Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
CUMHURÎYET 6 Aralık 1974 oplum kni iliykisi kon'isu, bizde aşırı uçlanndan ele alınarak ışlenen bır konu olagelmiştır; ya kişinin toplumsal olaylardakı yaratıcı etkisi küçümsenir. giderek sıfırm lndirilerek olaylann determinisni başlı başına bir guç gıbı nıtelenır; ya da kişi yaratır olaylan ttimden, toplumun gidişine o yön verir, bir büyük adamlar tarıhidlr toplumun tanhi. Î Olaylar ye gorüşler Bınnci asırı durum kısıyi tembemğs gotürür. ıs olaeagma »anr kaderci'ıtıne yol açar: jkıncı duni7tıda ise kişilere tapınma hastaUğı ba$ jrdsterir. bfr rastlantılar tarihi olup çıkar toplumun tanhı Oysa gerçekte diyalektik bir il'îkıdır soz konusu olan. Hangi alanda olursa olsun, toplumu etkileyen kışı'enn yaşam öykulerini okurken, toplum ile kışı arasındaki bu diyalektik ılişki beni en başta ılgılendırir olmustur Gerç: kolav degıldir bunu bütün ayrıntıian ve nedensonuç ılışkflen içinde açık seçik olarak bultra göstermek, o'zdeş yaşam koşullannm etkiledıği birden çok kışi arasmda, şunun degıl de bunun bellı bır davranısa vönelerek o koşullara tepJride bulunması! Bu durum. msan elementmin fegun gücunu ne denü düsilndtirse yeridfr. Bugünlerde satısa çıkanlan Josip Bros Tito adlı kıtabın vazarı Vilko Vinterhalter de, zorunlu ol?rak bu konuvu açıvor ve. «Tito çağımınn bır buvuk adamıdır Kendı istesin veya ıstemesın. tanhın en kntık b'T 7amanmda ülkesfnin kaderını o sımgelemıştır Peki arna Tito'nun bir tılkenin değısirmnde oynadığı ve oynamakta oldugu rol nedır» diye soruyor Yazar, sorusunun karşılıgıru. Tito'nun, bır arkadasına söyledigi şu sozlerle vermek yolunu tutmuş «Blr kışlhgin tarıhteki rolünün çok önemli olabılecefine ina nıyonım. Tersını öne sürmek saçma veya bir dereceye kadar gerçegın reddedılmesi demek olur Ancak bir kışıligın tanhsel rolü t*llı bir anda halkının sahıp oldugu bilinçle doğru orantılıdır Bır kısının rolü. halkının eğilımîerini yansıttıjh ve halkın ıstedıklennı karşıladıgı ölçüde önemlıdır. Fakat kisılik harekete geçırici bir güç de Halkını Inandıranlar Melih Cevdet ANDAY Jildlr Gerçekte bu güç halkın kendisidir. Bir kişıliğın, fcaramsar sorunlar ortaya çıktığında bır düzenleyıcı olarak bazı şeylerı formul bıçiminde açıklamasına karşı, onlar bır kışıliğı veya butun her şeyi eyleme kaldırabilırler.» Böyle diyor Tito. lar bulunabilir. Bu anlamda ise Tito eşsiz blr kişılığe sahıptir.» Gerçekten de onun yaşam oyfcüsunü okurken, çağımızın en korkunç, en şaşırtıcı, en umutsuzluk vencı olaylan içinde, boylesıne ılginç bır kışilığın gün gün nasıl oluştuğunu ızlemek, heyecan vencı oimasınm yanında, yukardan ben anlatılagelen onemlı sorunun ıncelenmesi bakımından da bu kitap, gereklı uslamalar, çozumlemeler ve yorumlar ıçin benzen az bulunur bir belge nıteligi ile düşündürflcu olmaktadır Başlangıçta onun gıbısı ço: gbsterilebilecek olan koy çıkışh bır genç b'.n'ercesı her zaman görülmüş, görulmekte olan çahskan bır çırak, kuşkusuz daha üstünlen de bulunabilen yetenek11 bır kalfa, sonra bütun ülke çocuklannı kendı selme ahp gotüren savaşın bır en, sonra varalı. tutsak, Ekim Devrımı gıbı yepyenı bır tarıhsel olayın tanığı olmak fırsatını bulmuş. bılınçlen meye gönüllü müyonlarca gençten bırı Sonra şunlan da ekleyelım, güçlü, sporcu, eskrimcı. danscı.. Evet, ama ülkesinin ve çagınm tarihınde oynayacagı büyük rolün kaynağı olarak sergilenen bu yasantı, bu birıkım, nasıl bır oluçum la özgun bir kişilifm nitelıgıne donüşebılmıştır' Josip Broz Tito'nun yaşam öykusünde, bızi bu açıdan en çok ilgilendırmesi gereken bzel İlk, onun en kritik sorunlar karşısında kendi başma düşünür, yorumlar, yargıya vanr ve verdiğı yargılara bunca inançla baglanır olması ve önce çevresinı, sonra halkmı kendisine ınandırması gibi, artık kişiligın karmaşık doğasma bağlı yanıdır. • «Karşı Koyacağız» Hitler'in, Musolini'nin modem, yıkıcı, acımasız ordulan bu küçük Ulkenın topraklannı bır bastan bir başa çığneyip geçer, ülke yagmalanır ve hiç bir yerden yardım beklenemezken bız Türkler bbylesi bir durumu çok tyt anlanz«karşı koyacağız» kararıru almakla Tito. köle olarak yasamaktansa şerefle ölmefi yeglemekle kalmamıştı elbet. Kur*ulmak, özgür olmak, kurtuluşu ve ozgürlugü adaletlı bir yaşamla birlikte yaratmak gibi ıç içe bır ülkü onun başlıca yol gösterıcisi idi. Nitekim Mustafa Kemal'de sadece bır kurtuluş savaşının başanlı yöneticısini gdrmek egılımı, bir vanılgı olmaktan üeri jrıdemez. Cesaret ve çarpışma azmı. tarıhsel kışılenn elbette başlıca özelliğıdir, ancak onlan olaylann akısı içinde bır birev olarak vazgecilemes kılan nıtelık. daha da çoğunu. tutarh uzak görüşlti, inandıran. bir düşiin ve inanç sağlamlığını lçeren ozgun kısıüklendir Josip Broz Tito, işte bu ya nı ile bütün dikkatleri ve umutlan Uaeruıe toplavabılmıştir Yoksa onun, zafer kazanıldıktan sonra Stalın'in afaroıuna karşı durabilmesi açıklamasız kalırdı. Yaşamı bır romana benzetenler pek de haksız sayılamazlar; gerçek olaylann içinde rol oynamış, o olaylara yon vermis kişilerin yaşam öyktilerini okurken. bız blr vandan tarihsel bir donemın aynrıtılannı öğrenır, bir yandan da yasamın kaleminden çıkmıs bu kişflerln belirgin çızgüeri üzerinde derin denn düşünmek fırsatını buluruz. Elımdekı kıtap da. işte böyle. hangı yanmdan alırsanız, ögretıcl ve duşündürucü bır belge nıtelığı taşıyor. En Oldürücü Düşman B aşkan Ford: Amerıka Birleşik Devletlerinin en oldürücü düşmanı enflasyontfur, demış. Ford'un tumcesınde ıkı onemlı öge rardır: Kişilik Nedir? Çagımınn başlıca ilgınç kişüerinden Josip Broz Tito'nun yaşam öyküsünün dıhmizdeki ilk belgesı olan bu kıtabın yararı, şunları eklemek gereg r.ı duymuş vııkarda «.oylenenlerın ardmdan«Tito'nun bu açıklamasını aynen kabullenmlyoruz. Onu, Tito'nun bazı ozel ı'ıskılen açıklığa kavuşturmak ıstedığmde ıfade ettıgı sekilde anhyabıliyonız Bir halk ve onun egılımlerı ve bu eğilimlere uygun hareket cden veya onlara aldırmayan ya da onlara karşı hareket eden bır kısi Bu arada ha'.kuı eğılim ve özlemlennde belirli bir kesinlik olmadıgı gibı, aynı şekilde, ne kadar kuvvetli olursa olsun, kısılık de sadece halkın veya oir grup ınsamn eğılımlerınin fonk»ıyonu olamaz. Aynı çevrenın kışılen arasında daha kuvvetli ve çekıci. daha çQk veya az becerikli. az veya çok kararlı ve kritık bır zamanda o anın gereklerine göre hareket ederek gereken en yuksek faydayı sağlayan içgüdüye sahip olan OMUZ VERMEK! OKTAY AKBAL Evet Hayır ANAYASA DEGİŞİKLİGİ GEREK lerın Anayasalarında bulunamasaydı, kamuoyu, partilen ya «se çırae gıtmege» va da «Anayasada. Devlet Başkanına secıme gotürme yetkısini veren bir degışıkllk yapmaga» zorlardı Parti liderle n ne denli sorumsuı. anlayıssız ve çılgınca davranmayı göze ala cak ruh ve kafa vapısına sahip olurlarsa olsunlar kamuoyunun (daha açık deyımle ceşıtlı vasal baskı gnıplannın > toclum vaşarrunda agırlıklarını vetennce duyurmalan sonucunda oluşan sos val güçler dengesı bızde sagcı partılerın tuttuğu vola Batıda Anayasasının 71. Hollanda Ana yeni seçımlere karar vermesi ka ızm vermezdı. işte çogulcu (pluyasasının 82, Danımarka Anaya bul edılmedığı taktırde. Turk Ana talıst) toplum yapısına sahıp osasının 32, Isveç Anayasasının vaSBsmm bugun önemlı bir nok lan ulkelerde. demokrasinta şaş 108, Lüksemburg Anayasasının 74, tada aksadığını kabul eünek zo n.az bir dınamıge sahıp olması Yunan Anayasasının 37. ttalyan runluğu vardır: Hukumet buna (ışleme ve denetleme mekanızma Anayasasının 88. tzlanda Anaya lımlannda partiler sorumsuz dav sını kendı içinde taşıması), topsasının 24, Avusturya Anayasası randığı zaman, Anayasal metnın lumdakı bu çeşıtli guç mıhrakla nın 29. Fınlandiya Anayasasının devletı bır çıkmazla karşı karşıya rının ker.düenne düsenı yapma27, Irlanda Anayasasının 16 ve 28, bıraktığı ınkâr edılemez Şu hal lan sayesınde gerçekieşmektedır. Evet Partılerunızın coğunlugu, Fransız Anayasasının 12 madde de yapılacak şey, kuşkusuz Ana1 lenne gore, Devlet Başkanı, Mec yasası değıştırmektir Partiler (ya rejirnı uçuruma (venı bır 12 Mar lıslerin yenı seçımlere gıtmesıne ni Parlamento çoğunluğu), bır yıl, ta doğru, goturmek ıçin dllekçe karar verebilır Alman Anayasa ıkı yıl, bugunkü tutumlarında i vermektedırler Ama topiumumu sı da. 63. ve 68. maddelerındekı nat ettıkleri zaman, bütün devlet zun ıçmdeki ötekı baskı gruplan. hallerde, Cumhurbaşkanına bu organlarını seyirci kalmaya ve kendıne düşeni yapmakta mıdıryetkıyi tanımıştır. Japon Anaya buna katlanmaya mahkum eden lar' TBT'nin, 1971 • 1973'te anayasası, 69 maddesinde ancak bellı bır çdzum, asla ve asla kabul edı sal ve yasal dzerkhğınin katlebir halde Başbakanın istemı üze lemez. 1961 Anayasasını ErimseJ • Me dılmesinden sonra, siyasal ko^e^Sînr^^Fr h l a lensel dönemin karanlık çünle nularda fazla bır çaba gostercbugfTn ^"basiaı'ıyBpBIII ^îrura rinde, Anayasanın 155. ma4desUv bümesi olanaksızdır. Ünlversıteortaklık da sona erdi. Türkiyemizin guncel lamadan farklı olarak bılım a de aranan koşullann ve aynca lerimız gundür, yine hükümet bunalımı daırları ve yüksek mahkeme, belirtılmesine gerek olmaksızın sorunlan üzerinde durmayı, go^üruyor. Çoğunlugu eılerinde her Anayasa degışiklığinde gbz rev değil, kusur saymaktadırlar. hulunduran partiler. aklın re]l •halkın görüsünün alınmasını ge onunde bulundurulması zonınlu (Erlmsel Melensel dönemin rekli gösterecek bütün ötekı halınm ve toplum yararının kesınlerde de, bu yetkinin uygulana olan kuralların tümünti (hürnyet ruhlarda bıraktığı zehlrli tortu, kes emrettıği 4 yolu da, inatla kuşkusuz bu ters oluşumda etbileceğı» görüşünü benimsemis lerin isler olması zorunluğunu) reddettıler ve hâlâ rerfdetmekkisinı gbstermekte). Meslek hiçe sayarak, füze çağı hızıyle tir. (•) tedırlerpaldır küldtir kuşa benzeten po birlıklerı ve derneklerimiz, antıBu çözümlerin bızde de, daha litikacılar, şımdı 1961 Anayasası demokratik dernekler kanunua) Sağcı partiler bır araya geleıek hukumet sorumluluğu 1961 Anayasasmda öngörulmesi ge na bır tâbu gıbı el sürülemeye nun da etkislyle bu Anayasal bu nalım karşısında seyirci kalnu yuklenmekten kaçınmakta rekırdı. Fakat bır tepki Anaya ceği kanısındadırlar. Hem de busası olan 1961 Anayasasındnn ön gün sozkonusu olan, Enmsel maktalar 1971de kuşa çevrilen dırlar ceki siyasa] birikim. • Hukumet Melensel donemdekı gibı «Hukuk 1961 Anayasasının ongorduğu b) Hukumet ^orurr.luluğunu hunalımlannın çarelerini arama> Devleti, Özgürlükçü Devlet ve memur sendıkalan dünyadaki tasımava hazır olan CHP'nın hıi kumet kurmasını çelmelemek değil, •çoğunluk partisinın dıkta Demokratık devlet ılkelerinı pa hiç bir demokraside kabul ediltörlüğünü ve partizan Devlet Bas rarn parça etmek. siyasal bır ir memış ve edilemez bır çozumle tedirler, c) Sağcı partilerin bir kıs kanının azınhğı daha da kötü tica) değil, tam aksine, bütün yasaklandığından, onlardan gedavranışlarını parlamenter ülkelerin benimsedi lecek tepkiler de, artık kendimının bır arava gelme«i \e duruma düşüren CHP nın de onları o\Iarıyle des onleyecek tedbirleri arayıp bul ği bir çözümü kabul ederek, «ile lerı gıbı yok edilmıştir. îsçi senma> doğrultusundaydı. «DP devri rıye dogru masum bir adım at dikalanmız bile, konuya yeterı tekleme^ı savesinde, b:r azmbk hükumetı kurma onerisitvi red nın çoğunluk diktatörlüğünü can mak» söz konusu. Çağdaş Anaya kadar titizlikle ve cesaretle eğillandıran olaylanna^, «Abdülhamit salar ise, toplum yaşamında ken mekten kaçınmaktadırlar. detmektedırler, döneminin korkunç fesih uvgula Kısacası, tum baskı gruplad) Butun bu yol.ara yanaş masunı da belleklerinde ekleyen dini gösterecek en önemli sorunlan çozmek ıçin yaratılmışlardır. rının başta düşünce basını olmayan sağcı partiler seçtmden duygusal politikanlanmız, parlaAnayasalann zamanla, çok ö mak üzere, hükümet bunalımıde vebadan kaçarcasına kaç menter rejimin güvenlik subabı nemh gereksinmelen artık yanıt nı bugun ve yann ıçin çözecek naktadlrlar. Bu durum kar«ı olan böyle bir çozümü, genel ola layamadıklan ortaya çıkarsa duzenlemeyl getırme konusunsında toplumumuzu hukumet rak ongörmek yoluna gıdemedi akh başında olan yoneticiler (par da derhal harekete geçme zabundhmından kurtaracak tok ler; sadece arka arkaya hüku tı liderleri), küçük ve kişisel he mam çoktan gelmistir \o\, parlamenîer reıımı kabul met düşmesi>ne ilişkm bir fesih saplan bir yana bırakarak, on!a Turk Hukuk Kurumu, bu ko etmıs, oteki ulkelerde olrfugu hskkını öngörmekle yetindiler. gibı «Cumhurbaçkanınm muda <Hükümetin uzun süre kurulama nn rejım için tehlikeler yarata nuda kendisını gorevlı sayarak, cak bozukluklannı degişıklikler asagıdakı sorulann, butün hukui halesıyle, en buvuk hak"m olan ması>, va da baska nedenlerle ken le düzeltme yoluna gıderler. çularca, polıtıkacılarca, kunüuf 'eçırcnın huzurjna çıkmak»tır. disini gösterecek öteki bunalım larca ve ılgili aydınlarca yanıtlan Baskı Gruplan hallerini düzenlemediler. Bu nokBaşka Ülkelcrde: dmlmasmı önermektedlr. Geieta Ü7prinde durmayı bilc geıeksız Aslında bugün çagdaş demok oek cevaplarm degerlendınlecegı Bizdekı son dunımîa. Batı dun spydılar. rasılerde sorunlaniı çozıimü. po nı ve 23 gün içinde bu konuda yasının başka ülkelen karşı karlıtikacılann anlayış ve insalına bir sempozyum dü2enleyecegını şıya kalsaydı, bunalımı çdzmek • Amaççı ynıum» ve «Anayasa da terk edılmıs degıldır Halk hiç de zor olmazdı. Çünku ora boşiuğunu doldurma» yontemle (onun içindekı çeşıtli baskı grup duyurmak ısterim. «D Uzun süre hükümet kurularda. Parlamento"da sandalyele riyle. Anayasamızın ılgıli hükmü, ları güç mihraklan) vöneticilen rin çoğunluğunu ışgal eden par bugünkü durum için uygulanama doğru vola zetirme olanagına sa lamaması halınde, Cumhurbaşkanının yeni seçımlere karar veretiler, ne kadar bencil ve sorum dığı *çağı geçmiş katı ve kelüne hıptır. bilmesini öngören bir suz davranarak yenı seçımlerden cı bır yorumlama yöntemi benim Bızde bugun kendısinl göste Anayasamıza eklenmesinihükmün, uygun kaçarlarsa kaçsınlar, Devlet Baş sendiği, boşluklann doldurulma ren bunalım eger Batı dünyasıkanı, partılerı secmenin huzuru sından kaçmıldığı> ve bövlece rın herhangi Dir topıulumunda görür müsünüz?» «2) Sözünü ettıgimiz yetklnm, na gdtürme yetki'ine sahıptır ör Cumhurbaşkanmın Anavasamızın gerçeklessevdı ve yukanda andıneğin Ingıliz hukukuna, Belçıka 108. maddesindeki halın dışında ğımız Anayasa maddeıen o ülke hangı koşullar ve kayıtlar altında Cumhurbaşkanına tanmmasını önerirsiniz?». «3) Boyle bir yetkiyi, sakıncaü ve kabul edilemez buluyorsanız, hangı nedenlerle.» «4) Cumhurbaşkanınm bu yetklyı kbtüye kullanmasını önleyecek bır takım kayıtlamalann öngorulmesı halınde dahı, böyle bır hukmün benımsenmesıru sakıncalı bulur musunuz? Nıçin?.» «51 Hükumet bunalımını gıderme konusunda başkaca ne gibı tedbırler onerırsınız'» Kurum, bu sorulara gelecek cevapları sıstemli bir biçimde kamuoyuna sunacak; ve herkese açık tartışmalı toplantılarda, konuyu olşunlaştırmaya çalısacaktır. Bu sorulara Muammer Aksoy olarak verdıfımız cevabı da, gelecek yazımızda yayınlamak istenz (*> Orneğin Japon Anayasa otoriteleri Miyazawa, Sasaki. Kıyomia, Tabata'nın yazılannda . Bu hükme ve yorumuna dayamlarak hükümetin isteği nzerine Devlet Başkanı blr kaç kez yeni seçinılere karar venniştir. ir Anayasa, devlet yaşamının ve si>asal yaşamın ortaya çıkaracağı tum sorunları ve bunalımları, yalnız başına çozumleyemez. Partilerin lıder ve voneticılerınin bıraz olsun sorumluluk bılinciyle davranmaları. Anayasa boşluklannın sakıncalarını gıdermede buvuk yardımcı olurlar En iyı Anavasa bıle, polıtıkacıları «akıllı %e yurtsever olma zorunluğundan kurtaracak sihırli bır guce> sahip degüdır Son hükumet bunallmında CHP ve BP dısındakl partilerin (hele AP llderınin) tu tunıu sorumsuzluk ve yetkıyı kotuye kullanmanın okul kılaplarına geçecek tipik bir drneğınl vermektedır' Turk toplumunu 12 Mart tfonemının kapkara gunlennden kurtaran 1973 seçimlerı, Parlamentoda sandalyelerin çoğunluğuru ellnde bulunduran sagcı partılerın tutumu yuzunden, Turk halkını ve toplumunu aydınlığa kavuşturamadı 10(1 gunluk bır hukumet bunahmınHan sonra, «hılkat ganbesı» olan (ayaklarının bıri toplumu ıleriye, 6teki genve göturen) bir koalıv yon kuruldu Çunkü CHP'den başka hiç bır partı, tekrar seçmentn hıızuruMkjMon.^ kabw(T 8 ıl 196Û. ABD'nın çağnlışı on sekus gazeteci ru Ulkevı basran başa geziyoruz. Daha çok askeri üsleri Ge elerı oralarda kalıyor, sabah erkenden otobüslerle yoıa çıkıvoruz Amerıka'nm «skerlik alanmdaki gücıinü gorecefız. Bıı gün füz« rampaları, bir gun topcu okulu, bır gün Daraşutcjleı kanıpı, bır gün denız havacısı ye'ıştırme yerı, oıı ^un radar tesıslen vb . Her birınde hır ıkı saat süren bnefır.fc'leı Cogunlukla Türk subayları çıkıyor buralarda karş 1112a Alıyorlar bı«i. uzun bır derse ginşiyorlar, resımlerle projeıuiyonlarla General We*tmoreland'ın komutası altındakı Fon Campbell'dekı paraşütçüler kampındayız Sonradan bu general Vıetnarn'da başkomutan oldu. daha daha sonra da Cumhurbaskanlığı adaylart arasında adı geçtı. daha çok sağcı oolitika ^;e^Tele^nın tuttugu bır k:şı olaraK Bır gün yu\e orıefın» te bır albay erare hazır bekleyen paraşut bırlikJennın eorevlennden soz edıjordu Geztimuzle de gormuştük Her an dünyanu. her kosesıne gıtmeye, oralarda çaıpışmaya hazu paraşütcü bırlıklen sılah elde beküyorlardı. Her an bir emır gelır. ucak lara bmıhr bır jerlere gıdılebı'.ır Y HÜKÜMET BUHRANINDAN KURTULMANIN TEK YOLU, BATI ÜLKELERİNDE OLDUĞU GİBİ, CUMHURBAŞKANININ MÜDAHALEStYLE SEÇİME GÎTMEKTTR. ANAYASADA DEĞİŞİKLÎKLE BU YETKÎ SAĞLANMALI Prof. Muammer AKSOY O Amerıkah albay çok dogal bır şey anlaurcasına konuşuyordu O zamanın Cumhurbaşkanı Vardımcısı Nıxoı. bir ıkı 71! once Venezuela'nın b3skentı Caracas'da solcu oçrencılerın bır gosterısı karşısında fena sıkışmış. Içıne gırdıjı ıınıversıteden dışan çtkamaz olmus. Venezuela polıs; guçsüz kalmış Albay gensını soyle anîattı bıze «Haber geldi, Caracas'a ındırme yapacağız, başkan yardımcısını solcu miltan'arın elındPi kuıtaracağız Hemen uçaklara bindık. Carac^s'a dogru yola <jıktık «avadavken yenı emır ?eWı, gen donün dıye. Nıxpr" un durumu deçişmış* kapalı kaldiğı verden kurtarılmış. Bız de gerı donduk, bu kaz ındırmeyı kendı kampımız cıvannda vaptık Başanlı bır eğıtim oldu • Saşırmıştım Nasıl d£ rahat rahat anlatıyordu albay! CiUlerek. çok doğal bir seyden konuşurcasına Ns*ıl oluyordu 0 bu Bağımsız bır dpvlet olaa Venezuela'ya bır .Amenkan parasutçu bırlığı nasıl ındırme yapabılirdi' Venezueln halkıyla çarpışmayı nasıl goze alabıhrdı' Demek ABD ısted gı an istedığı yere asker gonderır, ıstedıgi kışıyı destetler, kunanr ya da ortadan kaldınrdı Böyle bır gücü varaı' Her şeyden once de bovle bır hakkı doğal sayıyordu. Bizlere de savdırmaya çahşıyordu. Bugun Venezuela, yann belkı Türkiye Geçenlerde CIA Başkanı M Colby şöyle bir demeç verdi: • Amenka'nın dunyanın herhangı bir kesımıne müdahalesınde gözonune »idığı kıstasların ysnı sıra muttefîklerinin de çıkarları v»rdır. Bazı durumlaıda dostlardan bazılarına yapılacak gızlı bır ysrdım, ya da bellı bır polıtikaya tarafUr ülkelerden bırıne verilecek hafıf bır omu7. bıze genis çaplı bır bunahro» meydan vermedcn durumu ısiedığımız yonde etkileme imkânı vermektedır . Açıkça gerçeği söylemekür bu. Yani. ABD'nın dunyanın her verıne ıstedığı anda. istedıği b^çimde kaı şabıleceiıni bildırmektedır Romanlarla, fılmlerle, hattâ TV dekı dizı programlarla CIA denen buyuk haberalma orButunun gucu etkenliğı dünyaca oerenılmıştır. Adı haberalma. ama bu kadarla kalmıyor Haber ysratıyor a>nı zamanda; Mansetlere şrçen büyük flaş haberler hep bu orgutun gınjtığı ışlerın sonuçlarıdır. Kımı zaman tam haîarıyla sonuçlanan. kımı zaman da başarısız ka'.an .. Musaddık ı Arbenz ı. Dıem'ı, daha nıcflerinı. kımbılir belkı de înSnu'yü ıktıdardan dusuren. verıne guvendıği iktıdarların gelmesıne omuz veren. kımı zaman da Caatro'yu yıkmaya ça'.ışırken kesın yemlgıye uğrayan çabalar.. Omu7 vermek' . Galiba bunu biraz asıyorlar. Bütün güçlerivle olanca güçlerıyle jTikleniyorlar. nerde omuz vermek' Dünyan r. neresinde ABD çıkarlarına karşı gelebılecek bır durum. bır k;fi. bır olay varsa orda bır «omuz» belırır, >anı sıra vumruklar, sılîhlar, para tomarları' Hiç adı duyulmamı? reni liderler türevıverır birden Ulusal kahraman durumımdaki ki?ıler ise şu ya da bu yoldan kirletilir. politıka dışına ıtılır Bunlar o «omuz verme» eylemınm sonuçlarıdır. Güzel söylerniş. doğru söylemış Mr. Colby! Nıye saklasınlar gerçeği. Hepımızın gozune batan bır şey bu. Gizli kapaklı yanı kalmadı artık bu ıslerın. Her jey açık açık oynanıyor. Acıkh bır gulduru seyredermıîçesıne. ya da bu oyunun kuklaları imıjçesine bız de ıçındeyız bu oyunlarm . 1) ABD, 2) ENFLASYON, demek ki, lâfı lyl anlatmak lçin bunlann anlarmm da lyi kotü belirlemek gerekır îlk önce ABD'nden başlıyalım. Amerika Birleşik Dev letleri, ya da bızim kısaca Amenka dedıSimlz nedır? Kapıtalizmın en üstun gücu. en güçlu devleti ve yeryüzünü sarmış bir ekonomık ımparatcrluğun odak noktası Çok • uluslu, kumpanyalarıyla, denızaşm ordularıyla, birlerce gudümlü füzesivle. atomuyla, hldrojeniyle, dunyanın nıce ulkesinde hükümet kurup hükümet deviren CİA şebekesıyle, sanayı ötesi duzeyındeki yasamıyla uzaya tırmanan Amerika'yı Türkıye'de de gorebilinz Çünkü Turkiye'de bır Amerıka vardır Kumpanvalarıvla ikili anlaşmalarıvla. usleriyle tesislernle, kültur merkezleriyle, örgütlenvle, bankalanyla, petrol şirketlerıyle, benzin istasyonlanyla bir Amerika Kapıtalızmin ikinci büyuk devi sayılan Alman ekonomısinin Amerika ile butünleştigini ve Türkiye vaşamını bu ıkı ıktısadi gücun belirlediğıni unutmamak gerekır. îşte böylesine yaman bir varlıktır Amerika... Enflasyon da, artık Amenka gıbı hayatımızın her yanına gırmlştir. Parlatnentomuza, siyasi parti kongrelerıne, polltika nutuklanna. gazete haberlerine, restorarva, lokantava, aşçı dükkânma, mejhaneve. gıda maddelerine. giyecek eşyasma, mazota, gaza, şekere vağa, una, gübreve. dolmuşa, arsaya, apartımana, tıcaret odasına. vatak odamıza. mutfağımıza. Kabaca €hızlı havat pahalılığı» va da «aşın fıvat artışları» diyeceğimiz enflasyonu, en azından Amerıka kadar yakından tammaktayız. Şlmdi düsünellm: ABD Başkanı Gerald Ford, Amenka Birleşik Devletlennin en oldürücü düşmanl enflasvond'ur derken neyi amaçlıyor; Sayın Başkan Ford «Amerikanın en oldürücü düşmanı komünizmdır. diyebilırdi. Daha otesi Sovyetler Birlıği'ni, ya da Çm'i, en öldurücu duşman ılân edebilirdı. Vladıvostok Zırvesinde Sovyet Komünist Partisi Genel Sekreteri Leonid Brejnev'le yaptığı konuşmadan ddndükten sonra ayağuım toruyla «enflasyon.u en büyük düşman diye tanımlayan bır ABD Cumhurbaşkanı, acaba ne demek ister? En büyük duşmanı. kendı dışında değil. yapısında arayan bu duşünce bizım pohtikacılara ne anlatır? AP Genel Başkanı Süleyman bey «antikomünist bir hükümet kurmak. yolunda partilerı birleşmeye çağınrken, komandolarımız fakültelerımizde komünist avına çıkarken, gizli polisimiz. komünistlerin peşınde koşup dururken, kapitalızmın ağababası, enflasjon'u en büyük düşman dıye nitelemıştir. Gerçekten bugünkü batı dünyasının en büyük sorunudur enflasyon: ve «Batıh» rejimlerin en büyük düşmanıdır. Çunkü her enflasyonun sonu bir patlamadu. Fıyat artışlarınuı ıvmesi hızlandıkça, toplumun ekonomik ve sosyal düzeni depreme uğramış gibi altüst olmakta. kapıtalizmin yapısmdan doğan bunalım büyüyerek kapitalızmi sarsmaktadır. Amerika, Japonya, Almanya; artık Sovyet gudümlü fuzelerınden korkmuyorlar, korktuklan, kendı bedenlerinde tasıdıkları kanserin giderek büyümesı, ve önüne geçilmez noktays vanlmasıdır. Kapitalizmin büyük patronları böyle düşünürken bızimkiler çeyrek yüzyıl öncekı soğuk savaşın mağaralarında eezıye çıkmaktadırlar. Bızim polıtikacılar «en büyük duşmanı» enflasyonda değil: çağdaş fikirlerde, kitaplarda, sosyalızmde, komünızmde aramakta ve halk yığırüarına sa^ırtmaca vermeye çabalamaktadırlar. Batı ülkelerinde enflasyonun hızı bizdekinden çok düşüktur. Buna rağmen enflâsyonla savaşmakta onlar birden çok tıtız, çok daha kararlı ve mantıklıdırlar. Bize gelince... Komünizmle savaşmaktan enflâsyonla savaşmaya vaktimiz kalıyor mu bızim?. 990 TÜRKİYE EMLÂK KREDf BANKASI A. O. GENEL MÜDÜRLÜĞÜNDEN Bankamızca çıkanlan ve halen tedavulde bulunan tahvüleritnızln f«l» oram 9 Eylül 1974 tarihınden sonra gelecek ilk kupon vadelerinden ıtibaren uygulanmak üzere % ll'e çıkarılmıştır. Tahvıllerımizın sayın hamillerine saygı İle duyurulur. (Basın: 26521/9696) DARÜŞŞAFAKA CEMİYETİNDEN: TÜRK DIŞ TİCARET BANKASI YILBAŞI çekilişinin zengin ikramiyeli SAİT FAİK HİKÂYE ARMAĞANI 1974 Sait FaJk Hikâye Armafanı 1974 yılında basılıp yayınlanmış hikâye kıtapları arasından JürinİD seçecegl eserın yazarına venlecektır Armağan 7J0U. Ura olup, Darüşşafaka Cemiyeti aynca kazanan eserden lO K . lıralık kitap satın alacaktır. . C J Yanşmaya katılmak isteyenlenn 31 aralık 1974 salı gunu saat 17 00'ye kadar eserlerinien onar adedini DARÜŞŞAFAKA CEMtYETI'ne teslım etmelert gereklidir Daha önce bu Armağam kazanm'ş olan yazarlar kazandıkları yıldan itıbaren 5 yıl geçmemis ise yanşmaya katüamazlar. YARIŞMA SONUCD 11 MAYI5 1975 DE AÇIKLANACAKTIR. Ek bUgi için tel.: 48 48 10 Cumhurıjet 9708 31ARAUK safedr Badar Bekl&m: 1041 9689 son para yatırma tarihi KAY1P 1959 yılında lstarv bul Hukuk Fakültesinden aldığım Llsans dıplomamı kaybettlm. Hükümsüzdur Aget ÖKTEM (Cumhunyet 9720) KAYIP 1963 yılında lstanbul Hukuk Pakülteslnden aldı ğım Lisans dıploıcamı kaybettım. HükuTisüzdür. Bülent TANÖR (Cumhuriyet: 9719) | Ankara Çimento Sanayii T. A. Ş. Umum Müdürlüğünden 1 Şirkeümiz ihtiyacı içır 23.000 ton 010 mm. lınyit kömürünün naklıyesi ve tahlıyesı yaptırıiacaktır. 2 Bu ihaleye ait şartname Şirketimiz Tıcaret Müdurlüğunden temın edılır. 3 Teklifler en geç 19121974 günü saat 15 00'e kadar Şırketimiz Muhaberat Şefliğıne verilmış olacaktır. (Basm 28527/9693)