22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CUMHTJRÎYET 15 Eklm 1974 EDEBIYAT SOHBETLERl EDEBİYATIN EĞİTIMİ 1927/1928 ders yılı Hse bltirme »navlarında Nef'i'nin At kaside•tnden ve Tevfik Fikret'ın Mazi.. Atî şlirinden blrer parça sorulmuş. «îmtihan esnasında talebenin elind« lugat bulundurulmayacsJttır» uyarısııu taşıyan soruiann başmda da şu not var: «Yukanya yanlı iki manzume, tenkit işaretlerine dikkat edilmek: çârtiyle aynen tahtaya yazüaralc talebeye gene aynen istinsah ettirileeelc ve manzumeler talebe önünde okunmıyacaktır.» Verilen metin parçalarında şu ramlamalar ve sözcükler var; elde sözlük bulunmıyacağuıa göre hepsinin öğrencüerce bilinmesi beklentyor. Şimdl bir yoklıyalım bilgimizi: yive1 reftar, peykeri mevrun, asarı suni Haktaalâ, meyli hıram, dilrübayı alpuşi hubsima, muyi endam, kabayı cism, giddet1 sürat, hiramı dilkeş, meftuni etvar, hayranı reftar, kenarı dameni berküstüvan, bftli anka, seri reih. sadmei nal, gülberk1 ranâ, berki nal, sengi hara, cevl&n, meve, rr.evvac, rengin. mülazım, beşer, hayret zirü balâ, şitap, tezrev... zihayat, girdâbı hatırat, taayyün, eflcâr, hayatı beşer, şahsı fikret, eüm'.el tek&mül, fikri müşterek, sadme, serratı blnihaye, zerratı nâim, kevn, mursazzım, beka, siibut. zekftşiken, iîıinakı melul, pürsülcut, tenebbüt, mensuh ü münhagif, mütenahnih, atehlika, çehre1 mazi1 zibeka, sabur, pürseher, ufkt muhtecep, fUyuzata mehdi nur, slpihri teall... Şimdi kaçını biliyoruz? «BUNDAV KVRTULMADIKÇA. KONTJŞURKEV, TAZAR. KEN" KLLLANDIĞIMIZ SÖZLERİ GELÎŞİGtZEL SIRALAMAKTAK KCRTÇLMADIKÇA. DİL tŞİN't DOĞRU YOLA G^TÜREMEYÎZ. DİL İŞt, KCLLANDIKLARI SÖZLERtN NE DEMEK OLDLĞUNU BİLMEK İSTEYENLERİN İŞÎDİR. TÜRK AYDINLARININ ÇOĞLN'DA İSE BU DtLEK TOK; O TtZDEN DİL İŞt ÇÖZÜMLENEMÎYOR.J. (NuruUah Ataç, Gönce 1, 15) Harf devriminden öncekl edebiyatı Osmani tutumu bu; şüphesiz bu çizgide değiliz. Metinlerde geçen eski sözcüklerin karşılıkları verilir ve öğrencilerin okuduklannı anlamalan, açıklıyabilmeleri istenir. Ne var ki Türie DUi ve Edebiyatı derslerini edebiyat tarihi yöntemiyle gerçekleş tirmek isteyen programlar. yaşam:n dışmda kalmış bir dilin ürünleriyle doludur. Gerçi «dil ve edebiyat ögretiminin pratik hedefleri, öğrencilerin dlnlediklerini, okuduklarını incelikleriyle ve derlnlikleriyle kavrama; bildiklerini, gördüklerini, duyup duşündüklerini dogru ve maksada uygun olarak sözle ve yazıyla anlatma yeteneklerini geli$tirmektir. Bunun için dersler okuma ve kompozlsyon bolümlerine ayrılmı?tır. Dübilgisi, bu iki çejit çal:şma ile kaynaştırılacaktır.» Ama bu amaç açıklanışına karşın «Edebiyatımızın belll başh devrelerini ve bölümlerini temsil eden şahsiyetlere» sayp borcuyla bugünkti edebiyat kitaplan da, ölmüş bir dilin dUşünceye de yaz maya da yarar sağlamıyan eskimi? örnekleriyle bugünkü kuşaklar içln bilmece gibidir. Bu yü«den en sevimsfz derslerden biri olmuştur edebfyat; ve dflimizin en usta kaiemlerinin eserlerinden yoksundur. Bırakın öğTenci acemiliklerini; çeşitli yaşam deneylerinden geimış yetişkinîerin konuşmalarına, okumalarma. yazımlanna, mektup ve dilekçelerine bir bakın. Düzeltme ve kesme iş»retinden ba«ka hiç bir özelligi olmayan dünyanın en kolay yazımı (imlâ), her sayfada kaç yanhşla çıkacak karşınıza. Güvensizliklerinin kekelemesine takılan dillerde hangi şey'Jerin anlamını sizin bulmanız gerekecek. Hangi radyo ve televizyon oturumlarında, birer konu uzmanı olarak bulunduklan halde, gevelemeden, tekrarlann duraklarında oyalanmadan konuşabilen kaç kişi dinlediniı? En bilgin kişiler bile önceden y»nlmış kağıtlardan yardım bekledikleri için gözlerinl ob.iektiften kaçırmıyorlar mı? Okulun getirdl$i dil kanşıklıgı, yaşamın lstedlgi sözlıl ve yazılı anlatun açıklıJını enftelleyip dunıyor. İlkokuîdan başlay.p Use eşifinde erişilmesi gereken amacı ile anadil dersi; okuyup yarman:n, yazımın ve noktalamanm. dikkatli konusma ve düzgün anlatımın alışkanlık edinUmış sag lığı ile her »eyden önce dogru düşünmenin yoUannı kazandırmış olmahdır. Heriofnun kültür tanımmdaki cher şeyi unuttugumuz zaman bizde kalan şey» ?ıbi. Sonra asıl amaç edebiyatın eğitirai olrruıhdır. Bilerek edebiyat bilgisi, edebiyat tarihi, edebiyat kültürü, edebiyat öğretimi hattâ edebiyat eğitimi dememeye dikkat ediyorum. Çünkü edebiyat dili öğreterek düsünceyı yaratır, gelişüru. Kişüikleri eğitir ve kültüre, sağ befeniye, insanhk değ^rlerine yol açar. Egitilmij insana kavuşmak istiyorsak edebiyatın efitimine bırak. mak gerekir onu. Bana göre bugünkü Türkçenin en güzel örnek leriyle çalışırsak gerçekleşebilir bu. t'lusumuzun ve insanhk t«rihinin ancak en üstün örnekleriyle kar?ılaşmaiı. Tarihsel vönteml bırakmalı: geçmişte su ya da bu alanda hizmeti dokundu diye ölmü? Osmanlıcanın Arapca Farsça kurallarla. srtzcükIfrle dolu eski metinlerinden uz«klaşmalj. Öğrencileri, konuyup yazarken artık hlç kullanmayacakları sözcüklerle tamlamalan bellemek zorunda bırakmamalı. Her hangi bir »çıdan öneır.i var diye, tarihsel saygı hatınna, x&yıf eserlerle, eskımiş beğeniyle. ölü dille bosuna uğra^mamalı. Bır&kalım asıl edebiyat insanımızı egitsin. Hiçbir arka düşünceye saplamadan en degerl:, en usta, en canh, en güçlü edebiyat eserleri. Ba?ka hiçbir sey gerek11 degil. Ancak o zaman okulla yaşam birleşir ve edebiyat dersleri özlenen dil ve begenl dtizeyini saglar, dUstincevi yaratarak. Sahne/e geçen yıldızlar sinemaya geri dönüyor grupta yer alan şarkıcılar lse şunlardır: Nesrin Sipahi, Aysel Ipar, Güzide Kasacı, Seçll Heper, Sevirn Deran, Kâmuran Behgü. Hsfif Bart Mü*igl oltu}ucueu Ajda Pekkan ise llk grupta yer almaktadır. Gazlnoculann karan, »anatçılann arastnda bomba etkisi yapmış, bumı hiçbir zaman uygulayamıyacaklannı, disli olan sanatçılara yine el altından para ödeceyeklerini, ancak arkası olmayan sanatçılann ^u işte zarara ugrayacagını söylemislerdir. Gazinoculann üçüncü smıf olarık nitelendirerek ıiyatlarında Indtrim yaptıkları çarkıcılann ise hemenhepsi, son bir ikl yıl içlnde parlak isteklerle sahneye çıkarılmış olan film yıldızlarıdır. Çogunun sesi, müzik ve nota bil• GAZtNOLARDAKt BUNALIM gisi olmadıgı halde sırf beyaz YÜZÜNDEN ŞARKICILARIN perdedeki ünlerinden yararlanılarak sahneye çıkarılan ve yeteFtYATI YARIYA İNDİRÎLDÎ. nekleri sayesinde adlarını neonlarda tutan bu sa/ıatçı!an şimdi gazinocu'ar yine geldikleri yere Birkaç pldan berl sahneye ge Eehzat Şen5^Idız, şarkıcılan sıdöndürebilmek için yoğun bir çaçerek şarkıcılık yapan film yıl nıflara ayırarak bunlann fiyat lışmaya girişmişler ve fiyatlanm dızları sinemaya geri dönmege larında yan yanya varan lndirün yan yanya indirmişlerdir. Üçünbaşlamıslardır. Bu dönuşte TV ler yapmışlarcUr. cü sınıftaki bu sanatçılara verilnin yarışmasıyla gazinolarda baş Sınıflara ayrıldı mek istenen ücret 1000 1500 lira gösteren ekonomik bunalımm ve Gazinocular, şarkı söyleyen sa arasında degismekte, en son nokbunun sonucu olarak şarkıcıların ta olarak 2 bin lira üzerinde dufiyatlarında yapılan lndirimin et ratçılan sınıflara ayınp birinci rulmaktadır. kisi olmuştur. Kıbrıs Barış Hare gruptaküere 5 bin, ikincl gruptaTiâÜan yan yarıya indirüen kilere 3 bin liradan ftzla ödenkâtı sırasında boşalan gazinolan »ramnd» yüzünden büj'ük zararlara uğra memejini kararlastırmıslardır. Bl (arkıcı film yıldızları yan gazinocular. bunalımı geçis rinci grupta yer alan şarkıcılar Fatma Girik, Ayhan Isık, N*batirmek amacıyla bazı Önlemler şunlardır: Emel Sayuı, Nese Ka hat Çehre. Izzet Günay. Sevda almak zorunda kalmıslardır. İs raböcek, Sevim Tuna, Gönül Ya Terdağ. Fikret Hakan. Ekrem Botanbul, Ankara ve İzmir'deki en zar, Gönül Akkor, Zeki Müren, ra, Sadrl Aluık, Selma Güneri, Unlü sahneleri ellerinde bulundu Behiye Aksoy, Muazzez Abacı ve Mine Mutlu, Esen Püsküllü, MuGüvenirgil, ran üç büyük gazino sahibi Fah ilfc kez Şeker Şayrarmnda sahne rat Soyd»n. Sezer ye çıkan Müserref Teıcan. îkinci Tunç Oral, öztürk Serengil, Sey rettin Arslan, Osman Kavran ve val Taner bulunmaktadır. Fiyatları indirilen ?arkıcıl»r. ka ran büyük tepkiyle karşüamıtlar, bunlann bir bolümü artık gazinoda çalışmıyacaklannı bclirterek yeniden beyaz pcrdeyc dönü; ola nakları aramışlardır. Bajka uğra şı olmayan sanafçılar ise .Ekonnmik sıkınrt içinde bulunan garinoculann bu davraniflarını anlıyışla kar;tladıklannı> beürterek indirilmis fiyata boyun tğmialer dir. Bakanhk damşmanı ve mekrupla öğretim merkeıi müdürü Myın Kenan Okan televizyon ek ranında açıklama vapıyor: «... ne ögrstmen okulu, ne egitim enstitüsü yoksa o şehirde...» diyor. Yanlış. Geçen nafta, olumlu yük leme baglanması gereken ne.. ne baglacmin güzel ve doğru kullan;mlanna ömekler »urnnuştum. Karısıklak iürüyor. Gazetemizden yola çıkaiıtn. Sayın Nadir Xadi şöyle kuruyor cümlesini: «Ne Duclos'un, ne de bir bışka komünist arkadaşının söz ve yazılarında Fransız halkları, ya da Fransahlar deyinıini kullandığı görülmüş, duyulmus mudur?» (9 ekim). Spor sayfasında dojru bir başhk: «özfatih, dört maçta ne gol attı, ne de gol yedi.» (9 ekim). Şıirde hep dogru kullanımlaT: <Xe doğan güne hükmüm geçer, ne halden anlayan bulunur» (C. S. Tarancı). «Ueak bir rüya yüzer gibi gözleri / Artık ne gülmekte. ne de ıgiamaktadır» (A. M. Dıranası. «Artık bahtın aç.ktır, uzun etnıe arkadas! / Ne hudut kaldı buçün. ne askerlik, ne savaş» ! F. N. ÇamhbeU. Necati Cumah'nın «GUzel Aydınlık» şiirlerini yeniden okuyordum; iki çesit kullanıma da raat ladım: cOn beş günaür buradayım da / Ne bir dosnım rar nc bir ahbabım» (70). «Artık hiç bir şey açmaz beni / Ne kadın. ne sarkılar, ne etrafta manzara» (61). Büsbütün yanlıs görünmüyor insana. Böylece Cumah'nın «Acı Tütün» romanmı çok severek okurken aklım takıldı kaldı ne.. ne bagiacınm kullanımına, elımde olmadan bütiin örnek cümleleri ayırmısım; hem olum lu yükleme baglananlar var, hem olumsua kullanımlar; sıralıyürum: Ayağınıza bakanı kıskandırın 38 ülkenin seçkin kişileri kendi pabuçlarını boyamak için "Collonil" kullanırlar. **Ck)lloııir pabuçlarınızı pırıl pırıl yapar, I ayağınıza bakanlan kıskandıracak J^ kadar... £^^\ XOLLONIL" in siyah, beyaz. kahve ve şef faf (her renge tıyan I renklerî vardk 'COLLONİL' çanta.kemer ve deri ceketlere detatbik edılir. "COLLONİL" pabucunuzun derisini besleT.öfnrünü uzatır. "COLLONİL" sıcak veya soguktan bozulmaz. "COLLONIL" cilaya ihtiyaç bırakmaz.kendisi parlatır. "COLLONIL" kullanırken fırçave bezgerekmez. "COLLONIL'daima pHrıl pırıl pabuç.temız el, tasarruf demektir 'COLLONİL"ı bütün eczanelerde.bakkalarda.ayakkabıcılarda bulabilirsiniz. Hemen deneyin.. • Kızları güzels«, hoesa. Ferlt de gençti. yakışıkJıydı. saglıkhydı. Ne kendilerinden zengin, ne kendilerinden fakirdi> (25>. «Ka dın. doktorun ne bundan önce ça hştıgı ilçeyi, ne de ondan daha öncekini bilirdi» (71). «Süre bu kadar kısaldığı halde naaıl oluyordu da ne o, ne de baskaları hâlâ bümiyorlardı tütünlerini ka ça satacaklarmı» (128). «Ama ko cası orah olmadı. Arkalarından Sinemaya dönenler r.e sordu, ne de aradı» (130). «Ne Gazinoculann fiy»t indirimi ve Dikili. ne Altınova, ne Menemen, film yıldıziarını sahneden uzak satmıyoruz» (162). «Ne küçük bir laştırma eğilimi hemen etkisini baj devinimi, ne de sozle karşıgöstermiş ve gazinoiardan bejaz hk aldı müdüründen» (19(1). perdeye yeniden dönü? başlamıştır. «Eksperlere, ne kendilerinin, ne Yönetmenliğini Temel Gürsu'nun de adamlannın ekicilerle en küyaptığı €Kısmet» filminde dönü» çük tartısmaya girmemelerini yapan sanatçılardan tzzet Günay, söyleyin» (14). «Doktor, yok, yok Öztürk Serengil, Feridun Karaks : diye mınldandı. Ne kendime ne ya, Efgan Efekan, Fikret Hakan,. baskalanna hayrım var» (229). Seyyal Taner yer almaktadır. Fil , • Simdiye kadar ne çok uzgün. ne min öbür o>nıncuları Nese Karabö çok sevinçli, hatta ne sevinçli ne cek de bir MS stnatçısıdır. Ayrıca UzgUn gördugunU ansıyordu oSüleyman Turan, Ali Poyrazojlu, nu> (231). «Ne o. ne sevdigi kaNub»r Teraiyan da oynam«ktadır. dın, ne Jcocası mutlu olabtlecekSahneden perdeye dönü» ytpan lerdl> (272). «Ne yarın. ne de onlardan Selma Güneri ise yonet dan sonra gelecek yannlar kurraenligini Melih Gülgen'in yaptıgı tarabilirdi onu bu kosullar için«D»yı» filminde Cüneyt Arkın'l» de saplandıgı çamurdan» (275). oynnmaya bailamntır. Ayhan I • Sevdigim yüzler birbirine ben«ık ise TV dizi filmleri yapmak, zer benim. Slzi hiçbir zaman ne konulu film çevirmek üzere bir Ülgen'e, ne ona bemetmedun» reklam ve film yapımevi kurmut (282). tur. Fatma Girik bir aydır yönet «Ne ögTetmen okulu, ne ejitim menliiini Atıf Yılmazın yaptıgı • Kuma. filminde oynamaktadır. enstitüsü varsa o kentte* demek Gönül Yazar, Sadri Alısık, Ek ten yanayım ben. Daha iyisi, «ög rem Bora yönetmenliğini Ülkü retmen okulu da, egitim enstitüErakahn'ın yaptığı «Ayyaf» fil sü de yoksa.> demeyi yeglemeLi. • Ne sıs y&nsın. ne kebap> kayıtminde rol almıtUrdır. iızl:gında degilsenic. ff Collonil UNIVERSİTEVE ^HAZIRLAMA & f€M SMFUNRI Ayakkabı boyası pırıl pırıl pabuç.temiz el MAR\L\RA BÖLGESİ GENEL DAĞITIMCISI Itır Sokak Xo. 46 Bahçelievlerİstanbul Tel. 7157 23 COUONIL SrtrenbforfrCOKGB^tlınHsansjjleTurkiYede, Collonıl BoyavcKimvsSanay^ tantından imal «dıhnirHr. 2. DEVRE Lise son : 20 Eklm B«klemell:i4 Eklm (Akşam) 21 Eklm (GUndüz) B sınavi İçln Kız Sanıt Erkek SanatTlcaret Llsetl Son sırtıf : 20 Eklm Beklemell: 21 Eklm (Akşam) ©mııral dersamsi ^^|^^ .efnberimıvıstanbul 265407 273^05 en derslerl # Sosyal ders notları 0 Yetenek teatl ATest teknlğl ve tatblkatı I Günün kitaplan SPERMSATICISININ HAYATI VERICI GUYDESCARS PK.749İstanbul 191418 TUrkErmeni | Dramımn romanı I KONUKYAYINLARI MAY YAYINLARI ekim ayında dört; yeni kitap iki cüt/50 lira KİTAPCILARDAN ARAYINIZ . ncffcl kopfU/ü IŞİRZI felsefenin feodalizmden temel kapitalizme ilkeleri geçiş süreci georges politzer maurice dobb paul sweezy k. h. takahasi christopher hill r. hilton « r \ i r v n , t ı%t in yi'tkin tanı çeviri, fiyatı 3O lira 2dünyo/ savaşıngi îufcn kılap.. Lodi8las Farogo çoğımızın en unlü torihçüerinden birldir. rTit*il»r Sovoşıt odlı esari de, 2. Dünya Savayı boyunca Alrrtan hoberalma orgütlerinin İngittere ve Bırleşik Amerika'da giriştikleri casusluk çalışmalarını anlatır. 2. Dünya Sovaşı sona erdijinde. Birleşik Amerika ordutu Almon devlet arşivlerinl e!« g«clrmişti. Mlkrofılm holine getirilen orşivler madent bir kasa îclndeydl ve Alman haberolma «rgütlerinin colışmalarını bütün aynntılarıyla veriyordu. Har o|anın gercek ve sohte odı, alınon v* yollanpn hir rcpor, verilen her emir, her olay kayıtlıydı burada. Savaş süresince Birleşik Amerika Deniz Haberalmo ÖrgOtunün önemli kişilerinden olan tarihçi Ladislas Farogo, yifml yılı aşkın bir süre Ulusal Arşivler arasında saklanan ve el sürulmeyen bu değerli hazinenin peşine düştü. Sonunda büyük sabir Isteyen bu Isi gerçekleştirdi ve «Tükiler Sovaşı» ortoya C'kmış Oldu. Ladislas Forago, Macaristan'da doğdu. 2. Dünyg Savaşı öncesinde gozeteci olarok bütün Avrupa ve Orta Doflu'yu dolaştı. Savaj potlamak üzereyken Birleşik Amerika'ya yerleşti ve beş yıl Denlr Haberalma Örgütünde çalıştı. Filmiyle de büyük ilgi uyandıran *Pattom. «Ordeal and Triumpht, <Thj Tenth FİM», tThe Broken Sealt başlıca eserlîrioır. borbore/ 1974 te BU KİTAP PİYASAYA ÇIKTIÖINDA GİZLİ ELLER TARAFINDAN TOPLATILDI FAKAT DÖRT AYDA 3. BASKI VE KATLİAMLARA TANIK OLAN BİR KÖPRÜNUN ÖYKÜSÜ Dört r«nk ofaat kıpafc 312 ıKiife 20 TL. Ganel dafiıtım: Akyar Yayınlırı Akyar Yayınları Cağaloylu vılâyet karşı&ı Guncer Hjn kat 1 •" ' P.R./65 Sııkecı IsUnbul tiirk halk Ibuyumcmn hareketleri I ekonomı DEMIROKCE ve devrimlerl polıtıSı JACK LONDON yeniçıktı orijinaknden çeviren.Şentsa İlkjn belgeler bilgiler bölgeler dızisiz ,çetin yetkin paul a. baran YAYINLARI ankara cad.13 p.k. 12 tel 26 81 42 / 27 87 20 y.iynhn RK. 57, İstanbul
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear