26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CUMHURÎYET 10 Nisan 1973 ugün bir memleketin uygarlık düzeyini tanımlayan enerji, bütün ülkelerin üzerin» eğildikleri çok önemli bir sorundur. Zira yeryüzünde yaşayan insan sayısı her geçen gün büyük oranda artmakta, her toplumun yaşam süresi uzamakta ve genellikle hayat düzeyi yükselmektedir. Dolayısiyle beslenme, giyinme. rahat bir evde oturma, gezme ve bir işe sahip olma gibl gereksinimler artmaktadır. Süphesîz bu açıklamalarm her biri enerji tüketimini zorunlu kılmaktadır. Bugün kullanılan enerjinin büyük bir kısmını oluşturan, fosil yakıt denen, kömür, tabil paz. asfalt ve bazılan bir süre sonra endüstrinin gelecekteki jjereksinimini karsılamavacağı bir ger çektir. Örneğin 1940 yılından bu yana üretilen ve tüketilen kömür miktarı yaklaşık olarak 1940 yılına kadarki tüm tüketimi aşmıştır. Petrol üretimindeki durum ise çok daha yüksektir. Görülüyor ki gereksinimler dolayısiyle sanayfleşme bu enerji stoklarını gittikçe artan çabuklukla eritmektedir. Şüphesîz bir süre sonra fosil yakıtlan biteeek. bitmese bile gereksinimi karşılvnayacaktır. Böylece yeter derecede sanayilesmiş bir düny?nm enerii isteklerinin nasıl karsılanacağl büyük bir sorun olarak ortaya çıkacaktır. Bugün fosil yakıtlann dışında enerji isteği su gücü ge!şit olayı, jeotermal ve nükleer enerii îsfeklerini kar sılamak amacı ile yeni enerji kaynakları bulmak ic:n büyük çaba sarfetmek 7.orundadtrlar. Bilindigi pibi gecmis yıllarda su gücü su değirmeni gibi basit endüstri tekerleklerini çeviriyordu. Bugün barajlar su gücünü elektrik enerjisine çevirnjekte kullanılmaktadır. B Olaylar ve görüşler Enerji Sorunu ve Güneş Doç. Dr. Muammer DtZER dan enerji Bağlanmasıdır. Bu memieketlerin bazı enerji gereksinimlerini karşılayacak bir kaynak olan günes enerjısiru elf sımakta önemli nedenler vardır. Bunların basında birçok güneşli günlere sahip olmaıan ve Kapital eksikliği gelir. Her şeyden önce gelişmekte olan msmleketlerin enerji isteklerinin başında termal enerji gelir ve bunun da günes enerji. sinden çok kolaylıkla elde edilmesi önemli bir kazançtır. Öbür önemli yararlar ise enerji elde edilişinde zorunlu olan araç ve gereolerin kolaylıkla memleket olanaklan ile yapılabümesi, gerek teknik ve gerekse para bakımından dış kaynaklara gereksinim duymamalandır. KANDtLLÎ RASATHANESt MÜDÜRÜ de geîgit olayı su düzeyinde birkaç santimetrelik değişiklik meydana getirdiğinden, bir enerji «antralınm çalıştınlması söz konusu olmayacaktır. Jeotermal enerji yanardağlar ve derin çökelek tabakalarımn kumları arasmda bulunan sıcak (u ve buharmın yeryüzüne çıkartmakla elde edllir. 1904 yıimdan beri kullanılan, Italya'nın Larderel la bölgesindeki jeotermal kaynaklanmn kapazitesi yılda 370 megavattır. Dünyanm baska bazı ülkelerinde de jeotermal enerjiden faydalanma çabalan vardır memleketimiz de bunlar arasmda bulunmaktadır. Fosil yakıtlar tükenince bunların yerini alacak nükleer enerjiye büyük ümitle bakılmaktadır. Her ne kadar nükleer enerjiye geleceğin enerjisi olarak bakılabilirse de geri kalmıs ve hattâ gelişmekte olan memleketler için bu oldukça sorunlu bir enerji kaynağıdır. Herşeyden önce nükleer enerji yi yararh bir şekilde kullanmak için teknik elemana gereksinim vardır. Bu nedenle geri kalmi| ve gelişmekte olan ülkeler, başka memleketlere gereksinmeden kendi olanaklanyle kolayca elde edebilecekleri daha başka enerji kaynaklan aramak zorundadırlar. Dünya mil'etlerinin yıllık enerji flretlnU dört yılda °i> 23.2 oranında bir artış göstermektedir. Fakat geri kalmış metnieke'lerin geri kalmishktan kurtulabilmesı için enerji artışının bu orandan daha fazla olması lorunludur. Aksi halde geri kalmıslıktan kurtu!mayacaktır. Bu nedenle gelişmekte olan memleketlerin enerji istekleri oldukça «nemli bir sorıındur. Zira buradaki en önemli problera kendi olanaklanyle kimseye gereksinim duyma enerjislrd H 15 Terlml» elektrik enerjlslr» ç«Tlrmektedir. Böylo bir sistemln günlük hayatunızda kullanılışı oldukça pahalıya mal ola. caktır, fakat imkân mevcuttur. Günes enerjisinden yararlanmada başka bir sorun da, günej sıcaklığından feydalanmadır. BugUn tuzlu sulardan tuz elde edilişi binalann ısıtnmasj ve soğutulması güneşin sıcaklığı ile mümkün olmaktadır. Son yıllarda güneş enerjisi ile e» mutfaklarmda yemek pişirme. üzerinde en faz la durulan sorunlardan biridir. Şünhesiz açık havada güneş enerjisinden yararjanma ile yemek pişirme bir problem degildır. Burada önemli olan 100 derece uzerındeki sıcaklığı mutfaga götürmektir. Bu alanda henüz pratik bir çözüm yolu bulunmamış olmakla De;aber, enerji taşıyan bir akışkanın bulunması ile pek aı4 güneş sıcaklığı mutfağa kadar girebilir. Isıtma, aydınlatma, soğutma ve elektn> enerjisi dışuıda küçük motorlar' çaJıştırmakta da güneş enerjisi faydalı olmaktadır. Bugün uj'gun bir tecrit sistemi yardımı ile çasucak bunar haline gelebilen kükürt dioksit veya freon gibi soğutucu gaz kullanarak buharh bir motoru çalıştırmak olafandır. Böyle motorlar sulama işlerinde kullanılmakta ve köylüye faydalı olmaktaoır. Suç Kimde? Son dönemlerinde ulusçuluk akımları sarmış Osmanlı Imparatorluğunu... Balkanlardan Basra Körfezine dek uzanan topraklarda Türk, Yahudi, Rum, Ermeni, Arap «Osmanlıyım» diye usluuslu yaşarlarken birden ayranlan kabarmıs. Fran» sız devriminden sonra dünyayı saran ulusçuluk akımlan sarsmaya başlamış devleti.... Çünkü Osmanlılığın mayasında ulusçuluk yok. Hangi ulustan olduğunu unutup: Osmanlıyım, diyeceksin. Devletin temeli böyle kurulmus, eğitim bu yolda yapılmış, devlet adamı bu mantıkla yetişmiş. Ulusçuluk mikrobu girdi mi Osmanlıya, devletin sonu geldi demektir. Bunun içindir kı Osmanlı, Türkçülüğe de karşı. Zamanın Harbiyesinde Türkçü öğrencilerin peşinde ajarılar var. Okuldaki ulusçu gençler,y» cezalandınlıyor, ya kovuluyor. Osmanlı yazarlan ve düşünürleri: Türkçülük devlete ihanettir, diyorlar, hem Türkçülük ne demek? Yoğurtçu yoğurt satar. karpuzcu karpuz, üzümcü üzüm. Türkçüler de Türk mü satıyorlar? Ama ulusçuluk akımlan gelişiyor. îster istemez gelişiyor. Kimse önünde duramıyor. Osmanlı İmparatorluğu çağdısma düştüğünden zelzeleye uğramıs gibi sallanıyor. Bu dönemde en büyük bunalımları kendilerini devletin sahibi sayan TurHer, Türk aydınları geçiriyorlar. Hem ulusçuluk bilincine kavuşuyorlar, hem ulusculukla imraratorluğun mayası arasmdaki çeHşkiyi nasıl çözümleyeceklerini bilemiyorlar. Balkanlardan Basra'ya kadar her yanda komitacılılc, isyan, kaynama... Bir yandan da sömürgeîesme süreci içine girmiş Osmanlı Devleti. Düveli Muazzama'nın Babıâli'de çesitli oyunlan var. Ingilizi, Fransızı. Alroanı Osmanlı Devleti adamlarıyla kedinin fareyle oynadığı gibi oynuyor. Yabancı sirketler imtiyaz üstüne imtıyaz koparıyor. Babıâli Hükümetlerinde göğüsleri nişanlı Osmanlı paşalan bütün ilerici akımlara düşman... Devlet kapitalizmin elinde perişan. adam kapitaîizmi bllmez... Yarı sömürge olmuşuz. sömürgeciliği bilmez... Ulusçuluk akımlan ortalığı sarmış. ulusçuluğu bilmez.. Özgürlük düşüncesi insanlığı sarmış, 5zgürlüŞün ne olduğunu bilmez... Sosyali?t fikirler Avrupa'yı silkeliyor. sosyalizmi hiç mi hiç bilmez... Bu bilgisizlik ve bilinçsizlik ortammda saray politikasında pek marifetli Osmanlı muteberieri... Hükümet kurmakta. hükümet düsürmekte. güçlüleri eteklemekte. zayıfları ezmekte maşallahları var. O senin adamm. bu benim adamım hesabı üstüne guya devlet yönetilivor. Oysa yönetilmiyor. dış güçlerin etkisinde kapitalist dünyanm yazgısında sürükleniyor. Arada sırada memleket sorunlanna gerçekçi açıdan bakmak isteyen aydmlar ve yazarlar yetisiyor. Bunlann ba?ında Namık Kemal var. Namık Kemal. özgürlük sairi diye diye nam salmıştır; yurt sorunları üstüne çok emek vermis kişidir aynı zamanda.. . BSyle biri ortaya çıkmaya görsün: Atın içeri!.. DemiryoUarı. denizyollan, madenler, rıhtımlar, şirketler, bankalar yabancılarm ya elinde, ya etkisinde... Siyasi iktidar ülkenin yazanna çizerine, aydınına düşman az gelismiş, yan sömürge, ya da çağdaş uygarlık gerisine düşmüs ülkelerde aynı durum yok mu? Ama bir de Abdülhamit devrini siz Abdülhamitçilerdea dinleyin! Eski değil, yeni Abdülhamitçilerden: Otuz üç yıllık iktidarında Sultan neler yapmadı ki! Demiryolları. köpriiler. yollar inşa ettirdi. Sayısız eserler Abdülhamit çağında bu ülkeye armağan edilmiştir. Fabrika, çeşmeler, düşkün evleri. hayır işleri... Abdülhamit çağında yurdun şurasında burasında sajTnakla bitmez eserlere eserler katılmıştır. Halk, Sultanı tutuyordu. Üçbeş sergerde maceraperest fırsattan yararlanarak Babıâli baskınıyla devleti ele geçirdiler. sonra da Birinci Dünya Savaşı macerasında batırdılar Tarihe masal gibi bakanlann Abdülhamitçiliği bu!. Türkiye 19'uncu yüzyılda treni zaten kaçırmıj, anakronik devlet yapısını balmumuyla yapıştırma çabaları elbette iflâs edecek. An» bu iflâsın suçunu. şu veya bu çevreye, su veya bu partiye yüklemekle ne kazanıhr ki? Dünya değişiyor, insan toplumlan değişiyor, her çağın kendine özgü gerekleri var. Bu değişimin ve gereklerln dışında hiç bir toplum kalamaz. Karmaşık ve karanlık gibi görünen, düğüm düğüm düğümlenen politika ortamlan ve siyasi parti kavgalarınm altmda çağdaş gereklerin sancılan yatmaktadır. Çağdaş akımlara karşı koyan siyasi iküdarlar yüzünden kopar politik kıyametler. Yoksa bir devlet ne üç, beş sergerde beson maceraperestin baskınıyla yıkılır, ne de iıhya> olunur. ^j,'X' Gerçekleşirse.. Güneş enerjisinden yararlanma olanaklan memleketimiz için gerçekleştirildığinde baslıca kazançlanmız: Yakacak gereKsmimıni karşılamak için ağaç kesimi dolayısiyle orman tahrlbi ve erozyonu önlemek, tezek yakımını ortadan kaîdırarak gübrenin toprak verimliMginl arttırmakta kullanmak. yabancı ü.kelerden petrol alımını azaltmak, yani. doğanın korunmasi ve döviz kaybmın önlenmesidir. Doğanın cömertçe dağıttığı güneş enprji. sinden yararlanma birçpk dünya uluslan tarafmdan ele ahnmış, bilimsel ve orarik tatbikat lıulmuş, çok önemll bir sorundur. Bu problemin memleket imızde de ele al nmasının taydalı olacağı bir gerçektir. Bu konunua rnernleketimlz üniversite ve araştırma kurumlaruıda bilimsel bir sorun olarak ele alınması eneıji tüketimine önemli katkıda buıunabüeceği beklenebilir. Güneşten Yararlanma Şimdl günes enerjisinden halk yaranna hangi alanlarda faydalanıldığını görelim: İİK akla gelen güneşin aydınlatma aracı olarak kullanılmasıdır. llk bakışt3 gündüzü oluşturan günesin, gündüs aydınlatma araa olarak kullanılması biraz garip görülebilir. Burada sorun, her köşeye güneş ışıgını sevkedecek sistsmi yaratmaktır. Bu kısmen binalann yapı şeklî ile ilgilidir. Gece aydınlatmaları ve karanhk yerler için güneş ısığının kullanılışı, ancak akümülâtör gibi sistemlerde güneş ışığım blriktirmekle mümkün olur. Bugün böyle bir akümülâtör yoktur. Bunun İçin ışık oluşturacak başka enerji «ekillerine dönmek zorunluğu vardır. Bu da elektrik enerjisidir. Eskiden beri kullanılan, bugün en büyük uygulamasıru nzay çalışmalannda bulan, günes hücreleri güneş Gelgit'ten Yararlanma Ay ve güneşe bağlı olarak deniz sularmın alçalrp yükselmesi yani gelgit olaymdan enerji elde edilmesi sorunu daha 11. yüzyılda ele alınmıstır. Bu amaçla su hareketi ile dönebilen kepçe şeklin deki çarklarla değirmen v.b. endüstri çarklan döndürülmüştür. Bugün bir bentle kapatılan bir koy ve bir ırmak gelgit olayı sırasmda doldurulup boşaltılarak elektrik enerjisi sağlanmaktadır. 1%8 yılında Fransa'da kurulan böyle bir gelgit enerii santralından yılda 240 megavatlık elektrik «nerjisi elde edilmektedir. Bu enerjinin Keoan' dan elde edilecek enerjinin vüz misli civarında ol duğunu da işaret edelim. Memleketimiz denizlerin YENİ BlR DÖNEM Ml? OKTAY AKBAL Evet Hayır Toplu Sözleşme ve Sendikalar Yasası S endikalar YasasıncTa degişiklikler yapan 1317 sayılı ya sanm bazı maddelerinin Anayasa Mahkemesince iptal edil mesi üzerine Çalısma Bakanlığı Anayasa Mahkemesince tanınan bir yıllık süre dolmadan yeni bir tasan hazırlamak ü*er© çalısmalara glrişmiştir. Çalısma Bakamnın yapmıs olduSu açıklamalara göre çalışma düzenini ilgilendiren 274 sayılı Sendikalar Yasası İle 275 sayılt' Toplu İş Sözleşmesl Grev ve Lokavt Yasası bir kere daha ele ahnacak ve Çalısma Bakan lıgı her İH yasanm da değiştirilmesin! lsteyeeektir. B ir kilit açıldı. Oh ne lyi! Kilit altmda yaşamak lordur, ama kendini kilitli sorunlann ortasında duymak ondan daha zor. Açıl kilit açıl dediler üç partimiz birden. Hep birlikte yüklendik mi bir soruna alt etmemek olanak dışı. Bunu bilm»yen yok! Ama hep birlikte olmak sorumluluğunu duymalı önce. Ünlü liderlerimiz, bir kazanda kırk yıl kajnasalar kaynaşmayacak partilerimizin genel başkanlan el ele verip Cumhurbaşkanmı seçtiler, seçtirdiler. Sayın Korutürk Çankaya'da, turlar bitti, hükümet istifa etti, yenisi ya kuruldu ya kurulmak üzere... YENİ YASA DEĞİŞİKLİKLERİNE GİDÎLİRKEN YİNE ESKİ HATALARA DÜŞÜLÜVOR: DEĞİŞİKLİKLER ÇALIŞMA BAKANLIĞININ «FİLDİŞİ KULE.SİNDE HAZIRLANIYOR Av. Engin ÜNSAL irteniyorsa, demokratik düzenin vazgecilmeı unsuru olan »endikalann demokratik kosullar içinde oîuşması ve güçlenmesi isteniyorsa sendikalar 1630 •ayılı yasanın kapsamı dışında bırakılmalıdırlır. b Sendik» Cyelifl: Işçllerin örgütlenmesi ve çıkarlarının yasalar yolu ile korunmasi sermaye ile emek arasmda bir denge kurulmak lstenmesinden dir. Bugün yürürlükte olan yasalar Isçilerin korunmaüina yetmemektedir. Bürokratik zorluklar, yasalann uygulanmasını denetleyecek kuruluslann eksiklikleri gibl nedenlerle ulkemizde geçimini emeSiyle sağlayanlarm tümü çalışma hayatı ile ileili yasalann getirdUti güvencelerden yararlanamamaktadırlar. Yasalann uygulanabildl81 işyerlermde bile isvererıierimiz yasalan dolanJirmak yolları nı bulmakta, öme?in işçileri sigortasız çalıştırabilmekte. asgari ücrefin •Itında ücret öffevio a'earî ücreti ödemis c!bi işcilerrîen imza almakta. yıllık izin. hafta tatili, fazla mesai. gen»l tatil günlerinden de i?ç:yi bir imza karsılıŞı yararlanmıs gibi eö'terebilmekt^dİTİer. övle i^e 1«cilerin kendfleritıe karşt d» konınmalan, kendi ittekleri 11e ya da baski altında olsun kendilerine tanınan haklardan vareeçememeleri düsünüimelidir. Bunu saglayacak tek yol İse çalışanlann sendikalara üyo olmalannı zonmlu duruma getirmek ve sendika«ız Isci çalıştırma\i i$verenler icin bir «uç say maktır. Ancak bu voldan işçilerln yasaTardan yararîanması jaSlanacaktır. 7orunlu sendikacıl:k kabul edilirse cılız isyeH »endikalarının ya da san sendikaların ortaya çıkmasım 5nlempk 1çin KÖzîeyme yapmak yetH«fnî o 1 kol'.ınrfa çah»»nl«nn < b#.!H bir vürderinl Brrütletnis olan «tertdikalara tanımak f«rekecektir. c Sendîkalann Endnstrlyel Ortaklıçı: Az gelişmis ülkeler geri kalmışhgm rincirlerini kırmak içîn sermay» blriWmi yaratmak zonında olan ülkelerd:r. Buaiine kadar Ulkemizde hiç kimfe sendikalann bu konuda ortaya koyabilecekleri katkılan dikkate almamıştır. Oysa s«yıca büyuyen ve giderek güçlenen sendikalann parasal gücil anmsanmayacak bir artış gösterebilmektedir. Sendikalann parasal trücünü işçilerin ve tllkenin çıkar!an açısından değerlendlrmekte büyiik vararlar vardır. Bunu saglamak için sendikalann yıllık b!ltç»leriniıj belU bir bölümfinü ortak yatınm fonlannda toplamayı v» bu fonu yatınra lara dönüştürmej'l düşünmek gereklidir. Bu yoldan işçilerin ve sendikalann endüstride üretim araçlannm sahibi olmalanna, işsizlik sorununun çözümlenmesine, ülkenin sanayüesmesine, toplum yaranna end'istriyel yanşma koşullannın oluşturulmasına olumlu katkılan olacaktır. Yukanda saydıklanmınn dıımda Sendikalar Yasasını değistirecek olan tasanda sendika ıçi demokrasi, yöneticilerin üyeler tarafından daha lyi denetlenmesi, işçilerin eğitilmelerinin daha gerçekçi ve zorunlu olması gibi sendikalann iç düzenine ilişkin konulann da ele alınrrutBi gerekir kanısındayu. îşte bir kilit daha. Ne çıkacak kilitli sandıktan? Nasıl bir hükümet? AP . CHP mi, yoksa AP CHP CGP mi, yoksa tılusal ortaklık mı? Sonra seçime gidilecek bu kabineyle!, Zaten ne kaldı şunun şurasında Ekim'e? Altı aycık! Sonra bir kilit daha... Seçim sandığınm kilidi nasıl açılacak? Sandığa kim girecek, kim çıkacak? Hepsi gücünü «halktan alan> partilerimiz 1973 seçimlerinde na?ıl bir sonuca ulaşacaklar? Düğüm düğüm lçinde. Birini çözdük der demez haydi bir yenisi!.. Öyle çok soru var ki! Örneğin seçimden önce sıkıyönetimler kalkacak mı? Yani seçimler tam bir düşünce ve görüş özgürlüğü içinde mi yapılacak? Yoksa altı ay sonra da sıkıyönetim altında mı bulunacağız? Sonra ne olacak 12 Mart Muhtırası? Olağan dışı koşuîlar bitmiş sayılacak mı? 12 Mart öncesine mi döneceğiz yeniden? Elbet hiç bir şey olduğu gibi tekrarlanmaz. Her gün yeni bir sorun, yeni bir koşul getirir. An» mademki yeni bir başkanhk seçtik, üç büyük parti bir noktada anlaştılar, belki hükümet konusunda anlaşıp ortak bir kabine kuracaklar? Öyleyse olağan koşullara dönüsün dah* «eciktlrilmesinin anlamı yok... Önceden hiç bir şey belll değil. Kimin ne olduğu, ne dflşündüğü, ne istediği... Özellikle bizim politik» kodamanlarımızın... Bugün böyle yapılır, böyle konusulur, yann yeni bir gündür, o gün gelir şöyle konusulur, şöyle davranılır Dünkü ÇİBgin uzakta kalır, sen gidersin bambaşka bir doğrultuya!... Bizim partilerimiz, liderlerimiz çelişkiler içinde bocalamayı demokrasinin kurallarmdan biri sayıyorlar. Her şeyden önc» parti çıkarı, özel yarar... Böyle olunca su şöyle davranır, bu böyle yapar demek zor.. Ber.i ilgilendiren »u anda kurulan va da kurulacak olan hükümet degil. Bu hükümette yer a'.acak partiler değil. Başbakan kim olacak. bakanlar kim olacak bunlar ria değil. Ben yanm ka!an bir 12 Mart olayını düşünüyorum. 27 Mayıs davramsından hiç değilse bir Anayasa kalmıştı. Türk toplumunda yeni cTüsünceler, yeni akımlar doğmustu. Bir dönemeç nok tasıydı 27 Mayıs. O bile birkaç yılda yok oldu, bir «m haline geldi. Bir bayramı var yılda bir gün kutlanan! Pekl. ama 12 Mart'tan ne kaiacak? Onu siz riüşünün. Niye yapıldı 12 Mart? Nije verildi o muhtıra? Imzacılarından Cçü şimdi emekli... Bir gün anılarını yazarlar, anlanz isin gerçeğini. Şimdilik bir alaca karanhk var bu konunun üstünde. 12 Mart'ta ne isteniyordu, ne oldu? Anavasa doğrultusunda iş görmeye çağnlan politikacılar ne ettiler naçıl başardılarsa. o Anayasa'yı kendi özlediklerinden de daha aşın biçimde degiştirdiler. Beformlar, Atatürk yasalannın uygulanması, hiç birl olmadı, tam tersine o reformlan destekleyenler, Atatürk devrimlerini »avunanlar türîü sorunlarla, dertlerle karsılastılar!.. Geleceğin tarihçisl için bütün bunlar ilginç inceleme konulandlr. Açılması gereken kilitlerdir. Bu yeni dönemde Anayasa • su durmadan değiştirilen Anayaya tam bir egemenlik kursa toplumda, ülkede... Politikacılarımızın tek rehberl olsa. O dillerden bir türlü düşmeyen özgürlükçü demokrasinin koşullan titizlikle uygulansa.. Şimdilik özlenen, istenen, aranan budur. Anayasa güvenliği altında yaşamak, Anayasa'cfa tanınan haklarımızı sağlama almak, herşeyın, her isin başında Anayasa'yı tanımak, bilmek. 274 ve 275 sayılı yasalann yürürlüğe girdifti 1963 yıhndan bu yana uygulamada ortaya çıkan aksaklıklann ve bu yasalann ölkemiz gerçeklerine uymayan yanlarının deSiştirilmesi ve deftişiklik önerilerinin hazırlanmasl İçin hiçbir ciddt çalısma yapılmamıştır. Oysa anılan yasalarda önemli boşluklar vardır, bazı köklu yeniliklerln y»»aya girmesi eerekmektedir v« bu yasalar fllkenin IhtîvaçTsnna cevap verme nitellklerinl kaybetmlşlerdlr. Aynı hata slmıîl bir kera daha tekrarlanmakta ve hazırlanmakta ol»n deflsikllk Bnerileri Bakanhğm fildisi kulerind» hazırlanmakta ve eminiz ki ürerine parmak basılmam gerekll gorunlar flzerinde hiç durulmamaktacTır. Oysa ülke lçinde isçllerîn Te onlan temsfl eden stendikalann calırma düzenini kuran va^alann bürokra?1.nin kısır dönsü^ünden kurtarıimjm ve bazı devrlmd atılımlara kaynaklık etmesl eereklidir. Biı nedenle bu konıda vsmla. cak cal'smalarda 274 ve 275 ?ayılı yasalann kan«amma *irmesi rereken nususlan önererek »öyîe sıralıyoruı: luşa verilebilir ve Bölge Çalışma Müdürlükleri sadece sigorta ve İş Yasasından doğan görevleri yapmakla yükümlü tutularak daha rahat çalışma olanağına kavuşturulmus olur. b Grevlerin Ertelenmesl: Yürürlükte bulunan yasaya göre grevler ve lokavtlar memleket sağlığım va da milll güvenligl bozucu nitelikte görüldü mü, Bakanlar Kurulu kararı ile ertelenebilmektedir. Bu yetki bugüne kadar gereksiz yere çok sık olarak ve yasanın amaçlan dışında kullanılmıştır. Hazırlanacak tasanda bu yetkinin kullanılabilecegi yerler açıkça savılmalı. yada erteleme hakkı hükümetin istefi iteerine bir yargı kurulunca kullanılmalıdır. c Grev Yasaklan: 275 sayılı yasarnn 20. maddesi sayısı hayll büyük olan iş kollarmda gTev yapılmasmı yasaklamıştır. Bu uygulama çağdaş sosyal siyaset anlayışrna uygun biçimde ele alınmalı ve grev yasagının kapsamı çok daraltılmalı ve sadece can ve mal kurtarma isleri için kabul edilmelidir. Ç CvnşnMUİıklarm kotanlması: Anlaşmazlıkla biten sözleşmelerin grev ve lokavt öncesi dönemlnde uzlaştırma kurullanndan geçmesi yasa gereğidir. Btı kurullann baskanlarmı t ş Mahkemeleri seçmekte ve genellikle yetUsiz kişiler sadece para kazanmak amacı ile bu göreve gelmektedirler. Tasan Bölge Çalısma Müdürlükleri ya da yeni knrvüabilecek Endüstriyel tllşkiler Merkezi aracıhğı ile sosyal siyasetçüerden oluşmus bir hakem lîstesi hazırlamayı, başkanlıgı bunlarm yaptırmayı düşünmelidir. Devrimcı sendikacılık devrimci atılımlarla oluşur. Türk lşçi hareketindekl bu potansiyall tyl değerlendirmek ve ona olanak hazırlamak gerekir. Yetkili Sendika Konusu 2 275 aayılı yasa ne U|fiH Sneriler: Toplu tş Sözleşmesi Grev ve Lokavt Yasasında yapılması gerekli oldukça önemli baH değisiklikler rardır. Biz burada bunlardan sadece bazılanna deginmekle yetineceğiz. a TemsO Tetkisi: BugUnkU uygulamada yapılacak toplu sös leşmeleri işçl adına hangı sendikanın yapacagı konusu önemli aksaklıklara sebep olmaktsdır. Işçiyi hangi sendikanın temsll edece|l konusunda karar verme yetkisine sahip olan Bölge Çalısma MüdürlUklerinin eksik kadrolan, ücret azhğmdan dolayı lstihdam edilenlerin istenllen nltelikte olamayışı sağlıklı karar Rİmmasını engellemekte ve yasanın yetM konusunda öngördüğu usulün türlü yolsuzluklara açık olması sonunda çok çapraşık, gerçeklerl yansıtmayan sonuçların almmasına sebeblyet vermek tedir. Bütün bu ekslkliklerl giderecek ve Işçinin gerçek nlyetini ve isteğini doğrudan dogruya saptamaya elverecek yol İşçilerin doğrudan doğruya katılacaklan oylamalarla yetMU sendikanın hangisi olacagını bulmaktır. Bu konuda yapılacak seçimleri düzenlemek. yapılacak itirazlan tncelemek ve kesin kararlan vermek üzere mevcut Bölge Çalışma Müdürlüğü dışında venl bir kuruhışun varlığmı gerekli lalmaktadır. Adına Endüstrtyel ÎUşkiler Merkeıl diyebileceğimiz bu kurulus yine Çalışma Bakanlığma bağlı olabilir. atamalan Bakanlık yapabllir ve kadrolan sosyal siyasetçUerden oluşturulabilir. Toplu sözleşme düzenine llişktn Bbör lşlemleri yapmak görevl de bu yerd kruru = = = = E S E = = E 2 = E ~ 5 ^ıııııııııııııııımıııııııımMimiMiııııııiHiıııııııııımııııııııııııııurııu 1 TEŞEKKÜR Otlumua ÜYGAR TÜRCAN'a başanlı bir ameliyat y». parak sıhhate kavuşturan aile dostumuz lyi insan . S.S.K. îstanbul Hastanesi KulakBurunBogaz Mütehassısı Operatör Doktor I = S E Ş ŞULE PEKİN'e göstermiş olduğu büyük alaka ve yakınlıga «onsu» minnet ve »ükranlannua büdiriri». " Babası: ERCAN TÜRCAN | = E E E Önerilerimiz I 214 sayılı ya«a ile Htili Bneriler: Sendikalar Yasasında yapılacak bir deSişlkUgin demokratik ve ilerici sendikacılik anlayısını gerçeklestirmeve olanak harırlaması için asaSıdaki konnlara mutlaka eSilmek »orundadır. a Dernekler Tasan: Billndiîi (ribi 1630 »avılı Dernekier Yasası sendikalann calışmalannı kapsamma alsn bir yg'adır. Bu yasa deSisik vesilelerle belirtmeve çali'tıŞimıı fibi 5^gür ve demokratik »endikacılık anlavışına son verecek bir biçimd«> Parlamentodan geCTni«tir. ülkemizde rödümlO senrtlkaeılık fimegirı! varatabilepek bu ya'anın senriikslan kan'aması Snlenme'iıflr. Ya depi'iVlik t»*ansıns knnscnk fcir madde İle ya da ifiSO savılı Dernekler Yasasma eklenecftk bir madde i!e »end'kaların Dernekler Yasası kap^amı dısınrta olduSu belirtilmelidir Rendikalar riaha şimdirten bu va^anin baskisını yasamaya baslamışlardır. tlerirTe eüç!enme«i daha da artacak olan buriuvazl karsısınria bu vas» senHikaların »e>rfri ve so!u5"nu tamsmen kesebileccktir. Ülkemirrte demokra^I gerçek yörüngeslne oturtulmak DOĞAN AVCIOĞLU'NUN uyurusu Türkiye'nin Düzenl kitabımın, esM bssımın kopiası olarak yapılan Altınm Basımının «Taym, dağıtun ve satısaun önlenmesi», Ankara Asllye üçünctt HukuK Mabkemesinin 31J.1973 tarifl ve 197J/129 K. 1973/56 sayılı lhtiyati tedbir «aran ile lsteğim Uzerıne karailaştınlmış ye Ankara lcra Memurlujhrnca cararm infazına baslanmıştır Türkiye'nln Düzeni'nin. en venl «ücsmiarla ve son politik, ekonomlk ve sosyal gellsmelerin ve Orteknazaı sorununun ısığı altında genişletilmıs ve düzeltilnüs yeni basımı tamarnlacmak üzeredir ve vakında piyasaya çıkarülacaktır. Okurlara ve kitspgııara saygıyla duyurulur. DOĞAN AVCIOĞLD (Cumhurivst. 2463' ••»••••••••»••••••••»»»•»•»••••»••••••••••• ELEKTRİK İNSAAT MAKİNA MÜHENDİSLERİ ve MİMARLARA Önemli duyuru Odalarımızca yürütülen vize uygulamalan sorunlannı görüşmek üzere önemli bir toplantı düzenlenmiştir. Katılmanıı rlca olunur. Imrah Yarıaçık Cezaevi Müdürlüğünden C IN SI Mutfak Margarini (18 K«. Ten.) Kuru Fasulye (Dermason) Barbunya Fasulye Kırmızı Mercimek Bulgur (Extra) Makarna • Dökma Nohut (lspanyol) Yeşll Mercimek (Sultani 1) ' Krem Deterjan Arpa Şehriye (Dökme) Çiçekyağı (18 Kg. Ten.) Çamaşır Sodası Y e k « n ...T.T^7. „.. Mlktan KİIo t YERİ Aksaray Atatürk Bulvan, Bulvar Saray Düğün Salonu, 152/A 13.4.1973 saat 17.00'de. •••»••••••••••••••#•»•»•••••••••••••••••••• HERÎŞ: 159 2457 ••••*•••••••••••• TESEKKÜR AyaihmdaVî masınd» yskın îüm Orra^nısa Kalb, AkciS^r. lıkl»rı Körsüsü yın. Dr. Mmör'ıin »lıntlcifini «<irdüTın FaVültçsl Damar RastaProfesörü Sa ACl BİR KAYIP Rahmetli GUIsün Ünsaç hanımefendınin ve merhum Defrerdaroğîu Hasan Cnsaç'ın sevgili ev'âtlan. ranmetü Snkire Relserden haramefendinin ve merhum Generaı Rahmi Belperden'in damatlan, Nermin Ali ltmir'in dünürlen, Vfirda Sedat Üründül. Prof. Dr. Saman. Esin Belgeröen'îıs enışteU»ri. rahmetli Nükhet Eren hanımefendinin ve Prot. Or^,an Cnsaç' ın kardeşleri. Tamay. Hasan Ünsaç'ın sevgıl: babaıan ve S«>mra Ünsaç'ın sevgili eşi, D.D.Y. Genel Müdilr yardırr.cuıSından emekli. Ankara Yükseliş Mühendislik ve Mimarlık Y Olrulu ve tzmir Buc» Mühendîslik ve Mimarlık Y OkuıU nocalanndan degerli ve lyi insan Y Mühendis. LinKrs. 133.80 5^4 4İ7 3.48 257 2.75 4.89 4.70 2^0 6.00 2.gn 122.40 M O B Fiyab A M M E N Tutan Lira Krs. 20.070.00 11.680.00 9.140.00 6520 00 3.405.00 5.500.00 4.890.00 9.400.00 890.00 4200.00 2.800.00 12.240.00 4.375.00 Geçict Tem. Lira Krs 1.505.25 878.00 • 685^0 TEŞEKKÜR Kıjmetli büyügümüz, sevgili babamız, rahmetll Em. Alb. Op. Dr. Oo*rst5r trmik 2700 2000 2000 2000 1500 2000 1000 3000 909 1000 NİHAT DORKEN'e nnelly»tımı vapan sayın Dr. Operatör Mehmet Ozer"« ve aslstan Dr. trfan Durar'a, Cemâl Yılmaz'a. YOce) Ötlren'e ba»hemslre Raveean Bahır'a, hemsire Fatma Saygiın'ı. ıervis Dersonellne ve zlyaret » h metlnde telnraf. telefon. mektupla «lfa dlleSlr.de bulunan vefakâr dostlara tesekkOrleriml «unarıra. Ccrdet CONKKB 1W NÜZHET ÇEVÎK'in îstanbul Deniz Hastanesinde yattığı sürece gördügîl tarifsiz yardım, ihtimam ve şefkat için bütün hastane personeline ve vefatı dolayısiyle gösterüen büyük ilgi ve samlml yakınhk içir. bütün sevenlerimize içten ve candan teşekkürlerimizi sunanz. AtLESt NEYLAN UNSAÇ i Msan 1973 Parar eünü Hakkm rahmetine kamsmus bu'unmastadır. Azız nası 10 Nisan 1973 Sah günü Ankara Maitepe camiinde kıîınacak egle namazını mUteatciD, Isrannul'a oaktı edilecek ve 11 Nisan Çarşamba günü öğle namaanı müteakip Sisli camlinden alınarak Zlncirlikuyudakl ebedl istirahatgâtuna tevdl edilecektir. Mevll rahmet eyleye.. A t L B S t (Cumhuriyet: M60) 3509 w» 519 00 255 75 412.50 3B6 75 705.00 51.75 315.00 210.00 91800 328.50 M tınnfl 7.149.09 Cumburiyet 3454 % • • • • • • •••••• Cumhurlyet 143» { 1 Yukanda cina ve mlktarlın yazıh (htiyaçlar kapah zarT usulü İle latın alıoscaktır 2 Eksiltme ve ıhalesı 30/4/1973 Pazartes! gunfl saat ISOO'tft Mısırçarşın Na. 38'da toplınacak Satınalm» Komsyonunda yamt>cs<ttır 3 Murakkıt temlnat muhammen bedeHn % 1.5'uduT 4 Şartname ve ekleri Mıtırçsrsısı No. 86'dald tatıs maSa/amızria cönlleblUr. S trteklilerin muayyen gfln ve saatt* taffllnatlan ile ve dlger vesalklen ile oirlikte Komi»yonda bulunmalan rica olunur. (Basın:130482445)
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear