25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CUMHURİYET 25 Haziran 1974 ABDDLCANBAZ TURHAN SELÇUK Iİ6 Ç 2A{fifö ÎDMAM . MArgüATlM TArlMİNlfti Aİ i M Ü N Mlui DAYANIŞMA2APBü M i t l L MDı Ğl KüVUEflf TAHMİN OLUNMAKTAPlP. * \ OYÜVUJM Ü S KAPlKö^ ^IMTıNf İJAİ,lAft. tfffUİ tf FAİNUfMı NELER YAPMADIK! POLlTİKANIN EMRİNDEKİ FUTBOL ŞAKİR BALKI59 Benim karşırodakl adamın, yani mebus adayının durumunu iskandıl ettirdım. Adımın peşınde ya yirmı kişi varmış, ya rfa otuz. Onlar da belli kişilermiş. Mebus adayı, bu peşine takılanlara hev akşam işçi ziyafeti veriyormuş da, nafakalan kesilmesin diye ona alkış tutuyorlarmış! Bu adam bu kafayla mebus olmayacak ya, bart partisine ilde kılit vurdurmasaydı. Ne yalan olsun ki, ben bu adama acımaya başladım. Boş yer« nutuk atıp tutuyordu, parasına yazık oluyordu.... Vali Beyle başbaşa vernıiş odasında konuşuyorduk. özel Kalem Müdürü içerı girdi. «Sayın Valı Bey. dedi, sizinle bir beyefend'i görüşmek istiyor...» Valj Bey adını ssnını sordu görüşmek isteyen adamm, öz?l Kalem Müdürü «Efendim, diye konuştu, ili miz mebus adaylarından.. Bahri Bey!...» Vali Bey yüzüme baktı. «Acaba buyur etsem, uygun düşer mi gibisine.» Selman Bey olarak atıldım: Aman Vali Bey, dedim. buyursun... Hem kendisiyle konuşmuş oluruz hem de tanısmıs!.. Süklüm püklüm içeri girdi benim rakibim. Ben hemen nezaket icabı olarak yerimden kalkıp elini stktım: Tanıştığımıza memnun o!a*um. bendeniz mebus adayı Selman!... dedim. Ezile büzüle: Beyefendi, dedi, tanışmamız burada kı«metmiş! Ben de sizin gibi mebus adayıyım... Başladık oradan buradan konuşmaya. Ben adamla hem konuşuyordum, hem de içimden ona acıyordum. Yahu bu zavallı kırîc oy alırsa. öpsün basına koysun o oyları. B'i kırk oy da, her akşam içirmiş olduğu adam larından gelirse gelirdi. Vali bey bir ara bizi başbasa bıraktı. Konuşma arasında dizime. hafifçe dokundu: Ne o, dedi, hasta filân mısınız? Ben mi?... diye sordum. Oo, evet Beyefendü... * Hasta değilim, turp gibiyim! Renginiz biraz uçmuş da, sizi has'a zannettim. Haaa. şimdi anladım.. Geçen gün bir köyden dönüyordum. Konuşmamı biraz uzun tutmuştum. lçim yanmaya başladı, susadım... Akdere'ye inip karva kana su içtim.. Dere suyu bu, içerken de bir de yaprak içmişim!... Geçmis olsun Beyefendi... Teşekkür ederim.. Ben eve geldim ya, hemen aynanın kar jısına dikildim. Kanma: Benim rengimde bir solukluk var mı? diye sordum. Karım iyice yüzüme baktı: Yok camm. sen de amma da kurunnı lu adam oldun. Sen kuruntuyu bırak da «e çilmene bak!.. dedi. Sözlerime kulak verin arkadaşlar, kulak.. Ben her AUahın günü aynanın karşıfma geçıp, rengime bakmaya başladım. Yap rak deyip geçmeye gelmez. tnsanın içinde bir filiz verirse, al başına belâyı! Yahu ben kuruntudan oleeeğim be... Bir gün. iki gün, üç gün derken, doktorlarm ardına düştüm... Gözlerim hiç bir ?eyi görmüyordu. Doktorlann o vermiş oldukları ilâçlardan hiç fayda görmedim. Ne yapacağımı vallah şaşırdım gilti. Pis pis düsünüyordum ki, aklırpa bir de kendimi okutmak geldi. Derin Hoca Hakkı Efendiye gittim. Hoca Efendi beni iyice okuyup üfürdükten sonra: Buldum. buldum!.. diye bağırtfı. Ne buldun ki Hoca Hakkı?.. dedim. Buldum. sen çok su içiyor musun?.. H». iriyorum ya, ne olmuş?.. öyleyse tamam, buldum! Uzatma da şu bulduğunu söyle hele, Hoca Efendi... Selman Bey, senin kamında kurbaga var, kurbağa!. Sen ne yapıyorsun Hakkı Hoca, dems böyle canım... Ben demiyorum ya, kitap böyle gösteriyor. Sen kitaba yoksa inanmıyor musun?.. Ne diyorsun, inanmamak haddimiz» ml kalmış.. Ser dereden su içerken, yaprak yerina kurbaga içmissin! Kitaba bak hele, kitaba... Hoca Hakkı Efendinin sözleri beni allak bullak etmeye yetti de arttı bile. Ben bu kurbağa işinden pirelenince, düştüm tekrar doktorlarm pesine! O doktor senin, bu doktor benim, işim gücüm buydu.. Röntgen, üâç milâç... Baktjtn ki bizim ilin doktorlan bana bir çare bulamaracaklardı; aldım soluğu Ankara'da... Hastahane hastahane, fakülte fakülte dolaşmaya ba$ladım. Baktım olan biten bir şey yoktu. bfr gün 5. Dahiliye'de bagırıp çagırmaya başladım. Hastahanenin ne kadar doktoru. profesörü Vdı'sa başıma üşüştüler... Nasıhatlar, ilâçlar... Şunlar bunlar... Bir gec vatak arkadaşlanmdan biri: Sen hiç merak etme, dedi, herşey düzelir... üyV;urr.da kendimi bir dere kenannda zannettirn. Kuıbagalar ötüyordu, vraaak!.. vransıir!.. ^ien yatak arkadaşımın ne demek istedığinl anladın. Ertesi gece hastahaneyi birbirine soktum. Bdgırdım durdum... Sabah olunca ne göreyim. hastabakıcılar, hastalar ayaklanmışlardı benim yüzümden: Va bu hastayı taburcu edersiniz, ya blz soti&klara döktilUrüz!.. Doktorlar Kurulunun karsısına diktiler beni. Kurul Baskanı, «Seni Istanbul'a gönderiyoruz..» dedi. Istanbul'a vardım K iinüm benden önc« İ gitmiş mi size? Beni Cerrahpaşa'ya yatırdılar. Yine doktorlar, filmler, ilâçlar... Burada da nedense benden j'aka silkmeye başladılar. Benün yanımda hastanın biri Bashekime: On aydır bu hastahanede yatıyorum, ben böyle hasta görmedim... demez mi? Buradan da beni apar topar sürdüler. O hastahane, bu hastahane. bu doktor, şu profesör derken beni Haydarpaşa Numune'den taburcu ettiler bir gün. İl'e döndüm ya. bizim partl binası ziyaretçilerle dolup taşmaya başladı. Seçimlere ne kadar gün kalmıştı?.. Gelenler gidenler hep boynuına sanlıp sarılıp beni öpüyorlardı: Büyuk geçmiş olsun!.. Tam zamanında geldiniz, geçmiş olsun Selman Bey!.. Sagolun, \rarolun!.. Şükür kavuşturana, sükür... Bu hay huyun arasında baktım benim raUibim Bahri Bey içeri süzüldü. Hemen boynuma sarıldı. Kulağıma: Yine geçmiş olsun ya, dedi, benden sar.a söylemek. bıı doktor milletine pek inanma!.. Karnını yanp kurbağayı çıkardılar mı?. Yoo, doktor milleti... Kurbağa deyip geçme, babamı kurbaga öldürdü.. Vrak.. vraaak!.. len yine pirelendim. O doktor, bu hastahane derkeeen, bir de başıma ne gelsin arkadaşlar, attılar beni tımarhaneye?.. Yahu tımarhane burası, o deli, bu deli... Bir kurbağa dalgasma ben düştüm mü tımarhaneye! Tımarhanenin içt karma kanşıktı. Tozdan dumandan fermar okunuyordu. Her kafadan biı ses çıkıyordu. Oturaklı yaşlı deliler kofuşu ile Meşrutiyetçiler arasında bir türlü anlasma sağlanamıyordu. 31 mart'çı bazı deliler, Cumhuriyetçilerin dümen suyuna ginnce, Oturaklılar hava almış oldular!. En çok ortahgı toza dumana katanlar «tşkembecilerdi...» Ashnda benim adım Rıza Selman'dır... 9. koguştan bir deli bana heo Üfürük Rıza diye bağınp çafırınca. adım «Üfürük'e» çıktı! Ben de az üfürükçü değildim hani?.. tçimdeki kurbağayı çıkarmak için durmadan üfürüp duruyordum tımarhanede! Ben Sayın Zülüf Beyi böyle tanıdım... Aslında o benim siyasal rakibimdi ama, karşısında fazla tutunamadım. Ona niçin Paspal Zülül diyorlardı, bunu hâlâ öğrenmiş değilim. Ya işte böyle arkadaşlar. benim başıma gelenler pişmiş tavuğun başına gelmemiştir, inanm! Bir gün beni taburcu edip tımarhaneden salıverdiler! İl'e döndüm dönmesine ama, olanlar olmuştı gayrı. Benim «otuz kırk oy alır» dedigim o Bahri Bey, meydanı boş bulunca mebus olup çıkmıştı! Çok yıl sonra bu Bahri Bey mebusluğu bırakıp, Istanbul'a yerleşti. Sarrar olup çıktı... Onun arkasmdan ben de buraya yerleştim!.. Sükür geçinip duruyoruz iste canım!.. Ol hikâye...» rüş mü görüyorduk, yoksa hava mı alıyorduh. biz? Destur Apartmanmın önüne sersem tavuklar gibi gelmiştik. Agızlarımız mı çözüldü ne. Batıyoruz Kamil Bey yedi buçukluk sahra obüsü gibi patladı: NeleT vapmadık!.. Fornandel kıs kıs gülüvordu. Hacı Yakup başını zaşıyordu. Bekir Usta, Dursun Bey bakınıyorlardı. Hüsnü Bey ünlü bir ozanımız şu şiirini aklırda kaldıgı biçimiyle okumaya başladı: «Neler yapmadık Kimimiz öldük Kimimiz Nutuk attık Hep bu vatan için» Tornacı Emeklisi Bekir Usta basını iki yana anlamlı anlamlı salladı: Ne yapalım efendim, dedi, vatan tıyatrosu bu!.. SON Derleyen: YALÇIN DOĞAN BİR GOLE KARŞI3000 ÖLÜ FUTBOLUN politikanın aracı olması ve bunda zaman zamar. ölçünün kaçırılması, oyunu sah neleyenlerin bile engelleyemediklerı sonuçlara yol açmıştır. Sık sık kullanılan bir araç etkisini yitirir zamanla. Ama t>?s ka bir tehlike daha vardır. Kul lanım sırasıntfa araçla insan arasında bir ılişkı doğar. aynı zamanda bir güven. tşte bu güvenin sınırını ıyi çızmek gerekir. Geri tepebilir çünkü. Politikasını yürütmek için futbolu araç sayanlar çıkan olayların önüne geçememiş, kenrii başlarını yemıslerdir. Peruda bir futbol maçı sonucu sahnelenen oyuna zamanında perde çe kilememis, rraç hükümete bir başkaldırmaya, bir isyana riönüşmüştür. 1964 yılında Peru'nun ba?kenti Lima'dayız. Ulusal Stadyumda. Peru, Uruguay'la milli bir maç yapmaktadır. Bir kaynaşma içindedir Per 0 yoksul kesim olarak bilinmektedir. İşsizlik ve sefalet almış yürümüştür. Açlığa dayanama yan 300.000 kadar Salvadorlu, he men komşu ülke Honduras'a göç etmiştir. Orada koşullar biraz daha elverişlidir. Honduras sı nır komşusu El Salvador'un göç menlerini bağrına basmıştır. On lara vatandaşlık hakkı bile tanımıştır. Hatta gelenler arasında toprak sahibi olanlar sayıca ol dukça kabanktır. Yılların ge leneğidir ve alışkanlığıdır sözü edilen göçler iki ülke açısından. Yalnız Honduras'da başka bir gelenek daha vardır. Honduras diktatörlükle yönetilir. Ortaya belirgin bir sorun çıktı mı, diktatörler alışmışlardır suçu göç menlerin üzerine atmaya. Nüfu su artıran da göçmenlerdir, sorunlan yaratanlar da. Onlar olmasa gül gibi geçinilecektir Honduras'da. 1969 yılında Honduras'da sosyal çıkmazlar birbirini izlemeye baş lam.ştu. Sokaklardaki gösterijer ve^ftfreVjel' SySk'anmaları yöneti' ttüşürmüştür. Amaajl, keri diktatör General Oswa!do Lo pez Arellano teşhisi çoktan koy muş ve çaresini kamuoyuna açık lamıştır keskin dehası ile. Aslında bütün suç toprak sahibi olan göç menlerindir. îstatistiklere göre de, en çok göçmenin geldiği ülke El Salvador'dur. Ekonomik ve sosyal krizin bu mucizevi teşhisi ile dev let radyo ve basın organları El Salvador aleyhine sürekli yayın yapmaya başlamışlardır Işte tam bu sırada 1970 Dünya Kupası eleme maçları gelip çatmıştır. Elemeler için Honduras ve El Salvador karsı karşıya gelecek lerdir. İlk maç Honduras'da oyna nır ve ev sahibi taktm El Salva dor'u 10 yener. Rövanş El Salvador un başkentindedir. Maçı bu kez de ev sahibi kazanır: 30. Ama ilk maçta El Salvador 10 yenildiği için averajla Honduras'ı elemiş olur. Bunun üzerine Honduras, ülke yalızminin spor dalları yaşatı!mayacaktır. Dikkatli olmanıı sallk verılir» demişlerdi gerillalar. özelükle Arap Israel çatışmasından sonra yoğunlaşan teh dit ve eylemlerı aklından çıkar mayan, şu anda oynanmakta olan Dünya Kupasının organizatörü Hermann Neuberger bunlardan ders almış olduğunu şöy le kanıtlayacalctır: «Allahtan tsrael eleme maçlannda kupaya katılma hakkını kavbetti de. hizı çok büyük bir vükten kurtarmış oldu. Yoksa her işi bırakıp t.«rael'in güvenliğini saglama durumunda kalacaktlk.» Ulusların mücadeleleri insanların yakınlaşmasını engelliyemiyor yine de. Ama sözü edilen yakınlaşmaların, arkadaslık ların birer drama yol açtığı da avn bir gerçek. Suriveli Ahmet Sayhevk !le l = raelli Galili Darhı. Vivana'da okuyan iki ögrencidir. lki«i de futbol ovnamaktadır ünlü Wiener SC'de. Bırbirlerini o Herece sevmektedirlpr ki. içtikl?rl ^u avn "itmemektPrfir. Dikkat lidirler de. Birbirlerine zarar vermemek için, birlikte resim çektirmemektedirler. Aynı evde kalmakta, aynı vemeSi paylaşmaktadırlar Dört • bes vıl sürer bu arkadaşlık Yıl 1973' tür. YomKippur savası baslamıçtır. tki arkadaş kendi ülkelerinden çajrılırlar. Biri Sııriye've digeri tsrael'e gider. tklsi de soluğu cephede ahr. Aynı gün karşıkarşıva gelirler savaj alanında. Bu kez aynı tastan su içmek için degil. birbirlerine kursun sıkmak için... Biri ötekini öldürür. Sag kalan da kendini... . '. ı. •*">•«* •• • * . . : j ş , Hakem Eduardo Pazo* J | r u guaylıdır. Halk yeğ tutmamaktarfır yönetimi. Maçta beraberlik bozulmamıs tır henüz. Hükümet halkın tutumunu bilmektedir. Peru takımı kale sahası içınde, gol peşindedir. Hükümet halkı mutlaka sindirmelidir. İşte Peru takımı Uruguay'a ilk solünü atmıştır. Fakat Uruguaylı hakem Pazos, Peru'nun golünü saymamıştır. Lııpa'dakı maçın sonucu Rakamla belırtmek ıstersek; Hükümet: 0 Halk: 328. Gol defil, ölen insan sayısıdır 328. sindeki tüm El Salvadorlu göçmen lerin topraklarına el koyar ve va tandaşlıklarına son verir. ... Ve sava; başlar. El Salvador Honduras'a yürür. Başkentini bombalar. Ölenlerin sayısı 3000'i bulur. Savaşm ertesinde 10.000 El Salvadorlu Honduras'dan ayrdmak zorunda kalır ve kendi ülke sine döner. Ekonomik koşullar tahminlerin öte$indedir. İnsanlar simdi açlıktan ölmektedir sokaklarda. Savaş tuz biber ekmiştir. halkın sefaletine. Daha fazla ölü me ve hastalıça Birleşmiş Milletler ve buna bağlı diğer örgütler engel olmuşlar, sürekli gıda ve ilân yardımında bulunmuşlardır. Örnekler Güney ve Doğu Amerika'dan dünyanın değişik bölgelerine doğru uzatılabilir. İsrail arasında süren savaştı. Tüm Arap ülkeleri Israil'i sporun akla gelebilecek dallarının hepsinde boykot etmişti. Fas 1968'de OHmpi yatlarda tsraillilerin bulunduğu oyunlara katılmamıs, 1970 kupasında İsrail ile oynama durumuna düşerse çekileceğini bildirmişti. FİFA ancak diplomatik çabalarla iki ülkeyi Meksika'ya getirmiş. ancak sorumluluğa yuklenerek doğrudan ilişki kur malarını önlemeyi başarmıştı. El Fetih AVRUPA Yahudilere ve «• yonizme karşı girişilen eylemler spor alanlarına da yansımış tır. 1970 yılında El Fetih gerillaları ünlü Ajax takımına telefon ve mektuplar yağdırmışlnr ve Yahudi futbolculan oynatmakta ısrar ederlerse Ajax'a ait olan stadı uçuracaklannı söylemislerdır. «Yahudi emper Çatışma YÜZLERCE Perulu alana atlayarak golün sayılmamasını protesto etmektedir. Polisin göz yaşartıcı bomba kullanması yet meyecektir. Polisle halk arasında akıl almaz bir çatışma çıkmıştır. Coplar ınip kaikmakta, halk birbirini ezmektedir. Sonun başlangıcı tra.iiktir. 328, evet tam 328 insan ölmüstür o itün Lima'nın «Ulusal» Stadında. Muhalefet parlamentoda iktidan şiddetle eleştirırken olaylar Peru'nun diğer kentlerine yayılmıştır. tşçiler ve memurlar ülke çapında grev karan almıştır. Öğrenciler ayaklanmıştır. Polis gösteriler sırasında 2000 kişıyi tutuklamıştır. Bir kısım halk maçın oynandığı sta dı tahrip etmiştir Çekilmesi istenen Içişleri Bakanı olaylardan sorumlu tuttugu polis şefini hapse attırmış, 40 polisin işine son vermiştir. Fakat olaylar yine önlenememiş, bu nun üzerine ülkede sıkıyönetinı ilân edilmiştir. Ölenler için yedi gün ulusal matem tutulmuş, baş sorumlulardan biri olarak gösterilen hakem Pazos'un lisansı iptal edilmiş ve kendi ülkesi Uruguay tarafından sınır dışı edilmiş tir. Hükümet kendisine yapılan nıuhalefetı engellemek isterken daha büyük çıkmaza düşmüş, sıkıyönetim ilânı ile işin içinden sıynlabileceğini hesaplamıştır. Bazı suçlular varatarak halkı sözüm ona aldatmaya kalkmıştır. Olayların ertesinde seçimlere gidilecek ve elbette halkın sağ duyusu galebe çalarak iktidarı değiştirecektir. Arap • İsrail 1970 Meksika Dünya Kupasındaki en önemli tehlike Araplar ile YARIN: BÜYÜK SERMAYE GEREKTİREN BİR ENDÜSTRt: FUTBOL DİSİ BOND GARTH ÖNCESENS/ PECE.C1SIN U İ Deniz Kuvvetleri Komutanlıgı i Seyir, Hidrografi ve Osinografi Dairesi Başkanlığından Bildirilmistir. DÎŞ TABİBÎ ORHAN TÜZÜN I | 1 = Ş = =• 1 £ = g 5 £ H ! s S 1 1 DENİZCİLERE ve HAVACILARA 72 SAYILI BİLDİRİ Il 4 ile 6 ve 17 ile 19 Temmuz 1974 tarihlerintfe 0001 ile 24.00 saatleri arasında a^ağıdaki noktaları birleştiren saha içinde seyretme, demirleme, avlanma ve bu sahanın 12.200 E metreye kadar olan yüksekliği can ve mal emniyeti bakımından tehlikelidir. KARADENÎZ ŞİLE AÇIKLAR1 K 8 ve K 9 SAHASI 1 nci nokta: E5832 Şile fenerinden 002 d'rece ve 22 mil mesafede. Enlemi 41 derece 33 dakika kuzey, Boylamı 29 derece 38 dakika doğu 2 nci nokta: Enlemi 41 derece 55 dakika kuzey Boylamı 29 derece 38 dakika doğu 3 ncü nokta: Enlemi 41 derece 55 dakika kuzey Boylamı 30 derece 58 dakika doğu 4 ncü nokta: Eniemi 41 derece 33 dakika kuzey Boylamı 30 derece 58 dakika doğu DENtZCtLERE VE HAVACILARA ÖNEMLfl Dll'URLLlR. ülllil Basın 17018 5142 Futboiun büyük patlamalara ve kargaşahkları yol açtığı ülkelere bakıldığında bunlann ağır çelişkiler içinde bulunduğu gözlenmektedir. Ekonomiden poliKAYIP OTO ARANIYOR tikaya varan çelişkiler dizisi bir 22 Haziran 1974 Cumartesi gefutbol maçı ile düğümlenmekte cesi Kadıköy Yeldeğirmeni, Yelve ülkede iç savaş çıkmaktadır. değirmeni sokakta bulunan alt Savaşın bazen ülkenin dışına kısmı bayrak kırmızısı, üst kısmı taştığı da görülmüştiir. Başka bir siyah renkli olan 34ER710 plâka deyimle, futboiun iki ülke aranumaralı taksim çalınmıştır. Gösında savaşa yol açtığı da bilinrenlerin insaniyet namına haber mektedır artık. 1969 yılında Honvermeleri rica olunur. duras ile El Salvador bir futbol TEL.: 37 50 30 maçı sonunda birbirlerine savaş ilân etmişlerdir. ÖMER ÖZATA Yeldeâirmeni, Yeldeğirmeni Sokak, No.: 42 Kadıköy ISTANBLX 'Yosun: 32) KAYIP Şebekemi kaybettım. Hükümsüzdür. OZTt'RK MERAL Cumhunyet: 5151 Saat 13.30 19.30 Samatya Cad. No: 400 TEL: 21 75 82 BULUHAMAY I SfB / AT/VİAL1VZ.. / TOPRAK MAHSÜLLERİ OFİSİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜNDEN Çajdaş Yaymları «YEM KRALLAR YENt SOYTARI LAR»la size "îllardır vazılarını severek ügiyle okudugu nuz İf.HAN SELÇLK'un yeni kitabını sunar. Fıjatı 15 lira tstemp adresi: Halkevi SokaK 39 41 Cagaloğlu ISTANBUL Salvador Honduras savaşı İKİ KÜÇÜK Orta Amerika ülkesi olan Honduras ile El Salvador uzun süredir geçinememekte dirler. Salvador 35. Honduras 2.5 milyon nüfusa sahiptir. Salvador'da halkın vüzde 12'sı Hintlilerden oluşr.ıaktadır ve en 500.000 Ton Ekmeklik lay Ithal Edilerektir Bu ithalata ait tafsüatlı ilân ile mukavele taslağı Uenel Müdürlüğümüzden (Pazarlama Müdürlüğünden) Afyon Ankara, Diyarbakır Erztırum Istanbul İskenderun, Izmir, Konya Stmsun Bölge, Mersin ve Tıabzon Şube Müdürlüklerimizden bedelsiz olarak temin edilebilir. îlgililere duyurulur. VENt OOfiAN KAN HASTAI.IKI.I (^K:tK VAŞAMAK tÇİN KAN BAOIŞ1MZI BKKI.tYOK
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear