29 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
5A1TA DÖRT: 2) TARIMDA :CUMHURİYET= 11 Temmuz 1971 Î sistemi ve işleyişi, tarımsal yapı doğrultusunda; insan ile doğa toprak dahil diğer üretim unsurlan, insan ile insan arasındaki bütün ilişkilerin etkisinde olu şarak, işler. Tanmsal yapıya Sasac» değınnu$ olduk. Tarımsal üretim ve verim seviyesinin nedenlerine toptan bir göz atmadan önce, bu açıdan bakıştan uzaklaşmamak uzere, tanmsal üretım yöntemlerine geçiyoruz. Son on yılın hızlı gelismelerine rağmen, tanmsa! Uretim sistemi, insan aklı ve eserle n etkisinden çok; Doğa'nın, m Jt sosyo • ekonomik dtisenin etkısmde işlemekte, ilkel durumundan kurtulamamaktadır. Aşagıriaki venler bu durumu yansıtmaktadır. ARIMSAL iiretim, SULAMA: ARIMI, Doğa'mn etkisinden kurtaracak «girdilerin», başında sulama gelir. Su, sadece toprağa can vermemekte. toprağın canını bile alabilmektedir. Böylece toprak su ılişkisl, hem toprağın sulanmasında, hem de toprağın sular tarafından yok edilmemesinde, iki yönlU olarak belirmektedir. Topraklannın W 0 inin değişik ölçüde «eroxyon»a, maruz bulunduğu bir ülkede, suyun önemi daha da açıktır. Memleketimizin «topofrafik» yapısı, sulama havzası, teknolofi ve maliyet, unsurlan karşısmda, sulanabilecek toprak, 8,5 milyon hektar kadar hesaplanmaktadır. 1963 Tanm Sayımı sonuçlanna göre, ekim alanının 1/10 ri kadar olan, 1.310 bin hektara çıkmakta idı. D.P.T.'inin varsayımına göre (I.B.K.P.), «halen 1.5 milyon hektar» C°ol8^ kadar sulanmaktadır. Devlet Su îşleri yetkililerine göre «13.5 milyon hektar sulanabilecek toprağın ancak 778 bin hektarını sulamak mumkun oluyor» (27).. Bu rakamların farklılığı, sun'l ve doğal olarak sulanan topraklann, kesinlikle tesbıt edümemış olduğunu gostermektedır. Buna rağmen, sulama ışi değişik ürün türlerine göre de faTklılıklar göstermektedir. 1970 Yılı Programına göre: 1966 • 68 yılları arasında hububat'a sulama oranı, °»28.55'ten, °»22,73'çe duşmüş. en0 dustrı bıtkileri, ,o55,04 ten, •'o57,87'ye, hayvan yemi ;'c2.2Vden, "o2,89'a, bağ bahçe, »,118,94 te», '«11,74'e yükselmiştir. I TURIMSBL DEVRIM Yıllar 1964 1965 1966 1967 Traktör Sayısı ve Traktörle tslenen Topraklar Trk. Savısı Iflenen Toprak 51.781 54.668 65.103 •H.SMJ2 85.4*5 9U.U00 (•) 3JPCİ bm hektar 4.10U . 4.883 . 54İ24 » » 6.411 » » 7.200 » » (*) ısm 1969 1970. Üretim yöntemi T » T » T r\ . e 1968 2.851.715 Çift hav. sayısı Işledıklerı 17.681 18.212 19.456 19 099 19.960 toprak. Bm hek. No: 604, Sh: 8, zikreden, fktisadi Rapor, Odalar Birliği, 1970, Sh. 8fi. Kaynak: D. 1. E., Dr. Beşir HAMİT0ÖULLAR1 Kaynak: Tarım tstatıstiklert, D.t.E ., 1S68. S.t 3. (•) uhminen. Hayvan gücii ve 1964 1965 2.764 000 2.749 000 işlediklerl topraklar 1967 1966 2.659.000 2.740 000 1) EKİME İLİŞKİN UNSURLAR: tRKtTE'deki topraklar, çoklukla. bıtkisel yapı, elvenşsiz iklitn şekli, asırlar boyu kullanılmış olmaktan yorgun olması, sonucunda, «bereketi» az. kısırdır. Nüfusa oranla, topraklar kıttır ve kotıi kullarulmaktadır. Bundan ötürü toprak ekımi, Tilrkiye'de dinlendirilmek yoluyla fnadas) yapılraaktadır. Yenne gore 1 veya 2 yıl dinlend.rilen topTaklar, raten yetersiz, olan eküebılir, topraklann toplammı her yıl yaklaşık '«30 oranında daiıa da azaltmakta, üretımi dıişürmektedir. Nitekim, 1950 yılında. nadas'a bırakılan topraklar 4.674 bın hektar (oo33> iken, yukanda belirtmiş olduğumuz gibi, 1968 yılında. 8.692 bin hektara (oo36) ya yükselmıştir. Buradan memleketimizde «kuru tarım», yonteminin başat oldugu ortaya çıkmaktadır. T tusunda, toprağın verimini arttıracak tarzda kullanılacağına, yakıt (tezek) olarak kullanılmaktadır. Bitkiye, yaşaması, büyümesi ve iyi gelişmesi için ihtiyaç duyduğu unsurlan verebilen gübre, diğer •girdiler» gibi. belli kosullarda ve kısa süre içinde verimi büyuk oranlarda arttırabilir. 1948 1951 yılları arasında, hektar başına ortalama olarak 0,14 kg. gübre kullanüırken, bu miktar. 1965'te 8.6 kg.'a yükselmiş tir. 1963'te toplam işletmelerin % 13.5'inde ve işlenen tarım toprağının °'o 3.5'inde sun'i gübre kullanılıyordu (28>. 1968'de, ürün çeşitlerine göre değişmek üzere ekim alanının • 19'u olan: 3 305.680 hektan güb« ' relenmiş oluyor, geriye kalan 20 milyon hektarlık <°'t> 81) kısmında, üretim, doğanra insafına kalıyordu. Buna rağmen. sun'î gübre kullanılımında son 7 yıllık gelişme, °« 542 oranında bir artıj yansıtmaktadır. 1970 yüı için ise, öngörülen miktar olan 3 milyon 845 bin ton, gerçekleşirse, ekili 3) TARIM VE GÜBRE: MİLYON büyuk ve küçük a 5 n a v v a n m bulunduğu memleketimizde, gunümüzun bozuk tarımsal yapısında, hayvancılığm tarım ekonomisi ile bütünleşmemis ve özellikle örgütsüz, yer yer göçebe bir yaşayış, yer değiştiris içinde olması sonucunda. doğal gübrelerin büyük bir kısmı yok olmakta: geriye kalan kısmı ise, kbylünün, yoksulluk ve bilgisızüği doğrul alanlarda gübre kullanım alanı, "o 8'lik bir artışla. '• 2î'ye yaklaşacaktır (29). Gübreye daha çok bağımlı, yeni tip buğday türlerinin denenme gereği ve bir ölçude bir grup çiftçilerde, verım bilincinin gelişmesi sonucu artan gübre tüketimınin büyük bir kısmı, memleketimizdeki üretim 11968'de) 440 bin ton olduğundan, geriye kalan kısım ithalâtla karşılanmaktadır (30). Bundan ötürü son iki yılda sadece kimyevî gübreler (ya tam veya ham madde halinde) ithalâtı için ayrılan döviz miktarı, 48 milyon dolardan, 52 milyon dolara yükselmiştir Bu gelişmelere rağmen, Türkiyc'de hektar başına düşen (1965* te) 8,6 kg.'ın ne denli yetersiz kal dığını göstermek için birkaç ülke tüketim ortalaması Ue karîilastırmak yeter. Hektar başına gübre miktarı, Hollanda'da 203 kg., Batı Almanya'da 275, tngiltere'de 586, Yeni Zelanda'da 519. Yunanistan'da 36 kg.dır (32). 4) TARIMDA, TOHUMLUK İLÂÇLAMA: «YÎ nıtelıkli, sağlam, doğurgan tohum olmadan, toprak iyı hazırlanırsa, gubre su ile guçlendirilse bile verım yükseltilemez. Uzun sure memleketimizde ihmal edilen bu konu, son yıllardaki önemli gelişmelere rağmen, hâlen tam çözülememiş ve tarlaya gıtmesi gereken özellikle buğday gibi tahılların bir kısmı her yıl değırmene ve oradan mıdelere gıttığinden, uretimi arttıracağma, hastalıkları arttırabilmektedir. DP.T.'nm, 1963'te, çeşiüi bitkiler için öngördüğü, tohumluk ihtiyacı, 400 bin ton civarmdadır. Tahıllar için iyileştirilmiş tohumluk oranının °' 21, ,o pamuk için ise • 45 çevresinde ' » olduğu belirtilmektedir. 1970 yılı programına göre, 1968 yılında ger çekleşen tohumluk üretimi 264 773 ton, l C tahminl 400.268 ve 1970 OT için pıogramlanan 460.929 tondur. Üretimi ve verimi arttıracak diğer tedbirler yanında ürünü, duşman hayvanlardan, bitkilerden, mıkroplardan, hastahklardan korumak da vardır. Ekimden önce, ekim sırasında ve ürünün muhafazasmda ilâçlama zorunludur. Sadece ılâçsızlık ve hastalıktan her yıl yok olan tanmsal ürunün değeri 3 milyar TL. sanümak tadır. Diğer girdiler gibi, tanmsal savaşta kullanılan ilâç oranında da gelişme vardır. 1952'de 2J84 ton, 1963'te 25.222 ton, 1965'te 35.709 ton, 1968"de 62.327 ton olup, 1970' te 73,5 bin tona yükseleceği ve 5,5 milyon hektarlık toprağın ilâç lanacağı sanılmaktadır (33). Buna rağmen tanmsal savaşın yetersiz kaldığı ve tarım ürünlerinin. ''» lî'inin hastalıklar ve tufeyliler tarafından yok edildiği sanılmaktadır (34) I bir çıft hayvan «b8» donüm toprağı ışledığı halde. bir traktör başına duşen işlenen toprak. 750 donumü bulmaktadır Tablo: 6'dan. traktör saMSi ve işlenen toprak ızienebılır. Tablonun vansıttığı gıbl. son yıllarda gerek traktör sayısmda, gerekse. traktörle İşlenen topraklar gıderek genışlemektedır. 19R8 bın, iken; on yıl sonra (1968) de, yılında toplam topraklann (ekıkara saban 1 milyon 983 bin 800'e lı), ° ı26.6'si traktörle işlenmekte, ınmış. pulluk sayısı ise 762 bıne traktör başına, 1968'de 750 dönüm yukselmijtır (37). b TARIMDA duserken. 1970'şe doğru 800 dönume çıkmıştır Tarıma makina'gırmesı, yeni ekim alan'.arıTRAKTÖR nın tarıma açılmasına, kuçük ısnın letmelerın. büyuk tşletmelere, ELİRLt koşullarda tarıma yer, ver eklenmesine. tarımın da, makmanın gırmesı bırçok ha çeşıtlenmesıne. tohumların, yarar sağlar. Sadece makıiyıleştirilerek verımin ve üretina kullamlmasından ötürü, vemın artması, tanmsal örgütlenrım artışı: Buğdayda ortalama me bıçımınin gelışmesıne yararı 34, arpada: 36, pamukta ise, 22 dokunmuştur. kilo olmuştur (40). YAR«N: Her vıl gıderek artan traktör savısı paralelınde. bununla işleKrcdi sorunu vc nen topraklar da artmaktadır. 1948'de. 1.750 sayıda olan traktör, kooperatifler 1955te, 40 bıne varmıştır. Tarım ıstatıstıklenne göre: 1968 yılında (27) Milliyet, a>.«'l*î». Sh: 9. (?8) t.B.Y.K.P.'nı Sh: 242. (29 m 197» Yılı Pıogramı. Sh: 154, 158. (31) Prol Ur. G. KAZGAN, * m., 2. Beş Y. P., ve Tanm. (32) Lnitcd Nations. Statistical Yearhook. Vew York. 1960, Sh: 324 325. (33) 197» Y. Proı»., Sh: 153, tkind B.Y.K.P^ Sh: 212. (34) I.B.Y.K.P.. Sh: 242. (35 40) Türkivede zirai maldneleşme, S.B.F.. yavımı, Ankara. 1954. Sh: 102, »4. 89. a B (38) Ikinci B.Y.K.P., nı, Sh: 242. (37) Tanm İstatistikleri öıtti, Ankara. 1968. Sh: 3. 1, 19. (38) 1950 Ziraat Sayımı Neticeleri, Ankara. 1 9 » . Sh: 10. (39) Pro!. Reşat AKTAN. «Tüt. kiye Ziraatinde Prodüktivite». rürkiye Ekor.omi K^ Türklye Ekonomisinde Prodüktivite Meselelcri, Ank. 1958. Sh. 3. Anan: N SERIN, rürkİTe'nin sanayilejmesi. Sh: 64. Tahsin BERKANO 46 Halan da, ben de senin akılli ve mantıklı bir kız olduğuna, yüniyeceğin yolu seçebileceğine. kendini bir takun maceralara atmıyacağına inanıyor ve sana güvcniyoruz şekerim. Bu garip sözlcre sebep neydi? Hayretle on» baktım. tstanbul sizi evhamlı ve kuşkuco yapmış. Benim için hiç merak etmeyin. Fakat her nedense bu konuyu uzatmak Utemedim. lâfı değiştirdiın. Gidip Doğan'ın mektubunu okuyayım. Koskoca zarfı masanın üstünde nasıl oluj) da £ormediğine şaştım. Dalgınlığıma gelmi? herhalde. Ben d« dyle »arfıyorum. Yine benimle biraz alay edivordu ama aldırı? etmeden ondan uzaklaştun. Ona ne olmuştu bujrün? Canımı sıkmak için elinden geleni yapıyordu. Keyfim sahiden kaçmıştı. Doğan'ın mektubu da çok uzundu. Okumudan çantama koydum \e alelâcele giyindim. Haluk saat iki buçukta Köprü'de beni bekliyecek. Bü>ükada'ya vapur saat üçte. • • • Bakırköy'e dokuzdan sonra döndük. Halam pencerede bizi bekliyordu. Yan endişeli, yarı ürkek bir seslc: Vapuru kaçırdınız sandım çocuklar, dedi. Sizi merak ettim. Haluk neşeli bir tavırla onu kucakladı, âdeta yerden kaldırdı. An ber.im korkak batacığım, ah benim geri kafalı halacığun! Velev ki »on vapunı kaçırsak ne olurmuş'. Ada'da ne yapardımz? Çıldırdın mı sen? Bir otrle giderdik, olmazsa bu güzel ha> vada çamlar altında uzanır, sabahı beklerdik. Sakası bile hoş değil bu sözlerin. Senin ağzına da vakışmıyor. Onların yine çatısacaklarından korkarak halanva sokuldum. Şekerinı, çok güzel bir gün geçirdik, keyfimizi kaçırmavın. Bir vapur sonra çelmek bir cinayet mi canım? Ne oluyoruz? Haluk'un bu sert çıkışını yumuşatmak için lâfı değiştirmeğe çalıştım: YokS!» siz yemefe bizi beklediniz mi tontonum? Işte buna üzülürüm. Yemeğin lâfı mı olur kınm. Ancelâ yarın siıi bekliyecek hala, Beraber gideriz. Olur. öteden Haluk yine ortalıği karıştırdı Sinirlcrir.e hâkim olamıyordu. Seninle yann iandilli'ye gitmiyecek miy» dik? Beraber denize finniyecek miydik? Oyunbozanlık etme simdt Benden ervel halam ona cevap verdi. Onu yatiştırmak istiyordu. Denize Yenimahalle'de girersiniz Halfik. Sen de bizitnle gel! Ben o hatundan ptk hoşlanmiTorum. Ancelâ'dan mı? Anuna vaptın. Bu *efer ben de dayanamadım. Benim Ancelâm dünyanın en tatlı kadınıdır. Onun hakkında söz «oyletmem. Bakışlarını beğenmiyornm onun. Sert ve tenkitçi bir hali var. Sana övle seimiştir Haluk. Olabilir. Bu önemsiz konu flzerindp durmıvalım. Yemek yemiyecek miyiz? Saat ona geldi. Bu aefer de nnun gönliiofi atanak linmdi, c « ı ' evvelâ darılmadığını. yarın bizimle beraber teleceünl söyle. Bir kedi sokuİKanlıgı İle ona yaklasmış, elini tutmuştnm. Dayanamadı, kasları asıldı, gülümsedı. Sen msıl Istersen 5yle yapanı gfizel kı> Te?ekkur ederim Haluk. Şimdl çantamı odam» bırakıp yemekle meşgul olacağim. Bun? lüzum yok, ben kalfaya seslenlrim. Halamın 6tkesinin henüz gtçnoeditl «inlrii srsinden betli idi ama bunun üstünde durmadım. bu lüzumsuz ve hırpalayıcı çekişmeleıi sevmivorum Haluk» da bazen hak vermenjek kabil değil: Bir vapur sonra gelmek bir cinayet mi sanki? Fakat bu konuda daha fazta konuşmak istemediğim için sofradan Ralkar kalkmaz vorjunluğumu bahane ederek erkcnlen yatacağunı soyledim. Maksadım yalnız olmak, bngünkü tatlı saatlen tekrardan vaşa» maktı. Aşağida kalmı> otsara yine onların sevimsiz ve sıkıcı konuşmaları Ue keyfim kaçacaktı. C&rka» var) ÎİİfİİİİİİÇÖÖİİ» I konu veresim: AYHAN BAŞOĞLU [ GUNAIiKÂR KRAIIÇE 5) TARIMDA ÇEKİCİ GÜÇ: I N'SAN gücüne, hajvan ve I makına giicü katılmaktadır • tarımda. Tarımsal üretime, son yıllarda motör gücünün giderek artmakta olan payına rağmen, tanmsal vapıyı damgalayan «cüce». işletmeler doğrultusunda temel ve yaygın gücü, «is hay. vanlan ile kara saban» temsıl etmekted'.r a ÇİFT HAYVANLARI DİŞİ BOND ŞU DUVARA EN AtCiLU • 1 TİFFANY JONES GARTH UECEICSfNl, SÛUB4 SE»Jİ <Sız Ç BUÇVK milyon cıvarmdaki toplam işletmelenn, oo7O' şe yakını 1 • 50 dönüm arası olduğuna, 100 dönümden aşağı ışletmelerin tse, bütün işletmelenn 0 »8ö,5'ıni oluşturduğuna bakılır ve «traktör kullanan işletmelenn ortalama yüzölçümü 1100 dönüm civannda» (35), kaldığı düsünülürse; topraklann büyük bir kısmı, iş hayvanlannın sırtından işleniyor denilebılir. tkıncl Plân, nitekim, «tanmsal makinalardan yararlananlann "!î>60'ı... 50 dönümden fazia toprağı ışleme durumundadırlar», demektedır (36). Ülkemizde «çift hayvanlaru Ue İşlenen toprak ve hayvan sayısı bu sütunlardaki tabloda yansjmaktadır. Çıft başına işlenen toprak, 1965: 7,3 hektar, 1967 de: 7.0 h., 1968 de: 6,8 hektara düşmektedır (37). Çift hayvanı mutlak sayısı, traktör sayısı ile artış eğiliml göstenrken; çift havvanımn lşl©diği topraklarda azalmalar olması, acaba. çift hayvanımn, maklna İle ikame edildiği anlamına mı gelmektedir? Tanmda çift hayvanı olarak genellikle, at öküz ve manda kullanılmaktadır. Diğer hay%ranlar gibi bunlann da genellikle ıyi beslenemediklen ve cılız olduklan sanılmaktadır. 1950 Tanm Sayımı sonuçlan (38), çiftçl ailelerinden %22'sinln iş hayvanı olmadığı, °'»55'şinin, iki iş hayvanı bulunduğu, %9'unun ise, tek iş hayvamna malik olduğu anlaşılmaktadır. Oysa, Türklye şartlanna göre, bir çift çeki hayvanı ortalama olarak 75 dönüm tarla toprağını lşleyebilmekte ve tarla tanmı yapan çiftçinin en az bir çift hay. vana ihtiyacı bulunmaktadır. Halbukı, kalabalık çiftçi gruplannın ellerinde bulunan hayvanların İş kapasitesini değerlendirecek genişlikte toprak yoktur. Bu sebeple çift hayvanlannı düşük çalışma seviyesinde kullanmak zorunda kalmaktadırlar. Diğer taraftan, 700 bine yakm çiftçinin hiç iş hayvanı yoktur veya tek bir İş hayvanı vardır. Bu çiftçl ailelerin pek çoğu, bir kısım başka faaliyetlerde bulunsa bile, pek çok çiftçi iş hayvanı bulamamaktadır. Bu ise, Türklye tarımındakl verim düşüklüfünü ortavB koyan diğer bir noktadır (39). Tanmda, yer yer İnsan gücünden de, özellikle küçük işletmelerde büyük ölçüde vararlanıldığı bilinmektedir Tanm aracı olarak, 1958 de. kara saban. 2 mılyon 46 bın, tek tekerlıjpulluk: 556 uI CÎNHYET 16 «Ha&üsın... Ancak zengın Ifiinselerın göze alabıleceğı aşın bir comeTtlık...» cTabiî ya... Sen de gerçekten zengın bir adam olduğuna gore bazı zevklerden benı yoksun bırakmanda mânâ yok ..» «Madem sen böyle söylüyorsun ben de öyleyim demek Ur...ıı Valotl gülüyordu. Hayran bir ifadeyle. Helene duvardakl aynalandan bırınln karşısma geçmiş, gozünün üstüne düşmekte mad eden bir bukleyi düzeltmekle meşguldü. «BugıinKü toplantımzm se bebı neydi?... Bütün ortaklar?...» Valoti, ne anlama geldiğı bel li olmayan bir kol hareketı yapü: <tş toplantısı... «Büyük bir iş herhalde?...» «Düşük fiyata kapadığımız altmları toptan sürecek yağlı bır kuyruk bulduk... Daha once de bahsetmiştim sana...» Helene, çetenin gizli faalıyetlerınden genellikle haberdar oluyordu ama, Valoti de genellikle gerçeklerl kamufle ederek açıklamayı daha uygun buluyor du. Kansı netice itibariyle bır kadmdı... Farkmda bile olmayarak ağzından lâf kaçırabılırdl... Basıt bir dalgınlığın nelere malolacağı da bilinen bır şeydi... tyisi ml?... thtiyath dav ranmalı, tedbir denen şeyi de elden bırakmamalıydı. Sonra karısının takdire değer huylarından birl de vurgunlan aynntılan ile öğrenmek hevestne kapılmamasıydı. O, sadece sonuçla ilgileniyordu Meselâ su vurgtm kocasına kaç para Kâr temin edecekti?... Bununla yetiniyordu. «Sana elll milyon kazandıracak iş bu muydu?...> «Evet.» «Neticeden emin misin?...» «Yüzde yüze vakın...» «Aman ne güzel şey.» Ba Türkçesi: Şehbal AYGEN na bır sürü üedıye alırsm artık değıl mi?...» Valotı, yatıştırmau İsteyen bir ıfadeyle ellenni ondan yana uzatmıştı: «Ağır ol yavrucugum.. Henüz ortada kesinleşmiş bir ş e ; yok...» Genç kadın saatlne bır göz attı: «JSyvah.. Geç kalıyorum..» «Nereye gidecektınî...» «Terzim beklıyor.. Terzl den sonra da bır sürü öteben aımak zorundayım... Sen akşam geç mi gelecetain yine?...» «Sekiz buçuğa doğru evdeyim...» «Mesele yok.. Ben senden önce dönenm Göruşurüz.. Sım dı kaçıyorum... Hoşça kal...» Kocasını şefkatle optü. çantasını kaptı. kapıyı da ardından açık bırakarak çıktı gitu. ÜÇÜNCÜ BÖLÜM îola çıktıktan msa bir süre sonra Paoli. Clavet'ye döndü: « Perşembe akşamuıa kadar paranın tamamıru hazırlayabılecek durumda mısın?...» Berikl omu2lannı silkerek yüzünü gözünü buruşturdu: « Madem söz verdım hazırlayacak durumdayım demektir... Tanrıya şükür sizlere kıyasla bana yardıma hazır başka dostlarım da var....» Jabeke dayanamadı onun 14fını kestl: « Son günlerde hafızan enlkonu zayıfladı senin Clavet... Şımdiye kadar sana ou konuda kaç defa yardım ettiğiraizi ben söylemiyeyim de sen düşün bul bakalım...» « OlaDüiı Ama her defasında da borcumu ödedım . Hiç bınnızın oenden alaoağı vok Metelik bile...» « Mesele bu değıl aslında.» Çok ters bir dönemde yardım istiyorsun... Yüzer bın dolan bir ara>a getırmeis ıçın nepımızin sıkıştığım sen de bıiıyorsun pekilft... Diğerlenni bilmiyorum ama ben serçekten sıkışık vazivetteyım .. Sana Ule de borc vermek ıçın evıml barkımı arabamı ve de bilmem nemi satmak zorunda değılun herhalde...» « Böyle bırşey ıstemedım zaten...» « Ettıfın felnayell lâflara bakılırsa ..» « Kapatalım şımdi bu Konuyu...» dıye Paolı i kısmı de susturdu. Sonra tekrar Clavet'den yana döndü. « özel nayatın btz) Ugilendirmez.. tstediğın Kibi vasarr >.kta serbestsın . Bu malum Ama. yakm bır gelecekte büyülc bır yatınm vapman gerektığl zamanlarda klşisel ma?raHanm bıraz kısman lâzım degıl mi? Her defasında başkalarına eüvenırsen olmaz...» Clavet'nin keyfı büsbütün kaçmak üzerevdi Tartısma oıraa daha uzarsa ortaklannır Kalbinı kırıcı laflar etmekten Itovkuvordu « Boş verln » öıve nomiıt dandı» Kendıme de eüvensem, bavkalanndan da medpt umsam farketmer Perşembe akşamı hısseme düşen pararı vatıracagımdan şüphenlz olma«ın » CArkaaı var)
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear