23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA İKİ: : CUMHURİYET: ; 4 Tcmmuz 1971 nsan, rahat yaşamak ister. tster; çünkü, rahat yaşadjğı zamanlarda kendisini giiven içinde bulur. îeterliliğine, önemine, gücüne inanır. Kendisiyle beraber var olan yokluk korkusundan uzak kalır. Bunun da sonucu olarak, daha çok ve sürekli bir var'ın kendisi olur. Kendisinde, sonsuzlufunu dilcdiği, gerçekleştirmek arzusunu dujduğu bir kendisi vansımaları, yankıları, ümidi ile karşılaşır. Hayata daba iyi bir şekilde bağlanır. Hajatla ilcili herşeyin, üzerinde yaşadığı dün yanın güzelüklerini, insaaların ijilikJerini düşünür. Hayatın, dünyanın isteklerini istiyerek yerine getirmefe çalışır. Başkalan ile düzenli ilişkiler kurmak arzusunu duyar. Başkalannı arar. Onlarla bir arada bulunmak, işbirlifi yapmak ister. Baçkalan tarafıudan aranır. t RAHAT YAŞAMAK SANATI Dr. HALİS ÖZGÜ maz. Daha dogrıısu, kendisini ba«kalannın, yetersiz başkalannm bir başkası haline getirmeğe çaba göstermez. Kendisini giiçlü buldujju için zayıf insanların yolunu tutmaz. tç dün.lasmdaki boşlukUrı başkaJarının bosluklan ile doldurmanıu çarelerini aramaz. Kişiliğinde sökükler bulunmadığı için bafkalannın pazara çıkmıs ipliklerinden yararlanmak ihtijacınt duymaz. Tersine olarak, her başkasında beğendiği, beğenebildigi için beğendirebildiği kendisini arar. Uer başkasını, bilinçaltındaki olumlu, yaratın kendisi bajaliyle deferlendirir. Ona, kendi varlığma ait olumlu düşünce. lerle, duygularla yaklaşır. Onda bir başka ken disine rastlar. Bu yüzden onu benimser. Onu »e\er, aayar. maktır. Onda, bir başkası için de var olabileceği düjüncesini meydana getirmektir. Onda, kendisi için kendilcrinden bir dereceye kadar \azgeçebilecek kimselerin bulunduklan duygusıınu yaratmaktır. Onu, bu vazgeçişın tasıdığı olumlu ve büyütücü anlamla değerlendirmektir. Onu, hem daha çok bir kendisinin, hem de daha çok bir baskasının yapmaktır. Onu. kendisine jaklaştınnak suretiyle ba^kalarına daha fazla yaklaştırmaktır Aynı şekilde, birini saMnak, bir anlamda, onu en büyük amaçlarından birıııe \aklaştırmaktır. Onda bu yakınlık bilincinı me>dana cetinnektir. Onu, kendisijle isbirlığı japmak suretiyle yenı baştan yaratmaktır. Ona. dıırmadan aradığı kendisini gustennektir. Onda, bu kendisine ulasmak üraidini yaratmaktır. Onu beğenmektir, ÖMnektir. Onda, \er alan beğenilebiiecek güçleri uyandırmaktır. Ona, beğenmediği \anlanyle kendisini unutmasına yardım etmektir. Onda, daha ıjı bir kendisi anlayışı, azhğının yokluğu. çokluğunun vaılıjh sevincini yaratmaktır. Kısacası, onu hayata dah» çok bağlamaktır. Onda, bütün se\gilerin, >a«ıama arzusunun süt anası olan kendisi, varlığı sevgisini meydana getirmektir. Cumhuriyet sevebilen, sayabilcn, normal bir önemlilik, değerlilik bilinci ile kendisini yargüıyabilen insan yetişkinliğinde de kendisini sevebilir, sayabilir, beğenebüir. Her zamankı kendisini geçmıştcki kendileriyle değerlendirebilir. Geçmişteki kendilerinden hareket ederek her anının grektirdiği yeterli, tam bir kendisi olabilir. Huzura, rahata karuşabilir. tnsan bayatında, her anın kaderinde dünün parmağına rastlanabilir. tnsan, rahat yaşamak sanatının çıraklığını çocukluk çağında yapar. Bu çıraklığa göre bu sanatta bir usta haline gelebilir. Bugünümüzün kaderiyle geçmişimizin kaderi arasında sıkı bir bağlıbk vardır. Mutlu dediğimiz insanlar, rahat yaşamak sanatında başarılı olabilen kinı selerdir. Bu başarının sırrı ise insanın varlığı tümlüğu, diizeni bilincinden meydana gelen kendisiyle ilgili olumlu düşüncelerden, duy. gulardan, dolayısiyle. hayat setgisiııden başka bir sey değüdir. tnsan için her şey kendisi icin birsejdir. İnsan herşevi kendisi gibi yasar \e yaşatır. Dıs dünya insanın iç dünyası kadar aydmlık ve\a karanlıktır. tnsan, dış dünyada ancak iç dünyasında. bilinçaltı dünyasında benimsediği. benimsemeğe zorlandığı rolünü oynıjabilir. Bilinealtınm hazırtadığı senarjoya göre iyi veja kötü bir aktor olabilir. Sağlam yol Tnsan, tüm varlıfı diizeni, varhk tfim•* lüğü bilinci ölçüsünde rahata kavuşabilen bir varlıktır. Bdyle bir diizeni gerçekleştirebilen, bilince ulaşabilen insan en önemli rahat yaşama olanağmı bulur. Daima tamlığı biÜDCiyle değerlenir. Kemlisinin ve başkaUnnın karşısına böyle bir bilinçle çıkar. Her anının bir kendisi olabildiği için daha sonraki hayat anlannın bütiin kendilerini tam olarak gerçeklestirebileceği inancını taşır. Bunun için de, hayatının her anında oUbfleceği, hatta olabüecejpnden çok bir kendislni yaratabiiir. Böyle bir tüm \arlık diizeni, bilinci ile kendigini algıbyabüen, değerlendirebilen insaa hem kendisinin bir yaratıcısı hem de bir cseri olur. Sürekli olarak kendisinde olduğu TC olabileceği kendisini arar. Olan ve olabileceği kendilerini bir arada, bir bfltfin halinde va?ar. Bu yüzden, kendisinden daha çok bir kendisini yaşar. Varhğıuı kuşatan evreni, evrende yer alan herşeyi, baskalarını bu çoklufu bilinci ile deferlendirir. Daha yerinde bir deyişle, çokluğunu görebilmek için kendisini yetersiz, eksik kimselerle karsılastırmak gereğini duymaz. Kendisini başkalannın yetersizlikleri, önemsizlikleri ile değerlendirmeğe uğras Sonııc nsanın yeryüzündeki en büyük amaçlar.n dan biri Je rabat yaşamaktır. Bu dün yada rahat yasıyabilenler, rahat yaşamak ol<tnağınm sahip olanlardır. Tam bir iç dünya <iuzenine ulaşabüenlerdir. Kendilerinde aradıkları kendilerini buJabUeceklerini umabilenler dir. Oeçmiste iyi bir rahat yaşamak çıraklığını vapahilcnlerdir. Kendilerini sc%ebilenlerdir. Sa * abılenlerdir. Beğenebilenlerdir. Her «nın kendilerinde daha sonraki daha yeterli ve tam bir kendilerinin varlığını sezebilenlerdir. (ie> lecekteki kendilerinden bugünkü kendilerınden daha çok birsevler bekliyebilenlerdir. Bugünkü kendileriyle istiyerek ve umutla yarattıkları >annki kendileri tarafından sürekli olarak yaratılabilenlerdir. Sevmeniıı rolü even insan, sevdiği kimseler tarafından da sevüir. Seven insan, sevdiği kimseleri de sayar. tnsan, kendisini sayanları sayar. Ken disine yer verenlere, »erebileceği en iyi yerleri vermeğe çalışır. t S Birini sevmek, bir dereceye kadar, ondan birşey olmaktır. Ondan birşey olmayı göze almaktır. Onun için de yaşamağa razı olmaktır. Onun olmak suretiyle onu kendisinin yapmağa çabşmaktir. Onu, daha çok bir kendisi yapmaktır. Onda bdyle daha çok bir kendisi bilincini yaratmaktır. Onu, yalnız ve sadece bir kendisi için bir kendisi olmaktan uraklastır Temel kaynaklar ~İ nsanı kendisine ulastıran vol, geçmişin* den, özellikle, çocukluk çağından geçen yoldur. Çocukluğunda, sençlifinde kendisini Hayır dostlar Çocukluğumda» kocaman bir kitapbğun okun isterdim. Şöyle yüzlerce kitabım olınalıydı, >erden tavana kadar, dizi dizi. Elimdeki be? on kitabı, yinni otuz dergiyi duvardaki rafa dizer, jreçer karşısına bakardun. Hayaller gcrçekleşti, >erden tavana kadar sıralandı kitaplar. Ama jıiiar yülar sürdü bu. Bakıyorum, bir çeşit gururla» Bir yandan da zamanın akıp geçmesini duyuyorum. tste su kitabı 1945'de almıstım, şunu 1939'da, hepsinin bir öyküsü, bir anısı \ar. Taşantıraa kanşanlar, yillardır bana dostluk, arkadashk edenler... Bir daha el süremeyeceğün çoRuna. OkTiduklanmı yeniden okuyacak vakit bulabilecek miyim? Okumasam da onları uzaktan gbrmek yetiyor, bazan açıp herhangi bir sayfasını okumak da... ^lasadakiler de en yeni kitaplar. Okuduklarun, okuyacaklanm. Ne çok kitap çıkıyor son >ıllarda! Tetişmek zor hepsine, hele alraak daha zor. Bakıyorum: Eyüboğlu'nun «Vunus Kmre»si, Yaşar Kemal'in «Bu di\ar bastan başa»sı. Karabata'nın «L'ykuda Sevilen Kızlar»ı. Saint £xuper>'nın «Kale»si, Mehmet Krmal'in «Politika Ve ötesi.si, Abdi lpekçi'nin «Dünyanın Dört Bucağından»ı, Henri Miller'in «Soksusu, Mario Simmel'in «Gük kuşağı>sı, Orhan Kemal'in «tstanbul'dan Çizgileni, Cengiz Tuncer'in «Kerkencz.i... Daha bir sürü. B j saydıklanm elimin altfıdai #OnrinJr]bitirdihi, kimini yaMhdım. Karabata'nuı «L'y kuda Sevilen Jvıılar»u»ı okurken, romandnki o Onbes oualtı yaşlanndaki/iğneyle uyutulmas kızları koynuna alan ihtiyarların serüvenini izlerken. gözümün önüne hep ka\abata geldi. Seul'da birkae gün jakınında bulunmuştum. Miaicik bir ihtiyar! Nasd bir güçle duymus yazdıklanm! Nasıl bir ca«am şiiri katmı? bu uzun öyküsüne! Daha önce okuduğunı romanlanndan daha ilginç buldum bu kitabım. Belki konunun değişikliğinden, ama daba çok yazarm usta anlatı«ından... Cengiz Tuncer'in «Kerkcnez»i bir başlayınca bir daha bırakamayacağınız bir roman. Tuncer'in yıllar önce bir röportajını okümuştum, hemen hemen ajnı konudaydl. Cinsel bunalunların birdenbire patlak vermesi «Kerkenezdeki Salih çoğumuza hiç yabancı gelmevecek. Çünkü o bizden biri. Onbinlerce Salih'ten bir teki. Ezilmişliği, yıkümışüğı küçük yastan tanımıs, gençliğini tanımadan çökmüs. «Kerkenez> bir çeşit belgescl ro^ rnan. Ama şiirli, güzel yazılmış, rahat okunan . Bir kez okumakla kalmayacağınız... Tasar Kemal usta romancıdır, iyi hikâyecidir. Ama benc en önemli yanı, onu rakipsiz kılan yanı röporta.j yazarlığıdır. İyi romancılarımız, hikâyecilerimiz >ar, usta röportajcılarımız yok denecek kadar az. l'aşar Kemal, anlatmasmı. gurmcsini, göstcrmesini de biliyor; nereje \uracak, nerde sözü kesecek bilijor. Bu yüzden röportajları hem kalıcı nitelikte oluyor, hem de yayınlandığı günlerdc büvük ı!gi topluyor. KaçakçıUr Arasında 5 Gün, Peri Bacaları. Çukurova i'ana Yana. Sungcrciler vb. yazılar hem edebiyat, hem gazetecilik yönlerinden erişilmez bir basanlılıkta. . Saint Exupery, en çok scvdiğim yazarlardan biridir. Dünya edebiyatnıdan beş ad say deseler içlerinde yer alır. «Kale» roman mı, deneme mi, şiir mi, bikâye mi? Hepsi birden. Belki de hiç biri. «Kale» abşılmadık tat veren kitaplardan. Saint Eıupery'i bilirseniz, bir kitabım okumuşsanız ne demek istediğirai anlarsınız. Gide'in «Dünja Nimetleri»nin vanında yer alacak bir yapıt bu. Üstün bir beğeni ^etiriyor. Değişik bir hava. Derin bij anlam. Insanlığı, insan olmanın vüceliğini. doğanın essiz şiirini. Okuyun «Kale»yi, öteki kıtaplarını da alın okuyun. Gerçek bir insan. gerçek bir ajdın Saint Ex'i okumamışsa çok şey yitirmıstir. «fnsanların Dünyası». «Savas Pilotu». cînsan olmanın gerçegı. onu insan olmaya goturen şeycür» diyen bir vazarı sevmemek mümkün mü?... Mehmet KemaHe avnı gazetede yıllarca yazdık. Gazeteyi elime alır almaz ilk olarak onun yazısını okurdum. Ne tatlı bir söyleşi jazandır! Neden söz açarsa açsm, okutur. tnanırsınız karşuuzdaki insana. Bir yureği olduğunu dujarsımz. İçtenliği sarar sizi. Katılmasanız da dediklerine. söyledikleri size ters gelse de karşı koymak gelmez elinizden. «Politika ve ötesi»nde on jTİdır gazetelerde yayınladığı fıkralardan seçtiklerini toplamış. Çoğunu hatırlıyorum. Bakın ne diyor bir yerde: «Bu yazılardan kımı dost kazandırdı, kimı duşman, kırra karnımızı doyurdu, kımi aç kodu.» Arada bir acıp birkae sayfasını okuyorum. sonra koyuyorum yerine, birkaç gün sonra sene bir ^erden açıp okuyacağımı bilerek... S. Eyüboğlu'nun «Yunus Emrosı basucu kitaplanmdan bırı oldu. «Bılmıjen ne bilsın bızı Bıienlere selam olsun> di^or Tunus. Eyüboğlu onu şöyle tamtmış: «Ne mutlu ın2rdığıru Yur.us gibi soylejene, sevdiğmı Yunus gıbi sevene, kendı çagının karanlıkları içınden bütün çağların aydınlığını buıarüara» diyor Tunus Emre'yi «bütün» olarak bu kitapda buluyoruz. Şiirleriyle, Eyuboğlu'nun yonımuyla. öncülüfüyle. «Bir Toen \ardir benae bcnden içeri» diyen şairi ulusca okumamız, sevmemiz, anlamanuz gerek. Belki gerçek kurtuluş. kendimizî bulus, çıkmazlardan, sapmalardan çıkış, o zaman olacak. Yunus gibi öncülerin izindeu giderek... tşte birkaçı masamdaki kitaplann... Başımı kaldırıyorum, üstteki rafta yeni gelmis başka kitaplar bakıyor bana. Nf zaman sıra gelecek diye soruyorlar sanki! Gerçek dostlanmu nnlar bizim. Hiçbir zaman aldatmavan. kandırmayan, >alan soylenıeyen dostlar. Böyle dostlarla sık sık başbasa kalmanın yollami) OKTAY A K B A L arayın. Zamanım yok ki, de^y*m»r» meyin, yaratın o zamanı. ^^BMa^u^İBaM^)aB>MH(aln^^ Görüntü bandı ve plâgı ile filmsiz kamera | k i n c i Dünya SavaI şından sonra ortaya çıkan elektronik ses bandlan ilim ve teknikte beklenmedik ilerleraeler kaydedilmesine yol açmıştı. Önce müzik alanında kullanılmaya başlanan ses bandları sonra elektronik tekniğinin en önem li unsurlanndan biri haline gelmiştir. Bugun uzay çalışmalannı kontrol eden ve yöneten merkezlerde kullanılmakta olan elektronık beyınlenn en önemll parçalanndan bın bilgi yükü ile yuklenmış elektronık ses bantlandır. Ilmm yenı alanlarında tatbıke başlanan bu harıka buluş 1950'lerden sonra gunluk hayatımıza da girmeye başlarmş ses alma cıhazlan bu çabarun ılk adımı olmuştur. Bundan sonra hiç beklenmedik alanlarda dahi karşımıza ses bandımn marifetlerı çıkmıştır. HAZIRLATAN keşif ve Giresun ve Ordu yolcu gemıieri çuriığe çıkanldı ve hurday satıldı, Trabzon yolcu getnisi askeriyeye satıldı, Kadeş yolcu gı mısi Libya'ya navlun ile sembolık sayıda yolcu taşıyor, Tırh» yolcu gemisi şayet kayalara bindirmezse ve tamirden de baf slabılirse yolsuzluğundan ancak Bandırma'ya akşam seferletf japarak hedefıne sabaha karşı varabiliyor. Akderüz ve Kara iki gemi de Marakas'ırj ve Suif deniz gemileri Avrupa'ya se un akıbetlerine uğrayıp müz»ferier vapıyor. Izmır vapuru, Iz ük duruma sokıüacaktır. Beş vülık plânda da Marmamır hattına çalışıyor. Denızyollarmda bırer Nubun ra tipı gemiler alınması progı» gemısı olarak saklanan (Mara n u konuknadığma gore Dentf• kaz ile Su3)u Allah nazarlardan yollan Marmara hattındaiu • saklasın varlıklı evın hovarda ferlerıni acaba takalar ıle ml kuçuk beyleri gibi bır yıı zar yapmayı duşunmektedır.? Tavnı ÇALDIRAN fında tam 32 milyon tamır masrafı yedıler gene de seferlere çı kacak takatı kendilerinde bulamadılar. Kazara yanıhp sefere çıkarlarsa nerede ve nasıl duracaklan, gideceklen iskelelere ne zaman varacaklan tamamıyle Tann'ya kalmış bır ış oldugündan Denızyollarmda bu gemilerm 15 Haziran 1971 tarihU Cunv vanş zaraanlan hakkında saat hunyet'te sayın Alımet Demır, verilememektedir. televızyon ruhsat harcı olarak Bılhassa vaz aylarında yüz vereceğı 250 TL. nın haksız alın bınlerce verli ve yabancı tu dığını ıfade ederek; «tstanbulda rıstın rağbet Rösterdıgı Marma televizyon vayını ounadığinı bu ra hattında ise (Genılık ve Ay nrdenle ruhsat barcmın kendilevalık) Remılerl eeee ve günduz rinden aluimaması gerektiğini deraeden devamlı oiarak tstan belirterek» devam edıyor: acabul ıle (Erdek Karabiga ba, televizyon cıhazlan bıze, lmralı Armutlu Mudanya bız de onlara baktığımız için mı Gemlık Bandırma ve Avşa bu para bizden lstenıyor? dıye ile Marmara adası) arasında se soru soruyor ılgılılere: Sayın Demırm duşüncesı ken fer vapmaya zorlanıyor. gemiıerın makınaları hiç durmuyor dınce belki yennde olabilir Bu arada musaadeleriyle benım de ve personeli hiç dınlenmıyor. Gemiler temizlenmeye vakit bır sorum olacak. A dostum madetnki tstanbulbulamadan ve büfeler su lkmallerini dahi vapamadan seferden da televizyon yayın) yoktu da ne sefere koşuyor, sıkışılınca ba demeye aldın televtzyonu. Turzı seferler iptal edilivor ve vol kıyede ekonomık durunra bılıcular iskelelerde perişan bırakı yorsanız ne demeye vertlinıı lıvor. flgılıler ne vatandaşı, ne beşon bın Urayı? Yalnıa kar?ıpersonelını ve ne de gemılen sında durup seyretmeye aldı ırun anormal çalıştınlmadan vıp senız ruhsat içiD de 250 TL. sızl ranmasını nedense duşünemiyor. etkılememelıdir. Bence ruhsat ücretlert televaz Marmara hattınm bütün vüku (Gemlik ve Avvaükt vapur yon ıçın çok çok azdır. Sevgı ve lannın sırtlanna tamamfyle vı saygılanmla. kıldığına ve insan mantı^ına s,8 Tele\izyonu olmayan mayan bır vükleme makınalara Yılmaz OZYURT verilmekte devam edıldiğine RÖ Çimento Fabrikası I re. çok vakın bir gelecekte bu re. çok bir gelecekte bu âŞKALE I Denizyolları Marmara Hattında çöküyor Televizyona (U VECDİ KIZILDEMİR larla temuı edılebılen Iılm bandlan oynatıldıktan sonra iade edılmekte ve bir ailenın bir akşamlık eğlencesı olmaktadır. olan kuruluşlan daha başka ve kullanışlı araçlar yapmaya ıtmış ve sonunda görüntü plaklan ortaya çıkmıştır. Bunlar da üpkı fılm bandlannda olduğu gıbl goruntiilerl ufak bir araç vasıtası ile tele\ızyon ekrarına aktar makta, meseîâ bır fılm, longplay bır pltk Uzerıne kaydedilerek F İ L M S İ Z icatlar KAMERALAR INŞAAT MÜHENDİSLERİNE DUYURU Yapı Endüstrı Merlcezi ıle ortaklaşa düzenledığimi* «tSLETME VERGtsl ve VAPI MALZEMELERİ» konulu KONFERANS Savın tLHAN L'ÇKUN tarafmcfan 5 Temmuı 1971 Pazartesı saat 17J0"da Y E M rnın Harbiye'dekı «alonunda \erilecektir. İNŞAAT MCHENÜİSLERİ ODASI İSTANBUL SLBESİ u sahada gelıştınlen en son buluşlardan bın de fümsjz , (Henş: 198/5358) <&aa>MralaKiır. Dıfeşj^nne ' ı alafdâM "•üevamlj fılnr"ae?!ştir. •«•»••»MMMnaiARia me zahmeti yanında bunların tek mahsuru bir kayıt âletini orauzda taşımaktır. Fakat birbuçuk saat devam edebilecek bır kaydı Tarabja'da deniz rnanzaralı «TarabyaŞi&li» asyapabilmek büyük bir avantaj faltı başlangıcında (asfalta cepheli) 17.500 M2 arazl olarak kabul edilmektedir. Gersatjıktır. çekten herhangi bır olayı kaydeMüracaat: 73 80 61 derken film değiştırme yüzünden Istanbul Cad. No: 34 Ye«üköy bırçok ilginç olay kaçınlmaktaCumhuriyet 5563 # dır. Fılm bandları ıle yapılan kayıtlarda ise bu rısk tamamen ortadan kalkmış olmaktadır. B Olel Yaptıracaklarla, Kooperaliflere: ARŞİVLER KALKIYOR ıllardan beri gerek devlet muesseselennın, gerekse ozel teşekküllerin en onem!ı problemlennden bın arşıvlerdı. Ses bandları ve elektronık bandlar artık bu konuyu da halletmışlerdır. Depolar dolusu dokumanlar 25 • 30 bandın ıçıne sığabılmekte ve kuçuk depolarda saklanabilmektedır. Y Gorünîü plağı ve televizyonda sağladıgı görüntü GÖRÜNTÜ FARKLARI es bandlannın ve fılm bandlannın ulaştıklan büyuk başan bu s>ahada çalışmakta kolaylıkla evde seyredilebilrnektedır. Pek tabii plâkların ımalat masrafları çok daha fazla olduğundan fılm bandlarına nazaran daha da pahalıva satılmaktadır Fılmsız kameraiariD gelecektekı en büyük kullanılma sahalarından bırınin dokümantasyon ıle efitım olacagı bildirilmektedır. Bütün bunlann yanında gün geçtıkçe gelişmekte olan teknik ve ılmin artık bır insan beyninin alabıleceğınden çok daha fazla bilgıye ulaştığı bu sebepten mutlaka insan beynine yardımcı olacalc cıhazlann gerçekleştirilmest gerektigi artık kabul edilen bir gerçektır. Ses bandlan, filmsiz kameralar ve görüntü plâklan bu ıhtıyacı kar^tlavaoak araçlar olacaktır Orta Do?u Teknik Üniversitesi RektörlUğünden Üniversifemiz, çeşitli bölümlerine aşağıdaki unvanlarda elemanlar alınacaktır Sekreter; DaktiloSekreter; Dahüiye Mütehassısı; Hemşıre; Tahakkuk Memuru; Muhasebe Memuru; Memur; Muhasip; Veznedar: Depo Memuru; Evrak Memuru; İç Hizmet Şefi; Nöbetçi Memuru; Danı^ma Memuru; Yurt Amıri: Kasıyer; Koaıi. Büfecı; Meydancı; Hademe; Hademe ve Bekçi Ba%i; Teknısyen (TornaTesviyeK Teknısven <Kimya>; Kütüpüanecı; Kütüphane Memuru; Anbar Şefi; Kayıt ve Kabul İşleri Memuru. İsteklilerm Orta Doğu Teknik Üniversitesi, Mezunlar Cemij'etine; (Mıllî Müdafaa Caddesi; MödaXaa Apartmanj) müracaatla; aranan şartları öğrenerek; alacaklan müracaat formlarmı doldurmalan ve en geç 16/7''1971 tarihıne kadar O.D.T.Ü. Personel Müdürlüğüne postalamalan ve bildirilen sınav gün vc saatinde Personel Müdürlüğünde hazır bulunmalan gerekmektedir. Evvelce müracaatı bulunanlann da bu esaslar içinde müracaatlannı yenilemeleri lâzımdır, DUYURULUR. (Basm: A. 1080117476/5569) Bu ilerlemenm sağlanmasındakı en bu'uk âmıl. ses bandlarının yanında fıltn bandları ısmı venlen yeni bir tekniğm gelıstırılmesıdır. Ses bandları nasıl sesleri kaydedıyorsa fılm bandlan da görüntülerı aynı şekilde kaydetmekte ve çeşitli araçlar >ardımı ile istenıldiğinde kulianılmaya hazır hale getirebilmektedır. FİLM BANDLARI ılm bandları ılk oncelerı Amenkada gelıstınlmeye başlanmış ve bunlardan televızyonlara takılmak suretiyle faydalanılmaya başlanmıstı. B:r eğlence aracı ile kullanılmaya başlanan bu bandlar gittikçe dah yaygın bir şekilde günlük hayata girmeye başladılar. O kadar ki bugün ileri memleketlerde devamlı televızj'on yayını jenni almaya başladılar. F Filimsiz kamera K O N G R E Beylerbeyı Kupluce Guzelleştırrae Cemiyetının yıllık genel kongresı 11.7.1971 Pazar günü saat ıo.OO'da cemiyet lokalinde vapılacaktır. Ekseriyet temın edılemedığı taktirde 13 7.1971 Pazar gunu avnı yerde ve saatte yapılacağj ujelere duyurulur. İDARK HEYETİ Cumhurıyet 557b kullanmakta olan bir kamcraman T E ŞEKKU Aramızdan ebedıyen aynlan emekli Tuğgeneral R kıymetlı varlığınnz Gunumuzde hazır doldurulmus ses bandları satan dukkânlar gıbı artık hgzar film bandlan satan mağazalar da açılmaya baslandı. Buralardan çok ucuz fıat Abdülkadir Mengüç'ün Orta Doğu Teknik Üniversitesi Rektörlüğiinden 1 Orta Doğu Teknik Üniversitesi 26 Temmuz 1971 tarıhinde yeniden öğretime açılacaktır. 2 5 Mart 1971 günü yapüamıyan somestr sonu ımtihanları 26 Temmuz 1971 günü yapılacaktır. İmtıhan yer ve saatlen değigtırilmemıştır. Herhangi bir dersten < > notu alnnş olan ögrenci1 lerin Makeup ımtihanlarj 2627 Temmuz 1971 günlerınde yapılacaktır. 3 19701971 ders yılı ıkinci sömestre kajntlan 2831 Temmuz 1971 günlerınde yapılacaktır. 4 Bütün oğrencilerimızin kayıtlarını bizzat kendilerinin yaptırmalan ve beraberlerinde yeni çekümiş 6 adet vesikalık fotoğraf getirmeleri gerekmektedir. 5 Üniversitenin Yurtlar; Kafeterya, Kantinler ve Kütüphane Mudürlüklenne borcu olan oğrencilerimızin bu borclannj engeç 28 Temmuz 1971 gününe kadar ödemelen gerekmektedir. Borçlanm odemıyen öğrencilerimizin kavıtlan yapılamıyacaktır. 6 31 Temmuz 1971 Cumartesi günü saat 13.00 e kadar kayıtJanm yaptırmayan ögrencilenmız her türlü hakJanm kaybedeceklerdir. Öğrencilere onemle duyurulur. NIMBÜS vefatı sebebiyle bizzat teşnf veya telgraf ve telefon ile büyük acımızı paylaşmağa çalışan başta süâh arkadaşları olmak üzere butün akraba; dost ve yakmlanrmza ayn ayn teşekkure buyük acımız mani oldugundan gazetenız vasıtasıyle şükranlarımızı sunarız. AİLESI Cumhuriyet 5577 MAKINE MUHENDİSİ ARANIYOR Tanmmış bir yabancı şirket Istanbul civanndaki fabnkalarmda calıştırılmak üzere Almanca yeya tngılizce büen MAKİNE YÜKSEK MUHENDİSİ ve\a MUHENDİSİ aramaktadır. Muracaat' Posta Kutusu 466 Karakov Istanbul. YUdlZ: 225/5579 (Basm: A. 1069517351/5571)
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear