onun da duyguları olduğunu dusunüp bu duyguları belirtmcsine fırsat vermsk gibi temel ögsler yer clmaktadır Redcisden tutumlarının burada konu edilen's'in tam tersi olncnğı ccsktır Ancak gene de anababatarın tutum ölçek'ennden aldıkıarj puanlorın cocukiann uyum ölcefcle rfnden ctdı':lcrı nuanlarla her zaman. orantılı oldi'ğu söylenemez., tw îki boyut Ana baba dovronışları Bu alonda yopılan araştırmclar bu davranışları iki teme1 boyutto topiamıstır. Bunlar, kabııl etmerec'detme ve otoncrr kontroldur Bu iki teme1 bovutta toplancn dovcnışlor da a'alarında çeşitll birleşlm'er hnllnde gorülebilir. Ailenin aşılıge eîkisi Prof. Dr. Gülseren Günçe Ders dışındaki zaman. Prof. Dr. Bozkurt GÜVENÇ KİLİ, üclü öğretlm yapan okullanmızda, ku ramsal oiarak calışma gununün yarısmın ya da ucte ıkısının «dersdışı» gectığı söylenebjlır Oysa, teklı öğretım yapan kımı yukssk oğretım kurumlarında dersdışı zamanlar sorunu daha da buyuk boyutlara ulaşmaktadır. Bır takvım yılında altı aylık öğretlm yılı gsleneğıni benimseyen yuksek oğretım kurumlarımızdakı dersdışı zamonlonn dağılımıno boktığımız zaman ortaya şu sonuc cıkmaktadır: Haftalık ders toplamı 32 ıle 16 saat arasında değlşen herhangi bır yuksek öğretım kurumun da yıllık dersdışı zamaniar oranının yüzde 60 ile yuzde 80 oramnda değ »tıği goruluyor. öyley se teklı öğretım yapılmasına karşın, yuksek öğ retim kurumlarımızdakı dersdışı zamanların, iki lıuclü öğretım yapan orta öğretımden daha bü yük boyutlara ulaştığı söylenebılır. Ne var kı. bu bulguya dayanarak oğretım yılının yuzde 25'ınder yararlandığımız ya da dort yıllık derslerın bır yı1 da yapılabı'eceğı duşünulebılır m ı ' Dort yıllık ders, kuramsal ve zamansal ola rak, bır yılda da verılebılir Ancak dört yıllık eğ tım bır yılda yapılamaz! Çunku dersıçı öğrenım verımlı kılan etkenlerın başında, dersdışı zaman ların nasıl değerlendınldlğı Konusu yer alıyor Öğretım kurumlarımızda yaygınlaşan bır uygula maya gore. sğıtım ve öğretım, bır ogretmen r yonetımınde okulda yapıian derslerden oluşmak tadır. Ama. oğrenme darsle başlamadığt gıb dersle bıtmıyor. Öğrenme bıreysel bır ışlev oldu ğuna gore, dersleraekı ve okuidakı top u boşarı dersdışı zamanları gcnclenn kendı başlarına na sıl değerlendırdığıne bağlı görünuyor... Oyleyse yaygın egılımin tersıne «dersdışı zamaniarı» «boşzamanlar» ya da «yitıkzamanlar» oiarak görmemelı ve değerlendırmeye colışmahyız. Eğı tlmde «boçraman» yoktur, o ya da bu bicimclr «doldurulan zamanlar», «zamanın nasıl kullanıldı gı» sorunu vardır. Dersdışı zamanlar aslında boş geçmlyor Genclerımız okuida (derste) görduğu oğretım kc dar dersdışmda da her yaptığından lyıkötu D.f şey(ler) oğrenlyor. Az ya da cok, eğıtımın amac lorına uygun ya da ters duşen ama salt, somu, şeyler oğrenıyor. • «Detsdışı zamanlan değerlendirme» sorunu nun cozumunde başlıca uc yaklaşım yolu göru lüyor: 1 Yetışmış ve yetışmekte olan insan gu cünden ulusal ekonomıye katkıda bulunması yo nünde yarananmak; 2 Genclenn uretime kotılmasını sağlcyc rak, kurcmla uygulaTioyı bırleştırmek; 3 Örgun eğıtımdekı yıtık ya da amaca uy gun kullanılmayan zamanlan czaltarak yukse okullanmızın verımını yukseltmek. atı! kapasıte den yarar.'anmak, gıbı. Ders dışı zamanların değerlendinlmesl ( 1 J Kalkınma Planı acısından, (2) Genclenn sağlıklı ve dengelı gelışmesı acısından ve (3) Orgün oğretımdekı verımin yükselt.lmesi (ınsan gucu ma lıyetının duşurulmesı) acısından ele alıncbılır Ancak, uygulama ıcın. eğıtım felseferrvzde koklu bir değışmeye, calışma, okul ve ycşcm program larını bırlıkte düzenleyen bır yonetıcı ısleve (eşgudume) gereksınım duyulacaktır.. Ne var kı, Unıversıteler Yasası taslağı, yuksek öğretımı ye nı bcştan düzenleyen atılımlarına karşın, yuksak oğrenım yapan gençiığl, üniversitenln işlevsel bir oğesı oiarak gormemekte dırenıyor. * Ergenlik Prof. Dr Gülseren Günce, Insan yaşomının en çolkantılı ve problemli dönemının «Ergenlik» donemi olduğ jna dıkkatı cekmekte, yetışkınlık kışılığınm bu dönemde kaza nıldığını belırterek şoyle demektedır: Geçici «Gellşlm surecl lclndekl ergen, gellşlml gereğl birtakım aşırılıklar ve terslıkler gosterecektir. Anababa bunları olağanüstu durumlar g<bi almayıp. geçici olduklarını duşunurse, cocuğu ıle arasında daha az cotışma olur. Çok onemli bir konu da, anababanın ergenlik çagındaki çccu'Jannı dikkate alarok ve ona soygı duyarok karsısına alıp konuşabilmesidır. Ana boba, ergenle ilgılenlrken sadece dersleri okul durumu gibl bazı cianlarda değü. tum yaşamı ile ilgiıenmelidır. Ailede alınacak onemll kararlarda onun da fıkırlerı scrulmaiı, c da d.nlenmeüd.r. Anababa, onunla dost, arkadaş olmamıs kucuk yaş'an beri onu dlnlememişse, bu do nsmde sorunlarına cevap alamayabilir.» İ Üç öge Ailecocuk iliski'erlne cocuk yönunden bakon ornşiırmcclnr da üc onemlı öge ustundo durmuslardır. Bunlar: 1 Anababayı algılama 2 özdeşleşme 3 Disıplin Anc ve düş< gf/enil! de edıl nln en aobay algılama Cocuğun kendln! >ce'erinı anlalabileceğl yaşa kcdcr bilgi almak cok zor olmaktadır. Eli bügılerde cocuklsrın anneyi, ai'otemlj kişisı oiarak gorduğu onu da Gençlerin meslrğe yön Doç. Dr Yıldız KUZGI M ıesı v< ENÇLİĞİN meslecjo yönelme sorunları ve rehDerlık, kcpu'a'ını anlaîan Doc Yıldız Kuz gun çenç'erın mes'cğe yone'irken soğlıkl1 karar vereDı 'nelerı tcın ystışkınlerın yardnnınc gereksmme Juydjr,annı soylomışt.r «Rehberlik» adı venlon hzmeterın mss'ck ss; mı kadar kışılık gslışımınde ae oncrrlı ol oynadığını. ancak 1979 yılından DU /ana OKiıllarda kuru mava kcşlanan rehberhk servısismın yetersız kald.ğmı belırter KuzÇjjn ds.'am a şoyıe konuşmuştur«On yıla yck'esan rehberlik u,gulama!arı, öğrenci'eıı bu hızme'.'snn yararına monc'ırmcUta yetersiz kal.ıııstır Daıısmaf.lorciar. pek azı rehberiık alonında yo! smiş'Jr. Bugunku uygulama rehberiiğln yararlı olatııleceği inancını ycymak şoyle dursun, g:ırksz hattcı zarcrlı olduğu kanısını u/andıraccik bır duzeyae bu!ıınmak:odır. Relıberiik hızme"arm.n et^i'i bir biçımdc uygulamaya konup yurutulomeyışin n csıl nederi, eğilim sisıemimizln ve ckul pıografr.îarının rehberlık anlayışına gore &^22~\'snnm s olmasıdır. Rehberlık, an; w | cak be rçin sjçene . erin ve secma özgu'Suğune sahip birsylsrin bulunduğu bir ortamda elkili olobülr.» 6 YILA YAKLAŞAN REHBERLİK UYGULAMALARI, ÖĞRSNCİI 5Rİ BU HİZMETLERİN YARA UNA ÎNANDIRMAKTA YEÎ KALDL DC 3RU BİR SEÇİM İÇİN BÎREYİÎ" HERŞEYDEN ÖNCE KENDİS ıNİ TANIIVIASI GEREKİR. £n onomli yol ayırım arında öğrenciıers ve r velılere, ka crlannda yaraımcı olacak servısleraen yoksun ol'jujjmuzu, öğrencılerın yeteneklerı, ılgılerı gereks nmelsr1 doğruitusunda değıl. koşulların yonlendırmes ne ccğlı clarak secım yaptık'arınt anlotcn Kuzgur yuksek oğretıme yerleşlırılen oğroncılerın yar'smian fazlasmın seçımlerden hoşnut Oımcd.klarını belırtmıştır Kuzgun devamla bıreylerın daha sağlıklı bir bıcımde geıışeb:lmelerı ve nıteljklerıne uygun ca* ! ışma alanlonna /onelmelerı icm a'ınabılecek onsmlerı şoy!8 ozcMcm ştır: «Doğru Dir secim icin, her şeyden önce bh eyin ne :s!ec:j!ri ve nelen etde edebileceğinl o İTiesi yanl l'enrtini tanıması g«>rekir. Oğrencfnin kendini tonıması ise öze'liHe orta öğretimde P ognnla! cesidendırmekls ve programlarda daha cok secmelı derslere yer vermekle mumkun ; olob :.r. ürtcokul son sınıf, gelecek icin kesln bfr ka•ar vermek icm erken bir yaşiır. Bu yaşta verH 9n korcrlar>n sgerı dcnulmeZ') oluşu, meslek anlOyışı ^çısındcn hatciıdır. Bazı yanlış karariarın duze.'üi.ncsı ıc n, çes.llı orîa cğrelım prcgramları arcsnda ya'.ay gccış.ere cicnak venlmelidir. Bunun gıb> yuksek cğretım prog;arriları arasında da USS den cyn b.r sınav ve df.çerlendirme yolu ıle /otuy geç'^.ere olanak verecek bir duzenlemeye girıln.esınde ycrar clab.l.r. Oğror.c:İ3ın yo nız rncslek secme sorunları ıle decil tum kışik ge.işme'erine yardımcı olTiak icin rehb..ik hizmetlorının ana oku'undan yöksek oğretimın SGn aşamasna kadar, hatta ye'.ışkin eç îimi alcn'nda da org^tlanmesi gerekir. O;,snci!es eğitim kurun.îcrı ve mes'ekler lak! ında guncal ve doğru bı\ji verecek kitcp, ! i>foşur, füm, slnyt, af s, rra ze^elerinin blr on incs haz rlonması gsrekir » ! U'kSTiızde hc en ış^.7 k sorununun her alando ksT^ını du/ıi'duğuna hıç bır alanda ınsangür.\ı cksıömden soz odıiems/eceğme de değıncn Kuzj'in, üovam.a şu sonucj varmcktadır «'Jsr nlandd irsongucü pksiğinden soz edilemer^es e V'arsın, her o'anJa iyi yet'smiş ınsanguc'JPe C^'ei rln'e vcr^ı r Knlıîelı ınsannucu ka'Iteh bir efi .:m!e ve b rey'er'n kendilerinl alan'annn cdcr^o'^n is'rrinp sa/o: duy"nolan ile olasıd'r G"fj.ıri ;!V c ^,/de g°.ç'<î'in pok roğunun mes'ek sccme 5"iımw di'/a rı r sorunu ne yazık kl yc!rlur EkcnortvH o'aki3İık;ar yü'un^en birey'op'n ccğu d r M cocuk yrşta iken calışmaya başlomoktadırîcr Her'esin kendıni ge^cekleştirmesi ve doyum sar'oyaccnı bir yasom sürmesl lcln cok dcha uzun fc'r snrec icinde, cok yönlü /e koklü onlemlerin alınmcsı gerekmektedir.» ÖĞRENCİLERİN TÜM KİŞİLİK GELİŞMELERİNE YARDIMCI OL IAK İÇİN REHBERLİK HİZMErLERINtN ANA OKULUNDAN İTİBAREN ÖRGÜTLENMESİ GEREKİR. zaman sorunu ROF. özcan Kökne< tErgenlerin ve Gençlerin boş zamanlarını değerlendirmeleri sorunlarıı konusunu işlerken coğdcş anıayışın boşa akıp giden zomanın bıreye ve topluma büyük zararlar getırdığınl kabul ettiğ.nı belırtıyor Ayrıca kalkınmakta olan bır ulkede yaşayan tüm ınsanların, ozellıkle gencierın zamanlarını boş harcamalannın topijmsal gelişme ve kalkınmo bakımındon buvuK kayıp olacağını vurguluyor. P Prof. Özcan KOKNEL lerse ve blr Işlerl ya da uğraşıları yoksa evin guncel işlerine ortak olurlar. Boş zamanlarını komşu zıyaretleri, sinema, tiyatro, ve değişik turde roman okumakla geçirirler. Buyük kentlerdeki okullardo cok sınıriı oiarak uygulanan (kol faaliyetlerı) dışında orta oğrenım gençliğinln boş zamanlarını değerlendirmesi ile ilgili bir orgutlenme yoktur. Orta oğrenim gencliği icmde etkin bir bicimde boş zamanlarını değerlendirebilenlerin oronı %10'u gecmemektedir. Yuksek öğrenim gencliği icin de durum farklı değildir. %70'ten fazlası boş zamanlarını edilgen oiarak geçirmektedir. Ciddi yayınları izleyen, konferansa giden, tartışan, müzik, spor, folklor» etkin değerlendlrma yopanlar %30'u oluşturmcktadır.» Prof Koknel devamla boş zamanların değerlendrrılmesı icm, ya da daha doğru tanımı ile, zamanın verlmlı kullanılması ıle ılgıli devlet adına bugüne kadar sürdurüien cok ceşıtli gınşımlerın, iyi nıvetli cabaların cok yetersiz kaldığını vurguloTiş, bu durumun scıkTcalan.1: şöyle czodemıştır: «Bilindiği gibl köylerde ve kentte gençlerin boş zamanlarını etkin olumlu, verlmll oiarak değerlendirmeleri orta ve yuksek öğrenim ve eğltiml kndar önemll bir sorundur. Değerlendir'emlyen boş zamanlar sıkıntı yaratır. Genclern olumsuz arkadaş grubu lclnne girmelerine, alkoi, uyusturucu madde kullanmalarına, nıhsol bozukluklar ve ha«itaîıklara, niKiyp» re^' 1 ! S'jcloro n;deft olıır. G»nlş kapsTmîı ruh sa3İ!''ı p'annın riı'ıyenlenrıssi vo uvguianmrrvrpa bos zomnniarn dege'îen^riHes; cnre'.'Ula çözülscek blr «on>*>dur. Blr boşka deyimle köyfin kalkınma »orunlarındon soyutlanamaz. Erkeklere sanat, teknlk işler, okuma, spor.. kadınlara örgu, diktş, nokış, dokuma cocuk bakımı.. uğraşıları verecek, onlara beceri kazandıracak yaygın ve orgun eğitimln köylere girmesı, köyün bölgesel, tarımsal ekonomik özelliklerinde yonelik uygukımoların yapılması, köyün kalkınması yanında, genc erkeğin kahveden, oyundan, partl tartışmasınaan, genc kadının dedikodudon kur tulmasını soğlıyacak, kişilerin topluma ya rarlı blçimde gelişmesine katkıda buiuno caktır, Kentlerde gençlerin boş zamontannı değerlendirmeleri, orta ve yuksek oğrenlımie bulunanlarda, calışanlarda kıziprdo ve *r•euîerde farklı olmaktadır. Blr işyerlrtde calışan genc erkekler, yaşadıklan kentin olanakiarına göre kahvede, sinemoda, gezmede, macta, radyo ve televizyon Izleyerek, coğunlukla boş zamanlannı edilgen blçimde goçlrmektedirler. Bu konuda yapıian bir anket %70'inln boş zamanlannda sinema ya da knhveve, %40'ınm maca, %22'sinin tlyatroyo gi:t m. buntann yonında %6C'ının gunliık gozcte, %9'unun roman ya da kitcp, %3'ıınün bilinsel nitellği olan romon *« kitap ofcud<:^unu ortaya koymuştur. yaşayan genç kızlar evlenmls Zamanını değerlendiremıyen, uğraşı, co> lışma, oğrenım, dınlenme arasında denge ku ramıyan genclerde kisilık gelışTiesının yetersız kalacağını soyleyen Koknel, «Ruh sa$ lığı acısından dinlenmek calışmamak değil, uğraşının şeklini değiştirmektir. Boş zamanların değerlendirümesinde etkin ve edilgin bicimler vardır. Etkin değerlendirmede uğraşın bireyln ve toplumun gsüşmeslne katkısı vardır. Edflgin değerlendirme saâ«ce hoşce zaman geciımektirı demıştır. Sosyo ekonomık düzeylerl değişik olcn milyonlarca gencte boş zoman kavramı vs değerlendirmeslnın farklı olocağmı b.Idiraa Prof. Koknel boş zaman degeile.di.f.es :''nl farklı konumları ve sorunlan !ls • &: ore,ı,eı • !. şu açıklanalara yer veriyor: «Kırsal kesim gencierinin ancak %12'sl nkokııldan sonra öğrenime c'evam olanağı bulabilmektedir Devlel Planlamanm bir arostırm^sıno gore koyde erkekier yıhn 200 250 günunü boş cecirmektedirter. Kuskusuz kövîü genc erkeğln yıhn önen'i bST'münü lssiî gecirmesl. kendl Isteğl dısında köydeki ynşam koşullarındon kaynaklanmoktadır. On'ar lcln bos zomnplnrın deöerlendlrılmesi koyde ins?n qücun'in ve emoğir*in deöertendir:imesine yöcsiik Wr yakinş'mîe olabülr.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear