Catalog

CUMHUKÎTPT 30 Eklm 1950 AJANSIMÖNM» Çın HındisUm Ar.'erıkama Asya sıasetıne batmıj bır dıken gıbıdır. Bır?5ık Amenka Fransa somurgeclMgını utamadıgı gıbı Çin Hmdıstanım da .oınunlsuerın nufu/una terkedermyor lu memleketın kaybı Malaya, Bırmana ve Endonezyanın kapılarını Rus nuuzuna açmak demek olur Şımdıkı halde Amenkan si> aseti bu tusıısta kararını vermış değıldır Gounuşe gore bu sıyaset gelecek haftaar zarfında askeri vaziyetın alacagı ekle gore taayyun edecektır Askeri vaztyet fena olmakla kalmıror Fransa halkının manevıyatı da lozgun halınde. Amerıkaya gelen haterlere bakıhrsa Hanoıdeki Fransızlar !S\alarını toplaımşlar ve ılk tehlıke şaretı verılır verılmez kaçmak ıçln haorlıklarını tamamlamışlardır. Asya meselelerınde mutehassıs olan \nr.ral Nımılz Çın Hindistanı davasııın Bırleşmış MlUetlere havalesıne ta•aftardır. Anural Nımıtz Amenka hutumetı ile Bırleşmiş Mılletler Kuruhı trasında ırtıbatı temln etmektedır. Amırala gore, mesele Bırleşmiş Mılletlere havale edüdığl takdırde Endonezya lavası şeklınde halledileceğı umıd edılebılır. Maamafih Çın Hındistanında vazıyetln Endonezyadan çok daha vahim olduğu goze çarpıyor Çın Hındistanında vazıyetı kurtaracak bir mıUıyetçı grupu nerede bulacaklar? Imparator Baodaı'nın bu vazlyetı ıdare edebllecek bır adam olduğu sanılmaktadır. Butun mesele Çın Hındistanını kurtarmakla beraber asıl Hindistanı darıltmamaktadır. Tribune de Geneve'den * * * RADYO f Bugünkü Program İSTANBUL ( TAHLİL • TETKİK j j Çin Hindistanı ve Amerika Fransa için tutulacak yol Çın Hindistanı bahsınde Fransa onunde sonunda, Hmdıstana ıstlklâlıni veren Ingılteıeyı taklıd etmek mecburıvetlnde kalacaktır. Buna daha evvel karar verseydı muhakkak kı şımdı blr takım derdlerden kurtulmuş olacaktı Moskova Pekın mıh\erme menstıb halkcı aemokrasıler (') Koredekı hezımetın acısını Fransadan çıkarmak ıstıyorlar Bu muhakkak Şımdikı halde Çın Hindistanı hududlarında cereyan eden harb, lıberal demokrasilerle Sov>et blokunu karşı karşıya getıren mucadelenın bır safhasınaan başka bırşey deçıîdır Onun ıçndlr kı Frap.sa hukunıetı de meseleyı Birleşmls Mılletler Kuruluna hnvale etmeğ' duşunuyor Vazı%etı kurtarmaK için bundan iyı çare olamaz Maamafih boyle yapmakla Fransa ımparatorluğunun en guzel ulkelennden bırınl teşkıl eden topraklar uzerındekı hukunıranlık haklarından vazgeçmış olur Bu takdîrde butun kuvvet ve kaynaklarını blr arava getırerek bunları anavatanın kalkınmasına ve mudafaasına hasretmekten başka yapacak lşı kalraaz. Tribune de Gencve den * * * Çin Hindistanı hakkında Fransızlann gbrüşü Mademkı elımızde bulunan maddî vasıtalar Çm Hındistanında dort senedenberı takıb etmekte olduğumuz gayeyı bıze temln edemıyor, hukumetın vazıfesi sımdıkı halde umidsız gorulen bu vazlyete bır hal çaresı bulmaktır. Belkı bır gun Asyada umumi bır hesablasma çerçevesl, dahılınde Vıetmakul Penisilin'in frengi tedavisindeki mınh'le glrışmek esaslar uzerınde muzakereye ımkânı hasıl olur. Fatesiri kat şimdılık bu irrkân uzak. Amerikalıların tatbık ettiğl usule go Harb devam edıjor Çın Hindistanıre frengıyı (her hangi bır devresınde na gondeTebıleceğlmız takviye ve Birolursa olsun) kat'i olmakla beraber leşık Amerlkanın sevketmeyı vadettığı masrafsız bir sekılde tedavı için perüsl malzeme sayesmde ihtimal kl enemmilin ılâcların en mukemmelidır. Ame yetlı bolgelerde vax.;ete tekrar hâkım rikalı mutehassıslar bes altı hafta olabllırız Fakat bu takviye ve malzemuddetle yapılan bır veya lki penısılın menin tekrar hücuma geçmemizi mumer.jeksıyonunun bu hastalığı tamamıle kun kılacağını kım temın eder? Hattâ geçırdığlnl iddia etmektedir. 1948 se buıüarın llerlde Şimal komsusunda.i nesı mayu ayında yuz hasta üzerınde gıttıkçe fazla yardım gorecek olan yapılan tecrube blr defada zerkedılen duşmanın tecavuzunu bertaraf etmıye blr mtlyon lki yuz bin unltelik penısi kâfi gelecegıni klm iddla edebılır? 11nın hastaların yuzde doksanuu iyl Uzun zamandanberı bızden saklanan ettığınl meydana koymustur durum ve lstikbal i;te bo\le bır manzaBununla beraber bazı Avrupalı dok ra arzedıyor Bu ;artlar altında her mutorlar ve bllhassa Fransızlar frengının nakaçaya başlarken Çm Hındlstanından tedavısmde penısılinm istımalıne taraf çıkmıyacagımızı inad ederceslne soytar gorunmuyorlar. Doktorlar bu ilâcın lemek doğru mudur? Bu çıkmazdan frenglnin tedavlslnde bır inkılâb yaratU bızı kurtarabılecek Mılletlerarası her ğını kabul etmekle beraber sırt peni hangı bır imkanı reddetmek abe"s olur sJın lcullanılmak suretıle elde edılen Çımku günün blrmde umumî efkâra netıcelerln kıymetı hakkında tered yenı hezlmetl*re duçar olduÇumuzu dıdlerını glzlememektedırler Bu muhalkın ye sını tehassıslara bakılırsa penısilinın fren so\lemek tahrık eder. değil belkı de gıye karşı kat'î bır tedavı çares» olup hıddetını Le Monde'dnn olmadığını anlamak lçın henuz kâfl zaman geçmemiştır. *** Tribune de Geneve'den Stalin'e ben/iyen İlalyan * * * Pon.a 29 (a a ) (A F P ) Stalın e Dondıırulmuş etlerin tazeliği çok benziyen bır şahsın Romada bır mahkeme saionuna gırmesi uzerine hilk muhafaza edilecek heyecana dusmüş, polis, bu derece havLondu 29 (Nafiiı) Ingıltsrenin ilmi ve endustrıel araştırrna burosun ret verıcl benzeyısl Ecrmek ist'yen muoan alman malumatj gore, gcçcn sene tec(?ssıslerı dagıtınakta guçluk çenmısyı\eoek maddelerlndtn >ol ınsaatına tir Mutemadiyen vnaruz kaldığı sıkıntıkadar yayılan genis blr sahada ıslah maksadıle gırişılen çalısmalarda 3 mıl ları bertaraf etmek üzere neden dolavı bıyıklarını tras etrrediğlnı kendisıne yon 300 000 Ingılız lırası sarfedılmıstır Uzerınde dıırulan e*n muhlm meseie scran gazetecılere. komısyoncu olan lerden blrı de dondurulmus olan etlerin Stalinın benzerl şu cevabı vermiştır • Hayır, bıyıklarımı kesmıyeceğım taze cüer kadar lezzetli olmasını temir.dır. Dığer bir çalışma mevzuu da zlr» bes seııedenberl fideta blr hayal «ehırlenn havasını kirletmekte olan du âleminde yasıyorum ve bu da pek nahoş bırşey degU.» manı yok etmeye nıatuitur. Dığer taraftan dunyada hiç bir lnsa• ** r.ır çozemediği meselelerl lüratle halledebılecek olan makınenin de tamamNegüs'ün temsilcisi ilk defa lanması artık bir bafta meselesidır. İrana girÜ NewYork 29 (Nafen) Amerlkap endustrlsının 400 sene enerji verecek jenı bır kuvvet kaynağı bulduğu bıld'rılmektedır. Kuzey Dakota tjnlversttesı ile bırlıkte çalışmakta olan Bırleflk Amenka maden uzmanları bu enerjl kaynağını teşkll etmekte olan gaa UnEsnaf Enstitüsfi sergisi >mtten çıkarmaya muvaffak olmuşlarAnkatm 29 ( T B A ) 1 inci Eraır. Bırleşık Amerıkada 9 mllyar ton lırjıt komuru bulunmaktadır. kek Sanat Enstitüsüııun ders yılı sonu serglıi Ankara Valisi Necati * * * Dubkobor'lann yeni bir marifeti tlter tarafından törcnle açılmıştır. Toronto 29 (Nafen) Ebıselere Sergi bDyük blr itoa Ue hazırlankorşı ısyan etmıs olan Dubkobor'lardan mış, herkesia takdirini kazanmıştır. 14 kadının fazla dolu olan Columbla BiÛıassa rövolver torna tezgâhlan, hapıshanesınden 3000 küometre ötede prefil saç makaalan, apareyler, baKmgston haplshın»sıne devrl isl bir hidıse olmuş ve bu kadınlar bütün bu anc tulumbalan gibi yapılması ile>olu bır vagon lçınde polis nezareti al ri bir teknlk istiyen aletler Avrupa tı nda çıplak bır halde vapmıjlardır. ve Amerikan fabrikalarırun yapa* * * bileceği mükemmeliyette idi. Roma üzerinde faşist bir balon Kız Enstittileri tarafından sipariş Roma 29 (Nafen) Dun ak&am edilen Tanm aletleri tel dokuma Roma uzerınde faşist bir balon gorülmuştur. Mussolını'nln Roma uzerine tezgâhlannın, imalleıindeki incelik yıırtiyuşünün yıldbnümünü kutlamak ve ustalık da son derece beğenilmaksadıle bu balonun glzll faşist tej miştir. kiUerl tarafından uçurulduğu anlasılmıştır. Balona faşist bayraklar bağlanBu yı\ fındık mahsulü az mış bulunuyordu. Balon Salnt Pıerre kılısesının üzertnde blr muddet uçmus Ankara 29 (Telefonla) Bu seve sonra rüzgârlar tarafından ahnarak ne Karadeniz mıntakasında fındık goturulmuştür. mahsulü geçen yıllara nazaran yüz* * * de 50 den yukan bir düşüklük gösCortisone ilâcı ile yaıu.k tedavisi termiştir. Bir çok fındık fabrikalan Londra 29 (Nafen) Cortisone İlâcı mahsulün yüksek fiatla satılması nın yanıklara karsı da mukemmel netıceler verdığı bildırilmektedlr. Elektrık yüzünden mubayaa yapamamışlarfabrıkasında çalışan 21 yaşında bır ışçi dır. Bu sene fındık yağı rekoltesifecı blr şekilde yanmıs ve doktorlar nin geçen seneve nazaran yuzde 15 kendıslnden ümidl kesmişlerdir Fakat nisbetinde duşuk olacağı anlaşılscn dakıkada Cortisone llâcının kulla maktadır. Geçen seneki yağ istıhrulması İle isçı sınhate ve hayata kasali 4500 tonu bulmuştu. vuşmuştur. k n kuppef/i a ile bağı Çocuk En gözel se/âmef semio/ü MEVLlDl 5ER1F Yefptının t'le kırkıncı ganu munasebe B U A K ŞA M PERTEV ÂMİR KOCAMAZın ruhjna ıthaf edılmek uzere bugunku pazartesi gtmıı Beyoglunda Ağa Camıinde lkındı namazını muteakıb Mevlıdi Şerıf okunacağından arzu eden zevatın teşrıfleri rlca olunur. Tevfık Âmir Kocamaz aılesi ATIAS SN M SÜ A İ E AI D Buyük Gala gecesı olarak MetroGoldwyn Süperfılm CEHENNEM G E Ç İ D İ ( A MB U S H ) J $ • Jf Başlıcâ Yaratıcıiar t "* 12 57 Açllı? ve programlar 13.00 Haberler 1315 Orkestra eserlen (Pl.) 13.45 Saz eserlerı, oyun havalan; çalanlar. Haydar TaUıyay ve arkadaşları 14.00 Serbest saat 14 10 Bayram Aracı ve arkadaşlarından bağlama ile oyun havalan 14 30 Dans muzığı (Pl ) 15 00 Şarkılar, okuyan Suzan Guven; çalanlar. Hakkı Her medenî cemiyetin bütün sos 1 sine nakledilerek kendisine «narDerman, Şerif Içlı I Şençalar 15.40 yal basamaklannda en basit farazî coanalyse» yapıhr; ve bunun tek Çeşıdlı hafıf muzık (Pl ) 16 00 Nevzat Guyredan turkuler 1615 Dans kuruntudan en ağır psikastenilere j rarh seanslarında marazî hayatını, muzıgı (PL) 16 45 Çeşıdli hafıf mu kadar çeşidlerile çok görülen sinır aşkını bütün sahnelerile anlatır ve zık (Pl ) 17 00 Dinleyıcı lsteklerı hlıklerde ve ruh bocalamalannda ionunda iyi olur. 17 45 Dans muzlği (Pl.) 18 00 Fasıl Kimyevî psikanaliz için bir çok heyetı konserı 18 40 Karsın kurtulu olagan soruşturma Ue inceleme ger şu munasebetıle Kars turkulerı 19.00 çek tedavi yolunu aydınlatamaz; lyutucu ilâclar denenmiş olmakla Haberler 19 15 Kısa şehir haberleri çunkü iradesi tahtuıda konuşan jeraber bilhassa Luminal uyku ılâ 19 20 Kuçuk orkestradan melodiler böyle bir insanda ıstırablarınm ılk anm mensub olduğu Barbiturique 19 40 Radyo Klâsık Turk Musıklsı kaynaklan baskılı olduğu cihetle ler nam ilâclar grupu başan 'le Bırllğınden Rumelı turkuleri 2015 hekimlere ancak sembolik mahiyet kullanümaktadır. Bizde halen serBadyo Gazetesı 20 30 Zıraat sayımı te bir takım belirtiler verirler. Ha ırislerimızde butün dunyada müsbet munasebetıle, korjuşan Valı ve Belesonuclar vermiş olan Pentothal üe dıye Başkanı Ord. Prof Fahreddm kikatte Ue bunlann çoğu mazi haKerim Gokay 20 40 Mustafa Kovan yatına aid gayrişuurî mahiyeite bas 'îarconumaTi tatbik ediyoruz. Dacıdan İstanbul turkulen 2100 Spor kıların sonuclandır; şuurun, ahlâ lara çok yavaş olarak zerkedılen hasbıhallert: konuşan Eşref Şefık km, terbiyenin, aile geleneklennin, au ilâc nihayet on dakika zarfında 21 15 Senfonık muzık (Pl ) 2225 tesirini göstermeğe başlar ve hasPı\ano soloları (Pl ) 22 30 Ağız ar din yasaklarınm terslikleri ve san tada uyuklama safhası belirir. En mcnıkası ve santurla saz eserlerl sürlerıle serbest deşarj (boşalma) önemli mesele şırınga edılen ilâo 22 45 Haberler 23 00 Dans muzıği yapamıyan öz ruhun bir çeşid ma(Pl ) 23 30 Kapanış razî kurtuluşlandır. O halde nevroz miktannı düzenlemek ve meselâ 50 dakika içinde umumunu zerketANKARA belirtisi haddızatında bir ıstırab olmek suretıle bu ük uyuklama devduğu halde onu yaradan ana duy8 28 Açılıs ve prtgram 8.30 Haresini uzatmaktır. Burada hastayl berler 8 45 Sabah rrelodılerı (Pl ) guya ve fıkre gore daha çok ta9 10 Gunun programı 9 15 Koçekçe hammül edılebılen ve hareket, söz, conuşturan ruh hekiminin vazifesl ler 9 45 Sabahaddın Tanınmıştan yazı sembollerıle örtulen kuvvetli ;on derece ehemmiyetlidir. Hastayı zurna ile dugun ve oyun havalan tendisinin dilediği konuva 7orla 10 00 Safıye Avla okuyor 10 30 Tat bır iştıyakın ifadesidir .Meselâ gun ekmekten sakınmalı; ona derin bır lıyaydan parçaîar 10 45 Zeybekler de 4050 defa ellerini yıkamakla timad telkin etmek suretile mümgeçıyor 11 00 Yuradan sesler, ıdare meşgul olan bir insanın zorunlu eden Muzaffer Sansozen 11 15 Ince hareketi (obsesion) manalıdır, an :ün mertebe gayrişuurunu boşaltlağa yani otomatik bir şekilde masaz 12 15 (Kısa dalga asker saal.naen 15 dakika nakıl) 12 30 Radyo cak sembolik vasıftadır. İlk yaşla iye aid hayatını anlattırmasa ?aysalon orkestrası (Sedad Edız ve arka rına aid «kendini sevme = autoe et etmelidir. İlk seansta kpndıni daşları^ 13 00 Haberler 13 15 Dans rotısme» temayülu ve bunun ob »ildiği zamandanberi çocukluk namuzığl (Pl 1 13 30 Oğle Gazetesı jektif sonucu olan masturbasyon ratı, ondan sonraki seansta ilk er13 45 Dans muzıgı (Pl ) 14 00 Ka dınî öğretım ve yasr'dar tarafından ;enlık çağı olaylan ve maceralan, panıs. şiddetle itham edılmiş ve bir gü ;on seanslarda da bugünkü yasavsşa nahkârlık duygusıle baskıya uğra ve mesleğe aid olay tafsilât anlatyarak nihayet bu cinsel fiil ellere tuilır; ve nihayet bunlann bır ter17.58 Açılıs ve program 18 00 Dans intikal etmiştir. Bu gibi vakalar kıbi ile (narcosynthesis) hastaya muzıgı (Pl.) 18 30 Konuşma 18 45 uî Neşelı parça'ar (Pl ) 19 00 Haberler karşısında modem ruh hekiminın • h telkinlerde bulunulur. Bu te 19 15 Tarıhten bır yaprak 19 20 gayesi şuur mukavemetini yani 3avi yalnız uj'ku ilâcının içkının Kars folklnru 19 45 Tanhi Turk mu sansürünü krran muhtelif ıtimad ve ılk neşeli sarhoşluğunda cHuğu îı^ı 20 15 Radyo Gazetesı 20 30 Radyo senfonl orkestrası, şef Halıl telkin edici vasıtalarla hastanın ibi davet ettiği ruhî açılm'ya Onayrnan 21 15 Temsıl 22 00 Ko mazisine aid unutulmuş affektıf ve Dağlanamaz. Hattâ bazılan narkonuşma 22 15 Muze>yen Separ Işıl heyecanı hatıralanna nüfuz etmek, ınaliz yaptıklaruu satırlar; halbuki okuvor 22 45 Haberler 23 00 Ka onlan şuuriandırmak; yanı bugun lakikatte söylettikleri şuurdur. Nipanış. kü sinir belirülerinin sarsıntı ya layet tabiati itibarile içe kapah ratıa kaynağını bulup deşarj yap olan hasta daha serbest konuşur; tırmaktır. Bundan onceki yazımız lâkin kompleksleri çözühnez İlâcın da (13. Ekim. 950) mahiyetini ay zerk müddeti ve miktan için standınlattığımız psikanalitik tedavi tıe lard bir metod yoktur; bu hastaya todu bütün bu vakalarda esas iti ;öre hekimin takdirine ve mümabarile birdir; ancak tatbik alanın resesüıe bağhdır. Bir seanstan hasa 0 ' a daki metodlan degişik olan bütün ta bütün soylediklerini hatırladığı . bu pçikanalizierin hedefı gayrişuuı takdirde sonuc başansız sayürr. Bu ruh âlemini komplekslerinden kur melodun venmlı safhası unutulmuj tarmaktır. Tecrübelerin kazandırdığı hatıralann meydana çıktığı devree » gorgulerle son zamaniarda UZUD dir. Bu suretle narkoanaliz, şuurun seanslı psikanaliz tedavileri yerine sansürunü felce uğratmak, baskıları • daha pratik, daha kısa ve hastalat kaldırmakla zekâ kadrolannda bir :ozülme yaratır ve bu suretle içgü• için de daha ekonomik usuller aıalüsel meyelânlar serbestleşir. O sında bilhassa «Narcoanalyse» vea> lalde bu tedavi metodunda 'sir va uvutucu ilâclarm damara şırınt çözulme kurtulma) mekanizması •d ca edilmesi itıbarile «kunyevî psi* >ahıs konusudur. Meselâ gene bir kanaliz» adım da alan metod çok kız yalancı bir oyluk mafsalı ağnm i revacdadır. sırrfan alçıdadır. Ondan önce ya Kimyevî Psikanalizle tedavi usulü Yazan: Prof, Rasim Adasal BULMACA 1 m I * • ı 1 I 1 * ÖLÜM EdeWy»t f»kultesl IngıUz Fılolojl 2 nci sınıfında bırıcık evlâdımız L E Y L Â B E K E M kısa bir hastalığı muteakıb rahmetl rahmane kavuşmuştur. Cenazesı bugun öğle namazını muteakıb Şışh Camiınden kaldırılarak Ferıkoy kabrıstanma defnedılecektlr. Babast; Haml BekeTn Annesı: 1 Bekem HaUut: Paklze Engın Eniştesi: Burhan Eng\n I Amerfcadan büyük bır zafer 1 taa ile dönmekte olan meşhur Fransız piyano virtüozu Yeni bir enerji kaynağı Tahran » (*«.)' (ATP> tran tarihinde İlk defa olarak Negüs'ün fevkalade nmnhhaa geçen gene tran Büyük Elçl«tala Adlı Absbay» yaptigı zlyareti Şaha lad* «tmek üzere Tahran a gelııılyllr. ROBERT TAYLOR JO HN H O D I AK A R L E N E D A H L Büyuk bır aşk Fevkalade bir macera Muazzam sahneler. Hudud ve Sahiller Sağlık Genel Mydiirlüğü Satınalma Komisyonundan: 1 Fare öldürme işlerinde kullanılmak üzere açık eksiltme ile 40 totı İtalvan malı çubuk veya toz kükürt satın alınacaktır. 2 Daire ambannda teslim beher kilo çubuk veya toz kükı'irtün tabmin fıatı 45 kuruştan 40 ton kükürt tutarı 18 000 liradır Muvakkat teminat parası 1350 liıadır. 3 Bu i§ için akreditif dairemizce açtmlacakbr. 4 Bu ışe aid şartname Genel Müdürlüğümüzden parasız olarak alınır. 5 Eksiltme 6 kasım 1950 pazartesi günti saat 15 te Galata Karamustafapaşa sokağında Genel Müdürlüğümüz Satınalma Komisyonunda yapüacakbr. 6 Eksiltmeye gireceklerin 1950 senesi Ticaret Odasına kayıdlı olduklanna dair vesika ibraz etmeleri sartür. (12794) SAMSON FRANGOİS r e s i t a 1i 6 Kasım Fazartesi saat 21 de SARAY'da Yerlerinizi ayırtabilirsiniz. ISTANBUL BELEDIYESI Şehir Tiyatrolan i'azan: Lcnm, Verneuil ce George Berr Türkçesi: LAmU Yener Telefon. 40409 Glteler taat 11 de açılır. mıhlardım. Bir daha sokağa çıkar Jbitmiş giyecekler terzide kalıyordu. Bugün hadesiz bîr zavaDı gibi, mak şöyle dursun, hiç kimseyi yanına sokmazdım. Annenle, kardeş herkesin sözüne kanıyor, kapdıyor; lerinle bile konuşturmazdım. Biraz önüne kirn çıkarsa onun arkası srra gidiyordu. Ertesi günü, hiç kimseyi bağırmağa kalkarsan... Basardın sopayı, değil mi?.. dinlemez oluyor, başkalan ne derBiliyoınım; senin elinden her türlü se desin hep kendi bildiğüü yapıyorduj yaptıkları da herkesin dedikötülük gelir, Fikret!.. En sonunda sen de bunahr ğinden, herkesin bildiğinden büsdın. Al, derdın; üstümde ne kadar bütün ayrı oluyordv. Yıllarca önce saçlannı sanya bomal varsa hepsi senin olsun; nikâhım helâl, canım azad, diye kendini yatmıştı. Şimdi bundan da vazgeçti. Boyalardan kurtulmak için pek sokağa dar atardın!.. Suheylâ, en durgun erkeği baş kısa kestirdi. Boyle saçlarının uctan çıkaracak, en hırçın olanı da larına gelen yerleri açık sarı, dibletütsüleyip büyüleyecek bir bakış ri simsıyah, alacalı renklerle dolaşmamak için de aylarca Boğaziçinla Fıkrete sokuldu. Sonra da: Karşımda böyle bır erkek bul deki yalıya kapandı, orada oturdu. saydım, ben de ona kul, köle olur Sokağa pek seyrek çıkıyordu. O aralık Fıkretle aralan pek iyi ıdi; dum!.. bütün günlerini onunla geçiriyordu. Diye gozlerini kapadı. Sonra saçları biraz daha uzanınca 19 Bu tatlı günler de, ondan evvel o alacalı renkleri de kestirdi. Onlakiler gibi, geçti; onlann da sonu rın yerine gene eskisi gibi siyah geldi. Süheylâ, şimdi busbütün bir ipek yığını fışkırmıştı: başkalaşmıştı. Yaptıkları hiç ölçüye, tartıya gebniyordu. Ne ıstedıği de belli değıldi. Gün oluyor ki bır kumaş almak için dükkân dükkân dolaşıyor, her birinde saatlerce kahyor, bütün topları indirtiyor, gene de hiç birini beğenemiyordu. Sonra bir başka gün, üç dört parça kumaşı birden kestirıyor, terzileri sıkıştırıyor, üstüste provaya gidiyor, butün o ısmarladıklan en kısa zamanda yapılıp bitiyordu: öyle iken onlara uygun bir kaç düğme bulup alamıyor, o yüzden bütün bu dikilip çük. hele kamınız hiç yok, dedi. Kim görse yaşuna inanmıyor; herkes beni on yaş daha küçük, daha gene buluyor. Hele evde iş gördüğüme hiç kimse inanmıyor. Ellerim hiç bozulmamış, öyle söylüyorlar!. Bir başka gün de, ortahğı kapkara görürdü: Artık çöktüm, ihtiyarladım. Yaşım kırka yaklaştı. Benim yaşımdaki kadınlar, kızlaruıı gelin edip torunlarını gezdiriyor. Son günlerde başım donüyor, durmadan kulaklarım çınlıyor. Anlaşılan tansıyonum yükselmiş olacak. Kendimi bıraksam, kimbilir nasıl şişmanlayacağım. Bu yaşa geldikten sonra bir kadın, saçını başım kundaklayıp bir yana çekilmeli, kendi kendini dinlemeli!.. Benim de artık bütün dunya gözümde söndü. Hiç bir isteğim, hiç bir dileğim kalmadı. Ne yediğimden, ne giyip çıkardığımdan, ne de gittiğim yerlerden, konuştuğum insanlardan tad alabiliyorum. Geçenlerde hastalandım da enıkonu sevindim. Keşki şöyle döşeklerde sürünmeden, uzun uzun ağrı sızı çekmeden, başkalanna da yük ohnadan sönüp kurtuluversem!.. * * * Günün birinde ortaya bir de Erdal Bey çıktı; Süheylânın süt teyzesinin oğlu mu imiş, babaannesinin görümcesile kardeş çocuğu mu oluyormuş, öyle birisi... Amerikadan geldi, diyorlardı. Naylon eşya gibi, balonlu sakız gi KOMEDİ KISMI GELIR VERGİS1 MEKTEBİ Saat 20.30 da DRAM KISMI DO N J Ü A N Yazan: Molıere Turkçesi: t Cahb Arcırn Telefon 42157 CUMHURIYET'iıı TEFRİKASI: 71 îazan: KEMAL RAGIB ENSON Kımisi de o yorgunluğu belli etmemek icın daha canlı, daha kıvran gorunmıye kalkar. Isteksizliğini, uzaklğını anlamasın diye, kocasına, daha çok sokuiur. Arada bir dplgınhğına gelıp de ağzından bır soz kaçıranlar çoktur. Birdenbire kfndmı toplayamaz da o sözün yarı=ı dudaklannın ucuna kadar gelrruş olursa. genye kalanı zoraki bir okvaıukle orterler'. Erkeklerde, onlar da, gündelik yorgunluktan kendilerrni bir azıcık sıyırabilse; kimisi ekmek parası çıkarabilmenin üzüntüsünden, kimisi \Tirgun yapabilmenin hırsından, başka kadınlann arkasında koşmaktan, içkiden, kumardan, kendi ışlediği gunahlann verdiği bitkinlikten, butun bunların hepsinden bir aralık kurtulup da şoyle yırmi dört saat evlerinde kalabılse... Gözlerini biraz da karılannın üstüne çevirebilseler, onların soluk alışında bile neler bulurlar; hepsinden neler çıkanrlar!.. . yordu Yakınlannm arasmdan, kendılerini tutamavıp da bütün bu dedikoduları ona da yetiştirenler oldukça, onlara: • Ne yapayım, diyormuş; ehmde avcumda ne varsa hepsini bu kadının üstüne vermiş bulundum. Bır iştir oldu. Şimdi boşamağa kalksam sokakta kalacağım. Bunu böylece Süheylâ anlatıyordu. Arkasından da: Benim yaptıklanma da hıç bir erkek dayanamaz, diyordu; hergün jrüzüne karşı neler soylüyorum; hiç binne karşılık vermiyor. Pek bunalırsa: «Allah bildiği gibi yapsın!.» diyip başka bir odaya kaçıyor. Su gördüğün apartımanla yab, hep ıjte o bır iki kırıntı benım üstümde dıve!.. Bir gün Fıkret kendini tutamadı: Gene çok iyi adam da ondan, dedi; ben olsam bır kölayını bulurdum' Ne yapardm?. Kış ortasında seni ahr, yalıya gotürürdüm Hepsinden once telefonu keser. kaldınrdım Sonra seni Kim ne derse desin, işte Salâhad bır oda£a kapatırdım Kapıyı ösPencereleri din de hiç ses çıkarmadan yaşı tünden kilidlerdım. Bir gün aynanın karşısına geçer, durmadan övünürdü: Hangi berbere gitsem, hanrmefendi sizin saçlarınızı. taramak başlıbaşına bir zevk, diyor. Dün gene berberde bir kadın vardı; saçlannız boyalı mı, diye tutturdu. Bu kadar koyu siyah saç görmemiş de, kendi rengi olamaz, diyordu. Şimdı, bilmem hangi sînema artistine benzemek için pek çokları saçlannı siyaha boyatıyormuş; benimkini de öyle sandı. Terziye gittim: Hanımefendi, kalçalannız ne kadar kü Esasen eski zamanlardanberi cer lancı apandisit, yalancı menenjıt, Sotdan saga: 1 Bugun her tarafta yapılmakta rahlar ameliyat masasındaki hasta yalancı peritonitten tedaviler görolanlar (çogul). 2 Çıfte esas ve te larının az veya kloroform ile anes müş ve nihayet bunlann isterik tamel usul (ıki kehme) 3 Bazı mlsa teziden uyanma safhasında mariye biatli belirtiler olduğu anlaşılarak fırlenn onımu doldurup ptekı mısafır aid dıkkate değer muşahedeleri tes cimyevî psıkanalize tâbi tutulmuşlerin sokulacak nolOa {rbfLamadıkları bit etmişler; ıncak bunlanıj psika ur. Bunun seanslarında hastanm yer, çevrılınce hayret ve şıkâyet edatlanndan olur 4 Bir emır, Osmanlı nalitik tefsırlerine gidememişlerdir ;ok şıddetli bir aile kompleksinden hk devrınde Hrıst.jan tebaa boyle yad Muhakkak kı uvku ve uyanıklık ıstırablı olduğu ve hastahklara sıacjndırma olunurdu (eskı usul cnğul). 5 Ihtı arasındaki devrede (haleti fecrıye) ğınmanın yakınlarırıa mal 6 Tersı «bır fıkre manır gıbl iradenın tam bir serbestısı olmakta îuygusundan ileri geldıği meydana durumda olan') dır hayvanların gemi dır. Uyanıkhk esnasında şuuri mef çıkmıstır. Bunun gibi bu uyuklama onların arasına almamasına dtkkat et kureyi sansüre uğratan, ona ancak safhasında uyanıklıkta konuşmıyan mehdır 7 Blr sayı, kemıkten guç ayrılan. 8 Kolay (eskl tenmi, bu: cemiyetin kabul edeceği örtülü şey bir kuruntulu hasta itisafî hezeyanleri söyleten bu irade uyuklama lannı dışa vurur; bir harb heyecasıfat takısı. safhasmda dirginlerinden kurtu nına tutulmuş olan er eski trajeYukandan a}ağıya: lur. O halde ruh tababeti bundan dık sahneyi anlatır. Nitekim ilâc1 Komunıst Çinlılerin hududunu faydalanarak bir takım kamçılayıcı larla psikanaliz bilhsssa 94045 sageçtıklerı soylenen bır memleketın hal ve tertibli sorular ve konuşturma vaşuıda İngilız ve Amerikan ruh kmdan. 2 Ineğın muhterem zevcı. icra 3 Afrlkada bır çol. bir işın anahtarlarıle uzun seanslarda has Kekimleri tarafından başan il« olmasında rrnihlm rol oynamıj olanlar talara ihiraf ettirmeğe çalıştığı «harb nevrozlan» vakalannda kuldan. 4 Çlftçinın yaptığı hareketi maziye aid refulmanları (baskıları) lanılmış ve bu hastalann çoğu ıyıyaparak. 5 Sarhoşun attısının yarısı, kunyevî uyutucu maddelerin da leşmiş olarak tekrar cephedeki vayabancı, boyutlardan. 6 Bır işe ehü mara zerkleri vasıtasile sağlamak zifelerine iade edibniştir. clma durumu 7 Çevrılince »fazla» manasına gelir 8 Lâyık. en fazla yolunu tutmuştur. Gaye ve vardığı sonuc itibarile bu da bir psikanalıa Ekvator bolgesinde hâkun olan. Narcoanaliyse halen bünyevî ve metodundan başka bir şey değildir. Evvelki bulmacantn tıaUedilmıt sekll Buna aid düşünceler ve münferid irsı amiller dışında kalan ve daha 1 2 3 « 5 « T 8 tatbikler daha 1909 yılında belirmiş ziyade reaktif mahiyette olan sinir ve 1923 yılında da tanınmış Fransız e ruh bozukluklarırda, büyük heM ruh hekimlerinden Matrnazel Pas 'ecan şoklarmda ve çok derin gayM cal «İlâcla Psikanaliz» adlı bu rişuuri komplekslere bağh obnıyan etüd yayınlamıştır. Ancak gerçek psiconevrozlarda kullamhr. Daha C0 bir psikoterapi usulü olarak xaba derin kompleksli vakalarda doğrubet alanına girmesi yenidir; ve ar dan doğruya psık^naliz metodunu tık bu da romanlarda, sinema film tatbik etmek gerektir. Son zamanlerinrte eser konusu olarak yer al larda kimyevî psikanaliz nıhî seo> maktadır. Memlekete gelen içtimaî beblere bağh bulunan bir takım ve psikolojik fihnleri takib edenler barsak, mide, kalb, karacığere aid daha geçen sene gördüğümüz vazifevi bozukluklarda (Psychoso«Ümidsiz Aşk = Possessed from matique tababet) kullanılmak suee love madeness» filmini hatırlarlar; retile bu organlann da heyecan dilJ. Crawford'un temsil ettiği melân lerıni anlamağa çalışmakta ve mefe/ıib v Bormuhamrt kouk bir kadın caddelerde büyuk haretli ellerde bir çok yorucu üâc NADIB NAÜİ bir yeisle «David, David!.» diye ba tedavilerinden daha verimlı sonucğmr ve ötekinden berikinden şaş lar ahnaktadır. Ba n&thodc vıut «flerlna tiUen kın bir halde «orujturur; baygın Bu metodun adlî tababette büyük Um, edm: NAZIM ÜLUSAÎ bir halde bir ruh hastalıklan servi suçlulan söyletmek ve bir (hakikat Cumhuriı/et Matbaotı seromu) sayılmak yolundaki teiâkkiler ilgüiler arasında şiddetli munakaşalar açmış; bilhassa temaruzbi, alacalı boncuk gibi busbütün dan dönerken... Diye söze başlayan bir çocuk ol lann ve bazı valancılann dıllerıni oranın mah değildi; buradan giden çözebildiği keyfiyeti kabul edılmış tiftiklerin orada dokunup boyan muştu... Bugünlerde Salâhaddinin evine obnakla beraber kat'î bir ıtıraf etdıktan sonra geriye gehnesi gibi de değildi. Öyle iken onun Amerika pek dadandı. Fikret, daha ilk gü tirme usulü olarak rağbet görn.edan gelişi, bu kıtanın bilmem ka nünden kuşkulanmıştı. Hele bu miştir. Tabıatile bu başka bir yazıçına defa bulunuşu kadar efsaneyi kadar sık sık gelip gidişini hiç de nm konusudur. iyiye yormuyordu. Bu yüzden Süandırıyordu. Muharebeden önce Almanyaya heylâ ile de bulusamıyor; öyle es Deniz Harb Okulu talebesigitmisti. Muharebe başladıktan bi kisi gibi, her istedıkçe onun apartınin Akdeniz seyahati raz sonra İstanbula döndü. Fikret manına gidip geiemiyordu. Bu haylâz da nereden başımıza de onu bir kaç kere şöyle uzaktan A«kara 29 (Telefonla) Onuçıktı?. görmüştü: müzdekı aym 15 ır.de Denız Harb Diye söylenecek olsa kadın, Er Okulu talebeleri başlıca Ak ı^"iz Tepesi yuvarlak yeşil şapkasının bir yanma gene yeşil renkli küçük dala hiç toz kondurmuyordu: limanlanna zıyaretler yapacakıar Neden haylâz olsun?. Dil bili dır. Bır av kadar sürecek olan bu bir tüy takılmış; adımlarıru aça aça, topuklannı vura vura yürüyen yor, yol biliyor, dünyayı gezmiş, seyahatte talebeler Sultanhısar ve bir gencdi. Sonra o da gidişe uy her yeri görmüş bir çocuk!.. Ben Demirhisar muhrıblerıle Pıre, Tamuş, Amerikan kolejıne girmişü. pek beğeniyorum, doğrusu!.. ranto, Napolı, Tulon, Cezayir ve Diye başlar; onun goruşlerindek Malta limanlarını zıyaret edecekKolejde çok duramadı, bannamadı. Bir yolunu bulup Amerikaya gitti. inceliği, bügisindeki derinliği sayıp lerdır. Okumağa gitti, diyorlardı ama ne dökerdi. öğretiyordu, ne yapıyordu, bunu Erdal, îstanbula geldikten sonra anası babası bile bihniyordu. Süheylâ, busbütün tanınmaz oldu: tSERLEH Yazık etmişiz, diyordu; elimiBir yıl sonra mı, iki yü sonra mı, FLARMONİ tstanbula dönmüştü. Bu kadar kısa ze geçen parayı iki üç yongaya yaIkı yıla yakın bır zamandanberi >abir zaman içinde ne öğrenmiş, ne tırmışız. Daha başka türlü işlet ynlanan bu aylık muzik derglsının 20 olmuş, hâlâ belli değildi. Buraya seydik, neler yapılabüirdi! çıkmıştu. Fikret, ükönce pek o kadar ses ncı sayısı Reşıd Rey. Fıkrl Çiçekoğlu, geldikten sonra bir iş tutamadı. Cemal Şimdi de dudaklannın üstünde in çjkarmazdı: Ctvad Memduh Altar ve Nureddin Bakalım, arkasından ne gele Sevmın makalelerıni ve muhtelif tercecik bıyıklan, dişlerinin arasında cumeleri Ihtiva edtn Flarmonlyı sanatpiposu, sırtında kanarye sansının cek?. diye beklerdi. sever okuyucuları.nıza tavsıye ederız. Süheylâ, son günlerde hep; üstüne bir çift geyik işlenmiş yün Tiirk Folklor araştırmalan Erdal diyor ki... yelekle Beyoğlu caddesinde, plâjBu tsimdekl aylık halk kulturı BeU Diye başlıyor ,sonra da: laıda, stadyomlarda dolaşıyordu. Amerikada sinemacılar ;ok geleri dergtsinın 15 tnci sayısı da çıkHiç kimseyi beğenmiyen, hep kenmıştır. içinde en tarınmış folklorcula» para kazanıyormuş. Burada bil rımızın itlna ve emek mahsulü araj* dini anlatan: sinema işletenler zengin oldu!. Uimaları yer almıstır. Sayuı 2S ku Ben Atlanüği geçerken, ben rugtur. Arkası var NewYork'te iken, ben Fladelfiya 5İE|Y|T|A|N|A|T IİKMİAİLİEİT m K|O|G|UW|F|A K A|N|I |S|*|A|M|A Y!O|T|*|E|S|A|T E|M|»|K|R|E|M|A T|[|R|E *IT|A R «|K|E|K|A|«|K Ql