Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
CUMHÜRİYET 24 Aralık 1973 Toz Duman fçinde TALIP APAYDIN . 94 Yolladık emme, bır de k?ndım gıdeyım. O MoLa Mamıt denen durzu kovdo mı bakalan. Şuna buna zınarıp durur Ben ondan şüpelenıyorum Gît emme çatayım deme Yok, gorecegım sadece. Gorunce bellı otar. MoUa Mahmut hergunkü gıbı erken kalkmıştı. Atı kaşagılavıp tem zlemış, sonra çıft surmek uzere okuzlerı onune Katıp Dıkenlı duze çıkmışü Çevre\e Dakınıp duruvordu AİUniar azık torbasındaydı Ilend» gende bas ks çıft surenler vardı. Sabanı durdurdu, elıyle toprağı eştı Hıç beUı etmeden alun torbasını getırıp £omdu. Üstunu arağı ıle duzelttı, surulmuş yere benaettı Gozuyle smıra olan uzaklığı olçup bıçtı. Kuru ot demetını hızaladı. yerını ıyıce belledL Dâh' dedi okuzlere Çemye bakü, herkss kendı ışıyle meşgulUL DÖBerken tekrar gozattı, kendınden başka fctase bolamazdı orayı Ögie somma kadar çalıştı. Epey yer sür«tt. Hacı Nurı'nm damadı Osman, Mahmut'un enm doianâı Duvarlara, duvar dıplenne ba. tıyordu. Sonra kapunn onunde durup seslen<b Mamııt' Anas pencereye efıldı. yabancı bır adam. <b. KiTmiı acaba"" Msraıt yok, dedı kapıya ç:kıp Serede? DikeoU duze çıfte gıttı Hımm Akşam neredeydı? Evdeydı Aün tatunden bakıyordu Ab burada mı* Burda, ahırda Ne olacak' Satac&kmış dıye duydum bır gbreyım şunu* Satacak mı' Bıze soylemedj öyle bır sey. Nıye satıyormuş'' £*£ılmetn Aç hele, bır goreyım. A"yşa kadın tenbıhlıydı, hıç bozuntuja vermedı Gel bak, dedi. Arkadan dolanıp, ahır kapısımn sürgüsuoU açtı Buyur Osman kapıdan içerl baktı Tek at gördü. Ahır jran karanlıktı. Yorgun olup olmadığına dıkkat etmedı. Hımm, pekı lyı atmış. Nerede dedın şlmdl kendısr Dıkenlı duzde Gokkaya'ya yakın. PeH, nadl eyvaîlah Gule gule oğlum Atına bımp surdu Kımdı DU, Ayşa kadın tanıyuoadı. Yabancı arkadaşlaniHian bınydı bellu ^rkasından bakıp başım sulladı «Ne ışler ıçınde bu oğlan, hıç b Imlyoruz. Allah sen yardım et.^ Mahmut oküzlerı dondürürken koye doftru baktı, bır atlı doludızgın gelıyordu Ehyle usulca tabancasım yokladı. Bıraz one aogru çektı Dâh' dedı tekrar Hem suruyor, hem gerıyı kclluyordu Tanırr.ıştı, Hacı Nuıı'nın damadıydı bu. Osman bır yere kadar geldı. atı durdurup baktı Mahmut hiç farkında değildı sankL Arkası dönuktu Dırsegı tabancayı kapatırordu. Yorulmuş gıtji yaptı, başım sarkıtıp durdu oyle Sonra «dah« dedı tekrar Tam gerı donecegı sırada Osman atuu surdu Tarlaya gırmeden saga aaptı, Kokez'e aoğru surdu. Molla Mahmut a|zını açtı. denn derin soludu Gogsu ırup ınıp çıkıyordu. Guldü kendıkendıne Yiızu ışıdı Ibrahım bey uyandıgı raman ogle sonu olmustu Pencereye gıdıp dısarı baktı. Gerındı Yuzu kıpkırmlzı oldu Sıcak s.u getınn, tıras olacagım! dıye bagırdı aşagıya Kalın kaşlannın altında gozleri bir kurnaz parhyordu Taban tahtalanna baktı Duvara yakın ıkınci tahtanın çınlerınl gozden geçırdı Başım salladı Küçuk kansı Asene bakır ıbnkle sıcak suyu getırdı. Legenı kapının ardına bıraktı. Neydı o gecekı ışler bey' dıye sordu Euss yaptı «Bır şey1 bümıyoruz, akşam ber evdeydı» tamam mı Tamam Zuhtu aşagıda mı* Aşagıda Atları tımar edıyor. lşını bıünnce buraya gelsm. Olur Sakalını sabunlamaya başladı Aynaya ba kıyordu trı kaşları uçgen bıyıkları, sabundan sakalı korkunç gorunuyordu Kendıkendme guldu' «Yavrum Hacı Nurı dedı Çok mu korktun bızden ha'» Usturayı aldı, sayır sayır çekmege başladı Yıkanacagı sırada Zuhtu geldı. . Buyur bey' îbnğ: alıp su doktü Ne var ne yok dısarda7 (Dev»mı Var) ÜR. MENGELE'NİN ÖLÜM KAMPI Yazan: Dr. Miklos Nyiszly Çeviren: Nihal Karamağaralı Kurtuluşun ilk belirtileri Akşam ustune dogru turlü kuruntıılar ıgıade ben de zı>aretuıe gıttim sabahleyın odama gelerek bana sevınçlı haberı ıleten rad>o gorevlısı SS'ın. O zaman&dek ne kararlar alınmıştı oğrenmek ıstıjordum. Acaba Sonderkommandolan ılgılendlren bır karar alınmış mıydı? Alınmışsa neydı bu karar? Bereket versm odasında yalmzdı SS, lun dısıyle rahatça konuşabllırdlm. Sonderkommandolar mı?» ö>le ya, evet, dedi çelebice blr tavırla. Sızler birkaç gün içınde Breslau'ya yakın bır yeraltına yerleştmlmış bır savaş sanayınde çalışmak uzere gondenleceksınız. Dedıkıerının bir kelimesine bile ınanmadım Ama anladım kı, bu yalan, olmadık bır emniyet du\gusu aşılayarak benı avutmak ıçın söylennuş bır jalan degıldı, yalnız, kotü haberı açıkla ma\arak benı ka>ırmak ıstemıştı o kadar Kısa zaman önce, tedavı etmış, onemlı bır hastalıktan kurtarmıştım onu Ogieden sonra saat ıkı Yemegıraı yemiş penceremın onunde oturujordum Gokyuzundekı, bu luüara bakıyordum. Bulutlar, karm gecıkmej ecegvu^ vadeiıycr du jT. Bırden, fınn odaSftia gıden geçıtte keskın bır haykırış sessiziığı bozdu Alle antreten. Alle antreten! Günde ıkı kez ışıtmeye alıştıgımız bır buyruktu bu. Sabah ve aı:şam j oklaır.asım haber \ermek içın boyle havkınrlardı Ama gunün bu saatmde, bu toplantı çafırısı hıç de hayır, getırecege benzemıyordu. Antreten alle antreten . Tekrarlandı bu\ruk Bu kez da ha keskin bır sesle ve sabırsızca Agır adımlan kapımızın onunde dmduk Bır SS araladı kanadı, \emden bağırdı Antreten antreten . Yureğunız de bir ezıntıvle krematoryumun a\lusuna vcl'andık Biz vaklaşırken tepeden tırnağa sılahiı bır SS birligı. bır komando grubunu kuşatmıstı bıle Ne şaşkınlık var, ne de en hafıfınden bır karşı gelme belirtısı ku^atılanlarda SS'ler makıneli tufe«lerını çevırdı üzerimıze Gende kalmış son kışıler de toplu'uğa katılsm dıye sabırla beklemekteler Son kez bakındım çevreme Bır tunel meydana getırerek hıç kımUtısız duran çam lar yavaştan karla ortlilmeye baş lamı? Her şey durgun ve rahatlık ıçınde Birkaç dakıka sonra yenı bır buyruk Sola1 Sola' dastnda nerede yer bu^muşlarsa oturmuşlar betonun Ustıine. Heyecanlı ama, hıç sessız bu anları ızlevecek dramı beklıvorlar Ağır kapılar bırden açüdı. Oberschaarfuhrer Steınberg odaya gırdı. Eüennde makineU tu feklen>le üa muhafız da vardı yanında. Artze Heraus (Butün doktor lar dışan) dıye sabırsızca bagırdı. Ikı meslek arkadaşım, ben ve lftboratuvar asıstanı çıktık odadan Steınberg ye iki SS er, ikl krematoryumun arasında durdu. Ober, elınde tuttugu listeyi bana uzatarak bu lıstede kendı numararra bulup üstunu çızmemı bıldırdı Lıstede bütun Sonderkom mando üyelerınin doğme numarası yazılıydı Kalemımi çıkardım ve bır süre aradıktan sonn bularak kendı numaramın us tune bır çızgı çektım. Bu kez, arkadaşlarımın numaralarını da bulup çızmemı buyurdu. Ober. Bu ış de bıtınce bızımle bırlıkte bır numaralı krematoryumun kapısma dek vurudu ve odalarımıza donmemızı ve yerımızden a\ nlmamamızı bıldırdı. Dedığını > aptık. Ertest sabah beş kamjonluk bır konvoy krematoryumun avlusuna gırdı. Yukunü, yanı öldurulen son Sonderkommandoların cesetlerını boşalttı jere. Otuz kışılık yenı bır grup taşıdı bu cesetlerı vakılma odasına. Fı rınlann onunde yere bırakü. öldurulenlerın vücutlannda korkunç yanık yaraları vardı. Yüzlerı ve ustbaşları öyiesıne kavrulmuştu kı, dogme numaraları da yokoldugundan bunları tanıma olanağı yoktu. Gazla olumden, «olum ateşı» ne fırlatılarak ölümden, kalbe kloroform yapılarak olumden, enseve bır kursun sıkılarak olümden, fosfor bombasnla olumden sonra, işte unceden bılmedığım altıncı bır ölüm metodu daha bulmuşlardı GeceleMn arkadaşlarımızı yakında bulunan b,r ormana gotur muşler, orada alev fışkırtan silâhlarla oldurmuş'erdı Bız dordumüz hâla sağdık Kayırdıklan içın bizı oldürmedıklerının işaretı degıldi bu Kendüeri ıçin hâlâ vazgeçılmez elemanlar olduğumuzdandı Yaşamamıza izm veren Dr Mengele olum cezamızı gecıkUrnii^tı şımdıliki ICrematoryumJann tanhinde, onuçuncu Sonderkommandolar işte boyle yokedıldı. Artık gunlenmız tam anlanu>la sessızlık ve can sıkıntısıyla geçmekte. Yapacak işımız olmadığınâan urperticı. korkunç duvarlar arasın da âvare dolaşıyoruz. Bır gun hiç beklenmedik bir anda Dr Mengele çıkageldı. İşler yavaşladıtmdan bızı teşrih sa lonunda bulamayacagını nesaplamış olmalı ki, odalarımızda belırdı. Yukarıdan gelen buyruklara uvularak Auschwıtz KZ'nın tumuyle yerle bır edılecegıni bıldırdı Yok hayır, şımdüık borada >>aşamakta olanlann öldüriılmesı soz konusu degılmiş de yal nız kuruluşla ılgüıynuş bu>ruk. Krematoryumlardan ıkısi hemen yıkılacakmış. Hastahenede olenlenn yaküması için şundıhit dort numaralıdan yararlanılacakmış Teşnh salonuyla bırlikta bız de çalısrr.alarımızı surdiırmek uzere dort numaralı krema tor>uma taşınacagız Uç numaralıva gelınce, ekımdekı ayaklanmada zaten hepten çokertılmıştı. Tanhsel mutlu anlardı bunlar' Ertesı sabah, tutsaklardan meydana getırılmış komandolann avluda bırıkıp ıki kola aynlarak bmaları çokertmeye başladıfmı gorduk. Atüan dınamıtlerle. kırmızı tuğla duvarların arka arkaya. bırbın ustune yığüdıgını gor duk. Bunun, Üçüncu Reich'ın da çökmesı demek olduğunu bıldırdı onsezım bana1 Bu binalan Yahudıler yapmıştı, şımdi de Yahudıler yıkıyordu. Hıç bır KZ tutsağı şu ana kadar asla böyle bır coşkuyla çalışmamıştır. Adamların vuzıinde okuyordum, guzel bir hajatm başlayacağı umuduyle ışıldıyordu 5uzlen. Teşnh salonunda laşınabılır her şey toparlandı Masaya gelınce, ancak ustunün mermeri kaldınldı, ve venı salonda beton ayakların üstUne oturtuldu. Taşmma işı birkaç saatte sona ermiştı. GeceM dort numaralı krematoryumda geçırdık. Masayı ve donatımı yerleştlrdıkten sonra, kapılan da yerlerıne koyunca, teşnh salonu veniden hazırian..ıi5 oldu. Uç gun hıç bir olay mevdana gelmedı Tembelliğımız surdü gıttı. Şımdı SS muhafızlanmu ıckıye ıj:ce dadanmışlardı. Günde pek az bır zaman zekalan uyanık olabıllvortiu. Bır akşam jemegımızi yerken Oberschaarführer Mussfeld, sallanarak yanımıza geldi. Sarhoştu, masaya abandı Guten Abend Jungs... Ihr werdet bald alle kreplerden, nachher aber kommen wır, dedı (tji aksamlar, çocuklar, yakında sız de oleceksıniz. Ama sonra da bızım sıramu gelecek). Bır sarhoş adamın dudaklanndan dokuien bu kelımelerden son ra zaten kuşkulanmakta olduğum sonucun gerçek olduğunu ögrendım. Muhafızlarıraız da bızımle bırlikte yokedüecektı. Içine sıcak rom koyarak Ober'e bır bardak sıcak çay verdım. Kıvancını ortaya vurarak doldurabıldığımız kadar kısa zamanda bardagı boşalttı. Masanjıza oturdu sonra geçmiştekı suskunluğunun acısını çıkranrcasına konuşmaya başladı Bır hava akını sırasında kansmın naşıl o'düğunu oğlunun Rus cephesınde savaşta olduğunu anlattı. Artık her şey bıtti, dedi, Ruslar, Aschw:tz'den ancak kırk kılometre uzakta. Butun Alman halkı anavollarda muhacerat halınde Herkes kaçryor cepbe dolavlanndan, Batıya sığınmak istıjor Bu sözler yüreğlmizl terahlaV tı Ober'ın umutsuzluğumı gorerek ıçımde umut gelişmeye bas ladı Belki de, sağ kalmayı başarabilecektık bizler tü kapalı, kahverengi bir kamyon belırdl. Tutsaklan taşımakta kullanılır bu «Brown Toru», (Kalıverengı Toni) adını takmiştır kamptakıler buna. Ko>u kahverengindedır. üzun boylu bır subay aü=<dı vere Hemen tanıdım KZ yonetıcilennden, elten kana bulanmış. kotü ruhlu SS bınbaşı Dr. Kleın. Esas vazıyetı alarak usulunce selâmladım. Kamp cezaevınden, yanl 10 numaralı KZ barafcalanndan 100 kadar yenı kurban gettrmişti. Kendısini karsılamak içın koşan Ober'e: Yeni yıla lsle başlayalım, dedi, Ober, o türlü sarhoştu ki ayak ta zor durabılıyordu. Her ne biçımde olursa olsun. >eni yıll kutlamarun çok otesınde bir durumda oldugu goruluyordu. Kım bılır belki de. boyle kafayl çekerek. yakında muhafızlan beklejen sonuç karşısuıda vüregıni berklestırmek ist:vordu. Herhalde, yuzundeki anlam açıga vuruvordu ki. Yılbaşırjda kendısıne boyle bır kanh i? verilışıntlen kıvanç duymamıştı. Polonyalı 100 tutsağın hepsi Hnsti•yandı Öldürulmek üzere getınlmışler burava. Fınn or"asına bltışık boş bır odaya gotürdü SS munafızlar tutsaklan ve hemen sovunmalarını buyurdular. Dr. Kleın ve Ober bu arada avluda gezınıyofdu. MALKOCOĞLU yazan ve çizen: Ayhan BAŞOGLU SÜPHELİ ZAFER Aceleyle sojnınrnakta olan tutsaklann yanına pttım. Sormak, hukum giyişlerındekı nedeni oğrenmek lstiyordum. Bıri, bana, Krakau'dakl evinde akrabalarmdar b.rını banndırdıŞını sdyledı. Gestapo, parüzanlardan (Alnıaniara karşı direnenler) bırıne yanlım etmekle suçlayıp onu, Harp Dıvanına vermış. Yargr.ı bekledığı sırada, buraya 10 Yeni kurbanlar numaralı barakaya 'gönderildığını anlattı. Gerçi mahkemenm ümudla umudsuzluk arasında henuz olum hukmü venp vennebocalajaıak VHâ \ıhna eaen o dığmi de bilmiyordu. Şu anda larak erıştık. Göz alabildığıne uburada bulunuşundakı gerçek ne zanan kırlar karla örtiilmuştu. deni de bilmiyordu Zonınlu ış Azıcık dolaşmak uzere kremaiçın atandığını boluğuna katıltoryumun avlusuna çıktım. n^adan önce dus yapmak için Birden kuvvetll bir motör se burava getınldığinl sanıyordu. sı kulağima çarpü. Bır dakıka Bır başkası, enflasyonu kbrukancak eeçmiîti ki. kocaman. Os(Devamı 7: Sayfada; DİŞİ BOND Ölümü bekliyoruz Avludan ayrıldık Ama yolu izleyecek yerde, muhalızlarımız bi zı ıkı numaralı krematoo*umun tam karşısına götürdu Avluju geçtık, bunun son yuruyüşumuz olduğunu bılerek Bızı krematoryumun fırın odasına soktular. SS'lerın hepsı dışan çıktı, bınanın çevresını kuşattılar ve belırlı aralıklarla durdular Kapı \e pencerelere dogrultmuşlardı sılâhlartnı, ate^e hazır beklemek tejdıler Kapatılmıştı kapılar ve pencerelerde kalın demır parmaklıklar vardı Yanı kaçmak olanağı hıç soz konusu değıl Ikı numaralı krematoryumda çalışan arkadaşlar da yanımızdavdı Birkaç dakıka sonra kapıları açıp dort numaralı krematoryumun da komandolarını içeri soktular 460 kışi olumü beklemekteyız. Yalnız kestıremedığimız nokta hangı metodla bızı yokedeceklerı7 Bu alanda uzmanız Operasyonun her çeşıdını gormuşüz. Gaz odasında mı oldurüleceğız? Ben bunu pek akla yakın bulmuyorum. Sonderkommandoları bu yoldan oldurmezler. Makıneli tufeklerle mi? Böyle bır odada bu rnetod da elvenşli değıl. Olmava kı bır ta?la ıkı kuş vurmayı î.arar altına alsmlar; bınayla bir lıkte bızı de hava>a uçursunlar. Doğrusu SS'lere yaraşır bır plan! Ya da. belki, pencerelerin bırinden ıçerıye bır fosfor bombası savuracaklardır. Bu da eş ölçüde etkıh bır metod. Bır kez Mıl lo gettosundan gelen surgunlere denenmışti. O zaman ne yapmışlardı"1 Işe yaramayacak kadar eskımış olan yuk vagonlarına tutsakları doldurmuşlar, savurmuşlardı vagonun ortasına losJor bombaaını... Sonderkommandolar, fırın TİFFANY JONES PEVCı M SiRA" 1BA)C ve SAS1LLEKI GlBi C JJ?t" surt>ı 1 .... I rfÜfe^^ JJJJ ! GARTH • İİB 1 ilîM ÖULJ 31» AP4M ASILMAZ AUSOM.