28 Eylül 2024 Cumartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAHÎFEDÖR^ SiuıııııııııııııııııımuıiiiiıinıiıınıiıiıııiiııııuıııııiHiııuıııııııımtntnnııııııiıııntfinmııiııııuıııııniHtımıi; IW!MllB«IIWlfflinffllB(lliniMil(HI«^ CUMHDBİVFI İG Eklm 19€4 «ı« mm  n jı! w Maymuncuk Yazan: Hamdi Varoğlu Acaba «Herkes gider Mersine, biz gideriı tersine» tekerlemesi, bi zim «telgrafın telleri pamuk gibi elleri» nevinden mânâsız ve lürurn suz kafiye meıakunızın eseri midir, yoksa meşhur «biz bize benzerii» vecizesinin eski şekli midir di ye.? Zira o tekerlemenin de bu vecize kadar tspatıp yerine oturtulmuş bir söz olduğuna hiç şüphe yok. Eskiden bir oyuncak vardı. Yalnız küçüklerin değil, büyüklerin bile sırasında oynadıkları bir oyun Kutuyu sallardınvı. Yuvarlaklar oradan oraya ko^usur, o yuvaların içine düşmeğe çalışırdı. Ama kutuyu biçimli saUamak gerekirdi. O zaroan küçük yuvarlaklann hep si yuvalara oturur, resmi tamamlardı. Beceriksiıseniz, kutuyu hızh sallarsanız, vuvarlaklardan açıkta kalanlar, yuvaya bir girip bir çıkanlar olurdu. Mârüet aheste tem poyu bozmamakta idi. İşte biribirüıin hıh derai§, burnundan düşmüş denilecek kadar biribirine benzeyen, biri vecize CEUSI GUZEV. ISofyanın boş/ıco otrafcsiyon vitrinleri C. K. M. P. Genel Başkanı Ahmet Oguz'un tikirleri: ; IIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIMIIIIMIMIIIIIIUItllllllilllllllUIIUIU Emerkezi: Amerikan Sefaretinin I En ilaalkur peyk: Bulgaıislan E UIIIIIIHIIHIIIIUIUUUIIUIIIIIUIIIIHIIIIIIIIMIIIIIIIIUIIIIIIIMUIIIIIIIIIIUIIIIIIIIIIUIIIII Komşumuz Bulgaristan, Doğu Avrupadaki Sovyet hegemonyasından sıyrılma akımına kendini kaptırmış sayüamaz; fakat hiçbir kıpırdanma da yok değil. Sebfjpler, iç ve dış olmak üzer« çeşitli: Evvelâ Bulgaristan, tam bir polis devlet. Doğmatik değilse bile, Marksizmi tâvizsiz uygulıyanların başında geliyor. Ayrıca, peykler arasında en geri kalmış olam. Asgarî bir refah sağlıyamamıs olduğundan, halkın dizginlerini gevşetmeye cesaret edememektedir. Komünizm, henüı kokteşememis ve memleket. te hissedilir bir huzursutluk hıiküm sürmektedir. îkincisi de, jeopolitik durumu yüzünden Bulgaristanın diğer peyklere nisbeten Rusya için daha fazla ön*>m taşıması. Moskova, Bulgaristanı avucunun iCinde tutmakla, bütün Balkan yarımadasını kontrol edebilmektedir. ö t e yandan Bulgaristan, iki NATO üyesi Türkiye ve Yunanistanm komsusu ve Sovyet Blokunun Akdenize inen en ileri noktasıdır. Dolayısiyle Rusyanın Bulgaristandaki bağımsızlık hareketini diğer peyklerdeki gibi müsamaha ile karşılaması imkansızdır. e OO Q0 0 dolârhk borcu da, O . O .0 Sotyayı Moskovaya bağlayan fak törlerden biridir. Netiee olarak Bulgaristan, bugüo en itaatkâr peyk durumundadır. Moskovadan hâlâ direktii almaktadır. özellîkle dış politikada ve Sovyet Kızıl Çin ideolojik Dıtilâfında Moskovayı «Kıraldan fazla Kıralcı> bir tutumla desteklemektedir. Moskova «Vur» derse, Sofya kırmaktadır. Batılı radyo istasyonlannı parazitlemek , ten vazgeçmeyen yegâne Doğu Avrupalı komünist ülke, gene : Bulgaristandır. Batıya kaçarken Utanç Duvannda yakalanan karikatüristleri kadar çiririnleştirmeyi basaramamışü. Gene Sofyada, sayısı, bir eldeki parmaklardan az olaıı gece kulüplerinde, Hockn'roll yapa bılirsınız. Fakat t*ist henuz gırememış. Hattâ, kesenize uygun düşerse, Fransız şampanyası ve viski içebilirsiniz. Sokaklarda blucinli veya Beatles kılıkkıyafetli delikanlılara, peruka "takmıç kı?lara rasthyabilirsi • niz. fTürkiyenin kendisine has esaslara dayanan bir dış politikası Türklerin ne ebedi dostlan ne de düşmanlan vaıdır yoktuı| : i ; ; • : : • Kafesteki aslan Ne var ki, COMECON'un «milletleraras» »osyalist işbirliği» gereğim* kendisine verilen ham madde v« gıda ambarlığı rolünden, meselâ bir Romanya gibi pervasızca açığa vuramamasma rağmen, Bulgaristan memnun kal '• mamısttr. Zira Bulgaristanın da ; kalbinde yatan aslan, sadece tanm > sal defil, smaî gelişmesini de ta! matnlıyarak ekonomisini kendi ya len yürürlükte kalkmma plânı il« iktisadi birtik projesi arasında tam Ş bir paralellik yoktur. Bulgar Koorganı •" münist Partisinin resmi mıınnrt Partı«nm rMmı nrffanı <Trud>, 23 ağustos 1964 tarihli nüs hasmda, «Kalkınmatnızı sanayün gitükçe artan süratte geliştirilmesi esasına dayandırmahyız> diyerek Doğu Avruparun iküsaden birŞ lestirilmesi projesine muhalefeti> ni beHrtmistir. • nı behrtmıstir. E Üçüncü besj yıllık kalkınma pli « nınuı öngördüğü hedefler, iste> mese dahi, SoJyayı açılmaya ve Z Batı ile ticari bağlar kurmaya it5 mektedir. Fakir Bulgaristanın E COMECOKun iktisadi birlik pro E Jesi çerçevesdne girmeyen bir ~ suıal tesis için Doğu Avrupalı Ş zenginlerden yardun görmesi bek E lenemez. Dolayısiyle istediği maZ kine ve teçhizaü satın alabileceği Ş kıymetli dövizi sağlamak amacıyZ. la, ham maddesini ve tarım ürünS lerini Doğu Avrupa yerine fırsat • buldukça Batılılara ihraç etmeğe • Peyklerın en kalkınmışl olmasına rağmen, Doğu Almanya, gerek iç yapısı, gerekse dıs politika ve Sovyet • Kızıl Çin kavgasındaki tutumu bakımın • dan Bulgaristanı andırmalttadır. Ancak, Doğu Almanyayı Rusyaya bağlıyan sebepler, Bulgaristanınkinden fakhdır. Dogu Almanya, tek başına hiraayesiz Bulgaristan, kaldığı an, hür, zengin v« güçWltere lü Bonn tarafmdan yutuluvereceğini müdrik oldugu için, Rusyanın koltuğu altında kalmayı çıkanna uygun bulmaktadır. Zarelere başlamışür. Meselâ tütün ten Bonn'un da, Amerıkanın Baihracatında rekabet edebilmek i tı Avrupadaki en sadık müttefiçin, Türkiye ve Yunanistana tanı ki olmasmın nedeni, bölünmuş nan «en imtiyaılı ülke» »tatüsü Almanyanın yeniden birleştirilnün kendisine de bahşedilmesini mesinde \Vashington'un deste • ğine muhtaç bulunmasıdır. Yani Bonn, sırtını nasıl Amerikaka, hâlen, Türk ve Yunan tütün ya dayamışsa, Doğu Almanya lerinden °'ol2, Bulgarist&nınkiler da Rusyadan medet ummakta • den ise 6n36 gümriik almaktadır. dır. Buna ragmen 1963 te Amerikan Ne var kı, Doğu Almanya, son Bulgar ticaret haemi, ikili olarak 100.000 den 1.000.000 dolâra bir ay zarfında komünizmm yuz karası Ntanç Duvarını biyükselmiştir. raz aralayıp 10,000 sıyasi mah Kültürel ve siyasî kumu serbest bırakarak re}imini yakınlaşma liberalleştırme yolunda ilk iki Ticari bağlar, ümit vâdeden bir adımı atmıştır. Ancak, bahse kobaşlangıçtır. Ticarî bağlar, daima nu kararlarm, Moskovanın telkültürel ve siyasi yakınlaşmaya kini ile ahntnıs olması mümkündür. Çünkü, onumüzdeki sene bir zemin hazırlamaktadır. nin basında Bonn'u ziyaret eaeNitekim 10 senelik bir kopukluk cek Kruçef, Batı Almanlara tan sonra, 1960 tan itibaren Sof sempatik görünmeye çahşıyor, ya ile, Washington arasında diplo olabilir matik münasebetler yeniden kurulmustur. tki senedir BulgarUtanç Duvarındaki olay lar, son Dünya Harbinden beriBsrlinde, Utanç Duvarını uşaye ilk dela, Washington'un Sof rak Batıdan Doğuya geçerken, yadaki siyasî temsilcisine, Ame Doğudan Batıya kaçmakta olan rikanın «Bağımsızlık Bayramı» birinin yakalamşına şahit olduk. olan 4 temmuzda, radyo ve tele Anladığımıza göre, 30 yaşlarınvizyonda konusrna yapraa izni daki Doğu Almanın plânı zekivermektedirler. eeydi; fakat uygulanması yürek Tertemiz, muntazam, hatta «gü ve soğukkanhhk isterdi. Genç ğenç BenrerlikleT devrimizin eseri, öteki tekerleme çağımızdan kalma bu iki soz, o es ki zaman oyuncağının, yuvalarma tam oturmuş küçuk yuvarlaklarına benzer. Yerlerini tam doldurmuşlardır. Vecizemizle tekerlememizin ikisini de hulâsa eden başka sözlerimiz de vardır. Bunlar, tekerleme, vecize fiUn değil, düpedüz ata sözleridir. Meselâ «Ön tekerlek nereye giderse arka tekerlek de oraya gider» gibi; «Perşembenin gelişi çarçambadan bellidir» gibi filân. Daha da vardır ya. Şu anda akhma gelmiyor. Düçünsem mutlaka bir bir hatırlanm. Bunlann hepsi yerli malı birer maymuncuk gihidir. Bu maymuncuklardan hangisinı kullansanız, açaeagımz kapımn ardında, hep Mersine gidpnlere inat tersine gidişlerden; hep, arkadakileri kendi gittigi yola sürükliyen ön tekerleklerden; hep, önden tıpı? tıpıs giderken arkasındaki perşembevi de o tarafa doSru sürükleyip kendine benzeten çarsambalardan ibaret SOLDAN SAĞA: bir kafüe gdrürsünüz \ 964 OUmplyaUarının yspıldıgı Tıpkı Eviiya Çelebi Seyahat; şehrtn halkından. 2 «Koca OS'.anı namesinde okuduğumuz. îstanyakalams vey» 61dürme sporu» anlabul esnafının geçit resmi gibi, mma lfcl sdz. 3 Banyo teknesl b\jlunmıyan evlcrde bunların baçtnda sonu gelmez bir kuyruk, karşınıyıtanılıt, caıısız vücut. 4 ÇocuS za çıkar yemegl yabancı çevrelerde cıisatlr oO geçit resminde, nasıl ekmekl»rak tolman yer. 5 Büjuklü* t e caka satma hall. bir sora eöatı. 6 çiler, börekçiler, demirciler, maKurumuş ekln saplan, temlzllgl ort»rangozlar, tenekecüer, kunduradan kalöıran şey. 7 Nezlr talan cılar. helvaçılar, akla gelen. gely»ptn&ya kalkışmama. 8 Bir çeştt miyen türlü zanaat erbabı bulukesklnln yarısı. «Mebt;.b» goz at!» nuyorsa, kamyı açınca karşımıkarşıhğı ikl sözm blr emlr. 9 Bir za çıkan asırların yadigârı o upued»t, blr hab«rt kamu eHtârına bll« xun kuyruktan da, yine bize mahdinaek lçln yapılaa. sus her seyi görebilirslniz. caktı bu. Bir kutu şeklinde idi. Ustü camla örtülü, enlice kenarh, yu varlak bir kutu. Içinde bir resiru. Çoğu zaman bir zenriresmi.Restnin orasmda, burasında mini mini yuvacıklar. Kutunun içinde, çiçek tohumuna bcnzer beş altl tane ufft cık yuvarlak. yürekler acısıydı 3 BULMACA 1 da herhangi bir sakmca olmıyan ve her tfitlü muam^Iesi ikmal kan Sefaretinin vitrinleri.. Gü edilmiş bir kimse, pozuna girenün her saatinde binlerce Bul rek, şüphe dâvet etmeden ellev i t rinlerin önüne toplanarak rini. kollarını, sallaya sallaya . .. . . . i£j~ Amerikanın hayat tarzma, lider ağır ağır ilerliyerek kaçmayı arazl, 133456799 lerine ve teknolojik ilerlemeleri düşünmüştü. Yakalandığı yer, kolay klşl. 6 ne dair fotoğraflan seyretmekte takriben 100 metre genişlıgind<~ Blr ve altmdaki yazılan okuyarak bil ki mânıalar zincirinden mey • kunımuş jresllllk para e<iet değergi sahibi olmaktadır. Biz Soîyaday dana gelen Utanç Duvarının orU eçya. 7 T?tken, Komünist Partisi Gençlik tasıydı. Oraya kadar nasıl gelesesU kuşlarf de kara bildigini görem«dik. Bizim oT e ş k i l â t m m vi trininde verlleeelc blr e. ; • , Ü . I . U : . u»»i kalemle yapılmış şöyle bir kari tomobilimizi, altına ayna koymlr, lnce ** nakatür vardı: macasına arayıp taramakta oolmıyan durumda. 8 Glzlan zebellâ Doğu Alman polisi, tnönü ve Johnson U olmıyarak ve san benizli, çelimsiz genç adaBir jet uçağuun içindeki John mı farkedince, bir ok g>.bı fırherltesln önünde. blr zaman parçnsı. son, Kuzey Vietnamı bombalar layıp ensesine yapıştı. Bir ana 9 İçten acı duyarak. ken, diğer bir jet uçağmın için kedinin yavrusunu taşımasma deki tnönü de, Kıbrısı bombala benz^r şekilde sürükliyerek bir maktadır. Johnson ve tnonü'nün kuHibeye tıktı. Polısin per.çesi, başlarında, Sam Amcanın sembol ensesine yapiîinca; «Teslim olS Ingilizce muhaberatı bılen • haline gelen meşhur silındir şap dum» anlamına ellerinı havaya kası bulunmaktadır. Karikatü kaldıran genç adamcağızın harist, Johnson ve Inönüyü birer ca li, yürekter acısıydı. niye benzetebilmek için bütün ma • • haretini kullanmıştı. Fakat gene Yann: Polonya ve sonuç =• • de, İnönü'yü, bizim «Büyükdoğu» îlllllllIlinillunillllllllllllHIHllllllUIIIIIIIIIIIIIHHllHllllllHlllllHIIIIIHIIIIIIimilllllllllHIIIIIIIUHIimH""»'' I Ücret tatminkârdır. îsteklile İ •rin, Umit P.K. 52 müracaat. ; (Basm: 19606/12614) Sofya'nın baslıca atraksiyon mer YUKMUD.\N AŞAĞIYA: . 1 Peruka (kanna söat. 3 «Allıgı rey çok olmıyan nsMOBet» m&nanna üç B6z. 3 Çocuklarm çok dela .yuncnklanna tatblk eUIUetl hareketl y&pmama. 4 Ale» alıp ates ha lln« gelem«rae lçt. 5 DttzMlfc «nvş Bizim malımız olan maymuncuklar, bt«« tftahsu»'olan kapılan açtıÇı zaman karsımıza çıkaoak olan ihmaller, tesevyüpler, aldırmazHklar. vızgelircilikler, adam sendecilikler. bugıinkü isi yanna bırakmslar bı'.mediŞimizi bilmezlik'er. ürküt*n<"den savılamıyacak bir kalaba'ık halinde bizi karşılar. hemen arasına alır. Her kapının ardında karsılastığımız bu eüruhu gördükçe korkııdan elimiz avaaırmz kesiliyor da acaba onun ic'n mi bunlarla başa çıkamıyorıır"'.. C.K.M.P. nin Genel Başkanı, ba kendisine göre dış poUÜJsst tumhurlyetçi Köylü Millet Partisi Genel Başkanı Ahmet Oğuı dış politika hakkındaki görüşle raız nasil olmalıydı? haytet dolu bir sesle: rini şöyle anlattı: Genel Başkan kısaca bunun da Ne dediniz? diye sordu... « Fertlerin hayatında oldugu cevabını verdı: Ametika bire yarditn mı ediyor gibi, milleüer hayatmda da ta « Dünya müleüerinin styasl ; rüıl şuura ve idrake dayanmıyan tarihi yamnda Türk toplumunun \ «nuş!... ve bunlan lnançla benimsemiyen da pek zengm olan uzak ve ya:| Ve sonra ilâve ettl: « Varhgını, bekasını ve getopluluklardan, kendini saran hâ km tarihi dış politika tecrübehakkında ciddi filcirler leri suzgeçten geçirilirse bugün lişmesini, kendi kudret ve imdiseler de değişmiyen ve bir çok dünya kânlenndan değil de yalnız di ve görüşler beklenemez. milletlerine mal olan şu hakikat ğer milletlerden yardım yolu ile Kuvvetini ve kudretml kendi sağlıyabileceğine inanan bir top tarihinden, kendi benliginden ve üzerinde dikkat ve ısrarla durlum haline girmenin korktinç â hasletlerinden almıyan bir toplu mak varlıgımız ve bekamızTn aklbeti ve dehşeti içindeyim. Her mun dış politikada da hür ve na templı olmahdır: ne kadar boyie ifadeler, pek ih müstakil görüşlere sahip olabiDış politikada TÜTklerin ne «tlyatsız çevrelerde kullanılıyor leceğini sanmıyorum. bedi düşmanlan vardır, ne de esa da bunun memlekette bir ıbedi dostlan vardır. Yalnız Türk Bilhassa uzun yıllardanberl şaş lügün ebedJ menfaatleri asü olnanç halınde yayılması halinde kın, hedefsiz ve âcia içinde seydurum pek feci olur. reden bir tutumun neticesı ola malıdır. Kaldı ki Türk ekonomisinin rak cemiyet bünyesinde yaratılan Henüz irjsanlığın bu görüştet imkanlan. bugünkU haliyle da ve maalesef yerleşen, kendi var vazgeçersk bütün insanlığa şâmi hi, bu temayülün doğru olmadı lığuu hor görme, aşağıhls duv bir zihniyete intikal edememi ğını gösterecek mahiyettedir.» gusuna kapılma, fcendine olan bulunması karşısında, dış polit îktisat Doktoru olan Ahmet O inançlan kaybetme emareleri ya kada nazarî ve aldatıcı btr yol ğuz'a göre, dış yardımlar kesilir nında toplumun şahsıyetli bir gidıltnesine imkân bırakmamal se Turluye pekalâ yine de tol dış politikasının da olabilecegine tadır.» kınabilirdi. Genel Başkan bu inanmak çok müşküldür. C.K.M.P. Genel Baştonı k hususta qok nikbinim diyor ve \ şunlan söylüyordu: \ « Türkiye yüda bir milyona taylı, fikir ve tavsiyeler beü I yakın artmaktadır. Her yü ij samek zannederim Isabetli olma ; hasına Intıkal eden yeni kuvvetderken NATO Ue ilgimlz haklı I lere sahibia . Bu yü sonuna kaBu itibarla hür ve mtlstakil, | dar dış memleketlere yuz bine şahsiyetii bir dış politikadan bah da ise şunlan söylüyordu: « NATO'nun, ortaklan a r * ' yakın İşçi gitmiş olacaktır. Bu sedebilmek için her şeyden ev\ mlktann 300.000 500.000 olma vel toplumun bir dünya ve tarıh da, eşitlik ve müşterek mesı | ması Içla bir mâni yoktur. Şu görüşüne sahip bulunması, ken yet esasiannı gözeten bir p I hale göre her işçi ayda en az dine, vasıflanna, mazidcn bu ya hüviyetini tasıması esastır. A • 100 mark memleketine gönderse na akıp gelen tarihi şuuruna sa halde bir kıyrnet itade eüecei 1 yılda 120 ilâ 600 milyon markhk hip çıkması ve bu inançla mil kanı degilim. 3u halde de tit ittifakınıa yalnız bizim için I bir döviz kaynağı nasıl olacaktır. let işlerini ele alması gerekir. ğil, bütün ilgili memleketler İ Memleketin yeraltı kaynaklan Bu arada Türklerin tâbi ka aynı derecede Üzerinde duru İ son zamanlardaki tezahürleriyle | oldukça zengindir. Yerden fış vimlerden degil, daima önderlik ya değer t&raflan meydana I kıran petroüer, her türlU ma hasleti taşıyan milletlerden oldu maktadır.» | denler, hidroelektrik imkanlan guna inancını daima hatırlatma| memleketin yararma temel ola lı, bunu yasatmalı ve bu vasıflar üzerindeki azim ve iradeden 1 cak varlıklardîr. | Ikinci ağır sanayi yıl sonuna sonuna kadar vazgeçilmemelidir. I doğru işlemeye açılacak ve bir Bu ana görüşlerden hareljet e Peki ya Sovyetlerle mü. | çok tâli sanayiin kurulması Im dilirse görülür ki, Türkiyenin 1 kanlan memleket Içi Rayretlerle kendine has esaslara dayanan bir betlerlmız konusunda ne dü dış politikasının var olduğumı yorsunuz? | sağlanabilecektir. Türkiyenin bütün S c 1 Yav&ş tempo ile de olsa ve kabul etmeye imkân yoktur. Var oldugu soylenen dış poli devletlenyle yukanda arz< | rimli ziraat elle tutulur derecede tika dünya hâdiselerinin süratle ana görüşler cerçevesi içinı 1 bir gayret içindedir. | Kısaca Türkiye bugünkü ha degişmesi ve gelişmesi neticesin münasebetler kurmaması | Hyle mecbur kalırsa kendi Im de etrafımızı çeviren ve karşı hiç bir sebep görmüyoruni mıza yığılan blr sürü olayın, biz| kânlariyle de kalkınabilir.» Ahmet Oğuz, bilhassa U leri Idare edenlere telkin ettigi, meseleleri ve ana d&valar birer günlük tedbirler manrume rinde duruyor ve konuş sinden başka bir şekilde vasıf şöyle bağUyordu: landınlamaz. Türkiyenin »sıl derdl, Filhakika son Kıbns hadisele ölçülert boaılan, zihnlyet çarpan verinden çıkan, hak ve iı | 1846 da Demokrat Partinin en ri münasebetiyle göze 1 ateşli mllletvekillerlnden biri o dalgalanmalar; Türk devletinin ölçüleri dejenere olan tN: j lan Ahmet Oguz. daha sonra Ma temel görüş ve inancma dayan n yoluna koymak olmali(! | reşal Çakmak, Kenan öner, Hlk mıyan ve takat dış münasebet nun yanında da organizas § met Bayur ve Osman Bölükbaşı lerdeki partnerlerin degisen ve biliyetini sağlıyabilmektiı | Ue birlikte (eski) Millet Parttsl şekil degiştiren davramşlan so litikacüar, idareciler, va ş nin kuruculan arasına girmişti. nunda bina edilen dış politika hizmet arzeden herkes b f Sonra uzun seneler seçilememlş, nin başkalanna ait olmasından viye mutlaka tâbi tutul Bunu yapamazsak, hadis k Kurucu Meclise iştirak ettikten dtr. Görilldüğü gibi, Ahmet Oguz neticeyi başka yollardan s sonra, nihayet son umuml seçim I lerde tstanbuldan milletvekili Türkiyenin dış politlkasını şid rine sokmak için mutlakı f. çıkmıştı. detle tenkid ediyordu ama. aca edecektir. ıi!im!iıniınuuunıuiHiir)M»M»t^iH!iHwınnıınn^^^ Müstakil ve şahsiyetii bir dış politika Komşu dev'etlerlı iyi münasebetleı 1 Hedefsiz ve acz | içinde bir tutum" PARİSİN KIRALİ 81 Jnneflıı IKtltMâ İDakıiln Mmataklui İstanbul Teknik Üniverskesi Rektörlüğünden 1 Takımının muhammen bedeli 68. liradan (20604.lira> 303 takım elbise dikürilecektir. 2 Geçici teminat 1545 lir» 30 kuruştur. Eksiltme (Kapatı zarf usulü ile) 28.10.1964 çarşamba günü saat 11.00 de Ta$kışla binasj içinde toplanacak olan Bektörlük Satınalma Ko misyonu tarahndan yapılır. 3 Tâliplerden istenecek vesikalar Uio şartnamesinde yazüıdır. Her gün mesai saatleri dahilinde görülür. 4 Isteklller, 2490 sayıU ka nunun târifi veçhile hazırhya cakları teklif mektuplarıru ek siltm« günü saat 10.00 • kodar Komisyon Başkanlığına verme leri lâzımdır. Postada vâki gecikmeler kabul edilmez. RM)Y0 •RA0W1Öİ?0 • RADYO •RMKO^MDTfO İ S T AN B13L 13.10 Hava aurumu 1315 O£le tSTANBUL İL BADVOSC konsert 13.40 Sarküar 14.00 17.58 AÇÜIB 18.00 Dans müzlğl Ögleden aonra dans 14.30 Tüıfcil7.30 Açüıs Kısa hftberier 18.30 Caz albümlert 1900 Meler 14.45 Şarkılar 15.00 Kapa7.35 Kur'anı Kertm Sws eserleri lodlden melodlye 19.30 Orkestra nıs. mtlzlğl 20.00 Hafil müzlk 8.00 Haberler 8.15 Toprafc ve ürün 18.57 AçUış 17.00 Kısa haberler 8 35 Salon orkestralan 9.00 ».15 Radyo Ue Almanca 20.30 17.02 Türküler 17.15 Mettn tstanbulun ses! 9.20 Küçttk Kon Plâklar arasında 21.00 Oece ItonGurel ve ar&adaşlan 17.30 tnceMrt 22.30 Çeşlttl mÜKlS 24.00 »er 10.00 K ı » haberler Kapanı». sazdan Perahnak faslı 18.00 Rek12.00 AçUıs Kım riiberler . 8a Kapanış. lâm programlan 18.35 Turttan İSTANBUL POLİS RADYOSU ton orke«tr»lanndan 12.30 Çarkısesler 19.00 Haberler 19.25 (Kısa dalga: 47, 43 m.) lar 12.50 Haflf müzlk 13 00 Hava durumu 19.30 Şarküar 10.58 Açülş 1100 ŞîTkllar: B. Baberler 13.15 Pl&k doUbından 19.55 Küçük llânlar 20 00 Kitma 13.30 Şarkılar 13.50 ÇeşKU mü Oral 1150 Dolrtorumuz dlyor kl: lçln 29.10 Şaıküar 20.30 Sllahlı ZİR 14.15 Saz eseriert 14.30 Kon H İ S ttalyan şartalan 1140 Kuvretler saatl 20.45 Hafil mıiser saatl 15.00 Kısa haberler Türfeüler: G. Sevün A. Sezgln zlk 20.55 KüçüS ilânlar 21.00 panıs. Kapanış. Kısa haberler 21.02 Oece konsert 15.58 Açüıs 16.00 8an»tt£&rlar 17.00 Açüıs K ı a baberler geçldi 16.20 Dans muzigl 16.40 22.00 ŞarkıVar 22.20 Sevllen 17.05 Edltb lAleşenden plyano Ue melodller arasmdan seÇtUOerlınlz hafll melodller 17.15 Türküîer Türküîer: Q. Bevlm 1 A. Sezgln 22.43 Haberler 22.55 H*v» du17.00 Kapanıs. 17.30 Kadınlar faslı 17.57 Kıs» rumu 23.00 Haftamn besteclsl llânlar 18.00 Rekl&mlar geçldl 23.45 Gece yansma dogro 23.58 19.00 Haberler Günlüfc olaylar Günctt önemU haberlert 24.00 8.2T Açüif ( 3 0 Kı»» hatoerlet 19.30 Kısa Uânlar Haflt müzllc Kapftnış. 6.32 Günaydıfi » y t n dlnleylcller 19.40 Şarküar 20.00 Eırcel saman ANKARA İL RADYOSB 7.02 Kur"am Kertm ve Türkçe İçinde 20.15 Oda müzlgl 20.30 16.37 Açılış 17.00 Jo Stefford açıklama8i 7.15 Saz eserlert Meteorolojl sohbetl 20.40 ŞarkU&r ftöyluyor 17.15 Dens raOzığl 21.00 Edeblyatımızdan yankılar 7.30 Sabah müzifel 7.45 Bu B»t» 18.00 e«nfonU£ tooser 19.00 Haftf tun sollstl 8.00 Habetler 8.10 21.15 Haflf müzlk 21.25 Spor Caz şarfcılan 19.30 Pransıaca me' Hava durumu S.15 Slzln lçtn çaröportajl 21.40 Şartolar 22 00 lodller 19.43 Radyo Ue Franauslıyoruz 8.30 Oyun hM8l»rı ve Reklâmlar geçldl Î230 KüçüS c» 20.00 Madrtgal korosu 20.15 şârkılar 900 Kapanış. müzlfc »Ibüınü 22.45 Haberler Şan soloları 20.30 Dilek pıaan 11.57 Açüış 12.00 Ksa» haberler 22.55 Ara melodUerl 23 00 Radyo 21.30 Blr senlonl 22.10 Güz tatlll lçln 12.25 od» orkestras» 23.15 Çeşitli mu 12.02 Öğle akşamı 22.3S Dan» müzüti 23.00 ztk 24.00 Kısa haberler Kapa Küçük lîânlar 12.30 Beraber ve Kaparuş. aolo şarSılar 1300 Haberler nış. Koger şu cevabı verdi: • Kendi gözlerinlıle gördünüı, düçesle evlenmem çok tehlikeli bit tefebbUstü. Bütün güçlükleri cıkaran, oğlu oldu. Annesiyle meşgul olmaktan vaıgeçmem, bir anda ondan yakayı sıyırmam demek değil mi? Şu halde, verdiğim karat hem isabetli, hem kârlıdır. Sonra da tnatmazel Marichall düşesle mukayese etsenize. Biliyorsunuz ki baban mosyö Marfchal, Fransanın en zengin adamıdır. Paradıtn yana Amerikalılarla atbsşt beraber gidiyor.» Rascol: • Bu adam seni damatbğa kabul Roger devam etti: s Her ik etmez, dedi.» Kaı kimi isterse kabul ede den oynarsam, gırtlağımıza kad cektir, yet«r ki evlensuı.» Peki, matma ra gömüleceğiz, hem de ömriimü zel Marechal'den emin misin?» • Bir ka dar, bilmış olan. Zahmete değeı dından ne kadar emin olmak mümkiuıse o Paris'in kıralı yapmak istedin kadar eminim.» « Hah, işte vine dediğime rım tabtın basamaklarında. K geldln! Hep hayal kuruyorsun. Kendini sakm. Ben bir tuzak seziyorum. Tehllkeyi sez yakalamak için elimi oıatsam mek hususunda ne kadar lyi koku aldığımı kalkmış, sinirli bir scuze epb bîlirsin. Murdar bir işe giriştifc gibi geliyor lihnimi karıştırıyorsnnnz. Kasa bana> « Saçma! Nerdeyse bana uyurgezer nı hele cebime yerlestireyim, « hikâyeteri anlatacaksınız. Bit parca yütekli cağim. Payınızı alacaksınıı.» olun, kuzum'. Mctiu davranmak lâzun!» t.\i ANK ARA 4O 6oıi: "Bir milleti millet yapan muolHmlerdir,, dedi İzmlrde bulunan Gazi Harretleri dün muhteüf mektepleri ziyaret etnüslerdir. Erkek Muallim Mektebini ziyaretleri sırasında muallim Kemal Emin Beyin yaptıkları bir konuşmaya cevap verea Reisicumhur Hsaretleri şunlan sö>iemişlerdir: < MaalUrfiden. mürebbiden mahrum bir millet, heniiz miUet tvanunı almak istidadmı kesbetmemistir. Ona âlelâde bir kitle deniliı, millet denilmez. Bir kitle millet olabilmek için mutlaka mürebbilerc ve muallimlere muhtaçtır. Onlardır ki bir heyeti içtimaiyeyi millet haline koyar.« Halic'in Kâğıthane kısmı nerelerde frak mecburiyeti, nerelerde veston v« leceği esasa bailanmıstır. (Basın 19272/12584) KATTP liametgâh teüJtereml fcaybettün. Hükümsüalür. Tooöos DollotU 31/llie» Cumhnılyet 12616 rtmtımvıı 16 Eklm 1925 tarihli Cumhuriyet'ten Türkiye Kızılay Derneğinden Ankaradaki çadır atölyemizin ihtiyacı için, AAtt 1 2 Cinsi Motorlu Matafora makinası (Tip 1132) Motorlu çift iğne çadır dikiş makinası (Tip 145 W 3021 145 W 3041 2 Motorlu tek iğne çadır dikiş makinası (Tip 1327) 1 Çuval imâli için motorlu dikiş makinası (Tip 1592) makinalan satın ahnacaktır. Şartnameler Ankarada Kızılay Genel Müdüılüğunde ve tstanbulda Kızılay İstanbul Müdürlüğünde görülebilir. Tekliflerin en geç 28.10.1964 günü saat 16.00 ya kadar Genel Müdürlüge verümiş olacaktu. FILMAŞIN 7E.10.10 Gümrük tarife pozisyonlu «FILMAŞIN» 1 için ROMANYADAN İHTİYAÇ BELGESİ aimıs bulunan Sanayicilerin Şirketimize müracaatiarı. DEMtR KERESTE TİCARET A. Ş. Galata Tünel Cad. Transtiirk Han Kat : 4 Te!: 49 11 41 Telçraf: DEMKEKLM . Halic'in temizlenmesi '.« .. « •»« • • • • • • •• • •• • • ••• • • " • • •• • " * " ••* .. «.• « . . • • • • • • • " • • " • • • " " • • •• * * " • •• *• " " ^ * ^ * Belediyelere ve Yol Müteahhltlerine ^ * ^ * < İyi halde, kullanılnus asîalt makmesi, konkasör ve silin i dirler saübktır. Tediyede kolaylık gösteriür. İsteklilerin (sanü t mas Mithatpaşa caddesi 44/6 Yenişehir Ankarai adresine f vazı ile müracpat'an. ^^^^^^^m.^^4 Haliç'in Kâğıthane deresindeki köprüden itibaren Balat ve karşısındaki Tersane zift ocağuıa kadar olan kjfarunın temizlenmesi Şehremaneti taraîından istenmiş ve teklif Ticaret Vekâleti tarafından kabul edümiştir. Vapurculann toplantısı Türk vapurculan arasındaki rekabeti gözon Vekâleti, aradaki anlaşmazlığj yaratan meselele huzurunda görüşmek ve bir hal çaresi bulmak \ tejkiline karar vCrmiştir. Komisyon ilk toplantu da yapacaktır. Bu toplantıya Seyrisefain (Deı Müdürii Sadullah Bey de dâvet edilmiştir. Kıyafetlet dürenlenecek Resmî merasimlerde yüksek memurlann giyecdderi elbise ve teferrüatı hakkında Veküler Heyeti terafından bir taUmatnam« haarltmraı» v» Vil*yeü«r« Ublig olunmuştur. Bu taliınatn&ıneye göre
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear