22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CUMHURİYET 7 Haziran 1950 NDSOR DUKUI0 ATIRALARI Tahtı terketmeden evlenmenin çaresi 18 t Kralla morganatik bir nikâhîa evlenmeyi hiç düşündünüz mü?» Esmond Harmsvvorth'un bu suali üzerine Wallis: «Morganatik mi?» diye soruyor. «O da ne demek?» Esmond bu mevzuu herhalde pek derin bir şekilde tetkik etmiş, üzerinde bir hayli kitab okumuş olacak ki, Wallis'in bu sualine gayet etraflı ve tafsilâtlı bir cevab* veriyor. Morganatik nikâh şudur: Hanedan azasından bir erkek, avomdan bir kadmla evlenirse bu ksdın zevceliğin bütün haklanna sahibdir, fakat kraîiçe unvanını alamaz. Hiç bir zaman mevkii ve seviyesi kocasile aynı dcrecede değildir, daima ondan aşağıdadır. Çocuklan da, meşru sayılmalanna rağmen, ileride babalarının yeline geçemezler, onun unvan ve imtiyazlarına sahib olamazlar, mallarından ancak şahsî emlâk ve emvaUne verasst hakkı kazarurlar. TFte, morganatik nikâh bu detnc ttir. Avrupa hanedanı arasında bu tarzda evlenmiş olanlar pek çoktur. Fakat İngiliz kanunları buna hiç bir zaman cevaz vermemişür. WalIIs ne diyor? Fsmond Harmsworth bütün bun<aıı Walli*'e uzun uzun izah ettikten sonra soruyor: « Kralla bu şerait altında evlenmek ister misiniz? Yani kraliçe değil de, morganatik zevcesi olmayı kabul eder misiniz?» Wallis buna şu şekilde bir cevab veriyor: « Mesele b'yle basit bir şey değil ki üzerinde derhal mütalea yürütebileyim...» Bununla beraber, Esmond Harmsvvorth'la olan bu görüşmesinde Wallis ona şunlan da söylüyor: « Kral benimle evlenmek istiyor. Buna eminim ve emin olmam için bir çok sebeb var. Fakat, eğer evleneceksek nasıl evleneceğiz, bilmiyorum. Bu onun İngiliz nilletiîe kendi arasmda halledeceği bir mesele.» «Pek insafsızca bir şey» O gün akşama doğru buluştuğumuz zaman, Wallis l:ana Esmond Harmsvvorth'la neler konuşruklarını anlattı. Sözlerini bitirdikten sonra: «E, sen ne düşünüyorsun?» diye sordum. « Bu şekilde bir nikâh bana pek garib ve insafsızca bir şey gibi geliyor,» dedi. «Sizin ailede bu çekilde evlenmiş kimseler çok mudur?» « Bu şekilde en son nikâh bundan 90 yıl kadar evvel kıyılmıştır,» diye cevab verdim. Bizim hanedanın tarihini çok iyi bilirdim ama, o anda uzun uzun anlatmağa lüzum görmüyordum. Ecdadımdan bazılarımn avamdan kimselerle nasıl ve ne gibi şartlar altında evlendiklerini anlatmanın sırası değildi. Onun için, omur silkip geçtim. Böylece, bahis kapandı ve birkaç gün bu meseleye dair hiç konuşmadık. Morganatik nikâh bahis mevzuu oîunca ilk duyduğum his, nefret oldu. Bu tarzda evlenmeyi erkeklerle kadınlar arasındaki münasebatta en az hoş görülebilecek bir şey olarak kabul ediyordum. Başka çare olmayınca... Bununla beraber, bir hayli düşün dükten sonra şuna kanaat getirdim ki, iki şıktan birini tercih etmek mecburiyeti hasıl olunca, bu çarenin de pek yabana aülmaması kabildi. Eanond Harmsvvorth'u çağırttım. « Bu fikir kimden geldi?» diye sordum. € Babamdan, efendim,» diye cevab verdi. Sonra: «Bu fikri, halen mevcud olan şu çıkmazdan kurtulmarun çarelerinden biri olarak Başbakana açabilir miyiz?» diye sordu. Morganatik nikâha karşı eskidenberi duyduğum nefret devam ediyordu. Fakat, şunu unutmamak lâzımdır ki, o anda, tahtı terketmeden ve büyük bir siyasî buhrana sebeb olmadan evlenmemi mümkün kılabilecek her makul çarcyi memnuniyetle karşılayacak bir durumda bulunuyordum. Önümde yükselen manialar eğer •Wallis'in bir kral kansının hakkı olan imtiyazlardan mahrum olmasına rau olmamla aşılacaksa, bu şekilde bir nikâh pekâlâ pratik bir çare olarak kabul edilebilirdi. İjte bu düfüncelerle, fakat f? e n e de pek istiye istiye değil, Esmond Harmsworth'a salâhiyet verdim. O da DovmingStreet 10 Numaranın yolunu tuttu. Yeni bir müşkiil daha. Vaziyet bu merkezde iken, Walter Monckton geldi. Mekteb arkadaşım olan bu hukukçuya, meselenin adlî taraflarile uğraşmak vazifesini vermiştim ve o da bana lâzım gelen hukukî tavsiyelerde bulunuyordu. Kendisine son tekliften bahsettim. Şu cevabı verdi: « Morganatik bir nikâhla evlenmene kabinenin razı olacağını ben zannetmiyorum. Fakat, kabine razı olsa bile, bunun için hususî bir kanun çıkarılması lâzım gelecek ki böyle bir kanunu parlamentonun kabul edeceği de şüphelidir.» Bir iki gün sonra Esmond geldi ve beni sarayın zemin katındaki o Çin üslubunda döşenmiş küçük odada buldu. Mr. Baldwin'in cevabını geürdiğini anlamışüm. « Ne haber?» diye sordum. GELECEK YAZ1: Kaderimi tayin edecek ilk resmî adımı attım. Şehir GÜNÜN İKTİSADİ HÂDİSELERİ J ı =haberleri Yeni iktisad prensiplerimiz Şehir hattı yaz tarif esi başladı Yeni tarifede İzmit hattı yolculuğu 5 saate indirildi Şehir Hattı yaz tarifesinin tatbikına bu sabahtan itibaren başlanmışür. Geçen yıla nisbetle bu sene bir çok yenilikler yapılmıştır. Yeni tarifede, 7.05 te Pendik Heybeli Köprü, 8.05 te Büyükada Heybeli Köprü ve Kınalı Burgaz Köprü olmak üzere 3 direk sefer ilâve edilmiştir. Aynca, Pendikten 15.45 te tekmil Anadolu iskelelerine uğnyan ve gene Pendikten 19,45 te kalkarak Kartal ve Adalara uğnyan 2 sefer konulmuştur. Bostancı, Kalamış ve Adalar irtibatı sıklaştırılmıştır. Gidiş tarifesinde ise, ikisi direk olmak üzere 13.30, 17.50, 19.15 te Pendiğe kadar giden 3 sefer ilâve edilmiştir. Boğaz hattında ise Beykozdan 6.35, 7.55, 10.55, 12.55, Rumelihisarından da 8.05 te 5 yeni sefer ihdas edilmiştir. Gidişte ise 16.30, 16.45, 19.15, 19.25 te Rumeli ve Anadolu yakasına dört sefer konulmuştur. Harem Salacak hattma ise yeni 3 sefer ilâve edilmiştir. Buniardan başka, Izmit hattı yolculuğu 5 saate indirilmiştir. Ada ve Yalova postaları da Ankara ve Anadolu ekspreslerine bağlanmıştır. Yaz tarifesinde yapılan bu değiPrensiplerin ikinclsl iktisadi d şiklik ve ilâvelerle Boğaz ve Ada hazlanmamızı süratlendirmektir. lar sakinlerinin 52 dileği yerine ge Bu maksadla hükumet (devlet) ve tirilmiştir. (hususî) sermaye yatınmlanmn sağlanacağını beyan ediyor. BugünŞehir Meclisinin dünkü toplantısı kü Türkiye, iktisadî cihazlanmadan Şehir Meclisi. dün, yaz devresl top yana fakir memleketler arasındalantılarından ikincisini Sırrı Envet dır. Bu memlekette mevcud tarla Baturun başkanlığında yapmıaür. Ruznamedeki bazı teklifler ald ol e fabrikaları ıslah etmek ve daha duğu komisyonlara havale edlldikten da yenilerini açmak, mevcud deniz, sonra, muhtelif komisyonlardan gelen demir, hava yolu vasıtalarım ıslah tutanaklar okunmu} ve hcpsl de kabul etmek ve bunlara yenilerini katolunmuştur. Daha «onra, riyaset maka mak, mevcud banka ve sigorta cimına verilen takrlrlere geçilmij ve söı hazlarımızı tekemmül ettirmek ve alan Mehmed Sipahioğlu, sehlr dahlllnde seyreden bazı kamyon ve oto yeni açılacak iş sahalarına göre Üıbislerin karoıer tertibatile yüklenme tısasça çalışacak başkalarını kurlerlnin belediye nizamnameslne aykırı mak gibi istihsale tesirli gelişmeler oldugunu izah ctmiştlr. Alakalı makam çoktandır durmujtur. Halbuki iklar müteakıb celsede, bu hususta lza tisadi mahvolmu} memleketler bile hat vereceklerdlr. harbden sonraki şu be? yılda ikti86 Yunan seyyahı geldi sad cihazlarını son süratle arttırıAnkara vapuru dün »aat 14 te 356 yolcu ve 187 ton yük ve 19 otomobil ile yorlar. İstatistiklerden görülüyor Batı Akdenlz seferinden dönmUstür ki, harbe giren ve bizden başka Gemi ile 86 kljillk btr Yunan turist girmiyen memleketlerde sermaye kafilesl gelmiştir. •atırımlan ve yeni tesisler gün «152 lik» öğretmcnlerin tebriki ^eçtikçe çoğalmakta devam ediyor. Bu sayede oralarda istihsaller ve Cumhur Başkanının cevabı ve dolayısile beşer hayatının gayesi Tahsın Banguoğlunun Milli Eğit.m oîan istihlâkler arttıkça artıyor. O Bakanlığı sırasında memleketin muhtelif yerlerine nakledllen 152 llkokul kadar ki, harbden önceki 1938 yıhÖKietmeninden Kırklarelinde bulunan nın istihsalleri geçen yıldanberi lar. iktidarın Oegişmesi münasebetile ışılmıstır. Biz bu yarışta duraklıCumhur Bajkanına bir telgraf çekereS •or, geri'.erde kalıyoruz. Tecrübe tebriklerde bulunmuşlardır. Yo'.lanan bu teîgrafın altında Imza olarak *152 göstermiştir ki herkes hız aldıktan lik İlkokul Öğretmenleri» diye yazıl sonra kervana karışmak güçleşir... mıştır. Cumhur Ba^kanından da ken Bilindiği üzere, millî istihsal serdilerine fu şekilde bir teşekkür telgrafı mayo yatırımile beraber gitmektegelmiştir. dir. Türk sermaye yatırımının dev152 lik llkokul cğrctmenlerine let ve hususî sektörleri ise dardır. Kırklarell Seçimlerde milll iraden.n partımiz Devlet sektöründe hükumet, bütçe lehine tecellis münasebetile tebıkleri ;arfiyatını (semereli) ve (semerenizden fevkalâde mütehassia oîduk, te ıiz) olarak ikiye ayırmak istiyor. şckkür ederiz. Semeresiz kısmı kısacağım, semeCeldl Bavar •eli kısmı genişleteceğim diyor. Okunan programda bu noktaya İlkokullarda açılan Resimİş dokunan ibare şuöur: «Bütçede sergileri •nvestisman mahiyetinde olan kısÖğrenim yılı sonu münasebetile. her sene olduğu gibi, bu sene de. İlkokul nu mümkün olduğu kadar genişlarda okuyan öğrencilerin. yıl içinde letmek ve bunun dışındaki bütün yaptıkları reslm ve işlerden mürekkeb imkânlarımızı da yalnız ve yalnız sergiler açılmıştır. Bu arada Eminönü istihsale matuf mevzulara tevcih Vezneciler İlkokulunda açılan sergl blı ıtmek» vazifemizdir. Teyid kasdile çok ziyaretçi tarafından zevkle gezil .lullanılan (yalnız ve yalnız) sözü mi? ve çok beğenilmiştir. dikkate lâyıktır. Bu kuvvetli vaid Iş ihtilâflan ve grev hakkı tatbik edildiği takdirde, bütçelemevzuunda münakaşalı rimizin mutad manzarast pek başcalaşacaktır. Dikkate alınsuı ki, konferans Türkiye İktisadcılar Derneği tara .950 bütçesinde 1,48 milyarlık sarfından tertib edilen münakaşalı konfe Jiyat vardı. Bunun, 450 milyonu ranslardan dördüncüsü 9 haziran cuma dış emniyet, 100 milyonu jandargünü saat 17 de İktfsad Fakültesi pro ma, 200 milyonu borc taksiti olafesörlerinden Dr. Orhan Tuna taraiın rak tam yarısı semereli değildi. Ka dan ttj ihtilâflan ve grev hakkı» mevzuunda Ticaret ve Sanayi Odasmda lan öteki yarımdan da ancak 176 milyon bayındırhk ve 43 milyon verilecektir. ziraat olarak 220 milyon kadarı Millî Piyango bugün çeJkiliyor esaslı olarak semereli idi. Halbuki Milli Piyangonun 7 haziran çefci! şi bugün saat 13 te Ankarada yapılacak. tır. İkramiye kazanan numaralar Ankara radyosu Ue bu gece 23 te yayınlanacaktır. Bugün saat 13 ten sonra yurdunmzun hiç "'bir tarafında bu çekilişe a:d bilet »atışı yapılmıyacaktır Hükumetin dört iktisad prensipi var. Bunları programma koymuş, Mecliste de izah etmiştir. Prensiplerden biri bütçeleri iktisad takatine üydurmaktır. Bugünkii güç dünya şartlannda iktisada dayanmıyan maliyeler çürük olacağmdan, her yerde bütçe hazırlanırken önce milletin yıllık iradı hesablanıyor, sonra vergiler kesiliyor. Eski sistam maliyelerde ise devletin ihtiyacıdjr denir, millî irada devletin eli dilediği gibi dalar, çıkardı. Bu usulden gidilirse, vergiler çıktıktan sonra millete kalan nedir, bunun ne kadarı yaşamak için istihlâke, ne kadarı geleceği düşünerek yeni sermaye yatırımlarma gidecek hesab edilemez. Böylece de millet iktisadî buhrana mı, iflâsa mı gidiyor bilinemez. Bizim oldumolası bütçelerimiz eski usulde hazırlarurken, bu yıl modem maliyeciliğe uyulmak isteflmiş, bazı millî irad, millî istih!âk, millî sermaye yatırımı hesab;arı tejrübe edilmiştir. Hattâ bu yılın bütçe demecinde buniardan kısaca bahis vardır. İşte yeni hükurr.et bu hafif başlangıcı geliştirmek vadindedir. Hükumet yegâne itibara lâyık olan, bütçeleri iktisad takatine uydurmak prensipini va'di gibi ciddî ele alır, bugünkü modem memleketlerde gördüğümüz ileri merhalelere götürebilirse, maliyemizde hayırlı bir çığır açmış olacaktır. c HEM NALINA MIHINA Kitablar arasmda Dr. Nizameddin bir modern deviet oiması lâzım gelen Türkiyenin pek çok semereli işlere ihtiyacı olduğu aşikârdır. Bunlar bugün yüzüstü durmaktadır. Hükumet programının hususî sermaye sektöründeki cihazlanmalarımız hakkmda da söylediği şudur: Hususî teşebbüs sahası emniyette oJmadığı için (milli) sermaye yatınmlan olamıyor. Bu sebebden her şeyden önce hususî teşebbüse emniyet verilmelidir. Prograrrr yalnız millî hususi sermayeyi değil, aynı zamanda (yabancı) hususi sermayeyi de düşünüyor. Bunun hakkmda da, yabancı sermayeden geniş ölçüde faydalanmak imkânlarını arayacağız diyor. Yakında görülecek icraat bu yerli ve Egedeki mazi hazineleri Garb medeniyetinin iki kutsiyeti var: Ruh ve akıl. Ruh kutsiyetini hıristiyanlık, akıl kutsiyetini Yunanlılık yuğurdu. O medeniyetten dini ve «antikite» denen, eski Yunanlılıkla Lâtinliği kaldırınız, garb lıhk tamtakır kaltr. Garb Rönesansının kaynağı Yunansa Yunan medeniyetinin beşiği de bizim Ege kıyılarıdır. Dünya şairlerinin babası olan Omiros, rralum ya, İzmirliydi. Onun terennüm ettiği Meles çayı hakkında bile garblılar uzun uzun etüdler yazdılar. Omiros'un «yaz kış suyu aynı kalan», «çıktığı yerle denize döküldüğü yer birbirine yakın olan» dediğine göre o çayın Halkapmar ayağı olduğu muhakkaktır. Zaten meşhur Diyana hîmamının da bu ayağın kaynağı olan gölde buiunuşu bu ıhtimali kuvvetlendiriyor. u sütun bir bibliografya sütunu olmamakla beraber arasıra, lutfen şahsıma gönderilen kitablarden bahsetmek icab ediyor. Bugün öyle yapacağun; fakat bir hayli geç Bu sebebden onların arasında olması lâzım gelen memlekete şamil kaldığım için eser sahiblerinden makul ve icabh rabıtalar buluna özür dilerim. Sultan Aziz mamaktadır. Meni program, gelecekteki iktisadî çalışmalarımızda r>eniz Müzemizin dcğerli Müdüdaha fazla isabet ve hesablı verirü Haluk Şehsuvaroğlu arkcme işaret ediyor demek oluyor. daşım, Sultan Azizin husıısî. siyaî yabancı sermaye davetlerine gösDördüncü prensipe gelince, bu hayatı, devri ve ölümü hakkında terilecek icabetin derecelerini ta da devlet müdahalelerinin ve kırtaciddî bir tetkik mevzuu olarak güyin edecek, belirtecektir. siyeciliğin kaldırılmasına taalluk zel bir kitab yayınlamıştır. Bu OsPrensiplerin üçüncüsü plândır. ediyor. Bu konuların çok söylen raanlı Padişahının hayatı ve bilDevlet, kendi sermaye yatınmlan miş, fakat az yapılmış olduğu da hassa ölümü hakkında pek çok yaiçin bir plân hazırlayacak, plân malâmdur. Bunların fayda ve fazi zı yazılmışsa da, bunların hiç biri dışına çıkmıyacaktır. Gerçekten, letlerini tekrar edecek değiliz. bu kitab kadar esaslı değildir. Suldevlet sermaye yatınmlarının mikHulâsa olarak, yeni demokrat tan Aziz adını taştmasına ra&men, tar, saha ve zaman bakımlarından hükumeti iktisad prensipleri adile bu eserde, son Osmanlı hükümbir plânı olmalı ve önceden ilân bugün için işimize gerçekten yara darlarmdan Abdülmecidin, son seedilmelidir. Bu olmazsa, ne millî, yabilecek bazı esasları ortaya atmış nelerile Abdülâziz. Murad ve Abne yabancı hususî sermaye'er ra bulunmaktadır. Onların anlayışla dülhamid devrinin başlangicına hat çalışamazlar. Bu sebebden de tatbikı elbette ki iktisadımızın kaldair vesikalara müstenid tafsilât meydana çıkamazlar. Bizdeki dev kınmasına yarayabilecektir. Elverir vardır. Eserde, o devirdekl tecedlet sermaye yatırımları son yıllarda ki, yeni Meclis ve hükumet müsdüd ve inkılâb teşebbüslerinin bir vadeli plânlarla ohnaktan büsbütün bet çahşmalarile memlekette taze çıkmış, özel tetkik dairelerinin ve ve besleyici bir ış havası estirmeğe tarihçesini bulmak kabildir. Haluk Şehsuvaroğlu. o dcvrin şahsiyetleya ilgili bakanlıklarm değişken ir I muvaffak olsunlar. Temennimiz rile bazı sultan ve şehzadelerin, saşadlarile yapılır hale gelmiştir. I budur. ray mensubu kadınların resimlerini de koyarak cserini canlandırmıştır. Sultan Azis devrine aid bu kıvmetli escrinden dolayı Haluk Şohstivaroğlıınu tebrik ederkeo kendisinden iki eser daha bekledi|imi süylemek istcrim. Türk denizcilik tarihi ve Deniz Müzemizin tarihile ihtiva ettiği eserler hakUında malumat veren bir katalog. Âii Sav Büyük Sarhoşluk D ü y ü k Sarhoşluk, tanınmış bir Alman gazetecisinin, bizzat iştirak ettiği 1941 1945 Alman Rus «eferi hakkındaki hatualandır. Harb Okulu alnıanca öğretmcni Şevket Dilmaç tarafından türkçeye; çevrilmiştir. Büyük Sarhoşluk, Almanyanın Sovyet Rusyayı kat'î bir mağlubiyete uğratmak üzereyken sırf Hltler"in ve Nazilcrin idaresizliği, hattâ sersemligi yüzünden bu t (ırsatı kaçırıp mağlub olduklarını pek güzel anlatmaktadır. Kitabda Alman Rus harbinin meçhul kalmış hakikatleri ve bu arada komünistlerin, kendi idareleri altındaki halk tppluluklarına bile yaptıklan zulümlerin dehşetini görmek mümkündür. * YAZAN : > İsmail Habib Sevük Türkiye Güzellik Kraliçesi müsabakası (Baştarafı 1 tnci sahifede) kular iştirak edeceklerdir. Bunların hiç evlenmemiş olmalan şarttır. 2 Memleketin her tarafından müsabakaya iştirak edecek genc kızlar, kartpostal büyüklüğünde en az iki tane fotoğraflanru «Cumhuriyet» idarehanesine göndereceklerdir. Bu fotoğrafların bir tanesi büst, diğeri de boy olacaktır. İsteyenler daha fazla fotoğraf da gönderebilirler. Fotografların siyah parlak ve düz kâğıdlı olması şarttır. a Fotoğraf gönderecek genc kızlar, resimlerinin arkasına, nüfus cüzdanlarına uygun olarak doğum tarihlerini, soyadlarını, boylarının ölçüsü ve kiloları ile tam ve hakikî adreslerini yazacaklardır. 4 İsimlerinin neşrini istemiyenler, hakikî isim ve adreslerile beraber ayrıca bir müstear ad kabul ederek onu da bildireceklerdir. Biz, bu resimleri neşrederken hakikî isimlerinin yayınlanmasını istemiyenlerin yalnız müstear adlannı fotoğraflarının altına koyacağız. Müsabakaya girenlerin adresleri ve yaşlan nejredilmiyecek, sade fotoğraflan neşrolunacaktır. 5 Resimlerle istediğimiz diğer izahatın zarfın üstüne «Güzellik Müsabakası Heyetine» kaydı yazılarak gönderilmesi rica olunur. 6 Aldığımız fotoğrafların 15 hazirandan itibaren gazetemizde neşrine başlanacaktır. 7 Gönderilen fotoğraflar, ilk bir jüri heyeti tarafından seçildikten sonra neşrolunacaktır. 8 Müsabakaya iştirak eden ve resimleri ilk jüri tarafından beğenilip gazetemizde ncşrolunan güzellerin hepsi, sonradan ilân eâilecek olan günde büyük jüri heyetinin huzuruna çıkacaklardır. 9 Büyük jüri heyeti, memleketin tanınmış ressamlan, heykeltraslan, tiyatro ve film eanatkârlan, doktorlan, ediblerile gazetemuharrirlerinden mürekkeb olacaktır. 10 Büyük jüri heyeti, müsabakaya istirak eden güzeller arasır.dan üç tanesini intihab edecektir. Buniardan jüriden en çok rey alan Türkiye Güzellik Kraliçesi, ötekiler de ikinci ve üçüncü Türkiye güzeli olacaklardır. 11 Türkiye Güzellik Kraliçesi, yanında ailesinden biri olduğu halde ve hiç bir masraf yapmadan İtalyaya gidecek. orada milletlerarası Avrupa Güzellik Müsabakasına iştirak edecek. bu memlekette üç hafta kalacaktır. İtalyadaki müsabakaya girenlerin başka memleketlere davet edilmeleri de muhtemeldir. 12 Müsabakanm eylul başında bitmiş ve Tüıkiye Güzellik Kraliçesinin seHlmiş olması icab ettiğinden iştirak edeceklerin fotograflarını hemen göndenneleri lâzımdır. Miisabakanın okuyuculan alâkalandıran başka bir cephesi 13 Müsabakanm güzellerden başka bir de okuyucularımızı alâkalandıran cephesi vardır. Okuyucularımız müsabaka müddetince güzellerin resimlerini kesip sakhyacaklar, resim neşri bitince buniardan en çok beğerjdikleri birini kendi isim ve adreslerile birlikte gazetemize yollıyacaklardır. Bu suretle «Cumhuriyet» okuyucularından en çok rey toplıyan güzeli seçmiş buluncnlar arasmda bir kura çekilecek, birinciliği kazanan okuyucumuz İtalyaya gitmek ve orada bir hafta kalmak hakkını kazanmış olacakür. Bu İtalya seyahati talihlisinin masraflarını gazetemiz ödiyecektir. Güzeller, resimlerinizi biran evvel gönderiniz! H E P A T R O L injectable'in (zerke mahsus karaciğer hulâsası müstahzarı) Eczanelere tevzi edildiğini sayın * AMERİKAN Hava ve Kara ataşeleri dün Vali ve Belediye Başkanım ziyaret etmişlerdir. * YENİ bir Amerikan firması İ5tanbulda büyük bir otel iaşa ctrr.ek üzere Belediyeye müracaat etmi;tir. * PARİSTEKİ sergide vazifc almış olan Sümerbank Satış Müdürü Ekrem Kopgil dün Ankara vapuru ile memlekete dönmüştür. * BİRKAÇ gür.denberi şehrimizds bulunan İşçt Sigortaları Um'um Mücürü Dr. Cerr.al Kiper, dün Sigorta Müdürlüğüne giderek, Nedim Hai'rrankay.i ile bir müddet görüşmüş ve alâkalılardan izahat almıştır. tlmum Müdür bu akşam Ankp.raya hareket edecektir. * 1 TEMMUZDAN itibaren bazı ilkokul binaları zayıf öğretmer.lerin kanp yapmaları için tahsis edilmiştir. * VALİ ve Belediye Başkanı Ord. Prof. Fahrertdin Kerim Gökay, perşembe MEVLİD fr'inü saat 16 da Emirgân köşkünde basır. temsilcilerile bir görüşme yapacakAile büyüğümüz Doktor tır. KÂMİL ŞAKİR İLHAN r n * DENİZYOLLARI Kooperatifl ile ölümünün 40 lncı gününe rastlıyan İşç. sendikası tarafındrn Halic fabrika 9/6/1950 cum» günü Cihangir ca ve havuzlannda bir yiyccek maddeleri mlinde Mevlldi Şerif okunacaktır. setış paviyonu açılmıştır. Bu gibi satış Akraba ve dostlarile arzu edenlerin paviyonlarının İstinyede de açılması teşriflerinl rica ederiz. ksrarlaştınlmıştır. Aile adtna: Kemal Aygün * HALİCDE tamir ecilen İzmir körIstantrul Emniyet Müdiir Muavini fez vapuru «Efes» dün İzmire müteveccihen limanımızdan hareket etnrstir. * BEYOĞLU Halkevinde cuma günü BEKLENMEKTE OLAN saat 18 de Yahya Saim Ozanoğlu tarafından »Çocuk resim duygusu» ko:ıu!u bir konferans verilecektir. ŞAPAN 21 C r c: Küçük Haberler BuıünDünya 4MZİRAN SAYISI Hayatın hakikî değeriMide ülserini yokeden serum 2400 yıldır unutuhmıyan adam Kültürlü sahtekârlarMeçhul kadının mektubları Komünistler Çin Seddini yıkıyorlar Doktorlann 7 günahı Boşanmak bir felâkettir Dikkat! Bir komünist var... Hayatın bilmediğimiz tarafları Naylondan üstün harika madde: Orlon Istediklerinizi elde etmenin yolu Vfl... VS... \ " 1 < DOKTORLA^IMIZIN Nazarı Dikkatine arzederi z. v 1 1 E. ] 8.51 c 5.29 13.13 17.13 20.38 22 39 4.34 8.35 12.00' 2.01 Yatsı C; â a 6 tc ! 3.12 6.34 NEBİOĞLÜUYINEVI miş caddenin altı bodrumdur. Buradaki büyük hafriyatı 1926 35 yılları arasmda Avusturyalılar yapmış. Meydana çıkmlan büyük tiyatro otuz bin kişi alacak bir heybet taşıyor. Selsüs kütübhanesi, hele bu kütübhane binasının arkasındaki loş odada yekpare mermerden yapılma zengin işlemeli mezar sandukası ağırlığınca altın değer bir sanat bediasıdır. Daha ilerideki Serabis mabedinin on beşer metre yüksekliğinde ve birer buçuk metre kutrundaki ince oluklu, üstüvaîıî gövdeli sütunlarile hele sütun kaideleri çok gözalıcı. Agorayı, Jimnazyumu, Havuzlu avluyu filân Ayağın kaynağı olan göl bir ki gördükten sonra düşündüm: lometre çevrelik bir saha kaplaEğer burada servetle bilgi. daha maktadır. Suyu o kadar berrak Ki doğrusu Amerikan milyonlarile arDiyana hamamının temellerini bü keoloji ilmi elele vererek, bu Efes tün plân çizgilerile olduğu gibi harabeleri, baştanbaşa restore edilgörüyorsunuz. Mitolojideki vasıf mek suretile. şimdi yerlerde yatan larına göre bu hamamda yıkananla sütunları ayağa kaldırılıp, yıkılan rin vücud'.eri şoffaflaşırmış. Yani duvarları yeniden örühnek sayebugünün modasile söylersek vü sinde aslındaki hacimli halile gözcudler naylonlaşıyormuş demek o önüne konacak şekilde diriltilse lacak. Bu gölden çıkan kanal, ya insanlık harikalar harikası bir teni Omiros'un Meles çayı, billur bir maşa kazrnacaktır. Efes hakkındayatakta akıyor sanki. Bahklar ora ki broşürün kapağında iki katlı da ayna içinde yüzüyorlar gibi. Selsüs kütübhanesinir., arkeologlar tarafından resmedilmiş. restoİzmirin Namazgâh semtinde mey rasyonlu klişesi bile, Efes'in bu dana çıkarılan Ağorayı da iyice ge şekiîde tam olarak diriltilmesüe lişmiş gördüm. On beş yıl önce meydana gclecek eserin eşsiz heyyerde yatan kırk elli kadar sütunu beti hakk.nda bir fikir vermeğe ayağa kaldırmıjız. Halk meydanı, yetip artıyor. Oradaki malzeme toplanma yeri, pazar mahalli rolle bolluğu böyle bir restorasyona çok rini oynayan Ağora gönye şeklin elverişli. Bu yapılırsa, Almanların * * * dedir. Gönyenin birbirine amud iki «Berlindeki Bergama müzesi» nden Bu seferki Ege seyahatinde yüzlerle defa daha hayret verici bir dıl'ının uzunluğu ikişer yüz metre İzmirin yüz yirmi kilometre şimatutuyor. Deniz ilâhı Posidon'un hey mucizeyi bütün insanlık burada lindeki Bergamaya giderken o tatlı görmek mazhariyetir.e erecektir. kelinde gözlerle kaşlarm canhhğına hayale rağmen içimde bir kırıklık *** diyecek yok. Ayaklarındaki örme vardı. Almanlar Bergama Akropoçanklar o kadar güzel ki. Bereket «Berlindeki Bergama Müzesi»... lunda götürülebilecek ne varsa saİlâhesi Demeter'in heykelindeki Orayı 1934 yazındaki Avrupa seya yısız sandıklar içinde aşırıp asırıp ahenge bir harika denebilir. Kadın hatinde görmüş ve «Tunadan Batı Berline yollamışlardı. Geride kanerdeyse insanla görüşecekmiş gi ya» da şöyle yazmıştım: «Geniş ve lanlar ancak harabe temellerinden bi. yüksek salonun üç büyük duvarı ibaret olacaktı. Bergama Akropolubaştanbaşa kabartma heykellerle nun bütün kaymak tabakasını el*** kaplı. Bunlar devlerle üâhların den kaçırmıştık. kendi kendime: Agamemnon kaplıcalan İzmirin cengini anlatmaktariır. Elise Rec «Artık orada ne kalmış olabilir ki sekiz on kilometre batısınd'ki Beşlus'nün kitabma gc're «saçak altı ne göreceğim» diyordum. Meğer tepelerdedir. Manzara çok güzel cephesi» denen bu Bergama eseri çok şükür iş hiç de böyle değilmiş. Körfez kavisli bir lâk halinde nin terkibcilik bakımmdan bütün Orada kalanlar, götürülmesi değil, görünüyor. Suyun harareti yüz deYunan heykeltrashğında hiç dengi sökülmesi bile imkânsız asıl gövrece, yani kaynar halde olduğu içiı> yokmuj. Berlinin en çok övünüp deler, ve yeniden yapılan kazılarla metodlarla suyu yukan çıkartıp durduğu bu bir kaç yüz heykellik yeniden meydana çıkarılan eserler soğutma tertibaü ahnmış. Orası eseri Abdülhamidin ilk yıllannda o kadar zengin, o kadar zengin ki, İzmirin Yalovası. Suyun pek çok Alman mühendisi Homan idaresin gerek Akropolu, gerek Bazilikayı, faydaları var. Bir çok derdlere dedeki heyet dört yıl çalışarak top hele gerek yeni meydana çıkarılan va. Eski Yunanlılarla Romalılar rak altından çıkanp sayısız san o Asklepion'u bütün mehabetile böyle bir yeri bırakırlar mı? Üç dıklar içinde buraya a§ırdı.» O ya görünce «iyi ki gelmişim iyi ki» kısımlık yeni kaphcalar semtini zıdan şu satırlan da okuyalım: diyip durdum. çabuk geçerek Agamemnon adını taşıyan asıl tarihî sahayı geziyoruz Posta konferansına giden İztnir limanına yapılacak Tabii o zaman motör olmadığı heyetimiz döndü ilâveler için eskiler suyu yukan çıkartaMilletlerarası Posta konferansına işmazlar. Bu yüzden hamamlan dibe trmlr llraanı tesislerinde yapılacak yaparak suyu indirmişler. Basa ilâvelere aid hazırlıklar sona ermiştlr tirak eden Türk heyeti dün Ankara makları hâlâ sağlam duran merdi Benizyolları tarafından inşa ettirilecek vapuru İle şehrimize dönmüştür. Heyet sundurma ve antrepolar sayesinde gelen Başkanı, 15 mayısta Montreux'de topyenlerden dolana dolana iniyoruz. mallar şatlarda beklemiyecekür. lanan bu konferansta, Beynelmilel posta Üstüvanî kubbeli tavanlarla kümmukavelesinin değiştirilecek olan huKansını bıçaklıyan Ragıb kiimlerlnin tesbiti vs hava yolu ile bedler betonlaşmış gibi bir hal alposta nakllyatı mevzuları üzerlnde çamış. Yeraltı odalarda tekne biçimli yakalandı lışıldığını söylemiştir. Ayrıca, başkan, banyoların mermer kurnaları var. Eamide Yenimahallede Hüseyinefendi hava posta nakliyatının bir karara bağBunlan eski hüviyetlerine göre ıs sokagında oturan Ragıb ile karısı Se laramadığıru ve bu mevzuun mart alah edip kulanılır hale getirirsek nlye bir müddettenberi dargın bulun yında Kahirede toplanacak olan kononlann teknelerinde banyo yapar maktadırlar. Evvelki akşam karıkoca feransa bırakıldığını sözlerine ilâve ken aynı zamanda yirmi beş asrın ara^mda tekrar bir münakaşa çıkmış, etmiştir. Seniye. Fagıbdan ayrılmak üzers mahValiyi Kudüse davet ettiler koynunda yıkanmış olacağız. kemeye başvuracağını söylemiştir. Kaİsrail futbol takımı kafile başkanı * * * rısının bu sözlerine fena halde stnir konsologla beraber Vali ve Belediye ler.en Ragıb, Seniyenin üzerine yürü* Baçkanını zlyaret ederek İstanbulda İzmirin yüz kilometre cenub' müş, kadıncağızı bir hayli döğmüştür daki Efesteyim. Orası Selçuk kasa Bu dayakla da bir türlü hırsını yene gördüklerl sıcak kabulden dolayı teşekkür ve basından beş on kilometre batıda mlyen koca. bu defa bıçağını çekmis, mişlerdir. kendisinl Kudüse davet etSelçuk Türk abideleri bakımmdan karıstnı vücudünün muhtelif yerlerinOtomobilin altında kalan adam mühim. Tepe üstündeki Selçuk den ağır surette yaralamıştır. Hâdiseyi Tütüngümrüğünde bir handa kapıcılık kalesinin cenub cephesini çevreli müteakıb kaçan Ragıb, polisler tara yapan Cevad Aksoy adında biri dün fından tutulmu;, Seniye hastaneye kalyen mazgallar ve tırtıllı takviye sabah Galata caddesir.den geçerken şodınlmıstır. çıkıntıları oldukça diri. Çarşı semför Yajarın kıülandığı 2628 numaralı tinde eski su bendlerinden kalma Radyoevi sanıklannın muhake otomobilin sadmesine uğramıştır. Bu çarpma. neticesinde otomobilin altına on kadar sütun on ikişer metrelik mesine dün de bakıldı düşen Cevad Aksoy vücudünün muhteboylan ve dörtlü cephelerinin biRadyoevlnin önünde hâdise çıkartan llf yerlerinden tehllkell surette yararer buçuk metre genişliğindeki zabıta kuvvetlerine karsı gelmekten larjnıa, Beyoglu hastanesine kaldırılkahnlıklarile hâlâ heybetli hey sanık 72 sahsın muhakemelerine dün tır. betli dikiliyorlar. Kasabanın batı de 2 nci Ağır Cezada devam edilmiştir. Balo sındaki İsabey camii bütün vatan Dünkü oturumda da gene bazı şahldler Istanbul Üniversitesi Havacılık Derdinlenmiş. bunlar sanıklarla muvacehe neğinin yıllık balosu 10 haziran cumarda eşine rastlamadığım bir hususiyet taşımaktadır: Kapusı on altışaı edilmişlerdir. Duruşma, bazı cihetlerin tesi gecesi Suadiye Plâj gazinosunda tahkikı için bir bajka güne bırakıl verilecektir. Balonun hazırhkları tabasamakh, sağlı sollu ikizleme mıjtır. mamlanmıştır. merdivenlerle çıkılacak kadar yük 1 sekte; dört katlı gövdesi alttan yuSaym Diş Hekimlerine: karıya kadar mermer plâkalarla kaplı, cidarlardaki pencere kornişU lerinin her biri ayn bir üslubda işlenraiş bu mabed bir camıden zi99 yade bir kervansarayı andırıyor. Gelmiştir. *** Rahvancılar, Yeni Vclto han 67 Efese giriyoruz. Üzerinde yürüH. ZEK1 URAS Diş Deposu. düğümüz mermer bloklarla döşen «Bergama Akropolundaki mabedin giriş yerini olduğu gibi canlandırmak için Almanlar, kırk elli metre genişliğinde ve otuz kadar kalm basamakh mermer bir merdivenle çıkılan çütunlu bir hol yapmışlar. Burası kurbanlaruı kesildiği yerdir. Yirmi beş asır önce bir Bergamalı da buradan baktığı zaman devlerle tanrıların savaşlarını tıpkı benim şundi gördüğüm gibi göriiyordu: Mftzeyi bu şekle koyuş eski asırlarla çağdaş oluşumuzdur.» O Avıupa seyahatinden on altı yıl sonra bu sefer Efiede dolaşırken öğrendim ki mağer Almanlar, Bergamadan aşırarak Berlinde vücude getirdikleri o müzenin paha biçilmez kıymeti dolayısile bu son Cihan Harbinde hava bombardımanlarından onu kurtarmak için o koskoca müzeyi endamile kaldırıp uzaklarda, emin bir yerde, toprak a!tında geniş bodrumlar kazarak saklamışlar. 1871 harbinde de Fransızlar Paris tehlikeye düşünce «Luvr Kraliçesi» denen Vcnüs heykelini, Almanların eline düşmesin diye öyle saklamışlardı. Paris kurtulunca Kraliçe tekrar Luvr daki şanlı tahtına döndü. Fakat Almanların sakladığı Bergama müzesi... Meğer onun saklandığı yer Sovyet mıntakasına isabet etmiş. Ruslar da o canım müzeyi olduğu gibi alıp Moskovaya götürmüşlsr. Almanlar ki onu bizden aşırmışlardı, Ruslar da onlardan aşırdı. Kendi kendime tatlı bir havale daldım: Kimbilir belki bir gün Moskovanm başına da bir bâdire ge'irse Bsrgamadan çahnanlar tekrar anavatana döner. Tarih boyunda kadın erkek dedikodulan JV^chmed Zeki Pakalının bu ki» tabı pek oıijinal bir escrdir. Neşrettiği Maktul Şehzadeler v» diğer tarihî eserlerile meşhur ola» muharrir, çocukluğundanberi topladığı notlardan kadın ve erkeğt» dair büyük adamların ve muharrirlerin söyledikleri. yazdıklan ve» cüeleri, fel.'a/î fikirleri, ata sözle» rini kitabınm, birinci kısmına koy» muştur. Bunlar arasında kimin söylediği malum olmıyan .kadın; erkeğin nişanlı iken boynuna, evli iken boğazına. aynlırken de yakasına sanlır. gibi vecizeler de vardır. Kitabın ikinci kısmı evlilik ve bekârlığa dairdir. Üçüncü kısunda da kattına dair bazı eski, yeni manzumeler bir araya toplanmıştır. Diğer gönderilen kitablar r V ğ e r gönderilen kitabların da ya'.nız isimlerini yazmakla iktifa edeceğtm. Muhterem eser sahiblerinin beni mazur göımelerini rica cdcrim: Nasreddin Hocanın 220 fckrası: Toplıyan: Ahmed Halid tfaşaroğlu. Türkçülüğün Esasları: Yazan Ziya Gökalp, basan ve yayan Milliyetçi Genclik. Bütün cephelerile Rıza Tevfik: Mcrhumun şiirlerinden bazılarile onun hakkındaki makaleler ve hatıralar: Toplıyan: Hilmi Yücebaş. Türk Hatibleri: Taha Toros. Tanzimattan evvelki, sonraki, Meşrutiyet hatibîeri, kadın hatibler, Birinci Büyük Millet Meclisi hatibleri, bugünkü hatibleri resimleri, nutuk ve hitabelerinin bazı parçalarile beraber ncretmiştir. ÖLÜM Altınözü Hukümet aTbibi Doktor Mustafa Özyorük, Çapa Lisesinden Hayreddin Özyörükün anneleri, tüccardan merhum Hacı Abidin karısı ve Isparta tüccarından Mehmed Büyüktüncerin teyzesi ZEKİYE ÖZYORÜK Hakkın rahmetine kavuşmuştur. Cenaze namazl 7/6,950 çarşamba günu Beyazıd carr.iinde öğle namazını müteakıb kıl".nıp, Edirnekapı Şehidlikteki aile makberesine defnedilecektır. BOURJOIS A CUMHURİYET Nüshası 10 kuruştur ı'ürkıye Harle Abone şeraiti ZKOO • 6400 » SeneUk 300 Kr. 600 K r Bir aylık 800 • 1600 • Üç aylık 1500 • 2900 > Altı aylık 2800 • 5400 • SeneUk D t K K A T G&zelemize gönderilen evrak ve yazıl0 BAYER Deııtal Preparatları nesredılsin, edilmesin iade olunnuu
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear