01 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CUBU1UJ 15 Eklm 1974 f jtfStt ^ \|E KADlN fr ^ HOS|P \/E k İ N AP )WE OMUM KltrthıA r ADAMUKAftı^ RAg AUAHIN BRI 1Ü1ÜML?£N ÛLpUKlARlHl giLDİLE^ Vfc İNCı'p. YAfT<UVfc. V t , ABDULCANBAZ rİAB ALLArlÂ^MA5£5liMiPONApfiW' W£ WPEJÎM ?.^ Vc 0 •>£L7i; $EN!M SfS'Mi. n. Pfi 01 ? ^ imSL. * f "^ Sf, . D VE 1E İ ( V t NtKiDİSı İ I N D A N AÜ>1 Sr PÛtt'lfi'v E âitLENpiM. \İE W 0 A U A H V İ 0» DA VEfs 1 s 1 47'LİLER FÜRUZAN 113 N'için bu konupnalarla üıüyöru» k«ndl« mizi. Bakın çıktım ifte. Bunlann olmasına,.. Yok değü, baba artık ustiinc gitm«yin olayların. Bastan araştırmaâıklsnnızı aimdi öfrenmeye yeltenmek niçin? Errune birden töztcrinla yerazliğiri Mnnij gibi susuvermisti. Babasının görmediii halrî;, kızmın sak«tUnTiuf koUarını okıarea sğırlaımı? parmakları Ue Emlne'y* d*$*ini sanki onları ondurup ijrilestirm* dil«Jiyl« dokunmamru, annMmia azalnu* ssçlarmı yıkınlık duygusuyla izlediğini anlamıstı Emine. Bir ıtir» sonra tnaasi, babao, Emine birlikt» aglıyor. lardl. YerdeH yırtık afişlar, duvarlann birinde. Haydarlj yazdıklan yarının karalanmiflığı «N» saçma, f.ıtıiiiz adamlardı OTL.T. sankı aokaktamıydı k> karalamak ıçın ugrasmıslardı.» Ka ğıt ptr;a«n Mttplar, ötede duran koca toprak tablAOuı gevremis portafckl kamıkian, or'Minda Ur devinim karm&saaı olusturuyorlardı Uçü. OOantn solgun aydındjını sarsnıay^n bu yan fcorusurluk içinde da? Imıştı Emine. O geccki umulmaz kaynaîma sarJu kesin bir vedalatm:.roı üçü arasında. «Zaman kıs»> diya dufiİnujorOu Emine neden»e; gelecektc ana, bab», k)2 Lu üçlü fletişimı kuramay&caklardı r bir diha. öfkeye dönmemeliydl. öfltenin ttzüne sifınnıunalıydı. V« ondan çıkar umm&m&lıydı. Efr.t böyle ananyle babuıyle ayn bmkamler4*n oe gelscler blrlikta ağlamı? oldukları OT ttteyi yııamıjtılar. Bundan ut&nc duymaın%v. (rerekirdı. Y»«a4ıkl»n an. donıkta, 6oluydu. Npden sonn dunüznuilar. blrbirlennden Uza'ülasa JK çöz11m<üz ayTilılclann. yorgrun kaçamak gpj'ıi:T.se>iîi lla ç«Tr«lcrlna bakınmı»laıdı." Eivrrtr Nüveyre demlştl, elverir. Bitklndir kızırmz görmüyor musun? Bla de bitkanız. Bazı ^cvlen kaldıramıyacak kadar eskldlK y»v landjk. t.'>k çeyden geçip gitnıışu. Ahşicanlıklarırr.ız itPıivıkieşmış. Ortancamız dınlensin artık. cHer t.ılede üç beş kuşakta bir kan yenılenmfl.» derdi annem. «YaşadıjSını her gün duyup a^ anutyana yanmalı Selâh oğlunı» derdl. O yıkınv. sayarak göçtüğü verlerin degerini son neles!ne yakınken anlamıstı. ölüm yatağmda t'iaen kalkıp, babamı sssleyerek cb«nl de onıın Kiıdar sevdin defil mı kocacıgım)) demişti. h Ötekı kadın klmdl btlmiyordum. Be!liki. ba ?a;.nene §on yıllannda kendjsine aca çekt;rmis, o yabanc» kadın» ölmekteyken düşmanhğı »ılinivennifti Aynı erkeğı seven ıki kadından Mn olarak, paylasma duygusu yer etmişfı ıçjıe. «Hep geçmişe yakmmak dövünmek atiye, hazırhksnlıktan olmalıdır Selâh yavrom» derdl, «btlkl öyle olmalı.» L'ça^a bm dığimizden bu yana annen de, ben de baakalaştiK. Bu uzunca. sürmez bizde bilirim. ortanca. t ç v^riîkin evlât, bir kan koca ve kan bağımn n»t!rrtiğl derece derece vakmlıklar.. Başk«ia»rr>... Bilirim ben vakında yatıjınz b;z. Ser» ut... Ya seninkı bize benzemeyecek belll. Kan yenilendi biz anlarmyoruz. Baks&na NU»tyıe kancığım gençtır o. yaşlaosa da b«lt» ruiftnacak bunlar. Haydl blı ikJ ihtiyar artık <jıik:p gidelün. Gıt oldu baba kalın bu jrece, yer vapanm sızp Toplarun her yaıu nemencecık. aest doluydu bunlan söylerken. Babası urun vedaia«malarırı yaşamavı dir:lttıjl o benzersiz andaydı. Bu vuzden bıl(ece bir aosgörü edlnmisti. N»mide'ye iözümüz »ar «ınenle ona uğ rayacagu. Sen teyzeru pek aevmezain £mmi bıliyorız. Bılsen annen, Nemid« teyzenin »eni görmer» m.n.emefe zor razı etu. Y»nn Ank*ra ekspreıiyle gidecegiz. Uçak eö8süm<> aı. knıklık vrrdı. Sana ylne ujrarız. OUjUnceni degi$tirt'»Kn katılırsın biM. YH Mban doğru »öylüyor. Gelmek fllln Istarcen coougum... £min« rusmuîtu. Babuınuı deminkj ıhk anlamiarobj) bosalan yUzUn« bakmıstı. Ona daha &Y" oir ilgiyle sUzüyorâu »ımdj HUcred» o iâ.Tıiwla, ate«lerl« yattıjh acıiı giinlerinde görilijCp gücünü direnmeslni tazeleyenlcrın lçindîHİ »anjm genci çıkarıp bab&sının vanına üıkıvcıctı:. Ankarada Kadlr efendinın, Nazık kadının, HUjeyin'ine yardım eden babası o.amaz mıyrı? Babasırun Içinde sakladıgmdan ku$ku auvmadıgı e?siz îclal ögretmenin tek tek olsa da »vrdım etmeye çabaladıjı ögrencilerin den biri Oıan Hüseyin'e dMtek olmus olamtz m^ydı >,aDası? Bu vargAyırru çılgınc» «vetlemek Utlyordu. Bab«nyıa, annesinin ardJarından kapıyı ttrttügü"vn» a»«n»örün sesi yiten» değtn oldufunca kıJakalmıştı. Babası tneelıkla b;raktıgi parayı o a*fınıklıgw lçinde orta masasının ucuna Uiatirml$ti. Ardından annesı verileni he me». skv.OTic »elirterek: H . Kz naftftya ufrans rriye, aklımı» senutf kalacak Lmıne yavrum, demişti. Bu simdilik yet«r unmm olm&zsa, telgrafla... anne yeter, yeter. Bir isteğıra var sijtlfiı, Anksra'da baaı kitaplanm kalmıştı. Bır rn. babamm kitaplıgının altındakl dolaba koyıau»tum onları bir gelen olursa vollar mıyoıniî' K'uplann cogunu yaktık Emln». Senlnklierın ntjılarımn bizde oldugunu bilmiyor. dum. Banun da söylememişti Yaktık korlsudan. Üf.teıiK hem öğrencı, hem <ie delikanll o!sn Bir cvde kitap barındırmak ror? tnan ki nıhsatsız sııâhtan beter. Ankara'da kalorifer dairelerince gürüerce kitaplar vakıldı. Eınine kızaran dalgalanmayı. ayıplamayı acımayı c.şlaştırmadan suskuyla annesine babasma c>ı.kmıştı. Bajka istejim olacafını sannuyorum ıimdıl:k. Te^ekkur ederim. Ayrılırken babasırun onu göğiüne btatırmasındaki cof»ltılmıs duyguaallıgı vadırgsmıstı. Yartnı stat Onceki üçlü •tniiîtnanın vakınla|manın etkilerinde enmeml$ça. •ıyrılmı$tı (DEVAMI VAR) Cumhuriyet'in 50. Yılında Türk Basını (197374 rUNUS NADÎ ARMAĞAN1 YARIŞMASI BÎRİNCtLlĞLNİ KAZANAN ÎNCELEME) Önder SENYAPILI Toplumu ilgilendiren önemli haberler basında ortak ilgi görmüyor Basının aeçlm öncesi tutumu, yanaız davranmak lcaygısı taşımaktadır ama, bu kaygı geniş olçüde yanlı davranma sonucu ıermlştir. Kökende. yansulık dogal olarak yan tutmaktır. ÇUnkü, «yansızlıkstan, gerçegin yanında olmak; gözleneni göruienı, mr takım kaygılara kapılmaksızın, OKu>ucuya aktarmak aıüaşılmalıdır. Bize göre, drnegin, erken vapılmış bir halkoyu yoklamasınm gösterdigi sonuçlarm dcgi?tıgi gözlenmişse. bu sonuçları gene da yayımlamak «nesnelhk» ıikeslnl önemli biçimde zedeler. Ve bu gerçeği bile bile gene de eldeki sonuçları kamuoyuna yansıt mak. yan tutmamak iUcesiyla da bagda?amaz. Türk Basımnda, bir gaxatada «man$et»te verilen haberın, bir öteki gazetede küçük bir yer kap ladığı, giderek hıç yer bulamadığı görülmektedir. Bır gazetenm ortaya çıkardığı bir sorun ya da olgunun öteki gazetelerce tümüyle yadsmdığına sık sık tanık olunmaktadır. Ortaya çıkanlan eortın ya da olgu kamuoyunu ne Ölçude ilgilendirirse ılgilendirsin; temel görevı kamunun, • toplumun haklannı korumak olan basın orjtanlannca gerıellikle deferlandlrtlmemekte, deSerlendirmekten kaçınılmaktadır. Ömeğin 1973 temmuzunun başmda Cumhuriyet, Ür.nersite giri? sınavlarının çalındıfnı kamtlanyla kamuoyuna açıkiamıştır. Toplumu ilgilendiren çok önemli bir olaydır bu. Ne var ki, ötakl gazetalenn büyuk bır bölümtı olayı utun süre gormemealikten gelmışlerdır. Bilindigı gıbi, sonuçta, sınavlar iptal edılmıştir. îptal haberı yer bulmuştur gazetelenn çogunda. Dogan AvcıOgluTıun yayımladıgı haftalık Devrim gazatesinde açıkianan ve toplumu çok yakından ilgilendiren blrçok yoUuzluk dosyasına çok satışlı gtıetelerden eğilen olmamıştır. Basm toplumdan y«nays«. «Bır ulusun yüksek sesle kendi kendine konıışması» ise, bu tür haberlerin üniversıte gıriş sınavları sorulannın çalınmasının; top lumdan, toplumun sırtından çıkarılan «rüsvet» olaylanrun tüm gasetelertn baş köşesinde yer alması gerekmez mi? Basının görevi gerçekleri girlemek midir? sel lşlevlerinl yerine cetirememelerlna yol »çan uygulayunbUim yenileme ranıı, bosa yattnm yaptlarak terekülı ölcüde aylak «ığa yaratdtından ötürü de onanamaz. Aynca, bir tür bastm aracına yapüan Tatırımın karsılıfcı alınmadan btr yenisine büyük yatırımlarda bulunmsk. gazeteleri parasal vönden ıriiçlükler Içlne atmakta. reklâtn eellrlerine dııyulan »erekslniml pekistirmektedir. Basınuı gün ceçtlkçe i$ çevrelerinin baskisı altına daha cok Itirmeaindekl ana etmenlerden blri de budur. 15 yıllık bir donem içinde 1 milyar 135 milyon TL'dan daha çok bir tutan kapatan basın t$leyiminln, kıt yatırun olanaklan bulunan TUrkiye'de, çok daha gereklt alanbtra yapılabiiecek yatırımlan ktt«t«kledltini aSylemek yanlıs olmaz. Yalnız bu açıdan bile, baain i?leyimindçki uyfulaytmbllims*! (tek nolouk) yenileme yanşınm topluma malİTetinin çok vüksek oldufu belirtilebilir. Bu uygulayımbilime uygun olarak öz ve biçım yönünden değişime uğrayarak top luma fcarşı ana ı$levlerini aavsaklama yoluna gırmesı, toplumsal maHyeti daha da artırmaktadır. Sonuç olarak, «başan» d.ye niteienen va da kıvanç veren bir durum. kökende toplumun yararma olmadıgı için olumsuzlaşmak tadır. Cumhuriyetin Ellinci Yılında Türk Basımnın Sorunlan nlmayan, tutuklanan, hapsedilen yanrların bo» kalan sütunlannı dolduran yenılen, gıdenlerın bıraktıklan, • bıraktmldiklan • yer den aynı cosku, aynı sorum duygusu, aynı büinçle toplum varanna »enlen savaşi sürdürmü$ lerdir. Durum bufrtln Içın kıvanç, yann tçin umut »ericidir. C Uğraşm Gelişim Düzeyi Gerçeğe Saygı Basına duşen görev nedir? 25 yıldan daha çok zamandır Fransa'nın ünlu akşam gazetesı FranceSoir'in Genel Yayım Yönetmen lığinı yapan Lazareff'e gbre, Fran sız okuyucu hıçbir zaman aldatılmak istememekte, «saf yerine konuhnaktan» çok korkmaktadır. Oazetacilere karşı ku?kucu bir tutum içınded:r. Oysa, Ingılia okuyucu, basının kendi «sozcillügünU, »avunmasını» yapabılecek durumda olduğuna özellikle inan maktadır. Iki ulusun b u u » kar$ı takındıfı tutumlardakl ayrımlar nadensiî değildir elbette. Turkiye'de de okuyucunun gazete ve gazetecıler hakkındaki görüşii Fransız okuyucunun koşutundadır. Burara degin verilen örnekler bu tutumun nedensiz olmadığını ortaya koymaktadır. Yukandâki tartiîmaiar Türk Basmında, çarpıtılmış, yanlıs, giderek yalan haber ve yorumlann yer aldıgını ortaya koymaktadır. «Gerçefe saygı» duyulmamak tadır. Çok zaman, toplumun kesinhkle bılmesı gereklı olayların duyurulmadığı da gözlenmektedir. Okuyucu aldatılmakta, «saf» yerine konmakta; ilkel duygulanna seslenilerek özlemien doyunılmaya çalışılmaktadır. Daha açık bir deylşle, sürüm saglamak uğruna okuyucu sömürülmektadir. Bu Özellikleri göz önüne allnınoa. çenel cöriinümüyle, cumhuriyetin eülncl rasındak) Türk Banınının toplumun yanında yer almadıgı, bir başka de|erlrr dlıgesine batlı olarak iş eördüfü »ne siirülebUlr. Toplum çıkarlan adma. \'a da toplumun yanında yer alarak yürütülmeyen bir görevin «basarüı» olarak nitelenmesi (blzım açımızdan) oianaksızdır. Bızim benimsedığimiz «başarı ölçtttü» toplumdan yana olmaktır. Bu ölçüt basının tanımından çıkmaktadır. YUrürlükteki sosyoelconomik düzenin bir işlevi olarak görev yapan basının. söz konusu ölçilte göre degerlendirmest olumlu yargılar vermemektedir. UjJraşın gelışmişlik düzeyi, biz. ce. direnen, haksızlıklara, baskılara direnen namuslu gazetecilerce yukseltilmektedir. Gazetacilik, yalnızca gazete patronlarının uğrası demek değildir. «Rotatlfe karşı kalem» ile savasanlar temsil etmektedir bu ufrası. Cum huriyetin ellinci yılında adı saygıyla anılacak bu tür savaşçıların sayısı hiç de az değildir. Ve savaşın bayrağı elden ele geçmektedir. Yaşanılan son dönemde çok güzel örneklen görülmüştür bu bayrak yanşınm. Yazdı Gazetecihk itleyiminin (sanayıınin) gelijimı, buluş becerısine, girişima ve bunların danendiğı geniş bır toplumsal d«gısim süreçtn* dayahdır. Evrensel gelişımi tanımlayan bu etmenlar, Cumhuriyetin ellınci ya«ındakı Türk gazetecılifının vardıgı noktaya nasıl ulM'uJrırıı da açıklayan etmenlerdir. Biea göre, Türk basınındakı köklü de ği!=im 1950 yıllarında baslamıktadır. Ayru yillar, daha önce aa değmildiği gibi, siyasal yönetımın Türkiyenin ekonomik yapısını büjuk ölçüde değişıme uğratacak kararlan aldıgı yıl lardır. Daha önemlısı. tarımda ki çagdaşiasma, toprak ıyeligln deki Irutup.asma, yoftun (entan sif) tarıma geçış ve bunlara ek olarak, hızlı nüfus artısından öturü kırdan kopan yıgınlsrın kentlere göç etmege baslayısının hızlandıfı yıllar da 1950'lerdır. Söz konusu göç olayı, ntlfusun kentlerda yigılmaya ba?lamasi, büytik bır toplumsal dejfisme tü reçinin görUntüsUdür. TUrk gazetecihği bu görüntünün somut ladığı toplumsal değışim süreçi içinda, daha öncelen ba;ka toplumlardm denenen bulujları, girisimleri, gerekli dü*eltmeleri yaparak uygutamak yoluna gıtmis va basan saglamıjtır Ote yandan. son 150 yıl lçart;nde uygulayımb!İimın sürekli pelişımı, bütün dünyada, günden gıine artan bir okuyucu yığınına gittikçe çeşitlenen. çok yönlü bir haber ve bilgi hızmeti sunma olanagını yaratmı;tır. (13) Bugün TürK basını, uygulayunbılımın en ılerısmı, en geli&mlşını kullanmaktadır. Herhangi bır ötekı ısley.m dalında basındakı gibi çagın en llerı uyguiapmbılımının kullanıidığı gdriilmemektedır; ya da nıç degilsa, herhangi bır işleyım daluıda. uy gulayımbihmm basındak) hızda yenilendigı görülmemıstır Denebılir kı. Türk basınının kullandıgı uygulajimbılımdeki yen.lenrr.e hızı. giderek gelişmiş ülkeierde, . bu uygulayımbilimi üreten Ulkelerde bile a>nı hi'da ve bu ölçüde toplu biçimde olmamıçtır. Yukandaki iki paragrafta çizılmege çalısılsn gorüntusUyla Türk basını, gehşımtnde evrensel bır çızgıyi lzlemistir. Oalisimını j'dnlendıren etmenler, gazetecilıgın genel evrensel gehsıminı tanımlayan etmenlerie çakısmak'adır. Kullandıgi uygulayımbüım. çağdaş gelişmi$ ülkeleruı kullandıgı uygulayunbilim!e eşdeğerdedır. Ancak. bu ikj durum da. ülkenln özellikleri gözonünde tutuldugu zaman bır takım sorunlar dogurmıktadır. Her alanda oldugu eibı. baaın işleyımı daiında da. Turkıye'nin sosyoekonomık yapısuıdan dogsn özgUl sorunlar vardır Türkıye'nın. Batılıların K J U landıgı deyımle «gelısmekte o lan bır ülke de*:l de, daha dog ru soyleyısle «gerı kalmıs bir ülke» olusu, ner alanda oldugu gıbl. basın daiında da, ılk bakı» ta kıvanç verici gözüken durum lan ters çevirebilen bir etkı gos termektedır. Cumhuriyetin ellinci yılındakl Türk basmınm sorunlarını araş tırırken, bu bakımdan sorunıa rı iki ayn smıfa ayırarak ele almak gerekmektedır: Evrensel •orunlar, öıel sorunlar. YARIN: TÜRK BASIMMN EVRENSEL SORUNLARI MALKOÇOĞLU yazan veçizen.Ayhan BAŞOĞLU BANYA LUKA'NÎN TOPLARI DİŞİ BOND TİFFANY JONES GARTH P Cumhuriyetln Ellinci Yaşmda Türkiye'deki Basın Uygulayım Bilimi Cumhuriyetin ellinci yaşında TUrk basını, en ileri, en gelişmış basım araçlarını kullanmaktad'r. îlk bakışta, kıvanç veren bir görünüştür durum. Özellikle geri kalmış Ulkelerin işleyımleşmede en ilerl uygulayımbihmı kullanmasj dogru bir tutumdur çünkü. Ancak, yarattıgı sakıncalar sıralanınca, yarardan çok zarar ^T• digi an1a$ıtmaktadır. Basın işleyimindeki uy»ulavımbılım (teknoloji) varışması, )?sizl]|e. döy\x vitirimlne ve gazetelerin eğit" * Lise dıplomamı zayi ettim. Hükümsüzdür. Ahmet Ardemlr bir karaHa Vte.»
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear