21 Mayıs 2024 Salı Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Sggi ÎUI13. U tKl 22 Ekim 1958 Doktor Jivagn 15 çevlren: M. K.E.NAN KAN r 1 rkadaşıın B3;1' 'i Fe' k > in turisdk ? "• imtiyazları kaldymnğı tavsiye eden bir t a ç gun ev\e"ki yazısını, beriere yazdırıp, şehire turist akını o!2uçu günler c.»deîere assak yeridir. Aşçı çok olunca çorba yanar derler dilerini bekleyen tehlikeyi, kurulNew York. Ekim. Amerikalılanımın idaresi altında sıkı bir pro Tâ ki yabancı turistler. ateş paYAZAN ya! Bu gösteriyi de ayrı ayrı, çe muş olan tuzağı anlatmağa çalıştıva ile mükemmel hâle gelen üç ki hası tnristik yerlere veriîen >>asrın «Good Will Ambassador» tabişıük grupumuz çok bpğrnıldi. büıI rıni hiç duydunuz mu? Tercümesl şidli ihtilâlci komiteleri müştere lar; fakat, dinleyen olmadı. Yürüden fazla seçkin dâvetlı (Dag Haiı tan yukarı imriyazların, ytıbancvı I biraz guç. «İyi niyet elçısK ve belki ken hazırlamağa çalışmışlar, fakat yüşü kesip bir binaya girmek, nerm<~ıphold'lar. sefirler, ecnebî muha Aegll yerliyi yere serraek içia t u i |de daha doğru olarak «Hususl Elçi» aralarında kavgadan baş alamayıp kes nazarında, bir toplantıya dâbirler) salnnu alkış ve bravo sesle kmldiğını ösroniiı ibrct alsınlar; î dıyebihriz Memleketim, resml bır sonunda vaz geçmişlerdi. Fakat, vetti. Nitekim işte konferans sarıle çınlattılar. mecburiyctı olmadığı halde en güLiika Karabey ve Dr. Irfan Doğ yürekleri rahat etsin. temsil eden ve tespit edilen günde ahalinin gene lonunda toplanılmıştı. Biri tranlı, diğeri de Iraklı zel şekilde Amerikalılar. boylesevdiren koşmuş, eon derece nefis yaylı tam Eşi de ona destek olmakla kal ru«cz yaylı ve mızraplı tambur çal Spor ve Sergi Sarayındaki Türkımseye gaynde sokağa uğramış olduğunu dubur. aym zamanda ut ve bağlama mıyor, kendi başına bir çok muaz dıîar, doktor klâsik u=lüpla güzel Yürüyüşten, şarkı söylemekten resmi bir elçilik pâyesi verirler. olan yabancılar uçakla kîte ^îillî Sanayi Sergisini gezdir.iz girişıyor Bir ta'da çalan ve çarkı söyliyen doktoru zam faaliyetlere yunca, alelâcele yürüyüşü idare et yorulmuş olan kalabalık şöyle biraz Resmî ve Gaj rıresmî Elciler: İstanbuldan ayrıldılar raftan, yeni kurulan New York bır şarkı söyledi. • Îstanbul Konser mi? Gezmedinizse, tavsiye ederim, sinler diye temsilcilerini gönderi oturmak fırsatını vatuvarında okunmuş olan ve link Turkıyeyi scvdinne ve tanıtma Kultur ^J^K*?^*: SeHre: memnunlukla Türk Kıdınlar Cemıyetine ruh veElçimiz Bir soprano sesi Batı tekniğile terbiye acele cdin, gezin, görün. Her bavermişlerdi. Tiverzin'in vazgeçir karşıladı. Hele biraz da onların alç Işleri Bakanlığının emrile. son bahsinde. hariçteki hususî vatanBu hususl elçılerımiz hızır gibi rirken. bbür vjuulan en ilerı kültür edılmiş olan Bayan Emıre Güntekin kımdan zivarete lâyık bir sergi. daşlarımız çoyle dursun, vazifeli hamek için gayretlerine rağmen ana dma başkalan çalışsm, başkaları 24 saat zarfında 2 yabancı daha sıbir de resml elçilerimiz yetişmişler merkezlerinde ve müzelerde Türk Türkkan da şarkısüe. klâsik tarihl rıt ıyecılerin'iz T^ıle şimdiye kadir Orada, yerli sanayiin, çok çeşitli dir. Bunlar meyanında. sâbık Lon hars ve sanatına dair derin tetkik Türk müziainin ne kadar ince Ve nırdışı edilmiştir . sı onu dinlememiş ve göstericilere gırtlak patlatsmdı. pek büyük gayret sarfetmezlerken, dra sefirimiz Türk Ocaklı Ferid Be nnhsulü konferanslar veriyor. en san.tkirâne olabıleeeğini anlatmıva şubeîerde nası! ickişaf gösterniğîni, katılrmş, Pâşa da, her zamankl Samsunda halıcıhk yapan AbduL ] bugün Amenkada bunun tam aksıym kızı ve şimcıiki Bırleşmış Mil kibar muhitterde ve * , ! Z inretle. 7evkle müşahsde edeceksiBir çok hususlarda birbirlerile mu neşeli, ahbap halile, onunla beralah Ketirai isminde tıan tebaalı ne şahit oluşumuz bizleri pek »a j e t l e r nezdindeki elçimiz Seyfullah i Mrs. Roosevelt Mrs. Cabot Lodge muvaffak oîdu. (Proğram bir prştabık olan hatipler hep ayni şeyi şırttı. rev. Itri'den bir 1 ncl, Dede 7 ni». ber girmişti. bir şahsın «Bahau mezhebini yaymak tekrarhyora benziyorlardı. SöyleBugün durum öyle ki Amerikada. Esin'in eşi Bayan Emel Esln bizi gibi beynelmilel simalan da işe ko ^ ^ n * de"bir Ts ı^c'l asî'r «arksı'ndan Serginin televi*yotın, smeması, için faaliyet gösterdiği tesbıt edil hem hu?usl hem de resmî,' gayet iyi hem şaşırttı. hem de hayran bıraktı şarak Türk konserleri tertıp et | Durgun, buz gibi kuru soğuk bir dikleri arasında birbirine aykırı edilmesı ıstenen Abdullah Katirai, Yüksek nıemurlarımızın çoğuna tiriyor, bin bir dâvetten gene de **V.,,Vt lünaparkı, telcferiği de oraya ayrı kasım günü idi. Bulutla kapalı gök müziginin en modern Batı «elçıl»rimiz.> var Şeytan kulağına musaîlat olan kibir hastaîığı sayın olan şeyler varsa, oturmanm. din evvelki gece Yeşüköyden kalkan bir kurşun! vakit buiup. N e w York'tak, Türk J ^ ' T s ^ e r e mâlik oldugunu bir çesni katan. kimi eğlendirici, lerden, bazı bazı, âdeta tane tane, Sevfullah Esin'in ve eşinin yanına çccuklanna Türklük ye din dersleri lenmenin rahatlığı içinde buna al uçağa bindirilmiştir. Abdullah, kendi .rikahlara muhtelif ve?ilelerle kimi ("retici vas'flarile alâkaya deA l m TaUta Oyma Sanatkân Hiiıım: kar dökülüyor, yumuşak, kurşunî bile uğramamış! Bu mütevazi ve verıyor. Fakat, meyhane mu ğer <;<;yler. dırış eden olmuyordu. Sonunda, en arzusu üzerine İtalyaya gitmiştir. Yaz sonlarına doğru idL New«aldorf Astorla otellndeki G8s duyurmuştuk. mahvıyetperver insanlan gdrünce toz halinde kaldınmlara sinmezuzak, R katılmaniış eski U York'a bir Türk hanımı feldi ve inpan evvelâ bir tereddüt hararetli alkış konuşanlar arasınedıyor. teri: Scıginin bir de lokantası var ki, eserlerimizi Amerikalılsra den evvei havada ağır ağır, müGeçen sene Sakarya ilinde bir dük «Carnegie For Peaee».,salonunda bir Acaba bu tevazu. çekingen. utangaç l İşte bütün bu resml ve gaynres klâsik . . , A, daki en kötü hatibe nas^b olda. şimdiye kadar hiç dinletemer.ıiştik. ibret dersini asıl orada alacaksınız. tereddid daireler çiziyordu. kâna girerek altın çalan ve 1 sene sergı açtı. Bır Amerıkan cemiyeti, elçilerimiz elele vererek dün. Kimse onun ne söyledijini takib»m Bu 17 nci ve 18 nci asır sarkılarının dâvetlisi olarak Amerikaya ge i i r n j h u n t e 2 f ı h ü r ü m ü i d i ? Scrgiyi KÖrmeğe gittiğiniz gi ; n, Sokakta kalabalık ael gibi fler gayret etmiyor. sadece her sözünü hapse mahkum edilıp bu eezasını çe nin Bayan Lerzan Bengisunun muh Ancak, gerek Sevfullah Esini. ge çok muhim bir toplantıda, yüzümj Fusılacak bir çekilde alafranga şarlen gene tavsiye ederim, oraya Mr neliyordu: Simalar, simalar, simalar, bağırarak, alkışlıyarak tasvi' edi ken Irak tebaalı Ali Jechan Rashid telıf şehirlfrde ve bilhassa Kalifor rckse Emt1 Ffinl iş halinde goren zü ag.ırtpr. bır başan elde ettiler kı söyleyiş tarzına uyabilişi ve bu ler, mahvivetperver mızaçlarile âdeBirleşmiş Milletler nezdindeki (ekild* «öylenince daha da câzita, rsmağı, orada bir yemek yetne|J içi pamuklu paltolar, koyun deri yor, kimse cümlelerin, fikirlerin ya isminde bir sabıkah da, İç İşleri Ba nıyada çok başanh sergiler açtığını Duny ı G zeteeıler Derneğı. kı ıl i ruhu dlle getirici bir şekil alışı ge ih'ial erracyin. ginden kalpakla, erkekler, kadınlar, nda kesildiğine aldırmıyor, sabır kanlığının emrile, ayni şekilde dün işıtip duruyorduk riyet kıstaslanmızla fevkalâde olan nn ve cumhurreislerin oteli sayıian gece saat 21.20 de Yeşılköyden kalSfcrgiye gittım Orada, şimdiye ka enerıileri karşi">mda hayran kalıyor. ] Waldrof Astona'da muhteşem bir cenin sürpriz!erinden biri oldu AlHen srittim, nŞnmın payını aldım. talebeler, yaşlılar, çocuklar, üni sızlık içinde her sövlenileni tasdı* dar gordüğüm modorn sergilerin en Elçin.n maiyetindeki bir hariciyecl balo. Birleşmiş Milletler Genel Ku kıs tufanı ve şahst tebrlkler dlndikkan bir uçakla sınırdışı edilmiştir. Lokantanuı scrgi ile alâkası yok. formalı demiryolu Isçüeri, tramvay etmeğe bakıyordu. Bir ara Ayıpten sonra. tngillz sefirinln yanındaorijinali ile karsılaştım. Bengisu, bir gün bize dert yandı: rul Başkanı Batı dostu Charles Ma klne «Evet. Kambodiya Prens ve O. orada bir turist giM misafir. milll ve folk mntirıerimizi, en mo «Beyfendi bu kadar enerjiyi ne lik şerefine verilıyordu. Bütün Bırdeposunun, telefon aantralinin eiz tır!» «Utanmalı!> feryatlan duRenim bildiŞime çöre, fetanbul Prenpeslnin dansı güzejdi ama. Tt'rk İ Üe ve meli, deri eeketli işçilerl, ortamek yuldu, sonra bir protesto ^elgvafı « a y e t reden topluyor bir s.rd.r kardeşim. le<miş Mi'ıletlerin delrgflerinin ve şarkı'arı fevkalâdenin de ü^tünde t orijina! bir ganat hassasiyeti I İle yo yosıyetı 1 JJ : lokanta isletmek için, Beseyrederken ben yoruluyo sekreterlik erkânının ıstırâk ıtt'gl («out of this world») bir şeydi!» deOnu tep kızlan ve oğlanlan. kaleme alındı ve hatibin ,/eknesak gurarak escrler yaratmış. Türk sa nım! dedi. tasdikli tarife alınır. j bu baloda. mâhud nutıiklardan son dii*I duyuîdıı. Bir müddet Marseillaue'i, <Var sesinden bıkıp usanan kalabalık tek natkârhğmın Jnkâr gitı.rmez delilDelegemiz. zaten son derece yük ra, beş milletp kendi kültürlerinden Bir de turistik adı verilen lokanlerile doldurduğu salonu Amenkalı lü olan Birleşmiş Milletler işlerini birer örnek takdim etmek imkânı Daha da Raşfea Faallrpıler: fova», cKurban olup gittiler» marj bir adam gibi hep beraber aypğa lara açmış Hor gfcren Amerikalı temizledikten sonra, hiç bır mecbu .verildi. Bu gibi vakalarda ismi eeç 29 ekimde, en yüksek yerlerden tilar vardır kl onlann tarifelerin? lannı «öyledil«r. Sonra, kafilenin kalktı. hatibi tamam'le anutirık, sanattan anîıyan da, anlamıyan riyeti olmadığı halde, Türkıyenin mımesi âdei hâlint girmiç olan Tür biri olan «Republican Club» de, de haska bir restnî makam tasdik başında geri geri yürüyerek çarkı gene tek bir vücut gibi şapka da hayranlıkla doluyor ve Türk propagandasına. ve bilhassa kültür kiyemiz bu Refer. ba« delegemız E TOrk Kariınlar Birliği menfaatine eder. •öyliyen v» değnek yerine kullan sapkaya, palto paltoya yapışık bilet başına 200 dolara bir Türk mü Bundan birkaç gün evvel Ferikoy ere karş, yeni b.r hürmet duygusu p r o p a g a n d a s l n a a i t f a a ı i v e t l e r e Sergi lokantasmın cok pahalı olo sinin gavrcti sayesinde temsil otlil • . . . kto n ri d . . • „, a ., ,7. dığı »apkasını sallıya mlhya kala merdivenlerden inip sokağa taştı. de çöken ve 4 cana malolan inşa ha İle bu sergıden ayrıhyordu Bengi , a n c a e n e r j i s ü e g i r i ş m e k t e d i r . Ime hakkını kandı. Emel ^ ^ ^ Ha' f ' ((tarıhi, modem. Wâsık. ilh.B kondn«'unıı söylemişlerdi. Es.n f ^ " ^ ^ ^ ^ Ra ) su. gerek vekarlı şahsıyetile, gerekse ^ bahğı idart eden adam döndü, jap Yürüyüşe devam edildi. lindeki apartmanın sahibleri ile bir yaratt'.klarile. bizim en değerli «elYemek listesîne baktım. Bana ~ serler. sergüer) hep hazırlanmaktakasını başına geçirdi ve yanındaki Yüksek Mühendis trasında, dün çilenmızden biri olarak Amerikadır. Bu fanlijetlerde Kadınlar Birli bunu «öyleyenlerin haklı. hem de tçerideki toplantı esnasmda kar diğer Snderlerin neler söyledlklecereyan eden hâdise geç vakit adli dan aynldı. Şimdi de meşhur sanat ği başkanı (ve New York Başkon cok haklı olduklanm fKVdiim. Araa âlimimiz Dr. Süheyl Ünver geldi. rinl dinlemeğe koyuldu. Böylec*, adamakıllı yağmağa baslamıştı. So makamlara intikal etmiştir. solosunun eşl) Bayan Semahat \nkaklar bembeyazdı. Kar gittikçe Yakında knnferanslarma başlıyor. lı'nm yorulmak bilmez ??yreti dr icirnden de «rFh. tahii. dive dü=ünkarmakanfik bir şekilde şarkılar . " •=? Iddiaya göre, çöken apartman in Klâsik Türk Müziğl Sanatkârlan: başk.i blr hlkâyedir. Malum göste diim, ruri^Hk lokanta »ayılır. Tu da dlndi. Artık şimdi duyulao don şiddetleniyordu. şaatmın sahiblerinden Agop BakırBu tesirler d:ha sonmeden, bir ri? mTakından zerrece nasib! olmı risrik demeU. bWm mcmlekerte, Dragonlar hücuma geçince, arka cıyan, Aram Minoyan ve Ali ömer yenısi daha katıldı. muş yol flzerinde sayınz ayaklayan. doğrn ve açık tftzlü bir hanım atp«! nnha^ı dernek o1du5«na göre.» aaflardakf yürüyiicüler kafilenin Ok, yıkılan inşaat etrafmda, mühenIstanbuldakı «llerl Türk Musikisı rın hışırtısından ibarettl. olan Bavan Anlı'ya, knca'inın mevkii doIivıMTe «Teimfo mi. yoksa, men Yalnız, bir şey dîkkatiml rekti. önderler, ea doettan, eaddenln başına gelenin farkında bile olma disleri Mahi Kabakçıyanla görüşmek Dernegi ve Konservatuvan» kurucularından ve hocalarından Bayan 1Afaatsiz gavreti sebebile «gayn res *prsri lokants^mın yemek tarif<"=inbiraı •aagumda Kazaklann (1) dılar. Büyük bir kalabalık «Hurra» üzere, dün Beyoğlundaki lokantalar ika Ka^aht'y. AmerikMılann dâvetlim!n elçt mi demeli bilmem Su mude ReVd?venîn ta'id'VI yokrn. Tııçağmyormuş gibi gittikçe taşan Wir dan birinde randevu vermişlerdir. sl olarak buraj a geldi. baskın vermek üzara pusu kurmua hakkak ki. kendisi d b i fodakâr bn' risrik tarifeleri tmdik eden başka Mahi Kabakçıyan, bu randevuya Tarıhi Türk müziğinin klâsik cepka Ttlrk hanımlarile elele verivor olduklanm Sğrenmişlerdl. Bu ha gürülrü ulaştı kulaklarına ve cıYüksek heslni Amerlkalılara tanıtmak içır ve "=ırf vicdanından emlr alarak h!r re«mî makamm nıöhörfmfl de ber hemen o civardaki eeıahaneye la, münferid «imdad> ccinayet!» gıderken yanına arkadaşı Türklük lehine mükemmel çalışıyor. görmedim. Mühendis Mehmed Mahiri de almıj Vi'ashlngton'dakl meshur «Library of telefonla ulaatınlmıstı. Hebajılar: feryatlan bu gürültü içinde eriyiCongress» de (Meclis Mtüphane biAcaba Tesatîüf mı'i? i Pordnm: verdi. Hemen ayni anda, ikiye l>5na«mdal vtrdiği konser o kadar be «Ne çıkar bundan?» dlyorlarWa«blnetnn'da Büvük Elçimiz Su Sirfn flaflannızı Belediye mi Taraflar lokantada, inşaat mevzu. ğenilmiş ki. mayıst.mberi pek çok lünen kalabalık arasında açılan dar dı. «Biı sfiktn olmalı, kendimizi at flayrl Ür^flplü'nün de meçhur o tasdiV etri? unda konuşurken, inşaat sahibleri, yerlere dâvet York ı lan ^aerlik fnalivetlerini hatırlnrkaybetmemeliyiz. Esa» olan budur. koridorda ileriiyen bu gürültü dal mühendisleri Mahi Kabakçıyana in un, Boston'un, ediliyor ve Newve In! Wa&hington'un Hayir, dedfler. pnk. şu bir senedir Amerikada. resKarşımıza çıkacak Uk resm! bhıayı gasırun üstünde taşınıyormus gibi, şaata devam etmesini soylemişlerdir. diana'nm en mutona muhitlerinde' ml ve gavn rrsm!. pek ivi temsl! Tırimı idaresi JH? konperlerle Amerikilılan işgal etmeli ahaliye de dağılmasını athlann ve atlannın bagian pörü Mahi Kabakçı ise, bu şekilde insaata verdlğı ediidiSlmlzl kabul edebiliriz. Hayır. hayran bırakıyor. nüverdi, yeleler sağa sola sallanan devam edemiyeceğini bildirmiştir. söylemeliyiz.> Bu kadar lyl ve vatanperver tn SorH komlt«»l » t ? Washin«Jton'da verdıgi konserl panlrın a>nı lamanda Amerikada Hangi binayı tşgal •tmenin da kıhçlar süratle ve sessizce tepeden Bu yüzden, taraflar arasında baslı Türk müziğinin dinl, kla?ik ve fnlk O da ( « gl • • f. buiunmalan te^adüf müdür. rokqa, (TÜRKİYE İŞ BANKASI) ha ehven olacagı mflnakaşaya yol geçtl gitti. cephelerini buvük saiâhiyet ve eayan münakaşa büyümüş hâdise, önce hususl yre resm! sıfat taşıyan lnsan Klm «yle iteT (Devamı rar) karakola, sonra da geç vakit arialete natkârlıkla btlirtligi için 45 dakikaaçh. Bazılan Atelye Teknisyenleri lnnmızın gitgidc Garp mSnâsmda Firtlıın kend'mte koy«?nk. lık şeride çekilmış ve ar'rive konulsosval mesuliyetlerini mödrik dahı Cemiyeti binasını teklif ediyoriar, intiknl etmiştir.. muştur. Korserin yankılan Parise Pîyarcının. l^kemnednln bfle *at rrUkemmel vatandsslar hâline gir(1) Ashnda bu harekete Varıdiğerleri ise Teknik Okul, daha de aksetmİş, UNESCO konseyi dertıfı vîj'ecekfcre kendl kendlne fiat dıklerine mi sl^mettir' hal Lâika Karabey'i 30 kasımdaki başkalan Yabancı Dille Tlcar! Mu şanlar .Dragon» birlikleri iâi. Faîn^anllah bu sonuncusudur. knyup diiediŞi jrfbl para kazanmasenplik korgrelerine davet etmlşler' habere Okulu tizerinde ısrar «di kat, işin inceliğini bilmiyen büdir. sına mfisaade edilmeyon bn şeniryük kütle her gördüğü atlı birliğe yorlardı. r de, koskoca Hrr Iok(wrtanm kendl Türk sanatini tanıtmak emeüle. Sayın doktop, eczacı ve. hastançlerin , dikkatine: Münakaşayı bir neticey» bagia tKazak» demek itiyadmda idi. parasız ve emirsiz çalışnn bu muhmalıns kfndi paha Mçmesi aklm terem tvocnys l>lr df1 ıp^kl talebele' madan kafîle basmdakiler, sözu •rinden bir doktor katılmıstır. Her dilen binalardan her hangi birisi Aroa lokantanm Wı lıodbehod Rat hakle okuyucularımdan pek çoğu, alâî kadar sığuunağa elverişli görünen Mes'ud Bir Doğımı Betediye encümeninin tasdikmdan îstanbul ve Ankara radyosu klâsik Mfmf n»nlnne kar^ilık: bir orta oktıl binasınra bulunduğu geçen yeni dolmuş ve trksi ücret ses (samikân Dr îrfan Doğruebz'U MUZAFFER BİLGİN SH Rnflme (terirdiŞinir bfr !okfcrifeleri. dün Befediye îktsad Mü j billrler. Bu genç doktor halen bir köseye varmış oldular. ile ma yiverege de ben fİHt blçtbn, AiN e w Y o r k dürlüğüne göndedrilmiştir. hastahanesinde ihtisas Bina kapısı hizasına geHnlnee. *CEVAD BİLGİN Teşvikiye, Kıyık Tatlı yemedim. 50 ve 100 cc olarak çıkmıştır. Müdürlük tarifeleri ilân edilmek gbrmektedir Bunu haher alan holebaşılar dönüp okiilun" onflndeki Oğullan KUBrLÂVın doğucası «onsuz konser vcrmemb sartını Mües?esesi, 48 40 55 tslttîgime g*re, 9*rtf »çıMıktaıı üzere yarın gazetelere verecektir. yarnn dair» şekllndeld n«rdi<rroı munu akraba ve dostlarına on bes jffln sonra lokantanm BeTarifeler, ilân tarihinden itibaren basamaklarmı tırmandılar v» yukamüjdelerler. lediveve yfiptı&ı mftraraftt flîerin», yürürlüğe girecektir. T E Ş E K K Ü R ndan ellerile kafilenin flk saflantstanbul 20.10.953 esH flaflnrla hlc kryas kabnl etme| MEVLİD na dur isareti verdiler, fakat bu E<hem Yetkinere Erzin fahri Sevgili annemiz Ümmügül'ün çekTelefon 22 54 87 22 43 77 yecek kartar ı^flsflk flpflar teshH işaret yanlış anlaşıldı. Bir anda 2 Aramızdan çheciiyen aynlan hemşehrliği tevcih edildi tiği hastalığı teşhis edip tedavi ve edilmi^. TaiJ, fokantanm, Hmsey» B sevgili annenıiz hususunda yol gösteren mektebin çok kanatlı kapılan açıHatey Valiliği esnasında Erzin ameliyatı sonnpdan, <eTleınehS«seTSnı koydukıjrmetli Ho'ca ve Direktör hverdl ve kalabalık palto pal§ FAT?ÎA ZEHRA j Sımn Beiediye kaMTrmı?. Ama, nekazasma karşı gösterdiği yakm alâEMİN KECİB AT\KAN toya, şapka şapkaya yapışık bükaya mü*ehassis olan Erzin BelediS Tayfuroğlu'nun I den »onra. Hoca N'EZİH ORHON'a yük methale girip yukan kata ye Meclisi 10'5'1958 tprihinde BeleHnni. «ba«de hsraVd B m n t Ş azız rulıuna yannki perşembe ameliyatmda ve ameliyatmdan sonçıkh. diye Reisi Receb Karakurunun rip günü Şişii Ccmünde bğle namadeTİeT y&y 1^(9 o. ra yakm alâka ve ihtimamlarunı 'f. zını miıtç'kıp oknnacak Mevlidl Arka aaflardakllerden banlan: yasetinde yeptığı toplanüda Îstanbul HnauM TAROfiLO üzerinden eksik etmeyen Şişli Ço. ' S^rif akr^ba ve jdnstlan ile asValisi Ethem Yetkinere fahrî hem«Konferana salonuna! Konferaı» cuk Hastanesi Coktor ve asistanT hibı dinîn teşriflerini rica edeşerilik unvanı tevcih etmiştir. salonuna!» diy» bagırdılar, fakat larmdan Perihan Özden, Nezihe Deİ riz. kalabahk mütemadiyen* baatırdığı ^ Kızları: Masume Vefaioflu mirsoy, Viktor Kamhi, Muallâ Ök«Vitan sayesinde ÖLÜM ^ Mebruke Delan İÇİn, gosterlye kahlanlar darma temgil, Muhiddin Gökalp, Türkân dolandıncılık â Mutçna Attaroğlu dağınık koridorlara, «nıflara yayılAydmlık'a ve ayrıca Ebe Hemşire Safret Derlon T« BÜ«IIHUU Emniyet 2 nci şube memurlan, Dıniş Derlenin büyük lc.ıl«n, Nime;, Sev!m, Türkay ve stajyer ınak zorunda kalddar. Sonunda, e«Vita» yağı sayesinde geçinip giden £ merhum Doktor Azlı Fikret r» ebeleri ile bilumum hastane persolebaşüar, kafilenin buyük bir kısbir dolanduıcıyı yı kalamışlardır. Şadiye Topfanın yeienleri, Meneline teşekkürü bir borc biliriz. mını konferans salonuna sokmağa ziyet Derlen, Vöreyka Andel, Ripolin ismindeki bu dolandıncı, ACI EİR KAYIB Emin Feııt Erciini muvaffak oldular, orada omlara ken Irfan Anntekinin ablaian Bah» hergün bir baktela. lokantacıya veSrffet Derlon ve merhu» Da Tuzak ve hücum 2 yabancı erlerı |AMERİKA dttn hudud dısı edildi Amerikadaki Elçilerimiz H. Oğux Türhkan MEKTUBLARl| ı fSABAHJ Tyrîsflk fıatfar 1 sahibleri ile mühendisi kavga ettiler tlr Dolmuş ve taksi tarifeleri bugün ilân .or Aîman Men?eîi • » CHLORURE D'ETKYLE Oürîin Ecza Deposu Utenhul Kıyıkta! 1 FEVKALADE UCUZLUK Metresi 25 Liradaıt Yünlü Erkek Elbiselik Kumaşları Divan Mağazasında Satılmaktadır, Adres: Harbiye durağı karşısında Tel: 47 15 52 ya mahallebiciye giderek. elinde cVita» y?ğı bulundueunu söyleyip 150200 lira arasında, fatura kesmek suretile, şimdiye kcjdar 30 kişiden 6000 lira dolandırmıştır. Hergün aldığı parayı metresile yiyen Ripolin, suçunu itiraf etriğinden pdalete teslim edilmiştir. Ekim 22 Rebiülâhır 9 TAKHEK HAZIR YEMEKLERİ APARTMAN DAİRESİ DOLGUN PARA İKRA1V1İYELERİ mş Derlen kızı. Toprek İşler Umum Mudütü Necati Turgayın eşi, J!e7İyet Der'.pn, Vurey'îa Ardeı ve Irf^n Aramîekinin sevgi'.l abialari. Müge Turgayin biricik ar.ne. si. Baha Ant:<r ve A'rni Arante. k l r i • •' •••;1^ sr 's 3 c E & > â V. j «19[ 11.58 14.S7|17.19|18.5Z| 4.40 E. J12.59J 8.39 938|12.00j 1.31111.20 , İki KREDİ BANKASI MUpteia buluıuuğu E'n^ıısız hasta'.ıkUn kurtulam.yarak 21/10/ 1S58 salı günü Hakkm rahEnetine kavuşmuştur. AUah rahmet eyleye. Cenazfsi 22< 10/1958 çarşamba günü öğle namazını mate^kıb Ankarada Hacıbayram camimden kal dırılacaktır Aüesl !alU.lıl.lUiı V.üti l:..... ı..' •• • FAZİLET TÜRGAY Andel ve Azmi Anntekinln baldızlan. Emekll General Nurettlıı Turgay ve Yükiek Zlraat MOhendisi Nizamettbı î"urgaTiıı yengelert, îmar ve İpkân Vekâîeti Toprak •• îskin îçleri U. » mum MüdürO Necati Turfayın sevgili «5İ, MüS» Turfayın »nnecigi, Yardımge v culeı Demegl faal azalannda» Ka» Bankası gonUHO hemsi'^leTİnden FAZÎLET TURGAY bir sene nv«l Isvcçte geçirdlgi mühim bir ameltyattan sonra gösterilen tedavi, aefkat ve lhtimama rağmen muztarip 'olduğu ainansız hastalıktan kurtulamıyarâî '21 Ekim 1955 »ah günü Allâhına kavuşmuştur. Cenazesl 22 Ekim 1953 çarşamba günü Haeıbayram Canxiinden öğle nanamazonı müteakıp kaidınlarak Asrî mezarhktaki ebedl istirahatgâtıina tevdi olunacalrrîr. Fatma, Nuh diyor, Peygamber demiyordu. Perihan en sonunda onun gelmeyeceğini anlamıştı ama niçin gelmediğini pek merak ediyor, bu bakımdan da Fatmayı sıkıştuıp duruyordu. Onu günlerce sıkıştırmış, soru yağmuruna tutmuş, canını çıkarmış, kendi canı da çıkmış, sonunda baklayı Fatmanın ağzından almıştı. Fatma Amerikada ölürse müslüman mezarlığma gömülmemekten korkuyordu. . Fatmaya göre Amerikada cami yok tu, imam yoktu, mevlid yoktu. «Mezaruıın yanından bir müslüman geçmez ki, dursun da bir fatiha okusun» diyordu Fatma. Perihan orada da hepsi var diyordu: «Cami de var, imam da var, mevlid de var, billahi var Fatma.> Fakat Fatma inanmıyordu. Onu kandırıyorlardı, Amerikaya gittikten sonra da bir daha dönemezdi. «Dil bilmem, konuşacak bir Allah kulu kulamazsın» diyordu. Perihan, aramış, ta«""'<s ^^«»v,^,^ rami kendi bek hanım, kocasmı keba bulnıulan eşyaya, resimlere gözyaşı döke gazeteyi açarak arsjnıyor, dağıldı, yere döküldü. Perihanla Babür gittikten »onra rek bakıyordu. Ev, kutsal eşyanın üzüntüsünü boş odalar, bırakümış yorsa da oldukca duygusuz sayınesneler, aioüar, Fatmayla karşıhk yordu. Bütün çocukları, toruntarı Tuzcular yapayalnız kalmışlardı. saklandığı bir tapınaktı. Amerika'da olduğu halde o nasıl Hauoe Tuzcunun iki gözü iki şeş Vefik'in tekerlekü iskemlfcsi, J ü lı ağlaşmalarla besliyordu. r j § oluyordu da hâlâ gülebiliyordu. Ke meydi İbrahim Tuzcu bunca ağla lideain oturaklı sandalyesi, Refikle Tuzcu her akşanı yan gözde hâlâ nasü yaş kaldığına Şefik'in oyuncakları, kurulması bo rıyla, ağlamış bir yüzle, inilüyle, vurdum duymaz, c e geniş yürekşaşıyordu. Perihanla Memduh.un zulnrus bir tren, Meteniıı tenis ra iç çekişleriyle buluyordu. Onu gül liydi! Yalnız kendini düşünüyordu, boş bmaktıidarı dairelerın bır içketı, deniae dalarkeo ayağaı* geçir dürmek, eğlendirmek, avutmak, se her halde. Bütün çocukları, torunmerdivenie yukanya bağlı oluşu, diği lastik yüzgeçler, Memduhun vindirmek istiyor, fakat karısı o lan Amerika'da olduğu, karısı evi daha ıssız gösteriyor, Hatioe çaitmakları, Mengünün bir kaç ki böyle yaptıkşa daha çok çökmüş. hafitalıklardan b9ş alamadığı. üzünTuzcunun yarasma tuz ekiyordu. tabı, cedveii, pergel takımı, Periha yücircuş gibi yapıyor, kocasma hiç tülerden mum gibi eridiği halde o İbrahim Tuzcu, boşalan bir büyük nın işlerken bıkıp yarım bırektığı bir biçimde avutuiamayacağıni gos hâlâ güiüyor, soylüyordu! İbrahim Yazan: evın, boşalan bir küçük evden da bir örtü, gelmliğmin eteği cam için teriyordu : Tuzcu yakuz kendini düşünüyordu. lerin resimlerini bir de müslüman ha ıssız göründüğünü, koskoca bo§ de saklanmasi gerekec birer kutsal İlâbi bey, bende güleoek hâl Hatice Tuzcu onun şakalarını, himezarlığının fotoğrafınj göstermiş bir evin daha sıkıcı olduğunu soy r.esneydi. Hatice Tuzcu bunlara var mı? kâyelerini güknesini istemiyorJu. ti. Fakat Fatma bunlara da inan lüyor, boş kalan daireleri kiraya Fatma'mn el sürmesini bırakmıyor, îbrahim Tuzcu, bin dereden su Onu hemen, bir iç çekmesiyle, öf mıyordu. Altındaki yazıları anla vermek istıyordu. Fakat kansı ya toz alımrken başında. duruyordu : g€tiriyor, bunca ağlayıp sızlamanın başun demesiyle donduruyor, yüzümıyordu, sonra o resimdeki mezar rasına ekilen tuzdan ayrılmak iste Perihancığunın ilk ağrılan bu yersizliğisü anlatmaya çall^iyoirdu. nü ekşiüyor, mendilini gözlerine lığı hiç müslüman mezarlığına ben miyor, bu tuzu yaşamasmdjüu tek odada tuttuydu... Hiç usıutmam, Ama neye yarar? Hatioe Tuzcu ozetememişti. Gözü kuık dökük, çar tad gibi, kutsal bir acı gibi saklı bir gün tam şu kapının arkasmda nun bütdn umutlannı kırlyordu. götürüyordu. Kocası bunca güldüpık çurpuk taşlara, dağmıklığa, yordu. Hatıce Tuzcu boşaLan daire Babürü tulurnba tatlısı yerken ya Kocasınln kendisiyle böyle uğraş rücü hikâyeyi nereden bulup getiriyordu. Demek o, akşama kadar düzensizliğe alıştığuıdan o resim lerin kiraya verilmesiruc lâkırdısıkalamış, sar^ da darılmıştı hatırlar roasmdan inciniyor, «sık yüzlü vaktini böyl« hikâye toplamakla deki düzenden, parktan, bakımh ru ettirmiyordu. mısın Fatma? tatlıları »en aimıssa:. oluyordu. Hatice Tuzcu, kocasının Iıktan kuşkulanmıs, kendi kendine, geçiriyordu, Kansı üzüntü içındeyügisini tam tenanden •Uyordu. İbHanım, merdiv«ı bafvn* bir bani. bu müslüman mezarlığı olamaz deken o, akşamlar» kadar eğlenip duGün oluyor, Fataoayla karşılıklı rahim Tuzcu, karvnnl güldürmek, ruyordu. Gecelerl olsun onu ailenin kapı yaptırdık mıydı, aşa^ıdakl mişti. avutmak için elinden g«ldiğ«ıc« #aGalata kıyısında Babür sandal dairelerle içerden mevcut olan. ir ağlaşıyorlardı. İbraiüm Tuzcu *r kalar yapmıya, gülünç bikâyeleT başına gelenlerle uğraştırmok, üztık işüıe daha erken gidiyor, daha dan inince, dönüp İstanbula bir da tibat tamamen zail olur. anlatmağa, güler yüzlü olmağa ça mek için Hatice Tuzcu olduğundan Hatice Tuzcu başını öte yana şe çok çalışıyor, eve dsha geç donüha baktı. «Seni bir daha görecek lıştıkça, Hatice Tuzcu acllı kabu daha üzgün görünüyor, akşam yeöğleleri miyim acaba?» Sonra birden dön viıiyor, mendilini gözlerine götürü yordu. Eskidert ara sıra ğuna çekiliyordu. Hattâ Hatice Tuz meklerinde ağzına bir lokma koydü, tünele doğru yürümeğe başla yordu. Dairekrin kiralanmasına eve gelirkec şimdi hiç uğraımıyor eu, kocasmin bu ılgisini, güler yüz muyor, kocası bir iki lokma yesın dı. Sanki bir daha dönüp bakarsa yaınaşmaması, merdıven başında du. Ona; evin dört divan ağlama lülüğünü, kendi üzüntülerine, ara diye yalvarmca mendilini gözlerine orada taş kesilip kalacak, ayrıla kapı bulunmamasmdan değildi. ib dıvarı olmuş. Hatice Tuzcu aglama lıksız hastaİLklarına, baş ağrılanna götürüp ağlıyor, başinuı sğndığını cevaba tapınağmm başkanı seçilmiş, ağlamıyacakh. Karanlık basıyordu. Son rahim Tuzcunun sacması karşı bir ilgisizlik diye görüyor, in söyliyerek radyo\nı kapattırıyor, halkasını cebinden çıkarıp ısırdı. bile değmezdi. Çocuklarının, torun ma âyinini gece gündüz jnirütüyor ciniyordu. Bu inee, duygulu, ben elektrikleri yaptırmayıp yalnız bir Simidin üstüne «Pıt» diye bır şey larıtiın .bıraktığı anılardan ayrılmak gibi geliyordu. İçli, sulu gözlü, ;nliğini acılarla doyuran, gencliği'nde abajurun kör lşığı altında sesmi damladı. Islanan un, ağzma tuzlu istemijordu Hatice Tuzcu. Kocası ce, çabuk incinir, çabuk duygulanır Göksu'da gezerken açık renk şem çıkarmadan oturuyordu. geldi. «Ağlıyorum galiba?» Avu işine gidince, boş odalan yüksek Hatice Tuzcu, artık tizüntü konusiyelerle güneften saklanmış keleAkşam yemekleri boğazında dücunda sıktığı gevrek simit, kırüıp sesle ağUya, ağlıya doLaşıyor, ka larrnl, ölüm haberlerini her sabah b a [iiiiiiıiHiHiıiiiıııııı^ıııaiiiıiı'MiııınıiıuıniıiısuiiiiııiHiıııınııııııııUiiııııiiiiiıiiiınniııııııi'iııııiınıiiıııiı ll)l!lli!i':Hli;51l![iii:ntlU!in!l!l!il|]i;ii!İI!]ı!Hıi!l!i;!iif ğümlenen, karısınm günden güne kötüye gitüğini gören İbrahim Tuzcu, onu, çocuklarının yanına, Amerikaya göndermeği tasarlıyordu. Gerçi orada, hepsi bir aradâ buîunmuyordu ama, hiç olmazsa kansı orada çccuklarınin. birinden birine gider, gezer, Doğrusunu söylemek gerekirse, Hatice Tuzcu kocasına göründüğü kadaı kötü durumda. değüdi. Evet, güııdüz^eri boş ocilan dolaşsrak ağlıyor, çocuklarıtıdan, torunlarmdan kalan nesnelerle oynayarak: Fatmayia karşı karşıya gözysşı döküyordu ama, bu gözjaşlan ona iyi geliyor, açılıyor, eski günlerin tatlı düşleri, tatlı anılarıyla tatlı saatler geçiıiyor, öğle yemeğjni bol yiyor, akşsmüstü Fatmanın tepsiyle gstirdiği kahvaltiyı silip süpürüyordu. Misafirliğe gidiyor, misafir ağırhyor, onlarla da eski günleri anıp tatlı, tatlı, içli, içli konuşuyordu. Arkadaşiarmı otedenberi k«ndine göre seçmişti. BurJar hep içli, sulu gözlü, acılı. dul kadınlar dı. CUMHURİYET Nüshası 25 kıırusiur ABONE ŞEKAİTİ Mmldeti Senelik ti ayhk ' 3 aylı'i f ürklye ' Harıc Lira Kr. Lira Kr. 75.00 40 00 22.00 ' 150.00 80.00 ^ 00 ibrahim Tuzcu, akşamları evde Basan ve yayan ölüm sessizliği buluyor, kapıdan Gazeîecilık Türk Anonim Şirket! içeri, aysklsrınin ucuna basa, basa, Cagaioglu Haîk'.vi sokak No 3 41 W Sahib: korka, korka giriyordu. Büyük sseîon, küçük salon, yemek odası, yaNÂ^İME NADÎ Yazı ışlennı ti'len ıdare eden tak odaları. kısacası: her yer karan^?PF'ul MüciliT Iıktı. Yalnız Hatice Tuzcu, başı eliÖİVİEÎl SAMİ nin içinde kör bir ışık altında otuGazeteımzı lîonc. ruyordu. lm ne^redılsin ec^ knbul Devamı var
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear