Catalog

îAYFA DÖRT; rCUMHURÎYET: :.8 Temmuz 1971 KONOMİK faalıveÜerin, bff plânın çerçeveande olusamadığı 19551962 donemînde, iztıh dam artıjı jaklaşık olarak bır mıT vonıı bulmus, bunun: */t27'sı tdrımda, ° o35 ı sanayi ve • <J38 ı hızmetler ke«ımınde gerçekleştnıştır 19631967 dpnemıni ıçeren llk B. Y. Plâır'da, ongorulen ı«tıhdfem artışi, 2 mflvon vuz bın ıken gerçeklesen, 1215 400, kadardır(5) Tarım içın ongonılen, 700 bın kısılık bır ıstıhdam \aratma hedefı ise, 213100 rie kalmıştır. 19681972 yıllarını faran tkınci B. Y. K. Plin'ı ıse, fi~5 bın kısılık bır ıstıhdam artısını ongormektedır. Oysa *a>ın meslekdaşlanmızdan bırın ı n ® yaptığı hesaplara gore" «eger î . B. Y. P 'nın, ongorduğu hasıla artışı gerçeklejırse, ı^tıhdatn artışının bu donemde 294 buı», eğer bir dığer hasıla artm hesabı «gerçeklesirse, 24* bın kısi olacağı». belırtılmekt»«îır tkmcı B Y. K. Plâmnın, astığımız ılk ıki jılı olan: 1968, 1969 devresınde; tanmsal uretımın ongorulen olçulerde artma. ması, dığer sakıncalar yamnda ıstıhdam hacmını de daraltmış ve bu SODUDCUSU, >ılda 15 bın olmak uzere ancak, toplam olarak 30 bın artabılmıstır(7)). Doğal nufusun, hizlı artışı sonucunda, çalısabılecek yasa yuk 'elenlerln saMsı her vıl «5M bini», bulmakta, «oysa 3H bin eilannda balunatı vıllık venırien yaratılan . yeni iş haerai (ğ)» hatırlanacak olursa, tanmsal urun ve verım arttırılmasına onemli olçulerde bağlı bulunan Jstıhdam hactnının genışletıleJnemesl halındte, mevcut: açık, SizİJ mevsımlık, issızlıgın gıderek dara da buvuyerek, sakıncalan da avnı boyutlard» çoğaltabıleceğı ortadadır Tabiodakı verıler, zengınlığın gerçek •\aratıcı«ı olabttecek «insan gficu». kaınağının gunumuzde, kalkmmanın na«ıl avak bağı (frenı), olduğunu yansıtmakta. dır. EMLEKETtMtZİN lşsizlik sorunu, yakıcı, haykmcıdır. Tanmsal kesımde işgucunun azaml olçulerde kulla E TflRIMSUL DEVRIM Işsizlik soruıtu ruldıfı Temmuz Ağustos gîbl avlarda bıle, gızlı ışsızlık, 1967 de, 910 bın, 1968 de 801 bın 1969 aa 653 bın, 1970'te ıse 463 bın. var sayılmaktadır. Bu sonuncu yılda tanmdakı gızli ışsızlik ıle dığer sektorlerdeki, açık işsızlık toplamı 902 bim bulmaktadır. He le, Aralık Şubat, ayları gıbı, tanmsal kesımde ış gucunün, yılın buyuk bır kısmında, gılnumuzün uretım bıçımı ıçınde kullanılamadığı donemlerde, «atıl işgücü», 1967 de 7 mılyon 800 bın, 1972'de ıse, 7 mılvon 686 bın tahmın edılmektedır TJlussl uretıme, çok şey katamayan, bu mılvonlann, üretıme >oneltılememesı. tanmsal kesımde çoklukla oluşan ve buradan ekonomının tumune yavılan «oıel» bir yoksullulc yaratmaktadır Son yedi yılm sonuçlan tanm«al kesımde, ıstıhdam yaratma potansıvelı, ihtıvaçlar doğrultusunda Bınncı Plan'dan, îkıncl Plân'a doğru artacağma, eksılmege doğru bır eğıhm ıçıne gırmiş gozukmektedır îstıhdam sonıntmun dikenlılığinde, kalkmmanın frenlendığı şu devrelerde, tanmsal kesımln, dolaylı ve dolaysız olarak. iş \en yaratmada, (daha oncelerl uygulanıp tuketıldığı ıçm, yüzeyıne genişleyerek uretımi arttırmanm mumkun olmaması ve dennlığıne bır tarım çerçevesınde mevcut olanaklan en lyı kullamp venml yukseltme yoluyla tanmsal üretimin vukseltılememesı, üstelık, ıstıhdam sorunlan paralelınde, lstıhdamı artıracak gırdjler kullanmak yenne, tam tersme, ışgucUnu ıkame eden gırdılerin kullamlması, sonucu) etkısız olması, ele alınması mutlaka gereken, buvuk bır handıkâp olarak ortada durmaktadır Dr. Beşir HAMITOĞULLARI Issiılcrin sayısı (Tarımds) Ocak (Asgarî talep) Tfmmuz (Azamî talep) 7 400 bın (mevsımlık ıj'iz) 1955 400 bın (gızlı 1ŞS1Z) 8 300 bın (mevtımlık ışsız) 1960 800 bın (gızlı ışsız) Aralık Şubat (Asgarl talep) Tetn Ağus. (Azami talep) 7 800 bın (me\sımlık Işsıt) 1967 910 bın (gızlı ışsız) 7 686 bın (mevsımlık ışsız) 1972(tahrrını) 113 bın f gızlı ışsız) Kaynak: B. B. X. K. Plân'ı, Sh: 445, t. B. Y. K. Plân'ı, S h : 1(4. 1970 yılında tarım ıçı \ e tarım d şı kesımler de ışsızhğın ızledıgı canılan eğılımı, II, Noiu tablodan ızlemek mumkun. Tıl TABLO : I 9. t TABLO: II Tarım Kesımler 1970 î ü ı En çok ısgucu talebı IBUCU arzı 2 TARIM ve MtLLÎ GELtR tTKESEL, hayvansal üretimi, annancılık, avcılık ( s u kara), gıbı dalları ıçeren tanmsal Jtesımın Mılll gelır içındekı payı: 1963'de: ««41,2, 1964'. de «,.39,4, 1965'de, «036,8,1966da: °«363 (9), ıken 1970'de %32'sını (101, oluşturmaktadır. Tanmm, Mlll! geürde sanayi kesımının tersıne oransal olarak payının azalması ve aktıf ışgücunün yıne tanmdan sanayiye ve buradan hızmetlere dogru, kayışın devam etmesi, ekonomsal kalkınma sürecini yansıtan. yapısal değışme ve gehşmelerdır. Bu değısmelere rağmen, tanmsal üretım kesımı, Mılll gelirdekı payı ile de en onde gelmekte, yanı Mılll Gelırın buyuk bır kısmmı «Tanm kesımı» yaratmaktadır Plânsız, 1948 1962 yıllan arasında tanmsal kesımın yıllık net üretımi %3 4 çevresınde gelişmış tır. Bınnd Pl&n, tanmsal üretım ıçın (1961 fıatl&n ile), yüda ortalama olarak •/•4^'lık, bır artış hızı ongârmustü. Gerçekü leşme « o3,3'ıi» (11), asamamıstır. Buna rağmen, bu somıç, doğal nufus artışının ustünde olduğu içln degerlıdır. Yalnız hedefe çok \aklaşılmış olması, tanmsal, orgutlenme, donatım ve üretım bıçımındeki ıyıleştırme ve gelısmelerden çok, tanma başat olan hava şartlannın iyi gıtmesinın etkisı büyuk olmuştur tkınci Plan ıse «(1965 fıatları ıle vılda ortalama olarak ««4,1lık bir gelışme hızı ongörmüştür (12). Îkıncl Plan'ın, tanmsal gelışme hedefleri, ongorulen sevıyenin, varısını bıle asamadıgi sanılmaktadır. Nıtekim, «1968 başlangıç» vılında, gelişme hızı, «ol,9 olduğu sanılmakta (13) ve su son 34 yıllık uretım artış ortalaması «o3'yi ancak bulacak gıbıdıra (14). Bu da, kalkınma hızının, tanmsal buyume hızına bağımlı olduğunu göstermektedir. tkinci Plan'm, gende kalan üç s yılmda, tanmsal üretimın o2'yl aşmayan yıllık ortalama artışı üzerınde bnemle durmak gerekır. Nüfus artış husmın yılda «o2,7 ol. duğu memleketımızde, tanmsal üretimın, bunun da altına lnmesi, peşinden sürukleyebıleceği tehlıkeler nedenı ıle kabul edılemez. Edılmemelıdır. Gızlı ışsızlık Gızlı lş'izllk oranı Tarım Dısı îşgucu talebı Işgucu arzı Açık ışsızlık Açık ışsızlık oıanı Kaynak: t. B. Y K. Plân'ı, Slı. 133 134. Plânda Iarım Cumhnnyet, 13 Ekım 19b7. Sh: 2. Prof. Gulten Kazgan, Le secteur afrıcole dan^ le premıer et le deu\ıeme plân turc, Revue Tıers • Monde Parıs, Ekun • Ar*. lık 1970,feh. 793 Dr Haluk Cillov. Hızlı nft. fus artışı, Millıyet, 19.12.970 Ikıncı, B.Y.K.P.. Sh: U. Tablo: 3 Dr Halck Cillov, Millıyet, Gclır Artı? H ı » , Mılliyet, 5/2/1971, S. 7. 9 680 bın 10 143 bın 463 bıa •o 4K 4 60? bın 5 037 bın 439 bın U 85 3 TARIM ve İÇ TİCARET 4RIM1N ekonomsal bovutlan. doğrudan v» dolaylı olarak ıç tıcarette de ağırlıklarını gostermektedır. Kısaca, D I E ' n ü n , 1964, yaptığı «Sanari, tsyerleri Savimı», sonuçlanna go re Turkıye de toptan tıcaretle uğraşan toplam 20104 ış yerınden, 3497'sı tanmsal unınler satışı ıle; 4717 iş yeri ise, ayrıca gıda maddelen satışı ıle, uğraşmaktadır pının, bıçımı ve tşleyişi ıle yakından ilışkıli olduğu ıçın, bunlara da değınmek gerekır. (7) (11) Turktje T.OSO.T.B. BlrUğı, Iktısadi Rapor, Ankara, 1970, Sh: 15 (12) tkınci B.Ü.K.P., Sh.: 6S. (13) 1970 Yılı ProgTamı. Sh 143. (14) Prof. Gulten Kazgan. 2 bes yıllık plan ve tanm, Cumhunyet, 4.12.1970 (15) tkınci B.Y K.P., Sb: 27, (16) tktisad! Rapor Tvrkiy* üdalar Birlıği, 1970, Sb: 27. YARIN: Uretim Verim yetersizliği ve bu konudaki nedenler , (8) Î B (9) (5) tkinci B.Y.K.P.. (19«8 • (10) 1972), Sh.: 138 • 131 (6) Doç. Dr. Onlten Kazgan, Birinci ve Îkıncl S Yıllık Perakende ticaret ile uğraşan, 134.163 ış yerınm ıse, ° oSO'den fazlası, gıda maddelen satışı ile, uğraşıyor gorunmektedır. Tanmsal ürunun artış veva azalışlarının, bılhassa, tanma daha çok bağlı, kent ve ılçelerde, ıç tıcaretı nasıl etkıleyebılecegınl açıklamaya gerek yoktur 4 TARIM VE İHRACAT 1RIMS1L üretım kesımlnın, ekonomı>e olan baskın eğemenliğı. ozellıkle ıbracat dalında daha belirgındır. Nıhayet, toplam ihracat ıçınde, tanmsal urünlenn payı, 1963'te •o77,3 ile (284 mıl, dolar); 1966 da, *,<,7I2'y« (379, mıl do) ). (15). iken, 1967 de, «o8O5, ıle, (421 m $> 1968 de, %816 (405. m *), 1969'da, «o75 (403 m D ). 1970 ıçin, 450 M t , ongorulmektedır (16). ez Tahsin BERKAHD 44 Dıve *oracaktım. vazppçtım, acele adımlsr* la içeri gırdım, merdivenleri nefes oefese çıktım Gerçekten, halam, yemek masası başında, bır yabancı ile karşı karsıva kabıaltı etmekte idi. Beni gonınce sevinçle yerinden fırladı. Günseli! Sen bu saatte nereden çıktın" Onunla kucaklasırkeo hemen ııtem etti. Tabancıvı unutmustum. Kumızı meraktan öldurecektinız halacıgtm. Neden yalıya gelmedınız? Bızıro telefonumuz bozuktu, siz de tclefon etmedıniz. Bu gece hep sızı duşunerek e\hamlaBdım ve erkenden bovle TOİlara duştum Bana cevap verecek verde gulumslyerek masayı ışaret ettı. Yabancının arkası dönüktn, birdenbire şikâvetlerimden utandım. kızardım. Sesıroı çıkarmadan elımle: Bu adam kun? Gibisınden bır işaret ettım ve onon cevap vermesini beklemeden ilâve ettım: Bır sanıve musaade edın, odama çıkayun, hemen ıner, ben de «izınle karnaltı ederim. Bu saatte geldığime gore kurtlar kadar aç olduğumu tahmin edersiniz halacığim Halam kahkaha ile guluyordu. Ben büsbütün faşumıştım. Dur gıtme, mzi birbırınıze tanıtayım Seli O daldkada, arkası bize dönflk nlan attam verinden kalktı. Ancak o vakit onun ev esvabıyle olduğunu farkettım Şaşkın şaşkın bır ona. bir halama bakakaldım Onlar RUİfim^uvordu. Yabancı, halama elivle ışarct ettıkten sonra bır ıki adun attı ve tam karsımda durdu. Dıkkatle, kıpirdamodan bana batayordu. Saşkınlığım her sanı>e arttığı halde bir şey soyleyemeden ben de ona bakiTor onn tanımağa çau>n?ordum. \avaş vavaş başımın içüıde bir kavnaşm» oldu. Ben bu gozleri bır 1 verde )tdnnÜ5tum ama nerede * dıye duşundum. Bu gözler.. bu gözler... Birdenbire kapkaranhk bır perde açıldı, ortalık avduılandı. Çılgın bır se\ınçle hajkırdım: Haluk' Haluk ağaber! Seliciğım, kuçuk Selım benim. tkı kuTvetli kol benı sardı genış bır ğ se vaslandım. Kalbim küt küt atırordn Çocukluğumun en kuvvetli •evpsine kavuşmustum. benuı gözlerini unutmamıştım Haluk ağabev. GSrüyorsuo ya »enj ancak fozlerınden tanıdım tnanmam Hem bn »ğabe^lık de ne olUTor 9 M T konu veresim:AYHAN BAŞOĞLlT GUNAIIKAR KRAIİÇE Boylece tanmsal ürünler genel ıhracatın dörtte uçunü olusturmakta, pamuk, tütun, fındık ve kuru meyvalar gıbi geleneksel «kalemler». halen thraç Urunlerının, bel kemığını teşkıl etmektedır. Tanmsal lirün artışı yonünde, başlangıçta, küçumsenemeyecek olçulerde dovız sağ lavan tarım, son ıkı yılda duşen urun sevıyesl nedenı ıle, hem ihracat taacmı. artacagına daral makta. hem de toplam ıç tuketimı, karşılayamadıgı oranlarda ıthalatı arttırdığmdan, dovız kav bını, ıkı vönden çoğaltmaktadır. Tanmml gelışm» >i» endüstri . leşme aıasmdaki karşılıklı etki leme destekleme surecıne ılerae daha etraflı degıiıeceğımızden, burada, tanmsal kesımı gelıştırmeden. endustrıleşmenın ve endustnleşme olmadan, tanmsal kalkınmanın mumkun oıama>acagına ışaret etmekle yeu nehm. Ulusun gıda maddelennl karşılavan, aktıf nüfusıın en buyuk kısmını ıçeren; mıllı gelıre en buyuk payı veren, ıhraç mal'arının 3/4 ünü sağlajan: tanmsal kesım, ekonomıje egemen olmakta, onemı art maktadır. Yal nız, uretım seyn ve sevıyesı, lnsan aklmın ve eserlerınin etkısın den çok, doganın her turlu kap rıslenne ve ekonomık dalgalan maların etkısınde oluştuğu ıçın. ıstıhdam hacmı, dövız gelın, para arzı, genel fiat seviyesı, kısaca, ekonomik istıkrar ve ıstıkrarsızlığın en büytık nedenı olabümektedir, Vallahi seni unutmamıştım tşte halama »or, buraya ilk geldigım Run bahçedekı taht« kanape ncerinde otururken tem hatırlamıştım. Beni mi? Yanımda oturan çocuk kımdı* Diye »ormustum. Değil mı halacığım" Evet kızım ama ben ne demek ıstedığini anlamamıştım. Demek beni onutm«mı?tın **elı' Şimdl Inandın mı Halük ajabe>? Hani ağabey demek yoklu Seni HalukHalamı hıç bu kadar hem mesııt. hem eıv dıseh Körmemiştım. Yüzu parlamış, hevecandan âdrta gençleşmiştl. Fakmt tatb (özleri bana bakarken gdlgelenıvordu. Havdi şımdl odana Çik ve çabuk buraya don. Gulnaz Kalfa «ana mcak çay getırır Bak senın sevdiğın bıskuvUer de var. Çabuk gel Günseli, voksa o bı«Wü\nleri ben de sevdıra. Gecikirsen b u tane bıle kal< maz. Yajhna yok! Güluşerek kahvaltı ettik Hcpimiz sennCH idık. Halâk çok ho? bır Renç Amerıka'va ve baska gezdığı verlere aıt bır suıu hıkâve anlatarak bızi kahkahalarla guldurdu. Bır ara ona sordum* Istanbul'd» çok mu kalacak<in? Bellt olmaz Belki artık hıç Ritmem bnrada muavenebane açarım Bıınu halamla ko. nuşup kararlaştıracaği». Sen ne zaman Italva ya doneceksın? Dur bakalım, gelell henüz bır buçuk av oldu. Önurode daha pize» haftalar var. Degil mı hala? Bu stıalı sorarken halama bakmıştım Birdenhire nefe^ım tutulacak sandım. Yuzu o^le dfgısrnış. oyle garıp bir ıfade almıştı kı fcorkudan bir ?ev sövlnemedım ve elimdeki ekmeğe terevaç ıle reçel surmeh çok dıkkat ıstıven bır ışmış jıbı başımı önume eğdim ^ lârkan tar) DİŞİ BOND BİRLIKTE LNDA.N öturü, lsterse değışık ulusal ıktısadi faalıyetler arasındakı «dengeleTici» ozellığı uzennde durulsun, ısterse, uluslarara"! konjonkturel dalgalanmalara karşı olan aşırı dujarlihğı belırtılsm, ıster doğal kavnaklan işleyerek değerlendırıhşi, ticaret dış odemeler bılançosundakı baskın onemıne degınılsın; isterse amaçlar hedefler ve mudahaleler duzlemındeki, oncelıkler tesbıtmde ele alınsın, tanmsal kesımın gunümuz koşullarmda kalkmmada stratejık bır yen vardır, sanavıleşme tekıl o'arak, yalnız basma ele alınmamalıdır Memleketımız koşullarında gerı ılke! bır tarıma ragmen gerçek bır sanajıleşmeye vanlamaz. Her ıki kesımı, bır diğennı, besleven destekleyen kavusaK \e alanlarda bırlıkte ele almak zorunludur. Çunkü bın, d geını belırler, dığen tarafından Deürlenır. 14 Valotı bır sışe vıskı bır suru de bıra açmışt! Buz, su, sotfa ve kuru iemışler de barın ustunde hazırdı Herkes zevk.ne gore içki'inı hazırla\abılırdı Bıraz da kevıflerıne bakmağa hak kazanmıslardı ar. tık Işı sağlama bağlamışlardı nasıl olsa Gerçı herkes kendı payına du=en bu\uk bır \atırım >apacaktı ama kârları avnı ölçude yuksek olacaktı Kazanacakları çok sıf'rh rakam'ann havalnle zaten pembe gorduklerı dunvsvı şımdı busbutun pembe gormeğe başlamışlardı Sınırsız bir dostluk havası içınde hem ıçkllennı vutfumlu\orlar hem sohbet ednorlardı Hepsının kendme e,ots bırtakım fıkırlerı vardı Bunlan açıkça ortaya ko>maktan a«la çekınmıvorlardı Mesela Valotı, bu vurgundan hemen sonra ikıncı bır lokal daha açmak nıvetmde'i.dı Jabeke ıse Isvıçre'de veva ttalyan Rıvıvera«ında muazzam bır otel yaptırmayı dusunuvordu Paolı ıse vannı voğunu pe». rol ve maden tahvıllenne yatırmak kararınrfavdı Bıına mukabıl emeklıye avrılma tasavvurundan kati\en bahtetmıyordu Moreau ı«e daıma yaptıgı gıbı parasını altına tahvıl etmek arzusundavdı Tehlıke anmda gızlemek ya da kaçırmak daha kolav o'uvordu altınlan Sonra dünvanın neresıne gıderse gıtsindi, altın altındı Değennden bır şey kavbetroıvordu Konusmaların enıkonu hararetlenrfıği, ortakların da iyıce keviflenmeğe başladıiı bır sırada hafıf darbelerle kapıva vuruldugu duvuldu Hepsı birden «usarak önce bırbırlerıne sonra da Valoti'ye baktılar «Kimseyl beklemıvordum ama durun bakahm » dıve bu sonımcusu kapıya vöneldı Gunes parçası gıbi pınl pınl bir g ıç kadın belırmistı açılan kr ıadın ardınrfa Helene'vdl bu Valotı'nın kansı . Davanılmaz derecede guzeldi. Kal B CİHBYET SENFONİSİ Türkçesî: $ehbal AYGEN çalannı ovnata oynata gırdt . Guluvor, kıntnor, suzura suzum 'uzulu\ordu «Şayet rahatMZ ettıysem 6zur dılerım » Hazır bulunanlann hepsı siddetle ıtıraz etttler .. Rahatsııhk da ne demektı» Hele ozur dılemeie ne lu?um vardı 7 Bır oda\a rfunyanın en guzel kadını gırdıâı «aman odadskıleri rahat'iz etrrpK ço\le dursun onlara aicak zev k nese ve ş e ref verebılırdl Helene Valotl serçekten a5ızlara lâvık bır kadındı Saçlan pınl pınldı goguslen de «Aman Atlah» cinsmden . tneecık bır beh yusvuvarlak kalçaları, u pu7un bacaklan vardı T a n n nın ku^ursuz yaratt.Sı $anslı kul'srdan bınvd' kı«aca«ı Paoli, eski ve tecrube» trlr kurt olarak, bu karfını her EÖrdüŞunde onu henuz tc^îfedilmemlş elrnas madenlenne benzetıvor ı^letıldıgl takdirde mılvonlar getıreceğınl kendı kendıne tekrarlayıp duruyordu. Or^aklardan bınnın meşru kansı durumunda olması »ahıden \azıktı Paolı azılı bır hayd^ıt, gaıgster kaçakçı ve daha bilmem nevdi ama, orun da kendıne gore bır ahlâk anlavışı vardı Kadma «adece uzaktan bakmakla vetınıvor, malı haya!i rakamlarla değerlendırmek. ten öteve gitmıvordu Bu halinı «Proffsvonel deformasvon» devm ıle r''elepchrmekten de P'i kalmazdı hiçbir zaman «vuc» «ığrnaz bır tiptl .. Kısa zamanda bıkmı«'ı seknesak v a . »antısından Değı^.k olağanu^tu bir şeylerın oz.emi tçıncie kıvranıyordu âdeta Yuzlerce hayrarı ara=ında Valotı'%1 tercıh etmesının başlıca nedenl bu^du Kocasının ozell'kle kanun dışı davranı«lan genç kadma «ınırsız bır he ecan v e nvor. gunıuk havatına renk ve çesni ka"vordu «Sadece şovte bır uîradım » dıverek odadak!İf>rır e l lennı teker teker sıktı «Ne ak^ılık Evm her tarafını a . radım, çek defterimı bulamadın bır turlu .. Nereve gırmıstır kımbıhr''.. Aksi tnbı ahşvenşe çıkmam gerekıyor...» Valoti, yalancıktan ka=larını çatmıs, basını ıki tarafa sallı. yordu: «Anlaşıltfı, anlasıldı > dıye mmldandı. cÇek def bularoadığın içln ozel ban ne basvuruyorsun değıl m' TİFFANY JONES Tanmsal kesım Kalkmmayı neden engellemektedır'' Tanmsal uretım, neden ongorulen hedeflerın surekll gerısınde kalmış ve şu son yıllarda nufus artış hızının bıle sevıyesıni bulamamış, erışebıleceğj sevıyelere yukselememlstır' Bu duraganlığın butun nedenleri, bugunkü tanmsal yaENCYCLOPAEDIA AMERİCANO 6500 TL degenndekı bu büyuk ansıklopedmın en son baskısı 5000 TL sma OA. CIMI DA B1MCKRIM BfR SâMOALA, SlOAKIM PENIZE ACELE SATIL1KTIR Müracaat: PK 1 ( M > 9 • Ist. Cumhunyet: 5736 Soyadı değişimi Kopru olan "!o\adım, tstanbvü 20 ncı Ashye Huknk Hâkımlığının 171'1390 971/1617 savı 16 6 971 tarıhh kararıjla Koprucu olarak degijmıştır. YuMif KOPRICÜ (Cumhunyet. 5713) Genç kadının hıç beklenmpdılt bır anda çıkagelmesi ortakİRn bir der»»ceve feadar rahatsi7 et> miş bir dereceve kadar da sevnndırmıstı Kanımn ansızın vurulması dalma dıken tıstunde Oturanlar tçın rahatsızlık rprıci bır sevdi süphesız Ama Helene Eibi bır kadının gonntu^u de insanda ancak tç eıoıklavıcı btr sevınç, memnunıvet ve ne«e resılesi olabıltrdi Bhvle bır ruh dururmj Içınde Valotı'nın vaptığı nükteve Rülmek zorunluğTjnu duyarak bastılar kahkahan. He'pne çok İyi bir «iletfen. Yalnı? Morpau taraf'iz ka'nııs» dı Kendınden emin Ve son h . Olduğu yerde taş gibi dunıderece zarıf. Fakat çevresinde olup bitenler hep birbirine ben yor, bir kadmın çelık irad<»!ı olzeven olavlann hiç degişmeksi ması gereken arkadaşlan ü='i nzın bırbırınde devamınrlan iba de vaptığı etkıyi havretie ızllyordu, retti.. Yaradılış itıbariyle ele ' (Arkası rar)