Catalog

tKJ CUMHURlYET 10 Kasun 1962 JGÜNÜN ıııııııııııııııııııınıııııııın KONULARIJ Atatürk'ü Yonımlamak Yazan: Melih Cevdet Anday ^^^™"™^^"^^iTTiınnTnTTTTTTnnnTTİıTııı Sehir Durmadan yangın ihbarı yapan bir şahıs aranıyor ııuâıuıııııııııııııııiiiımıııııııııııııııııııııııııııııııııııiNiıııiiiu] ıııııııııııııııııııııııımııııi!inıı|ıııı | ııııiıııııııııııııııımııı BİR Y I L D Ö N Ü M Ü | IIIIIIIIIIIIIHIMIIIIIIIIIHIIIIIIIIIHIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIII|IIH HEM Bugünde başnmızda vet, yine başımızd*... Vine O'nnn (Ssterdi|i yolda yürüvoruz. Yine O'nun levjisi kalblerimizde, (•ününeeleri, öğütleri kafamıola» Xine O'na bağlı, inkılâplanna aadıkız. Kadını ve erkeği, ibtiyarı, genci, aydını gericısi, rauvafıkı, muhalifı, böyl«ı •oylüyor. ölümündenberi nerede.vse leyrek asır olacak. Yine bepimiz için mürşid, rehber, bayrak, imân O, O'nun sözleri. Böyle diyoruz ya, detnekle iş biımez. Durun bakalıtn, Uogru mo'.' Bir araştıralım: «Yeni Türkiye cihaııgir bir devlet değil, iktUadi bir devlet olacaktır» diye ynl eöstermişti. * Hani ya, olduk rau? • Atatürk'ü anlamakta ve sevmek sındayım. Atatürk her şeyden önce bu topte tümümüzün birlik clduğumuzu kolay kolay söyliyemeyiz. Unutma luma uygarhk değıştiren adamdır. yalım ki. onun ariını. anılarını, yo Gerçi doğu uygarh|ından çıkroa, batı uygarheına geçme düşünüşü, nutlarını (heykellerini) korumak için bir kanunumuz var. Öyle ise. Atatürk'le başlarnaz. çok daha esTürkiye'de Atatürk'ü sevenler ol ki günlere dogru uzanır. Sözgelişi duğu gibi. sevmiyenlerin de bu Üçüncü Selim'den bu yana, bir taPolis 10 günden beri Bakırköy lunduğu bir gerçektir. Neyi şrös kım padişahlar, devlet adamları, semtıni heyecana veren bir olayı batıya yonelme yo tahkik etmektedir. terir bu? Aîatürk'ün getirdiği ku düşünürler, Meçhul bir rumlara ve yeniliklere karşı bu lunda çabalar göstermişlerdir. Bu genç hemen her ğün devamlı olana baksrak Atatürk'ü, yüz elli yıl rak polise telefon etmekte ve yan gün de direnenlerin bulunduğunu gösterir, sanırım. Bu direniciler, lık bir çabanm en büyük başarı gın ihbarları yapmaktadır. Arap Müslümaıt uygarlığı düş cısı diye tanımlamak, başlanılan Hiç beklenmedik zamanlatda künleri. şeriatçılar. ırkçılar Tubir işi yarım yamalıkktan kurtayangın ihbarı alan polis ise duruTancılar. Osmar,lı artıkları. salta rarak en keskin bir sonuca ulaştırmu itfaiyeye bıldirmekte, itfaive biri olarak görmek de yanlışnatçılar ve eski zaman hayranla mış de verilen adrese yangın arabalaÇünkü Atatürk'den önceki barıdır. Buna karşılık batıcılar, lâik tır. rinı göndermektedir. Ancak tertiler, çağdaş ulusculuk anlayışında tıhlarımız, bir ümmeti yenile.ştirbat almaya giden polis ile yangın olarlar. cumhuriyetçiler. devrim» mek istiyorlardı. Atatürk ise bir sondürmeye giden Itfaiye, şaşkınciler, halkçılar, bağ;mşızlık savaş ulusa uygarhk değiştirmiştir. Bu bakımdan ılktir. Gerçi batılılaşma lık içinde kalmakta ve etrafta açıları, sosyalisUer ise AtatürVü teş, duman aramaktadılr. seven, eavunan, yeni durumlar ve devriminin, bir ümmetten bir uBakırköy semtinde manyak sah gerekler karşısında ona yeni yo lus çıkarma işi ile bir arada yürürumlar ekleme çabasında olan R c dügü düsünülürse. Atatürk'ün ba f.n yakalanması için polia ve halk Üler, yeni deyimi ile «zinde kuv tılılaşma ç.bası arasında daha bir işbirliği yapmıştır. • vetler» vardır.Birinei kümedeki ulus olmadığımız ileri sürülebilir çürütülmiye Parasız kalınca soygunculuğa ler, demek Atatürk devrimlerine ve böylece o görüş kar;ı dırenme durumunda olanlar, kalkılabilir. Ama batılılaşma inankalktı bu iki karşıt gücden hangisinin cı. ister istemez ulus olma ülkütstanbulda belirli bir ikâmetgâçoğunlukta olduğu «orusuna kar sünü de içermekteydi. Türk tophı bulunmayan ve sağdın loldan «ı, toplumumuzun çağdaş bir dülumu. bu iç ico geçmiş iki ülküya zen anlayifi içinde tam olarak yer bugün de gerçeklestirmek çabası a!dı£ı haraçla geçindiği iddia olu 6 lestirilememiş buiunmasından ya içindedir; işte Atatürke karşı o nan 1 yaşındaki Ahmet 'Karasu rarlanarak, yoksul ve eğitimsiz Iar.ların başlıca istemed;k;erı bu dün gece parasız kalmıştıf. Küçük pazar Caddesi 7 numaralı fırının çoğunluğu kendilerinden saymağa | duı. önünden geçerken içeri giren Kakalkıyor ve bunu gerçekleştirmek i Cebeci için bütün demago.iilerini, kurnaz ; Batı ülkelerindeki toplumsal, si rasu, işçilerden Mehmet lıklarını yürütüyorlar. Bu durum yasal devrimlere bakarak, bizim ve Mehmet Avcıyı bir kenara itüzerinde önemie mış ve çekmeceyi kırıp 120 lira pa da, bugün nitelik olarak sgır ba toplumumuzun, gereken bir özelliği trsyı alıp kaçmak istemiştir. Işçisan Atatürkçülerin ilk büyük EÖ durulması revi, ulus çoğunluğunu ekonomi var: Batı ülkelerindeki toplumsal, ler tarafından sokak ortasında yavt egitim alanında tez elden kal ekonomik, siyasal devrimler, batı kalanan sanık nezaret altına alın kındırmaktır. Bu ise Atatürkçüle uygarlığının içinde ve uygarlığın mıştır. olarak gerçekleştirilmiş rin bir takım toplumsal ilkelerde gelişimi Bir ırz düşmam linç Başka bir deyişle, birlik olmaiarmı gerektirir. Ger devrimlerdir. ediHyordu çekte böyle bir bırliğin var oldu batı uygarhğı, batıdaki toplumsal, siyasal devrımlerden îş bulacağını v.âdedıp, 1 yaşın4 ğunu da kolay kolay, söyliyeme ekonomik, biri ile tek başına açıklana da bir çocviğu içkili lokantaya göyiz. Demek Atatürk'ü sevmek ve hiç tek basına hiç birinin ürunii türüp sarhoş ettikten «onra tecaanlamak konusunda, sadece ilk bö maz, sözgelişi vüz eden îsmail Talay yakalanmış lümlemeyi yapmakla yetinemiye değildir. Bu bakımdan, batı ülkelerinden herhangi birin tur. Taşlıtarladan aldığı eeğimiz anlaşılmaktadır. çocuğu deki bir sosyalizm devrimi, bir Sirkecideki lokantalardah birinde Başka bir deyişle, çeşitli toplum uygarhk değişmesi biçiminde gössarhoş eden ırz düşmam Karako•al, siyasal görilşlerde olan Ata terilemez. Atatürk devrimi dediğila götürüldüğü sırada olay halk türkçıler aratında. Atatürk'ü »n miz, iki bin beş yüz yılhk bir sütarafından duyulmuştur. Kalabalamak, halkı anamak, ulusu kal re içinde oluşan batı uygarhğımn kındırmak. eşit ve özgür bir top Türk toplumuna maledilmesi ça lık ırz düşmanını linç etmek istelum kurmak kcnuları, tartışmalı basıdır. Atatürkçüler ve Atatürk miş ve yulıalamiftır. ve çekişmeli konulardır. çü olmıyanlar, işte bu olay karşv 6300 lirasım kaptırdı Böyle olmasını yadrrgamıyorum sındaki durumlarına göre tanımŞehrimızin tanınmış pavyonlaben. Çünkü bugün Atatürk, ne ol lanabilirler. Atatürk de her şeyrmdan birinde çıplak dans eden önce bu niteliğinden öturü, 24 yaşındaki ttalyan aktristi Carduğundan çok, ne olabileceği, ne den ye, nelere yarayabileceği yönün yorumlanarak değerlendirilmek ça bo Dotli Ummogandi evvelki gece den ele alınmaktadır. Her görüş o basına muhtaç değildir. pavyon dönüşü Tepebaşında soyul rnı kendine maletmiye çalışıyor. Bugün geri kalmış toplumlar, muş ve 6300 lira parası alınmıştır. »özgelisi, kendilerini ilerici, devsömürgelikten kurtulmak için saGenç kadın ifadesinde şunları rimci. halkçı bilen, ama birbirın va^an yadabirbir kurtulan sömür söylemiştilr: «Bundan 10 gün önce den ayrı toplumsal görüşleri tu geler, kalkmma ve kurtuluş çaba Ayazpaşadaki pastahanede oturur tan çeşitli kümeler, Atatürk'ü ge ları içinde, sömürgecilerin yüzyıl ken bir gençle tanı.ştııtı. Çok iyi lecek üstüne olan kendi tasanla lardan beri desteklemekte. besletngılizce biliyordu. Bana Salem rına ve rnanışlarına yararlı ktla naekte olduklan eskimiş kurum sigarası vereceğini söyledi. Olay cak biçimde yorumlamak eğilimin lardan, zararlı geleneklerden, engecesi yanımdaki menecerimle oto dedirler. Bu türlü yorumlar so gelleyici âdetlerden sıyrılmanın mobile bindik. O da yanımızda nunda ise Atatürk, bakıyorsunuz, yolunu arıyor, bunun gereğini duidi. Meşrutiyet Caddesine geldik. uyuşamaz görüşler arasında kılık yuyorlar. Çünkü bu, yeni bir topMeçhul adam burada beklememitaa kılıfs sokuluyor, paylasılamı lum anlayışını benimsetmek için zi ve arkadaşınin geleceğini söyle yor, ıöiBeli?i »osyalist oluyor ya lorunlu bir teınizleme işi oluyor sonra bjjjfkadaşı gel da »osyalizme karşı duruycr. Bun onlar i için parayı larden hangisi doğrudur? Atabizim y.fP.ffagıız^aifife&JSagf^e zaman j ^ ^ a i a m eliratürk'ü berhangi'birtöyîevi ile öbaşta tı 6300 lffi^ı^apıp kaçzel tesebbüsün savunucusu «ayannıvornm. tılar» demiştir. lar olduğu gibi, başka bir sözü ile de çahjanlann yanıbaşında görenler1 var. Çünkü bu konular bugün artık toplumumuzun çözmiy» uğraştığı ve çözmek zorunda olduğu başlıca konulardır; bu yüzden de Atatürk'ün »u ya da bu yandan olması gerçekten önemlidir. Bana kahrsa yapılacak ilk iş, Atatürk'ün kendi görüşlerimize zoraki uydurmak çabasından vazgeçmek olmalıdır. Onu ele alırken, kendimize kar?ı doğru ve içten (lamimt) davranalım, onun büyüklüğünü knllanmalttan vazgeçelim, bu büyükluk nerede, ne için. büyüklükte onu anhyaljm ve cnunla kendi tasanlarunu, inanıslanmız arasında zoraki değil, gerçek ilişkiler kurahm. Türk toplumunu haksızlıklardtn, eşitsiziıkierden, «ömürmelerden kurtarmak istiyen ilericiler için böyle davranmakta ancak yarar vardır kanı Atatürk İiheleri Atatürk öldü; üstünden 24 yıl gibi bir zaman akıp geçti. Onun öldüğü yıl doğanlar bugün yirmi öört yaşında, Bu yirmi dört yıl içinde o ka I "^"^* Yazan: Cahit Tanyol çılık, poatik d» \ ğil, sosyal bir ' yöndü. Atatürk halk iradesi v e halk idaresini. Anavasanın «hâki * Nihayet yakalandı Aslstan Dr. ÖZDEN KOÇHİ8ARLI ile Afistan Dr. BVRHAK K1BAN Evlendiler 9 Kssım 1962 Beyoğlu / Cumhuriyet 15497 Bayan ^ Kadıköy pasajı içinde bulunan Karamürsel kumaş satış mağazaıı nı bir haftadan beri devamlı şekilde soyan meçhul hıtsız, evvelki gece sabaha karşı yakalanmıştır. Muhteli! zamanlarda mağazsya giren hırsızı, polis tarafından yakalsyamayınca, mağaza müdürü içerden tertibat almışf.r. Sabaha karşı ara kapının açıldığını gören Müclüt Salih Ulusoy pasaj bekçisi Ahmet Toktaşı tesbit etmiştir. Ahmet vitrindpki kumaşlardan iki parça alıp ara kap'.dan çıkacağı sırada suçüstü yakalanmıstır. Ssnık. polise teslim edilmiştir. ŞEMSİYELERİ f y Ş f f Ş f f m ^ YEKTA Ist.kiâlCd m İlâncılık: Atatürk'ün gösterdiği hedefler miyet kayıtsız şartsu mılletmdır» prensıp, elbette ki düsturunda açık ve seçik olarak Kendi kendime, 24 yıldanberi j içinde lıder ne yaçtık diye düşündüm. Dünya halkçılıktı. Halkla beraber is yap formüle etmişti. Bu formülde de hslkla beraber mücadeleye önemli olsn, hitcıraiyetin hiingl I nın gidişiyle halimiz arasında ür mış, atılmıs bir insanın, halkın dışında, şartlar ve hangi prensipler altın I kütücü bir manzara var. «Katiyen bilmeliyiz ki, iki parça balinde yaaı.vsn milletler Bu 24 yıl içinde, Atatürk'ten halka karşı olanlarla birlik olma da kayıtsız şartsız millcTin olacazayıftır, marizdir» diye nasibat etmişti. sına imkân yoktur. Halkçılık iike ğını araştırmak variı. B ı : araştırbize kalanları düşünd^n. Her şey Sozünü tuttuk rau? tki parça değil, bugün belki 10 parçayız. zahmetine girmcdis, akTartersine işlemişti. Atatürk'ten bize j si, halkın herhangi bir sınıf veya mak sömürülmesinı mak kolaylığma kaçttk. kalanlar derken, neyi söylemek; zümre tarsfından «Milleti kurtaranlar, yalnız ve ancak mualliralerdir» demifti. zümre «Haıkçılık. kavta.n:na tamaraıyislijorum. Gerçekte ondan bize, reddeder; genel faydayı, Yurdun her kösesinden lier gün kovnlan, sövüleu, dövülen, üstünde tutar. Genel le sosyal bir anlam verdiğımiz zakurtulan bir vatandan başka, bir faydasının battâ öldürülen öğretmenlere dair haberler alırken, O'nun bu «milliyetçilik» prensipi lüzurn şey kalmamıştı. O sadece bir ta faydanın, ancak halkın kurmuş man sözleri kalaklanmıza ne kadar yabancı geliyor. kahr. Çünkü milliyetçilı'<. j kım hedefler göstermişti. Cumhu I olduğu devlet tarafından geranti suz * * * riyet de dahil, devrim adı verilen altına alınması gerekir; bu yüzhalkçılığın içinde bir unsurdur. Atatürk ilkelerinde, ofcvletçi Hattâ halkçılığın tâ kendisiclir «Bizim takip edecefımii roaarif siyasetinin temeli, evvelâ bütün değerler birer varlık değil, den mevcut cetrli, ortadan kaldırmaktır» diye konuşurken, O'no »vaçbirer hedefti. Cumhuriyeti kur lik, halkçılığın ekonomik alanda Halkın dışında, halkı düşünmiyen. larıraızı patlatırcasına alkışlamiştık. muştu, bundan maksat, Cumhuri bir şartı, bir zarureti olmuştur. halkın faydasını korumıyan hiç bir Devletçilik ne demektir? Bu, şah kavram milliyetçiliğe giremez. yetin hedefleri idi. Bugün de alkıslıyoruz. 'Ama bugün, dünden dah» cahil deBiz onun gösterdiği hedellere bir sî teşebbüse karşı bir husumetten Bir çoklan Atatürk ilkelerindeğil miyiz? Köy Enstjtüleri ne oldu? vücut vererek, onları korumayı ziyade, şahsi tesebbüsün halkı .aö ki «mılliyetçilik» kavramından, «Her şeyden önce, memlekette topraksız çiftçi bırakılmamahAtatürkçülük sandık. Ancak du mürmesini önlemek için, halk na bir şövenizm veya ortaçağ de.jer. mma. halk için konulmuş bir ga lerine bağlılık, veya ran, oluşu biten şeyler korunur. Turanc.'.ık dır» diye öğüt vermişti. Atatürk'ün getirdiği iikelerden rantidir. Halbuki bizde devletçili anlamını çıkarmaya çalışmışlardır. Kulak astık mı? Ölümündenberi, 24 nzun yıl geçti. Toprak almış olduğu sekil, bir takım Atatürk bu kavramı, ilkeleri arabiri devrimcilıktı; devrim, «oluş» ğin Kanunu nerelerde? zenginlerin türemesine sebep ol sına şunun için koymuştur: Haika i un bitmış olduğu yerde.'bir baska | * * * oluça atlamaktır.. Oysa ki biz dev[ muştur. Bu yüzden halk için, hal dayanan, bir halk devleti ktruyor. ' «Ey kahraman Türk kadını, sen yerde süriinmeğe • değil, o k:n faydas'.na kurulmus olan iş Bu halk devletini, ümmetçi vasıf ; rime eski değerlerle bir hesaplaş l muzlar üzerinde göklere yükselmeğe lâyıksın» diye hıtap etmişti. ma anlammı verdik. Bu hesaplaş ' letmeîerden. halktan çok. bir takım lardan temizlemeye zaruret vardı. Omuzlarırnıza alarak yerden ayaklarını kesmek suretiyle ve sadece Osmanlılığın ümmetçîliğine karsı, ma ancak hir yeni diyalektiğin baş aracılar faydalanmış; yükselttigimiz kadınlar, biraz ilerideki çukurlarda. ma|aralarlangıcı idi. Biz ise hesaplaşmayı. . h?lka bir bürokrasi yükü miras millet gerçeğini koydu. Bu millet [ L'a, ormanlarda, ıssız da* ve bayırlarda namuslarına saldıracafâsit bir daire içinde. kavga etmek kalmıştir. gerçeği içinde ümmetçiliğin temel |tmız dişiltr değil mi? Türk kadınına, bundan başka bir şey sandık. Onu, devrim ve gericilik [ dayanağı olan hilâfetın ve salioAtatürk ilkalerini savunanayyaptık mı? çatışması halıne getirdik. '• dınlar halka piden yolların nasıl natin kaldırılması, ümmet değerAtatürk ilkelerinde ve Atatürk j ve niçin tıkandıçı konusunda sa ierinin tasfiyesi düşünülmüştü. «Tüccar, milletin eme»i ve üretimini kıymetlendirmek için çülükte ne kadar geri kaldığımızı, , dere susmuçlardır. Lâiklik ve milliyetçilik sadece eline ve zekâsına emniyet edilen, ve bu emniyete lıyakat gös onun hayatı, eserleri ve kişılisi Halkçılığın halk tarafından be bir antitez olarak ilkeler arafina terraesi cereken adamdır» diye konusmuştu. konusundaki t ihmalimizdcn de an r.imsenmemesi sebebini burada a konulmuştu. Atatürk ilkelerinden Bövle tacirler, on binler içinde kaç bin? lamak mümkündür. ' ramak lâzım. Demek ki, 2 4 yılbir kısmı Osmanlı sistemiyle bir Atatürk'ün clüm vıldonümü. o danber: halkçılık ve devletçilik, hesaplaşma, bir kısmı ise herlef«Memleket, behemehal »srî. mcdenî ve yenilik tarafluı olanun göstermiş olduğu hedeflerde,; hed?fler:ni yitirmiş bos bir kav lerdi. itır. Bizim için bu, taaygt dâvasıdır» diye haykırmıçtı. derinlcşmenin bir muhasebesi ol j ram olarak karşımıza çıkmaktadır. Hazin olan şudur ki hedefler ihSCEİ, hâlâ knlaklartmızda çınlıyor, ama işte o kadar... Bu mak geıekirdi. Halbuki biz her öGeçenlerde Yön dergisinin Aıral edilmiş, hesaplaşma ise SİİIPKdava (vakti âhere) tâlik olundu. lüm yıldönümünde, onu yeniden tatürk ilkeleri üzerine vapmı» ol li ve verimsiz bir kavga konusu öldürdük. öîümüyle o kadar uğ duğu bir «açık oturumda», en çok h i l i n e getirilmiştir; v e politikada Evet. yine ba«ımızda, yine O'nun şö«terdi|i yolda yürüyornz. raştık. ölümünü cylesine resmi bir söz konusu olan halkçılık ve dev tâviz konusu olan .ilkeler. esaffi Vıne O'nnn levgisi kalblerimizde, düfünceleri, öfütleri kafahale getirdik ki, onun bir düşünce I letçilik oldu. Doğrusunu sövlemek bir oluşa çevrilmesi imkânsız bu mııda... konusu olduğunu artık unutmuş de gerekirse* diğer ilkeler bu iki kavramlardı. Zaten ölümünden Haydi' efendim, giz de... Bi« daima başka türlu Uonuşur, görünüyoruz. kavramın bir nevi tamaır.layıcı ıın sonra bütün ilkeler dinamik yürüt)»şka türlii yaparıı. Bunu bıle Ondan öğrenmedik mi? yüşünü tamamiyle kaybederek. biHer yıl Atatürk'ün, sanki dün suru olarak görünüyor Oturumda 12 Mart 1928 de: «Ülüme doğru en çok ileri atılanlatdan biölmüş gibi matemini tutmak. her Sayın Cevat Dursunoğlu, halkçı rer etiket ve afiş haline getirilmış: riyim. Sıbhatim tamamrn yerinde, kuvvetim de, bâli inki^afta... vıl onu yeniden ölüme sarmak de lıktp.n, halk iradesi, d^reokrasi mâ toplumda yürüyüşü durduran hir Ölraegc asla niyetim yok» demişti. Sözünü 10 yıl zor tuttn ve takım kutuplaşmalara sebep olğil de nedir? O bir şuur konusu nasını çıkardı., Oturuma iştirak sonra bizleri bıraktı, gitti. olmaktan çıktı, matem konusu ha edenlerden bir kısmı. kenıiim de muştur. tleri geri çatışması huiştirak etmedim. nun en tipik örneğidir. Özü «oluj>a Galiba bütün bir milleti, yetim. şaşkın, çâresiz bırakarak anîine geldi. Yıllar tekrarlandıkça biz dahil, bu fikre sızın gidişiııe pek kızdık ki, hiç, amma hiç bir deâifrini yapmaonun etrafına bir ölüm halkası Çünkü Atatürk ilkeierindeKi «halk yönelmiş ilkeler ise unutturulmuştur. dık. Yapacağımu da yok. CEYAT FEHMİ BAŞKUT ekliyoruz. Dünyamızdan gidenin Atatürk'e cfönmek. bu ilkeleri arkasından her y:l matem tutmak. yeniden değerlendirmektir. Ataher yıl dövunmek, her yıl onu övtürk ilkeleri, Atatürk'ün içinde kigülere, kasidelere konu yapmak, SEÇKİV AKSOT T mıldayamıyacağı bir kabuk halir.» ölende, ölürr.ünden önemli bir şe(Esnaf) » pelmiştir. Bu kabuk yırtıldığı zaile yin bulunmadığını söylemek ollABRt AKSOT man, onutı gerçekçi yüzü gün ışıtnaz mı? ğına kavuşur. i Evlendiler Atatürk: «Benim bir gün fani Daha doğrusu Atatürkii yeniden vücudum elbette ki toprak ol»cakCmar otcll 8.U.14C2 kesfederiz. Bunun ilk şartı, onu tır; fakat Türkiye Cumhuriyeti övgü ve kasidelerden, bu şark u | ilelebet yaşayacaktır» sözüyle, ken sulü savunçlardan kurtarmak. ve disinde nelere dikkat etmek gerekEcnebi bir Şirkette çalışmak üzere: Cumhuriyet 15416 cnu düşüncenin konusu haline getiğini açıkça söylemişti. 2 7 3 5 yaşlarında, ticart tecrübesi olan ve iyi Fransızc» tirmektir. Hakkımız yok onu kat kat ölüm bilen bir kim'ya mühendisi isteniyor. ALMAN MALI çemberine sarmaya. Ortada onun j Taliplerin: 44 47 15 e telefon etmeleri rica olunur. PODANJ NYLON KUMAŞINDAN gösterdiği hedefler var. Bir'ancak bu hedeflerin arkasında koştuğu1 KAO1N ELDİVENLERİ ; rau» taman onunla yüzyüze geli1 Reklâmcdık 4661/15430 riz. Kıymetll yejenlm Emekli DeİstıVlâl Cadöesl 234 Be^oylu nlz Yarbayı ölüm tabakaları içinde onu bir takım kliselere sarmak, ona da, NEJAT ESENGÜN'ün ilâncılık: 7657/15504 Boetnlekete de kötülük etmektir. inj ölümünün kırkıncı gününr öyleyse Atatürk'ün yakasını bıtesadüf eden 11 Kamm 1962 yarakalım da. onun ilkeleri üzerinde rınk: pazar günü öğle namazmı mütaakıp Hırk»işerlf Camiindp Tuzla Porselen Fabrikası için silikat »nalizincle tecrübesi J! duralım: Atatürk, ne büyük bir aziz ruhuna ithaf cdllmek üzere filozof ve ne de büyük bir bilolan iki bayan kimya mühendisi alınacaktır. Almanea bilenler ^ Nüshası 25 Kuruş okunicsk Mevlidi Şerife kendlgindi. Bir filozof veya bir sistem tercih edilir. İsteklilerin Tuzla Porselen Fabrikamu teknik ^ J Basan ve Yayan sînl vven akraba. doçt ve dln kurucusu olsaydı elbette ki yanıCumhuriyet Matbascıhlt ve servisine müracaatlan. f\ k»rdeşlerlmlzin teîriflert rtca r k u lacaktı. Yine de yanîlmadı demiGızetecilik Türk Anonim S i « olunur. yorum; elbette yanılmıştır. Fakat Cağaloglu Balkevi Sokak No. 3941 «v<,v>«>.«>.%%.»>«»'>'«>^'^'*»'*"^' k Teyze»! vermiş olduğu ilkeler, göstermiş Sahibl Cumhuriyet 15422 olduğu yön, düşünceye de, sisteme 15494 NAZİME NADİ Cumhuriyet de gidiyordu. Bu yüzden, onun dev Y»o lslerinl fiilen tdare eden rimcilik, halkçılık, devletçilik, lâik Mesul Müdür lik, milliyetçilik gibi kavramları VECDİ KIZILDEMÎR hedef olarak vermesi, sadece. yapılacak büyük islerin bir baslangıcı * sayılabilir. ANKARA BÜROSU : Kimya Miilıendisi AR4NIYOR Yalnız YEKTA'da M E VL IT CUMHURİYET İki Bayan Kimya Mühendisi Aranıyor SIMALİ AMERIKAYA BOAG JETLERI İLE UÇÜNUZ, Bu defa kaçamadı Dün sabah. Ortaköy durağında otobüse binen Selim Çakmak'ın cebinden 750 lira parası çahnmıjtır. Parayı çarpan küçük yankesici 8 yaşındaki Xuray K«mendi ka çarken yakalanmış v e çarptığı para üzerinderı çıkmıştır. Her sefefinde kaçmayı başaran küçük yan i kesici son seferirde kaçıp çaldığı paraları saklayamamıstır. TAKSİTLE SATILIK APARTMAN DAİRELERİ Emtik B*nk»«ınd» «tdesi gelmif yapt taurrvfu •tmektedir. kredileri p«şin bcdele tnahıop edilir. Namut kaydı devam Kasım 10 Cemaziyelâhır 12 5 a a V. 7.39 İBA Ltd. Şîr. IftiVlil C»d. 46S Hrdiryat Kat 4 L\ 5 c o § .a 12.58|15.3S 17.56; [O 29 7.01' 9 42 12.00 S.55 Reklâmcılık («97 15523) 1 1.43 1.34 11 SR «Halkçıyız» demiş Atıtürk; ama Atatürk Bul\mn Yener Ap.Yent»ehlı Telefon: 12 »5 M, l î Og 20, halkçılığın, halkçıyıı lifını söyle12 (N »l^ 17 57 33 înekten öteye geçemiyeceğini «öy* lemek istememiş. Halk düşmanları DOGU ILLERİ BÜROSU : da halkçıyız derse, bu lâf halka ne tnönü Caddetl t«men Han Diyarbıkır kazandırır?. Telefon: IO«1 «Devletçiyiz» demiş Atatürk; dev * leti scyanlar da devletçiyiz derlerGÜN'EY ÎLLERİ MERKEZ BÜKOSU : se Atatürk ilkelerine bağlt mı olur Küçüksaat Meydazu Edirn* H»nı lar? Elbette ki olmaz. Atatürk'ün ilkelerini kendisine bayrak yapan Adana Teleion: 4550 * bir siyasi partinin, halktan nasıl Gaxetemize gönaerilen Tatılar kouzaklaştığmı gözlerimizle gördük. Öyle ise halkçıyız, devletçiyiz nulsun, konulmasın tade edilmex. demek yetmez. Halkçılığın gerek I'ânlardan mesuliyet kabul olunmaz. tirdiği sosyal, ekonomik ve poîitik Abone ye 11in işlerl Içln, zarfın şartlar nelerdir? Nasıl bir ekono nstüne «Abone» veya cîlân Servisiı mik düzende halkçı olabiliriz, na kaydımn konması lâıırodiT. sıl politik bir kuruluş bizi halkın * devletine götürür, işte Atatürk'ün BO GAZETE BASIN AHLAK gösterdiği hedefler bu gerçekier VASASINA UYMAY1 TAAHHÜT üzerinde yürüyebilir. ETMtSTIR. |«CUMHUKJYET» îb EüEBl TEFRİKASl öJferdemir 90 Kıza Efendi sonra koylüleri dükkâuın arkasına çekti. Meseleyi onlar» ulduğu gibi baftan tona kadar anlattı. Sefer kciyden Adil Efendiye gtlmis, bir £ün sabahtan akşama kadar ayaklarına kapsnıp, köylüye mal verme, ve de baharda koye gclip köylüvâ »oy, demişti. Adil buna uzon bir füre yanafmamış, fakat ^eterın yalvar ınaları sonunda oıııı yumusatmıştı. Adil Efendi artık defil bir «antim bez, kesip attıfı tırnaği bile Yalak kövlüsüne verraiyecekti. «şüUredin. sükredın Adil E fendi amcama . Grne çek iıuaniyetli adam. Seferin sözünn tuttaydı, şimdi gelip k5yü *oyraası, sizî aç çıplak koyması tt rekti. Şükredin, şâkredin ki, baharda gelecek, ambarlarınızda bir tek tane bile bulamıyaeak a zaman. Bu adam da ne ister bu köylüden? Kendi köylüs<inden?..> Muhtar basına gelecekleri biliyordu ama i^in bu kadar çabok pgtUk vereccciMi. ber ftyi kendi üstüne tıa kvdar kolaylıkla vıkacaklarını bilmiyerda. Ba yüzden dab» köylüler kasa hava ulaşmadan, o köye döndü. Kadınlar bunu ıluyar daymaz... önce bir şaşkınlık ^eçirdiler, sonra Mervemce ortaya çıkınca, yürttdüler... Sefer, kurtulas rok, diyordo kendi kendine. Alıcı kurt gibi saldınyorlar. «Ben de elimdeki şa beşliylen oıılardan ellisini öldfirmeden bu tattı eanı teslim etmem. Gel>iııler bakalım. Gelecekleri varsa, jörecekleri de var.» Bu arada kadınlar Seferin evinirt önüne bir adam boyunda bir taş öbeği yapmışlardı. $imdilik bu öbekteki taçlardan hiç kuManmıyorUrdı. Seferin evine attıkları taşlar, bemen oradan, yerden aldıklan taşlardı. Evi ta«lama ögleye kadar böy lece tfirüp gitti. Kapı iyieene kırıldı, fonra da açıldı. mış gören kadınlar da, ellerinde taşları kalakaldılar. Ve göıleri Seferde, ondan küçücük bir kıpırdanma bekliyorlar. Ve Sefer, dnrumu iyiee bildifi için taa kesilmis. hiç mi hiç kıpırdamıyor, Gözlerini bile kırpmı yor, dersin. ölü şibi. tkindi oldu, ne bu yanda en küçük bir kıpırtı, ne de Seferde ... Bir yandan biri bir kıpırdasa her şey bitecek ama, yapamıyorlar. Can pazsn... Sefer batmakta olan fünn bekliyordu. Yüreği küt küt a tıyordn. Kafası apaydınlık, her $eyi en ince yertne kadar dü»ünöyordu lçinden, «inşallah, inşallah bir kıpırtı olmaz» diyordn. «Gün batıncaya kadar bir şey olmaz...» lar okuyordu. Bir genç adam elıaydı Seferin yerinde, elindeki lfiteg> gflvenip kadınların üstöne ateş ederdi. Sanırdı ki, o ateş edınce kadınlar kacacaklar. Sefer bilirdi ki tam bannn terai •lur. lçlerindfn biri ikisi vurnlsa d», beşi onu Slse de, kaçscakları .yerde üstüne yüröyebilirterdi. Zamanı, koşalları bilirdi. Belki de bir kurşunda ka çarlardı. Ama eofunluk yürürlerdi Kalabalıiın böyle kinli işlerde korşundan dündüğü az girülmüştür. Akada. içeride bir kedi durup durup miyavlırordn. Bereket ki kadınlar kedi sesitu duyacak kadar yakında de^Ulerdi. Seferi delj edirords bn K S ama, bir türlü de, şunj su*turun, diye setlenemiyordo. Karşıdaki kırtm toplulu;n keskin bir kılıcm aiıın» benziyordn. Gittikçe At bnvuycrdu kalabahk. Kadınların boyları da uzuyordn. Bir horoı ötse, bir köpek hav lasa, içerlerden bir erkek jelip seslense işi tamamdı. Bu erkeklere de ne almuştn? Nercdeydiler? Kadınları ulıverip ortalığa. kendileri eve saklannıışlardı demek. Bir erkeğin şelip de kadın toplulu|nna bir srv siylemiyeccğini biliyor. O vöndcn yüreğini sağlam tutuvordu. Bir korkusu vardı, bu anda Vurgun Ahmedin çıkıp celmesivdi Onun bile gtlmeıi, kadınları harekete geçirtbilirdi. Gün aşaiı do^ru sarkıyordu. Sefer sabırsızlıktan çatlıyordu. = «Haydi kardaf, h a y d i süıel = güneşim, aslanım, batıver. di = yordu. «Haydi b a t » ' =1 Tepeden tırnağa ter içinde kalmıstı. B u ««ğvkta, b n aya»da. = = = Elinden gelse, şu inmekte o E lan günesi Tekeç dafının arka££ I sına çekip indirivereeekti. Ş Ş Şu kadınların önândeki, bir = kaya parçası gibi dimdik, ka* E , katı dnran Meryemee güneşin : b»tı«ına »pyirci m i kAİacaktı? = B ö v l e donmaş mn kalacaktı ao = nnna kadar? G ü n batmadan = mntlaka bir ş e y yapacaktı Mer = y t m e e . O gözönü daldan bu 5 daktan takınmazdı. Sakmmasın E domnz karı. t l k knrsuna, h e m Ş de almnın ortaıından, o yivt£ cek. = Meryemee de ilk kurçnnu ken diıinin y i y e e e f i n i biliyordn. Bi liyorda da bir tttrıü kıpırdanamıvordo. «AlUbım» diyordo. «Kota Allahım, yörejiime acıeık r»ç ver. G ö ç v e r d e «vnun « t t ü n e yürfiy&m. Uttnt yttritrken beni vnnun.» Bir yörftyebilse, biliyordu ki Sefer kaç kadın öldürürse 81diirıân, %ene ondan, çoeoklarından, karılarından, evinden bir E E E E E = z: E E = E E E III YOLDA LONORAYI DA GÛRUNUZ ölümü bir pamuk iplifine batüvdj şimdi. Şimdi gökien çıflık çıflıfa bir kuş «ürüafi Kapı açılınca. Sefer canın'ı digeçse, kadınlar, baslarını kalşine takıp, elindrUi mavıeriyle dırıp ona baksalar. elindeki tfidı.şarı çıktı, kendini kapının «ol fe|i müfefri dinlemezler, gelir yamndaki duvarın arkasına attı. Tüfefin namlnıuna kadın . onu par<,alarlardı Bir rök gfllara doçru cevirdi. Hiç kıpır rültüsü. hîr boran, bir köpek se*i onları simdiki durumlarındamadan. davarın siprrindr, tü dan siabilirdi. feğinin arkasına nzsnmış durnyordn. Sefer bir kıpırtı otmasın diSeferi böyle, ber şeyi göze alye yüregi a^zında. habirc daa ISTANBULDAN HAREKETLE 17 GUNLUK EKONOMİK JET YORK TL. 5850,. NEW GE2İ SEFERLERİ: LOS ANGELES TL 8 3 8 1 , ' CHICAGO TL. 6526,JETPROP BRITAN1A UÇAKLARINDA TARİFE DAHA DA UCUZDUR. ("1 Istikrtr (o«w hançvr \ 10 6J YER AYI*TM*K VE HER TURLÜ MAIUMAT 1Ç1N ISTâNIUl: I Cumkunr» Cfddtu. Hirtiyt U\. 47 77 »4 »NKAU : Milli UvdıİM («HjdnT, ttmn t ı ' 1 2 / 5 , «iııloy Icl. 12U3* IZMII ; I Y Fevn roso Bulrori, Tel. 32125/6/7/8 H parça bile kalmıyaeak, t s z ola E caktı. Belki de onlar flıtüne y ü E rörken, Sefer korku«undan eli ni t e t i t e hile doknnduramıya~ cak, bir t e k kurtşon bile ııkamıE yaeaktı. E (Arkası v a r ) S BOAf S i z e İyi Hizmet Eder C O » P O » A T I O N RemlâmcUık 4669/15513 Bütün Dünyada 8 R I T I S H O V E R S E A S A I R W A VS •%ıııınıııımımi!iıııımııııııııııııiiiıııııııımııııııııııııııııııııııını ıııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııiJiııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııınııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııı^