25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA DÖRT: îCUMHÜRtYET; 21 Ocak 1971 lUMUZÜN DUNYASI Teknoloji, çağ dönümünü 1970lerin andırırcasına gelişiyor! gefirdiği II ünümüz dünyasında ortaya çıkan bazı yeni unsurlar, uzun süreden beri varolanlara bazan ağır basmaktadır. Gerçi Vietnamda çarpışan Amerika, uçaklannrn Sovyet yapısı SAM füzeleri üe düşürüldüğünü görmektedir. Ama, bu iki devin kaderini baglayan teknolojik gelişme unsuru, sonunda Washington ile Moskova'nın, Stratejik Silâhların Sınırlandınlması (SALT) Konferansında buluşmalarını da zorunlu kümakta, «Uzayda Barışçı işbirliği» maksadıyla birbirlerine bilgin göndermeye itmektedir. Bütün Batı dünyası, Sovyet gücünün açık denizlere 6 HİROŞİMADAN... çüciîinı dehşetle karşılıyor, Ortadoğudaki Sovyet varhğmın tehlikeye düşüreceği petrol çıkarlarınm hesabını yapıyor... Fakat ay nı Batı, tabii gaz almak karşılığmda, Sibirya'nın yeraltı zenginliklerinin değerlendirümesi için 500 milyon dolar yatırmaktan da çekinmiyor. Şu rakamlar, Sovyet Batı ekonomik işbirliğinin çapını göstermeye yeter: ttalyan Fiat firması, Sovyefler Birliğinde yılda 600 bin otomobil imâl edecek Togliatti fabrikasını kurmaktadır ve bu tesis 1972 sonunda faaliyete geçecektir. Batı Alman DaimlerBent firmasuım önderliğindekl bir Avrupaiı setmayedaılar gnıbu, yılda 150 bln kamyon yapacak blr iabrika lnşa etmek için Moskova'yla anlaşmaya varmak iizeredir. NATO'nun stratejik maddeler arasında saydığı elektronik beyinlerden (Computer), Ingiliz International Computers Ltd. Şirketi Sovyetler Birliğine 12 milyon dolar tutan iki tanesini satmıştır. Alman Siemens ise, bunun fabrikasını kurmak niyetindedir Sovyetler Birliğinde.» İnanılmaz gelişme dır. Garaudy'den alarak çağı değişti ren bu önemli unsuru şöyle özetleyelim: <1) Atomik enerji, insanlığın önunde sonsuz refah ve kuvvet imkânlan yaratırken, uzaym keşfi, insanm kozmosa göçüne dayanabtlecek gelişimler doğurmuş. uzayın küresel sınırları geçilmiştir. Elektronik beyinlerle gelen sibernetik devrimi, otomasyona girmiş üretün, insanm hayalini aşan ufuklara dognı beyni güçlendirmiştir. Çağlann rastlamadığı bu aşamalar, üretim şekli ve sormcunu da mutlaka etkiliyecektir. Söz konusu gelişme. bu araçlardan yararlanmak için gerekli düzeye ulaşmiş ülkelerin iç yapısmı olduğu ka dar, uluslar ve insanlar arası ilişkileri de mutlaka etkiliyecektir. I eknolojik gelişme, bütün planları ve bazan da vazgeçilmez rekabeüeri bile unurrurmakta sorulara cevop ararken insan gerc eği tfe unutmamaıı VİETNAM'A... de 90 ım ve petrol dağıtımımn yüzde 65 ini Amerikan firmalannın elinde görüp tepki göstermiştir De Gaulle... getiren gelişmek'e olan ülkelerin kaderi de ortadaöır ve bunlan teknoloji çağına ancak devrim getirecektir. konu veresim: AYHAN BAŞOGLU endülüste isyan Ve korkanlar B lim: azılarını korkutan bir gelişmedir bu.. Atomik enerji'yi alalım ve korkunun izahıru göre karak sokmuştur. Bir örnek hatırlajahm... 1960 larm dünyasında yalnızlığa iti:en Çin çıkış yolunu ihtilâlci atamlarda ararken. kapitalist ülkelerle dostluğu ön plâna alan Moskova ise dış yardımını tutucu rejime sahip az gelişmiş ülkelere bile vermişti. îşt« bu kadar hızla değişen çağda iki devin güttüğü inatçı, zıd ve ftdeta sabit politikalann kurbanı, Endonezya solu ve katledilen yanm milyon Endonezyalı oldu. Eğer bu uzlaşma tutumlan devam etmeseydi. şimdi Amerika Vietnamda da böylesine başıboş at koşturamazdı. De Gaulle'ü Amerikanın karşısma iten şey, sanırız ki bizzat De Gaulle'ün de a^Tiısına sahip oMuğu jdeolo.ü değildir. De Gaulle, Amerikan yajılmasmın kendi ulusu üzerindeki etkilerini gören bir milliyetçiydi. Fransada elektronik endüstrisinin tamamını, plâstik endüstrisinin yüz•• •••••• Soldan beklenen YARIN SONUÇ S olun 1970 lerde, hiç olmazsa De Gaulle'ün kendi millî burjuvazisine gerdigi himaye kanadınm benzerini Pekin Mos kova çatışmasını aşarak dünya devrimlerine germesi şarttır. Çağ dönümünü düşündürecek kadar önemli değişiklikler yaşamlırken, değişimin teorisini uygulayanların düşmanhkta statükocu olmaları bir talihsizliktir. Unutulmaması gereken, teknolojik yanşın galibi kadar, dünya nülusunun çoğunu meydana ı (1) The Turning Point of Soclaüsm Bo^er Garaudy F o n . tana Collins S. 11. (2) Pıogress. Cocsistence and İntellectual Frcedom Andrci D. Sakharov • Pelkan Book. S. 29. (3) Sakharov a.g.e. S. 37. (4) Manifesto Bilim ve Sosyalizm yayınlan 19*0 . S. 45 •••••••••••••MIIIIIIIIIIIIIII ımıııııııııı; ııııınuıı DİŞİ BOND Termonükleer silâhlara ilişkin •üç teknik husus, termonükleer savaşı insanlığın varlığı için tehlikeli kılmaktadır. Bu hususlar, termonükleer infilaklann inanılmaz tahrip gücü, roket termonükleer silâhların nispî ucuzlugu ve topyekun bir roket nükleer saldırısına karşı yeterli savunmanın pratik imkânsızlığıdır (21. Bu korkuya kapılanlar klasik politiîca ve savaş tearneririin değiş tiğin,i belirtmefcj^ve.mesej^savaşı, politikarim bir devamı olarak gören ünlü stratej Clausewitz'in geçersizliğini ilân etmektedirler. Bunlara göre, termonükleer savaş politikanın devamı olmaktan çok, evrensel bir intihardır artık. Bunlar, Sovyetlerde yüksek resmî görevler almış olsalar bile, korkularını paylaşmayarak nükleer gücü «kâğıttan kapian» sayan Maoyu, sorumsuz bir maceraperest şek linde görürler. Ve hattâ varlık felsefelerini inkâr ederek, her çeşit askerî ve ekonomik devrim ihracım kanun dışı saydırmaya çalışırlar. (3). Her halde ütopik tasanlan tezgâha koyanlardan çok, gerçeği arayıp 1979 lerin dünyasım tahlile çalışanlar daha başanlı olacaktır. FAKIR BAYKURÎ 124 Düriira, anladın değil ml ataem? Bc^ı Ulugu^jım. yalnızım, allahım da yalnız. Deşilesi Kabak Musdu Dürümün kapısuıa candarmalan dikti de Linlini tiuguju uğratmayın dediyse, biz de uğramıyıveriz, uğramayıveriz emme işimizi de biliriz. köstebek yavrulan gibi. kcdi eniklerl Ribi bu dünjaya kör gelip hep kbr gidecek değiliz ya. değil ml kızrnı, değil mi kara mayam, maralım? Bu dedikleriml anlatınca gine Releceksin. ben de sana başka şeyler anlatacam değil mi datlım? Ben Ulugusum, teniizim. Allahım da temiz. Yoksulum, allahım da yoksul. Ben yalnızım, allahım da yalnız değil mi kızım? Yoksulları beğenmezler. yalnızlara değer vermezler. varsınlar vermesinler. varsmlar beğenmesinler, onları beğenen kim, onlan hesaba alan kim. biz de kendimizi kendimiz beğeniriz, kendimiz hesaba alınz, zaten bizi bizim düşmanlarımız beğenseler, değer verseler, asıl o zaman hecbir değerimiz olmaz. biz bunu anlamayacak kadar da avanak değiliz değil mi kızım? Belkim şinciyece birez avanaktık. emme şinciden sonra attık üstümüzden avanaklığı, ağzı açıklıği, silkinip kalktık değil mi datlım?..» «Demek anladın kekliğim?» ' '•'.'•«Heya!» dedi Zakey. dalıa öptü: Öylayse kalk!» dedl. nKalk, nn Bif ufacık, çil kanath bir karabakkal kuşu gibi uçarak Dürümün yanma var. otur başucuna. anlat bu dediklcrimi! Anıan Zakeyim gözünü seveyim eozel bellet. Bu H'îklerimi ben sana onun için dedim. hemen uçtıvrr. uçuver de anlat. Sonra gine çil kanath, ufacık bir karabakal kuşu gibi uçarak Ulugus ninenin yanma grel. Gine anlatayım, pine ucarak git, Dürüme arlat. Hadi benim datlı Zakeyim!..» Zakey kalktı. tJluguşun daracık avlusundan, çil kanath ufacık bir karabakkal kusu gibi, Atakçı Velinin evine doğru nçru gitti. DÜGÜN BAYRAGI XXXI. Modası gecmiyor M TİFFANY JONES GARTH BIKU S£X SUAM. . AYLÂK MUSA 8ELK.İ AD^kM DEOİL arks'ın 1848 de yaptığı yoruımı 1970 lerin dünyasma uygulayanlar, bu işin Ustesinden en fazla gelebilme şansma sahiptir... Bir tarihî dönemin değişimin sövle anlatır Marks: «... Büyük sanayi, Amerikanın keşfinin vol açtıpı dünya pazannı yarattı. Bn pazar. ticarete, . kara ulastırmasına bir celişme sağladı. Bn gelişme de, sanayiin yanlmasını etkiledi ve sanayiin. ticaretin, gemiciliğin, demiryollannın yavılmasına paralel olarak ve onlarla ayni oranda burjııvari de Reliştl, sermayesini arttırdı ve Ortaçaidan kalma bütün sınıflan reriye itti» (4). Gerçekten 1970 lerde büyük bir degişiklik. âdeta bir çağ dönümü yaşamaktayrz. Ve aşağıdaki sorulann cevaplan da mutlaka ahnmak zorandadır: A Yeni bil:msel ve teknolojik ihti'âlin karakteri. sonuçlan nedir? Bunun doğuracağı talepler, insanm yaratıcı gelişmesi ile boy ölcüşebilir mi? O Yeni durumun yaratacagı yeni çeliskiler nedir ve Batıda bunlara karsı hangi çözüm yollan izlenebilir? <e> Ayni şekilde sosyalist ülkeler yeni duruma karşı hangi tarihî kararlarla çıkmalıdır? Gerekler. Cin modeli ile mi, Sovvet modeli ile mi voksa Yugoslav modeli ile mi karşılanmalıdır? (A Bn degişiklik. uluslararası tlişküPri hanprf yönde etkileyecektir? Meselâ Pransız Marksistl Roger Garaudy bu sorulara cevap ararken, Amerikan kapitalizmi ile Sovyet sosyalizmine. «faydalılık» ve «yabancılaşmaya karşı olmak» seklindeki yollan gösterlr. Kızılcah çalgıcılar. davula ölii gih' %Tirup, zurnaya gırnataya da ölü gibi üflüyorlardı. Kara, küçük, kuru bir çalgı olan kemanenin yaymı da ancak hir ölünün çekebileceği kadar çekiyorlardı. İçinin hiç istemediği bir işi para zoruyla yapmak Kör Celâle çok dokunuyor, ona çöken isteksizlik arkadaşlarını da etkiliyordu. Fakat düğün neZakey, kara çil yüzünde îki fincan gibi açılşesini bulmuştu. tcenler, bağıranlar, horana halaya mış gözlerini yanaştırdı birbirine. Çattı kara kaşla. duranlar, havaya, dama. merteğe, tavana hiç durmarını. durdu bir zaman. Anladıklannı bir daha andan sıkanlar. çalgı gereğini daha fazla duymadan ne lamaya calıştı. Çınlayan kulağıni oynadı usulca. şelerini sürdiirüyorlardı. Ama Gökçimene geldikleri Sonra birden: Hcyd Ulugus nine, valla heya!» dezaman da böyle cansız. böyle ancak ölülcrin çalahl. di, aczını şapıldattı. leçeği gibi çalmalan Uiusruşun hoşuna trirmiyordu. L'luguş da derinlere çekilmi? gözlerini oynatıp Bir ara Kara Sevimle haber eönderdi: Beri bak Ceöne çıkardı. ikisini birbirine yaklastırdı, yaklaştırıp lâl emmi, Uluguş ninem gelirse tiim bıyıklarmı yo. Linlinin sözleri gibi bir çift namln yaptı: «Eferlm lacak! Yasımız mı var da böyle cansız çalıyorsun, benim datlım, eferim benim hanımım, benim çilcaldınyorsun bu calgıları? Biz öyle bir in*anlar olli Zakeyim, töbe!. Dürüm. benim mayam, maraduk ki bunca yüzyıldır. bu daşlann dikenlerin lım, eferim benim akıllı. fikirli, zeyinli, zekâlı çaiçinde, bir yastan, bir çileden bin gözel çiçek açresiziiklerde çare. karanlıklarda alettirik lâmbası, tırmasını, bir böyük bayram yaratmasmı sezer, Iöküs lâmbası. ışıl ışıl yanar çıram, eferim ki efefehmeder olduk isallah! Canlı canlı çal, heç değilrim!» dedi. «Heya deyen ağzuıdan öpeyim, dilint se Gökçimene geldiğinde jatır ol! Ulugu ninem yiyeyim!» dedl. Tüzünden gözünden, ağzindan diböyle diyor Celâl emmi!» dedirtti. Insanm içinlinden öptü. Öptü saçmdan. Elini kmn sırtuıda baden gelmeli. tçindcn gelmeyince zor. Kör Celâl, şında uzun uzun gezdirdi, bastırdı. Okşadı blr zaUluguşun hatın için de olsa, sen jatır olamadı man. Saçlannı okşadı uzun uzun. Kabak Musdunun bu düğününde? ıınıııııınııııııılııııııııııııııııııınııııııııııııııııııı CArkası var) 12 Yeter derecede «engindl bunun için... Bir dakika. Dün akşam saat sekize doğru neredeydiniz? Tereddüt etmeden: Select'teydim dedi. «Nereye varmak istediğinizl bilmiyorum mu sanıyorsunuz? anlamında alayh bir EÜIÜŞ vardı dudaklannda. Ne yaptımz SelectteT Babamı bekledim. Demek paraya ihttyacınız vardı. Ve biliyordunuz Select'te geleceğini. Hemen ner aksam paçozuyla orada olurdu. Hem zaten öğleden sonra kızm telefonla konuştuğunu da duymuştum kendisiyle... Yandaki odada ne konuşulursa hepsl duyuîur buradan. Babamzm gelmediğinl görünce kalkıp Vosges alanındaId bürosuna gitmeyi düsünmediniz mi? Hayır. Maigret şöminenln üstünden delikanlmın çeşltli kadın resimleriyle çerçevelenmis blr fotogTafıru aldı: MUsaadenizle, diy« mınldanarak cebine koydu. Şayet hosunuza gittiyse Var bit. Mösyö Martin: Sanmazsıruz M Diye bir ™ lâfa basladı. Hiçbir şey sandığım yok. Bu akhma bazı sorular getirdi size de sormak İçin. Roger ile ailenizin ilişkileri nasıldıî Sık gelmezdi. Peki geldigi zaman? Sadece blrkaç dakika kalırdı. Nerede oturuyordu? Barın sağındakl ikind masada. Mösyö Martin nerede buldunuz eldivenlerinizi? Şayet yamlmıyorsam o gece avluda çöp tenekelerinin vamnda arıyordunuz. , k;\voc, Gercek unnlulmamalı A ncak teoriye uygun gellşmeleri, ya da gelişmelere uygun teorileri tesbite çahşırken, değişse bile var olan Kerçefi ihmal de hatâlıdır. Nitekim, kendilerini sadece bü yük teoriye kaptıran iki sosyalist devin bu hataları, dünya solunu 70 lere zor durumda bıra Annestnın naberı var mıydı sürdüğü hayattan? Ne demek istiyorsunuz? Aptal numarası yapmaym Mösyö Martin. Kannız oğlunun Montmartre'da boş gezenin boş kalfası olarak vaşadıgını biliyor muydu? Memur, sıkılnoış önüne bakıyordu: Çalışmaya ikna etmek için çok uğraştım, diye içini çekti. Bu sefer delikanlı sabırsızlanmış, parmaklanyla masaıun üstünde piyano çalıyordu. Görilyorsunuz ki hâlâ pilamahyım ve de... Dün aksam Select'te tanıdığınız birtne rastladınız mı? Ntae'i gördüm. Konuştunuz mu kendisıyle? Affedersiniî, kendisiyle hiç voktıır. Mösyö Martin zorakl gülümseme3"e çalıştı. Evdeymiş.. Tek eldivenlo çıkmışım farketmeden, düşünebiliyor rmısunuz... Vosges alanmdan ayrılınca nereye pittiniz? Dolastım... Rıhtım boyuada... Ben.. Başım ağnyordu. Bazan. Akşamlan sık sık dolaşır mısmız kannız olmadan? tşkence çekiyordu. Ve hâlâ bir türlü bilemiyordu eldivenli ellerinl nereye koyacagını. Simdi dairenize ml eideceksiniz. Hayır. Izin îstemek için telefon ettim. Kanmı bırakamam böyle bir... Peki öyleyse, haydi gidin yanına. Maigret orada kalıyordu. Fulcara memur terbiyeü şekilde izin alıp gitmek için fırsat anyordu. TrHlr)HWn)i nıtarak Goger Allafıaısmarladık, dedt. Ben. Bana kalırsa ar.neni görmen iyi olacafc. Ama Roger omuzlannı silkmek:e vefindi ve sabiTsi7!ı'cla Maiçrefve bakn. MiiwS ''•"•'in avak ses'prinin rnprdiv<"wde uzaklastifı duvuldu Delikanlı hiçbiı şey sfiylemlvordu Elt makine eibi gece mesasının ilstündeki bir eter şisesini vakaladı. daha u?a£a koydu. Komiser ağır a£ir tnrrtıa: 'Arkası var)
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear