Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
CUMHURÎYET 28 Mart caV 1973'Un onüçilncü gtinü, fkindi Ozerl; son yıllarda ortak çevirilerine katllan Günyol ve Azra Ue birlikte sonuna yaklaştığını ğrendiğüniz Gargantua'nın bilmem kaçıncı böimünü çevirdikten sonra, Sabahattin Eyuboğı öîümün kollannda son uykusunu uyudu. Bu îfer «Mavi» değll, «Büyük» yolculuga çıktı. O ayıldığı Montaigne'in dediği gîbi, «Yaşamın acı tnnın biricik limanınna, öteki dünyanın kıyılama gitti. Durmadan kapı kapı dolaşan ölüm; »dakasını isteyeceği, Eyuboğlu'nun da göniü oşluğu il« verecegi günü, kendisine sormadan, öyle kestirmiş demek. Neylerslniz. bulunmaz are öîeeekle olacağa: yaşamın koşulu olan ölüm ısanlar için elbet, ama nasıl söylemezsiniz, eren çaldı kapısını, yok yere isted! sadakasını lüm; aramızda ne büyük, ne dolduralraaz bos ık bıraktıgını düşünmeden. övle blr lnsanı alrp ötürdü ki, derin yaşama istegi. yaşama sevinci amnda, her geoen saat, özellikle son yıllanna, denildiği gibi, yaraladı onu, sonunda da ölürdü. O Ölayİar ve göf üşler KlMl YİTİRDİK, BİLELlM Prof. Bedrettin TUNCEL ğa dayanmadıkça hiç bir dinin, hiç bir düzev nln tnsana mutluluk getiremeyeceğine bütün var lığı ile inanmıştı. «Dostluğa Inanmayan, hiç bir dostuna guvenmeyen insanlar vardır ya, asıl inamlmayacak, güvenümeyecekler onlardır belki de...» diyordu. Çeviri alanında, bizde son elli yılın en büyüğü Sabahattin bana gore. Lâ Fontaine masallarının Türkçesi bir daha kolay kolay raslanamayacak clgunlukta. Dil, duygu, anlayış yönlennden eksiksiz. Son yıllardaki çevirileri, hele Montaigne, Valery ve Prevert'inkUer, Imrendirici başarılar olrak kalacak. Ölümünden bir saat öncesine kadar yine insanlığın. dünya edebiyatmm en büyük eserlerinden birini; eski biçim eğitimin, medrese egitiminin, ezbercilige dayanan ortaçağ anlayışuun yaman bir inceleme ve elestirmesi olan, buna karşüık yenl dünya görüşünü müjdeleyen Kabelais'nin dev kitabının 8on sayfalarına geldiğinl Günyol'un yazısından öğreniyoruz. XVI. yüzyıl Fransa'sına düşünoede Rönesans'ır arlına kadar kapısmı açan Montaigne'l o yolda yalnız bırakmayan Rabeiais'nin dilimizde eksikliğini böylece tamamlamış oluyor. Gargantua'nın dil seline kimbilir ne çoşkunlukla kendini kaptımııştır. Genis kültürünün meyveleri olan inceleme araşbrma, eleştirme yazüan, bu arada Mavi ve Kara, gerçek, sa katılmanus TUrk aydınınm haysiyetini her zaman, her yerde koruyacak değerler taşıyor. Ele aldığı her konuya yenüik, özgünlük, aydınliK getirecek biçimde yeüşml»ti. Trabaon lisesinden başlayarak, Dijon ve Lyon Edebiyat Pakültelerinde en başarüı öğrenciler erasında onu görürUz. Hele DİJon'da, tanınmıs edebiyat hocası. sonradan iki yıl kadar Istanbul Üniversitesf Edebiyat Fakültesi Pransıa Dl11 ve Edebiyatı bölümü başkanlığı vapan Trahard'm yerli, yabancı ögrenciler arasında onu beğenmesi, o çağlarda değerinin ölçüsttaü verir. Istanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Romanoloji bölümunde bir yıldız gibi parlanustı yıllarca. 1937 yılında yazdığı ve TUrk halk edebiyatı alanında çalışanlann unutmayacakları «Türk halk bilmeceîeri» üzerindekJ incelemesi, baştan başa yeni buluslarla doludur. Ona gelinceye kadar önemsenmemiş bir konu. Bilmecelerin şiirle, saf şiirle olan yakınlığını, birbirine ikiz nıhlar gibi benzeyişinl yerlj ve vabana güzel örneklerle, bu arada, Vaiery'nin ünlü bir dizesi ni hatırlatarak, «Üstünde güvercinler yürüyen bu durgun dam», incelemiş, «Bilmecelerin cen netivne girnnişti. Yeni Türk şiirinin halkçı, layik, batılı ve yurda dönük yönlen üzerinde dur ması; özellikle yazı dilimizin halk dilinden ayn düşünülemeyeceği görüşünü, gerçeğini durmadan savunması; sanat ve edebiyatı, lnsanı insana her şeyden çok yaklaştırdıgı için, en yararlı değer sayması; yaşamanın anlammı veren o cömert, insancı, uluscu, genls anlayışina bağlanabilir. Bingazi'deki Toplantı îslâm ülkeleri Dışişleri Bakanlan Konferansı, Bingazi'de yapılıyor. Arkadaşımız Çetin özbayrak, olayı gazetemiz adına izlemek için Libya'ya gitmiştir. Gönderdiği haberlere göre, Suudi Arabistan, Endonezya, Kuveyt, Umman gibi ülkelerin temsilcıleri yanında Sudan, Libya, Mlsır, Türkiye gibi ülkeler de Bingazi toplantısına katılmışlardır. Türkiye'nin dinsel niteliği ağır basan bu tür konferanslara devlet olarak katılmasi doğru mudur? Bu sorunun'tartışması, daha önceki yıüarda yapılmıştır. Atatürk devrimi ve Anayaçamız geregi. rfin ile devlet işlerlni birbirinden ayırdığımız için bir tslâm kongresinde Ankara ne yapacak? Ne diyecek? Hangi önerileri ileri siirecek? Bizden başka bütün tslâm ülkelerı sosyalist görünümde olanlar dahil riinin devlet yönetimindeki ağırlığını benimsemislsrdir. Bir yandan sosvalizmin ilkelerinden söz açarken, öte yanda oruç tutmayı zorunlu kılan tfevletler vardır. Libya Devlet Baskanı Kaddaö bir toplantıda Mısır ve Suriye Baskanlanna: Içkiyl yasakhyalım, diye parlak bir teklifte bulunmuştur. Kaddafi'nin aynca sofu denecek kadar inançlı bir Müslüman olduğu bilinmektedir. Sadece yönetimde değil, özel yaşamında bağnaz sayılacak eğilimleri benimsediği gortilüyor. tşte bu Kaddafi'nin egemen olcfuğu Libya'nın Başbakam Abdüsselâm Callud, Bineazi'deki Konferansta bir konuşma yaparak şunlan sövlüyor: « tslâmjık «osyalizmin kötü bir şey olduğunn hirhîr zaman öne sürmemiştir. tslâmlık hiçbir zaman gericiliJi savnnmamıstır. tslâmlık su katılmamış adalettir, demokrasidir. Sosyalizmin dine karsı oldngnna inanan filkeler, tslâmlıjhn gttİTİMi tnesajı Inkâr rtmektedirler. tslSm halklanndan çoSn, tslâmlıjı. kapitalizme. feodaliteye, gericiHğe baflamafa çabalıyorlar. Biz îslâmlıSa halkın amaçlannı, çıkarlannı gerçekieştirmek için bağlıyn^ Böyle bir konuşmanm toplantid'a nasıl etkiler yarattıgmı bilmiyoruz. Ancak Kuveyt, Umman, Suudi Arablstsn gibi ülkeler bu fikirleri elbette tepkiyle karşılavseşklardır. Suudi Arabistan'da bugün egemen olan ARAMCO'dur. Ameriksn Arap Petrol Kumoanyası. feodal ilişkiler . ve inançlar üstünde kurulu bir çıkar birliğini yansıtmat tadır. Kuveyt lse yeryüzünde kisl başına en yüksete gellre sftMp, ama sosyal adalet açısmdan en gert ülkelerden blridir. Islâmla sosyalizmi bağdaştırmaya çalışan Cezayir, Libya, Mısır, Suriye gibi ülkelerin yanısıra kapltalist dünya ile kader ortakhgına girmiş Arap reiimleri vardır. Bunca çelişkill bir ortamda Bingazi'deki tonlantı hangl amaca yönelebilir, ne gîbi yararlar sağlayabilir? Biz de Türkiye olarak bu toplantıda ne diyebfllriz? Hiç kuşkusuz lftylklik tezi çerçevesl içinde kalmak ?onında bulunan bir Türk temsilcisi: tslam, kapitalizmin ve sosyalizmin dışmda ve flstflnde bir inançün bizim devletimiz din ile devlet işlerini birbirmden ayırmıştır.. diye konuşacaktır. O zaman da delegeler öyleyse buraya niçin geldin? diye düşüneceklerdir. Arap dünyasının çellşkileri ve Arap dünyasının sorunlan ortasmda slacağımız tutumu doftrusu merak ediyoruz. Araplar, hangl nitelikte devlete sahip olurlarsa, dlne dönük bir yönetimi benimsivorlar: hangi tür devlete sahip olurlarsa olsunlar, tsrail'e karşı olmakta birleşiyorlar. Kutsal Kudüs'U Musevilerin ellnden kurtarmayı amaçlıyorlar. BİB bu davalann dışında ve bambaşka ilkelerin devleti olarak, tslam Konferansında hangi görevi yerüıe getirmek için bulunuyoruz? Fonksiyonumuz nedir? Denebillr ki: Dünyada 600 milyona yakın Müslüman var. Ortadoğu bölgesinde bulunuyoruz. Dünyanın en çapraşık sorunlan bu bölgede yoğunlaşıyor. Bunun İçin Konferansa hiç olmazsa gözlemcilik açısından katümakta yarar var. Belki?™ ""'S "l \:,.]'./. Ama Suriye. Fas, ürdün, tfan gibi ülkeler 'Bingazfde bulunmuyorlar da biıhazır ve nazınz. Güney Yemen, Irak, gözlemci yolluyorlar da biz temsüciyle katüıyoruz; hem de lâyiklik ilkesice aykın olarak. . Barış Ödülü Hakkıydı Gerçek bir aydm olan Eyuboğlu'nun üzerinde her zaman durduğu bir konu. halk sevgisinin doğal bir somıcu olan, Köy Enstitüleri' dir. lM8'de yazdığı. sonradan 1968'de yeniden yayımladığı «Okuryazarlar ve Köy Enstitüleri» başlıklı yazısı, bu açıdan en önemlisi. O kurum lan «Cumhuriyet'in zorunlu ve mantıklı sonucu olarak girişilen bir eğitim seferberligi» olarak değerlendiriyor; Türk devrimini «Okuryazarllgı yeni anlamı ile çogunluga mal etme çabası» diye tanımlıyor: «40.000 köyün her birine bir nefes devrim pötürmenin en kestirme, en ucuz, en mütevazı ynlu» olarak köy enstitülerinl görüyordu. Bunu, Türk eğitimcilerinin ilk orijinal büyük eseri sayması gerçeğe pek uygun bir gdrüstür. Sevgl, dostluk, banş üzerine kurulmuî bir toplum yaşamınm özlemiyle aramızdan aytılan Sabahattin Eyuboğlu, bence, kırk yıldır söylediği ve yazdıklanyle; dilimize kazandırdığı dünya kla •üderiyle; dilimizden Fransızcaya çevirdiği, ya da Fransızca olarak yazdığı eser ve yazılanyle; «Anadolu Destanı» güzel adı altmda hazırladığı bel gesel sanat filimleriyle; Atatürk'ün getirdiği yenlliklerin bn ülkenin insanlannın, hepsinin değüse büe, çoğunluğunun beklediği. özlediği jeyler olduğunu büea; attıklannm da işe yaramadığını an layan; eskinbı sırtmdan geçinenlerin yeniyi boğmalarına hiç dayanamayan bu örnek aydmımır çeşitli alanlardaki çalışmalanyle çoktan Nobel'in o «Barıj Ödülü.nü tam anlamı ile hakketmişti. BUselerdl verirlerdi zaten. Beş, altı yıl önce dilimize çevirdiği Montesuieu'nün bir düşüncesi, bence Eyuboğlu'nun zünü sözünü en lyi biçimde verir: «Yurduman ne para ptü isterim, ne şan şeref: havasını îime bol bol çekmek karşüar emeklerimi. Elerir kl, bu havayı bozmasınlar.» Kanunlann luhu yazannın korktuğuns uğradı Sabahattin. Kelimenin tam anlamı ile değerli; sanat, kiilür. düşünce hayatımız için çok yararlı, gerekll asanı, eşi az bulunur arkadaşımı, yarım yüzyıl nce, «Trabzon Sultanisi»nin ilkoku] sınıflannıa onuncusunda, bilmiyorum hangi raslantı ile, anımda bulmuştum. Güzel Sanatlar Akademiml e değerll hizmetleri geçen Bruno Taufun yurumuzda bıraktığı iki güzel mimarlık eserinden •iri olan Trabzon Lisesi'nin (ötekir Dil ve Taih Cografya Fakültesi) yerindeki esld yapım ön bahçesinde, portakal agaçlanmn altmda 'irlikte çekUmiş, rengi artık oldukça solmuş, >ir fotogTafımız var: kollanmızı öyle atmışız i birbirimize. dafaa o zamandan, her şeyin başı evgidir. dosthıkrur der gibi durmuşuz öyle. 'ıllar sonra, 27 Mayıs devrimi günlerinde, Yenl Jfuklar'daki unutulmaa yazılarından birinde, iostluktan söz ederken; yaşamına lyice sindirligi değere nasıl ve neden bel bağladığını anlı'oruz: «Dostu olmayanm nesi olur dünyada?.. •lansi ölüm, bir dost yitirmekten daha acıdır?» 3osf.uk olmayan verde hiç bir insanca değerin îelişebilecegine inanmıyordu. Sevgiye, dostlu Insanlık İçinde Böyle tatlı, cana yakın, insan canh, insanlan sevmek İçin yaratümış, sevimli. bilgili, geniş kültürlü; ilgileri her şeyden ve her yerden önce yurdumuza. sonra da bütün dünyaya açılmış: sağlam düşünceli, ince duygulu, herkesin iyiliğini isteyen, kimsenin etlisine sütlüsüne kansmayan; Türklüğü tek başma değil, insanhk içinde gören; bu ülkeyi kurtaranm kim olduğu nu bilen; cnu mutluluğa kavusturacak her şeyi sezen bir düşün ve sanat adarmnı yitirdiğimizi kaç kişi biüyor? Ama, yine de, bu ülkede gerçek anlamında aydm insanlar: her türlü sorunu muz Uzerine Içtaden gelerek egilmek isteyen kişiler; kırk yıldır yazdıklannı, çevirdiklerini okuyanlar; düşün, sanat ve edebiyat dünyamızda nasıl bir boşluk açıldığını biliyorlar. Küçük bir kitaplığı dolduracak sayıda eser ve çeviriler. dergl ve gazetelerde yüzlerce yazı, inceleme, eleştirme yayımlamış olan Eyuboğlu'nun bence başlıca özelliği: çagımız düşün ve sanatının kay naklarını veren XVIII. yüzyılın, o yaman aydm Iık çagınm yazarlanna tutkunluğu; Bousseau'yu, Montesepıieu'yü çevirmesi bir raslantı olarak Rüriilemez. Türlü düşün, sanat ve kültür konulan ile yakm ve sıcak ilgisinı, söz gelişi. Diderofnun yohmda görmek yanlıs olmaz. Batı!ı düşüncenin kaynağında vatan Yunan ve Lâtarı klasiklerine bağlanması, duygu ve düşüncesinin doğal bir belirtisidir. Gençlik yıllanmızda birlikte çevirdigimiz Pransız yazarlan arasında Moliere, Musset, Jules Eenard gibilerı var. EN lYlSl ŞİİR OKÜMAK OKTAY AKBAL Evet Hayır AŞIRI SOCUTMA İLE TEDAVt iyana Üniversitesl Tıp Fakültesi Orolojl Şeö Prof. Dr. HASCHEK ve Laina Hastaneslnden Prof. Dr. SEPP' in, çoğunlukla yaşlı erkeklerda rastlanan İyi ve kötü huylu Prostat TUmörlerini yenl, modern bir metod sayılan eksl 196 derece aşın soğutma (Extreme Kaelte )ile tedavi ettiklerini duymustum. Son Avrupa etüd gezim sırasında bu yenl metodu yakından lzledik. V ÇEŞÎTLİ HASTALIKLARI DA TAŞIYAN YAŞLI PROSTATLI HASTALARIN KORUYUCU SOĞUTMA» TEDAVİLERİNDE «AŞIRI GEÇERLİ GÖRÜLÜYOR. Yazecak şey yok. Böyle olur bazan. E11 kolu tuhılur yazarm. Geçer yajsı makinesinin başına, otunır aalır. Açar bir kitap, olmaz. Gazeteleri karıştınr, noılar alır, olmaz. Ç:kar balkona gökyüzunü seyreder, sokaictan geçen ınsanlara bakar, gene olmaz. Yazacak bir şey yoktuı. Bunca yıl yazdım binlerce yazı, yüzlerce öykü, kitap vb. dtr lcendi kendine. Hangi konuyu alsam bir yazı çıkar. Ne bileyim, gökyüzüne bak, bir şeyler uyanır içinde. Sevdiğinin göz'erins dal, düşler kur. Bir kitap aç, bir esin bul kendme Kısacık bir yazı yazıp yazacağım! Hiç değüse o gün hoyu basından geçenleri anlat, kentin kalabalık oluşuna, Beleaiyenin y&rarsızlığına, Cumhurbaşkanlığı seçimieriüde içtensızHkîeri apaçık beliren şu lider saydıklarımıza.. Yaz da ne yazarsan yaz. Bir süre önce «Ne yazabilirim» diye kendı ksnaine soylemiştin do bir okurun, «Ne yazarsanız yazm. tek vaziD siz» diye mektup göndermemiş miydi? Öyleysa... Bir yazar yazdıklanyle önce kendını boşnut etmelidir. Yani kendimiz beğenmeliyiz herkester. önce vazdıgımız vazıyı. «Kendi İçin Yazmak> demiştim yıllar önce ae kızmışti kimileri. ne demek, kendi için yazılmaz, toplum için yazılır, demişlerdi. Sanki ben bilmiyordum yazd'ğımı vayınlayıpca o yazının benim olmaktan çıkıp okurlann malı o'duğunu? Onu bunu, hattâ okuru bile memnun etmes, onların hoşlanna gidecek şeyleri işlemek, çabucak, kolay<«cıjc alkış toplayacak konulan ele almak yanlıştır anjjjn.ua söy'eflaştirn o sözü... Kimse bir yazıyı yalnız kendisı iyjı yazmaz eıbet, kendimizi, duygularımızı, düşüncelenmizi bas^alarına uiaştırmak, yansıtmaktır yazı sanatı. Hele gazeteıerae yayınla , nan yazıiarın baş amacı okurlannı beş on dakıkaiıjfcna oyalamak bir şeyler vermek. avutmak. düşüiıdünnek. duygulandırmak, bir bilince doğru ahp götünrıektir Ama., kendi inanmadıgını inanır gibi, kendi beğenmedisıni beğenir gibi, kendi sevmedığini sever gibi görUnmemek... fruydu kendi için yazmak derken belirtmek istedığim. Okur yazariyla bir gönül, bir kafa, bir ülkü, bir inanç Ulskisi, birliği kurmuşsa onun «kendi için» yazdıklannda da ortak sey.er bulabilirdı. Işte bu öyle bir yazı. Kendi kendime Dir sövleçı... Radyoda haberleri dinledim. Gazeteleri okudum Bıt veriere git tim, bir takım işler yaptım. Kentin bir ueundan bır ucuna peldim. Dolmuşlara bindim, araba vapurlnnna. otooüslere, Akşam oldu Yazmak gerek bir gün sonra çıkacak yanımı. Oturdum makine başına. En kolayı han^isı '.'uırhurbaşkaru seçimi, partilerin tutumu, Sunay'ın duromu înönü'mun sözleri, CHP'nin bir yanlışlıktan bir yanlışiığa düşnıesi AP'nin durmaksızuı tırmanması, şunun şusu, bunun basu Ne Kolay yazıvermek bunlar üzerine hızlıca kesince bir vazi! Kimı yaşa desin, kimi kızsın, telefonlar gelsin, mektup'tr «ağsm! Bit iki kâğıt doldurup yırttım. Kendim inanmadım. Ker.dim beğenmedim, kendim sevmedim. Yırtıp att:m Yenısiııi de yazmak gelmedi içimden. öyle garip Koşuılat içındeyız ki, öyle inanılmaz durumlarla karşı karsıyayız kl, yiptıgimıa her yorum yanlış çıtanaya mahkum. O iyidir derken bır de bakıyoruz kötü bir yola girmiş o iyi dediğimiz O v&rarlıdır derken en büyük zararlı işj becerivermiş Binbir ovun içinde, gerçekleri görmek, göstermek olanak dışı. Hem de incecik bir ipin üstünde oynuyorlar bu oyunlan L'sta biıer carnbaz olduklarından mı, yoksa körlüklerinden mi? Kendi lerl biürler başlanna geleceği gelmeyeceği.. Açalım bir kitap, bir şilr okuyalım. £n iyısi sanattır, kurtaran, yaşatan, öğreten, anlatan, yücelten... Bertolt Brecht'üı şiirleri: «Halkm Ekmegi...» Brecht'i okumak yapılacak en iyi iş bu gece. Türkiye'nin yazifisını, geıecegini, geçmişini, kötü politikacıları, yanlış hesapçüan, acemi cambazları, bilgisiz kumarcılan, Bizans oyunlanrda ustalaştıklarını sananları itip bir yana, dalmalı şürlere... «Bilin: Halkın ekmeğidir adaıet Bakarsıruz IDOI olur bu ekmek Bakarsınız kıt Bakarsıruz doyurn oımaz tadına Bakarsınıa berbat Azaldı mı ekrr.ek, b?şlar açlık Bozuldu mu tadı, başlar hoşnutsuzluk boy atmpya Bozuk adalet yeter artık Acemi ellerde vugrulan. iyi pişirilmemiş adalet yeter Yeter katıksız. ksra SatnıKlu adalet Dura dura bayatlayan adalet yeter.» Brechtle bir gece geçirmek, bizim gazet^lerdekı o yeni, ama gerçek anlamiyle bayat politika habeılerinı. o yararsız oyunlan, o vakit öldüren gevezeliklerı, o halk çoğunluğu için boş «demokrasicilik» heveslerini bırakıp b:r vana. Brecht'in şiirlerinin dünyasmda yasamak... Siz de bonu yapm bir geee... Kopun çevrenizden, gidin büyük bır sairin evrenine. Şu öldürücü umutsuzluktan, bezgınlikten Koptuğunuzu duyacaksınıs, Bir akşamlığına da Dr. Süreyya ATAMAL lidir. Amellyat »ırasınd» dikkat edilecek noktalar şunlardır: 9 Soğutulacak bölge çevresinin ne çapta olduğunun saptanması. • Soğutulacak ,, bölgenio nnırlandırılmasında komşu dokularm kanlanmasına engel olacak damarlann hırpalanmamasmın sağlanmatı. ©Nekrotik dokulann temlzlenip organizmadan atllması ve infeksiyon, önemli faktörlerdendir. Tüm bu gakıncalara deBin komplikasyonlar hemen hemen önemsiz bir sayıdadır. Dünya tanmmış ünlü operatörler Kriyo Şirurji metodunu ken di branslannda uygulamayı başar Teknik: Büyümüş olan prosmışlar. Örneğin, beyin ameliyattat tümörü miksiyona (işemeye) larında, göz, kulak. boğaz ve buengel olduğundan soğuk sonda run (bademcik ve dil kanseri> kli Cretra (sidik borusu)dan profniklerinde olumlu sonuçlar ahntatın irilesmis bölgesine kadar maktadır. bir üretrosistoskop (sidik boruViyana Tıp Fakültesinde Prof. su ve mesaneyi gören araç) yar Fanta 1965 yılından beri 3000'den dımı ile uypulanır. Sogutma sücok katarakt ameliyatını Kriyo resi optimal olarak belirli deSirurji pensleriyle kolaylıkla çığildir; bu, operatörün tekniği, kartmıştır. Bugüne dek dil kanhastalann durumuna bağlıdır. serlerinde dil kesilip alınırken, Barıları İki üç dakikalık bir şimdi dilin yalnız hasta kısmı don soSutmadan sonra nekrotik par durulup söndürülmektedir. Geçen çalann temizlenmesine t;eçer; yıl Bsden Baden'de yapüan Albir kısmı da uru tümü ile bir man Üroloji Kongresinde ünlü den dondurarak çıkartır. GsProf. Alken (Homburg), Kriyo nellikle prostatm iyi huylu iriSirurji metodu ile 300 prostat irileşmelerinde (Adenomlarda) küt leîmesi vakasından olumlu sonuç le halinde çıkartmayı sağlamak İar alındifhnı ve hiç Ölüm görülme için 15 dakikalık bir süre yeterdiğini açıklamiftır. yapılır. Sondanın içerisinde sıvı NİTROJEN (azot gazı) 1 9 6 derecede gaz haline geldiğinden dokuyu dondurur ve bir süre sonra da organizmad'an dışan atıjır. Bu kornyucu bir ınüdahâle olup narkoz'a gerek yoktur! Geçicl olarak hastalann ağrıları hemen diner ve tümörlerdeki kapiller kanamalar durur. Ayrıı zamanda Bakterilerin birikmesinden doğan a£ır, fetit kokulan da yok eder. AmeHyat sonrası sikatrisler (nedbeler) düzgündür; bu bakımdan Estetik Cerrahi'de (özellikle Ciltt Kanserlerinde) ayn bir önera taşır. Erkeklere bir belft olan bu ugursuz illetin tedavisinl her klinik ayn ayn metodlan beniseyerek uygulamaktadır. Prostat irileşmelertnde hastalann duyuş ve düşünüş havası (ruh haİeti), son kertesine kadar ameliyatı geciktirmeye. savsaklamaya yöneltilir; kendileıjne. .eakolay, zararsız bir tedavi şeklinl ararlar. Hormon tedavilerinin bugüne dek pratik, kesin sonuçlan bir açıklığa kavuşmamıştır; bu bakımdan, er veya geç yine radikal bir amellyatla ama hastayı az üzecek, az yoracak bir metod öngörülerek bu illeti kökünden kaldırmak, kurtuluş yollannı aramak yerinde olur. Şimdiye kadar bilinen geoerli ameMyat metodlarımn sakıncalanm gözönünde buiunduran Prof. HASCHEK henüz on yıllık bir geçmişe dayanan bu aşın sogutma metodu ile hastalannı büyük bir yükten kurtarmak İçin çaba tüketmektedir. Avrupa'da ilk kez Polonya daha sonra Almanva ve Viyana'da uygulanmaya başlayan bu metodun, eskidenberi emektar bıçagın (Bisttırit yerini alacaguıa kanılan olmamakla beraber, özeı durumlarda şirurjikal fcerrahl) metodlann alternatif defterlı bir yardımcısı olarak nitelendirmektedir. Bu alanda incelemelerini geliştlren her iki profesör de, prostathlann tedavisinde uygulanacak metodlann <Hormon. Bıçak, aşın soğutma> üstün tutulmalannda ftercihinrie). yalnız kHnik bulgulara dayandıklannı sözlerine eklemektedirler. Batı Berlin bağımsız ünlversite fFU), Üroloji kliniğinde Türk Prcrf. Dr. Alpay Kelâmi Böbrek ameliyatlannda, özellikle •» 50'si / harap olmuş böbrek parankün yır tılmalannda buz bıçağından olum lu sonuçlar almdığını Aachen'de yapılan enternasyonal Kriyo Şi rurji kongresinde açıklaması, dinleyiciler üzerinde sansasyon yarat mıştır. Kriyo Şîrurjl, henüz on yasında yeni, modern bir metottur. Bu metot USA ve Polonya'da ayı nı süre içerisinde geliştirilmiştir. Alman ve Viyana kliniklerinde de ünlü Profesörlerin deneyleri sür dürülmektedir. Kongrede konuşan Prof. Dr. Lutzeyer «Deneyler her ne kadar olumlu sonuçlar ver miş ise de. henüz olağan (rutin) ameliyatlar serisine girmemiştir. Almanyada belki de tüm dünyada bir Komputer'in aracılığı ile bu metodun uygulanması yete neklerl araştırılacak ve er geç Rutin ameliyatlar sırasina girecek tir!> diyerek sözüne son vermiştir. Sonuç İnsanlan a$ın soğutma metodlarıyla dondurarak yaşamlannı sürdürmek hayali, bugün için he nüz gerçekleşmemiştir; bununla beraber. günün birinde bu problemin de cözüleceği günler çok yakındır. Son yıllarda tıp alanında geniş yankılar uyandıran aşın soğutma tedavilerinden büyük çapta fayda sağlanmaktadır. Tıbbın birçok kollannda olduğu gibi Üroloji alanında da tedavi metodu, özellikle çeşitli hastalıkla. rı taşıyan yaşlı. düşkün prostatlı larm palyatif (Icoruyueu) tedavilerinde geçerlidir. Hastalar ömür boyunea işeme zorluğundan kurtulmuş olur. Ameliyattan sonra da hastalann einsel gflcfi ne İse olduğu gibi kalır; hattâ, çoğunlukla artar bile (+) Kriyo: Yunanca buz deyimlne gelir. Okuyucu Mektupları Istanbul'daki Muharip Gazılere Çağrı Cumhuriyetin Uânından bu yana geçen 50 Yıl içerisinde bilhassa Büyük lider zamanmda yapılan bütün devrimler, çok sevdiğl Ordularına dayanarak yapılmıştır. Gerek bu sürede ve gçrekse Onu izleyen dönemlerde sosyal, kültürel, ekonomik ve diğer alanda yapı. lan reforra ve gelişmeler, Cumhuriyet rejimi içinde vukiıa gelmiştlr, 30. Ağustos Başkomutanlık Muharebeleri başarı Ue sonuçlanmasa tdi sözü geçen kalkınmalar ve Türkiye'nin Misakı Mılliye kavuşması, elbette müm kün ohnıyacak ve Cumhuriyet rejimi de kurulmayacaktı. Şu halde bütün olmuşlar ancak ve ancak 30 Ağustos Zaferinin kazanılması ile mümkün olmustur. TRT'DEN BİR RİCA Tarihce Uzun süredenberi dermatologlar yüzdeki anjiumlann (kızıl kabarık lekeler) buzlu karbonik a sit ile tedavi edarlerdi: bu lekeleri oluşturan birçok damarlan aşın sogutma metodlariyle giderirlerdi. 19S2'de Amerikah Prof. WANGENSTEEN' bu aşın soguk te'tni|i ile mlde ülserleıini (130M sogutarak, midenin asidini çoğaltan bezlerini bu sekilde sidermeye veltenmiş tse de beklenen olumlu sonuç sağlanamamıştı. Bundan sonra kriyosirurji ( > Parkenson hastalıklarmm • tedavisjıde uygulandı: Frankfurt rMaks plank) enstitüsünde Prof HOESSLER insan beynine sonda yardımı ile 196° aşın soğutma ile sıvı azot eazı vererek, fe'.çli bölgelerin tedavisini basardı. 1964 yılından beri de aşın soğutma mptodu, prostat irileşmelerinin tedavilerinde uygulanmaktadır. Bilindiği gibi ileri yaşlarda prostat tümîirleri büyüyerek üretrayı (sidik yolu) tıkamaktarfır Hastalan bu dertten kurtarmak için de en uygun tedavi, hiç kuşkusuz ameliyattır. Bugünkü teknikte hiçbir rizikosu da yoktur Ama, öyle hastalanmız da vardır ki, bu amelivatlan kaldiramaz. baska dertleri buna eneel ohır Bu Eİbi hallerde operatör daha koruyucu bir tedavi me'odunu seçerek. Dro«>tatın vslnız tıkanan kısmını elpktrokoter varrtımı i'° kp?»»r (Elpktrıvrpsektion). F»ttat bunun da birçok aksidanları vardır ki Kriyosirurjl metodu hastalann lmdadına yetişlr. Müşerref KARAKULLUKÇU'nun eşi, Yıldız ve Ertuğ KARAKULLUKÇU'nun babalan, Sefer KARAKULLUKÇU'nun k a r d e ş i, Hüseyin KARAKULLUKÇU'nun ağabevi; EM.TÜĞGENERAL TESEKKÜR Eşim Ecz. Yılmaz Mero;s1n nrun zamandanberl cekmekte olduğu taslı kolesistit ameliyatını üstün basarı ile vapan. ihtimam ve gayretleriyle kendislni sıhhate kavusturan Gureba Hastanes! 2. Hariciye Operatör» lerlnden Sayın Doç. Dr. Aytolun Bozbora'ya ve yardımctlan Dr. Muzaffer Güney, Dr. Kadrt Yöcetilrk, Dr. Metin Erer'e. bashemsire ve hemsirelere. yattıgı miiddetce sevgi ve safkatinl eslrgemeyen servis Dersonellne has talıgj esnasında bfzzat nygret eden, telefon ve telerafta llgllerini esirRerr.eyen akraba, dost ve «rkadaslanma minnet ve şükranlarimızı sunarım. Ulaatırma Blkanlıgi HOfettlsl ttnet MEMtS Cumhuriyet 1OT7 »•••••a Halit Karakullukcu dunkü 27.3.1973 Salı akşamı aramızdan aynlmıştır. Cenazesi 29.3.1973 Perşembe günü (YARIN), Şışli Camiinde kıhnacak öğle namazından sonra toprağa verilecektir. A t LE St TESEKKÜR (Cumhuriyet: 2004) Istirahatll olmasına ragmen bana ceırahl müdahalede bulunan sayın Prof. Dr. Istanbul Defterdarlığından Sınavla Menıur Alınacaktır Teşkilâtımızda münhal bulunan kadrolara atanmak üzere; 19 yaşına girmi? 30 yaçmı geçmemiş, askerliğinl yapmış, orta okul mezunu bayanlar ve baylar arasında yapılacak »mavia memur alınacaktır. Sınav, 13/4/1973 Cuma günü saat 1350'dadu, Müracaat süresi, 12/4/1973 Perşembe günü «aat 16.30'a kad«ırdir. Sınavda kazananlann, memuriyete alınıp • alınmamalan hususunda, Idarenin takdir hakkı mahfuzdur. Defterdarhk SicU Bürosu Şefliği'ne (Cağaloğlu) müracaat edilmesi rica olunur. NOT : Sınavı kazananlar, mülâkata tâbi tutulacaklardır. (Basın 13003) 1991 H İ L M İ A K I N TESEKKÜR 16 3.1973 tarihinde ebediyete intikaliyle bizlen sonsuz a a lar içinde bırakan çok kıymetli varlığıraıa. E C Z A. C I hastalıSı sırasında çok yakın alâkalannı esirgemeven Prof Dr. ERDOĞAN ÖZDAMAR'a, Dr. MÜFİT EKDAL'a, cenazesine iştirak eden. çelenk yollayan, telefon telgrat mektupla veya blzzat ziyaret ederek taziyette bulunurj büyUk acımızı pa\laşan bütün dost, akraba ve yakınlanmıza şükrani&nmızı sunarız. ERSOY PARMAN VB CANPOLAT AİLELERİ (Cumnunyet: 1994) HAMZA ERSOY'un ve dejterll mesai arkadaslan Opr. Dr. Olkü Güney ile doktorlar Erüs Yetkin. Semih Baskan Hasan Solak. Haluk Gökçora. Erdal Anadol'a ve dljer personele minnet ve tükranlarımı sunar zrjraretcilerime tesekkür ederm. Maden 7. MuhendM TAKÜP HODANCI Heriı: 9032000 DİŞ TABtBt Orhan TÜZÜN Nasıl Uygulanır? Kriyosîrurjl, blr gondanın hasta olan dokuya sokulmatı ile Saat 13.30 19.30 Samatya Cad No. 400 TEL: a 75 83 23 Nisan Bayramırnıa yaklaşrrulrtadır Ulusai bayraın günlerinde % Ankara Radyosunda, Hıpodromda vapılan geçit törenierinin naklen vavırurda bandonun caldıgı trnrçia» net Türkiye'deki bütün örgütlerin, olarak duyulmamaktadır. Bundan Cumhuriyetin 50. Yıldönümü başka ulusai bayram Ttnlfctimünasebetiyle yapmakta oldukları hazırlıklarm temeli. sözü ge nin ötek) günierden farklı olub°nrtiinıe.«i çen bu büyük zafere dayan. şunun daha iyi maktadır. Bu olayı değerlendir bakımından radyoda bol marş programlannın yanısıra hamamek maksadiyle Doğu ve Batı cephelerimizde, denizlerde. ce set türkülerine pyun havalanreyan eden muharebelerdekl na, konuşma ve benzeri programlara daha geniş yer verildeğerll hâtıra ve menkıbelerimi mesı buna karşüık özellikle zi geleeek kuşaklara birer hâtıra olarak bırakmak, biraz da gö ilân programlannın o gün için kaldınlması ulusal bayram revimizdir. günlerinin anlam ve önemi baBugün Türk hazinesinin yüzde kımından gerektir eörüşündealtmışmı sağlayan. iki büyük yim Mümkünse uygulanmasını cihanın mültekasında eşsiz Is dilerim. ' tanbul'un, Batı Anadolunun bi Adı sakb ricik ihraç limanı olan tzmir'in, • Avrupa topraklannda bir serhad şehri olan ikinci başkentimiz Kiralar hakkında Edirne'nin istirdadı, gene 30 Ağustos Zaferinin sonuçlan de açıklama isteniyor ğil midir. Antalya ış verınde küçük bir dükkânda fciraa olarak Bu itibarla, yukanda sözö ge iş yapmaktavım Bu dükkanı çen muharebelerin bir bölümün 1969'da vıllıgı 5 bin Uraya kıdeki hâtıralannızı, 3 ilâ beş say fada yazarak cemiyetimize !üt ralamıştım 1970'de maJ sahıbi fetmek zahmetinde bulundueıı 7 bin liraya cıkardı 1971'de 10 bıne çıkardı 1973 ıçın de 15 nuz takdirde Cumhuriyetin 50. bin lira Kıra fidememı oneriYıldönümü münasebetiyle değer Ii bir brosür veya kitap ro?.ırls yor. Münakaşayı davaiı olmamak mümlrfin olaeaktır. Bu u yı. çevrede kötü tanınmayı ıstemiyorum Ancak bu küçfik Surdaki zahmetlerinizi ve lühıflannızı. önömüzdeki Mayıs dükkân Antalya gibi rasat bir şehirde kira vergi eecim gibi 1973 ayı sonuna kadar bildir menizl. ve Atatürk ilkeleri harp giderlerl Itarşılayacak tazanç saglamadıgı *çîn bu durumu ilhâtıralan vt menkıbeleri konu sunds orta ve yiiksek okullarda gililere duyurmak ıstedim Bir konferanslar verilmesi hususun zamanlar kiralan donrturan bir da sayın GCTielkurmay Ba^kan kanun var idı bu fcanun vülifhnm hasüeten müsaadp ve tas rilrlükte mı vurürHlkte dp*ilvioleri olduŞimHan savın üveleri se bu konuda bövlp dunımlarla karsılasanlar ne eib) bir mizden bu yönde Vonfernns ver. meye istpkii olsniarın seele isim işlem vanarak mülk sahıbmin eSempnliÇine dur divehileceklerini bildirmplerinl arnca ve tir? Bu kormda vptkililerden asaveivle an v* rîc» ederim. lırtacak nıfarh rtileınir eazetenij:in okuyunılar mpktuplarl TBrMye Muharip OarfleT b«lümflr acıklamanızı dileCemiyett trtanhnl hl Baş. rim Savgılanmla kanı Muh. Gazl. Ern. Kd Alb. Pehhn OKAN Adı sakb • ••••••UHUHHf » • ••