26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CUMHt'KIVBT f Sanat Bahisleri m Büyük Küçük Yazan: Bedri Rahmi Eyüboğlu MIHlinilHMlllMMIHÜM!!!))» H U K U K t Sanayi 1HESELELEK ABAHTAR ABAHA .v. Tatmin edilmemiş zümreler cnebi matbuatta Mr <etkik yazısını okurken şöyle bir cümle dikkatimi çekti: «... Bazı yerlerde köylüler, hattâ ehli hayvanlan boğazlamak, hattâ ağarlan baltalamak. ormanlan yaktnak gibi klâsik usuUeıie gayrlmemnunluklarını ifade ediyorlar.» Durdum ve düşündüm: «Klâsik nsuller ..» Bizde? Bizde köyliinün orman yakmas!?Faydalı ağaclan gelişiguzel baltalaması? . Şehirde çocuklarm tfirltt tarhribcl hareketleri? .. Bazı büyiiklerin de meselâ yeni vasıtalardaki kanapelerin marokenlerini jiFetle kesmeleri? Bnnlann sebebl nedlr? Bunlar, birbirlerine kökten bağlı tezahiirleTse, elbette ve maa?«ltah ve hâşâ bir sosyal sapıkhk salgını ile izah cdilemez. İyisi mi bir ıktisadf ve içtimat izah bulmalı da işin içinden ehven sıyrılmalı: Galiba «köylü halinden merannn! tşj tıkmnda!» divenler köyliinün de tıpki sehirli eribi içtimal tabakalara avnldıjhnı nnııtıı, orlar. YukarıVi klâsik payrimemnunluk ârazı Ue bo.\una karsılasn»ımı/a iröre, orman yanginlannın ve ağac dü>ımanlı|ının esranna varmah irin, hepimiz, ediniimiş k bir an bir tarafa bırakıp ştı kendi kendimize soralım: Bn afae bu bayrak bu bulut yorlar. Tutuyoriar bir yüzüğün fisf C C f l f fkaPİflflf fll Bu denl* bu arzu bu ümid tüne işlenmis bir figürü iki »ayfa « I J V * * ^ * *••«•• Bu acı bu sızı ba tasa dolusu büyulterek basıyorlar. Eğer m m* • Bu avuclar dolusu sızlayan boşluk figür sahibi bir usta elinden çıkDdfflld'l Kimi Allah kimi insan yapısı mıa ise bu büyükluğü yadırgamak «•*»• «••*»» • Hükumet, ihtikârla ciddl surette Ne (üzel ikiye bolünmüs hepd söyle dursun: ™ mücadeleye giri^ti Milll Korunma • •* Daha var mi?. diyor. Dflnkff kongTlerlnde yözde 3» kanununun kendisine verdigl »alâİster Tann elinden çıkmif olsun SU.eğer dalğınhkla bu figttrOn «amnuh azhğından şikâyei ettiler hıyetlerin istimalinl hükumet, Tiister insan el nden, tadına gözü bir yüzük dolusu olduğunu oku ' ve hastaHk prtmlerinln kaldmcaret Bakanlığın* verdl Ticaret müzle vardığımız herseyi metheder mazsanız müzcye . gid p koskoca larak ölüm yardımı yapılmasuu Bakanlığı di lirkülerler neşretti. btediler ken, haberimiz bile olmadan | u heykaller arasında onu boguna •PlyaMda buJunamıyan blr çok mat> sıfatları gelışigüzel sıralarız: ranıp durabilirsiniz. Istanbul Sanayi t«ileri Sendlka lar beyana tfibi tutuldu Bunlann Sonsuz denecek kadar geniş, Aynı oyunu, avue içi » a l ı r tir kıamen yasak edildi. Bu <cabüyük, sınırslz, abide gibı, dev gi minyatürden seçilmi$ bir kö^ecıkie aınm yıllık kongresi, dün taat 14 m y rarname vt lirkülerler, hukukçular bi, ucsuz bucaksız, bitip tükenme oynuyorlar. tki fantimalre ıcare te Paşabahçe fabrika lokalinde jraarasmda miinakajalara yol açü. bilıtez. toplayan bir rrinyatür köşeabu (>2S pılmıstır. Kongrede tenkidlerde •• dUek Vurgunculuk ve Istifçilikle mücaResim, heykel. nakış, yapı, dans santimetreİcare büyütüyjrınr. Bu elest.rmelerini alıcı gözü iie ince nu bütün bfarduvan kaplaysm tnb ' lerde bulunan isçiler, fabrika mut delenin zaruretin» inanmakla belerseniz, sanat adamunın, janat ese lodan alrnmıj bir parça samyor, ö j Uğana bakımsızlıgından fikâyet et mber, bu mücadelenin hukukl ba"" ""'"' ~* * ' ' rfaün yakasına takılan en pa.iaiı teki layfada, minyatürün Münı gö mişler . ve mutfakta 30 kedınin kımdan ukat olduğunu, ihtikârla kamp kurduğunu açıklamıslardır. mücadel* mevzuundakl kararları rünce şasırıyorsunut. tnadalya budur: Medeniyetin üçüncü iöiil, h.f Son yapılan yüzde 30 tammın as Bakanlığın değil, hükumeün alraası Büyüklük, genis.Uk, sonsuz'uk. i Ele avuca sığabitecek oir heykel metlu fotograf hazretleri hegün lıgmdan derd yanan lşçiler, haa gerektigıni söylıyenler oldu. Mesebize yeni yeni dersler verlyor. Fo talık primlerinin kaldınlarak, ölüm le hakikaten mühimdir. Milll Koclği mi methedecekler: tu tograf sayesüıde, kabına sı^muan yardımı yapılmaamı Utemişlerdir. runma kanununun hükumete ver Abide gibi! derler. sanat eserlerin.n nerelere »icab't Aynca, işçi sendikası mümessille diği salâhtyetlerln bir Bakanlığa Ya methedilen b.'r abide ise: ceğini, daha ne kedar lüyiımeğe, rile isçi mümessillerinin ayniması tevdil c ı ı olmadığını kabul »cer Dağ gibı! derler. Dev gibi. ve ikramivelerin müsavi esaslara sek, çıkarılan «irkülerlerin dt Milli v Sanat eserlerine en büyak başa genişlemeğe elverişli oldü<l»rıaı a göre yapılması teklif edilmişjir. Korunma kanunu bakımından •çıkça görüyoruz. ™, nyl sağlayan «Büyüklük» boy bos, Tenkidler sonunda, sendikacılar hemmiyeti olmadığı, bu sirkülerleSahici sanat eserlerinln büvOendam büyükluğü değildir. Yapı arasında hiziblesmelerden bahseden re aykırıhklarin Milli Korunma su sanatından nasib almak nlr elden mekle, değerlerinden bir jeyler k»ybetnıeleri şöyle dursun ••»&* ] °lr işçlnin konuşturulmaması bazı çu teşkil etmiyeceği neticesine var. dursun konuşturulmaması bazı * Çlknu}, nıce yapılar vardır !d. dufl kaybetmeleri şöyle ~~ ya kadar yer kapladıkları halde çok kazandıkiarı meydanda. Buna j gürültülere yol açmıştır. Riyaset di mamıı iAzıra gelecektir. Derhal ilâve edelim ki bu mesele hantalhkları, battalhklarl ile ınsa karçılık büyük b«yda san «t eser vanım mahkemeye verec«§ıni bil na genişlık, büyüklük davcusıı ve leri de plçüleri bozulmadan kıi diren işçi, gürü'tünün çoğalmaa ü ile Ilk defa bugün karşılaşmıa. de~L' rlne sıkmtı verirler. Kocaman ko çülünce hâlâ ya;ıyorl»r. Avtups zerine polis vatıtasile salondan çı gillz. Mahkemelerimiz bugünc kadar bu mesele ile müteaddid defa eainan salcmlar içinde iç mızin c'a resim sanatının duvarlar boyurca karılnustır. Yapılan seçimleri mfiteakıb kon karjılaşmışlar, hatti birbirine zıd raldığı olur, bunalırız. Misal vere uzayan en ünlü eserleri; gıin ge;kararlar da vermlşlerdir. Nihayet, ]im: Bizim Büyük Postane yapısı tikçe artan bir hızl», kartpostal, ki gre nihayete ermiîtir. içthadların bırleştiri'meal mekabuna kar§:lık. Usta elinden çıkmış, tab, dergi, renkli renksiı bajk.ıar nizması hareket* getirilmek auretramvay boyur.da küçücük bir ev halinde yayınlanıp duruyor. iu ko tıie bir hal suretine varılmıştır. "" tnsanm içini açar. K351 gözü, ağzı caman devleri, kendilerindan r : n burnu yerli yerinde bir insan yüzü lerce defa Vfl^ük yavrularile tanıIlk defa, 3/11/1943 tarihli Bakan. " gibı, kapısı penceresine uygun, ta yor, seviyor ve sayıyonız. lar Kurulu kararnamesi ıie kabul «ehrlmlzde d8rt edilen 487 sayıll koordınasyon «.a"• vanı döşemesine dank bir yapı da Hpftanın *** tra'ık kau olmujtur. "' gözümüzü sevüıdirir. Buna da mirarı, kanunun 21 mci madHe iuın Gözle tadılan sanat eserierinde Kasımı5a?a Sırabert»rler sokak 60 Kasımı5a? sal verelim: Küçük baa türbelebüyüklük gücünün sebeblerinl dii j ıvumara*ı o'uran Resul Altınok adıirla hükumete verd ği «lüzum gı'riilen rimir, bazı köy evlerimiz. şünürken, "kabına slğamam tlc > nö ! k l ?ahıs, Galata Bankalar eadde^lnden maddelerin Lstihlâk ve sa'.ış şekil Büyüklük, genişlik duygusunu üd ü ^ e r ) t D r p l S k a n u m a r a s l **sbi» • d l " ve miktarlarını tayin vt jhdid ttzünden sonra «gözümüzde b . . m i y e nn « ll rr ) ) e c pp TOU11M1 b sadme^ine ajllayan sebebleri resim sanatmda mek» deyımine takıldım. Çok Stv m l y # knlarake emuh'elif yerîerln'len mı mek salâhiyeti» ni Ticaret Vekilem uzun uzaıya inceledık. Avrupanın diğimizı, çok saydığımm '.enrÜ bl \ yaraianiıntır^ yarf2l.Be^f.îî" ° ! ! ^ ? tine vermiştir. Bunun üzerlne Ti' feş dli miızelerınde yanyana asıl çüleri üstünde görüyoruz. ö y ı s ta ' histaneılne yıtirılmıa, su(lu fof5rttn caret Vekâleti sirkülerler neşrederek kendisine verilen M'âhıyeti mış aynı boyda tablolar gördük. sarlamaktan ho: ; ınıyorut. Yalnız .Tjnrrtsın» hrslanmıjtır. : r«nerde oturan Haydar Bengi. Galsta kutlanmağa baîlamıstır. dattâ TV Bunlardan birisi çerçevesinin boyu eşva için değil herşey ve herkes köprürflnden geçerk»n, Cevad Baleı kadar yer kaplıyordu. Hattâ bazı için Çeşidli olaylar için bu deyimi IdarffsindekJ 208 pUValı motodkletln caret Vekâleti kendisine salâhiyet larl bulunduklan tabloyu bile dol günde hepimiz bir kaç defa kulla ıartm«in» maruz kilmı? ve muhteilf verilmezden önce dahl oır slrküler yarlpnmiîtır Yaralmın yayınlamıjtır. . ? duramıyor, kabuklan içinde büzü nab liriz. İngiliz anahtarı gibi bü yerlerlnden lüyor ufalıyorlardı. Buna karşılık tün kapılara uymamış olsaydı ««•(' mfldnvaatı yapılmif. tufhı *ytkalınarık Kendisine salâhiyet verilmezden yanıbaşlarında tablo aynı boyda ol zümüzde büyütmek» sc. a güzie I» tahkikata bajîanmiîtır. • OçCr.eö kaza Beyoglunda cercyan Snce Ticaret Vekâletince ne^toluduğu halde çerçevesinden tasıyor, dılan sanat eserleri için biçilmij etmlstlr 8pWr Hayrııllah Demlrean, nan sirkülerin Milll Koruıuna ka,. «labıldiğine geni'jliyor, admı etliğt kaftandı. Adile sanile başuna gel Hnreilndek! 4032 pükalı oto l!f K?sım nunu bakımından hlç oir hükflm ." miz bü>uklüğün, genişl'ğın rahat diği için gözümüzde büyütrite'c iö pasadan ^eçerken. NeemiTe Küçükfrola ifade etmiyeceğinde süphe yoktu ," bğına kavuşuyordu. Bu, kabına sı zünün ne demek olduğunu îok iyi çarp'rak omzundan y«r»l«nmaıına •• Nitekim mahkemelerimıı bu yolda bf,h oîmujtur ~t gamamak, taşmak, alabildiğine ge bilirim. 935 yılında. kulaKtan dolvukua gplen tramv«y karar vermiflerdır. Hattâ mahkeaıslemek, gücü nereden gelıyordu? ma fransizcarrla bir yabanc. s'rhafifc» melerimiz daha Ueri gitmıı, hfikuBu gücü, bir eümlenin dört duvarı ket bürosunun, tercüme ^e.visine mette blr kararname ile Tlcaret arasina sıkıstırabileceklere ne mut girmistira. Ömrümde Ilk flefa duy" yet veren T!',W plSka sayılı takalnln Bakanlığlna vazife ve talâhiyel tahklkata venneğ* yetkili olmadıgına karar Mustnfa " Iu!.. duğum mühsnrfislik deyimıoriıe do MermlîÖT* C««a umuml heyetnun " Bu kabına sığamayıa, Leonard'ın mektublnn ter6ümewîwrt':ı na 1 ı r a k k ö i l ö r h e y e t t Toıtk'a^ 9/2/1948 tarihli karan seyle blr *;tablo!armda varA, nMğarİdeVMnde sıl'te'rîediğimi slze bir' lef» anlat r • sarayını gezdt muhakemeye dayanmakudır: Mıtl! ' yaşıyan insanhırın kayalara, gra mıjilm. BöröTnuîun seft, ea>"i>Bn| $ehr'mhde' bıtİHrmh Irak *&*&* he Korunrra ka/îunuııtjn 6C n«..tn*dde« * nitle oydukları hayvan reaimlerinrii l$ dWfi««g ^ h "* «e vardı EsH Bir KBtâhya çHfstnin lahın günü gtfzümde bir parnıak vetl «ve!«rl dfln anat 15 t» T»pk*of sinde her ne kadar «bu kanunia MOzeginl vc Hazlm dalresinl hükumete verllen hizmetlerden Kir nakışlan arasında vardı. Arab harf daha büyüyerek blr dev jn«ısı keveya bir kaeı ile meşgul olmak ve lerine hıç bir zaman ula^aTivaeak sildi. bu kanundaki saîâhiyetlerle teçhtz Türktür CemlvetJ» •: lan bir heybet aşılayan eski Türk Günlerden bir gün yanyan» bir edilmek üzere devlet teşkilâtında K. Çekm«ce şubesi açıldı i' ustalarının ya7'larında vardı. Bu fotograf çektirdik. Baktım benim «Kıbrış Turktür» C«miyetl Küçükçefc yenı memuriyetler ihdası hususun• tün amaçlan bulunduklar ısayfayı boyum ondanf en az beş parn ak süslemek olan sahici minyatürler büyük!.. Bonra yasmı ögrcndim mece jıihfsl dün aaat 14 te m»raslmle da» hakumete «alâhlyet verilmlj ise de burada sadece hükumete H. de vardı. Yirmi bes senedır ressam ^Benden iki yas küçük!. BHjle olC?mh'et Genel Srtrrterl Çetln F«ruk verilen hizrnet gözönünde tutulların kafasmı allak bullak eden beş duğunu bîldiğım halde büro şe Ssrac. k.ıs» bir kopusmayı mli'eıkıb mugtur. Yoksa hükumete aid olan '*"* yaşındaki çocukların resimlerınöe fimiz heybetindetı lıiç bir §ey kayde vardı. betmedi. başkam M<lmt«7 Aranlı Pf;Tnr;<iç n\br4 Kıasık damgasim yem ş ese'.'ene Sanat eserlerini de gözömüzde ve «rkidaşlart blrer konujma yapmi|»s ienüz etiketi konma''ığı halde klâlardir. NURTEN NUR sikler kadar saran eserler de biz; büvütüyonız. Bir tabîoya. b'u heyTîîrMüfe habaret etmlş sürükieyip götüren büyüklük gu kele, bir yapıya, bir nakı?p kanıTak^lm YpŞıırtcufaik aokak î nuro»~~ cüne ılk defa kancayl takan folcg mız kaynadı. mı onu kendı boyu rıda otunn Galib Raptan. aynı e*d« otu FUAD SAY bo«;u içinde değil şevgimızr.ı boyu rnn, Varcebetyan .» rai olmuştur. Bir dergide, ve>a bir adında blr ki7in, Nlsanlandüar araiarıpda çıkan ., kitabda yanyana basılmış 'ki fotou ile ölçüyoruz. B Törk1"*d 14/7/1953 marıiyetînde raf var. Dıyelim ikisı de bir kartResim hocalığjnda jnsanı en çok i ; etraiştlr. postal boyunda tki dana hu>ke in şaşırtan bu okıyor işte. Bi», dünya Sanık yakaianarak tahklkata *~ den çekilmis fotograf Bu heykel kurulalı berı insânian sevinduen mıjtır. DOĞUM lerin tahıbi boyıınu bosunu merak i^lerde baş köşeye oturan dejjerleri Ham kflnçuk tevrl Amerlkadı tahaildc bulunan Dentz .. ediyor. FotoşraPara bakarak Ud toplayıp, saS'am bilgılere dayanmak fstanhul Ay^kkabı tmalclleri tjve• rakam tuthmrorsunuz: f tstiyoruz. Gözü doyuran, insanın renier SendlVmmn Ithal ettlji 43 ton Teğneni Scdad v* aıi TomtU Tunçun ağuUari (ENAHK) cuma sabahı aaat heykel en aşağı iki içini açan eserlerde bazr ölçülerin ham ksuçuk,' Beyo#!u Sümerbank ^peri i <te dünyaya geldığıni doıt vc tkrabave Kundura Sanaylt mütssesetl ' ve larına nsşe'.i çıjlıiclan Ile ula;tırır. metre yuksekhğ nde, iki buçuk met şaşmadan tekrar edjmesinden sağTOrkfye F«naf Derneklerl Konfederas21 Tonunuı 1955 Mlchigan re uzunluğunda. SoHaki heyke' lam kurallar çıkanyoruz. Göz nu yonu He t«v^ren1er Sendlkan aruında çok daha küçük olrralı, on on *aş ru ile yaşıyan ftserleri kuran parça tevıl edllmljtlr. santim içinde blr sey. Dergide hey ların kesia farklarla birbirlerinAyakkahı İmülrUeri Sendlkuına aykellerin boylan yazılı deSil. Müze den ayniması şarttır'diyoruz. Ama rılan 20 ten ham kaııçuk. islenmek ye gidiyor asıllarmı buluyor ve adamın biri çıkıyor yalnız bu öl üztn fabrikaya verflmlf o!up, ayakkabıcılan Sıhhlye Vekaleti sabık MOstesarı | hayretler içlrıde kahyorsunuz, şöy çülere dayanarak ortays bir ij çıDr. ASLM ARAR'ın le ki: Sizin üç metreboy biçtğiniz kanyor ki Içinizi açrnak şöyle durTEMMUZ 25 ZlLHİCCE S \ vefatıoın kırkmci gOnün* mO! ' heykeîirf aslı' üp santim değil mi!.. sun s zi satiattan soğutuyor.' sadi< M temmuı 19S5 salı günü " Ya sîan on onbe? santim dedi|iniz Ölçülerin >lzi hiç bir zaman *IIkindl namazını mUteakıb Camll Serifinde Mevüd okutturuheykel var ya. Onun'aslı da üç datmıyan tarafı 5u: Bir tablo, bir laea{ındao merhumun akrab* ve metre uzunlıtsnmda, Bilmem ne ka heykel, bir yapı, bir nakış ö'çülerfoetları ile bilcümle din kardef„ dar yüksekli*inde!. rlnden blr zerre îiyan edümedtn lerlmizin tcsriflrrl rica olunur 4.5o;i2.znı« ıt'i»J2 ÎI rr. 143 Sanat ldtablari basanlar son za bfiyütülür veya . küçültüıürse deMerhumun Esl ve Oilu 4.47[ 8.44) 12^)0j fıö manlarc'a sık sık bu az züği yapı 'Şerini kaybetmiyor. Ticaret Vekâktine verilen salâhiyetler kanunî midir? Nurullah Yazan: Prof. Dr.' Kuntet* salâbiyetin devredUebüeceği gösterilmemijtir. Ceıa umuml heyeU S/7/1948 U rihl. bir diğer kararında aksi tezı kabul etmiştir. Bu teze göre de, altıncl madde hükumete, «bu kanundaki salâhiyetlerle teçhiz edilmek üzere yeni memuriyetler ihdas edebilme» salâhiyetini vernüstlr. Mevcud bir memurlyete bu salâhiyttlerin verilebileceği ajikârdır. Bu iki zıd karar üzerine J0'3 1949 tarihinde toplanan tevhıdi ıçr tihad umuml heyeti ik.nci ezi tasvib etmıj, koordıtıasyon heyati V«rarı ile bir bakana yetki v«rl mesinde kanuna aykırılık olmadığınn yetkili makam tarafından tanzım ve usulen neşir ve ılân ed Imı^ o an sirkülerler ve kararlar hilâfına 'fireket edenlerin fi'linin, yetkl veren Dün 4 traük kazası I kendilerine verilen salâhiyetler dahllinde hareket etmeleri ne ise Bakanlar Kırrulunun verdiği >«tk ye dayanarak Ticaret Vekâletinm neselâ kâr yüzdesini tesbit etraesi de odur. Burada bir salâhiyet devıi 1 nin mevcud müesseselere de vere de yoktur. Sadece bir makam n bıleceğıni göstermektedir. Hızm^t kanunî salâhiyetlerle teçhlzi vaıtabrinde vazife de dahildir. K;''dı dır. kı kajıun î» «salâhiyetlerle teçhiz Görülüyor ki iki tezin da kuv etme» tahıri de vardır. Yeni ihdas vetli taraflan vardır. Ancak, Mz olunacak memura bu salâhiyetler şahsan, «kanundaki salâhiyeıerlc verilebileceğine göre mevcud bir teçhiz» tablrinden tanzim ^alâlıijetinin değil, arama, kontrol gibi tatbik ve infaza taalluk eden la.âh yetlerin kasdedildiği manasının çt Kovlünün içinde yalnız ba7i kanlmasını daha doğru bulmaVr kimselerin mi isi tlkırına (rirmK(ir? yız. Kanaatimizce tevhidi ıçUhaH Buna mpkpbil birıiannın işi büskaran tatbik ve infaz ile tanzm biitiin mfi bonılmusfur? arasındaki farka d'kkat etmen^Köy mevruu. tıpkı «körlerle f?N tir. 3954 sayılı kanunla tadil zö~ • M'âye?İBe benzer. Rivayet mııhtemÜ9 olan altıncl maddenin uadil tiftîr Herkes yakaladrei noktavı gerekçelerinde gerek kanunun ve katf delil sayıp bazı iddiaları üorl gcrek İcra Vekilleri Heyetince itti sürüyor. haz olunacak kararlann alSkall veFakat şehir övle mfiphem deeil: kâletler tarafından tatbik ve infaz olunduğu, fakat mevcud teşküâtın Şohir mevznnnda. sefsberin vamııkâfi gelmiyece»i düşünülerek yen da sefaietln çoŞpMTŞını bariz (»öriimemuriyetler öıda.ına lüzum gö yoruz. Ke«ı ekşimiş ruhlann srıinx ; rül^üŞü b!>'i'<i'iW'tfr. Dew> ki den eüne cofaldı nı ve Ictimai b r karan almak başka şey, tatbik et trhlike te«kil ettiMcrini hir fcb"^ fröre korkmadan, bir tAhire gor< de mek gene başka ?eydir. k'karak iddla edebHiriz. Maamafih, mevcud tevhidi lçtiBoyTe Mr teçhlsten sonra te<J»vi had Vn'^r» tEr?!«îinda yapıîacak sey hemen hemen yok g.bidir. 6082 sa naiü olmalı? vıll kanun, tevhidi içtihad karar'aBWm matbuatta pek Brerinr'e ru!m!>''ı ama. dö^t hiiviikier ^>nnın mahkemeteri bağhyaca^nı ksbul etmiştir Rı>t»ün hic ' > • ^h nevrede bflhis mevtnn titi: Silâh'ar keme çıkıp, sirkülere aykın hare tahdid edülr^e. ^Iphinnmağa Iıü'on ketin suç te?kil etmiyeee^ıne k» h!<rcanan pan»!ar!a geri refa>» «pvirrtinl rar veremez Bu tevhidi içthai kaen, rannın değistirilmesi hukukan im mek; böviece In^anhjı kânsız degilse de fi'len imkâns'z tl manen tedavi rtmek care!erm) <t«bidir Kanuna göre tadil için, Tem *Bniivor?ar 7td kutnMnn. vani hir yiz Birind Feeislieine dilekçe 1e taraftan Patıiıfann. Wr t^nftan Do"T>'"'»rm bıı «kalkınHır~"a« ya elnüracaat edilecektir. Bu mi caa Mli^il ve mııavven tin nazara alınıp müzakere jrapıiaihtima! (^a^^'in'^^*^ bilmesl icln alâkalı heyet hâkimleRaklb (dieer bir »ihir! e düşrtnln mutlak ekserivetlne ıhüyac vardır. Kararm değijnMM içm ie; men) devlet ve milledcr. tâ ıızak mürafcerede ve kararda Oçt» J nl bııraklardfH yahanrı kav1nrve'1(aLiralık Para tkramiyeleri hiieleri mpı*deten ref>h« yü manm sab aranacakttr «le sihhate ka\nısti'rmay» iMhünürlerkcn: ve bımıın icin cpk \iyon1er netiee su olmaktadır ki, bu ' vhıdı ^İ5man!atKi lolfmaiannd'n Kir kısiçtihad karan değişmedikçe, koorn>ı«'?ra a>ırmr>vı zarıırf dinasyon kararını tasdik eden âa «ayarken. eh, caresii!, millî ö'ciitfrkanlar Kurulu kararnamesl Danı^ df de bııidan ibret alrcalı tayca ıptal edilmedikçe. hükumehn Aynı milleUen olanlar: «Kovlü verdiŞi salâhiyete dayanarak Ticaret Bakanlığının a'.dığı karariara şövle safasında!», «şehirli boxle teranesinden vazpeaykin hareket. Mıllî Korunma su Eii!!a<!inda!>ı rip: cKöylfl var, köylüriik var!», pıınu teskll edeeektlr. «şehlrll var, sehîrlicik var!» demeçe vava? yavas ılısmah. Tıpkı dünyada beslenmemis mil(nıııııııııuuıııiMinınııııııııiıııııuııımmııınıııııiiiıııııııııın'K '•'nınifiınınımııııııiıııtıııııııııınımnmtHmtnnıııııınıııııımıııınıııımıııınııııııııııııtnıınınııııın let ve sınıflar «rasında tiirlü içtimaî ha^ta'ıklsr çıktığı eibi. knvlürük ve şehirliclk arasında da KT'maî hastnlıklar patlak verdiçini hiç de|ilse ihtimalât hanesinde miitalea etmeli. kararnamede gosterüen kanun nad desine muhalefet te^kil etmesi ıtıbarile suç sayılması icab ett ğine karar vermiştir. Tevh di içtihad umum! heyeti bu kararını föyle bir rauhakemeye dayatmıştır: Altınca macde, bu kanjııia hükumete verilen hizmetlerle mes.gul olmak ve bu kanundaki saiâr hlyetlerle teçhiz edilmek üzere !âzumlu görül«n yenı memur.yeüer ihdası hususunda hükumete <aiâbiye vermışti Aynı madde bu vazife ve 19leri İcra VekUleri heyeü 1 memura meselâ bir bakana da bu dına uygundur. Meselâ Ticaret ve salâhiyet verilebilir. Kanunun albncı naddesınden böyle bir mana çıkanlması kanun vâzılnın maksaSanayi Odalan kanunu, bu odalarm Millî Korunma kanunu mevzuunda vazifelendirilmesi salâhiyetini Ticaret Bakanlığına vermlstir. Böyle bir netice hukuk esaslarına da uygundur. Çünkü Bakanlar Kunılunun verdiği yetkJye dayanarak meselâ flat murakabe komlsyonunun veya belediye encümenierının EYLÛL KEŞİDESİNDE ^ 2 APARTIMAN DA1RESİ 3 5 . 0 0 0 TÜRK TİCÛRET RANKASİ Ağustosa kadar bir hesab açtırınız Her 150 liraya bir kora numarası 2 Gün Kaldı 15.000 Lirahk HIKUSÎ ÇekUlşe ljtlrak Içfn 27 TEMMUZ Çarşamba aksamına kadar !kr amıye KONYA ŞUBEMİZ £n AT 1 5 0 Liralık bir H e s a b açtırınız H e r 1 5 0 Liraya bir kur'a numarası mıtmııımMNirtiımmııımıımmmıımııııifflmmHiiHMmmıuııımıııımmMiıımıimı ımunuuuuiHUiHiiımuııınıiiHiııııuuunıuiHuıuiNNiiHiuiHuuınııumıuıııuıumınıııuıuıuınnıumımuıuuıiıuııUimıııııııu DE v e y a hesabınızın baklyeslni y ü k s e l t i n i z MEVLİD I Ve tıpkı dünva ölcüsünde <tehtletin do&nrduğtı diİ7ensirlikleri dört büjüU'er, dört îen"inler na«ı1 diiıeltmeyi dtkkate aidıVTO. aynı miüetin içinde dörtler, %rdiler kırk lar ve ervahüer kafa kafaya ver«o: Yahu stin'ar da insandır! Bir çarelerini dti«ünflim! demeli. EI ochı in<:an{ va7Îfp'erini \apmavı giindeme koymuş^ bi? de millî vaTJfemhri yapmayı fündeıue kovmalıjnz. Acaba nedir bn tahribcl ruhT Mutlaka bunun bir sebebi olacak. Ben ters te>;hls koydumsa do?nı teshls nedi'? Bu yakıciiıSm, hn kesidliçin. bn ek'imişlifin tedavisi nasıl olur? Efendim? (VâNÛ) leşmeğe başladm?.. Eğer bütün me le, halamla, Süfyan ağabeyimın seni sıkmalarrndan ibaretse. tekrar yalvannm, onbeş gün daha sabret.l İki haftacık... Şurada ne kaldı?... Kısaca: Peki Handan!... dedim. Handanın yüzü parladı: Dur burada bir dakika, bekle» Annemi şimdi gönderirim... O da zaten dikişten bunaldı... İsterseniz sahile inin, bir sandal gezintisi ya* pın.. İyi kalbli Handanım, benim Için hakikaten çok üzülüyordu. Onu teskin etmek vazifemdi: Sen merak etme! dedim. Na lânla beraber olduktan sonra, dün yantn her yeri "bana cennettir Ne rede olsa, o beni teselli edebilir ve derdime derman olur.. Handan koşarak köşke girdL Ar kasından bakarken. kendisini teskin maksadile söylediğim sözlerin hayli mânâsız kaçtığım düşünü" yor ve bu derece hodkâmıığımın, ergeç onun kalbini incitmesinden korkuyordum , Dağınık hislerimla. bir an nerede' sesinin çocuğu şöyle teşvflc ettiği flC'umhuriyet» in Edeirf r « M k a s ı : 2 2 bulunduğumu anlıyamsdım. Heyı ni duydum: candan tıkanık bir haldeydim.. G5r Ne var korkaeak?. Bir adım duğum leziz rüvanm zevki ilikleri daha atarsan onu tutarsm!.^ Haydl, me kadar işlemişti. O rüya hakika bir adım daha... te o kadar y?km, o kadar yakırdı Şimdi herşeyi görüyordum: Buki, tesıri hakik^ti de aşıvordu. Hat rası, eski büyük havuzun başıydı. tâ onbeş sene evvel Nr.'în bana EŞ Peyami, yosvınlu bir taş yığınından kını hakikaten bu sekilde itiraf et ibaret kalrruş olan küçücük adanm miş ve benim olnus rr.uydu di harab köprüsü üzerindeydi. Orada. ye hatıramı zcu'uvorc'ıjm... Böy'eörten nilüfer tarlası arasında, ce, hskık:t vân'sire akmağa ava bir gün evvel oğluma almı» olduşan hâtıra bozSunu, yer yer soluk kocaman' Jâstik ,top parhyor deydim. O^lanı bir hamlede yaka Ben dostumu da tanıyorum, eski resimier e.bi koya'u acıkh göl du. Iayıp kucağıma aldım Mel'un ka düsmanımı da Halânım.. Misafirim geler hp'ın^e t'özkıpaklanmın aîtm Kıyıda, siyahlar içinde, bir seamet dın: siniz ve yaşınıza hürmetim var. da k'vnaşma1 tavdı.. heykeli gibj dimdik duran Şezimeııd Beni dinlemedi yaraıoaz, di Yoksa, az evvel şahid olduğum tcaap Evet. mâzi^eki o günle, rü | Han'm, koprüyü adad;n ayıran .çö yordu, Bu zamane çocuk lan başla zevkinizle sizi bilmem nereye kadar yaH?lci ?e^eyi bırbirine kanştınyor, J küntüğe dcğru Peyami'yi sevket nna btıyruk oluyorlar.» İnan olsun, uğurlayabilirdim! bir vıjrn clağınık klı«e arîsmds ola mek gavretöıdeydi: çarpıntım tuttu... Şizamend Hanım bastonunu yere yin öz çehresini tam bir vüzühla Bir adım daha, bir adım da ~ Hiç bir şey demeden kendisine kakb: secemivordum .. da.... . , .. yaklaştığımı görünce, sustu. Yüzü Ha hah!... diye güldfl. Doktor T?tlı bir uyusukluk içinde ve bu Şiddetten kısılan sesimle: mermer gibi sertleşmişti. Gizli bir larm seni müşahede altmda tutmahahn sürüp gitmesini ıcgüdümle ar Peyami, dur!... diye bağırdım. korkuvla bana bakjyordu lan nelcadar isabetlü... Daha birkaç zukrken, o çocuk sesi d?ha tez bir O müthiş adımı atmak üzere olan Kabshat, çocuğu sıze emanet gün evvel Serafeddin Beyle Arif Bey akısle beni tamcmen uyandırdı. oğlum, durakladı, Şaşkın, kararsız edende Halânım!... dedim Siz ken ev halkına bazı mâkul tavsiyelerde Me*"skla Hc5ruiclum. Ses ağaclann bir halde bana topu göstererpk: dtnsiz vaslye muhtaçsınız çünkü. Ne bulunuyorlardı... ardınr'an pe! vordu Ve kıaa durak Onu alac?ğîm babacığım, dedi ise... Cümlemize geçmiş olsun!... Allah sena şifalar versin oğlum, lam^I'rla h?.lâ: Sen alamazsın, buraya gel!... Handan'a söyliysyim de^ size biraz ne diyeyim?^. KorkuT. onım, korkuyorum... Cici hala dedi ki..... kordiyal versin, carpıntınıza iyi ge Kısaca: dive sızlanıyordu Ben buraya gel diyorym sana.., lir!.. « Bana sabır temmenni edin, baş Hfmaktan fırladım kaikfım. lîlr ' Çocuğu ürkutfneden geri döndur Beni soğuk bir bakışla süzüyordu. ka şey değil! dedim. den yüreâime korkunç bir şüphe mek bir meselpydi. Topu al»r>sk için Bir kaşım kaldırarak belli belirsiz Ve, topunu almak için ağlayarak saDİanmıstı. ayak diriyor, ve gene teçvik bek'er bir alaylat tepinen Pevami'nin kolundan çeSe"in geidiğı tarafa doğru. segirt Bibi Şazimend Hanıma bakıyoıdu. Sen tehlikeli bir şekilde hasta kip yürüdüm. tim Aîdanmamıştım: Bağıran Peya Aouze, az evvelkine hiç benzemi sın Kenan Bey oğlum . dedi. Çok K?din orada. blr devâsâ kara kuş mi ıdi yen, vepm=>cıfelı bir heyecanla: esasb bir tedaviye muhtaçsm .. için şibi hareketsiz duruyordu. Yaprsklar arasina ffizlenerek iler Yavrum, bâri babanı dinle, deki vesveseler seni kemlriyor... Peyami'nin ağ'amasma koşan Han ledim. Yaklastıkça, fısıltı halinde inad etme!.. dedi. Dostlarım düşman sanıyor, herkes danHa Vesime'ye blr solukta olup çıkan kalın, mütehakkim bir kadın Bu eanada ben köprünün flzerin ten süphe ediyorsun» bitenleri anlattun. Ve: KERIME! NAD.IR Çocuğu bir an bile gözünüzden ayırmıyacaksınız... dedim. Şaban'a söyleyin topu oradan tlsın.Handan beni bir kenara çekerek: Doğrusu anlamadım Kenan, dedi. Sahiden halam Peysmi'yi ha vuza düfürmek mi istiyordu?. Evet!... İmkânsız!.. Hayaı gönredim Handan!» Peki »ma Sana hayal görmedlm, diyorum.. Bunak kan oğlanı yıkık köp rünun uzerıne çıkarmıgtı... Ona bovuna Kenan, Kenan... Handan sefkatle kolumu okşadı. Nemlenen gözleri beni sükuta davet ediyordu: Yavrucuğum, diye sözünü vu rüttü. Seni anlıyorum. Yalnız Wraz fazla hassassın... Evham insanı böyle bedbin yapar.. Halam Pe yamiyi canı gibi seviyor... Bundan emin ol! Ona niçin ınanmıyorsun?. Hiddetle: Herseyi gozlertmle gördttm!.. diye bağırdım. Sus rica ederim. Benim haü nm için büyle konuşmal.. Halam hakkında bu türlü düşünmeni istemiyorum.. Gene senin âsabın bo zuk.. Annemle baraber biraz çi" kıp dolaşıanız fena olmıyacak... Handanın son sözü, bir kinaye miydi?.. Birden içim burkuldu. Fa kat onun aydınlık bir «amlmiyetle gülümsiyen gözleri karjısında, bu şüphemden utandım. Evet, Nalân benimle daha an layışlı olacaktır; çünkü bana inana caktır, dedim. Handan başını iki yana salladı. Bana muhabbetle ba kıyordu. Tıpkı bir küçük çocuğa bakar gibı... Sonra koluma girdi. Ağır adımlarla köşke doğru yürür ken kulağıma, şu nakaratı fısildıyordu: Mtsafirlerimiz onbeş gün son ra gidecekler... Onlan kırmak is temediğimi biliyorsun... Seni aıksalar bile istiskal etme ne olurl Onbeş gün daha cehennem azabı ha? diye isyan ettim Benim tâtilimden elirade ne kalıyor? İznini bir müddet daha tem~ dit ettirebilirsin Kenan... Peki, Nalânın gitmesL..™ r Ne demek?.. Hemen kendimi topladım. Az daha saçmalıyordum. Bereket ver sin Handan isi en tabil cephesindea ele aldı: Annemin burada yalnu kalmak istiyeceğini saıunam.. Herhal de bizimle beraber gelecektir... Bu meseleyi düşünüp üzülmeğe ma" hal yok ki, değil mi?.. Handan bu sözleri söylerken, benim içimden geçenleri bilseydil.. Benim neye üzüldüğümü, niçin böyle sabırsızlandığımı, ve neden misafirlere düşman kesildiğimi?. Evet Handan hiçbir jey bilmiyordu. Ama ona, hiç değilse, hayatımı zı tehdit eden meseleleri bir nebze olsun çıtlatmak, kendisini basirete sevketmek icabederdi. Bunun için Nalârüa bir karara varmalıyDalgın ve «uskun durduğumu g5ren kanm, kolumu kuvvetle sıkarak: Beni dinle Kenan, dedi. Senin bu halin beni çok müteessir ediyor... Bu son günlerde sana ne oldu?.. Annem geleliberi hayatımız ne güzel geçiyordu!^ Fevkalftde mesudduk.. Neden yeniden bedbin **• Marmaranın ufuklanna dalmak üzere olan güneş, engine sırma etek lerini »ermişti Motörlü sandalımız, durgun sulann lâcivert canfesini keskin bir bıçak gibi yararak ve ardında beyaz köpükten bir iz bı rakarak Adalara doğru vol alıyordu. (Arfcası var>
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear