01 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CUMHURÎYET 7 Kasım 1974 • Wk kendislne yapılan önerilere pek geç kar1 U filık verdi. Bu, cHakkın suiist:mali«dir. "• BSyle kritik dönemlerds bir karara ulasmak lçfn kongre beklenemez. Saglam temel leri ve dünya görüsleri olan tüzel kişiliklerin sorunUra yanıtları hazır olmak gerekir her zaman. Ama AP'nin böyle geç davranışı, bir baklma, yine de iyi oldu. Neden derseniz, bu süre içinde ve gonunda, ikl liderin de ağızlarındaki btklalar dışarı çıkmıs oldu. Evet, hem Demirel'in, hem de Ecevit'in »ğızlarında baklalar vardı. Bu süre içinde, bunlar iyice ıslandı. Ağızlara sığamaz hale gelip, dışarı fırladl. Demirel'm ve onu sorumsuzca lzleyen AP" nin ağzında bir bakla vardı: Bu, Demirel'in ve dolayııiyle AP'nin bir »laturka kurnazlık içinde, lktidara giden yolu açma dileğinl berlrtmeyi önleyen bir hafif mahcupluk baklası idi. Şimdi o, yere düşmüştür artık.. Bütün o bekletmelenn, Ahmet Haşim'in o «harikulâdelikler» görünümüne taş çıkartacak bir mantık görüntüsü altındakl savsaklamanın anlamı belirmiştir: Demirel'in, AP'nin, suyu arınmıyacak imiş gibi gösterip, bu bulanıklıktan, kendi iktidarlarını çıkarmak istedikleri anlaşılrmştır. BAKLALAR! Prof. Bahri SAVCI istiyor. Bu ön iktidarhk evresinde. finans kapitalin kapkaççıhk düzencilerinin desteğini elde edeceğini umuyor. Işte böyle bir destek ile, ekonomik dünyasında bir yaldızlama politikası güde bilirse, ileride büyük seçmen kitlesinden bir kredi toplayabileceğjni düşleyip, böylece elde edeceği bir kredi birikiminden sonra, en elverişli koşullar içinde genel seçirae giderek bir dört yılı daha çantaya koyacağını düşünüyor. Işte bu uzun, hakkın suistimali, bekletiş.i sonunda yukarıda belirttiğimiz ihtirasları, bildirme yi önleyen bakla ağızdan düjmüştür. îhtiraslar apaçık ortaya çıkmıştır. Onun için bu bekleyiş yararlı da olmuştur. Bu umutsuz bekleyif, bu zalira bekletig, Ecevit'in de bir baklasmı düşürüp bir gerçejin meydana çıkmasuıa yol açmıştır diyebiliriz: Ecevit'in artık, 1973 seçimlerinin en üstün gücü olarak belırmeden doğan haklarını. Devlet Başkanından siyasal partilerden tüm ülkeden isteme azmine büründüğü gerçeğidir bu.. Şimdiyedck Ecevit'in çelebi kişiliji, ağzına kocaman bir bakla koymuş bulunuyordu. Bu demokratik oyunun kurallarına her hal ve kârda yüzde yüz boyun eğme duygusunu yerleftirme dileğinin baklası idi. Baskalarının da, demokratik oyunun kurallarına, ruhlaıında bir yatkınlık, vicdanlannda bir zorunluk, algılarında bir bilinç olayı olarak saygı göstermelerini sağlamak istiyordu. Bunun için, 1973 seçimlerinden gelen haklarını ileri sürmekte, bir çelebi olgunluğu içinde, israr göstermekten kacınıyordu. Buna, sa yın Devlet Baıkanmın da koşut (paralel) duygu larının, algılarının, bilincinin eklendiğini bildiğinden, gösterdiği çelebi tutumu, zaman zaman bir «politika zayıflığı>na doğru kayıyordu. Şimdi, bu ümitsiz bekleyis, bu zalim bekletis evresi sonunda, Demirel'in yeniden sergilediği • kara lojik> sabır taşını çatlataııştır. Ecevit'in ağ zındaki «demokrasi çelebiliği» baklasmı düfürmüştür.. Yalın gerçek oranlı çoğunluk liderini. kendi çoğunluk haklarını yalm bir yolda ileri sürme isteme gerçekleştinne dinamizmi göster meğe zorlamıstır. Böyle bir yararı olmujtur bekleyiş ve bekletisin. 1973 seçmen iradesi, oranlı çoğunluk liderini, Türkiye'nin yazgısını belirlemede öncülük yerine getirmisti. 1974 kışının ve bahannın ücret politikası, taban fiyatlan politikası, büyük taban kitletere doğru inişin bir başlangıç nok tası olarak Ecevit'i bu kitlelerle daha sıkı bir yaklaşış yerine getirmişti. 1974 yazının Kıbns başansı ise, hükümet kurma görevlisini, tüm ülke ile bütünleşme yerine getirmiştir. Onun önünde, bu üç kaynaktan gelen bütün leşme gücünü, prestijini kullanarak demokrasi mizi somut olarak işletmenin gerektirdiği dinamizmi gösterme evresi açılmıstır şimdi. O bu evre içinde, basta Sayın Devlet Başkanı olmak üzere tüm anayasal kurumlar. siyasal partiler ve ttim ülkede, kendlsine destek olunma çizglsinin izlenmesini isteme hakkını kazanmıştır. Bundan cayanlar, bir daha ferah bulamayacak yolda kredi yitirmesine uğrayacaklardır. Çünkü Türkiye dramatik bir demokrasi sorunu ile karşüaşmıştır: Türkiye'de demokrasinin, gerektiğinde bir htikümet bile kurmaktan âciz bir sistem olduğunun kanıtlandığı bir yer olarak ün kazanmaya baslamıştır. Hükümet Bunalımı 1960'ların sonlarına doğru, bir defişim gerekslnmesi apaçık ortaya çıkmıştı Türkiye'de... Anadolu'da yeryer toprak isgalleri beliriyor. jandarma kuvvetlen müdanale ediyordu. îşçi eylemleri. ordu birliklerince bastınhyordu. Köyden şehre sanayileşme hızmı aşan hızlı bir göç oluşuyordu. Uyanışın öncüleri aydınlar. ağırceza mahkemelerine sevkediliyor, öğrenci eylemleri giderek yoğunlaşıyordu. Toplumdaki değişim gereksinmesi, bazı ileri güçlerde devrim özlemlerine dönüsmüştü. Ne var ki bu değişim ve devrim özlemleri, Parlamentonun kireçlesmiş kabuğunu kıracak ve devrimci bir iktidan kuracak güçte değildi. Meclisleri oluşturan partilerin tutucu ağırlıklanyla toplumdaki ilerict güçler arasmdaki çelişkinin en yüksek noktasmda 12 Mart Muhtırası verildi. Bundan sonrakı olaylar, tarihin birçok döneminde ve günümüzde ömekleri görüldüğü gibi yaşandı. Devrimci özlemler kanlı bir terörle bastınldı. O dönemden artakalan; bir yığın ölü, bir dizi işkence, mahkeme dosyası ve mahpushane amsıdır. 12 Mart'tan sonraki karanlık dönemde, devrimci eğillmler tutucu Parlamento ve Sıkıyönetlm Işblriiğl ile bastınlmış; ama toplumdaki değişim gereğine de cevap vertlememıştir. Bu değişim gereğini dile getiren reform tasanlannın tümü rafa kaldınlmış. hatta Anayasayla birlörte birçok kanun geriye doğru değiştirilmiş, 1971 'den de geriye gidilmiştir. Bununla beraber, tutucu Parlamento çoğunluğuyla toplumdaki değişim gereksinmesi arasmdaki çelişki, 1973 ekiminde daha büyümüş olduğundan, yapılan İlk seçimlerde, yenilik özlemlerine cevap arayan CHP başan kazanmıştır. 12 Mart Sıkıyönetimi desteğıyle ayakta duran faşist eğilimli hükümetler de bu secimden sonra çözülmüşlerdir. Sıkıyönetim rejimi aşılıp olağan düzene geçiste. Ecevit hareketi bir koalisyonla siyasi iktidara vönelmiştir. Gercekte Her hüktlmet bunalımı. Wr siyasi Iktldar blçimlenmesi sorunu demektir. 1973 seçimlerinden 100 gün sonra ilk hükümetini kurabilmistl Ecevit... Çünktl Ulkedeki tutucu ve gerici smıflar korku vericl blr Ikilem karşısındaydılar: HUkümeti kıırsalar. tonlumdakl değişim gereksinmesini dile getiren sol parti. muhalefette büsbütün eüçlenecek, belki de yakın bir oatlamayla ve daha büyük eüçle iktidara yönelecekti. Hükümett kurmayıp muhalefette kalsalar, sol siyasi güçler lktidar ekzersizinde güçlenecekler, ve kurulu düzendeki kllit noktalanru tutuculann elinden btrer btrer alacaklardı. Bu korkulu ikflem, bugün hâlâ sflrmektedir; ve ikinci hükümet bunalımınm da özüdür. Günümüz Türkiye'sindeki sermaye sınıfları, ne iktidar olabiliyorlar, ne muhalefet... 19601ann sonlanna doğru ülkeyi saran değişim gereksinmesi büyüyerek süregelmekte: reform tasanlan raflarda beklemektedir. Kapkaç kapitallzmi'nin siyasl temseldleri, toplumun ilerleyiş istemlerini, bazen sıkıyönetimlerle, bazen parlamento içi engellerle durdurmak çabalarında yıllardan beıi basanll olabilmektedirler ama, Türkiye'yi saran dış koşullann da giderek değişmesiyle nefesleri gün geçtikçe rfaralmaktadır Devrim özlemleri bir yana, talan ve yağmacılığa karşı bir çağdaş sermaye düzeninin gereklerinl bile hazmedemiyen kapkaççılann, saatleri ve takvimleri dondurma çabalanyla tıknefe» katmaktadır Türkiye... Ecevit'in sözlerine dikkat ediniz 100 günlük bunalımdan sonra ilk Kabine kurulduğunda, tutucu partilere: Sizler mnbalefet bDe olamıyacaJcstmı... demiyti. CHP Genel Başkanı şlmdl de: Ya siz Hflkameti knrun biı destekllyellm, ys bit knrabm siz destekleyin... dlyor. Bu demektir ki: Ya iktidar olun, ya muhalefet!. Sermaye sınılı partileri İse ne iktidar olabiliyorlar, ne muhalefet... Ülkemiz bu ned"enle olumsuzlufun bunalımını duymakta; korkulu ikilemin büyük sermaye şmıfında yarattığı tereddüdün romanınî yaşamftk^adır. 1960'lann sonlarından beri süregelen değişim gereftinln son perd*lerini seyrediyoruz siyaset eabnelerinde .. Y«ni kttrolacaft' her hükümet bu koşullarda geçicl olacağından siyasi yaşamda bu tereddüdün romanınî bir süre daha yaşamaya devam edecegiz. Gereğini Yapmalı Türkiye'yi bu ünden, demokrasiyi böyle dam galanmaktan kurtarmak zorunu kendini göstermistir. Bunun için de Ecevit'e bir görev düşmüstür: Ağzındaki soyut demokrasi çelebiliği baklasmı çıkararak gerçeği belirtmek, demokrasinin karsüaştığı dramatik soruna yalm prestijlerden, haklardan gelen bir enerji ile karşı gelmek.. Bu evrede, berhangl bir olumsuz manevra sonucu gelebilecek olan AP ekseninde bir hükümet, Türkiye'nin kara yazgısı olacaktır. Çünkü bu hükümet program diye ileri sürdüklerine bakmayınne yapacaktır? Ancak şunu yapacaktır: 12 Mart'tan sonra, ülkemızin genel sağlam lığı nedeniyle, Parlamentonun. Anayasa Mahkemesinin dağıtıhp taşizmin resmisinin resmen kurulamadığı, ama Demirel takımı ile bir örtülü bütünleşmenin gerçekleştiği zamanki «Antiradikalizm», «özgürleşmeciliğe ve halklaşmacılığa karşıtlık» uygulamacıhğı yolunun yeniden açılısı. Bunu Ecevit görmüştür. Onun için, ağzındaki «Demokrasi çelebiliği» baklasmı çıkannıştır. Şimdi artık, 1973 seçimleriyle başlayan ve Kıbns basarısiyle doruk noktasma ulaşmış bulunan «halkla bütiinleşme» gücünden gelen bir serbestliğe sahiptir. Bu serbestlikle. demokrasiyi, içine girdiği çıkmazdan çıkarma eylemlerine girişecektir. Buna karşılık, Sayın Ecevit. Devlet Başkanından • öteki siyasal partilerden tüm ülkeden yeni eylemlere bir anlayıs göstermelerini istiyecektir. Çok beKedik. Ama baklalar düştü. Demirel kendi düşünü belirtti. Ecevit de kendi baklasmdan kurtularak, Türkiye'yi yöneidiği kötü unden, demokrasiyi de kötü damgalanmaktan kurtarmak için enerjik bir davranısa girme zorununu anladı. Beliren İhtiras Önce Demirel'in bir ihtirası belirmiştir: îktitîarı süresince boyuna ağırlık getiren, 12 Mart' tan sonra da, bir sıvışıp gitmişlik ezintisi içinde büsbütün eriyen prestijini ayağa kaldırmak için, bir kez daha Başbakan olma ihtirası. Parti içindeki «Tek.liğini, parti içinden benzer eşit rakip bir başka güç ile karşılaşmazlığını ülke boyutları içinde de bir gerçek imiş pibi belirtmek için, bir kez daha Başbakan olma ihtirası!. Sonra AP tüzel kifiliğinin de bir ihtirası giin gibi ortaya çıkmıştır: 1973 seçimlerinde aldıâı varalarını sarmak, bozulan «Çıkarcılar konseri.ni yenidetı kurabilmek için buna bir hazırlık dönemi olmak (izere bu evrede iktidarı kapabilmek ihtirası1 Şimdi AP 1973 seçimlerinden aldığı yarasını sarmak için, hemeneecik bir € n iküdar» olmak Ö YERIN NERESf Mİ? OKTAV AKBAL Evet Hayır Denizcilik Politikası Üstüne tersaneler, öte yanda satın alınacak gemi arayan sürekli ilân lar ve bu durumu görüp düzeltecek yönetimin kurulamaması. Bugün yalnız Denizcilik Ban kası TAO tersanelerinde 6000 işçi çalışmaktadır özel sektör ve Deniz Kuvvetleri tersanelerinde çalışan işçilerle beraber gemi inşa sanayiimizdeki lşçılerin toplamı 10 bin dvanndadır. Ali Osman AOAK (Bu rakama yan sanayi dahil değildir.) Türkiye'nin ihtiyacı Gemi Insaat ve Makine Yüksek Mühendisi olan tüm gemilerin yapıldıgı hatta 5 yıllık planlarda denildiği gibi lhracata da dönük bir gemi inşa sanayiinin kurulduilk gemisini denize indirmlş ol olarak çok sayıda gemi satın alğunu düşünecek olsak, bu ramasına rağmen, bugün gemi in mıştır. Bu gemilerden 40 kadakamın derhal 20 bin 30 bin gibi şa sanayii sıralamasında 10. du rı Denizcilik Bankası TAO adıdeğerlere ulaştığı görülecektir. ruma gelmiştir. Bunun sonucu na gelmiştir. Aynı tarihler araBu durumu gerçekleştirmek olarak da, dünyada sanayileşme sında bu bankaya bağlı tersazannedildiği gibi, büyük probve gelişmişlik tariflerinde, ülnelerde yapılan gemilerin toplemleri çözmeyi gerektirmiyekemize nazaran bir hayli üst lamı İse, tersanelerin ikl yıllık cektir. önemli olaa Türkiye'kademelerde yer almaktadır. üretim kapasitesinin altındadır. nin İhtiyacı olan gemilerin uBu ülke 26 yıl gibi kısa bir sü Aynı kurulusun iki ünitesi (Şe zun vadede saptanması ve bu rede bu seviyeye gelene dek, hri Hatları îşletmesi ve Denizyol gemilerin yurt içinde üretimitoplam 3,5 milyon D.W. Ton, ları İşletmesi) çalıstıracak genin amaçlanmasıdır. Bir de ge(700 civarında) gemi yapmıştır. milere büyük bir gerekslnme mi yapıçı sanayiine uygulanan Bıl gemilerin bugün 20 deği duyuyor, yine bu kurulusun ge formalitelerin bizden başka hiç , Sürekl gelişen teknolojinin İs şik ülkenin bayrağını taşıdığı mi yapan 5 tersanesi yapacak bir sosyalist veya kapitalist ülteğine cevap verebilmek ve ül nı yabancı kaynaklı bllgilerden gemi bulamıyor Bu durüma, kede görülmeyen durumundan ke sanayileşmesine daha ge öğreniyoruz. (Bunlann içinde Denizcilik polltlkasının gereği kurtarılıp bu sanayiye yön v» Türk bayrağı da vardır.) niş ölçüde katkıda bulunabilmi denecektirT Yoksa olmayan hız verecek biçime dönüştürülmek düsüncesiyle 1936'lann yömesi çok şeyl çBzecektir. Biz Olkemizde de gemi inşa sa denizcilik ve sanayileşme polinetlcileri. mevcut tersanelerin bu iki koşul yerine getirildiğinnayiinin gelişmesi ve ülke sa tiktsının sonucu mu denebllir? gelişebilme olanakları yetersiz nayileşmesinde sürükleyici blr Belki de, gemi lthalinde ortaya de, bir de tersanelerin içerik liğini görerek, tüm ülke kıyı rol oynayabilmesi için belirli çıkan komsiyon ücretinin. yurt problemlerine eğilindifinde mev larında ve özellikle Marmarada içinde gemi yapıldığında, ithal cut tersanelerin Türk denizcibir politikanın tatblk edilmesi tersaneler kurmaya elverişli yer liğinin gereksindiği gemilerin gerekir. Bu amaca dönük ola edilen makina ve teçhizatın tuler araştırmışlardır. Bugün dabüyük çoğunlugurvu üretebllerak ülkemizde, 1951'de 5842 sa tarına ödenen komisyon ücretihi, kuruluş tartişmalan sürdü yılı kanun İle Denizcilik Banka ne Üstünlüğünün belirgin Sonucekleri inancındayız. tşte o rülen Pendik Tersanes1 arazisi sı TAOIığımn kurulduğunu gö cudur. zaman ckendi gemini kendin nin büyük bölümü o tarihlerde yap. sloganlanmn işlerliği görüyoruz Bu kurulusun gemi Günümüzde de aynı oyunun beUrtilen amaç için istimlâk e işletmesi, gemi yapması ve Türk rülecektir. Bu konulara değlndevam ettiginl ekim ayının son dilmişti. meden en kolay yolun seçllip, sanayileşmesinde bir etken rol âcil ihtiyaç gerekçelert ile gemi oynaması amaçlanmıştır. Bu a günlerlnde, günlük gazetelere Gemi ınsa sanayii çok yönlü Denizcilik Bankası TAO'nln gesatın alınması ülke sanayileşme maç için tüm tersaneler Denizbir endüstridir. Gemiyi ele alami satın almak için verdlği slni baltalamaktan başka bir İse cilik Bankası TAO'ya bağlancak olursak, içinde atölyeleri, ilânlarda görüyoruz. Bir yanda yaramadığı gibi, Türk denizciimalât bölümleri dahi olan bir mıs ve kendisine yenilerini kur % 20 30 randlmanla çalışan, liğine de önemli katkın olmama görevi verilmiştir. şehire benzetebillriz. Akla gebuna rağmen gemi inşa sanavacaktır. lebilecek tüm sanayi ürünlerini yi ölçütlerine göre issiz olan 1948'lerde Ulkemızde. özel sek bünyesinde bulabiliriz. Çünkü tör tersaneleri hariç bugün Degemide sürekli olarak insanlar nizcilik Bankası TAO'nm ve De yaşar Orettigi malın niteliği nedeniyle tersaneler, her sa niz Kuvvetlerinin elindeki ternayi dalının İyi bir pazan du sanelerin aynen mevcut oldurumundadır Bu hali Ue geli ğunu ve bu tersanelerde aynı şen bir gemi inşa sanayii, gelişen bir motor sanayii, gelişen hir elektronik sanayii v.s. de gını biliyoruz. Günümüzde ise, Sanayii Müessesesi Müdürlüğünden mektir. Türkiye'de yüksek güç bu tersanelere yenilerinin katılmaması bir yana, mevcutlara Müessesemize yeteri kadar, lü motor sanayii kurulamıyor1 ) îngilizce veya Pransızca bilen Makina, Hektrik sa bunun nedeni, müşteri ola yapılan milyonlarca liralık tevve tslebne Mühendisleri, tktisatçüar, cak gelişmiş bir gemi inşa «a si yatmmlarının yıllarca fitll 2 ) tngilizce veya Fransızca bilen lise veya muadili nayiinin bulunmamasıdır 6 se durumda bırakıldığı gercektir. 1948'lerden bugüne, Türkive çok okul mezunu memurlar alınacaktır. nedir. her sene. ortaklığı ertetsteklilerin diğer şartlan öğrenmek özere 15.11.1974 Cuma lenen Istanbul Pendik civarın sayıda vük, yolcu ve harp gemisine gereksinme duymuştur günü saat 16J0'a kadar Müesaesemize müracaatlan duyurulur. da kurulması planlanan Sulzer Bu gemiler sürekli olarak yurt ile ortak. gemi motorlan yapım dışından temtn edilmiştir tşte fabrlkası örneklenebllir. (Basın 24867) 8705 yazımızm başında belirtmeye Bir ülkenin gemi lşletmed ku • «• *• » • • • • • ••» •» • •• • • » çalıştıgımız denizcilik ve sana ^ • » • » • • • • • • • » » • » • • » • • • ruluşlannın yeni gemilere th yileşme politikası budur. Detiyacı olduğu veya ihraç etmek nizciliğimiz yabancı kaynaklaiçin tezgâhlarında gemi yapıra mi dayandırılmalı ve yabanhr. Gerek yerli işletmeci kurucılara bagımlı mı olmalıdır? luşlar ve gerekse ihracata dö Yoksa baSımsız bir sanayileş t • • nük olarak yapılan eemiler ülmenin önderliğini yapabilecek kenin sanayileşmed*eki büyümebir politikaya mı oturtulmalısine katkıda bulunacak nitelik dır7 • lerde yapılır. örneftin Polonya, Birlesmls Mületler Kaikınma Progranu Ozel Yardım tkinci Dünya Savaşı sonrasi 1948'den günümflze kadar, ülFonu ile Sanayi ve Teknoloji Bakanhğının Gaziantep'te 1948'lerde kendi tezgâhlarında kemiz dışardan ticaret gemisi müştereken kurduğu KUçük Sanayi Gelistirme Merkezi Gaziantep Pilot Projeslnde Blrleşmlş Milletler uzmanlas nyla birlikte çalıstınlmak üzere, askerliğinl yapmıs. tngilizce diline vakıf ve sahaiannda asgan 3 yıl tecrObell Makine Mühendisleri ve tktisatçılar alınacaktır. Makine Mtihendiglerinin imalât sanayii sahasında, teertlbelı olmalan sarttır. îktisatçılann Pazarlama ve Maliyet Muhasebeai sahaiannda tecrübell olmalan tercin sebebldir. Çalısma yeri Oazlanteptir. Yurt dısında staj tmkAnı mevcuttur. Ücretler yükaek olup tecrübeye gOre teaoit edilecektir. îlirj duyanlann 29 kasını 1974 cuma gunüne udar; oogum tarihi ve yeri, t^nm olduklan okul, meıunlyet yıü, daha önce çalıstıklan verler ve diger Onemlt bususlan (TÜRKtYE FtLARMONİ DERNEĞİ YARARINA) Oildiren bir dilekçe ile Sanayi ve Telcnolo.il Bafcanlıgı KUçük Sanatlar Dairesl Belsliğine (Ankara) başvnrmalan rl8 KASIM CUMA 9 KASIM CUMARTESİ ca oluDur. ynı başlık altındakl başka bir yazımda, denizcilik politikası kavramımn yalnız deniz taşımacılığı ve ilişkileri Üstünde durmaya çalışmıştım. Bu yazımda denizcilik politikasının bir başka bölümü olan «Gemi İnşa Sanayii» politikası üstünde durmak istiyorum Türk Gemi tnşa Sanayii gerek Osmanlılar döneminde, gerekse 30 yıl öncesine kadar, dünya gemi inşa sanayiini yakmdan izlemiş ve yenileşmeleri çok yakın aralıklarla uygulamıştır. örneğin. buhar enerjisi dünyada gemilere ilk uygulandığın da Osmanlı gemi yapım tezgâhlan da derhal aynı yolu izlemiş tir lııglliz tezgâhlarında ilk denizaltı yapımına başlandığında Istanbul Haliçte Taşkızak Tersanesinde, özel nltelikteki diğer bir denizaltının İlk temsilcisinin omurgasl kızağa konuyordu. Aynı tersanede 1940larda da iki denizalttnın yapıldığına tanık oluyoruz. A oruyor kendi kendine, «Ben solcu degilsem bu takdirde hslk degilim, halki meydana getiren fertlerden biri de deSilim, peki öyleyse benim yerim neresi?» Neyse, böylelerine kendi kendilerine düşUnmek ahşkanlığı rermer basladık! Bu da bir kazançtır. Kendi kendine düşünmek de önemli bir şeydir. Ne demişti Tevfik Pikret «Şüphe bir nura doğru koşınaktır.» Bu sayın bay da Aristo mantığiyle kendi kendine soruyor: Mademki solculuk halktan yana olmaktır. daha doğrvısu halk olmaktır. Ben solcu değilim. öyleyse halk da değiürv halktan biri de değilim, birey de, kı»acası insan da değilim. Bu sütunlarda çıkan «Sol, Halk Demektir» başlıklı yanm bu s»yın bayı bu çeşit düşüncelere sürüklemiş. Peki benim yerim neresi? diyor. Bunu ben bilemem. Kendisi arayıp bulsun! Halk yaranna, halk için, halk adına çalışmamak, her lşini bu amaca göre düzenlememek doğrusu ya o kişinin «in«an»Uğın^ da zedeler, hatta ortadan kaldırır. Yeri neresidir böyle birinin? Daha doğrusu böyle biri nedir. kimdir, necidir? Söyleyeyim mi? Böyle bir kişi, bir asalaktır, asalak! Yanl yararsız bir yaratık. Yararsız yaratıklar zararlı olurlar. Hem kKidilerine. hem çevrelerine... Almıs kalemi dö?enmiş bir sağcı gazetede... Sağcı, yani halka karşı bir gazetede... Evet, iki kez ikinin dört etmesi gibi kesindir bu, sağcılar halka karşıdır. Bir mutlu azmlıktan yanadırlar, o^mytlıı «zjnlığa hiure^ ederlefc geçimlerini t çıktırlannı ö mutltı "azihlık saglar onlara.feazeteciysetjsr,bah•is atar gibi ilftn atılır önlerine. Yazarlık heveslisi iseler, bir iki yerden aç.ktan psra alıriar Sıradan kişilerse bir çıkar kapısı açarlar önterine. Sağcı olmak. halkm çıkarlanna, çoğunluğun ç'.karlarına sırt çevirip kendi özel çıkarını düşünmek, sağlamak. koparmaktır, desek yeridir. Sonra tutmus bir yazarın. eskiden solcu, hem de aşırı solcu diye tanınıp başı dertlere girmiş bir eski öğretmenin son nllarda sağcı dcrg: nrde yayımladığı bir yazısından parçalar alıyor. Solculuğu. sclu kötülemek için hurafeler sıralıyor. Melek sağdaymış, şeytan soldaymış vb vb! Ipe sapa gelmez şeyler... Günümüzde kime vutturacak böyle seyleri, kime inandıracak? Halkm gözü açıldı, herşeyden önce gündelik yaşama $avaşı veriyor Bı savaşı kazanmak istiyor halk dediğimiz yığınlar... Bakın Batı Ulkelerindeki sağcılar büe sol'un yaptıklanm, gerçekleştirdiklerini vapmak, benimsemek yolunda. Eski anlamını yitirdi sağ, sağcılık. Bizde ise hurafelerle, masallarla, uyutucu sözlerle kandınlmak isteniyor. yığınlar. Sağ melektir, sol şeytan gibl saçmaiarla!.. Bunu da eski bir Rolcunun yazısından c'kanp sunarak! Ben arasam o eski solcu yazann, bugün sağcı dergilerde sağcılann hoşlanacağı seyler yazan o kişinin, eski vazılarından neler neler bulur sunarım size!... Şu anlayışa varmalan gerekir sağcılarımiiin: ben halka karşıyım. tek başımayım, bir avuç mutlu azmlığın hizmetindeyim. kandırdığım bir kalabahk var. onlar da beni tutuyor, alkıslıyor, ama b : gün onlann da gözü açüacak, çıkarlannın hangi yönde, nerde bulundugunu görecekler. hepsi karşı yana geçeceİc, oylariyle, güçleriyle. varlıklariyle sol'da yer alacaklar, o zaman büsbütün yalnız kalacağım, «Benim yerim neresi» sorusunu o zaman soracagım asıl! Acı acı... Senin yerin neresi? Halkm karşısında olanlann yanında senin yerin! Halkı sömürenlerin yanında! Halk düşmanlannm yanında! Halkm sırtmdan çıkar sağlayanların yanmda!.. Bu kadar açık bir şey bu. Apaçık görünüyor senin yerin! Sol halktır, halkçıUktu. Sağ, halk düşmanlığı, halktan kopukluktur. Sözcüklerin önemi yoktur. sağ da sol da üçer harfli bir sözcüktür. Ama içerdikler' anlam çok ayndır birbirinden. Sol sözcüğünde korkulur bir yan yok. Halktansanız. halkın yanındaysanız, halkın çıkarlannı herşeyin üstünde tutuyorsanız, belirli bir azınlığı degil de yığmlan düşünüyorsanız, milyonlarca kişinin mutli olmasını bir avuç kişinin mutlunun routlusu bir yaşam stirmesine yeğ tutuyorsanız. soldasmız, solcusunuz... O sağcı jrazetenin sayın yazan iyi düşünsün bu konulan. Belki anlar ysptığı yanlışlığı, kendini halkın. halkının yanında bulur, solcıı olur bi' gün o da. S TÜRK DENtZCİIİĞÎNÎN ÎHTÎYACI OLAN GEMtLERİ KENDÎMÎZ YAPMALIYIZ. YAPABÎLECEK DURUMDAYIZ DA. ANCAK. BU SANAYİÎ BALTALIYORUZ VE YİNE DIŞARIDAN GEMİ ALIYORUZ. SATILIK F 100 KAMYONET FORD 1961 Çok temiz sahibinden Telefon: 64 12 55 Pazar dısında her gün. Cumhuriyet 8713 TfTfftflrTHTÎf ITfnTffTTnîTTtlTHITTtn fHTfîTHlTfllitlHTIIfftlî ffflTTH WIHWfimiWlllitîll i I î! I î FI'^Ş İLÂN DENİZCİLİK BANKASI T. A. O. GENEL MÜDÜRLÜĞÜNUEN Baakaımzca ihaleye çıkanlmış bulunan Pendik Tersanesi büro ve hizmet binalan insaatı işlerinin teklii verme süreai 6.12.1974 çarsamba gtlnU saat 12'ye ertelenmiştlr. Işin keşıi bedeU 60.000.000. Ura olup geçicl temlnatı 1.800.000. liradır, Eksiltme dosyaa Bankamızın Sattpaan Orta Blok 4. katta bulunan tnsaat îşlen Müdürlüğunden 250 TL. karşılığında temin edilebilir. (Dosya aynı mahalde bedelsiz olarak incelenebilir. Ancak teklif verecekler dosys satın alroak zorundadırlar.) Tekllfler en geç 6.12.1974 tarihine rastlayan cuma günü saat 12'ye kadar tnsaat İslerı MüdürlüğUne verilmest ve teslim makbuzunun alınması sarttır. Post* Ue göndertlecek teklifierin postada vâki gecikmeleri kabul olunmaz. 2490 sayılı kanuna t&bi olmayan Bankamız Ihaleyi yapıp yapmamakta ve teklifler arasinda tercih hakkmı kulUnmaJrta veya dilediği ile pazarlık rapmatrta tarnamen serbesttir. (Basın: 247728718) j • Makina Mühendisleri Ve l Iktisatçilar Ahnacaktır • DEVLET MALZEME OFİSİ GENEL MÜDÜRLÜGÜNDEN Teknik ve Idari Personel Alınacaktır Genel Müdürlüfümüs! ihtiyacı için 657 sayıh kanuna göre aylık odenmek kaydıyla; 1 Teknik hizmetler smıfından naklen veya açıktan atanmak t*zere Kamv Kuruluşlannda en az 5 yıl hizmeti olan (AskTlikte geçtn süre dahil) Yüksek Makina Mühendisi veya Makina Mühendisı ile YUksek Mimar veya Mimar, 1 Genel Idare Hizmetleri smıfından Siyasal Bilgiler, Iktisat, Hukuk, O.D.T.Ü. îdari Bilimler Pakültesi, t.T.l. Akademileri mezunu reya dengi jTiksek öğrenim gören personel almacaktır. Mühendis veya Mimarlara 4. derece kadro aynca brüt 1500, lira yan ödeme verilecektir. İsteklilerden Mimar ve Mühendislerin en geç 13.11.1974 Sünü, Yüksefc öğrenim görenlerin ise en geç 20.11.1974 günü, akşamma kadar Ofis Merkez ve Tasra »rgütünden alacaklan görev isteği formuna 2 fotoğraf ve 1 nüfus cüzdam ömeği ekteyere't Devlet Malzeme Ofisı Genel Müdürltiğü • ANKARA adresine göndermeleri veya tevdi etmeleri ve Mimar ve Mühendislerin mülâkat için 15.11.1974 fcunü saat 9.00'da Yüksek Okul ve Fakülte mezunlannm ise sv nav için 22.11.1974 günlı saat 14.00'de Genel MUdürlüğümüzda nazır bulunmalan gerekmektediı. GtRİS SARTLAR1 : 1 657 Sayılı Devlet Meraurları Kanununun 48. maddesindeki şartlan tasımak, 3 Mecburi hizmetle yükümlü bulunmamak. Istanbul Devlet Senfoni Orkestrası Konserleri Saat: 18.00 Saat: 15.30 I ninuı uınustıuıtııııiuıuıtııumittiıtıuıttütııuıııtımfıı ıtuıtnîüinıu ııııitmnmıımHTumnıımımımtnı f MI : rt^ F>M ^ Boru Izocam ve Styropor Boru Mantarı Satın Alınacaktır 1 Kurumumuz ihtiyacı Olarak »artnamesinde nitelik v« mlktarlan beUrtilen 1/2' ılâ 3* luk 415u metre boru icocam Ue 3/4" 111 8" luk Vu») metre styropor Doru mantan kapalı tarf yoluyl» teklif almak »uretlvle satın aitnacakUr 2 Bu 1»« alt fsrtnameler Istanbul Besiktas Çıra|an Cld. No. 80/1 deki Mü*siesemiz Malzeme Şefiiğınden bedelsis alınablllr 3 tıttklilerin uıulün» uygıtn teklif mektuplarını tdari tartnamtilnde bellrtilen esasiara ;öre nazırlayarsic gecici Mmlnatlartyla birlikte en çeç U Kasım 1974 fa tarted gÜnÜ taat 12.0U'va karlar Müesse*»mU fazı l«lertn« ulastırmalan «orunludur 4 Komisyon aynı gfln saat HUO'de toplanacaktır. 5 Postada vakl gecıkmeler kâftul edllmez 6 Kurumumuz 249u sayılı kanuna tabt nlmadıgından Ihaleyi yapıp vapmamakta kismen vty» tamamea d> lediğine yapmakta serbesttir TEKNİK ÜNİVERSİTE MADEN FAKÜLTESİ SALONU MAÇKA ŞEF MtRCEA BASARAB SOLÎST VERDA ERMAN VtVALDl MOZART . M KONÇEBTO GROSSO BE MÎNÖR >. 33. PÎYANO KONCEHTOSU KV 488 LA MAJÖR BRAHMS ... . ... I. SENPONt BİLETLER ıIKRÜÜN TAKSİM DEVLET TÎYATROSU OtSKLERtNDE (VENÜS) (Batıa 24796) 8712 » • « « •• • (Basın 24097) 8708 ILAN Ittanbul Devlet Koıuervatuvarı esas piyano öğretm«nllğine blr adet. Bal« bölümü esas bale dersi öjretmenliğin» bir adet sınavla ögretmen Alınacaktır Konservatuvar Yüksek Bölflm diplomasına sahip olanlar arasında açılacak bu smavm tarihi ilârun yayınlandığı tarihten 15 gün aonradır. BTANBUL DEVLET KONSERVATUVAR1 MÜDÜBLÜĞÜ (Bajın: 24758) 8717 j (Basın 24709) 8707 i ET VE BALIK KURÜMU BALIKÇILIK MÜESSESERt MÜUÜRLÜĞÜ (BaMn 24258) 8708
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear