Catalog

ÎKÎ CüMTTURtYET 23 Eylul 1964 Yobazlık mantığı Vaktiyle filkemizde hekimler insan vficuda üstünde tıp çaksmalanna girisemezlermiş. Çünkü yasakmış. Şeyhülislâm hazretlerinden biri bilmem kaçıncı yfizyılds boynrmnf ki, böyle blr davranış bid'attir. Hele kim ondan sonra yüreklenip dc neşteri İnsan vficnduna doknndnracak! îleri görüşlü padişahlar bile tıp Hmi hesabına cesetler üstünde araştırma ve calısma yapma mSsaadesinl verememişler. Kara yobazlardan korkmuşlar, çekinmişler... Osmanh ülkesinde, Batıdan gelen her yeni fikir akımının, karşısında yobazları buldnğn okul kitabı biljisidir artık. Ortaçağ kafası kara şemsiyesini bilim güneşine doğrn »çar, cümle cahil halkı yanına çağmnnış. Zinhar bn fikirleri oknmak, merak etmek, incelemek, Şehrimize bol miktarda canlı hayarastırmak gâvnrlnğun tâ kendisidir; Osmanlı mülküne ve I*. van gelmesine rağmen et fiyatlarılâma zarardır. nın düîmemesi ilgililerin dikkatini çeknüştir. Bu bakımdan kontrollar Kara softa böyle dikeldikçe, düşfince özgiirlüğü bir türlü »ıarttrrümış, iki toptancı kasap haknırlanmızdan içeri girememiş. öyle'sine ki, Batıda yeni bir dekında koğuşturma açılmıstır. vir açılırken biz geçmiş yüzyıllann karanlıklan içinde yaşamış, Öte yandan Karaağaç Kurumlan dünyanın gidişine ayak nydnramamışız. Osmanlı tmparatorlngn caniı hayvan borsasında son bir bir anakronik dnnım halinde bir süre yaşadıktan sonra cökflp hafta içinde 21.004 küçük 3898 büfitmiş. yük olmak üzere 24.902 baş kasapÇöküp gitmiş ama Osmanlılıktan kalma gelenekler ve yolık hayvan satılmı§tır. Borsada can lı büyük baş hayvanlann kilosu bazlık kurumlan yaşamakta devam ediyor. Bizi yönetmekte e170390, küçük başların ise 180580 lan, yönetmek iddiasında olan siyasî kadrolanmızın fiyelerine kuruş arasında i§lem gönnüştür. bakıyomz: Çofanda Osmanlı ricalinin kafası var. O kafa nasıl Aynı süre içinde Mezbahada küçük da kalktnış gelmiş Yirminci Tüzyılda dofmnş bir insanın omazbas. toptan fiyatlan 6001100, büyük lan ortasına otnrmoş? Buçün bırakınız siyasî partileri, Üniverbaş hayvan toptan fiyatları da 500sitemizde bile bilim özgürlügünün rüzgârlan esiyor mn? Çünkfl 730 kuruş arasında değişmiştir. bir önyargı Yirminci Yüzyıl dünyasının fikir hayatında bizim için bir «kapalı bölge» yaratıyor. Bn kapalı bölge komünizmdir. Türkiye Yüksek Ticaretliler Gâvnrlugnn yeni adıdır komünizm . Artık kendi sınırlan Birliği İstanbul Cemiyeti ve tanımlaması içinde anlamım da kaybetmiş komünizm . yokuruldu bazın elinde bir silâh olmnş. Memlekette her türlü serbest tarMemleket aahılınde ve haricintifmayı ve araştırmayı engelliyecek bir umacı gibi kallanılmıs. de Yüksek îktısat ve Ticaret tahHele iktisadi konnlarda her türlü özgür düşünceyi daha baştan silini ikmal etmis câmianın mer«komünizmdir» diye yasak bölge içinde bırakabilirsiniz. kezi organizasyonu olan Türkiye Dış ticareti devletleştirsek mi? Yüksek Ticaretliler Birliğine bağ Komünizmdir... dediniz mi, bitti. Konuyu daha incelemeden h olmak üzere îstanbul Vilâyetinkaranlığa itiverdiniz. de çahşacak olan bir cemiyet ku Tarunda kollektif çiftlikler iyl sonuç verir mi? rulmuştur. Komünizmdir... dediniz mi, bitti. Konn yasak bölgede kalır. Yapılan vazife taksiminde yöneKonular yasak bölgede kalır, ama Türkiye nerede kalır? Elin tim kuruluna: Abdülkadir Dizdar «ecnebisi» her çeşit denemeye ve araştınnaya kafasını ve kollaruu Başkanhğa, Erol Işık Genel Sekaemıs. İsrael bir yandan özel teşebbüse yol verirken öte yandan reterliğe, Vasfi Tolun, Refet Ergelbir çeşit kolhoz sayılabilecek üretim isletmelerine, Moşavlan, miş, Şadi Serim, Hasan Güngör, Kibotziara gitmekte sakınca görmüyor Batılı, nerede kendi mflYasin Yılancıoğlu, Günay Kurç, letlerini yükseltmek için bir metod varsa önce açık tartışmasını faal üveliklere serilmistir. yapıyor, ve sonra kendine uygun görürse yürürlüğe koyuyor. Harbiye meydanı yeniden Bizim ise yeni yobazlar, dedelerinin kafasından kü payı ileri düzenleniyor olmıyan kafalarla fetva üstüne fetva veriyorlar: O, komünizmdir, bu komünizmdir, şu komünizmdir... Belediye Fen tşlerı Müdürlüğü Ve okur yazarlanmız sanki bir günah korkusu içinde, düşüntrafik akımını düzene koymak aeelerinin kanatlarına kelepçe takıyorlar. Ortaçağ bağnazlan, gelmacıyla Harbiye meydanınm tanmiş Türldyede komünizm düşmanlıgı maskesi altında hüküm süzimine başlamıştır. rüyor. Memleketin değişmesini istemiyen çıkar sahipleri bu tedhis Meydanın tanzimi tamamlanınca davraıuşmı destekliyorlar. Taksim, Şişli ve Maçka yönlerinBu çok tehlikeli ortamdan artık kurtulmalıyız. Gerçek milliyetden Harbiyeye gelen araçlar raçilik her şeyden önce Türk millctini yükseltici en uypun metodlan hatça yollarına devam edebilecekaramak ve bulmak çalışmasında toplanmalıdır. Ortaya bir fikir lerdir. Meydanda aynca taksi, dol atıldığı zaman: muş ve otobüslere, yolu tıkama O gâvurluktur!.. dendiği zaman nasıl artık bizi etkilemiyors», maları bakımından yolcu indirme, komünistliktir dendiği zaman da hiç araştırmadan geri döneceğibindirme yerleri için durak yermize, boyun eğecefimize, korkacağınuza: eri yamîmaktadır Dur ehle baklaım, bu dediğin doğrn mu ki? diye, yeni yo37 şoför faaliyetten bazların fetvasına direnmeliyiz. Ancak kendi aklımızla, kendi bümenedildi gimiıle meseleyi ölçüp tartarak karar vermeüyiz. Sıhhi Muayene komısyonu, bir Batılı olahm diyoruz ya, Batılı insanın yapacağı budur. Baska târlüsünü düşünmek, fikir hürriyetine sırt çcvirmek olur ki o za ay içinde 1116 şoför ve emsali sanat erbabını muayeneden geçirman da demokrasi dediğimiz yaşayış tarzının alaturkasmı icat etmiş, 37 şoförü sağlık durumu domis oluruz. Nitekim icat ettik de bu hale düştük ya... layısıyla faaliyetten men etmiştir. Diğer taraftan Belediyeye bağlı hastanelerde geçen ay içinde 4428 hasta yatınlarak, 28405 hasta da aakta tedavi görmüştür. ıabereri Devlet D Ü Ş Ü N C E L E R yüksekliğini yalımıılarıııııı genişleyen sınırları Yazan: ıııııliiilii/ii ediyor Sayın Behçet Os manağaoğlu' nun «Devlet yaünmlarında sınır» adlı ya zısı bilhassa plânlı dönemde devlet işletmeciliğinin ifade ettiği mânarun özel sektörün sayın temsilcilerinden biri olan yazar tarafından anlaşıimamış olduğunu ortaya koymaktadır. Anlaşıldığma göre artık köhnemiş ve ders kitaplanndan dahi çıkanlmış olan «devlet yatırımlarının ve devlet işletmeciliğinin genişleyen sımrlan özel teşebbUsün veya sermayenin menfaatlerine zıt neticeler yaratır» sloganı Türkiyede hâlft salâhiyetli agızların değişmez kuralı olmakta devam etmektedir. Oysa ki, bırakalım plânü devreyi, devlet işletmeciliğinin, yok edilme tehditlerl altında bırakıldığı 195060 devresi içinde dahi, özel teşebbUsün kârülığınj artırdığı bir gerçektir. Fakat gelin görün ki bizim özel teşebbüsçülügümüz bu gerçeği dahi görecek durumda olmamıştır ve olmamakta devam etmektedir. Doç. Dr. Haydar Kazgam bi, özel tesebbüs devletin enfrastrüktürler yoluyla yarattığı yatırım alternatiflerini kullanmadığı için, böylece doğması beklenen vergi matrahlan ve dolayısiyle vergi hasılatını, bu alternatifleri kullanmaya yönelmiş olan devlet işletmelerinin ödiyeceği vergiler ve kârlarla karşılamak zoru içinde kalmıştır. Devlet yatınmlannın rinansmanı için gerekli fonlan devlet işletmelerinin bugünkü şartlar içinde kârlan ile karşılamalan, bahsedilen reorganizasyon'a rağmen devlet işletmeciliğinin gayeleri ile asla bağdaşamaz. Zira, bu kârlann artınlması için, reorganizasyona rağmen, devlet işletmeleriyle aynı sahada çalışan özel teşebbüse tanınmıyan bazı munzam haklar ve rüçhanlar verilmesi gerekecektir. Hattâ, baa sahalarda devlet isletmeleri nin inhisarcıhğa da gitmesi gerekecektir ki, bu özel teşebbüsün de faaliyette bulunduğu bir kesim olması halinde, özel teşebbüsün önemi gittikçe azalacaktır. ne daha dar hu dutlar çizmek politikası daima iflâs etmiştir. Bugün Türkiyede deviet isletmeleri ıslaha muhtaçtır, reorganizasyon bütün veçheleriyle gereklidir, fa kat bu kuvveti dahi yaratacak olan özel teşebüsün muvaffakıyeti olduğunu unutmamak gerekir. Türkiyede bugüne kadar devlet işletmeciliği tarihi seyri içinde özel teşebbüse gerek enfrastriiktür ve gerek fırsat hazırlamak bakımından büyük faydalar arzetmiştir. Oysa ara sıra bu işletmelerin yerini alan öz«l tesebbüs kendi sektörü içinde aynı faydayı arzetmemiştir. Bunun nedenlerini açıklamak, bu kısa yazıda müm kün degildir (1). (1) Gülten ve Haydar Kazgan «Türkiyede Maliye Politikası» (195060), tktisat Fakültesi Mallye Enstitüsü yayınlanndan, îstanbul 1964. TRAKTÖRLERI GELMİŞTİR 100 senelık bir tecrübeye sahip, Avrupanın en büyük fabrikalaı ından biri olan Cocifspoaörncr İN6İLİZCE FRANSIZCA ALMANCA MUHASEBE ÖĞRENEBİLİRSİNİZ Metoduyla sız de Tiirkıyemn her yerınde kendi kendinıze izahlı broşürümüzü isteyiniz. FOND, İstiklâl cad. 213 Beyoğlu İstanbul. Reklâmcılık 3360; 11299 KİRALIK BETONARME DEPO Bir kat üzerine 800 metrekare Taksim, Kazancı kasısında Aylık Kira: 3600 T.L. TELEFON: 22 13 59 Camii Reklâmcılık: 3406/11301 Türkiyede devletin sadece enfras trüktür, diğer bir deyimle temel yatınmlar dediğimiz iktisadi faaliyetleri, bu yatınmlarm daha hesaplı ve daha etkili bir hale getirildiği plânü devrede de gö Ancak plftn hedeflerine vanlmarüldüğü gibi, özel teşebbüsün ya sı için lUzumlu finansman imtmmlanna destck olmaya, bunlan kânlarını, özel teşebbüsün devlet teşvik etmeye kâfi gelmemekte taraiından yaratüan muşevviklere dir. Şöyle ki, bu gibi yatınmlar rağmen yatınmlara giderek yeni suretiyle özel teşebbüsün bunlara olan ta matrahlar doğurmak lebini beklerken geniş ölçüde âtıl saglayamaması halinde, hedeflere kapasite ile çalışmakta ve dolayı varmayı muvaffakıyet saymaya siyle sosyal açıdan da verimsiz mecbur olan bir siyasl iktidar olmaktadır. Bu itibarla, bu âtıl elindeki imkânlar listesinde dev kapasiteleri gidermek için kendisi let teşebbUsUnu özel teşebbüsün bizzat bu talebi yaratmak zorun yerine ikame etmeye çalışacaktır. Acaba Türkiyede neden özel teda kalmaktadır. Nitekim, bugün İtalyada dahi bu gibi âtıl kapa sebbüs çekingen davranmakta, yasitelerin giderilmesi için muay ratüan muşevviklere rağmen ekoyen sanayi kollarında devlet yatı nominin gelişmesinde kendisinden nmlannın enirastrüktür hudut beklenen yardımı sağlamamaktalarını aşarak istihlâk maJlarına drr? Bu sualin cevabını tamamen kadar inmesi gerekmiştir. Bilin özel teşebbusUmüzün bünyesinde diği gibi, elektrik santralı, demir ve bu bünyeye bağlı olan zihniyeçelik vesaire gibi ana yatınmlar, tinde aramak lÂzımdır. özel teen düşük maliyetle çalısabildik şebbüsümüz bugün çeşitli sebepleri hacimlerde kurulurlar. Bu ler dolayısiyle yüksek riziko altınitibarla, bu hacmin gerektirdiği da çalıştığı gibi, kullandığı sermatalep mevcut olagelmezse, bu iş yenin alternatif nakliyatı, bilhassa letmeler kâr etseler bile sosyal Tasarruf Bonolan'mn tesirt İle hesaplara göre bir zarar mevzuu yükselerek her türlü yatınm arzubahistir. tşte devletin bir görevi sunu baltalamaktadır. YUksek ride bu sosyal zararlan önlemek ziko altında bulunması plân taraolduğu için, bu gibi işletmelerin fından öngörulen yatınmlara gieksik talebini karşılayacalc tedbir rişmesine engel olmakta ve netiler almaktır. Bu tedbirlerin ba cede özel teşebbüse ait fonlar bu şında fiat politikası gelir. Fiatlan rizikonun azaltılması veya dağıindirmek suretiyle özel teşebbü tılması gayesiyle bilhassa yapı sün talebe daha geniş ölçüde ka sektörüne akmaktadır. Yüksek tılmasına imk&n verir. Fakat buna rizikoya rağmen plânca öngörulen rağmen özel tesebbüs gerekli ta yatınmlara gidebilmesi için özel lebi yaratmazsa devlet bu defa teşebbüsümüzun geniş ölçüde aözel teşebbüsün yerini alır, işlet nonim şirket tipine başvurması mesini kurar, veya devletleştirme gerekecektir. Aynca bu şirket tipi hareketine girişerek talebi de ken genel kalkınma esprisini benimsedi kontrolu altma alır. Ingiltre, yecek yöneticileri basa getirecefi gibi büyük: Batı için de bünyede istenilen değişikBazı bölgelerde sağnak Fransa, ttalya devletçiliğin değeri liğin hedefini teşkil etmektedir. devletlerinde bugün bu esasa göre izah edil Anonim şirket sayesinde her yatıyağış bekleniyor nmın yüksek olan rizikosu şerikmektedir. lere, koydukları sermaye nispetinMarmara bölgesi çok bulutlu, öğ le saatlerinden itibaren sağanak Memleketimizde ise meselenin de yani şahsî mameleklerinin sayağışlı, Batı Karadeniz bölgesi bir diğer yönü vardır. Devletin dece bir kısmına inikâs edeceğinparçalı bulutlu, akşam saatlerin plânlı devre içinde, gerek enfras den, evvelce konu ettiğimiz çekinden sonra ara sıra yağişlı, İç Ana trüktür ve gerek yukanda bah genlik bu şekilde ortadan kalkmış dolunun Kuzey kesimleri ile Af settiğimiz entegrasyon içindeki olacaktır. Yoksa özel teşebbüsüyon, Uşak ve Kütahya çevreleri is yatınmlan finanse edebilmek için müz bugünkü bünyesiyle devlet tldlâl süresinin sonlanna doğru munzam fonlara ihtiyacı vardır. yatınmlarının sınınnı artınnaktan çok bulutlu ve yer yer sağanak Bunlan iki yoldan tedarik edebi ileri gidemiyecektir. yağışlı, diğer bölgeler az bulutlu leceğini plânlı devrenin geçirmiş ve açık geçecektir. Hava sıcaklık olduğu bu kısa tecrübe göstermişBütün Batı ülkelerinin iktisat lan Marmara ve Batı Karadeniz tir. Birincisi vergiler yani devlet tarihine şöyle bir göz atacak obolçelerinde biraz azalacak, diğer bütçesidir. tkincisi ise, devlet iş lursak devletçiliğin sımn daima bölgelerde önemli bir değişiklik letmeciliği bakımından aşağıda özel teşebbüsün muvaffakıyeti ve olmayacaktır. Rüzgârlar Marmara göreceğimiz sebepler yüzünden muvaffakıyetsizliği ile sınırlanmısve Batı Karadeniz bölgelerinde I gaye olmaması gereken, kârlar tır. Politik basküarla devlet yaGüney yönlerden hafif, sonraları dır. Yukanda ifade ettiğimiz gi tınmlanna veya devlet teşebbüsüKuzey ve Batı yönlerden orta kuv vette, zaman zaman kuvvetli. diğer bölgelerde Güney ve Batı yönlerden hafif yer yer orta kuvvette ese cektir. Ekim Mevsimine Hazırlık STEYR KAMYON ve TRAKTÖR Fabrikaları mamulâtı • 4 silindirli • 68 Beygir gücünde • Hidrolikli (icabında çekili olarak da pulluk kullanılabilirj • Marş otomatik PatinaJ önleyici, ağırlıklarils mücehhez 6 ileri 1 geri vitesli en ağır işlere elverişlidlr. Az sarfiyatla çok iş gören bu traktörler emsallerinden çok üstün ve dayanıklıdır. Türkiy» Mümusill: YAKUP SOYUGENÇ MÜESSESESI Dolapdere Kurtuluş Deresi Cad. 61 Tel; 444924491486 Telg: SOYGENÇ. İstanbul 3 Ekim tarihine ksdar tasarruflannızı TOrkiye İŞ Bankasına yatınnız 10 Apartman Dairesi ile çeşitli ve zengin para ikramiyeleri TÜRKİYE Üâncılık: 2406 113<ıS Bir ilâç fabrikasının envanter ve plânlama kısmı için bu konuda tecrübeli tercihan İktisat Fakültesi veya Yüksek Ticaret Okulu mezunu bir BANKASI El yazısı ile yaalmı? müracaatlano bir fotoğrafla birlikt» PJC 352 Beyoğluna gönderilmesi rica oluhur. Reklâmcüık: 3407/11300 ELENAN ARANIYOR Faal 8389/11285 Bugünkü Başyazısı: BİR • • • • • YETMEZ! Yusuf Ziya Ortaç • Herkes bir hafta bu baş yazıyı konuşacaktır. INONU Mobilyalı Telefonlu Kiralık Kat İki yatak odası. salon, yemek odası tam konfor. (Her gün 10.00 dan 14.00 e kadar) İBA BLOKLAfU 2. KISIM 11/S YILDIZ BALMUMCU. Cumhuriyet 11283 Eylul 23 Cemaziyelevvel 17 İslanbul Üniversilesi Diş Hekimliği Faköltesi Dekanlığından: V. 1 6.4611306' 16.31] 19.05[20.36] 5.04 ~" 5.591 9.24i 12.001 1.311 9.S7 Fakültemizde açık Asistanlıklar vardır. İsteklilerin 3 ekim cumartesi günü saat 13 e kadar Dekanlığımıza müracaatlan. (Basm 17760/11275) CUMHUBIYETTD refrikası: 45 Cumhuriyet 11232 BAY OSCAR: Bir acı şarkı Yazan: A. J. Cronin BtR ACI ŞARKI Çeviraı: . Vahdet Cültckin 167 168 BtR ACI ŞARKJ BtR ACI ŞARRI 169 PROF. NÎMBÜSÜN MACEBAJLAR1: Bunu birdenbire fark ettim. Dünyada en çok annemi severdim, en çok ona güvenirdim; onu sarsılmaz bir varlık olarak görmüştüm hep. Bunun için, babamın ölünıünün de «altından kalktığını» sanıyordnm. Babamın arkadaşbğını, desteğini kaybetmekten başka bir üzüııtüsü olabileceği de aklıma gelmiyordo. Kendi işlerime daldığim için, annemin akşamları VV'inton'dan bitkin döndüğü pek gözüme çarpmamıştı. Kimi vakit de, oturur, gözleri dalar, bir parmağı yanağında, kendi kendine konnşnr gibi, dudaklan hafifçe kıpırdardı. Miss Greville birdenbire görünür, «A, Graee!» diye çıkışırdı. «Bırak su düşünceyi, sonu yoktur bunun. Bana gelsene. Miss Gilbraith'len Alice Charteris de var. Çalgı çalacağız.» Annem: «Biraz yorgunum ben» derdi. «Sonra, hiç canım istemiyor. Bensiz daha îyi eğlenirsiniz.» «Saçmalama, Grace'ciğim. Bepimiz istiyornz seni. Açılırsın.» Miss Greville'nin bn arkadasları Saint Anne Okulu'nda öğretmendiler. Her bakımdan konnşnlacak kadınlardı. Annem, en sonnnda razı olacak olursa, bu çalgılı akşam toplantılannda hayli de oyalanıyordu. öyleyken, gene de birtakım sornmlnlnklar vardı ki, Haydn'ın bir parcası dünyada gideremezdi. Bunlann ne olduğunun o günlerde ben farkında değildim ya. Bana öyle geliyordn ki, babamın işini annemin üzerine almıs olması pek kolay, pek yerinde bir şeydi. Her şey dülene konmustu, yolnnda gidiyordn, 8yle de sürflp gidecekti. Ortalıkta hiç de para sıkıntısın» beıızer bir şey yoktu ki. Bir akşam postacı anneme bir mektup getirdi. Pek seyrek raslanan bir olaydı bu; onun için, annem mektubn açıp okurken merakla beklemeye basladım. Birden. annem bir çığlık attı, elini alnına vnrdu. Aeı bir sesle: «Eyvah!» dedi. «tşte bu kötü!» «Ne var, anne?» Mektup elinde, bitkin bir halde, sandalyeye çöktü. «Bernard Amcan faturayı bana göndermiş.» Annem pek güçlükle konuşuyordu ama, benimle konuşmak istediğini de anlamıştım. «Baban. ölmeden önce, bana söylemişti, hattâ bunda ayak diremişti: Gösterissiz bir törenle gömülmek istiyordu. Ama, Bernard Amcan olmaz dedi, bütün yükü kendi üzerine aldı. Bu yüzden de, hiç yoktan, bütün o cansıkıcı, para tuzafı işlere kalktık. Şimdi ödenmiyen fatura bana geldi, icra yolundan. Oysa bu borç çoktan ödenmiştir sanıyordum benj «Ne kadar?» «Korkunç.» öfkeden ateş gibi yanıyordunı. «O ödesin» dedim. «öderim diye sSz verdiydi. Ben de duydum^ Annem mektubu yeniden okuyordu. «Odeyemem, diyor. Malı haciz altındaymış, başkalanna bir alay borcn varmıs, çok sıluntılı durumdaymışj» «Ne pis bir oynn oynadı bize! Bn adam sey, anne... tam madrabaz!» Bn sSzü Miss Greville'den öğrenmistim. Terinde knllanmamıştim, biliyordum. Çönkü Bernard Amcam ynmuşak yaradıhşlı, sarsak, beceriksiz, boşverici bir adamdı; hep borç içindeydi, felâket oçurumunun ağzına kadar gelir, giderdi. Ama, gene de ne yapar yapar, iyi yaşar, çocuklannı iyi yaşatırdı. Cstelik, bn gibilerin hepsi öyledir ya, herkese de iyilik etmek isterdi. Bol keseden atmalan, yüksek tasaniar kurmalan hep içten gelmeydi. Söylerken bunlan yapabileceğine inandıktan başka, çogn vakit, düş görür gibi olnr, verdigi sözleri yerine getirdiğine bile iyice ınanırdı. Annem de bunn sezmis olacak ki, derin derin bir iç çekti. «Yalan söylemedi bence; ama, parası yok, n'apsın. Belki de iflâs edecekmiş, öyle söylüyor. fsleri çok kötü bir durumdaymıs.» «Hep iflâs etmek üzeredir o, anne^> dedim. öfkem daha geçmemişti. «öyleyken, gene de paçayı kurtarır, türlü yiyecekler, güzel elbiseler alır, daha bir alay şeyler... Cenaze günü görmedik mi!» «Kimisi böyle yaşar, yavrnm. Ne de «1sa, bana düşer, hemen ödeyeceğimj Bunlan agır ağır söylemişti. Sonra, kendi kendine konnşnr gibi: «Mezannın fizerinde para çekişmesi olmıyaeak, Conor'enfnm.» dedi. Bernard Amcamın bn mektubn üzerine annem kendini yeryüzünde pek tek başına kalmış gibi görse gerekti. Simon Amcam tspanya'da manastıra kapanmıştı. Leo Amcamdan hiç haber alamıyorduk. Bn durumda annem baska yerlerden yardım anyacsktı elbet. (Arkası vmr) Yazı UlertnJ fHJen idan eden Sorumlu MOdOr: ECVET GÜREStN * GenO Tayın MOdttrO NAZÎME NADİ • Sahlbt CumhuriYet Sansı 25 Konıs Un K > Soellk • «yuk t «ylüt KM 4OM HM AtatOrk Uulvan Ye Ap. VEMtSEHlB TMefnn II H t i U M « Oaa Bulnn Da IB ren 31230 ILLJUÜ aOuınıu: Pasa Manallem üetimngeç • Dtyarbaku toeı * rLLKKl B0KII8D: tzmir Börosu: u • n ıma VECUİ KJZILDEMİK Hancl U n Ki Gaıetemlıe gOnderOea ymzılaı ko> nuisun, konulmasm Ude edllmes. * DAnlardao tnesuilyei kabu] olunawx Abnn* ve Uân ısleıt ıçlo » ı ÛD Q8tün« tAbone» rey» rfiarj Servtslı taydıriJD konm««ı lâzımdır Basan • Yayao • COMHURİYHn Matbaactilk Gaıeteclllk f A S CUgal Sofcak No W41 KOcflksaat Ucydanı CdlnM BatD ADANA ıviefıın: tSM * Ba gaztfte ÖASıN AâLJUC TA. SAS1NA uymajn UahhQ1 *tml«tl> GCMK*