Catalog

CUMHURÎYET 22 Ekim 1963 SAHÎFE ÜC AJANSLAR * RADYOLAR * ÖZEL MUHABİRLERJMİZ hadiseler arasında Fronsa sfrafejik huvveti kuruyor PARİS a.a. A.P. Radyolar mermi ülani'tan fahriklere i\ııııli T Eralp 1IPPMANN Vietnam savaşının yakın geleceği anaaiJmce Birleşmiş Milletlerin en önemli görevi, meseleler hakkında birinci elden bilgi sahibi kimselere özel görüşmeler yapabilecekleri bir topiantı yeri sağlamasıdır. WALIER Tasarruf Bonosu du. Gerçi seçim kampanyasında her söylenen şeyin iktidara gelince yapılamıyacağı, bizimki gibi erken demokrasilerde dahi anlaşılmıştır. Ama bu tasarruf bonosu onlardan değildir. Bu belâdan yalnız millet değil, devlet de şikâyetçidir. Çünkü, hesabı kitabı, nasıl ve ne ile ödeneceği belli olmadan devlet her sene ister istemez ortalama 500 milyon lira borç alıyor. Çünkü bıldiğiniz gibi, tasarral bonosu bir nevi mecburi istikrazdır. Fakat bu borçlanma, borcn alanın değil, verenin elindedir. O verdikçe borçln da almaktadır. Beş senedir tatbik edilegelmekte olan bn tasarrnf bonoları bütçede 500 milyonluk bir gelir teşkil ediyor. Acayip tarafı sudur ki bu, bir borç oldn* ğu halde gelir sayılıyor. İsin feİâketi de burada. Çünkü devlet, bunları on sene sonunda odemeğe başlıyacaktır. Bu sene bu iş durdurulsa. yine 2 bnçuk, 3 milyar borç tahakkuk etmiştir. Bnnn ne ile ödiyecektir? ödemezse, ayıp olmıyacak mı? îani kim bnlduysa bunu, maliyenin başına bir bü{ yük belâ sarmıştır, devietin itiba, rını kırmıs, halkı da zarara sok • muştur. Çünkü, gördüğünüz gibi devlet, şimdi bnnn ne yapacağınt bilemiyor. Almam diyemiyor™ tedavül etmediği için kıymetinden yüzde 60, 65 i kayboluyor (çünkü 100 lirası 33 40 liraya satılıyor). Bilhassa ucretlileri hayli sarsıyor» gelir vergisine yüzde 3 zam teşkil ediyor. Gayrimenkul satışlarına tesir ediyor. Türkiye bazinesi, simdiye kadar bn derece ekonorai ve maliye kaidelerine sykın bir şey ieat etmif değildir. Şimdi bono, bn hale geldikten sonra ne kaldırılır, ne ipka edilebilir» nitekim müstakbel Basvekil Süleyman Demirel de: Bir çaresini bulnrsak kaldıracağız, diyerek ilk kati vaadinl sarta bağlamıştır. öyledir. tnsan mesnliyetler v« realiteler karşısında kalıncs, sözlerini tashihe, rötüş etmeye meebnr olnr. 1966 da, 1965 gelirleri va masrafları ayrten tahakkuk etse, yalnız Personel Kanunu yüzünden bütçeye 450 milyon kadar bir fazla mali külfet yüklenecektir. Eğer 500 milyonluk tasarruf honosu da kalkarsa gelirden de 500 milyon eksilerek açık 950 milyon liraya varacaktır. Yeni vergi konmıyacağı hakkındaki teminatı doçrn olarak kabul edersek bn 950 milyonnn nereden kısılacağını düşün • memek elden çelmez. Tani tasarruf bonosuno kaldırmak. söylendiği kadar kolav hir i; değildir. Kaldırmamak da Adalet Partisi iktidannı sözünü tnt maraakla ithama vesile verccektir. Yapılacak şey, tasarrnf bonosunu yok farzedip bütçeyi ona göre hazırlamak. Câri masraflardan Inznmsnz olanlarını, ltikse kaçanlarını kısmak. yatırımların yekünuna ve mahivetlerine ilismeden ö re\ sektöre daha fazla yük yüklemek saretiyle belki bir denge sağlanabilir.. bn arada enflâsyonist bir bütçenin felâketlerini, yeni iktidar sahiplerine hatırlatmavı vazife bilirim.. bnnn onların da teslim ettiklerine süphe etmem. Tasarrnf bonolan kalktıktan sonra eldekilerin ne olacağı da ayrı bir raeseledir. Buniann artık beş seneyi doldurmus olanlarını va bir daimî devlet istikraz tahviliyle, vahut sövlenildiği eibi «EreSli» hisse senetleriyle de^istirmekten baska çare yoktnr. Yahut bugün yüzde 3 olan tasarrnf bonosn, yani istikraz yerine vüzde bir tasarjmf vergisi koyarak bn para ile • bonolan yine mükeilefe ödetmek I yoln vardır ki, haksız olmakla beraber en çıkar yoldnr. gibime çeli B. FELEK on seçim kampanyasında 'bütün partilerin birleştik1leri tek mevzu «tasarruf bonolarınu kaldırmak ol [uirsı Hillıir Birleşmiş Milletler (a.a A.P. Radyolar> Hindistanın ; atom sevdası ı ransa Savunma Bakam Messmer, memleketinin 1168 yüına kadar bir stratejik (gudümlü mermi) kuvveti kuracagım büdirmiştir. Messmer sabit mevzili füzelerin denemesinin ve imalâtının gelecek yü başlıyacagını da ilâve etmiştır. Savjınma Bakam, yukarıdaki açıklamayı, Milli Meclisin daha kabarık bir savunma bütçesini müzkereye hazırlandığı bir sırada, bir basın toplantısuıda yapmıştır. Pierre Messmer, atom başlıkları taşıyacak füzelerin guney Fransada yeraltı silolannda bulu nacağını söylemiştir. Messmer'e göre, ordunun modernleştirılmesi, şu olayl&rla ken dini göstermektedir: H Beş yü önce öngörülmüş olan süreler, bir ayuk bir Sncelikle yerine getirilmiştir. 1966 yüın da, stratejik nükleer gücün ilk unsurlan olan atom bombası taJohnson: « Üzülme Mao'cTığum emparyalizmi öğrenmek saşıyan «Miraçe IV» uçaklan hizmete girmiş bulnnacaktır. Sipanıldığı kadar kolay değildir. a riş edilen 60 nçaktan 50 si ordu> Amerika Kuzey ve Güney ya teslim edilecektir. T f j T indistan Basbakanı son I Q Yerden yere stratejik (rü[ = ; I konuşmasında, diğer I diimlü mermiler ve bunlann baş Vietnamı bombalamaya devam ediyor 11 JLdallarda fedakârlıklan • bklan üzerindeki incelemeler gerektirse dahi, önümüz I 1966 yılında tamamlanacaktır. deki 10 yılda savunmaya önce I Bunlar 1967 de denenecek, 1968 lik vermek amacı>la kalkınma plânlannda tadilât yapılacağını I de hizmete girmeve başbyacak açıklamıştır. Şastri fakir Hindi» I Te 1970 de tamamlanacaktır. tanm nükleer silâhlar imaline • g) Cadarache atom fabrikamnniyetli olmadığını ilâve etmiş, • da, nükleer enerjiyle işliyen de«Bu Hükümetinizin değişmez I nizaltmın motörü görevini yapakararı mı?» sorusunu da, «Bekle • cak reaktörden elde edilen soyip görünüz» şeklinde eevapla . nuçlar o kadar iyi olmuştur U, mıştır. I nükleer enerjiyle işliyen ildncl SAYGON (a.a. A.I\) Dünya kamu oynnda nükleer I denizaltımn yapımına 1966 Ocaüney Vietnam'ın orta yaylalasilâhların her türlü yayılması . ğuıda başlanacaktır. rındakı Ple Me özel kuvvetler aleyhindeki akıra. hızla gelişir I Pransanm 1966 yüı askerl bütkampmı savunan Amerikan va ken, Yeni Delhi, Hindistanın ' çesi 40 milyar Türk Iırası kadar Guney Vıetnam kuvvetleri ile kam kendi atom bombasına sahip ol • olacaktır kl, bu, geçen yıllara gö pı saran Vietkong çetecileri araması konusunda gittikçe artan I re yüzde altı nisbetinde bir artış «ında 30 saatten beri devam eden bir baskı altında bulunmaktagöstermektedir. çarpışmalar hızuıdan hiç bir jey dır. Hindi'standaki dehşet verici • kaybetmemiştir. atom kampanyası, 1964 te Kızıl Çi I nin büjük patırtı ile ilk küçük • Salı gecesi kampa saldıran Vinükleer denemesini yapmasıyla . etkong çetecileri, dün gece yeniden baslamıştır. Pakistanla giriştiği I kampuı savunma hatlannı yarmaanlamsız savaş ve Pekinin Hiya teşebbüs etmişlerdır. Fakat dağ Cezayir (a.a. Radyolar) malâva eteklerinden çektiçi ül . îı kabilelerın de desteğinı gören timatomdan sonra laptedilmesi I frıka • Asya Zırve Konfesavunma kuvvetlerinın direnmekgüç bir hal almıştır. 40 kadan ik I ransı hazırlık koraitesırun sote devam ettiği anlaşılmaktadır. tidardaki Kongre Partisine men Kudüs (a.a.) Israel Hükümena eren nıhaj oturumdan son Saygona ulaşan haberlere gore, sup 84 milletvekilinin hazırladı • tinın sozcüsü «Davar» gazetesi, Mıra yapmlanan bir bıldınye gore, kamptaki rauttefik kuvvetlenn ğı takrir ile de, resmî hüviyet I 6ir Başkan Yardrmcısı Mareşal Cezayir hukumeti, 5 Kasımda akaybı hafıfur. Vıetkongun 200 e kazanmıştır. tsin tüyler ürperti [ Amr'ın Fransadaki temaslarına açılması plânlanmış olan toplantıyakın kayıp verdiği bıldırilmekci tarafı, kampanyanın, bâlen I yırdığı bir yazısmda, «Mareşal teyse de, kampın komutanı Saynın yapılmasını i5teyip istemedılc memleketin güvenliğine yönel ' Amr'in Paris'l jiyarctinin ve ken gonla konuçurken «oluleri veya lerıru oğrenmek. ıçm butun Afritilen dış tehlikelere paralel o • disine gristerilen parlak kabulün, yaralılan sayacak vaktimiz yok» ka ve Asya ülkeleri nezdınde telarak nüfnzu artan Silâblı Knv I Mısır için siyasl blr başan oldudıyerek kesin bir rakam veremeşebbuse geçeceğıni bildırmışıtr. . vetlerce yürekten desteklenn»ğunu kabu! etmek gerek» demekmıştir. Bıldiriden de anlaşüdıgı gibl, sidir. te ve bu ziyaretın, Kahirenin itiAmerikan jet uçaklan bu sabah komite, konferansın ertelenmesibannı, tam ihtiyact olduğu bir sı450 milyona yaklaşan nüfnsuda kampı çeviren Vietkong mevni i^tiyen Kızıl Çin teklıfı üzerınrada, yükseltmiy» yaradıgmı b ^ nu beslemekten aciz Hindistan, rilerine kar?ı 31 çıkı? yapmıçlarde bir karara varamıyarak teşeblirtmektedlr. atom lüksü için gerekll parayı . dır. Bu arada iki Amerikan helibüsü Cezayire bırakmıştır. nereden bulacak? I «Davar»m yorumn fflyle d«vam kipteri Vıetkongun ateşi ile duşCezayir, Alrika Asya Ulkelerl Hintlilere göre, Amerika ve tn ' ediyor: mu5 ve sekız kişılik mürettebatı nezdindeki bu zemın yoklama tegilizler, nükleer cilâhlara sahip • •Fakat Marejal Amr, Fransu ölmuştür. maslarınm sonucunu 24 Ekim olma vahsi »evdasına tntnlan I Israpl do<stlnjfunu zayıflatmak lsDığer tsraftan Amerika ve Güpazar gunü yapılacak olan hazırIsrael, Mısır, Endonezya, Isveç tiyordu. Fakat bu alanda riyareney Vietnam uçaJclan dığer Vietlık komıtesi toplantısına rapor » • gihı ülkelerin mâneviyatlarını I tin bajanlı olmadığı sanılmaktakong hedeflerine karşı hava akın decektir. bozmak amacıyla atom bombası I dır • lanna devam ^tmışlerdir. imâli masraflannı kasden sişirHazırlık komıtesinin ertelenms Guam Adasından hava'.anan Buna karşılık Liberal muhalemektedir. Halbuki kendilerinin I hakkında bir karar almaya yet•B52» bombardıman uçaklan, Say fet partisi organı Haboker» is« Fransız nzmanlarından edindik | kisi olup olmadığı hususu bildigonun 459 kilometre Kuzeydoğufunları yazmaktadır: leri bilgiler, aslında, 20 kilosunda bulunan Bing Dinh yakmrıde açıklıkla belırtılmemıştir. «Samimi olmalı ve Mareşal Amr' tonluk 30 atom bombasının 50 I larındaki üç Vietkong hedefıno Gene aynı şekılde Cezayirin suln Paris ziyaretinin, îsraelde cidmilvon dolar sarfıyla imâl edi I 125 çıkış yapmışlardır. nacağı rapordan sonra komıtenüı di kaygılar yarattığını itiraf etlebileceğıni meydana çıkarmış * ertelenme için bir karar alıp alaAmerikan uçakları dün de Kunıeli>Lı. Fransız Mısır yakınlastır. mivacağı veya meseleyi Dışışlerl masınm İsracl sijasetini çetin bir zey Vietnamdaki kara ve demırYeni Delbili atom Sşıklarının Bakanları konferansına havale edip denemeye tâbi tutacağı güphesizyollarını bombalamaya devam etönlerindrki jeçâne ençel, iktierrrayeceği de belh değıldir. dir.nuşlerdır. sadî değildir. Aşılmasl gereken shasi eııçeller daha çetindir: Hrr Reyden önce atmosferde, dıs uza\da ve Okyanuslarda nükleer denemelerin yasaklanmasını öngoren 1963 tarihli ünlü 'Moskova Andlaşmasının altırda Hindistanın imzası vardır. Ancak Moskova Andlaşması yer altı denemclerini yasaklamamak tadır. Atom âsıkları tilki kuraazlıfeiyle diyorlar ki: « Barı^çı maksatlarla, meselâ bir baraj inşaatı hafrivatında, yeraltında infilâk madde<;l olan TNT yerine atom knllanmamıza kim kansabilir. Bövlece hem kalUınmamua hizmet et mis, hem de atom bombamızı gelistirmis oluruz.» Hiııt atom bombası, Bombaydaki Nuklper Enerji Merkezinde çelıştirilecektir. Yeni Delhi or.ıdaki reaktörü Kanadadan alırken harıici maksatlarla kull?.nacağına dair seref MİZÛ \frmiştir. Hazır ce\ap bombacıların bövle bir sakıncaya karsı tezleri de söyledir: « Havati ulusal çıkarlarımız soz konusudur. Üstelik Pakistan, üzerimİ7e, komünistlere karsı kullanacaji vaadivle aldığı asır Amerikan silâhlanyla saîdırmadı mı?» Bizce en önemli sakınca, korkunc atom aşkının, Hindistanın barıscı \e eenellikle ^iiksek ahlâh düzejinde kalabilmis geleneksel dış politikasıvla tam bir çelisme teskil etmesidir. Fakat aniaşılan Hindistan, Gandi ve Nehru gibi fazilet timsali • buyüklerinden tevarüs ettıâri \e dıs politikasına hâkim olan ulvi ilkeleri Kızıl Çin ve Pakistan ile yaptığı savaslarda sehit vcrnıistir. Surasını belırtmek eerekir ki. Hıııdistan, stratcıik değil, iki bas düsmanın Pakistaıı \e Hıııdistana karsı \azeecirıci bir nük leer kuv%et kurmak pesindedır. Baldırı çıplak, karııı aç.mintanı >ırtık Hindistanın atom bombasınm seytani cazibesine kapıl ması esef vericidir. Fakat Amerika ve Rusya, niikleer silâhların topvekün imhasına yanasmao dıkca, Dünya Atom Kulübiınün üyeleritıin basdöndürücü sür'atle altıva. 10 a. hattâ 15 e çıkmanını önlemek imkânsız göriinmektedir. • Kayhan SAGLAMER I Banyo, fayans ve lâvaboiannrztEkstra V I M T D oksijenll <köpüğü uyesinde pml pml pariar. Mis kokylu Ekstra VIM tencere, «tavv VQ diğer bütün mutfak. eşyanta, vdjk ^terteroiz yapar. BİR TECRUM YETER Baçdad (a.a.) Türkive ile Irak Klrli bir lavancn yarrsını Ekstra VIM arasındaki ekonomik münasebetIto. dığer yarısını herhangı bir lerı anldşması dün Irak Bakanlar l*ns lozu i'e temızleymız. Aradaki fark Kurulunda tasdık edilraıştır. Eko nomı Bakam Dr. Abdül Hamid Ed darhaJ.göze çarpacaktır Hılali, basına yaptığı bir açıklamada anlaşmanın refmi gazetede yayınlsndığı tanhten ıtiharen yüReklamcılık ^862/12744 Furlüğe gireceğini »öylemiştir. F Vietkong bir müttefik kampını kuşattı G İsraele göre Mareşal Amr'ın Paris ziyareli AsyaAfrika Zirve Konferansı için teşebbüs Cezayire bırakıldı A ürkiye, Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri ü Thanftan, Kıbns Rumlarının Adadaki Tıirk cemaatine karşı girlşmış olduğu son tehlikell tahrikleri durdurması için tedbirler almasını istemiştir. Türkiyenin temsilcisl Büyükelçi Eralp, ayrıca, «Son günlerda Kıbrısta gelişmis olan gayet vahim ve tehlikeli durumdan Güvenlik Konseyinin haberdar edilmesini» de istemiştir. Eralp, Ekim ayı başmdanberi Bilâhh Rumlann, Adanın kuzey kısımlarındaki Türk köylerino karşı «silâhh teca\üz ve musallat olma kampanyası» açmıs olduklannı belirtmiştir. Eralp, bu tahrikler cümlesinden olmak üzere Kıbns 'Rumlarmdan tabur gucünde bir birliğin 25 Eylul gunü Polemidya koyünün Tıirk kesımıne karşı giriştiği saldınyı ve muhasarayı örnek olarak vermıstır. PATRIKHANE MESELESt Eralp, U Thant'a ikinci bir mektup gondererek Istanbuldaki iki kıhsenın mulkıyeti meselesinden dolayı iki Ortodoks grupu «rasında beliren uyuşmazlığı Yunanistanın siyasl istismar konusu yaptığını bildırmiştir. Eralp, Rum Ortodoks kilisesl 1le Turk Ortodoks kılisesi arasındaki bu uyuşmazlığın halen bir dâva konusu teşkil ettiğıni ve Turk hukumetinın «adlî makamlara intikal etmiş böyle bir raeseleye ne müdahale edebüecefbü, ne de bir fikir beyan edebileceğini» söylemiştir. Buyükelçi Eralp, dana sonr» Patrikhane ile Patrik Athenagoras'm durumlanna da temas • • derek şoyle edmektedır: «Patrikhane ile Patrik ve dlğer personel, bütun dınl müesseselere geleneksel sayjnya ilâveten butün Turk vatandaşlarına tanm mış olan haklardan da yararlanmaktadırlar.» K Bu görüşmelerde bugün, Vietnamdaki savaş devamlı olarak müzakere edilmektedir. Müzakereler Washington, Pekin, Moskova, Saygon ve Hanoi ile doğrudan doğruya veya ajanlan vasıtasıyla temasları bulunan kimselerce yürütülmektedir. Şimdiye kadar «ateşkes» e doğru görülebüir, tutulabUir bir Derleme kaj dedilemediğine göre, yegâne iyimserlik kaynagı olarak geriye sadece muhabere hatlannın kesilmemiş otanası balmaktadır. Muhabere hatları, savaşın müzakereler yoluyla sona erdirilmesinin önttndeki engeUeri karanhktan aydnüığa çıkarmaya yetecek ölçüde açıktır. Engellerin başında, Izakdopuda siyasi ve askeri nüfuzlan araaında çizilecek sınırm nerelerden geçecegi konusundaki Amerikan Kızü Çin ihtilâfı gelmektedir. Pekinin yüce nedefi, Japonya ile Kore, Fonnoza, Hindiçini, Filipinler ve Endbnezyadaki Amerikan etkisini defetmek, hiç değilse nötralize olarak zamanla aşındırmaktır. Bunun tabii sonucu olarak da, Pekin, bir mütarekeyi önleyip savaşı sürdürmek amacıyla bütün imkânlariyle Hanoi üzerinde baskı yapmaktadır. Maamafih. Pekinin hedefi ile Hanoi'nin hayatî çıkarlan arasında bir paralellik yoktur. Böyle bir temel yargı, Birleşmiş Milletler koridorlannda yapüan özel görüşmelerde edinilen bügilerden çıkarümıştır. Pekin ve Hanoi'nin hayatî çıkarlan arasındaki fark, bir «ateşkes» ve anlaşmalı çözüm şekli için yegâne ümit tohumunu teşkil etmektedir. Hanoi'nin hayatl çücarlarına en iyi sekilde, Kuzey Vietnam, Birmanya ve Malaysia Federasyonu dahil tum Hindiçıninin tarafsızlaştınlmasmı öngören bır andlaşma ile hizmet edilebilir. Büyük devletler tarafından garanri edilecek böyle bir tarafsız ülkeler bloku, hepsinin çıkarlarına uygun dıişecektir. Çünkü onlarm çıkarlan, büyük ülkelerin savaşlannm içinde değü, dışında kalrnakta yatmaktadır. 1964 de bugünden daha mümkün göriılen böyle bir çözüm şeklinin, bolge haklarımn. ulaşabilecekleri bir yol bulabildikleri takdirde hâlâ memnuniyetle sanlacakları yegâne çözüm şekli olduğuna inanmak için bazı sebepler vardır. NEVTTORK, (AP) Bir Amerikan katolık dergisi, Türkiyede «dine karşı kaba bir bask» rldug'inıı iierı surmüş ve Amerika ve dıper hiikumetlerin protestolarda bulunmalarını i^tem.ştir. Amerika ve Kanadadakı Cızvit tarikatı tarafından yayınlanan. «America» adındaki dergi, «on •avısında, son haftalar içinde, «bükümet tarafından destcklenrn (kukla) Ortodoks Rfuplannın Istanbulda iki kiliseyi ele geCirdiklerini, Heybeliadadaki Ortodoks Ruhban Okulunun S|retim üyeleri ve öçrencilerinin okul dısında kimse ile temas edemediklerini, polisin devamlı çekılde Patrifin ikametgâhını kontrol altında bulundurdnfunn» yazmıştır. Dprgı yazı?ına şoyle devam etmı=tir «Vatikan Radyosn geçenlerde Turk Hükümetine açık bir ça|nda baiunmustur. O zamandanberi dnrum kotiiden daha kötüye pitmistir. Bnnn yalnız dinî grnplar protesto etmekle kalmamalı, fakat Türkiyeve askcrî ve iktisadi vardım olan milvnnlar akıtan Arrerika Hükiimeti de fıüfnzanu göstermclidir.» Bir Amerikan din dergisi Türkiyenin protestosunu istedi Giddî bir imtihan Başkan Johnson'ın, hiç değilse görünürde, böyle bir çözüm çeklıni aramaya hazırlıklı olduğu anlaşılmaktadır. Yam ne Kızü Çinin, ne de bızim askeri hSkimıyetimiz altında olmıyacak bir grup bağımsız ülka yarctacak çozüm şekli. Fakat zsnnımca Başkan, önümüzdeki aylarda savaşın yonetimiyle ilgıli diğer bir buhranla karşılaşacak ve kendısi için fevkalâde cıddi bir imtihan teşkil edocek kararlar vermek zorunda kalacaktır. Vietnamdaki askerl durum, Amerikan birlikleri ve hava gücü sayesinde lehımıze çevTümıştır. Geçtiğimiz Hazıranda başımıza gelmesinden korktugumuz yenılgi ve felâket bertaraf edılmiştir. Fakat Vıetkong'un Saygon hükümetine teslimi ile sonuçlanacak blr eafere yaklaştığımıza daır hiç bır işaret mevcut değıldir. Vietkong birlikleri yığınaklanna yaptığımız hava TB tara »aldırüan, onları dağıtıp gerilla savaşına yeniden zorlamaktan başka bir işe yaramamıştır. Vietnam hakkındaki iyimser gazete haberlerinin, halkımızda, savaşın bir Amerikan zaferi ile sona erdirileceği ümidini yaratmaya başladığmı idrâk etmelıyiz. lyimser gazete haberlerine rağmen savaş devam eder de beklenen zafer çıkıp gelmezse, Johnson, savaşı bazı kesln darbeler indirerek sona erdirmeye itilecektir. Savaştaki bu yeni tırmanmaya ortamı hazırhyacak propaganda kampanyası başlamıştır bile. Görülmemiş prestij Tılbaşı civarında Başkan rcuhtemelen, Vietnamda topyekun blr savaşa gırişmek veya geçici ve nazik bır baıış için çalışmak arasında karara varmak durumunda kalacaktır. Muazzam bir savaş taraftarlan tezlerıni parlak bir zafer, tamamen profesyonel askerler kullanılarak kazanılacak bir zafer vaadiyle savunacaklardır. Böyle bır şık Lyndon Johnson'a görülmemiş prestij sağlıyacaktır. Halbuki geçici ve nazik bir barışın araştınlması, tam tersine, Başkanın gururundan esaslı ölçude fedakârhklar japmayı ve Cumhurivetçi muhaliflerinin hücumlannı göze almayı gerektirecektir. Ikincisi, risklerıne ragmen faziletli olan şıktır. Katliâmm sona erdirilmesinin yanında, Amerıkaya, bütün Güneydoğu Asya Ulkelerinin şükranlarını kazandıracaktır. Çünkü Vietnamdaki saraş, Kırıl Çin dahil bllrün milletlertn, önde gelen ihtiyaçlan olan banş İçinde birlikte yaşama ve uzlaşma yolunda ilerlemelerini önlemektedir. (Bu Tazmın Türkiyede neşlr hakkı yalnız «CfMHTKtTET» gazetesine aittfr.) «Siyasî grev» Atina (a'.a.) YunanistandaH 120 000 yapı işçis'.nden 50 bini dun sahah 24 saatLk bir greve başlamîştır. Yapı Işçüeri Sendikası Genel Sekreteri Lıkıardopu'os'a göre. grev harekeü dahı zıyade «si>a*i sebeplerden» dolayı 15 bine yakın solcu ışçı tarafından hazırIsnm'.şîır. Genel Sekreter, greve sebep o'.arak gostenlen «daha İ>1 çalışma şartları» gibi isteklerin bir sure once karşılanmıs olduğunu hatırlahnıştır. Bınlerce Yapı İşçisi dün Atinada düzenledıklen bir mitıngde, naesleki isteklerinı dıle getırmenm yanmda «derhal genel seçimlere» gi dılmesi gıbı siyası isteklerde da bulunmuşlardır. MODERN BUROLARINIZA Amerikan yardınu sosyal ref ormlara tahsis edilecek BETHESDA (Maryland) (a.a A.P.) B eya* Sarayın bildirdigine cftre, Başkan Johnson 1%6 mali vılı için 3 milyar 218 milyon dolâr (yaklaşık olarak 32,1 milyar TL.) tntarındaki dış yardım Kannnnnu dün gece imzalamıştır. Johnson bu mıinasebetle ysyırnlanan bir demecınde, dış yardımın, bir sadaka haline gelmesını ıs'emedığı bu yardımı, halkınm yararına ve gereklı ıo reformlar için kullanacak ülkelere verıleceği konusunda ısrarla durmuştur. Johnson, öte yandan, Kongrenin kabul ettiği yardımm, kendı tekhî ettığmden sadece op7 az olmasını da memnurlnkla helırtmi'jtır Roma (a.a.) Genç ?anatçımız Bedrı Ba^kam'ın Avrupadaki yedınci resım sergısı Ro~ mada açılmıstır. Romanın tanm mış, sanat eleştirmenıennin tak; dırmı toplarcıstır. Roma ve İtal yanın unlü eleştırmenlen ile ressam ve sanatçıları açılışta ha zır bulunmuşlardır. «Resmin Mozartı» olarak Avrupada ün yapan Bedrinın eserlerı ilgi ile izlenmiş, çok başarıh bır sanat hareketi olarak nitelenmiş, hayranlık yaratmıştır. Bedri Baykamın eserleri Romada •I •• sergilendi YAZI MAKİNELERİ SERVİS •• VEDEK PuRÇA 1864412726) TOKSOY Ue KÂMRAN YCCE Nıkâhlandılar 21 Ekim 1965 Beyo|lu TÜLÂT I temizler parlatır UŞAK ŞUBEMiZ Bugün hizmete girdi 22 Ekim 1965 • Türk Irak iktisadî iliskiieri en kudretli temizleme tozu S^kl&maılık 4301/12759