23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SATFA DÖRT :CÜMHURİYET: Iam kalmış vasıtalarda binler. ce, binlerce yarah... Havadan yağan bombalardan korunma İmkân5izlığı, yakıt »ıkıntısı ve yenilginin verdiği gevseklik ha. 11... Bütün bunlann bir araya gelmesi ümitlerin topyekun yıkilması, birliklerin de bir daha kendüerini toparlayamı/acak kadar çökmesi «nlamına geliyordu. Çok güvenilen «8 tonluk «Tlger n» tipi tanklar Ardenne ve dolaylanndaki bozuk arazinin kurbanı durumuna düşmeğe başlamıştı. Oysa bir önceki yaz mevsiminde yapılan denemeler sırasında bu araçların yenilmezliği konusunda başta Hitler, bütün Almanlar kesin bir kanıya varmıçlardı. Fakat çimdi mevsim kışh, yollar berbattı... Teknisyenlerin bu noktaları dik. ktte almadıklan anla;ılıyor, «Tlper» ler tamir kabul etmez bir şeküde ânzalanarak birer ikişer dökülüyor, terkedlliyordu. Tıpkı ölülerle yaralılar glbi. Ocak aymın dörrfüncü ve be. şinci günleri Bastogne tama. miyle kurtarılmıştı. Aynı ayın yirmisinde ise Allmanlar tekrardan hareket noktasına dönmüj bulunuyorlardı. Bütün emekler boşa gitmiştl... Yalnız boşa gitse iyi idi... Bu macera Almanlara çok pahalıya malol. mustu aynı zamanda: 120 bin 61ü. bir o kadar yaralı, 1400 tank ve laymakla bitmeyecek kadar zırhlı araç... Iste bir laldınnın bilânçosu... İste imkftnsızı mümkün hal* getirme çabasınm bedeli... 8 Ekim 1971 OĞRAFYA açumdan küçüfe, fakat stratejik değer bekımmdan büyük sayılan Bastogne kasabasmm muhasaraa devam e diyor, saldınya âurumdaki Abnan birlikleri de durmaksızın ilerliyordu. Böylece Arahk aymın yirml altısına kadar geünmişti. Sonucun nasıl bir yönde gelişeceği belli değildi henüz. Zafer ortadaydı. C KADİRİNt TAYİN Amerikan komuta heyetinin •ldığı çok sıkı tedbirler ve bütün istikametlere gönderdiŞi takviyeler sayesinde Alman ealdırısınm etkisi nispeten kırılmış, düşman birliklerinin alabildiğine yayılıp mesalelerl süratle açması da kısmen ön. lenmişti. Bu sırada Montgomery bir kero daha sahneye çıkacak, ta. arruz neticesinde ikiye bölünen bütün Amerikan kuvvetlerinin kumandasını topyekua üzerine alacak, karşı tarafı âa. zarsrsız hale getırmek için kendi usulîerince hazırlıklara girisecekti. Düşmana kesin darbeyi indir. v »ıeden önce her şeyin noksanl *ız olarak tamamlantnasına jtayret ediyordu. Almanlar, ilk hareket noktafcından. sonra 100 kilometre kadar ilerlemis, Ciney'e varmışl lardı. Ahnan ksryı tedbirler Nazi jbirliklerinin daha ötelere sarkjmasına meydan veraiyecektî Jtrtık. «Aliıneı SS Ordngn» nun ztrh. lı birlikleri, o anda bulunduk. ları kesimde duraklamıslardı. Komutanlar, dürbünlerini gözlerine götürüp çevreyl taradıklan zaman belirli bir mesafenin ötesinde muazzam yakıt depolan gördüler. Şimdi de hedef Berlin Amerikaa Unkları ALDIRI harekâtının onun. cu günündeydiler. Yakıt sıkıntısı başgöstermişti. Stoklar süratle tükeniyordu. îstilâ plânı çok acele hazırlandığı için karsı taraf hesabına olduğu kadar kendileri bakımmdan da sürpriz niteliği tasıyordu. Ö. nmnli aynntılar üstürufe bile gereği kadar durulmamıs, yakıt »kıntısı vukuunda ikmali ne. reden ve nasıl yapacaklarını programa almamıslardı. îşgal bölgelerinden bu ihtiyacı nasıl olsa karsılayacaklannı düsücmüşler, hücuma kalkmışlardı. Fakat hava muhalefeti ilk günlerdeki siddetini kaybetmiş. Savas hattma sevkedilmek fisere İBfUtere'deld fisterde Havs mnhalefetine, arazinin de son derece anzalı olmasuu ra{> men müttefik hatlarını geçerek yüz kilometre içerilere girmefe, •onra da jakıt sıkıntısı sebebiyle duraklamağm mecbnr kaU% Alman tanklırınrtan bir kumı Artık bütün ümitler yitirilmi?, dünyayt mihverinden sarsmı basansını, geçici bir sür» için de olsa gösteren Alman ordusu bir rfaha belini doğrult. mamak üzere yerie bir edilmişti. Berlin'di... Şimdi Müttefikler için hedef Derleyen: Adnan TAHİR SON S BELİRLİ BİR SÜRE İÇİN BİLE OLSA DÜNYAYI MİHVERİNDEN GÖSTEREN SARSMA ALMAN BAŞARISINI ORDULARI YERLE BİR EDİLMİŞTİ kar yagışı durmuş, böylece d» Müttefik kuvvetler* bağlı uçaklar tekrardan tavatâ katılma yeteneğini bulmustu. Hava bombartfımanları Aimanlann hem hızla ilerlemesini engelliyor, hem de fazlaca zayiata i t . bebiyet veriyordu. Vadilerdeki dar geçitler T« yollar yavas yavaş parçalan. mı«, artık t»e yaramaz hal* felmij Alman tanklan ile ve di. ğer nrhlı araçlarla dolup ta. ııyordu. ÖIü ve yaralılann had. di hesabı yoktu. Almanlar, ikinei büyük heiet belledikleri Meuse kesiminin hemen birkaç kilometre yakınına varmı;lar, fakat bu. rada saplanıp kalmışlardı. Bu ararfa Montgomery plânının uygulanmasına da ba;lan. mıştı. Müttefik kuvvetlerin en gözde generallerinden Patton, emrindeki tam teşekküllü altı kolordu ile Saar'dan hareket etmiî, içgal bölgesine doğru geliyordu. Başdöndürücü bir »üratle ve dayaoılmu bir güçle. INSANLAR.DUALAR.OLULER YAZAN : MUZAFFER HACIHASANOĞLU 2 Adana! Adana! Şoförler, rauavinler, garajlarm adamlan bafınyorlardı. Mustafa dayıyla Şıhlann Ourmuş'a karşısında görünce saşırmıştı ilkin. Mustafa dayı aşagıdan yukarı süzdü kendisini. Çullar içinde görmeye alışmıştı hep; yeni elbisesini. kasketini, ayakkabılarını yafctştinunamıştı ber halde: Mâşallah, efendi oJrnuşun biz görmeyell. Hastahacede çalışıyo diyi duydayduk ıcni. Ne 0? HnrroU izin neyl mi? T' dayı. tfim gidiyonı, ayakta gabna şSl* otnr. tşten mi çtkardılar? Bl yafnış I> ml dutttıa. Bi arkası olan mı geldi yerine? Yooo, dayı genditn i^tcdim. Niye "lemet nire? Sa mu çıktı bnralarda? Lan Durmu» bak şu Recebe! Yerleşmjş mi yerine? Biz dc oğlanı gönderiyoz bu gün. Allah izin verirse yann bürgtin de biz jrideceğiz. Ağnamadun ben senin işi. Anan işi iyi diyodn. Ayda yetmi? b*9 fayme alıyomuşnn, yemesi içmesi de caba. Daha ne istiyodun vâni? B... mu var köyde? Mehmet vatkundn. Bir sey diTemedi ilkin. Ona mnlatamazdı niye'köye döndngfinü: Sannadı dayı dedi. Mnstafa Dayı saşkın «askın bakb. II BİR KAĞIT PARÇASI Hadi cümleten ufurlar olsun! dedi yolcnnun biri. önemli bir şey söylemiş, bir yiikten kurtulmuş Ribi bir hali vardı adanıın. Hepsi de yerlerine daha iyi yerleşebilmek için kımıldandılar. Mehmet pencere yanma düştfigfi için sevindi. Yolcnlak bn, insanın içi bulanıveriyordu. Aylarca önce kasabadan otobüse blniji akbn» gelmisti. O giin bn frünkünden de heyecanlıydı. Askerlik dışında, daha önce uzun bir yolcnlıığa çıkmamıştı. Sadece ağır cezaya tanıklık için çağırnuşlar; komsolariyle vilâyet merkeziııe ritmi?ti bir kere. Mehmet babasrnı bilmiyordu. Anasının elinde büyümüstü. Güllü kadınm oğln derlerdi. Onu yetiytirmek için herkesin her tnrlü Işine kosmustu kadıncafız. Anasının, pençlifinde gfizel bir kadın olduğunn söylerlerdi. Bir kere köy odastnda DeU 8atıİ7ius: ; Zafere doğru AŞLANGICI 22 Aralık tarihinde başlayan bu hare. kât çok kısa zamanda geli. çecek, beklenenden daha olumlu sor.uçlar verecekti. Müttefik kuvvetler taptazeydi. Yıpran. mış durumdaki ve 3"akıt sıkıntısı sebebiyle kıvranan düşmana kıyasla her bakımdan üstündü... Çarpışmalann şiddeti her an artıyor, saldınya kalkmış Alman birlikleri bu defa savunma düzenine girmek zorunda kahyordu. B Çıkan kısmın özetiı Mehmet, büyük sefairdebi hasUne. •erden birinde bir siire çalıştıktan •onra pılısını pırtmnı tahta bir bavnla doldurmnş, işi bırakmış, köyiıne dönüyorda. Bavnlnn bir köşfsine çe. şitli boylarda birkaç enjektör sıkıştırmıştı. Çahştıgı süre içinde damara bile iğne yapmasuıı öğrendi^H için, ba •ayede geçimini pekfilâ temin edebileceğini düşünüyor. Garajlardakl bir kahrede vasıta bekllyardm. GÜNAHKÂR KRALİÇE 28 Arahk ile yılbaşı arasındaki günlerde Aimanlar muntazaman çekilmi;, Müttefikler de aynı intizamla ilerlemişlerrfi. Ara yerde Bastogne kasaba. M da muhasaradan kurtarılacaktı. Kı? bütün «Iddetiyle devam ediyor, zaman zaman kar ya. Jışı dayanılmaz bir hal alıyor, sular donuyor, yollar buz tutuyordu. Fakat G'eneral 'Patton gerekli bütün tedbirleri almıştı. Zırhlı vasıtalarını buzlu arazi. ye göre teçhiz etmişti. Aimanlann kontrolü altında bulunan yollardan geçmek imkâmnı bu. lamadığı zaman tanklan ve diğer araçları istediği yöne vuTabiliyor, engelleri rahatça a. ııyorrfu. Aynca. Amerikan yüksek komuta heyetinin birlikler emri. ne verdiği yeni bir buluş da tatbik safhasına konmuştu. Ra darlı atış usulüydü bu... Küçük bir aletti ama büyük işler görüyordu. Bu sayede mermiler yere düşmeden önce belirli bir irtifada infilâk etürilebiliyor, Alman kayıplarının sayın da bu yuzden kat kat artıyor, sava;, bu sonuncular için dayanılmaz bir hal alıyordu. Banun »nası rar ya zorlu arrattı! demişH. Mehmet kıpkırmızı kesilmiş, üzerine yiiriiyiivermişti. Ondan sonra ne zaman anasından aöz etseler, o gelince lâfı çeviriverirlerdi. Anasının o eski giinleri içinde bir düjrüm olmuştu. tlk fTünlerde öğrenmek istemiş, sonra vazgeçmişti; bilmekle eline ne geçecekti. «Bırak, demişti, ne giinahı varsa yarın ahrette çeker! Bu dünyada da çekmis çekeceği kadar...» Kendi de yetiştikten tonra basfcalarunn fslerind* •çftlışmiftı: Koruculuk, çobankk, yanajmalık etmisti. Salih: «Volacak bn davarlann pcşinde fitmeyinen? Seninen Anjaraya Ridelim...» diycne kadar başka türlii yaşanacağı aklına bile getirmemişti. «Peki. demisti, N'aapacağız Angarada? Ne yiyip, ne içecefiz? Benim yapacağım bi iş var mı?» «Aç mı galacam sanıyon? demişti Salih, buralarda aç galır insan, hiç bi iş bula» masak, sırtımıza bi küfe vurup bammallıb ya> parız ...••> Son DfŞl BOND AĞAÇLABIU ABKA9IKIOAKİ İKI Utpi GVAUU .V/ çabalar Yola çıkarken çofuncası Salihe RÜvenmişti: «Lan oğlum. ben yol bilmem, iz bilmem, sa. na güveniyom ..» demişti. Salih omzima vurmus: «Hiç korfema! demisti. Allahın izniynen (tfll i ceciciriz. Üstelik anana para bile göndtv rirsin...» Anası ilkin ran ohnamısti: «Hakkımı heiftl itmem, beni buralarda bi basıma goyup gider* sen...» demişti. Mebmedin kafasından anası ii«erine sdylenenler geçmif, «Bi başına yidifin haltlan dinnemek için mi burada galayım...» demeyi düşünmoç, vazgeçmişti; ne olursa olsun anasıydı. ^ (Arkası var) C SÖV43LVE, ' . KASIU l BiR EMBER süratle daralmaga başlıyordu. General Harmon'un emrindeki zırhlı kolordu Meuse önlerinde bulunan Alman birlikleri üstüne en beklenmedik bir anda ve var gücü ile çullandı. «Sherman»' ların 76 mtn.'lik topları ölüm kusuyordu düpedüz. Almanlara ait «Tiger» ve «Panther» ler feci durumdaydı. Yakıtsızlık sebebiyle oldukları yere mıhlan. mı;, karşı tarafın ateş yağmuruna dayanmağa, mukabil atışlarla da saldırıyı zararsız hale getirmeğe çalışıyorlarrfı. General Harmon'un emrindeki «tkinci Kolordn» çok tecrübeli bir birliktı. «Olganlar Ko. lordnso» diye de bir isim takmışlardı bu birliğe. Bir ismi daha vardı: «Tekerlekli Cehennem». Çeşitli cephelerdeki savaşlann çoğuna katılmıs, pişmişti artık. Savaşı bir nevi spor şeklinde yorumlayan er ve subaylar ustaca dövüşüyorlardı. «tkinci Kolordn», hava kuvvetlerinin ve kesif bir topçu atışmın himayesinde taarruza kalkmıştı. Hiçbir engelin kendilerini dtırduramnacağını biliyorîardı. Dietrich'in birlikle. rine kıyasıya çullandılar. Çetin bir savaş oldu bu. Neticede Dietrich, tanklarından seksen birini, adamlarından da yarısına yakmını kaybetmiş vaziyette geri çekilmek zorunda kaldi. Böylece Almanlann bir kere daha denize varma hayalleri hayal olarak kahyordu... Fakat kanlı bir hayal.. 103 Jabeke, ortaklardan Uçünü kas la göz arasında temizlemis, arka sından da ipucuna benzer bir şey bile bırakmaksızın başarıya ulaşmıç hergelenin biriydi. Kabadayüığı, racon kesmeyl, zartEurtu bir yana bırakmalı, en rabat, en tehlikesiz bir yoldan yanm milyon dolara varma ya bakmalıydı. Şu ana kadarld davranışlan kusursuzdu. Ama en büyük güçlükle asıl bundan sonra kajşılaşacağım gayet iyi bıliyordu. Yüzmüş yüzmüş kuyruğuna gelmiştl. Ufak bir falso yüzünden bütün zahınetleri boşa gidebüirdl Bir takım adamlar bulup Jabeke'yi kıskıvralt yakalatabüir, en dayanılmaz işkenceleri uygu latarak onu pekâlâ konuşturabilirdi ama, gerekli netice sağlandıktan sonra şu bir takım adam ların da başına belâ kesilmeyece ği ne malumdu?.. En iyisi tek başına ve büyük bir dikkatle hareket etmekti. Eterin derin düşünüyor, düyündükçe önemli noktalardan çoğunu çözümlüyordu. Jabeke be? yüz bin dolan bir bankaya yatırmış olamazdı. Paranın çokİuğu derhâl şüphe uyandırabilir di. Kiralık bir kasaya da koymuş olamazdı... Çünkü prensipleri dışında bir şeydi bu. tsviçre'ye kaçınp oradaki bankaiardan biruie de koymuş olamazdı. Çünkü, Brüksel dönüşü Paris* ten aynlrnamıştı. Bu işi bir ara cı ile yapmış olmasına da in> kân yoktu. Azbuz para değildi.. Aracı da durumdan şüphelenebilir. şantaj hevesine kapılabilirdi. Şu halde vanm milyon Jabeke'nin evinde bir yerdeydi. P> liste saoıkası bulunmayan bir adamın evine her yerden fazla güvenmesi de normâl bir şeydi netice itibariyle. Valott. tam esrar perdesinl a Türkçesi: Şehbal AYGEN ralamağa muvaffak oiduğu andan itibaren böyle düşünmcğa başlamıştı. En mantıklısı da buydu. Paralar muhakkak evdey di. Ortağını, bu gece için lokale çağınp kendisine vekâJet etmesi ni istemesindeki maksat da buy du zaten. Jabeke bütün gece evinden uzak kalmalıydı. Gerisi kolaydı. Bir püf nokta bulacak, apartımana girecek, köşe bucağı araştıracaktı. Tam o aralık kapı aralandı. Jabeke Kanada vurmak lüzumu nu oile duyrnaksızın girmişti. «On beş dakika erken geldim...» diyerek tebessümlerinden en tatlısı ile gülerek k o nuştu. «Yapacak hiçbir işim yok tu... Senin de bir an önce yeni sevgiline kavuşmak için sabırsız lanacağını tahmin ettim, Kalktım, geldim.» «Çok iyi ettin... Anlayışü adamsındır...» Valoti böyle söyleyerek dofrul muş, ortagının elinl hararetle sıkmtştı. «Mau bir görsen oana derhâl hak verirsin... Ağzma lâyık...» «Kızfcardeşi filân yott mu acaba?.. Şayet varsa ve kendisine benziyorsa adaylıgınu KOVU yorum... Herhalde pişman olmaz benimle tanuştıktan sonra... Değil mi?.j> «Henüz bilmiyorum... Soranm... Senden bir ricada daha bulunacağım arslamm... Bu, çok müstesna bir dişl... Digerleri gibl kolundan yakaladığın gîbl fcir otele ya da o blçjm evlera etamazsın...» «Diger Wr deyimle sen benim apartımanm anahtanru istiyorsun arkadaşım...» «Kadının klâsı bunu gerektirtyor...» Jabeke, cebinden hemencecllt bir anahtar destesi çıkanp bun lardan bir tanesini ayırdı, arkadasma uzattı: «Biz halden anlanz... Böyle şeyler senin gibi bir dosttan asla esirgenmez... Yalnız haberin olsun, vatak odam yangın yerinden farksız... Ateşli bir ziyaretçim vardı bugün... Ortalığı toplayamadan çıkıp bu raya geldim...» «Böylesi daha iyi... Ystak. sıcaklığmı muhafaza ediyor de mektir... Girer girmez ısjnırız.» Bu cevaptaki gizli ve gttnahkâr lezzeti cevabı veren değil, alan sezinleyebilirdi ancak. «Armhtan saat kaçta iad* edebiîirsin baaa?..» «tokalin tcapanmasmdan önce tabi!... Merak etme, benim yüzümden otel köşelerinde sürünmezsin...» «Centilmen adamsındır 8teden beri...» «Kanrn tjakımmdan nasıl davranacagını söylemeye lüzum yok zsnnedersem... Biliyorsun ben Pariste değflim... tsviçreden dönmedlm henüz... Ar.cak sabaha karsı döneceğlmi tabmln ettiğini söylersin ona...» (ArkMi TBfl UM . MEy XAKJB.'M BUÜAOAN HEM TIFFANY JONES GARTH ONLAO COOOLLA MIM GuASK^U^STI. ) k B N T . OLUST(J3 / ROLU DUSU yAOATIH V^fTINC ONDAN Ümît yok A LMANLAR durmaksızın çekilmeğe devann ediyorlirdı Feci bir ric'attı bu... Tepeierinde Müttefik uçaklar, sağ. • Diğer vasıta kullananlara karşı müsamahakâr olunuz. Türkiye Trafik Derneği TUrk Donanma Cemiyeti kendlsine maddi ve manevi bajhşta bulunanlaıa gükraslaıını
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear