Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
24 Temmnz 193* Cumhuriyet Cumhuuyet Cumhuriyet Basketbolda dün Fransaya 5843 yenildik Diskte Nuri yedinci, uzun atlamada Suphi onuncu 3000 steeplede Mustafa dördüncü oldu Barselon, 23 (Hususî suretta gönderdiğimiz Haluk San bildiriyor) Milli basketbol takınunuz bu sabah Fransa ile karşılaştı. Takınvmız kuvvetli rakibi karşısında canlı b r oyunla maça başlamasına rağmen sonunu getiremedi ve 58 43 mağlub olduk. Takımımızın 43 3ayii>ını Î>I oyımculanmız yaptılar: Turan (13). Şevket (8), fanç (2), Güney (4), Tuğrul (2), Erdoğan (7), Hikmet (5), Yavuz (2') Günün diğer basketbol müsaba kalarmda Yunanistan Mısırı 6951, İspanya İtalyayı 10189. Lübnan Su riyeyi 6446 yendiler. Kıhç müsabakası Bu sabah yapılan ferdî kıhç müsabakasına bizden Seyyid Mısırb da lştırak etti. Seyyid bu müsabakalarda Fransjz Parenti 5'3, İspanyol Herrerayı 5'2. Monakolu Orango'yu 5 3 yendi, İtalya Dareye 4 '5, Mısırlı Abdelrahmana 4 5. Fransız Roulota'ya 4/5, îpanyol Martinez'e 1/5 yenilerek grupunda beşinci oldu ve finale kalamadi. Atletizm Bugün yapılan atletızm müsabakalannda, Nuri Turan disk atmada 42.38 ile yedinci ve Suphi Ural uzun atlamada 6.58 ile onuncu oldular. Disk atmada İtalyan Consolini 52.81 Ue, uzun atlamada da ftalyan Ylivelli 7.17 ile birinciîiği kazandılar. 3000 metre steeple yanşında ise Mustafa Özcan 9.38 ile dördüncü g.?lebildi. Bu yançta birinciîiği Yuranh Papavasili (9.20.6), ikinciliği Fransız Soucours (9.23.6), tiçüncülüğü İspanyol Teixeira (9.26.8) kazandılar. Prenses Margareth'in Sevgilisi . Petcr Toynsend'in Hikâyesi Prensese mektub 1 Fahir Özgüden döm ifinale böyle kaldı... Fahir finalist olabilirdi F^hir Özguden İspanyaya gitmeöen evvel 400 metreyi net 49 sar: /ede koşarak bu mesafenın Alfred Görene aid bulunan 494 lük rekoıunu kırmu,tı. İkinci Akdenız O>unları 400 metre seçmele.inde 50.5 yaparak dömifinale kalan Falur, birinci dönufinal serisinde İtalyan atleti Grossi'nin yennde koşsa idi, finale ka'abilecekti Bunu aşağıdaki dömifinaller tablosu açlkca gbstermektedir. 1 2 3 4 5 6 I. Dömifinal serisi Degats (Fr.) 48.7 Condeau (Fr.) 489 Grossi (İt.) 49 Syllıs (Yn.) 49 5 Regal (Mı.) 504 Ruff (İs.) 505 11. Dömifinal serisi Harhof (Fr.) 47.3 48.3 Tadros (Mı.) 48.4 Lombardo (İt.) Fahir (Türk) 49.3 49.8 Bremon (Is.) 50 4 Kornal.s (Yn.) f.»wnseiMİ, S nisan fiinü Lonaraya gidecek kutusana aüyor Britanyanın Brüksel Hava Ata.sesi Peter Woohidge Towsend, evinın cam kapısını açtı, merdivenleri koşarak indi, sola döndü: Parmakbğa tutturuhnuf kırmızı posta kutusuna bir mektub attı mcktubtı po&ta Dün Fransaya yenilen Milli basketbol takımımız Dünkü yelken yarışları «Moda kupası»' yelken teşvlk müsabakaları, 4 sınıfa raensub e tuzu mütecaviz tekne iştirak'le yapılmıştır . Moda koyundan stat» başhyan yanşlar, Kalamış Yelken Kulübünün çalışmasımn netıcesi olan snipe tipi tekneler de katıldı. Neticede: Dragon »ınıfında: 1 Munir Saki Murad (G S.) 1.18.54, 2 Sargio Ergun Rone (D.Y.İ.) 1.19.55, 3 Nayazi Hayri Nezih (G.S.) 1.31.09. Şarpi sınıfında: 1 ErgunErol (GS.) 1.21.16, 2 Enver Galun (G. S.) 130 08, 3 Enis Foto (F.B.) 1.30.09. Pirat sınıfı: 1 Erdoğan Teoma (Moda), 2 Ayhan Aydoğan (İ.Y.K.) 1.25.07, 3 Onurkay» Tuncu (İY.K.) 1.29,08, Eripe sınıfı: Bu sınıfa yalnız Kalarruş Yelken Kulübü yelkencileri girmişlerdir. 1 Sarnim Ertan 1.44J6, 2 Birhan İlhan 147.15, 3 Ahmed Şahab 1 48.05. Maraton seremonisinde Haydar. üçüncülük basamağuıda TenU Federasyonu toplanıyor Haber aldığınuza göre, TenLs Federasyonu 29, 30 temmuz günleri Ankarada toplanacaktır. Toplantı için Vedad, Abud, Hasan Akçu Sarnih Giritlioğlu ve alâkalılar Ankaraya davet ed.lmişlerdir. Toplantıda, tenisin istikball mevzuunda konuşulacaktır. Dömifinalde ise bo>le elimine oldu I en doğru şekilde hareket ettiğinl bildiği halde. harbde yaptıklanndan nefret edecek kadar dindar bir harbçi ve her zaman vazifesinl müdrik bir üısandır. Bütün bunlarrn üzerinde, o, İlk karşıîaşmada erkeklerden «iyade kadmLan tethir Vak'a, bu senrnin 3 nisan günü edebilen bir büyüye «ahibdir. sabah aaat 11 de olmuştu. Townsend kilot pantalon ve açık renk plovpr Peter Townsend, yakışıkb bi* üzerine deri bir ceket giymişti. Eve I adamdır, fakat bu yakışıklıhğı bir dönerken, riizgâr saçlannı dalga fUm yıldınnin veya atletin güzelandııyordu Bir ara burnunu uza liğinden çok farkhdlr Tanıremadığl tarak derin bir nefes aldı; fakat kalabalıklarda dahl alâkayı üzerin* gözlendiğini anlamış olack kl, n çeker. 1.77 metre boyunda inc« nth. Elleri cebinde olduğu halde, uzun boylu, dar omuzlu. güzel vüzhızh adunlarla evine doğruldu. | lü. sivri çeneli ve kalkık burunluHalkın husi.ıs! hayatına karşı gös dur. Maviy» bakan gözleri daima terdiği alâka onu değiştirmişti biraz. uzaklara çevrilidir. Artık, herşeyi hüsnünlyetle kar?ıBir samanlar onu Gregory Peck'» lıyordubenzetiyolardı. Tanıdık'.arından biOn beş dakika sonra. Belçikalı ri şu vak'ayi anlatmıştı Filistinden postacı Jean Dulier kutuyu boşalt Britanyaya Townsend ile birlikte, mağa geldi. Paket ve mektublan daha d'oğrusu aynı vapuda styakutudan torbaya alırken, bir mek hat ediyorlarmış. Faka*. gemide tub, rüzgârın önüne kaUlarak yere karçılasmamışlar. Seneler sonra, düştü. Adres kısmmda el yazısı ile onun vanında ise başladığı zaman, şunlar yazıhydı: cMiss tris Peake, tanışma merasiminde Townsend Clarence Hou'îe London». şöyle demişti: nMuhakkak daha Mektub. sizlerin de anhyacağınîz önce karşılastık. Sizin simanızı denizin rravi fonu üzerinde görür uzere, Margaret'e gidiyordu. Peter Townsend'ın havatını bilen gibivim,» Bu. onun hafızasmın ne ispata pek az kims.' vardır. Harbin yetiş kadar kuvvetli olduğunu tirdiği bilinrniyen bir kahraman kâfidir. Harbde. kumandası altında bulunan »ubavlar ona «aeırbasli" adını takmışlardı. Townsend has/talan üzerinde. kendinden ve kudretinden tama"men emin olmıvan bir insan tesiri bırakır. Arkadaşlarından biri onun tem: «Fevkalâde, lider» demistir. «Hayatî bir karar ahnadan önce daima cekingendir. Maamafih. her zaman verdiği karar, durum? en uvgun olanıdır.» Townsend hava dövüslerinden pek nadir bah=eder ve bu sırada da. harbi doğuran zarurî sebebler iistünc'e dunır. Bir gün New Cast'e üzerinde düsüıdüğü bir Heinkel bombardrman uçağı için şöyle demişti: « Tayvarenin içi karrnakal'is!k oİmuştu Önde korkmus üc kisi vardı. Pilot, boşuboşuna düzelme6« çaîışıvordu. arkadaşlan deli eibi isaretler verivorlardı. Onlara elimle sahil cizgisini gösterdtm, aşacaklannı ummuşrum. aşamadılar.» Townsend, 1914 senesinde Rangonda doğmuştur. Babası Albaydı. O, yedi kardesten ikincisivdi. ÇocukluŞu, Hincistsnda \razifeli bulunan babasının vanında. eecmisti. İgiltereve geldikleri ziman Townsend Haileybury Koleiine gönderildi İlk kameleri. matematiğinin zayıf. lâtincesinin kuvvetli olduğu nu gösteriyordu. (Arfcasi vsr) Tüfkiye futbol sampiyonası fiıtal maçı bugün oynamyor ic Beklenmedik bir maç Fenerbahçe bugün bir Avusturya takımile karşılaşıyor Şehrimizden transit geçmekte olan Avusturyanm Columbia futbol takımile Fenerbahçelilerin iki gün şehrimizde kalmalannı teminle bir maç yapmak imkânını sağlamışlardır. Avusturyanm ikinci liginden Co lumbia takımile yapılacak bu maç cidden bir sürpriz olmustur. Fenerbahçeliler bugün kendi stad lannda yapacaklan bu karşılaşma da yeni transfer ettikleri Fuad, Ta rık ve Şeref gibi elemanları da de Karagümrük takımı Bursanın Acar İdmanı ile karşılaşacak 1955 vılı Türkiye amatöı futbol rrsç yapmadan bu final gününü | piyonluğuna yüzde 40 vaklaşacağı fampiyonu bugün Bursada yapıla beklemiştir. Bu Karagümıük için j rauhakkaktlr. bir final maçı arifesinde biraz uzun :ak maçU belli olacaktır. İstanbuî ve Bursanın amatör şampiyonlanna bu iddialı karşılaşmaDerjlâsmanlı grup maçlan ve süren bir dinlenme olmustur. Bu maç hakkında umumî kanaat da batarılar dileriz. îruplararası sampiyonluk maçlarile K. Ayasofya Yalovaya gidiyor Amenkanm ?iy<ıhî renkli basket dâ Taksim âbidesine bir çelenk bol üstadları Harlem Globe Trot koyrnuslardırBu iddiîb maçta Burs,a şampivoters tskırru dün hususî bir ucak'a I Büvük bir şöhreti haiz bulunan' nu Acar İdman daha avantaili bi*1 Beyruttan şehrimize geimıştir. Ha misafir basketbolcular ilk gösteri * vaziyette fförülmektedir. Zira kendi lerini dün gece Spor ve Sergi Sara, yahası ve «sevircisı önünde bir Tür va mevdaimda organizatörler tarafından karsıl?nan Harlem kafilesi yııraa kalabahk bir seyirci kütlesi j Hye ^sampiyonası finali oynıyacak1 önünde vapmıslar ve büvük bir I "t'r. Bıırsa samoivonunun bir diserj d'oğruca Hilton oteline inerek kenalâka toplarmşlardırl avantajı da mrclardan d'aha veni d^leri için avrılan dairelere veHeşHarlem ikinci aösterisini bu gece î r k m ı ş olmasıdır. saat 21 de gene Spor ve Sersi Halem Gîobe Trotters takımile Saravında yaptıktan '* îstanbul ssmpivonu Karaaumrük sonra vaıın DÜNYA BEKORÜNA TAKLAŞAN LRIMU. Askerî pentatlon müJ fcu idJialı maç için iyi hazırlan bu sevahatinde kendisine refakat şehrimizden dyrılacaktır. sabakaları dün Ayazağada yapılmıştır. Bu müsabakada Ali Meşe istnıştır. Ancak deplâsmanh grup eden Amerikanm meşhuı profesminde bir erimiz, el bombasını 63 metreye fırlatmak suretile dünya Tnaçlan sona erdiğindenberi (asağı yonel basketbol timlerinden Honorekoruna vakm bir derece elde etmiştir. Yukarıdaki resimde er Ali yukan bir aya vakın biı zamandır) lulu ve atraksiyon heyeti saat 16' ."Vleşe görülmektedir. başlıvan Tiirkive şampivonası ele,me maçlan nihayet ortada iki finalisti karsı karşıva bırakmıştır Bu finalist'erden biri İstanbuî. Eski«ehir, Izmir ve Adans şamrjiyonlannın i«tiraki!e yapılar, deplâsman'ı maçlann samp<vonu İstanbuî Kara°ümrük; diğeri ise Anado'u ?rupu şampiyonhıiîunu alan Bursa Ac=r İd man tkımıdır İete bu iki tskım | bugün Bursad' 1955 vılı TürVive | •sampiyonunu tâvin e'mek icin kat | sı karşıya geleceklerdir. I hersevden ev>ve! gayet sıkı ve tsm bir final havasma yakısiT hevecan icinde gececek bir karşılaşma olacağı merkpzindedir. Bursamn sıcak havasını da nazan itibara alacak ve heyecanına hâkim olacak tskımın Tüıkive şam Yeni teşekkül eden Kuçükayasof ya klübünün genç, (b) ve (a) futbol takımlan bu sabah Yalovaya gı derek Kayaspor ile üç maç yapacaktır. Takım Sadeddin Gökmen, Hasan Polat Bursada Kenan Seı t, Hüsnu Korkmaz ve Buaiın yapılacak olan Karaaümj Turşud Baylanın idaresinde gidemk Acar İdman arasındaki Tür cektir Vive Futbol sampiyonası finaı maçmı takib etmek üzere Futbo! Federasyonu Başkanı Hasan Polat da Bursrya gitmiştir. clan Townsend. tS İngilz Kral ailesine kadar nüfuz etmesini bilmi=ttr. Derkcn onu.n Prensese Margaret ile seviş*:gi söylendi Fakat Townsend. ssdec^ slelâde bir insan değil, avru zsmanda da, kan«ından aynİTTM<rt: Böyle bir adamm. Britany» KiE'lcesinin kızkardesi ve tahtm üçüncO dereceden vârisi Margaret Ue evlenebilme meselesi ortaya birçok mânileı çıkarneyeceklerdir. Aynı zamanda san mıştı. lâcivertli takımın yeni antrenörü Bir kere, Kraliyet ailesinin ve Markoç da ilk defa olarak yeni talebelerini bir arada görmek ve oyun Başpiskoposun muvafakati şarttır. lannı seyretmek imkânını bulacak Kral ailesinin kalblerini vumuşatan husu=lar da yok değildir. Towntır. Nonnal olarak Fenerbahçenin ka send'in ne biçim bir insan olduğu. zanması beklenilen bu maça saat 17 sshsiveti ve hayab b'rdenbire ehem miyet kazandı. de başlanacaktır. Akrabalan, onu yakmdan tanıyan lar ve harb arkadaşlan i'e konuşmak: sürgüne gönderildiğj Brükseldeki yaşayıs tazıtıi ince'emekle Townsend'e aid bazı şevler öğrenmek mümkündür. Townsend'in çok karışık bir karakteri vardır. Meselâ, F. Bahçe gençleri Beylerbeyi 4 2 yendi Harlem takımı şehrimizde Fenerbahçe genç takımı ii'n s«.at 17 de Fenerbahçe stadında ama'oı birinci kümenin kuvvetli takımiarindan Beylerbeyi. ile bir karşılaş,ma yapmıştır. Antrenör Markoçun ve Reşad Ertenin oyuncu ieneöiit lerı bu maçta. ilk devre «üzel ov Bursa 23 (Telefonla) Türkiye nıyan Sarı Lâciverdl ler, 'rirt pol bisiklet yol mukavemet birincıliğı çıkarmıçlar, ikinci devre 'ki go' vibugün şehrimizde yapılmıştır. Cum yerek maçı 4 2 kazanrnağa mu huriyet meydanıçda başlayıp Mu vaffak olmuslardır. danyaya üç defa gidiş gelişten 'baGayrifedere kulübler ara ret olan 160 kilometrelik yarışa 42 bitikletçı ıştirak etrrüş bunlardan sında hususî maçlar 17 si abandone etmişjtirNeticede Ankaradan Aytekin İ Bugün Cerrahpaşa Ateşspor Genç lik kulübü ile yeni teşekkül eden pekçl 5 saat 11 dakikada birinci, Halıcllar Gençlik kulübleri arasm Eskişehirden Rahmi Türket ıkinci da bir dostluk maçı yapılacaktır ve Eskişehirden Enver Osmah ü Bu kulüblerin B. takımlan saat 11 çüncü olmuştur. Takım tasnıfinde de, A. takımlan ise saat 13 te maç Eskişehir birinci, Ankara ikinci ollarını yapacaklardır. mustur. Türkiye bisiklei mukaveme! birinciîiği Dr. Muzaffer Sezer Douum ve Kadın Hastahklan i mütehassLsı Kadıköy: Yeni Emnıyet Sandığl üsfü, saat 1519 arası Telefon: 60818 «CL'MMLRİVKT» in Tetrikası: Ne olacak? Saat kae.a Kada: uvujacaksın? Yemekten sonra Caussonel'le karısı gelecekler, bılij orsun!. Ne yapahm?. Kendm davet sttin. Hatırhyor musun?. Telefon et gelmesinler Ouu yapamam. Ikidır bövle .yaoıjoruz . , 'Ch3rl jrte'u gene omzundan tır tup, daha kuvvetle sarstı. Havdi. Charlotte! Uyan! Kalk! Charlotte. dirsegine dayanarak van doğruldu Sivah saclan burnunun üstüne dökülüyordu. Sarhoş gıbi idi. gözleri kayıyordu. Kalkmıyacağım, dedi Misafirleri sen karşılarsm. C»n sıktılar artık. Karısı suratsızm biri. kocasr tnn da ciyak ciyak konuşması îsâbırru bozuvor. tnsanın başı ağnrsa, en iyi çare bas ağrısını tedavi etmektir. uyusturucu ilâclar almak değil! Charlotte, gözlerini yuman hafrf bır güluşle: U>u^turucu ilâc mı? dedi Mübalîgalı konu^mağa bayıhyorsun seı;!. Sonrâ bır müddet kocasına dön* dü. pürhıddet: Sen burt.dan gidecek misin? dedi Gontıahı. komprıme tüpü hâlâ elinde. cevab verdi: Evet, gideceğim. ama Provostya telefon edip çağıracağım. Bu işin altrnda bir bit yeniği var. Şimdi kalkıp bana, basım a^rıyor iive Her başı ağrıyan böyle mendebur ilâclar alacak olsaî. Charlotte. üstünden yorganı at" tı, yatakta oturdu. bacikklarını sallandırdı, saçlarını ellerrle karıştırdı.. Haydi, kalkıyorum. dedi Saat kaç?. Yedi . Garib şey. bacaklarım hiç ben de değil sanki!'. Ay şu ser.in uyuşturucu madde tâbirin de ömür ha Kalktı. bir lâhza duvara yaslan" dı. Kocasına bakarak, kesüc kesik, abda] abdal gü)üyordu. Gontram de şaşkrn şaşkm ona bakıyordu. Cnarlorte: Sarhoşum, dedi, Uydurduk!. Gıyinmene yardım edeyim mi? İstemez, sec gıt. Saat, topu topu vedi ha?. Müthis! gün denilen şey ne de uzunmuş! Amelie çıktı. iki dakika sonra Maurice omuz silkerek uzaklaştı. Abhnda. o kadar üzülmüş de telâş içinde geldi: Mosyo. Madam hasta!. Yere âildi Yalnız, kadın denilen mahluka, içinden atıp tutuyor. bu ka düşmü<!. haberini getırdi. Ne?. diT.lann hepsinde ufacık cocuk ru* hu var. insana hiç rahat, huzur Maurice kalktı, yatak odasına vermezler diye düşünüyordu Dört seğırtti. Charlotte, hâlâ gömlekle, komprime!. Belki bir öküzü cldü sırtüstü yere serilmişti. Korkunç recek kadar fazla doz! Charlotte, şekilde dişlerini gıcırdatıyordu. Cassonel'le kansı üzerinde kimbıMaurice: lir ne tesir yapacaktı! Madam Ne var' Ne oluyor? diye hayCaussonel denilen cadı. hep zehir kırdı. saçan, yılan gibi bir kanydı Ko" Amelie'ye seslendi. Amelie de cası, herkesi maytaba almakla va onun peşinden koşmuştu. Kapının kit şeçirirdi .. Allah bilir, Maurice'in, Madam Adaubc gibi bir ka" dınla evlevmediğine nâdim olduğu zamanlar vardı. Kadmcağız çirkindi, al?bıld:ğme alındı. ama koca" smın başı dincdi. Koridorda rastladığı Amelie, yemeğı ssst kacta vereceğini sordu Maurice: Beş dakika sonra ver, dedi. Madam geliyor. Salona ^irdi. Debats gazetesini aldı, Çm Japon muhasamatına dair, kuv\'etli vesikalara dayanan bir makaleyi sindirerek okudu. Kambiyo kontrolu hakkmda bir başka makaleye başlayacağı sıra* da. hizmetci kadm, yemeğin hazır olduğuriu haber verdi. Maurice: Madam geldi mi? diye sordu. Hayır, efendim. Gidin, haber verin, sofraya oturuyorum. önünde duruyordu. Maurice: Bana yardım et, dedi. Bacaklarından tut. Charlotte'u yatağına yatırdılar. Titrıyor, hâlâ dişlerıni gıcırdatıyordu. Maurice: banyo odasına koştu. bır havlu, bir kolonya şişeSîle dönüp geldi, karısının yanaklarmı, alnıru, şakaklarını oğuşturmağa başladı. Öyle beceriksizce oğuşturuyordu ki, Charlotte'un saçlarını yoluyordu. Öyle ki, bir aralık. Charlotte, onun elini itti: Canımı acıtıyorsun, diye inledi. Sen başuıa gelenleri biliyor musun'... Ha? .. O komprimeler yüzünden' Yerde baygın yaüyordun, kaldırdık! . Amelie'ye döndü: Sen buradan ayrılmış Şu havlu ile uğuşturmağa devam et. ben gidip doktora telefon edeceğim. Charlotte, boğuk bir sesle: İstemem! dedi. Sen istediğin kadar söyle artık! Odadan çıkö. Dışarıda, methalde. aşçı kadın beklıyordu. Ne oldu? Bir şey mi var? Bir şey yok. Yemeği şimdi verme. Ne zaman vakit bulursam o zaman verim. Sonra, telefonun başına geçti numarayı cevirmeğe başladı. Provost saat ekizde geldiği zaman. Charlotte daha iyice idi. Yalnız. müth's uvk*1<r" o'du^unu sov lüyordu. Provost, komprime tüpüne baktı, başını salladı. Geçen gün beni bır kadın hastaya çağırdılar, dedi. Dış görünuşleri çok zararsız olan bu ufacık haplardan yedi tane almış. Ama ben yetişüğim zaman jş işten geçmışti. Charlotte'a, bır daha boyle münasebetsızlık etmemesi tavsıyesinde bulundu. bır kaç türlü ilâc yazdı. istırahat, sukunet tavsiye etti, sonra, Gontrain'in banyoda bulunmasından istifade ederek sordu: Son günlerde bir şeye üzüldünüz müydü? Charlotte, omuzlaruıı ağır ağır kaldırdı, birdenbire indudi; o sırada Maurıce odaya girmişti. Provost •lâve etti: Haydi, bir şey yok... Bir şey yok. gecti Hem herşey yoluna girer Herşey düzelir... Üzühneyin.. vm Saat s«kiz buçukta, Charlotte noımal bir uykuya dalmış gibi göründüğünden, Gontrain sofraya oturdu. Olup biten işler yüzünden harab. perişan hale gelmişti. Kızartmayı yemeğe başladığı sırada ıdı ki Caussonel'le karısı akhna geldi: o koca salonda, o iki mahluka tasradan henüz gelmişe benziyen ufacık tefecik kaduıla, insana her dakika meydan okuyormuş gibi bakışh o aygır herifi tekbaşı na ağırlayışı gözünün önüne geldi, bir nevi dehşet duydu. Telefona kostu. Caussonel'lerin uşağı cevab verdi, Mösyö ile madam şimdı çıktılar, dedi. Gontrain tevekkülle «Pekâlâ, diye düşündü. Yapılacak bir şey yok. sineye çekeceğiz.» Yatak odasma girdi. Charlotte, onun ayak sesini duyunca, yatakta döndü. Maurice: Caussonerieri tekbaşıma ağırlayacağım, ne keyifli şey!. . dedi. Telefon et, gelmesinler .. Yola çıkmışlar bile... O halde, benim hasta olduğumu söyle, mümkün mertebe erken başından sav... Evet, ama bilirsiniz ya, Caussonel lâfa bir başladı mıydı, saatler ce konuşur... İçecek ne çıkarmalı. bunlara? Şampanya, en iyi içki gene o... En çabuk içilir... Buz dolabmda var .. Ama Pol Roşerden verme, başka ne istersen ver... O tıraşçılara bu kadan çok bile... Maurice, odada bir iki dolastı, tekrar karyolaya yaklaştı... Sen bir parça salona gelmez misin? Charlotte, gözlerini iri iri açarak, ona dikti. Hiç kımıldamadan: Sen deli olmuşsun, dedi. Biraz ıyileşmedin mi? Evet, ama başım bir tuhaf... Mauriee, hayretle onun yüzüne baktı. Başın bir tuhaf mıT Yani başım dönüyor, demek Istiyorum... Maurice. bir iki sanive daha karısınm vüzüne baktı, dudak bük tü. «İş fena!...» diye düşünüyordu. Nihayet. dışarı çıktı Daha vemeğini bitırmemişti. Patates kızartması sofrada onu bekliyordu. Patates kızartmasmı çok sever, her yemekte isterdi. Dünyada. soğumuj patates kızartmasmdan berbad şey de olmazdı. Sofraoa Kamamber pe\niri de vardı. Bayıldığı peynirdı Tam onu yemeğe koyulmuştu ki sokak kapısı çahndı. Kalktı, mutfağa gitti. Hizmetçiye: Kapıyı aç, dec'i. Misafirleri salona al. Madamın hasta olduğunu söyleme. Peki, efendı r. Yalnız. benım birazdan geieceğimi haberver. Yemek odasma döndü, peynirini hitırci, bardağındaki kırmızj şarabuıı bitirdi, salona gırdiği zaman, ufacık tefecik Madam Caussonel bü yük bir koltuğa oturmuştu, kocasi da enine boyuna dolaşıyordu. Madam Caussonel: Pek mi erken geldik? ii/« sordu. Hayır. kat'iyyen. Sizi beklıyordum. Ama bakın ne oHu... Charlotte hasta... Madam Caussonel yermd°a S Î " radı: A! Nesi var? Galiba soğuk almış. 'İ'ısüniyor. ateşi de epeyce vüks°k. Caussonel, gıclrtıli =e=îile: (Arkası