22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Sahibi: Cumhunyet adına. Genel Sorumlu Matbaacılık ve Gateteciltk T.A Ş NAZİMK ÎNADt ORTA* KIK1BOKE ve BüLE.NT D1KMENER TELGRAF ve MEKTÜP »dresı: Istanbnl N o : 24S v*umhurıyet * B A S I N YASASINA ABONE ve 12 S 3 1 Aylık Aylık Ayllk Avlık i urt Jfiu. İKII. tL AN 1 urt dı$ı CnmhuriTel Posta B t K (I L A K : ANKAKA: Attturlt Bulvarı Yeııcı Apl Bulvarı No. «5 Kat 3, Tel. 31230 • 247tW • ÜÜNKV Rl: K.Köprü 34. S. No. 40 • ADANA, T»i. 144SU139J419731 Yayın Müdürü: Yazı Işleri Müdürü: Kutustı: istanbuJ Ba<an ve Yavan C l M H l R t Y K T MATBAAllll.lK Teleîoniar : 22 43 97 T2 « 90 22 42 86 2"^ 42 98 22 42 99 GAZETECİLIK T.A.Ş. Cajalojıu Halkevi Sk. No. 3S41 3U. au. İlb. 1S7.5Ü „ Baslüt l Maktu ) 2 ve ı >.ıvl<> ıbantımi) ... . 1,) „ .„ ... ~<llil 1 11 a. ÜB:. liı 4 T) (1 . ,. "" 'ı S' 1 U ' ianı lın! ı öllim Mevııa lesekkuj (5 Santlm) .. N ışan .NlKan Kvienma Uofcum ölüm Mevlid. lesekkür 23 cS Sanfım) ... ı.lı> IUV *> IM. 1Mİ • • t m • *" 1»U Isl ıuu KUKUŞ Ecevıt Erbakan'a (Baştaratı 1. layfada) halefet partılerının deste»ıyle ve ner şeyin üsründe de ordumuzun kahramanhgıyle bu st> cucun al'.ndığını her vesileyle belirttim. Bu ıddiayı, bana naklettiğlnız ıddıavı dogrulayacak en küçük bir sözümüz ve davranıtımı/. olduğu kanısında değı llm. Tam îersıne sanki. bazı CHP'li bakanlann Kıorıs b&rış harekâtı konusunda. bu harekâ'ın başlatılması konusunda. Villi Giivenlik Kurulunda veya Hükümette yer alan görüşmelerin herhancı bır »afhasınna, sınki tereddütleri olmus gibı bır havanın yaratılmaıı lon derece tatsıı ve bızı üzen bır ortam yaraîmaktartır. Bunım gerçekle hiçbir ilişisi olmadığın: bır kez açıkladığım halrie, bazı kaynaklarclan bazı gazet?lere verilen bu yoldakı haberler maalesef devam ediyor. Bunun millete ve şu önemli dönemde Türk Devletine güç katmayacağı dahi düşünülmüyor. idrak edilmiyor. Daha 15 ttmmuz eiinü Kı'crıs'taki darr>e hareketı olduğu vakit, Afycn'da söyiedigim sözler b~nım bu konuda nc kadar kararlı >ılduğumu açıklama fırsatını bsr.a vermıs'ı. Snylemek İJtediğım, Hükumet hakkıncTa gerçejje tamamen aykırı bu gibi •öylentiierin kesiniikle nereden bilmıyorum çıkartılması asıl 17 C oîan bir husus.» İÜ U Başbakan, «CHP MSP koalis ynnu bitmi? midir?» sorusuna da «Bugün bu konuda henüz bır çey söylemek istemiyorumn demiş. «Zaman kaygınızı arttırmış mıdır?» sorusuna ise, «Bu konuda bugiin bir şey söylemek iste miyorum. Zamam geldiginde konuşacağım» karşılıgını vermijtir. CHP Merkez Yönetim Kurtı'u, dün Parti Genel Sekre'eri Orhan Eyüboğlu'nun başkanlıfında toplanarak calışmalanna baçlamış, koalisvonun dunımu. erken seçîm. konjreleri hızlandırma konulannı pözden geçirmistiT. Bir parti yetkilisi. «Yarın (bugün) akşama doğru sıze önemli ve sevindirici haberler verebiliriz» demişîir. Çahşmalarına bugün de devam edecek oîan Merkez Yönetim Kuruiu toplantısına. Başkan Vekilleriyle. Genel Baştcar. Bülent Ecevit de katılacaktır. Kimdir Bunlar? (Başyazıdan devam) yın Ecevit'i Amerikın nvdulu ğa ile »açlamav» kalkışırkrn sltınm imza »ttıkları ortak biidiri sayesinde Uendilerini Snnan uydusu olarak ilân ettiklerinin farkına varmazlar mı? Türkiye'nin Kıbn» poütikaıınd» hiçbir toprak kazanma özlemi yatmadıgını. tam tersine amacınuzın Tfirk Rum ayırdetmeksizin ada halkına hu ınr, ülkemize güvenlik sa*la mak ve Urtadoju bansına süreklilik kaıar.dırmak oldninıııı bu çençler bilnıiyorlar mı? Cotrafv» temelıne dayalı federatir bir siıtenıi Mvıınurken Türk Hükümetinin ne empervalist ne iofyati.it hiçbir blok» adada iis verilmemrsinden yana oldnğunn hunlara anlatan çıkmadı mı aimdiye dfk hic? Kıbns davasındaki Törk te«ini yabanrı kamnoynna duyurmak üzrre dört bir yana heyetler saldıtımız su sırada anlasılan «Türkivrli» öfcrencileri uvarmak amacıyle hir baska heyrtt de Pari»> St. Michel mcvdanina yellamamız (erekecek. Etrr görö kapalı ilericiltrimiıin ( '.) göılerini açma olasıhtı vırnı! Mavros'un gezisinden notlar (Bastarafı 1. sayfada) Kıbrıs, demişti, yalnızca Kıbnslılann meselesidir. Bunun çözümü de Kıbrıs m içindedir. Kıbrıs'ın ne olacağına iki topluluk karar vermeüdir. Bosın toplantısı, bunun gibi çelişkiler içinde geçti. Örneğin şu sorucevapta olduğu gibi: NATO Paktı'nın asker' organizasyonundan niçin aynldınız? Çünkü NATO, bırakınız müt tefiklerini, dış saldınya karşı korumayı, üyelerinin kendi aralarındaki askeri çatışmaları bile önleyemîyor. Öyleyse niçin N'ATO'nun ken disinden ayrılmıyorsunuz? Oradan ayrılmıyoruz. Polit:k ıttifak olarak onun içinde kalıyoruz. NATO'dan askeri ittifak olarak ayrılışımız, Yunanistanın dıj polıtikasının ilkelerini degistirmeyecek. Yani? Mavros izaha çalışıyor: Yunanistan asıl Avrupa'nın üyesi olarak. Yunanistan'ın NATO üyeligi ise. Avrupa'nın NATO' nun bir parçası olmasının bir sonucu olarak asgari yükümlülük altında devam edecek. Hes3p. kuvvetli bir hesap oîurdu. eğer Avrupa, Fransa'nm bır zanıanlar ümit ettiği. NATO içinde Amerika'dan bağımsız ve ona karşı denge teşkil edebilecek bir bütün olarak ortaya çıkabilmış olsaydı. Ama şimdi nerede öyle bagımsız ve büfünleşmiş Avnıpa?... Mavros'un gelişi haberinden beri Alman basını, «Avrupa Amerika'dan ayrı düsünülemez.. Avrupa'nın destegi Yunanistan'a yetmez.», diyor. Nitekim Alman Dışişleri Bakanı Gensceh de, bu nun sadece siyasi değıl, ekono mik bakımdan da böyle olduğu nu. Yunanistan'ın, Avrupa'dan al mak istedigi yardımın ancak bir bölümünü alabileceğini, gerisini verecek durumda olan devletin ABD oldugunu hatırlattı. Basm toplantısında bir başka kıdemli gazeteci Wolfgang Ho epker de aynı anlama gelen bir soru sordu: Siz, NATO askeri organizasyonundan ayrılıp Avrupa'yla bütünleşmek isterken, Avrupa'yı Amerika'ya karşı bir altematif o larak mı görüyorsunuı? Hoepker sorjyıı o vtırgnyla sordu ki bir, «Böyle düşünüyor sanız, bu hajal olur.». demediği eksikti. Mavros, başka şeylerden söı ederek soruyu geçiştirdi. Yani şu denilebilir ki, Mavros bu gezisinde Avrupa'da, Avrupa'dan daha çok Amerika'yı buldu. Bunu tahmin etmiyor muydu? Böyle birşey sanmak safdillik olur. Burada bir incelık var kı Yunanistan herhalde ona oynamaktadır: Amerika'ya doğrudan doğruya gitmek isıese, kendi kamuoyu buna adım amrmaz. Kıbrıs olayından sonraki prestijini, Amerika'ya çatmakla kazanmıstır. Şimdi oraya Avrupa üzerinden dolaylı olarak gitmektedir. Amerikan aleyhtarhgı bayragını elinden bırakmadan Sanki ortada, AmeriV.a'dan bağımsız, güçlü bir Avrupa varmış da oraya gidıyormuş ve Amerika'ya karşı olarak gidiyormuş havasını yaratmağa çalısarak... Ama bu dolaylı gidis sırasında gazetecilerin sorulanna, çelişkilere düşmeden cevap vermek güç oluyor. Mavros'un Bonn'daki basm top lantısı bu güçlükier içinde geçti. En çeliskisiz. en gerçekçı cevabı ise, basın toplantısı bittikten sonra biz Türk gazetecilerine verdi... Yanına yaklaşıp, Türk basını için .. «Türk Yunan iliskileri », diye soruya başladık. Soruyu bitirmeden cerap verdi: Türkiye ile Yunanistan dost olmaya mecburdur. tki tarafta da iyi niyet olursa. çörümlenemeyecek mesele yoktur.» Ama bu cevabı. biz Türkleıden başka duyan olmadı. Zaten Mavros da, başkaları duyacak olsa, böyle mi söyierdi. Yoksa basm toplantısında Türkiye'yle ilgili sonı geldikç* yaptıgı gibi «Atila Hatı'nın anlamım biliyorsuHtıı... Turkler «addaır» davrandüar.. Bu saldınyı önceden hazırladılar » gibi bir Uslup mu tutturdu... Şüphelidir. Eyüboğlu'nun açıklaması Merkez Yönetim Kurulu'nun toplantısmdan sonra Genel Sekreer Orhan Eyüboğlu şu açıklamayı yapmıştır: «Delege seçimleri başladı.KongTelerin süratlendiriirnesinin örgüte duyurulması hususunu arkadaşlarla müzakere edıp kararlaşrırdık. Bunun dış:nda erken seçim konusu üzerinde arkadaşlarla görüş teatisi yaptık. Bunlann yanısıra son olaylar üzerinde durumu oluşturma gayreti 1 çinde bulunuyoruz. Müzakereler devam edecekrır.» Eyüboğlu, «Erken seçim konusunda bir görüşe vanldı mı?» yolundaki soruya karşılık olarak da, «Erken seçim üzerinde herhangi bir karar alınmadı. Almması da mümkün değil, bu kadar acele olarak.. Bu konu üzerinde dıırmaktayız. Bur.un ne gibi netireler dojuracagı üzerinde îarmmalar yapıyoruz. Aslmda, arkadaşlardaki genel temayül olumludur.» demiştir. (Bastarah 1. sayfada) kan şirketı olan Oceanic., Ege Denizinde, Türk kıta sahanlığında, TPAO'nun arama ruhsat Oöl gestnde Yunanlılar hesabına sismik etüdlerini sürdürmektedir. • Oceanic» Şirketi. Ege Denizini • Geophysical Survey» gibi «tehli keli bölge. kabul etmemekte, Yunan Milli Petrol Şirketi adına ça lısmalarını çekinmeden sürdürmektedir. Öğrenildiğine göre. «Geophysical Survey. Şirketi, başlangıçta hara retle kabul ettiği TPAO hesabına sismik etüd çahşmasını. daha sonra, Kıbrıs bunalımı sırasında red dederken, «Amerikan Hükümetinin baskısı>nı öne sürmüştür. Şir ket yetkilileri TPAO'ya. Amerikan Hükümetinin, petrol arama sirketlerinin kesiniikle kritik böl ge >lere girmemelerinı. anlaşmaz lık konusu alanlarda yeni çekişmeîere yolaçmamalarım resmen ıs ıediğini öne sürnıüşlerdir. Şirket yetkilileri. bu durumda TPAO ile anlaşmayı feshetmek zorunda olduklarını, aksi takdırde ihraç ve çalışma ruhsatlarının tehlikeye düşebileceğini söyleyerek. özür di lemişlerdir. Oysa, diğer bir Amerikan sırketi. «Oceanic», ne ruhsatlannın iptalinden ne hükümetin ulamatomundan çekinmemekte, E^e de, TPAO nıhsat sahalriiınJa Yunanlılar hesabına çau^maktadır. Daha once, Taşoz •içı.nırında Yunanlılar hesabına petrol oulan nOceaniO' şirKeti yet kilileri ise, kendilerini şöyle savjnmaktadırlar: «Oceanic'in Yunan hükümetıyle anlaşması eskidir. Y'.ınan ruh satlaıı, Tı;ık ruhsatlanndan önce alınmışür. Oceanic sırküa, *ski taahh'iiırnni verinp getırmPkted.ı » «Geophysical Survey »ın TPAO hesab'.na Ege'ye gırmeyı rpdde*mesinden sonra. TPAO yetkilıleri. ekipman tenr.nı zoriujuyla karşıla^mişlardır. Temasa geçilen dokuz vabancı fınna, TPAO hesabına Eee'de calışma vapma bakımmdan pek istekli görünmemekte. vüksek tıyatlar ıstemektedirler Bu firmaların yerkilılerı. ekipman arının büyük kısmmın Kuzey üenızı ve Meksıka körfezi alanlarma bağlandığını. bunun dîşında son OPEC kararları çerçeves.nde Kuzey Amerika sahillerindeki aramalar için de vüklü ekipman tahsis edilriiğinı öne sürmektedirler Konunun uzmanlan. Türkiye'nin. deni, aramalarına kendisıne aıt ekıpman'.a giımpsi zorunIu!u5undan sö^ etmektedrier. Başta Romanya olmak üzere bazı sosyalist ülkeler, denız sondaiı ve S'.smik etüd ekipmanlan imâl etmekte. bunlan uygun şartlarla pazarlamaktadırlar. Tür kiye'nin kendi ekipmanını kurarak. aramalarını kpndi olanaklarıyle gürdürmesi, en akla yakın yol olarak görülmektedir. imerikan şüketi İNGtLTERE'DEN (Bastarafı l. »ayfad») Gtineş dün gazetecilerin «Raul Denktaş, tngiliz Hava Üssünde mahsur kalaı. 10 bin kadar Türk' ün Türkiye'v gönderümesmi is1 temiş, K des de buna mani olacagmı söylemiş. Siz ne dersiniz?» sorusuna şu karsılıgı vermiştir: «Londra'ya bugün bir not, talimat yazdık. Ingiliz Hava üslerini biliyorsunuz, tngiliz egemenliğı altında bulunan topraklardır. Bizim bildigimız kadarı ile Klerıdes'in Kıbrıs Rum cemaatinin dışında başka devletlerin içişlerine karışma vetkisi de mevcut degildir. Zannetmiyorum ki, Ingiltere, kendi topraklan üzerinde bulunan Türkleri zorla alıkoymak ıstesın. Istemcrr.e.si İAZUT.. Çunku. onlar halen Kıbns topraklarında defiller. Ingiltere fopraklannialar. Ve Ingiltere'nin oradakı Türkleri rehine gibi tutmak ısternesi. ne insan haklanna yaraşır ve sıgar. ne de îngütere'den beklenen bir hareket olur. O bakımdan bu üslerden çıkmak isteyen şahıslann serbest bırakılmasını bizin: kendilerini istedikleri yere götürmemiz ıçin gerekli araçları hazır edecegimizi İngiltere'ye ve BM Genel Sekreteri'ne bildirdık.» Rum bölgesinde bulunan Türklerin. buralardan çıkarak herhangi bir yere gitmek istedıkler: takdirde kendilp.rine kolaylık tanınması ve yardım ediimesi yolunda BM Genel Sekreteri'ne de bir mesaj gönderildigini bildiren Guneş. «Türkiye'nin dünya kamuoyunda bir jest yapmasının istendigi. TUrİc Silâhlı Kuv\etlerının Magosa'dan çekilmesinin önerildigi, bu haberlerin gerçeklik 0 derecesınin ne olduğu» yolundakl soruya karşılık olarak da şöyle demiştir: «Şayet böyle bir şey varsa, Türk Silâhlı Kuvvetleri de Magosa'dan çıkmayacaktır. Türkiye' nin Magosa'yı tahliye etmek gibi bir niyeti yoktur.» Denktaş Klerides görüşüyor Türk toplumu lıderi Denktaş ile Rum toplumu lideri Klerides bugün insancıl sorunları görüçmek üzere yeniden nir araya gcleceklerdir. Görüşmede, tutsakların serbe«t bııakıldlktan »onra eski yerlerinp gıtmelerir.i isteyen Rum yönetimi ile ük si »örüste bulunan Tıırk ..öıv?timi arasındaki anlaşmazhâı ele alacaklan bilriirilrr.iMir. Türkiye'nin İnşıliz üssunde bulunan soydaşlaıınuı Türkiye'ye gönderilme.i yoiundaki tckli'i kabul etmeyeceklerini bıldıren Klerid'es, Türkiye'nin höyl*ce Kıbni'takı Türk denetımındekl bölgpve Türkleri yerle?tirmek ve buralardan kaçan Rumiara geri drinecek yer bırakmamak amacır.ria oldugunu ileri sürmüştür. Kleriries. Cenevre Konferansın\n yeniden baslatma yolundaki çabalann, BM Genel Kurulunun 17 Eylüide başlayscak tnplantı donemine kadar ıhtımal vcrmedifiin: kavde"mi«tır. Klerides, Ankara Hükümetinin ve Kıbrıs Tüık toplumu lıderi Kauf Denkraş'ın. bağımsız bır Kıb rıs Türk Cumhuriyetı ilân edi'.ehüeceâi ynlundaki açıklamalannı ima ederek, .Türkler tehdıtlerini uygularlarsa. bu bir umutsuzluğun sonucu olacaktır» demiştir. Klerides. böyle bir devletin eko nomik bakımdan yasayabilmesinin şüpheli oltluŞunu belirterek, bir Kıbrıs Türk Cumhuriyetini ta nıyacak ülkelerin sayifinın da çok sınırlı olac?ğını öne sürmüştür. Örgüt erken seçim istiyor öğrenildiSine göre. Parti Genel Merkezine örgütten. bir erken seçim için yaygın isiemler sclmekt'dir. Bu isteklîri degerlendiren parti yetkililer: ve ku rulları, knngreleri lıızlandırmaya karar vermiştir. Derhal bir erken seçim isteyen parti orgütıinün bu görüşü. parti yetkiü kuruüarınca da olumlu karçılanmıştır. NADİR NADİ Ba;kanlarm IBastarah 1. savfada) CGP: «Yetkili kurulların görevidir» CGP Genel Sekreteri Orhan öztrak, koalisyonda görülen an laşmazlık ve yeni bir hükümet teş kiü üzerince. CGP'nin görüşünü dün bir sorumuz üzerine jöyle açıklamıştır: «Bize daha bu konuda bir tek lif yapılmadı, ortaklıkta bu konuda henüz hiç bir şey yok. Yal nız bir çey anlıyorum ki iki ortak arasında bir huzur«uzluk var. Bunu, memleketin bugününde ciddl şekilde takip ediyoıuz. Biz, me?e leyi derinliğine tetkik etmeden bir karar verecek halde de değiliz. Bu bil.ndiği gibi önemli bir meselodir. Bu^ün K;bns'ta bir milli ^u rıi"un. nr.:li? serefin bahis Konusu o!dı (v. bır dönemde nükümet ca'ıyıv.alar yapıyor, desreklivoruz bı: çalışmalan. Canı i*> rüldFn afeîpk'nyoruz. Çünkü. vapılması gerekeni yaptılar.» Brvle rır desteğin muhtemi;l bir kabır:*» buhranında da sürdjıülürj si!TC.'i.rülmeyecegi <oni Çözüm (Baftarıfi 1. «avfada) çevreleri ile Washington ve Londranm buna karşılık. Karamanlis ile Klerides'ten de Kıbns'ta :ki ayrı bölgenin varlıgım kabul etmelerinı talep ettikleri bildinlmektedir. Daha açıkçası Türkiyerün bu |est ne karşılık, Atina ile Rum vönetımı de coğrafi temele dayalı bağımsız ve federatif Kıbrıs Cumhuriyetinin kurulmasını ilke olarak kabul edecekleıdir. Erbakan, partili bakanlarla görüştü öte yandan, koalisvonun durumu ve iç politika konularında dün görüşecekleri bildirilen Başbakar. Ecevit ile Başbakan YardımciM Erbakan'm bulu«maları serçeklesm'>miştir. MSP Gpnp! Ba«kanı Erhakan. =abahtan inhRien Erevit'le Eürü^mek için yogun bir çnlıçmaya çiriv mesine rasmen, kenriisir.dpn olumlu cevap alamamıstır. Dün, butiin gün boytınca MSP Gen»l Ba«ksnı Erbakan. Basbakan Erovit'le bir ftrsatını bulunca R ö rüşecpjinı sö\lfrnesin« racmen, bu nlanak dngmamıştır. Runa ncden olarak. Eccvi"in boyle bir finrüsme i?teç:ne vanasmak iütemeviçi sn=tPrilmi^tir. Erbakan, çabaiarı soncçsuz kalınca, MSPli bakanlardan bir kısmını makam.na çağırarak on larla EörÜ!?müştür. ANKA Ajansımn bildlrdigine pöre. koaiiasyon konusundBki ihtilafın Başbakan tarafmdan su yüzüne çıkartılmssı ve Ecevit Bozbeyli görüçmesinden sonra. DP çevrelerinde yojun bir kulis faaliyeti başlamış. bu arada AP içindek; bazı gruplarla, DP i!eri gelen]eri arasında dolaylı sondajlar dikkati çekmistir. DP çevreleri, CHP MSP koalisyonunun bnzulması halinde .yetkili kurulların ortaklıgı kabul ermeleriyle, AP içinden en a? 2> miHetv?kilinin cephp degiş. " tirerek. DP'yp katılacaklannı ileri sürmektedirler. • Waldheim (Bastarafı 1. layfada) Waldheim, Amerikan Ulu«al Basın Kulübuaür» verrflği yemekteki konuşmasında, Kıbnsın bağımsızlığını garantı eden üç ülke arasındaki gorüşmelerin devamının, Yunan Hüküme tine göre, Türmye'nın Kıbrıs'ı istiiâsını tanımak demek olacaçını. Yunanistanın ise bunu kabul ctmedieini ileri sürmüştür. Waldheim. bu durumda çıkmazdan kurtulmanın tek yolunun, Ada'daki Türs ve Rum toplum ları liderlerinı bır araya getirmek oldugunu soyiemistir. Waldheim. Denktas İle Klerides'i. bir araya geleıek insancıl «orunlar disındakı sorunları da. örnejin siya«al sorunları, ele alma ve daha büyük bir konferansa zemirt hazırlamaya ikna ermeyi oaşarrfığını, pazartesi giinü ABD Başkanı Gerald Ford ile görüştüğü konulardan birinin de bu oldugunu söylemiştir. (a a) Denktaş'ın demeci Dün gazetecilere veıdiği demeç *e. Kıbrıs'ın kuzey bölgesindeki Rum yatınmlarına el konabıleceğini belinen Rauf Denktaç. yabancıların yatırımlan ile e k o n o mık çıkaılanna dokunulmayacağını söylemişlir. Mavros (Hantararı 1. tarfada) tiin»>m»zri!k. ünun için askerî olarak tttifaktan çekildik. Fakat Yunanitan'ın Batı'ya yonelik rnta = ını vurgulamak için politık o:srsk NATO'da kalıyoruz. Bu çekilme karanmız kesindir ve bir öfke anınria alınmış ıl?JıHır. Onun ıçin de üzerinde tartışmayacacız. BıiEÜn Türkıye'nin jacfriarca salriırısına seyirci kalarv dünyada moral düzeyin çok düştüSünü söyleyebilinm. Kıbrıs bir dünya sorunudur ve özellikle bir Avrupa sorunudur. îkinci Dünya Savaçından »onra kurulmuş nluslararası örgütlerin kaderini rie bir bakıma bu sorunun çözümü saptayaraktır... Dünyamızria çoküniü belirtilcri var. Bır ilgisizlik trajedi>i yaşıyoruz. Önıesın ufak, bağımsıı ve tarafsız Kıbrıs devleti, usteli!< BM iiyesi bir devlet, ayru orgute üye bir başka devletin, Türkiye'nin saldmsına ugruyor \e bağımsızlıgı yok ediliyor. Diinya da bu i?e «eyirci kalıvor. Eger BM ve bütün dünya eibirliğiyle bu tfurııma ?on verenıezse o zaman tüm ııluslararası dülen sallantıya girecektir. Aynca Avrupa Toplıılufu üyesi dokuz tilke, Türkiye üzerine koordine bir baskıya girişerek. 353 sayılı Güvenlik Kuruiu karannın uypulanmasını SBSlayabilirler. Şu anda Kıbns'ra oltıp bitenler, bu kararın ve bizzat Türkiye tarafından imzalanan anlaşmalann çiğnenmesı demekfir. Türkiye bu jT n garantör dev'.et olarak, asj ü, lında baskası yapsa engellemesi gereken bir işi yapmaktadır. Cenevre Konferansına devam ediimesi olanaksızdır. Çünkü her üç garar.tör devletin de olanlardan son.ım!ulufıı büyüktür. Şöyle ki: Yunanistan, tabıı eski hükümet, Makarios'a karşı darbeyı düzenlediğı için suçlu. Türkiye. çıkarma ve işpal eylemierıne girıştiği için suçlu ve nihayet İngiitere de. ne birine ne ötekine engel olmak üzere kıhnı bile kıpırdatmadığı için suçlu. Onun için bu üç devletin biraraya gelmesinden birşey çıkmaz. Zaten Ada'da her üç Kıbnslı Türk'e, tepeden tırnağa silâhlı bir Türk askeri d 'vtüğii sürece müzakere kapılan kapalı demektir. Ancak bu askerler çekildikten sonra toplulukların önderlen bir çözüm yolu arayabilirler. Unutulmasın ki Türkler, Arıla Hattı planını ciaha bundan bir yıl önce hazırlamışlardı. Yani niyetleri öteden berj bozuktu.» Bu arada bir Rus gazetecisi, Vunanıstan'ın, Sovyet önerisine İlişkın görüşlerini sormuş ve Ma\Tos bıma şu karşılığı vermiştir: «Bu plânın Sovj"etler Bırliğ: tafafından propaganda amaçlarıyla kötüye kullanılmaması gerekir.» «Kanton sıst^mine niçin karşısmız?» sorusunu da Yunan Dışişleri Bakanı şöyle cevaplamıştır: «Konton çözümü demek Kıbnsta pratik olarak taksım demektir. Türklenn işgal ettikleri yerlerde bile aslmda bir çoğıınlukları yoktur. Bu bölgenin normal nüfusu 185 bin kişiydi ve bunlardan ancak 65 bini Türk'tür. Yani burada bile azınlıktayd:lar. Bir mübadeleyi ise asla kabul etmeyeceğiz. Ama iki topluluk önderi aralarında anlaşırlar5R o b?.«ka..> Edinilen izlenim Ancak, Ankara'da girişilen temaslarda. Türk Hükümetinin h:ç bir şekilde tavız vermeye yanaîmayacagı izlenımı edınilmiştir. Bu durum karsısında bazı NATO üyesi ülkeler Türkiye'ye askeri ve ekonomik vardımı kes rr.e, Avrupa ülkelerinde çalışan Türk ısçilenr.i baslu aracı olarak kullanma türünden tehditlere ba^vurma eğılimi eöstermısler, ancak bu yolda yapılacak girisımierin Türkiye'de çok sert tep kjler doğuracagını hesap ederek bundan vazgeçmışlerdir, J Özellikle Ifünanıstan'dan çok daha önemli stratejik bir mevkiye sahip bulundugu gözönüne aUndıgında, Türkiye nin ae NATO dan çıkması halinde Kuzey At. lantık ittifakının ugrayacagı zarar, NATO ulkelerini Ankara'y& karşı son derece ıhtıyatlı davranmaya zorlamıştır. Alana yaklaşan araçlar Kıbns'taki Türk Silâhlı KUTvetleri Komutanlıgı. Rum Ulusal Muhafız Gücüne bağlı 2i'O aracm Lefko.se Havaalanına dojru harel.et haiinde bulunduğunu. BM Barıs Gücüne bildirerek olayı protesto etmistir. Ancak, araştırma yapan Barış Gücü, konvojiın, Trodos daglanndan şehre doğru bir trafik akımı oldugunu ve görülen araçların sivillere ait bmelc otoları oldugunun sapfandıjmı bildirmiştir. Bir Barış Güctrsdzcüsü, bu araçlar arasında bazı Rum Ulusal Muhafız araçlannın bukmabilecegini de eklemiştir. sunda Orhan öztrak şunları söy'errl'şr.r. KBU tamamen yetkili kurullarımızuı karanna baglıdır. Bugünden bıma bir cevap vermek mümkün degildir. Ama biz bütün mese'.eleri. memleketin yaranna olan bütün meseleleri enine boyuna düşünür ve öyle karar verirız. Bugünden. böyle bir koalısyona gireriz girmeyiz, yahııt dışardan destekleriz desteklerr.pyı^ diyemem.» Kissingerin temsilcisi Ankara'da öte yandan Başbakan Ecevit, dün ABD Dışişleri Bakanhgı ÖMİ Temsilcisi Wella Staibler tle l s&at süren bir eörüşme yapmı»tır. Göruşmeye, Mılli Savunma Bakanı Hasan Esat Işık ile Dışışleri Bakanı Turan Güneş de katılmıştır. Basbak&n Bülent Ectvit, görüşmeden sonra sunlan söylemiştir: «Staibler'in özel gezısi genellıkle ABD ile Türkiyeyı ilgilendıren ortak konular üzerinde bir görüşme içindi. Kıbns sorunu bu genel çerçeve ıçinde ele alman konulardan sadece öır tanesiydi. Anladığımıza göre, Staibler Örtadoğu'ya gidecektir. Bundan son ra Beyrut a gıdeceginı ögrenmış bulunuyoruz. Kıbns konusunda herhangı bir öneriyle gelmıs degildir. Fakat Kıbris'la ilgiü son aurum hakkında görüs ve düşüncelerimizı oirbirimize söyledik. Su sırada üzerinde durulacak yeni bir gelışme yoktur. Bun lann dışında Türkiye ile ABD'yi ilgilendiren konular üzerinde d« durduk.» Başbakan ücevu, bır gazetecinin, «Haşhaş sorununa dejfindmiz mi?> şekJindeki sorusuna ise, «Ülkeyi ilgilendiren bütün meselelen görüştüm» demıstır. «Koalisyon düşmeden bir girişim yok» Demokratik Partı Genel Sekreteri Dr Faruk Sükan da aynı konuda görüşlerini açıklamış, «Koalisyon düşmeden DP nin bir girişimde bulunamayacagını» bildirmiş ve »öyle konuşmuştur: «Şu prensibimizi rahatça söyleyebilirim. koalisyon düsmeden bizim bir hükümetçilik oynama mız mümtriin dejfildir ve bu kadar açığız Sayın Genel Başkanımız koalisyon konusunda, Sajın Başbakanla tek kelime konuşmamıştır. biz faraziye üzerine bir politika istinat ettırmiyoruz. Ne üst ne alt kadernede bu konuda hiçbir temas yapılmamıştır.» CHP'li Bakanlar Kıbrıs harekâtına karşı olduklarını yazan gazeteleri ispat hakkı tanıyarak dava ediyor ANKARA, (Comhnriyet Bürora) Son gunlerde hazı basm orcanlarmda CHP'li bakanlann, Krbrıs barış harekâtına kar?ı ç;kt:klanna İIi«kin iddialarm yer alması üzerıne. CHP'li bakanlar i=pat hakkı tanıyarak, bu ga?eteler hakkınd» tazminat riava^ı acmışlardır. D°v!rt Bskanı ve CHP Genel Spkreifri O.ban Eyüboğlu, dıın B,T=b3kRnlık BaFin Merkftzi aracıhjıyle bu konuda yaptığı açıklamada özetle şöyle demİ5tir: cMeseleyi adalet önünde ayd'ınlatmak ihtiyacını duyduk ve Hükümetin CHPli üyeleri olarak iddia sahiplerini Türk adaletı huzurunda iddialarmı ispa1a davet ettik. Böylece bu tarihi olayın şerçek ne ise o şeküde belgelenmesine yarının ta rih yazarları için de imkân sağlamış olacağı?. Yine bövlelikle millî birlifii bozmak isteyenler kimler«e. bagımsız Türk mahkpmeleri onünde bunlarm giin ışığına çıkartı'.masına yardım etmiş bulunacağız» demiştir. ÖSrenilriiEine söre. CHP'li bakanlarca sağ esilimü en az beş gazete aleyhine davalar ayrı ayrı acılacaktır. CHP'li bakanlar dava kazanıldiEi takdirde. tazminatlann Ktbrıs Türk Yönetimi emrine verilmesini ka rarlaştırmışlard'tr. 0 Yepyeni, pırıl pırıl Ofset baskılı HAKİMİYET APnin durumu Büyük Kongre hazırlıklannın sürdüğü AP'de de, Kongreden sonra bazı kopmaların olmasına jiyasai çevrelerde muhtemfl gözüyle bakılmaktadır. Şimdiden, 12 AP'li milletvekilinın DP ye geçmeğe hazır olduğu, bj rakamın büyümesinin de olas;lık içinde bulunduğunu öne süren gözlemciler, CHP'nln bır o*esteğe ihtlyacı halinde, düzenlenecek bir protokol ile «ayıca artmıs bir DP'nin, seçim sartıyle bundan kaçınmayacağını, böyle bir tutum ve davranışta DP'nin »ayısız yararlar sağlayacağını belirtmektedirler. Kaygilar Başbakan Ecevit dün gazetecilerin, Yunanistan'ın Kıbrıs'ta yeni yığınaklar yaptıgı ve Rum kesiminde kalan Türklenn güvenliklerine ilişkin tedbirler v% gelişmeler konusundaki bir soruya karşılık, şunlan söylemiştir: «Bu iconuda, üaha aoğrusu Türk kesimi disındakı Türklerin güvenliğı konusunda kaygılanmızı koruyoruz ve konuyla ilgili dost Ulke'.ere bunun ıvedilikl» çözüm buiunrr.ası gerektigini anlatıyoruz. Bu konuda Birleşmii Millatler nejdinde de bazı girişimlerde bulunmamız gerekiyor. BUGİİN CIKTI Bursalılorın En son haberlerle MSP'den beklenenler öte yandan, Hükümet kanadındaki anlaşmazlıklann gerek Ba$bakan Ecevit ve gerekse Yardımcı = ı MSP Genel Başkanı Erbaksn tarafından açıfia dö külmesiyle. MSP'den gelebilecek munt»mel olumsuz tavırlar da CHP kanariında incelenmektedir. Bunların başında, Başbakar. Bülent Ecevit'in dıs gezisi sırasmda MSP'nin Hükümetten çekilmesi olasılığı gel mektedir Ancak MSP'nin böyle bir yolu seçmesinin de kolay olamıvacağı. Hükümetin olanaklanndsn çeşitli ve sisternli bir sekiirfe vararlanan MSP içindeki bir kesimin. bunu kolay kolay bırakmayacağı, bu nedenle de parti içinde takısmalann dahi olabilecegi de ileri sürülmektedir. HAKİMİYET Senato (Bastarafı 1. tayfada) yılı Haziran ayı içinde vapılaca*: bildirilmış olması nedenıyle, mevcut tereddütlerin ^ıderilmesi bakımından bu konuda vapılan inceleme sonunda. Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 17 Nisan 1S70 günlü ve 1254 sayılı kanunla degişik 73. maddesi hükmunün getirdi*i düzeniemeye göre. Cum huıiyet Senatosu üyeleri üçte bir yenileme seçımlerinin 12 Ekirn ]975 tarihinde yapılması gerektığıne. ancak Millet Meclisi ge nel seçimin süresı dolmadan 12 Ekim 1975 eününoen önceki gün vapılmak jzere venilenmesine karar verılmesı halinde. Cumhurnet Senatosunun yenileme seçın.lennın de Mıilet Mechsi seçırr.İPrıyle oırlikte yaDilmak Uze :e one alınmıs olacağına Kurulumuzca 7 Eylül 1374 gün ve 1S89 sayı ile karar verılmiştir Acıbadem soygunu sanıklarından Baykal için savcı ölüm cezası istedi İ< Bankası Acıbadem Şubesini soymaktan sanık olarak yakalanan Lütfi Baykal, Vahittin Taş ve llker Yıldız'tn duruşmalarırvda dün Istanbul Devlet Oüvenlık Mahkemefinde başlanmıstır. Savcı Taylan Erimer nkuduğu idriianamesinde s; ıklardan Lntfi Baykal'ın 146/1'e cnrr fplim ce/.asina. Vahittm Ta^'ın 148.'3'e göre 5 ile 15 yıl a'.asında aâır hapis cezasına, îlker Yıldız'ın da gizli orgu'.ün varlıe'.nı hukürnete haher vermemelvtpn hir y.l hapi= cezasına çarptırümajiru '•f'mıştir. Atillâ Gürün (Bastarafı 1. sayfada) Bu davanın diğer tutuklu 4 sanığı; Ahmet Küçükkasap. Ah met Uysn, Yusuf Sarvdal ve tsmet Coşkuntepe'ye de 5'er yıl ağır hapii 22S'er bin lira para cezası vermiştir. Mahkeme ulayla ilgıli olarak önce tutuklanan. daha sonra da serbest bırakılan Gürün Han ın fahibi Yusuf Gürün ile dİEer oğlu Turgut Gürun u ve Sulevman Tabak, Kuvvet K'.zılöz. Gü ner Oktay. Ali Ak?akal, AMITI O7an A'akar, Cclâl Altınay'ı da Almanyanın açıklaması Mavros"un önceki aksam Alman :kinc> te'.evizyonunda. :nuhabırin «Almanya sızı destekliyor mu?» sorusuna «Sanıyorum ki destekleıyor» cevabı üzerme Alman hükiimeti dün bır açıklama yapmıştır. Sözcü. «Alman hükümeti. Kıbns meselesinde ıki tarafın tezınce hıç b;ri lehıne vaziyet a'mama yolundaki tutunıunu muhafaza etmektedir» demiştır. lANKA) gözü, kulağı hak ve davalarının savunucusu olacaktır. (Cumhuriyet 7139) beıaat ettıımistir. nılur. İlgililere ve yurttaslara duyu
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear