25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
DÖRT Z ııııııımmmııı ııııııııııııııııııı ııııııı ıııılıııııııııııııııııııtı ııııılıııııııııııııııııııı CUMHURİYET 26 Eylul 1964 8ULMACA Cumhuriyet = E Z S Z Z Z Z Z Z Z Z Z = Beni buradan kurtar! Demek oldu. Hayretle yüzüne baktım Ne vardı yani, böyle yangından kaçar gıbi Çankaya. yı bırakmakta? Bır Cumhurbaşkanı gıtmiş, yerıne bır başkası gelmışti. Bir devlet me. muru olarak onu ilgılendırecek bir olay mı idı bu? Ha gıden, ha gelen, devlet reisı ıle yuz yuze gelmesi bile soz konusu değıldi. Sanki onun burada varhğından haberli mi idi Bayar? ^Okurlardan Eğer beni kurtaramazsan dıl ve edebiyat (kendi deyımı ile gokçeyazın) sorunlan uzerinde durur, kimi zaman unutul. muş eski ozanları genç kuşaklara tanıtmaktan zevk alırdı. Bır ara, Fransız tiyatro eleştirmeni Paul L6otaud'ya dadandı. Bu da kendisi gibi yalnız eleş. tirmecı değıl, aynı zamanda denemeci bir yazardı. L^otaud da Ataç gibi geleneğ», alışılmışa karşı doğru bildıği fıkirleri çekınmeden savunmuş, parlıyan hiçlerı yere vururken golgede. ki değerlen ışığa kavuşturmak istemişti. tki yazar arasında bir kıyaslama yapacak olursak bence her bakımdan Ataç'ın ustunluğü şuphe goturmez. L^otaud, nıhayet kendine özgu, acayıp huyları zaman zaman kışılığın. den eserlerine de sıçrıyan epeyce orıjınal bır yazardır ve galıba o kadardır Ataç ise bunun çok ilerısınde edebıyatımıza ge. nış ufuklar hazırlamış, dılimizın bağımsızlığı uğruna basarılı çabalar harcamıs, ozgür duşunce ortamının yurdumuzda guç • lçnmesıne buyuk olçude yardım etmıştır. Yenı kuşaklar uzerınde gunden gune buyuleyıcı bir etkısı olmuştur Ataç'ın. Boyle geçıcı heveslerın yanı . sıra çskılerden Montaıgne, Shakespeare, Rabelaıs'ye, yenılerden Andre Gıde, Paul Valery ve daha bir ıkı unluye kopmaz sevgı ba»ları ile bağlanmıştı. «Prospero ıle Calıban» adı altın da sonraları kitap halinde ya yınlanan yazı serısinı Shakes pear'ın «Fırtına» sısdan aldı. ğı ilhamla hazırlamıştı. Neden bize vetmipotlat Ümraniyeden Ihsan Süeroğlu yazıyor: Gazete ve radyolardan, Emekli Sandığına dabil zevata l'erli Mallar Müessesesinden taksitle giyim eşyası verildiğini duy dnm, 9/9/64 tarihinde bu mües. sesenin satıs müdürlüÇüne te • lefonla müracaatla sartlarını öğrenmek istedim, aldığım ce • vap su oldn: Biz, şimdilik vazıfede bu1jnan memurlara kredi ile mal veriyoruz, emekli olanlar için muamele vapmıyoruz. Devletin bilcümle kollannda senelerce vazife gördükten son. ra emekli olan ve çalısırken eline geçen paranın yarısı ile geçinmeğe mecbur kalmıs biz lerin saf harici hırakılması karsısında üzülmemf k elden gel • miyor. Sümerbank Müessesesi, bizle. rı de bu haktan istifade ettirdi ği takdirde: a Emekliler, Emekli Sandığı Kanununa göre jelecekleri devletçe garanti altına alınmıştır. Bu itibarla yarın devlet sek. töründen istifade ederek ayrıl ması pek kabil olan bugünkü memur ile mukayese edilebilir mi? Kefil ile muamelede tahsil yollan isi uzatmaz mı? b thtiyacı, menrara nazaran daha fazla olan emeklilere kredi ile muamele yapıldıçı takdirde bankamn kazancı daha fazla olmaz mı, dolayısiyle bizleri kazanmakla kâr etmez mi? Velhâsıl, hatıra daha bir çok soru ve cevaplar geliyor. | İstifayı basacağım Z Ne dedımse Ataç'ı yatıştıramıZ yordum. Sınırlerı son derece ~ gerilmışti. Z Emeklilik hakkımı elde et. E meğe şunun şurasında altı ay Z kaldı. Eğer izın alıp beni kurtaZ ramazsan, ıstıfayı basacağım, E çekıp gıdeceğım! = Dedı. Z Anlaşıldı, yeni havaya tahamZ mul edemıyordu, yapamıyacak. Z tı. Çankayadaki değışıklıkten E zıyade yurtta olup bıteceklerın Z unsezısı mı kıvrandırıyordu A Z taç'ı? Soru ıle o zaman hiç ılE gılenmedığımı soylemelıyım AZ. caıp tutumunu esereklı yaradıZ lışının yenı bır cılvesı sayıyorE dum. Fakat Ataç'a yardım et. Z meli idim. önce Nurullah ToS lon'la goruştum. Genel Sekre. Z ter de onun anormal hallerıni E farketmış, bunlara bır neden Z bulamadığı ıçın ne yapabıleceZ ğıni duşunüyordu Bır eleştırZ men olarak uzaktan uzağa adını » duyduğu unlu yazar, onu hayal E kırıklığına uğratmıştı. Açıkça E belırtmiyordu ama «tuhaf arka Z daş!» derken Ataç'ın saçma sa. Z pan bırı olduğunu şuphesız ak. E lından geçırıyordu. Tolcn'a eZ limden geldiğı kadar durumu Z anlatmaya çalıştım Ataç, edebiE yatımıza, dihmıze buyuk hız. Z metlerı geçmış bır adamdı PoZ lıtıka ile o gune değin hiç ilışiE ğı olmamıştı. Son zamanlarda E kafası fazlaca yorulduğu için Z sınır dengesı ışte boyle 9ık sık E bozuluyordu Emeklılığıne de pek E az kalmıştı zaten. Beş altı ay. Z ük bır ızınle yazarımızın sağZ lığını kurtarabılırdık. Tolon, ısE teğimı yerıne getırmeğe hazırdı. Z Ancak, bu kadar uzun bır «me. Z zunıyet» yalnız CumhurbaşkaE nının emrıyle sağlanabılirdı. ToE lon'a söyledıklerımı Bayara da Z t^krarladım. özel munasebetle. Z rınde daıma kibar olan Bayar E anlayış gosterdı ve derhal AZ taç'ı «âzâd» eyliyerek özledığı Z hurriyetıne kavuşturdu. zım Hıkmet'ın annesı ölmuşt Z Haberım yoktu ve Celıle Ha. Z nımefendı hakkında butun bıl z gım, Yahya Kemal'ın vaktıyle E çızdığı bir kaç satırlık csozlü» E SOLOAN SAĞA: Son defa Istanbul nhtımmd» bır portreden ıbaretü. Güzel E blr1 Israel vapurunun çarpmaslyle yakadındı, çağına göre aydın ka E ralanan Oenlzclllk Bankamızın Mardındı Celil» Hanım. Iyı resım " mara selerlerl yapan »apuru, blr yapardı. E edat. 2 Tanzlmat devrt edeblyatı Vah vah, üzüldüm! z mızın lik önderl. 3 Iranın tanınmış Dedım. E petrol lhracatı yapan llmanlarından, Cenazesi, o gun Hacı Bayram E çocuk yemeğlnln yansı. 4 «înce olcamıınde namazı kılındıktan E mıyan tellerden yapılmışfcalbur>(1S1 sonra kaldırılıyordu. Gıtmıye. ; söz). 5 Ateş, tersi <birdenblre> delçln cek miydım Hacı Bayrama? E mektlr. 8 Hastaların dertleri tersl. aradıklan, blr soru takısının Ataca yakıştıramıyordum bu E soruyu. Bj^jmle ılgılı her turlu E 7 Bl rrenk, otuz yı! önce çok sevllmlş T8 gosterılere sırt çevıren, hele dın E 8 Tere tutulmuş blr melodlnln adı. ve denlz ustüne tnmlş bukonusunda butun ınanç ve ge. E lut, hareket hall sona eren 9 İnleneklerden nefret ettığını sak E sanlan görgüsüzlükten ancak bu kurlamıyan bu adam demek camı Etarır. ye gıdecek, tanımadığı, omrun. E TTJKARIDAN AŞAGlTA: de belkı bır defa bıle gormedı E 1 Erkek hlzmetçlye mahsus hücğı bır ınsanın kalıntıları onun. E re (karma soz). 2 Dsküdar bölgede saygı duruşuna geçecektı. slndeki eskl gezlntl yerlerlnden blrlGıtmıyeceğımı soyledığım za E nln halkmdan. 3 «Buğdiy tozu teman, hayretle açılan gozlenn E darlk et'> karsılığı karma blr emir, den bır hayal kırıklığına uğra. S btr harfln okunuşu 4 KüçüS çodığını sezer gıbı oldum. Ama Z cuk bakıcısı kadınlar (çoğu!) 5 kımbılır, Ataç belkı de Celıle E Blr şey) blr yere takıp sallandıran, Hanımefendı hakkında besledığı E 6 Afrtkada blr körfez ve memleket saygı duygularının etkısi ıle de E buna sahlp o' ğıl, gadre uğradığını sandığı E lanlar gelecpSlerl lçln lyimser duNâzımın bir yakını olduğu ıçın, E rumda bulunurbır nevı protesto gosterısı ola E lar. 7 Ekşlmrak o eenazeyı kaldıranlar ara. E sl durumlara ve sına katılmak ıstıyordu. E sarıca renklere Yine ayni dert Bu mevzuda bu sütunlarda bir çok mektup yaymlandı. Hepsini ilgi ile okudum. Çünkii benim de 9 uncu sınıfta bulunan çocuğumun iki dersten ikmali vardı. Bagiin esefle öğrenmiş bulunuyoruz ki birisini vermiş, diğerinden kalmış. Çocuğumuz bu seneye kadar hep başan ile. hiç kalmadan okudu. Bu yıl da aynı şekilde geçeceğinden emindik. Birinci devre notlan iyiydi. fakat ikinci devre aklımıza gelmiyen bir şey başımıza geldi. Çocuğumuz hastalandı, mühim bir ameliyat geçirerek bir ay hastanede, bir süre de evde yattı. Tabii derslerinden bir hayli geri kaldı, raporlu olduğu için devamsızhktan kalmak ihtimali yoktu. Sene sonunda koca bir yıllık emekleri boşa çıkmasm diye rengi, benzi sapsan, yürümeye takati olmadığı halde kendi arzusu Ue yine okuluna devam etti. Bu vaziyette kendisi kalmakta, öğretmenleri de bırakmakta haküydılar. Fakat koca yaz tatilinde her şeyimizden fedakârlık ederek, çalışmasını, öğTenmesini sağladık ve çocuğum da, biz de kendimizi güvenle imtihan sonuçlannı b«klemeye kovulduk. Eylül birde girdiği son imtihanının neticesini ancak 15 eylülde öğrenebildik. Her gün okunmadı. bugün git yarın gel, dediler, bizden önce imtihan kâğitlanna itiraz eden vatandaşlann notlannın daha da düşürüldüğünii işitiyoruz. Bu yuzden bu hakkımızı da kullanmaktan çekiniyoruz. Gerçi bir şey farketmez ya. Yeni alınan bir karann kolay kolay kaldırılamıyacağını tahmin etmekle beraber, Sayın Bakandan bu dertle kıvranan, içi sızlıyan binlerce veliye bir defaya mahsus olmak üzere başka türlü bir çare düşünülmesini rica ediyoruz. Meselâ: Daha okul açılmadan bu durumdaki çocuklara sözIfi olarak bir defa daha imtihanlara girmek hakkı tanınmaz mi? Saygılanmla. NEZtHE TEKİN Osmanpaşa Cad. 1 çıkmaz No. 1 Sivas dir. Fakat Telefon, bundan ha iktisadî tesekküllerinin boyu riçtir. Neden? Bu >azıyı oku na zararda olmasının nedenleriyanlar içinde bundan ne çıkar ni aramak ve bulmak herhalde divenler olabilir. Efendim, bnn güç olmasa gerektir. Değil mi dan yeni bir teşkilât meydana efendim. çıkar. Hâlen Basmüdürlüçün iki tane trasusi kalem namı al. tında sekreteri vardır. Bunla • rın odasında bir degil, bir kaç da telefon vardır. Burada, An. karada Vekillerin bile huzuru. Efendim, ben Eskişehirüı 50 na çıkılırken göriilmiyen bir merasim uyçulanır. Bir müra Km. batısında H haneli ve 43 talebesi bulunan bir köyde öğretcaatçı, Telefon Basmüdürünfi menlik yapmaktayım. Köyümün görmek isterse, evvelâ bır sor okulu geçen vıl yapılmış olduğun guya tâbi tutulur. Sonra telr. dan kitap bakımından hayli fafonlar, isler, ara kapıdan, girilir, çıkılır; en sonra sansıntz kir. Aziz Atatürk, Atatfirk'ün havarsa, lutfen müsaade çıkar; ka yatı, fotoğraflarla Atatürk isimll bule mazhar olursnmız. Ne o. üç kitaptan başka kitabımız vok. Halbuki köy halkının okula ve luyoruz, bu saltanat değil, israf okumaya karşı ilpisi fazla. Her defil de nedir? Herkesçe büınir ay maaşımın bir kısmını kitap al ki; P.T.T. Umum Müdurlüğü, mak için tahsis ediyorum, fakat bir iktisadi devlet tesekkülü maddeten sarsılıyorum. dür. Milletin parasını hiç de Sayın okuyuculannızın göndeIüzumn olmıyan teşkilâtlar ku. rarak savurmaia hakkı yoktur. recekleri kitaplar eski, yırtık ne O halde di|er hizmetler, yani olursa olsun yeter ki kitap olsun. Biz onlan tamir eder işe yarar telgraf, koli, havale servisleri hale setiririz. Gereken ilçiyl gös için de birer başmüdürlük ih tereceğinizden emin olarak şimdas etsin. Bu soretle bir çokdiden teşekkur ederim. başmüdürlükler kararak teskiŞerafettin özkurt lâtı alabildigine çoğaltsın. bu Merkez Yukankuzfındık köyii vegile ile pek çok vatandaşa d» husnsi kalem koltukları ve ma» ••!**••• Ükokuln Müdttrfl as kapıları açılmış olur. Devlet '< v» v ^ s „ Kslrişehlr» İstanbutan rezaletî Erdal Alcay yazıyor: Ağustos ayında gezmek ve dlnlenmek için tstanbula gitmiştim. Bu arada bilhassa tarihî yerleri de gezdim. Maalesef ve maalesef çok üzuldüm. tstanbul gibi en büyük ilimiz, Imparatorluğa başkentlik yapmış ilimizde Belediye ve Anıtlar Kurumunun ismi var, cismi yok. Sarayburnundaki Atatürk'ün heykelinin bakımsızlığı. Beylerbeyi camiinin o harap hali nedir? Yenicamiin duvarlannın o kara hali nedir? Buna benzer daha neler, neler. Bunlarla niye zamanında alâkadar oiunmaz? Beledive Reisi Sayın Haşim tşcan'ı, Bursadan imarcı olarak biliriz. Yabancı ülkelerde (misal olarak İnçiltere) Urihî eserlerin bakımı, temizliği için yıllık tahsisatlar vardır. Bir ata yadiçân bu eserleri. Atsnın heykelinin o gördüğüm hali nasıl sövliyeyim. benim gibi kimleri de üzmüştür. Kanaatimce bu gibi hususlarda mazeret kahul edilmez. Çünkü bir devlet sanat eserleriyle de var olduğunu fösterir. Monsieur Gide I | E Z E E S E E Z E Andr6 Gıde'den soz ederken hep Monsieur Gıde deyımını kullanırdı. Neden luzum gorurdu bu ayrıcalığa? Herhalde • Kalpazanlar» yazarına ozel bır saygı beslıyor olmalı idı. Gıde'ın olumunden sonra da onu yıne «Monsıeur Gıde» dıye anmaktan vazgeçmedı Zevkler v« renkler tartışılmaz derler, ama hayranlığın bu derecesı bana bıraz zorlama gıbı gelıyor. du doğrusu. Gıde'de oyle onünde secdeye varılacak enşılmez bır buyuk değer goremıyordum bir turlü. Hurrıyetçı îspanyol yazarı Salvador de Madarıaga ile bir gun sohbet ederken ağzından: « Gide, başka bır iilkede ya. bancı bır dılle yazsa idı. ıyı bır romancı olmaktan oteye geçemezdı. Onun büyük romancılığı, Fransız oluşu ile ilgılıdır, çunkü Fransızlar kendi yazarla. rını şişırırler > Sdzlerinı duyduğum zaman Ataç'ı hatırladım. Hiç bir propagandaya kanacak bir adam Müşterıler değıştıği ıçın Ataç değildi Ataç. Ama ışte Gıde'e Ankara Palasa uğramaz olrouş karşı duyduŞu hayranhğı yadırtu. Daha zıyade Akba kıtabe. gıyacak başkaları da vardı yer. vınde, Dil Kurumunda, ya da yüzünde. bır lokantada buluşuyorduk. öz Anhyamadığım bir yönü de turkçecıhk savaşında aşırılığın duygulanmızın dış belırtılerlson kertesıne varmıştı o sıra • ne, hele torenlere, gosterışlere lar. öyle kt, her dıledığı konu hiç önem vermedığı halde kımi yu işlıyemıyecek hale geldiğını zaman geleneklere uymaktan düşunurdum zaman zaman Fa. kendını alamayışı ıdi. Bır gün kat konu monu umurunda de. Akba'nın önünde karşılaştık: di. Ataç'ın. Yazılarında herj Haberın var mı dedi, Nâ Öztürkceciligin son kertesi Tanrısal ınançlara ılgısızdı E boyle denlllr. 8 Mısır dersek, Ataçı eksık tanımış olu E İle Şlmdl AraSuudl ruz. Dupeduz karşısında ıdı bu E blstana çatıs '< j't ı tt ı • • gıbı ınançların. Tanrı kavramı E ma sahnesl ol iııli • ı !iıı« f'.M nı çurutmek uğruna kalem oy. E muş blr memleket, haflf vaşllk. 9 natmaktan çekınmezdı sırası E «Vücudundakl yürüme vasıtası tıyeslgeldı mı. Öbur dunya dıye ıkın ~ ne llerl hareketl yaptıran> mânasına cı ve olumsuz bır hayat olma z lkl söz. dığını, bu dunyaya gozlerımızı E kapamakla her şeyın bıteceğını E kaç kez belırtmıştır yazıların. E da. Boyle olmakla beraber pek E sevdığı bır şeyını kaybedınce o. E nun ruhuna mevlıt okutmak E tan kendını alamamıştı. Bunu E da herhalde kızı uzulmesın dıye E • İTFAİYE: Beyoğlu: 44 40 44 yapmıştı. E Istanbul: 21 42 22 Kadıkoy: Devrım ilkelerıne öylesıne yu E 36 08 72 Üskudar 36 09 45 rekten bağlı ıdı kı «devrım» E Bakırkoy: 7164 66 Adalaryerıne «devrımler» denmesıne E 51 60 81 Istınye 63 60 20 kızardı. Çoğul ekı ıle soylen. E dl mı, devrım dusmanları kar E • TELEFON: SantraJ 22 42 10 şısında butunun zedelenebılece • POLİS İMDAT : tstanbul . ğını kabul edıp gerılıyormusuz Z 27 45 00 Bevoğiu 27 45 01 duygusuna kapılmaktan çekınır. Anadolu Yaka»ı 27 45 02 dı. E • SIHHf İMDAT : Beyoğlu Yaşadığıraız koşullar altında E 44 49 98 Fatıh 21 15 95 Üsdevrım duzenını en ıyı koruya E küdar 36 05 38 bılenın Ismet Inonu olduğuna E inanmıştı. Bu yuzden Inonu'ye E • UÇAK : T H Y (Termınal) 44 02 96 Hava Alanı: 73 82 40 sonsuz saygı duyguları ıle bag E * lı ıdı. Inonu ne yaparsa ıyı ya. E •• TREN (Demıryolları) : Haydarpaşa • 36 04 75 Sırkecı • 22 30 79 pardı. Bır davranışını, bır kara E rını olsun yanımda tenkıd ettı E ğını hatırlamıyorum Ataç gıbı E akılcı bır yazarın Inonu hak. E 1 Ekım 1964 tarihınden ıtibaren kındakı zaman zaman bağnazhğajj üân tarifemiz varan bu aşırı tutumunu yadır E Ura gamakla beraber, duygu ve ı nançlara daıma saygı besledı. E (Maktu) 150 ğımden, konuyu onunla tartış E Başlık 3345 ci sahifeler mazdım Uzun yıllar boyunca E (santımi) 40 sevdığı, beğendığı, mısralarmı E 67 ci sahıfeler ( » ) 35 dılinden duşürmedığı ozanları E Nişan. Nikâh, Evlenme. bıle zamanla şıır anlayışı değış E Dogum (raaktu) 75 tıkçe bır koşeye itılebılen Ataç, E Olüm, Mevlit, Teşekkur ömrunun sonuna değın yuıeğı E ve kayıp arama ve kafası ıle Inonu'ye hep bağ. E 90 (5 santıme cadar maktu) h kaldı. = 1 Kayıp (kelımesi) (Arkası rar) E Akademinin cevabı «Okurlardan Cumburıyete Mektuplar» sütununda «Iktisadi ve Tıcari Ilimler Akademısı garip bır karar aldı» başlıklı yazıya cevaptır. «iktisadî ve Ticarî Ilimler Akademileri Oğrtnci ve Lısans Talimatnamesi» nin 16. madde sinde «Yaz ve güz devresı im. tihanlarının gün, saat ve ımti han yerlerını ıhtıva eden prog ram, Akademı Keisi tarafından hazırlanarak öğrencilere ilân olunur» denmektedir. 5 eylül Millıyet. 6 eylül Ak . sam gazetelerınde «güı devresi ikmal ımtıhanlarına 14 evlül 1964 tarihinde baslanacaktır.» kaydı ile ilânlar yapıldıtı gı bi, 9 eylül Hürriyet ve Cumhuriyet, 10 eylul Milliyet ve Ak . sam gazetelerinde de ilânlar yapılmıştır. Ayrıca. Akademı dahilınde imtihanların gün, saat ve imtihan yerlerını ıhtıva eden program, öğrencilere duyurulmustur. Talimatname bükümlerı tam olarak yerıne getırildiğınden hu. kuka aykırı herhangı blr hareket bahis konusu deglldır. Akademi Keisi» Lüzumlu Teleionlar Telefon Başmüdürlüğü saitcnatı Beylerbeyinden, ö|retmen Zeki Ural yazıyor: Bütün vatandaslarca malüm . dur ki, yurdun tüm haberleş me iileri, P.T.T. Imum Müdürlüğü uhdesindedir. Bu Imum Müdürlüğün de bir kaç vilâyeti içine alan başmıidürlükleri var. dır. Basmüdür, umum miidür • lüğü temsil eder ve bölgesine ait bütün hizmet ve hizmetli lerinin sorumlusudur. Hal bu sekilde ve mantığa da u.vgun bir dunımda iken, kimbilir han. ji tesirle, bu hizmetlerden jalnız telefon tefrik edilerek, \akın zamanda bir (Telefon Baş. müdtırlü&ü) ihdas edilmistir. Eğer bunun sebebini sorarsanız, size yuvarlak ve ilk nazarda insanı aldatan mülâhazalarla izah da ederler. Ama, isin sa. yanı dikkat olan bir de arka tarafı vardır. Bir kere Bölge Başmüdarlütü, Umum Mıidürlüfan temsilcisi • Kifap bekliynruz KORKU . Voıcn: fHRTi r n i Frances ve Rıchard SflflTLERI Lockridge Kanlar içinde görünce paniğe kapılmıştı rilllllllllllllllllllllllllllllllllllllllllillllllllllllllllllllllllltllllllllllllllllllllllllltllllllllMMIIIIIIIIIIIIIIIIIılllllll* PARİSİN KIRALI 61 George Ohnefln romanından lktlbas edllmlştlr. La Baron de Sauvelys'in Matmazel Marechal'e karşı olan dostluğu Ue Pr6dalgonde'a olan bağlılığı, Lucienne'in bu yeni tutumu karşısında can sıkıcı bir şekilde birbirlerine aykırı düşüyordu. Mücadelenin başlamasını, her ikisi için de endise ile görüyordu. Lucienne'in cüretkârlıgi, Roger'den yana ona korku veriyordu. Roger'in çok suçlu olduğunu biliyor, fakat eski aşkının tesiriyle onu mazur görüyordu. Roger'in egoistliğini ve hissizliğini de düşündükçe, Lucienne hesabına tasalanıyordu. Neye karar vereceğini bilemiyordu. Olay, gözleri önünde cereyana başlamıştı. Lucitnne'in şuhluğuna ondan başka hiç kimse mâna veremiyordu. Matmazel Marechal, bir aralık: « Marki, diye haykırdı, otuz sayı yaptım!». « Ben de otuz beş, Matmazel». « Haydi bir gayret daha!» Oyuna daha ateşli devam ettiler. tstakalannı ustaca vuruyorlar, seyredenlere hiç aldırmadan, kendi zevkleri için, ne lâzımsa yapıyorlardı. Bilârdo partisi, sigara içmek için ayrı grup teşkil etmiş olanlann da ilgisini çekmiş ,bu çetin didişmeyi onlar da merakla seyretmeje başlamıştı. Oyun, birdenbire, alelâde bir oyun olmaktan çıkmış, iki izzetinefsin, iki iradenln, âdeta iki kinci insanın arasında bir savaş manzarası almıstı. Halbuki oyuncular birbirlerine gülümsiyerek oynuyorlardı, hiç bir zaman bu kadar iyi anlaşmış görünmemişlerdi. Predalgonde, son bir başarılı istaka darbesinden sonra, zarif bir tavırla Matmazel Marechal'e döndü ve: « Matmazel, dedi, pata kaldık!» (Arkası var) 4O 26 Eylul 1925 tarihli Cumhuriyet'ten Cemiyeti Akvam dün Ingiliz teklifini kabul etti Cemiyeti Akvam Meclisi dün öğle üzeri Türkiye ile Irak arasmdaki hudutlarda tahkikat icrası hakkında İngilterenin vâki teMifini kabul etmiş ve bu meselenin incelenmesi için oraya bir temsilci gönderilmesine karar vermiştir. beraber onlan göz önünde tutmak fon etti de...» lananın kim olduğunu .. 35 Evden içeri girip de halının orta Kaldırıma genç bir kadın çıktı ve ta hiç güçlük çekmiyordu. Böylece cNe zaman, Charles? NeredenT yerınde, kanlar içinde yatan şeyi gö sokak kapısının takkadak kapandığı Hudson nehrinin doğu kıyısındaki Ne dedı?» runce paniğe kapılmıştı. Önce kusa duyuldu. Böyle tepeden ve arkadan asfalta saptılar ve şehirden gitgıde «Van Brunt admda bir köyden cak gibi oldu. Ama bu geçti. Sonra bakılınca kadını tanımanın imkânı uzaklaşmağa başladılar. telefon et'jğıni söyledi, efendim.» genç kız gözlerinin karardjğını, ba yoktu. Loren onun sağa döndüğünü *** «Post?.fleden mı?» şmm donduğunü hissetti. Bayılacak ve Beşincı Caddeye doğru yurüdüDetektif John Stein'in güzel, es «Hayır. Sam's Sokoni diye bir gıbi oldu. Ama dışlerini sıktı ve bu ğünu gördü. mer yuzündeki sert ifade birden yu na mâni oldu. benzin ıstasyonunun dışındaki teleO zaman içeri koştu. Salonda, bir muşayıvermişti: Ölünün geçen akşam, kapıcı oldu sandalye üzerine bırakmıg oîduğu «Kızuı suçsuz olmasını ben de is fon kulübesmden konuştu*»unu söyğunu söyliyen o şişman adam oldu çantasını nasılsa hatırlayıp kaptığı terdim, Sayres! Ama artık durum ledi Bırılerının peşınde'miş. Pcğundan emındi. Ama bu adamın cu gibi dışarı fırladı. Merdivenlerden meydanda. Miss Hartley kaçıyor. hse haber vermeden t ; ışe atıldıma günü parkta gördüğü şişman aşağı koşa koşa indi. Demin apartı Hem de peşinden gelen filân olma ğı ıçın pısman olmuş.» adam olup olmadığına hâlâ tam mâ mandan çıkmış olan kadın hâlâ Be dığı halde kaçıyor.» Loren Charles'dan, durumu 20. nasiyle karar veremiyordu. Zaten şinci cadde yanında yürümekteydi. şu anda her hangi bir karar verebi Sonra kaldırun boyunca park yap Peter Sayres inatla, «Kaçmıyor,» Sokaktakı merkeze, Detektif Stelecek halde değıldi kı! Sadece için mış olan otomobillerden birinin ka dedı. «Bir yere gidiyor. Loren suç ın'e ve Peter'e bıldırmesını istemişti Ama Charles telefonla merkeze de bulunduğu karanhğın gıtgıde ko pısı açıldı ve kadın bunun içine gir suzdur. Stein. Bundan eminim.» Bernard Simmons elüıi kızıl saç ulaşmakta bır hayli güçlük çekmi» yulaştığını biüyordu. Bir kâbusun di. larının arasından geçirerek ayağa ve sonunda Detektif Steın'i da buparçasıydı bu şişman adam. Bir tür kalktı. Gözlerinde bir acıma ifadesı lamamıştı. Loren'in mesajını oralu sonu gelmıyen bir kâbusun .. «Gelin, Mr. Sayres, sizı arabanızın Şımdi de buraya, onun evine öldakı nobetçı memura iletmıştı ameğe gelmişti. Yok, öyle değil. Şiş Loren'in beyaz MG si karşı taraf durduğu yere kadar götüreyim.» taydı. Genç kız o tarafa doğru ko Onuncu Sokağa, Peter'in otomobi ma adamın hıçbır şeyden haberi man adamı birıleri buraya, onun yok gıbıydı Peter'i de evinde bulevine getırip oldurmüşlerdı. Sonra şarken arkasına baktı ve kadının linin durduğu yere kadar sessızlık mak kabıl olmamıştı da cesedi bulsun, ceset başmda ele binmış olduğu grı otomobilin kaldı içinde gittiler. Orada Peter SımPeter heyecanla, «Miss Loren tegeçsın dıye, Loren'i hileyle buraya rımdan ayrıl mak ta olduğunu gördü. mons'un arabasından indi. Simçekmişlerdı. Alıce Jackson'dan ge Ama iki yanında iki araba olduğu mons. lefon edelı ne kadar oluyor?» di«Ümidinizi tamamen kestiğinızi ye sordu. için park yennden dışarı çıkması ol len o telefon! Sonra genç kız, «Ama bu telefon dukça uzun sürüyordu. Onun için zannetmeyin, Mr. Sa>Tes,» dedı ve «Yarım saat kadar, efendim.» konuşmasını ispat edemem ki!» di Loren kendi arabasına atlayıp gri sonra genç adamın cevap vermesı «Pekı merkezle ne zaman konuşgüçlük ne meydan bırakmadan otomobilini ye düşündü. Işte o zaman tam mâ arabanm peşine düşmekte tun?» sürdü ve uzaklaştı. çekmedı. nâsiyle paniğe kapıldı. «Beş, on dakıka önce.» Ve aynı zamanda bir ses duydu. Gri arabada iki kişi var gibiydı. Bir kıpırtı. Mutfaktan geliyordu bu Biri erkek, biri kadın. Onlar önde, Peter otomobılıne koştu ve eldikıpırtı sesi. Bir an sonra da arkada Loren arkada, trafık ışıklarında ko Peter ne yapacağını bilemıyerek venlerinin durduğu hücreden bir ha ki servis kapısınm açıldığı işitildi nup göçerek, yol kavşaklarmda ta Stamford yolunu tuttu ve Hartleyrıta çıkardı. Bu Nevv York eyaleti ve sahanhktan yürüyen ayak sesleri kılıp geçerek şehirden çıktılar. Haf köşküne gitti Kapıyı açan emektar nin yollarmı gösteren bir haritaydı. merdiveni inmeğe başladı. ta arasında bir gün olsa Loren grı Charles'ın yuzü onu gorünce sevınç Hantanm üzerinde Van Brunt köyü Loren hemen yatak odasma koş arabayı izlemekte güçluk çekerdi le aydınlandı. Hudson nehri kenarında mınicik bir tu. Burası sokak tarafma baktığı ı Ama pazar gunü sokaklar boş oldu «Hele şükür, beyefendi' Ne zaman sıyah benek gibi görünüyordu. çin pencereden görebilecekti, soka ğu için ışi kolaylaşmıştı. Loren ön dır telefon başındayım. KimsecıkYARIN: Telefona koşup Savğa kimin çıktığını .. mutfakta sak I dekılere pek fazla yaklaşmamakla leri bulamıyorum. Miss Loren tele cılığın numarasını çevirdi. Genç kız Kıir.ıı (lıüııır Gri arabamn peşinde Benzin istasyonunda RAW0 Kısa İlânlar ve hafll muzlk 20 00 Haberler Günlük olaylar 20 30 saatl 20 40 Şarkılar 7.30 Açılı; Kısa oabcrler O Kitap yun navalan 7.45 Hafll müzlk 2100 Dünden bugüne tstanbul 21 40 Şarkılar 22 00 Reklâmlar 8 00 Haberler 8 15 Salun orftssgeçldl 22.30 Dans müzlgl 22 45 traları 8 45 Çeşltll müzllc 9 00 Türküler ve şarkılar 9 30 Kuçük Haberler 22 55 Ara meludllert konser 10 00 Kısa haberler Ka23 00 Beyaz perdeden mlkrolona panış. 23.30 Çeşltll muzlk 24 00 Kısa haberler Kapanış. 12 00 Açılış Kısa Haberler Salon urkestralarından 12 30 ŞarİSTANBUL İL RADYOSU kılar 12 50 Haflf müzlk 13 00 17.58 Açılış 18 00 Dansa çağn Haberler 1310 Şarkılar 13 30 18 30 Caz dünyasından 19 00 Küçük orkestra 13 45 Saz eserMelodideD meludlye 19 30 Akşnzn leri 14 00 Dans müziği 14 15 müzlgl 20 00 Plâklar arasında Haftanın programları 14 30 Yu20.30 HaflJ müzlk 20 45 Operet suf Behlç Günsell orkestrası melodllerl 2100 Cumartesl kun14 45 Oyun havdlan 15 00 Kayıp seıi 22 00 Operet meludllerl mektuplan 15 05 Kısa uaberler 22.30 Çeşltll muzlk 24 00 Kapa 15 10 Şarkılar 15 30 Çocukların nış. saatl 16 30 Sevtlen meludller ISTANBUL POLİS RAOVOSVJ 17.00 rurdun sesl 17.30 Karma (Kısa dalga: 47. 43 m ) faslı 17.57 Kısa Uânlar 18 00 Gençllk saatl 18 15 tlhan Feyman 10 58 Açuış 1100 ŞarkllM (Z. orkestrası 18.30 Şarkılar 18 50 Mur, M. 8en.. A. Tavaş.) 11.20 ISTANBUL Plâklar arasında 11 35 tstenen Turküler 12 00 Kapanış. 4 \' K A R 4 6 27 Açılış 6 30 Kısa haberler 6 32 Günaydın sayın dlnıeylclıer 7 30 Sabah müzlgl 7 45 ŞarK) ve saz 8 00 Haberler 8 10 Hava durumu 8 15 Slzln tçln çalıyuruz 8 30 Sollstlerden blrer şarkı 9 00 Kapanış Abdülhalim Çelebi intihara teşebbüs etti Sabık Konya Mebusu ve Çelebisi Abdülhalim Efendı, ikamet etmekte bulunduğu Beyoğlundaki Emperyal otelinin dördüncü katındaki odasından kendisini aşağıya atmak suretiyle intihar teşebbüsünde bulunmuştur. Ağır yaralı olarak tedavi altına alınan Abdülhalim Çelebi, peneere kenarında bulunduğu bir sırada gözleri karararak muvazenesini kaybedip duştuğünü söylemekte ıse de görgü şahıtleri, tamamen aksini ifade etmektedirler. İntihar sebebinin, tedavısi imkânsız bir şeker hastalığına Şehre gelen un çuvalları müptclâ oluşu ve Emaneti Mübarekeyi Halep'e kaçırdığı yolunda alınan un nümuneleri Şehremaneti himayesinde tahlil olunmuştur. S d e edilen neticeye göre; Eskişehir ve Polatlı buğdaylarında ki iddialardan ileri çeldiği tahmin olunmaktadır. yiizde 15; Mersin unlarında yuzde 5, diğer bolgelerden gelen buğYerli unlara ait rapor Şehrimizdeki değırmenlerde öğütülen yerli buğdaylardan daylarda ı yüzde 13 gluten bulunduğu anlaşılmıştur. 18 15 Beklâm prugramlan 19 00 Küçük flânlar 19 05 Spıır s a v t i " 19.15 Hafll meİLKlller 19 40 Şarkılar 20 00 Haoerleı 20 25 Hava durumu 20 30 ŞarKııar 20 50 Dykud n bnc 20 55 KUçük llânlar 21 00 Kısa haberler 2102 Kıbrıs Içml 2110 Dunanma günü 21 40 Erkekler topluluğu 22 15 Dtnlemekten bikmaöıiıtnız eserler 22 45 Haberler 22 55 Hava durumu 23 00 Dans 11 57 Açuış 12 00 Kısa baberler Dans Dane 23 58 Günun önemll 12 02 Percy Paltb orkestrası çalıhaberler 24 00 Kapanış yor 12 35 KüçUk İlânlar 12 40 ANKARA II. KADVOSU Şarkılar 13 00 Haberler 1310 16 57 Açilış 17 00 Dlnab WaHava durumu 13 15 ândy Wllshingtun söylüyor 17.15 Dans llams söylüyor 13 30 Kadınlar müzlgi 18 00 Cumartesl Kunserl topluıutu 13 55 Kayıp aranıyor 19 00 Sollstleı ve orkestraıar 14 00 Reklftro prugramlan 14 45 19 30 tnglllzce meludlıeı 19 45 Türküler 15 00 Cumartesl KonEladyo tle tngtllzce 20 00 Sevtlen ser) 16.00 Şarkılar 16 20 Öz meludller 20 30 Mü7iKseverlerle dlllmlms! 16 35 Hepsl Almanca başbaşa 21 30 HlâK aıbümü •öylüyor 17 00 Kısa naberler 22 30 Tatl) geceslnln dans müzlği 17.02 Çocuk saatl 18 00 Türküler 23 00 Kapanış.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear