25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
5AYFA DORT : CUMHURlYET: 3 Ekim 1971 SAVA$LARININ KADİRINİ 01 AAT, sabahın tam beş otuzuydu. «Tiger» tipi tanklar, kulakları sağır edici çelik ve motor gürültüleri çıkararaktan mevzilendikleri yerlerden siizüldüler, yan karanlık içinde büsbütün heybetli görünen dev cüsseleriyle ufuk çizgisine doğru yöneldiler. Ufuk çizgisi, şafak S Yerden aleş, aöklen afeş vaktinin ilk pırıltılan ile ışımağa yiiz tutmuştu. Sıcak, bunaltıcı bir temmuz sabahı başIıyordu yine. Manzara gerçekten korkunçtu. Ağır tanklar, biçUmesine im kan bulunamamış dururadaki ekin tarlalarının altın sarısı dUz lüğünde, kara ve derin çnkurlar açsrak ilerliyordu. Gürültü <iayanılır gibi değildi... Dağlar dev Ölülerle dirileri bile birbirinden ayırdetmek imkânsız hale gelmişti riliyor, kay&lar göçtirOrdu sankı. Hedef, düsmsnm tüm kuvvetleriyle yığıİMik yaptıgı Dofu idi. Sovyet mevzilerindefci tarassut noktalarından binlerce çift göz, dev tankJann engele benzer hiçbir şey tanımaksızın muntazam kollar halinde kendilerine dogra ilerlemesini mer*k ve heyec«nla izliyordu. Tabiata bile meydan okuyan canavardan farlc sız çelüc yıgmlan taşı topraftı dümdüz ederekten yürüyor. yürüyor. yürüyordu. Mayin tarlalan şaşırtıcı bir süratle aşılmış, engelleme pot rellerinin çapraz tesisleri etkis:z hale getiriimiş, Alman tanklan Sovyetlerin birinci savunma hatfına çoktan yaklaşmıstı. Böyle giderse, bu hatün da bir haralede çökecegi muhakkafctı. bir bölümünü teşkil ediyordu. Bunlar General Hot'un emrındeydiler ve Dördüncü Orduyu meydana getiriyorlardı. Bu btrligin çoğunluğu ünlü «Panıer» lerden kuruluydu. «SS Totenkoff», «Gross Deutachland», «DM Reich», «3. Panzer» ler, Almanlar için bUyük zaferlerin hatırlanması bakımından şanlı, şerefli bir vesile sayılıyordu. Obojan kesimlndeki Rus zırhJı birlikleri, saldırıyı durdurnıa çabası ile çokt&n faaliyete geçnaişti. Geasral Vatutin emrindekl takviyeli birlikler belirli blr plân ve program çerçevesinde karşı saldınya geçmek üzereydiler. General Vatutln'in yarunda parö temsilcisi olarak genc, tıknaz, güleryüzlü bir UkraynaJı bulunuyordu. Adı Nikita Krusciov'du. Savaş yıllanndan sonra kademeleri süratle atlayacak, Sovyet Rusya'nm ktderini elinde tutan tare yetkili bir lider hsline gelecekti. Alman kuyvetlerinin Ku2«y bölumündeki kolu Orel dolaylarında bulunuyor ve Doktuuncu Orduyu teşkil ediyordu. Bu birlik General Model'in emrlndeydi.. Ruslar, bu uokuzuncu Ordunun karşıaına Ikinci Zırhlı Ordu ile Onüçüncü Zırhlt Orduyu, tfte; Do|u Cepbesindeki savaşın en korkunç anlarından biri; karşı aajdınya gtçen Sorret birlikleri bir de Üçüncü Zırhlı Muhafız Alayını çıkmrmışlard:. Birliklerin başmda&i komutan Polonya asıllı general RokossowskiJ İdi... Bu general bir silre sonra Alman toprakları üstundekı yıJdınm barekâtı ile ün yapacaitır. 10 Temmuz günü, saldın harekâtmın durdurulması için emir verildiğinde Alman birliklerinin dunnnu hiç de parlak defildi. Işgal edilen 10 kilometre tutanndaki araziye mukabil, General Model'in saflarmda çarpışnıalara katılan tanklann flçte ikisi artık işe yaramaz hale gel tanklann himayesindf ilerlijor... Ve uşaklar ZAKTAN bakıldığinda, tnsan tarlhfen önceki çağlarda yaşamış ve artık mevcudu kalmamış yaratıklar gibi etkileyen «Pan«er» tipi Alman tanklan ilk imâl edildikleri yıUara kıyasla vuruculuk ve yıkıcılık yeteneklerinden bir kısmmı yitirmiş durumdaydı. îki yıl önceM saldınlar sırasında bunlsrm sayısı 863 idi. Oysa şlmdi 245'e kadsr düşmüştü. Buna mukabil takviye kuvveti olarak cepheye sevkedilen «Tijcr», «Panther» ve «Ffrdinand» tipi tanklar yürüyen birer kaleden ve seyyar birer bataryadan farksızdı. Bunların karşısmda durmak, dayanmâk dUşman için bashbasına bir tnesele oluyordu. Orel kesimindeki taarruza ceşitlf tipte beşyüz tank ve Uçyuz uçak katılmıştı. Hücum birlikleri yine klâsik usulde düzenlenmişti. En başta «Ti^er» ler gidiyor, bunlan «Panther» ler izliyor, arkadan da «Mark IV» ler geliyordu. Doğu cepheslnaeta çarpışmalar sırasında tek bir taarruz hareketine böylesine çok sayıda zırhh araeın katılması az görtilmüş bir olaydı Karadan ve (ıavadan ^ürdürülen amansiî bir bombardınıan sonucu, Almanlar düşrnana ait ilk mevzileri a?ıp öteye geçtücleJinde, k»X5i tarafm bu defa kolay fcolay yenir, yutulur cinsten olmadıgmı farketmekte gecikmiyecekti. Savunm» hazırlıklannın gayet sıta tutuldugu besbelliydi: Ruslar, ellerinde mevcut toplann tümü ile durmaksızın ateş ediyor, ardı arkası bir türlü kesilmiyen infilâkler Alman birliklerinin işlnJ enikonu güçleştiriyo^ du. mişti. ölii ve yaralılann haddi hesabı yoktu. Savaş alanı sınır6i? bir mezbahadan farksızdı. Kan gövdeyi götürmüştü. Hele yanarak ölenlerin durumu feci idi. Sıhhiye birlikleri ölülerle yaraJıIarı birbirtnden ayırma çabası ile ateş yağmuru altında bütün çevreyi tanyor, ama »» kalann çokluğu kar^ısuıda ytn* de Aciz kaiıyordu. YAR'N: Cephelerde çok şey vardı üI Birlikler LMAN yüksek komuta heyetlnin emrlndeki zırhlı kolordulardan 17'si Kursk kesimindeki harekâta iştiraJs ettırilmişti. Motorize pryade birlikleri de hesaba katılırsa Almanlar, Orel ve Obojan arasmda yetmls kolordayu birden taiırik etmişler, var güçleriyle Kursk çıkmtısma çuUanmiîlardı. Çıkmtııun Güney kesiminde faaliyet gösteren kolordular, kuvvetler bUtUnUnün bursdaki A 14 cSus it dolü, sus... Sabah olsnn d» kalkıp KİdeHnı. Sizinle telen bilmellydi eli bo» dönecejini » dedi. Selim hemen yapıştırdı: «Ha... l^te böyle Eğriboyon... Oökerek geldin, toplaysnk git. Biı eli boş dönmlyecefiz...» Atışmalar sürdü, gittikçe hıunı arttırdı. Şafcadan, iirüntüden, ttrautsuzlnktao... L'motsuzlngun yarattığı yüzsüzlukten sürdü. C^ce ilerledi. Kapı açıldı birden... Tavlanuı kocatnan kapısi birden açıldı. Gülüşmeler, bafırtfmalsr Uvlajı çmlstıyordu. «Kim var orda tnzum?» Ses direktSründü. Selim, Kemal, Rıza hemen battaniTeteri b»?lanna çektiler, nykny» dalmı$ gibi gömüldttler. Ne ses. ne solnk. Direktör huls çıktı merdivenleri. «.Saskaraiılar! Knztun bunlan kim getirdi bunlan?» Çollo cevap verdi, yamndaydı: «Ba^kandir getirdi. rattrdı bunlan. Alacsktır sabah direktöriim ..» Direktör «essizce vatınlan süzdU. sonra: «Sabah kalkıp bana geleceksînız Saskara'lv lar...» dedi. Kimseden ses çıkmayınca da: «Anladın ım kuznm» dive ekledi. Garip'e söyliiyordu. ÖIü gibi, ba«n raDzantn^Uhtasına dsyatı y»rı vatar, rarı otorur durumdaydı Garip. Koırasmadı. «Bsskana sövüyeceksiniz, sizi bans erkenden getirecek» dedi, indi gitti direktör. Kapı kmpanmcs Rıza ba^mt çıkardi battan»yenta «Ifıcda. verdi kafrfi, verdl HfrtL. Ver yansın etti. Anababa dttmdÜE gitti. Kcmal ile Selim bir söre sustnUr, baslannı bile çıkarm»dılar. Rıza da sustu. «Ancık o yana git Kemal. Sabab ÇolloVla tavla supürecefiz. Boşun» ekmek vedirmez bu direktör. Aklnnn basımıra gelsin. triraz Uvl» süpürttürsün de...» «Keşki işri olarak alsa da... «na ds eyval. l»h . » dedi Kemal. Sıcaeık tavlada nyndnlmr. Başkan gelinee Garip rere bakarak anlattt olnp bitenleri. «Ben biliyordnm, o babadır baba... Oyle ke. sip atmaz o... Korkmayın... Bakın simdi sizî istiyor. Hadi (fiyinin eeün benimle...» Kalktı. lar. yemekhanfnin volnnn tnttular. Çay. kah. valtı... Yöneldiler direktörfîn odasına. tçeri girdiler. Gelmis direktör. otnrmu* masasına. Odamn tavanı, tabanı, camlı mansı gözlerini kamastırdı. «Babamın Kur'andaki Cennet köşkiert bnnnn yanında hiç kalır. Hele so araba «firen Atatürk resmi. nr de tüzelmis.. » dive düsündü Garip. «Knznm söyleyin bana sic ne tatiyorsnnnz? Size ben taa o gün söyledim, söylemedim mi?» Selim ile Kemal arkadaydı. Garip'le Kıza önde. Rıza konnsamadı. «Söyleyin haydi. bekliyorom» dedi, gene ses yok. Alman hatlannda başgöstercn gevşemeden sonra en arka mevzilerdekl zırhlı birliklerle yedek pirade kuTvetlerl de karşı taarruz hareketine katıtmak üzere faallrete mlşti. konu veresim: AYHAN BAŞOĞLU | | GÜNAHKÂR KRALİÇE Cehennem D OKTTZÜNCP Alman ordusunun çelik birlikleri bütün engelleri yıkaralctan ve yerle bir edere* Ruslara ait ön mevzilert aşmıs, tcerilere do&ru sızmaya başlamıştı. Pakat savunma düzeninln gittikçe daha güçlü, daha ajılmaz ve kınlmaz bir hal aldığj eörülüyordu. DİŞİ BOND 8EM 8U U VE GEkllŞ TOP. fl YoaUM ' RAÇlABt 6i.. .„ . . I ' '< * \ * •* TDSU IKI cSEZ. GİUCI UİPl ICfSA ,.., OEÇMEC I** Ortalık düpedüa cehenneme dönrnüşril. Sıcak bır yandan, ateş, banıt, toz, duman ve alevler dlfer yandan askerîerl insanlıktan çıfcarmış, tantnmaz hale getirmişti. Zaten her iki taraf d kendinl savaş m hunımasma kaptırıp ölmcmek tçin öldtirmenin şart olduğu bu ortamda çılgınlar gibi saldınnak ya da körü körüne sarunmak zorunluftjnu duymasaydı, çarpışmalanrı tansiyonu derhal düşer. saldıran da, saldınya uğıayan da îcadere boyun efmekten başka bir şey yapamazdı. Hafif silâhiardan yoksun durumdaki Almanlann «Ferdinand» tipi tanklan, çok kısa mesafeden ateş «çan Ruslann îsabetli ruruşlan sonucu alev aîıyor, benzin depolanmn ve taşıdıkları cephanenin infilâk etmesiyle artık işe yaramaz hale geliyordu. TankJann mürettebatı ilk hamlede iendira kurtanp yere atabiürse atıyor. atama?=a araçla birlikte vamyor Itavruluyordu. Yere atlarnays muvaffak olanlar dan bir insmı 7aten tutuşm'jş dunjmda bulundu*u için bunlan kurtannak son derece güclesiyordu. ,aret cerrede bir su birikintîsf va da bir ırmak mevcutsa vanar dummdakiler kendilsrini can bavliyle suya atıyor, sağlam kurtulanlar da tanMan siper alarak diisman ateşinden uzak kalmaya eayret ediyorlardı Fakaf. bütün çaba'ar boşunaydı. Makineü Hifekler. havan toplan, normal toplar tank dâfi toplan. el bombslan ve akla ?elebilecek bütiiD silâh çesitler) faarruz edenlerin üstiine yöne!filmist: Açıkts kalıp da kurtulmanın mümktlnU yoktu bu ateş vağmurundan. «Başkan knzum, bnnlar ne isterler. k«nn$. mazlar da...» Raşkan: «Hadi iste, direktöriim erken erken »iıio fçin geldi. Konuson ..» dedi. Telatan'dan esen yel çibi patladı Garip: • Yoksulur, «çız. tikoknlu bitirdik, bit < e 1 okuraak istjvorâz. Rizim de babamız ol. M oknrum ben, <ok oknrnm... elfni ayaiını öperim. Bizi de alın burava...» Boşandı Garip. Direktör dlnliyor mn. dinlemiyor mu. anlıvor mn. anla. mıvor mn, bnnlan diişünmeden, arka arkaya sıralıytr, karanlıkta türkö çafıran tek bir volco fibi ıssndı... •Knzum aenln gibi oknmak iüteyen çak, benim baba olmamı isteyen de çok. ne rapa. lım ki geç katmısstnız, oknl derse basladı. Ala. ca^ımızı aldık, «iderekler ettti... Ne rapahili. rim ben artık.. • Baska knnnşan olrasdı. Garip yerinde titriyordn. Dirrktnr haskana dündfi: «Knzum bunlan etitim bp.ınıza tötürfln. All Vehpi bryle Vevvare oSretmeniniıı rafır. sınlar. ben de zelivorum. Saskaralılara son bir sans. deneyelim bnnlan ..» dedi. Ençok nmotlanan Kemal ile Selim olmos. ta. tkisinin de arrı söı ederdi. tlkoknlnn dört fyl ötrencilerİTdiler. C'Mılar. hep birlikte bir baska vaptya dofrn ilerlediler. Bir odaya rirdiler. Baskan bir köşeyr da{. rn sıraladı Saskarahları .. Qdad»kim»e yok... «Şimdi slıi sınava ctHeceJcle^. Karkmavın. Düsonerrk Karşılık verin. Çok lyf öîretmenler. dir relecek olanlar. Direktöriimüz bele . Bir tanedir bir...» diyereh övütlüyorda: eüven veriyordn. Kapı açıldı. saçı ba$ı dağınık. kolları kara kara kıllı, yerinde zıplavan birisi iceri tirdi. daba o konnsmadan başkan atıldı: «ECİtimbasım. bnntarı direklörüm yolladı size. Sınava eekecehlermis Ali Vehpı öğret. menimle Nevrart öiretmenimiıi ra^ırsınlar. ben de releyim, bir ilzilenelim, dedilern.» «Bnnlar mı? Bu tilkilerden söt sağılır raı?» •Efcitimbasım bnnlar yerindedir.» «Nereli bnnrar?» «Ardahanlı.» Baskan, kacıp da e|itim basını arkasında kosturan Alaettin Ertürk'ü dile cetirmemek için köyün adını sövlemedi. «Hanp kdvünden» dedi eğitimbaşı. «Eiitimbasım. siz bakmavm höyüne. canı. nızı sıkar diye söylemedim. Bir dana. bir na. kırı »ineklendirirrofs ama.» «Yoksa Saskaralı mı bunlar?» «Evet...» «Malın gözundenmişter» dedi ve sonra da «Peki pelti, biz öyretmeniz, hnrunnn vanında vaşı yakacak deSiliz, sen ılzilen de öiretreenlerini çajhr çahncak, benim dersim var. bir »aat içinde bitirelim bu isi» dedi. Baskan eülrrek çıktı. Biraz sonra daha kiiçük. zayıfça. bir kiicök kıı girui. öîretmene benzetemedi hiçbirî bo kiiçfik fcızı... «Hocsmm «ınava girecekler hazır...» deyin. ce aniadılar ve «astılar bu kiiçük kızın nasıl da ogretmen oldnğona... Ostelik de Sğretmenlertn öfretmenl... •^ (Arakası vaı) »8 Jabeke motoru ça!ı$tırdı.. Ko caman bahçe\*i geçerek usta bir manevra ile demir kapıdan fuziildü, caddeye çıktı. «Buralarda bir yerde benzin iftasyonu vardır her halde... îbre sıfıra dayanmab üzere...> «Avenue de Neuilly'den 8nce yok. Hep doğr1 git... Sag tarafta...» Kısa bir siire sonrs istasyona varmı=lardı. Jabeke kontak anahtarını alarak vere atladı: «Ful...» diye seslendi benzinciye. Sonra Valott'ye döndü: «Bu fırsatan istifade bir îelefon etmcm gerekivor.. Şimdi belirim...» Tabiî. Helene'e telefon etmesinin cprekfisfîii eklemeksizin uzaklastı. Valoti. önce başını iki tarafa salladı sonra saga sols bakındı... Arlta koltukta bir eazete duruyordu. Ovalanmak amacı ile ıızardı, aldı. Söyle bir göz attı.. Eski günlere ait olduğunu eörünce katlsdı.. Tek rardan arka koltuğa atmak iizereyken eazetenin ba$lı?ı dikkatini çekti. «Depeche Lyonnaise«di bu. Hani Jabeke'nin. Lione'da. Paris Bkspresini heklerken al. dı§ı mahalîî gazete. Lione'da çıkan bir ea?etenin, Jabeke've ait «rabada ne tsi varrfı? Valofi'nin alîtına gelen ilk soru bu olmustu. Yoksa. Moreau'nun Btdünj!mpsiyîe ilsili bü'ün tafsüâtı okunıak icin mi tpdariklemi'ti bu ea?eteyi? Çünkü Moreau'nun cesedi Lîone yakmlannda bulumnustu. TİFFANY JONES Türkçesi: Şehbal AYGEN Takat aksi tesadüf... Gazete 8 Ekim tarihliydi. Oysa Mo. reau 9 Ekim gecesi ölmüştü. Olav henüz çok veniydi. Valoti bu feonudaki «ynntılan fazla kafa yormaksızın da hatırlavabiHvordu Jabeke, Pa. ri?'ten Salı akçamı ayrılmıçtt. Briiksel'e gidecegini söylemi», Cuma günü de dönmüçtü. Kendini çöyle bir toparladı. Belçika*ya BİttiŞini FÖvleven bir acfam. orada bir Lione gazetefini nereden ve nasıl teria. rilr edebflfTtii?.. Hfc siiphe voktu... Gene ve sevimli orta2i su cazeteyi bizzat almıştı... Ya. ni Lione'a eitmis. orada al. miütı. Evet. düSümler rihayet f8züliiyor, esrar perdesi de »ralantvorrtu vavas vsvaş... Durum. bfr sürpriz etkisi yapmnk tan 7İvade ne!>»lend7rmiştj Srtets Valoti'yf Son eünler bovunca Bklını ve mantıîmt hep bu r3nde çaltşhrmı«t. cinayetleri aralanndan bîrinin işledicini «^zinler eihi oîmaSa basIsmısti. Semıti 6V avnı seyi ısrarla tekrarlamıştı zaten. Baştangiçts butiin süphel«»r» Clavet fizerînde toplamiştı öv !e ya. îelerinrte en fa?la Dar» sıkıntîsı çeken o idi... Sonra »t yanslannda de!ice«ine eynuvor. cıtsınrasın» da kaybediyordu. Pakst en beklenmedik bir anda sırtma vedijı kur$un» larla ölüp gitmıs. temize çılc mıştı. Bu oîaydan «onrs Valoti ister i=f»mez Jebeke ü>=tünri(» durmaga ba?lamıştı Çünkü Jabeke. göriiniiste en azından kentfileri kartar iiziHüvor. enriişe duvuvor.rtü?(imİPricöz. nıek icin de eavrff eöşteren pozlar fakınıvor^u Pskaf a«Imda her seve bo« verdiSi de Büfün btınfar rtiltkate alınrtıfında su ?a?eto cok ftnemli btr ipurn haiin» eeli^oHu Oelillerden ilki... Vslnti. hıın» h^nzer basks rfelüler btılmak»» da T^rluk cekmiyeeeŞinrten enjinrii. Ga?eterj eüîelce katlsdt..: Palto'umın cchin»' verlejtirdt. Taraf«ız hfr Ifsdeve bürfinerefc srkaria^ıni beklemeS» haslariı. Duydu2u sınırsı? heyecamtt zcrresi bile aksetmiyOrdu c«hre eatlarına .Tabebf nihayet celdi.. Oireksiüpnun başma gecfi. Birar sonra tS In önünrfe durdular Ne dije Jabeke sordu. GARTH Gevşeme T AARRU7 hareketi. başlansrc anlanna kıyasla yarts rava? siddetin) kavoetmeye basla. Alman safîarında Revşemebenzsr bîr hal b«şgösterm5s Her fki taraiın, fakat özelMki" Almanlann verdigi kaytnlar ttorkunçtu Btına ragmen GcneraJ Model'in emrindeW kolordulij, Ruslann kontrolunda buluUiin toprak »arçalannaan ançak lf kilomçtre kadannı i^gale muvaffak olmuslardı.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear