24 Kasım 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CUMHURÎYET 10 Nisan 1973 Picasso sezgileriyle çağımız Amerıka'nın ünlu yazarlarncfan Henrv Mıller, Pıcasso'nun 90 doğum vıldonumu ıç n jazmıştı bu \azıM. Kendısl o tarihte 79 jasındajdı Bir yazar olarak Pıcasso ile havatı bovunca >akından ügılenmış ve aşamalarmı Ulemişti Koleji bıtirdıkten sonra çeşıtlı ıderde çalı^an Mıller, Bınnci Dunja Savasından sonra Paris e jerleşti. Yazılan kendısıne iyi bir gelır sağlamadığı ıçın çok «efil bir havat yaşıvordu Bu neden'e, toplum kurallar na karsı tepkısi bu>udu Romanlarının Amerıka'd*a %ajımlanması, mustehcen olduğu gerekçesıvle jasaklanmıştı llk kez 1961 yılındft eserleri Amerıka'da vayımlardı ve mılyonlarca «atıs yaptı Henry Mıller halen Cahfornıa'da yaşamakta ve yenı eserlen uzermde çalışmaktadır. Yazan: HENRY MİLLER Fotoğraflar: ARA GÜLER «tspanja'nm Malaga kentinde doğmuştu Picasso Ve ününü henüz küçücük bır çocukken yapmıştı çevresınde Maurıt KraUyet Akademisine ogrencı olarak kabul edılcbğı zaman henuz 18 yasmdaydı ve ünü Ispanya'nın sınırlannı çoktan aşmıştı Ku^üklugünden beri, yakınlannın da belırttıkleri gıbı, en bujülr ozeuığı son derecede kuvvetU bir hafızaya sahıp ohrjısıvdı Yakın dostlarmdan Sabartes şunlan soylüvor hakkında. «Hıçoır seyl unutmazdı Pıcasso Bır şeyi bır kere gordU mü hayatı bo/unca butun aynntılanna kadar hatırlardı » «Özgür yaratılışlı bır insan olmasına rağmen pek genç vaşt» ulaştığı uluslararası ün yuzunden, Pıcaîso'nun ha>atı bır • rrahpus» gıbı geçmıştır Aslında kendi yarattıgı DU rnahpuslulc hayatını yaşamaya mecburdu da Yakın arkadaşlanndaD bıruıe şcyle demıştı bır gün «Hıç kımsenın, hattâ en nefre' ettığım duşmanlarımın bıle, benımkısı gıbi bir Une sahıp olmaiannı ailemenı» «Picasso gıbi enerji dolu bir insanın, bir dehanın, insanlardan uzak, bır vülanın dort duvan arasında yaçaması yaşamak zorunda kalması acı bır şey bence Oysa Pıcasso ne kadar mükemmel bir dürtator olurdu O korkunç enerjısı. eııgın kavram» yeteneği ve dehası ıle böyle bir dıktator, hernalde toplumlara biZim kulustür pohtıkacılanmızm sağladığından çok daha büvuJc bır mutluluk sağlardı cDaha oncelerı bırçok kişi tarafından da belırtümiştir bir kez daha tekrarlayayını Pıcasso, bütün hayatı boyunca, dığer bır çoit sanatçınm kaderınden larklı bir kadere sahıp oımuştur Bır mıhonerdır bugun o Ve istedıği her şeyı yapabılecek guce da ^ahıptır Oysa darmadagınık bır hajat yasar. thtıyaçlan basıttır. Akdenıze bakan vıllası bu dağınık yaşayışın orneklerı ile dcluflur Yakın dostlarına, hayatının bu ılerlemış de\resınde ıstcdığl tek seyın sağlık ve gorme yeteneği olduğunu soyıeırektcdir Gerçekten de son yıllarda Pıcasso nun üzenne en çok utred'ğı şevler olmuştur bunlar Buna karşüık Pıcasso, sağlığın n karsıhgm da ve'tnekte, insanlığın hazınesıne, her gün yenı yeni şeyler bırakmakta, sanat dunyasını fırça darbelerıyle zengınleştırmeye devam etmektedır. «P casso çalışırken hıç bir zaman bir «şaheser» yaratma endısesı duymamıştır îçmden geldıği gıbi çalışır o Bır tablosunu bıtırmeden bır seramık çalışmasına başlar, oradan yarım bıraktıgı bır hejkel uzenne egılır Aslında Pıcasso'nun bojle endiçelere kapılması ıçın sebep de voktur Insanlığa verdık'eri ile kendısi ın«anlıgın malı olmuş, bızzat kendısl bır sanat çaheserf ha'ıne gelmıştır «Pıcasso nun sanatı hakkında konuşmak, hakkmda yargılar» varmağa çalışmak yersız olur bence. Butun dunya tarafından kabul edılmış bır dahının es rlerıni yorumlaraağa kalkışmak kımın haddıne Pek çok sanatçının tersıne, kuçuk msanlara kadar uzanmıştır Pıcasso. Bugun Emsteın'ı, Ramakrışna'yl veja Bösch"u da dünya duvnauştur ama, ne yaptıkfaruft Tjılen pek azdır bunlarm. Üstebk bonlarm hıç bırt yaşantımızı Picasso kadar «kllememtîr, yaşantımtza Pıcasso kadar gırememıçtır. Abartma sa\mavın, Pıca>=so, tek basına da olsa, bır insanın dünjava kendı ıradesıni kabul ettırebıleceğıni kanıtlamıştır Hem de bunu askert bır lıder, bır polıtıkacı olmadan da yapabıleceğini gostererek «Pıcasso'nun kendıne O7gu ku^u^lan da vardır örneğın bazı zaaflannı gozunde fazla buyutur ve bunlardan devamlı şıka\et eder Oysa bu kuçücuk kusurları da olmasa, Pıcasso belkı de katlanılması guç bir dahı olurdu Bazılarına gulunç gelen ufak tefek kusurları Pıcasso'ju gerçek anlamda ın«an yapmıştır bence. Çevresıjle bu kusurları sayesinde bır dıvalog kurabılmış, zaman zaman o da çev resım saran msancıklardan bırı olabilmeyı basarabılmıştır. ' (Deramı 7. sayfada) »•?» * . * « * * deh&snu TWattıgı dUnya «Ifcetta yaîiyacak. • *« x * . <4 Günümüzde resmin adı.. Flcasso Ue bir foto • röportaj Yspmadc, Aemen ber yığidın gbnlünde yatan bır aslandır.. Ama öyle kolay bir is de degildlr.. Eh ne dersinlz, kıamet ml, kader ml, her neyse, ben bu isi yaptnn lçt« Nasü mı? Batan anlatayım . Cenevrede'devdim, dünvamızm en değerll ganat kltaplannı basan yaynıevi sahıbi Albert Skıra'nın bürosuna uğradun Slrira Ue hem dostluğumuz, hem de Iş ilijkimiz vardı YaMmladığı kitaplann bazalannm fotoğraflanni bana çektinrdı Skıra'nın sekreterl, her jsamanki gfbi güler yuzle karşıladı beni, birsz hoj besten son ra, «patron çok nejeli gir de nesesine katıl» Skira genış çahsma masasımn ardına yayılmıs, her zamanki gıbi, kon>agmı yudumluyordu tMerhaba Ara Güler» dedl . Basladık konuşmaya . Ne oluyor Monsieur Albert nedir bu kerf . Nasıl olmam, bılır mısın ki, Picasso 90 yaşı lçuı bır kıtsp yapma hakkırı verdı bana. Bır an durdum, soluk almadan kafamı çalıştırmava başladım Kafam adeta bır hesap makmesıne donmuştu Hanı ben «Zamanımın Ünlulerı» d n e bır kitap hazırhvordum Bu kıtapta Pıcasso olmadan olur muvdu Sartre sız, Şarlo suz, Pıcasso suz «Gunumıuun Ünlu len» du e kıtap olur mu? Ve bırden patladım. Pıcasso % a gıdıjorsun ha, beni de goturmezsen, bır daha senın ıçın 1 mılyon dolar ver aen bır tek fotofraf dahı çekmem Bu ton üzerınde bır mıktar daha attım tuttum Albert Skıranm gozlerinin ıçı gulüvor, benim halıme baktıkça, dudaklarındaki gülümseme gemşhjordu «Meraklanma Ara Gu'er, tarıh adına Pıcasso >u onune diAeceğım» dedı . Uçağa bınmeden havalanmıştım . Uçuvordum gerçekten . Ne mutlu bir rastîantıydı b u . P'cassonun en, Cannes kentının 9 kılometre kuzeyınde «Notre Dame de Vıe» adlı tepenın yaraacmdaydı Kasabanm adı da Mougıns dı Bız «Mou lin de Mougıns» adlı otele jerleştık Cakanndan geçılnııyordu B.r ara, «Yarm sabah Pıcasso'va g deceğım, erken kaldınn» gıbılerden bır lâf ettım otelcıje Adam bana bır baktı, sankı tı marhaneden kaçmış bır delıjım. Ne var yahu, tnladık Pıcasso ıse Pıcasso, janı dunyanın >a şayan en bujuk ressamıdır Ama Allah da değıl ya Yok vok, bu Mougıns kasabasında ya sa\ânlara gore, üstat bır Allah Daha geçen lerde kendısıne «Lenm Nısanı» vermeve gelen So\jet sefırını tam 18 gun bekletmışler Sonunda Pıcasso'nun kapısındayız Albert her zamanki gıbı, halıf sarhoş, benım elım aya ğım t tr jor «Skıra» adı sıhırlı bır parola ade ta, buyük demır kapı ardına kadar açılıvor Pıcasso bızı kapıda karşıladı Albert le bır sarrıaş, dolaş oldular, bana fazla yuz vermedı \e aıısızın «Aman çocuklar, bılıvor musunuz dunyanın en onemlı adamı dışçıdır» dedı ve dondu gıttı Bıraz garıp bır adam galıba bu Pıcasso Salona oturuvonız San şohret paralar pa ralar Ama salon o kadar rahat, o kadar saae doşelı kı, hayrete dusujorsunuz., Çalışmaja başlıyoruz Dunjanm en canlı ihtıvarı Pıcasso O kadar canlı kı, ıhtıyar demeje dılınız varmıyor . Şak şak şak şak şak Durmadan dınlenmeden çekıyorum Dunyada çeşıt çeşıt meşhur vardır.. îngıltere Kralıçeai îran Sahı Habeş Imparatoru da meşhurdurlar Ama gunun bırınde Mala ga da bır resım hocasının oğlu dogui or Sonra bu bebek bu>uve buyuye, tum meşhurların ustune meşhurluğun damgasını adını basıyor Çağımızın sanatçısı Pıcasso». Pıcasso nun vıllasmda hem arkadaş, hem kâhsa Mıguel, ıkı Aigan kopegı evın onemblerı, bır de karısı Jacquellne var Sade, son derece efendı bır kadın . Pıcasso âdeta çayla vaşayan erken yatan bır kışı, durmadan resım yapıjor. gerçeğm ıçınde, bıze gerçekustunu sunuyor Bır ara, bana ofkelenıvor, «Nedır boyle yuzlerce fotoğraf çekıyorsun» dıjor Anlatmaja çalışıyorum «Sız desen çızer ken her şevı nasıl dıledığınız yerlere oturtuvorsunuz ben de ıstedıklerımı vızorun ıçıne toplamaya çahşıyorum > Pıcasso ulkesınde yaşıyamamanın acısını TÜRK FOTOĞRAFÇISI ARA GÜLEP, ÇAĞIMIZIN BÜYÜK SANATÇISI PİCASSO İLE KONUŞAN VE FOTOĞRAFLARINI ÇEKEN TEK TÜRK GAZETECISIDIR. ARA GÜLER, PICASSO'NUN YANINDA GEÇIRDIĞI DÖRT GUNU VE ÜNLU RESSAMLA İLGILİ ANILARINI CUMHURIYET'E ANLATTI .. çeken bir l " " " Franco'nun faşîst •dımını atmamaya yemınlı Ünlü yapıü Guernıca'dan soz açılıvor. «Ben Guemıca'yı faşıstlerın o kent'te gırljtiklerı kıyımı dıle getırmek ıçın yaptım Benım eserım, ancak Franco oldukten ve faşızm bıttık ten sonra îspanya'ya gırer» dı\or Pıcasso Bun lan soylerken, «nlamlı bir huzun var bakıjlarında . Pıcasso ıle bır arada oluşumuz dort gun sürdu Erışılmez bır 4 gun, beni \aptıgım 15 açısındsn boyleslne doyuran bır başka dort gun, elbet vardır Ancak Pıcasso ıle olanı, en çok u bırakanı dıjebgırımEvinde. bıri|kte dolaşmak bır başka levkti, bel'nde deste deste anahtarla açtığı bır kapıdan g dığımız oda, bir muzejdı Matısse'ler, Renoır'lar, Dufv'ler dizı dızı Bır Cezzanne gosterıyor, sonra elını vanağına goturup kevıfl» guluvor Tam 5 Franga almış Cezzanne'nın kendısınden Çevresindekıler, «para konusunda biraz t » tumlu olduğunu» soyluyorlar buyuk sanatçının.^ Bılmem kı başka ne denır 7 Pıcasso'nun olumu, Pıcasso nun kendısinm olü mudur Yoksa yarattığı dunya elbette yajıyacaktır Pıcasso, hemen hemen tum eserlerini kitap halıne gettren nnlü yayımcı Skira Ue... Picasso'nun evinde... cZamanıınızın bu en ünlü ressamı, bahçe ıçındeki evınde, eşı Jacqueltne, kopeği, papaganları ve korktuıç bır çalışma tem po^u ıle oldukça basıt bır hayat surujor Zıyaretçıleri az ve hepsı dostlan . Elektnkle kumanda edılen de mır parmaklıklı ağır kapıdan prdğıırızde, ünlü ressam ıle eşını, golgeli bır yolun sonunda bıüduk Yıllar, Pıcasso'vu yıpratama mış Yanık juzunü, çocukluk yıllarının hevecanlı merakını hâlâ ıtıuhafaza eden muzıpl k dolu bir çıft goz avdınlatıyor A>aklannda sandallar var Bır sort ve ustune kareli, üç renkli bir gomlek gıymış. Bır de memleket özlemi ıle doluydu, gozlennde bu özlenden ızler taşırdı 1971 yılının Eylul a\mda ünlü ressam Picasso'yu evinde zijaret eden Agence France Presse muhabiri Henri Diacono izlenimlerini şoyle anlatıyor... Karşılama sade ve sıcak Benimle hemen senlı benlı oldu ve şoyle ded1 «Bu kapıdan ıçeı gırdıgme gore dostumsun Dos'um olduğuna gore de «sen derım» bır ışçının j a da zanaat karınkını andıran bu duz ve tatıi konukse/erlık, çok çabuk peçen uç saatlık zıvaret'mız boyunca bızı butun comerthgıy le sardı Zemın kaUndakı oturm salonuna gırıyoruz. îlk bakışta karı şıklık gıbı gelen bır dagınıklıgı var salonun Bır bufenın ustıınde dıkkatls sırava konmuş mektupların yanında, bır kısmı za manla sararmış fotoğrai yığm ları \ar Orgu bır ortuyle ortulu vuvarlak masanm ustunde meyve suvu soda \e bıra şışelerının çevrcsınde bardaklar dızılmış Bır sedırın ustunde resımler (De\amı 7. Sayfada» «Kore Savajı» unlu ressamıa az büinen buyuk eserlerınden bırıdır.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear