25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CUMHURtYET 29 Ekîm 1950 1 Kasım çarşamba gününden itibaren Beyoğlunda I İPEK ve TAKSİM Sinemalarında RADYO Bugünkü Program İSTANBUL 12.57 Açılış ve programlar 13.00 iîaberler 13.15 Uverturler ve marşar (PL) 13.45 Zurna ile oyun haraları; çalanlar: Emin Tanınnııs ve oranıin 14 00 Serfcest saat 14.10 Karışık hafif müzik (Pl.) 14.30 Sadl Yaver Ataman memleket havaları Ses e Saz Bırhğl Cumlıuriyet Bayramı programı 15.00 Dans muzığı (Pl.) 5.20 Yenı seslerden şarkılar 16 00 Marşlar (Pl.) 16.15 Karışık hafıl muzık (Pl.) 16.30 Operetlerden meodıler (Pl.) 17.00 Şarkılar, okuyan: edret Pınar; çalanlar. Fulya Akaydın, Eniîe Can, Vecdi Seyhun, B. Okte 17.30 Dans muzığl; çalan: Necdet oyuturk orkestrası; soyliyen: Şecaeddin Tanyerll 18.00 Çocıık koşesi 8.20 Fasıl heyetı konserı 19.00 Haberler 19.15 Kısa seiur haberlerı 9.20 Şarkılar; okuyan: Safıye Aylâ; çalanlar: Sadi Işılay, İzzeddm Ökte, Edıb Erten 20.00 Cumhurıyet Bayraır.ını kutlama torenlnden roporta] 20 15 Radyo Gaze'esı 20 30 Saz eserleri çalanlar: C. Çağla, Fahire ve Reflk Fersan, İzzeddın Okte, Yorga Bacanos 20.45 Frans von Suppe'den iki uvertur (PL) 21.00 29 Bırıncıtesrın (Radofonık temsil 21.35 Hukuk konuşması; konuşan: Mılletvekiü Avukat Celâl Yardımcı 21 50 Şarkılar; okuan: Necmi Rıza Ahıskan, çalanlar: C. Çağla, Fahire ve Reflk Fersan, Y. Bacanos 22 15 Dans muzığı (Pl ) 22 45 Haberler 23 00 Haftanın spor hareketlen 23 10 Dans muzığı (PL) 24.00 Kapanıs. B U G Ü N Matine 15 te, Suare 20.30 da îşbu temsil MAUPASS ANT'ın şaheseri olmayıp yerli bir komedi müzikaldir ve KOMİKÎ ŞEHİR HASAN EFENDÎ metodlanna göre sahneye konmuştur. Perfembe Suare, Cumartesi matine, talebeye tenzilât Telefon: 43134. Yakın tarihimizin kanlı sahifeleri, Rumeli ayaklanması. Yıldıza baskın. Sultan Hamid ve hafiyelerile mücadele eden Jontürkler. Vatan ve hürriyet uğrunda ölümlerden ölüme atılan bir Tıirk kadını. ŞEZER SEZİN KENAK ARTUN SETTAR H. KÖRMÜKÇÜ ORHAN ARIBURNU A. ALYANAK VEDAD ÖRFİ İHSAN TORUN ve 58 artist, 1500 figüran. Musiki: Üstad SADEDDİN KAYNAK.' IŞTE BİR KELEPIR! Istanbul Kadastro Nudurlugutıden: Fatih ılçesine bEğlı Gazalıçeşme, Kasab İlyas, Nevbahar, Hatib Mı'slahidd'r., Tahtnminare, Muhtesib İskender, Keçeci, Karabaş, Hacı Evhad, Ördekkasab, Fatma Sultan mahallelerinin muhtelif adalarından bu defa tekemmül ettirılen parsellerle En^nönü ilçesine bağlı Balabanağa, «<ıtıb Kasım, Kemalpsşa mahallelerine aid" askı cetvellerinin birtr nüihaıan Suitanahmed Tapu Dairesi üst katında İstanbul Kactastro Müdürlüğü koridorunda ve birer nüshalan da Fatih ve Eminönii Kaymskamhk binalannda iki ay müddetle asılmış bulunmaktadır Bu muddet içinde ilgili n.al sahiblerinin tahdid ve tesbit işlerine bir diyecek'eri var<ia İstanbul Kadastro Müdürlüğüne başvurmaları 2633 sayılı Hdastro kanunu gereğince ilân olunur. (14822) ANKARA 8 28 Açılış ve program 8.30 Haberlre 8.45 Tdren havaları 9.10 Gunun programı 9.15 Marşlar 9.30 Kahramanlık turkuleri 9.45 Hayall Kuçuk Alıden bır skeç 10.10 Konuşma 10.25 Makamlardan bır demet 1105 Temsil 11.30 Hep beraber söyliyelim( Yurddan sesler korosu) 12.00 RumeU turkuleri 12.15 (Kısa dalga asker saatlnden 15 daklka nakıl) 12.30 Buyılk Mlllet Medlslndekl törenln naklen yayını 13.45 Haberler 14.00 Şarkılar 14.15 Ögle Gazetesi 14.30 Çejıdli müzik (PL) 14.45 Hipodromdaki geçid toreninin naklen yayını ve kapani}. Açıhj ve program 18.00 Özel çocuk saaü 19.00 Haberler 19 15 Tarihten bir yaprak 19 20 lnce saz 20.15 Radyo Gazetesl 20.30 Cumhurtyetln ilaıu saab 20 45 Şarkılar 21.00 Konuşma 21.15 Strauss Bir kahramanın hayatı 22 00 Konuşma 22.15 Dans müzigi (Pl.) 22.45 Haberler 23.00 Kapanış. k n kuppetli ai(e bağı Çocuk En güzel se/âmet sembolu BULMACA 1 Suadiyede, özenilerek yapılnıış, zemin katından deniz goren iki katlı, bahçeli, güzel bir villâ pazarlıksız 25.000 liraya acele satılıkür. Muracaat: Karaköy otobiis durağı Demirbağ Han No. 18 T E L : 40304 1 co * a> •a OD S 4 ÇÂYÂ DÂVET 30 Ekim Pazartesi saat 15 te Cumhuriyet Bayramı dolayısile Park Otel Salonlarında tertiblediğimiz büyük çayh toplanüya adreslerini bilmediğimiz için mektebımizden mezun Bakan ve Mjlletvekili büyüklerimize davetiye göndermek imkânını bulamadık. Kıymetli büyüklerimizin o günkü toplantıya davetlı olduklarını bildiririz. I P EK Sinemasında Dünya jrüzme şampiyonu l1 \m\ JohnnyVYeissmüller 1 • • • • • ı1 1 s e 7 8 ÇAPA<// 1 ı m Amerika ve Avrupa sinemalannda 60 sienmada aynı zamanda olan senenin en büyük harikası gösterihnekte Soldan sağa: 1 Iblıs gibi kurnaz beyglr (ıkı kelome). 2 Çıfte araç (ıkı kellme). 3 İstanbul Erkek Lisesi Bır çeşıd gbl kuşu, hılelı tuzak (Argo) 4 Tersi Musanın üstune çıkıp Tanrı Mezunlar Cemiryeti ile goruştuğu dağdır. motorlu vasıtaları bol şehırlerde çtğnenmeğe mahkum alıllerden. 5 Çevrllince henuz dunyanın acılarını tatmamış kimselere veÖLÜM rılen ısım maydana çıkar, bır erkek Mecllsl Maartf Relsl Kazasker Ali adı. 6 Bir emir, suüu şekerli tatlıHaydar Efenclinin oğlu Ceza Reısl merlardan. 7 Batı Anadolumuzda bir Yannki sayısında Türk hum Ibrahlm Ethem Bey refıkası, Haykasaba, Hindıstanda bir çol. 8 Keyfi dar ve Recal Sozerın buyukannelen İsrail, Türk Mısır ve Feyerlnde olanların ağızlarından duşmisalihatı rJşvandan nerbahçe Vefa maçmın büyen soz, tersi vucude saplananlardanRUKİYE CELİLE SÖZER tün tafsılâtı ile hiç bır yerde dır. Hanıınefendl dun Hakkın rahmetıne çıkmamış resimlerinı bulaYufcandon aşağıya: kavuşmuştur. Cenazesl bugun ikındl caksınız Bütün bayilerden 1 Derdi olanın üzerinde vucude namazını muteakıb Beyazıd Camiınden 1 Eksiltmeye konulan iş: İzmir Bergama yolunun 33+150 gelen tepkıden doğan hareket 2 In arayınız. kaldınlarak Rumelihiüarındaki aile sanın fazla masral etmememisini sağ 44J 900 Kn» ler arasındaki sar.ot yapılan ıslah ve tevsii işi olup keşü kabristanına defnedilecektır. Mevlâ rahlıyacak tarzda. 3 Cesur kahraman, tecMi 362.45 84 lira'iır. znet eyliye. nota. 4 Tersi bir erkek adıdır, blr 2 EkMİtme 16/11/1950 perşembe günü saat 11 de Yollar 2. Bölgı çeşld pasta. 5 Bir renk, ordumuzun ME V L İ D temel taşı. 6 Son derece hoş ve gu Mjrîurlüçunoe toplanan komisyonda kapah zarf usulile yapüacaktır, zel olma durumu. 7 Palavracının ÖLÜM Merhum Hafız İbrahim Paşa eşi, 3 Eksiitme evrakı Bölge kaleminden görülebilir. YEGANE ISMARLAMA yaptığını yapamamak. 8 AdriyatUf büyük kayıbımız, çok kıymetli 4 Eksiltmeye girebilmek için: Adapazarında çok tanınmış ve TRENÇKOT MAĞAZASl < denlzinde bir hman. » BE YOĞLU PASAJHACOPUL 0 4<K Emelki bulmacanın halledilmlf seklt sevilmiş olan <• İsteklılerin bu işin teknik öneminde bir işi iyi surette başarmış anamız =) HATİCE NEVBER SENCER'in ? e v ıdare vc denclemiş olduklannı isbata yarar belgeleri ile eksiltDoktor Operatör 1 2 3 4 5 6 7 8 mo günündtn en az üç gün önce yazı ile Bölge Müdürlüğüne müra aziz ruhuna hediye edılmek üzere, GAFFAR SAV 30 ekim pazartesi günü, öğle namaHİÂİYİAİLİHIIŞ vefat eüniştir. Cenazesi G U Ç c??t ederfk bu iş çın yeterlik belgesi almaları. Uroloğ Operatör 29/10'950 zını muteakıb Kadıköy, Osmanağa b) 195ı» yıh ticaret odası belgesini haiz olmak, IİLMİKİAİÇİMİA r. M. ALİ TEZSEZER pazar günü Üsküdar yoluyla İstanCamiinde Mevlidi Şerif kıraat edic) 271?.f9 lira geçici teminat yatırmaları. İdrar yollan ve tenasül hasleceğinden kendisini sevenlerin, arM İ A İ V İ I W | 1 | » | R bula getirilerek öğleden sonra Zin5 Isteklilerin 2490 sayılı kanun hükümleri gereğince hazırlıyacirlikuyu asrî mezarlığındaki aile talıklan mütehassısı. Cağaloğzu edenlerin teşriflerini rica edecak'arı yüHenme mektublan zarfının arkasına mum yapıştınlarak İK kabristaruna defnedilecektir. lu eczanesi yanında No. 30. riz. pata ile oimamak sartile mühür veya imza ile iyice kapatılması ve ekTelefon: 23646. Allah rahmet eyliye. Evlâdlan YİAlK|A|M|O|Zh sıitme günü saat oaa kadar makbuz karşılığında Komisyon Reısliğine * * * v»<melerı. A|N EİDİ»|N| Esbak Trablusgarb muhasebeclsi Meh% 12 Safî Kira Getiren Postada olan gecikmeler kabul edilmez. (14825) C | A | « | E N|U L|U med Murad Beyin oğlu ve eski Hllâl sineması sahibt Şukru Murad Yuzuakın kardeşi, muiga Hariciye Nezareti mumeyyizlerinden Beyazıd ile Lâleli arasında, geniş cadde üzerinde, seneliği Sahlb v* BaşmuhaTTİri KÂMİL MURAD YÜZÜAK peşin 7500 liraya kontratlı, deniz gören. 6 kath güzel bir apar1 NADIK NADİ vefat etmiştir. Cenazesi 29 ekim pazar Siyasî, Mızahi Halk Gazetesi. Cumhurıyet bayramı şerefıne 8 tıman 60.000 lıraya satılıktır. Bankaya olan 5 sene vadelı 10.000 günü öğle namazını muteakıb Beyazıd sahıfe clarak ve çok zengin ikramıyelı bir müsabaka ile bugün Bu aüshada yan itlerinı ttilen lira ve senelik peşm alınan 7500 lira satış bedelinden indirilir. Camll şerıflnden kaldınlarak Yenikapı çıictı Muracaat: Karaköy, otobüs durağı, Demirbağ han No. 18. idarc eden: C E V \ D FEHMİ Mevlevlhanesindeki aile makbereslne ^ ^ ^ • • • • ^ • ^ ^ Telefon: 4 3 4 •••••İMBMi 00. defnedilecekür. Mevlâ rahmet eyliye. Cumtıuriyn Uatbaatı taranndan müth> ormanlarda en korkunç vahş! hayvanlar arasında çevrılen TÜRKÇE SÖZLÜ büyük macera şaheseri * VATAN KURTARAN , T A R Z A MAYMUN ADAM K 1 KASIM ÇARSAMBADAN IN İtibaren Fİ L M Izmir Yollar 2. MAPMARD İ N C İ SARK CEMBERLİTA$ Beyoğlu ve İstanbulda BİRDEN R E K S ~ MİLLAS ^ ^ ^r ^^ ^* ^r ^ ^r ^r ^r ^ DİSTABİBİ • BÜRHAN CEN I Babıâli, Ankara caddesi No. 99. Telefon: 20778 I HASKÖYDE ACELE SATILIK ^•*" I 5 kath 13 odah kârgir bina Senelik geliri 2500 lira Köşe• başı asfaltın üzerinde her katta mutfak, helâ, su ve elektriği var• dır. Bitişiğinue yol üzerinde garaj, bahçe, dükkân yapmağa elI verişli 100 M2 arsası ile birlikte. Tediyatta kolayhk. Müracaat: • İçindekilere, Hasköy, Kömürcüali sokak No. 11. Telefon: 41244. ALI DAV1 SATILIK APARTIMAN JLLRİI EJS SAYIN DOKTOR, DEPO ve EC71CSLARA İngiliz «WB» fabrikalannın mamulâtı S O D I U M P.AS. «WB» mmm^^mmmmmm TF, 22313 dihydrf poudre 250,500 gramlık orijinal V"ba1âj gelmiştir. Prof. S.O. Bleda Hali. Aşirefendı Cad. Dilsizzade H 27 CUMHURIYETin TEFRIKASI: 7O masd îazan: KEMAI. RAGIB ENSON Onlar da pencereleri kapatırlar, arka odalara kaçarUr, bu cırıak sesten bır turlu kurtulamazlard'.. Fıkret, şimdi bu aynlıktan sonra, oraoan oraya dolaşırken bir gün de Mecidiyeköyünde bır kır kahvesinın önünden geçiyordu. Birdenbire durdu. Sanki Suheylâ ona sesleniyormuş gıbi geldi. Dinledi. Kır Kah vesindeki gramofonda da işte o cırlak sesli kadının söylediği şarkıyı çalnorlardı. Arada bir vanından bir otomobil, bir otobüs geçerkpn gramofonun sesi duyulmıyacak olursa Fıkret ^ımdi de ona uzüluyor, gehp geçenlere öfkelenıyordu Çok surmedi. plâğın sonu geidi; şarkı bıtti. O zaman büsbütün aa Huydu. Gözleri yaşarch Ne yapacağını kestiremiyormuş gibi ılkönce bira7 durdu Kıvrandı. Sonra o kab veden içeriye girdi. Bir çay ısmarladı. Çırağm eline de bir kaç para eıkışürdı. O plâğı üstüste çaldırdı Bunu dinlerken Suheylâ da yanıbasında ımış gıbi geldı. Şimdi onun da Aman, bıktım artık!. Gene mı bu? Diye söylendığini duyacak gıbi oluyordu. Eskiden alaturka ' şarkılan hiç sevmezdı; hiç dınleyemezdı. Alaturkayı ona sevdiren Suheylâ olmujtu Her gece radyoda alaturka başlarken ikisi de beklerdi. Okunacak şarkıların ikincisi Süheylânın, üçüncüsü Fikretindi; öyle tutmuşlardı. Onlan dinlerken Jtisi de birbirini anar, ikisı de birbirinin sesini duymuş gibi olurdu. O gün işte Mecidiyeköyündeki kır kahvesinde o cırlak sesli kadının plâğını duyduktan sonra büsbütün altüst oldu. Onsuz yaşayamıyacağını bir daha anladı. Gormek, hiç olmazsa sesini duymak için bir yolunu aradı. Bulamadı. Telefon etti. Kirrüsinde Salâhaddin açtı; kimisinde büsbütün karşılıksız kaldı. En sonunda bir mektub göndermeyi düşündü; bu kadar küçülmeyi de göze aldı. O gün olup bitenlerden ne kadar üzüldüğünü, ne kadar da utandığmı yazdı. Sonlarına doğru, biraz da geçmiş günleri hatırlattı, sitem etti. En sonunda şu kadarcık dokundurmaktan da kenaıni alamadı: «Eğer benim üstüme bir başka suu sevmiş olsaydın, yeni bir gbz kararması içinde beni de bıraksaydın, bu kadar üzülmiyecektim, diyemem; elbette üzülürdüm. Ona da başka türlü yanardım. Fakat belki bir azıcık olsun anlardım. Sevişenlerden, sevdiğini, sevildiğini sananlardan pek çoğunun, belki de hepsinin ergeç başma gelen bir akıbet, diyecektim; şimdi de benim başıma geldi, diye boynumu bükecektim. Böylesi değil!. Büsbütün aç, açık olsaydın da bir lokma ekmek için, iki arşın basma için birine avuç açsaydın; sıkıntıdan, yokluktan kur tulmanın yolunu orada arasaydm, bunu da bir bakıma anlayacaktım. Bu da değil!. Senin gibi biri astragan, öteki kastor bir kaç kürkü olan bir kadının bir de vizon mantoya sannabilmek için; her istedikçe bir taksiye binecek kadar parası varken şimdi de yeni model bir otomobille dolasabilmek için bcyle bir maceraya ablması beklenir miydi? Bütün bunlar, kendi kendini feda etmeye değer miydi? Hele senden bunu hiç ummazdıra'.i) Mektubu gönderdi. Ondan karşıhk beklemiyordu. Hele barışacaklannı ummuyordu. Beklemez gibi, ummuyormuş gibi görünüyordu da bütün ümidi gene bundan başka ne olabilirdi? Nitekim gene banştılar. 18 Bir gün otobüsle Boğaziçine gidıyordu O artık gene kotra merakına düşmüştü. Eskiden kalma bir ;enekesi vardı. Onu Boğaziçindeki kızaklardan birine çektirmişti. Orada boyatıyor, kalafat ettiriyordu. Gene o kızağa gidecekti. Yolda otobüs bozuldu. Kızak pek uzakta değildi. Belki pek de yakın değildi ama Fikretin yürüyüşü ile kırk, kırk beş dakikada gidüebilirdi! Otobüsten indi. Yürümeğe başladı. Salâhaddinin yalısı da gene oralarda idi. Onünden geçecekti. Yalı daha uzaktan görünörkan her adım başında orada geçen eski günlerden birini düşünüyordu. Süheylâ, onu işte şu pencerenin dnünde beklerdi. Bahçe kapısını daha önceden açmış olurdu. Fikret de daha yolun dönemecinde iken onun gölgesini görürdü. Hk yapıldığı gündenberi şu yab, daha böyle kimbilir neler görmüştü; içinde neler olmuş, kapısmdan kimler girip çıkmıştı!. Onlardan önce de kimbilir kimler şu odalann her birinde tatlı, acı ne günler geçirmişti? Gün olmuş şu duvarlnr nasıl kahkahalarla çmlamış, gün olmuş gene o duvarların arkasında ne kadar gözyaşı dökülmüştü. Onların da, Suheylâ ile ikisinin de her kıyıda, her bucakta buna benzer ne kadar hatırası vardı! bakışta eski günleri canlandıran bir yakınlık, bir tatlılık bile buldu. Ilkönce yürüdü, geçti. Sonra öyle bir yere geldi ki artık bir adım daha atacak olsa yalı ağaclann, duvarlann arkasında kalacak görünmez olacaktı. işte o adımı atamadı. Durdu. Uzun uzun baktı. Ne kadar durdu ,ne kadar baktı, bunları da düşünemiyordu. Bir aralık yalının kapısı açıldı; biraz önce pencerenin önünde Süheylâ ile konuşan kadın, yolun öbür ucuna doğru yürüdü; gitti. Fikret de geriye döndü. Gene yalının önüne geldi. Süheylâ, kapırun önüne çıkmıştı; seslendi: Ne dolaşıyorsun, dedi; son günü yarıda kalan eserini tamam'amak için mi geldin? Haydi öyle ise dövecek misin, öldürecek misın, gel, ne yapacafcsan yap!. Sen de kurtul, ben de kurtulayım!. Fikret içeriye girip de kapı kapanır kapanmaz, ikisi de kendilerini birbirinin kollannda buldu. ikisinin de birbirme söyliyeceği neler vardı. Kadın: O gün beni o halde bırakıp da nasıl kaçtın?. Diyordu. Fikret de: Yalının önüne gelince, birdenbire Düğün ne zaman, diye îordu sendeledi; pencerelerin birinde gene zaman evleniyorsunuz? ne Süheylânın gölgesi görünüyordu Süheylâ, ilkönce ses çıkarmadı da ondan .. Yanında da bir başka Sonra onun üstüste sorduğunu gökadın vardı, onunla konuşuyordu Suheylâ onu gördü. Kaçmadı rünce gülümsedi: Vazgeçtim, dedi; bu işin olaEğildi, bır daha baktı. Fikret, bu mıyacağuu annesine söyledim. Böy ledi O gündenberi ne telefon etti; iızılar, bütün gün şurada burada ece kapandı, gitti. ne de bir daha annesini gönderdi. işledikleri gunahı, eve gelince açıBir aralık gene boş bulundu: ğa vurmarr.ak için türlü türlü yol Senin yazdığm mektubu da Gene eskisi gibi yaşamaya baş tutarmış. Kimisi hem suçlu, hem önderdim, dedL lamışlardı. Belki ılk tanıştıklan, güçlü olurmuş; ekini belli etmc Kime? Annesine mi? yeni yeni anlaştıklan günlerde bile mek için ortalığı gürültüye verı Hayır, kendisine!. kendilerini birbirlerine bu kadar miş. Kimisi de suçunu tathlıkla o.t Ne diye? Gönderdim, işte!. Okusun da yakın bulmamışlardı. ikisinin de menin kolayını bulurmuş. Iste gene arada bir hırçmlık fırtuıısma lerse en kıskanc, en alıngan erıte'i anlasın, diye... Bu, daha eskiden Fikretin tele tutulup sarsıldığı olsa biie artık aldatırlar; onlan da kandınriarm!'. ! birbirlerinden aynlamıyacaklarım, Fakat .. En becerıkli kadın bile aon numarasını verip de: birbirlerinden vazgeçemiyecekbnni rada bir kendmi ele verecek ka i ır Git, konuş!. Demesine benziyordu; onun bir ikisi de anlamıştı. Şimdiye kadar boş bulunur, dıyenler de eksik olbaşka türlüsü idi. Fikret daha ilk aralannda gelip geçenler ikisini de maz. gününden onu kırmak istemedi; buna inandırmıştı. Ertesi günü başka birile buluşagene darıltmaktan, kaçırmaktan Yıllar geçti. caksa daha o günden, hele o gecekorkuyordu. Onun için kendini tutSalâhaddin de onların arasında den her halinde bır değışiklık, bır tu. Başı önüne düşmüştü yaşayıp gidiyordu. Karısımn j;e Beni büsbütün küçük düşür eskisi gibi Fikrete bağlı olduğunu başkalık başlar. Sabahleyın, yat?kmüş oldun, demekten de kendini biliyor muydu, yoksa anlamıyor tan kalkar kalkmaz, artık o bır gün önceki kadın değıldir. Kcc ^ alamadı; ben o mektubda senin duydu, hiç belli etmiyordu. nın giyinip kuşanıp bır ayak onca benden nasıl kaçtığını, beni artık Kocalar, başlanna gelenleri her kapıdan çıktığını gorebilmek ıçın sevmediğini, üstelik o adamı gökesten sonra Jıerkesten geç duyarona her günkünden daha çok yarzünde ne kadar büyüttüğünü de mış, öyle derler... Kimisi de der ki, yazmıştun. Mektubu ona gönderdım eder. Gozleri ikide birde saate gece/gündüz bir yastığa baş koymen, sanki yenibaştan yaranmak, sabırsızhgmı duğu kadının ihanetini sezmıyecsk, kayar. Heyecanını, sokulmak gibi olmuş!!. Bilmem, obelli etmemek için durmadan kennun yerinde ben olsam böyle dü ihanetin onda buakacağı değişik dini zorlar. Aynanm karşısında dukokuyu almıyacak hiç bir erkek şünürdüm de... yoktur. O kadın birdenbire başka ruşu, kendi kendine bakışı, yıkaBen hiç de öyle düşünmedim, laşsuı da kocası anlamasın; onun nıp aynnışı, giyip çıkaracağuıı seSenin benden vazgeçmiyeceğini an giyinip kuşanmasından, boyanıp çip bir yana koyuşu bile her za' latmak istedün; birbirimizden aysüslenmesinden, sürdüğü kokular mankinden ayrıdır... rılamıyacağımızı ona da göstermek dan, konuşmasuıdan, gülüşmesinSonra akşamları eve dönünce istedim. Beni bırakmamak için, iyi kötü ne olursa olsun, senin hepsini den, bakışlanndan, gözlerinin da kimisi o günkü günEhın yorgunlu' göze alacağmı anlasın da çekilsin lışından kuşkulanmasın, artık bu ğunu gizlemiye bile üşenir; olsl olsa baş ağrısı, diş ağrısı diye geçö dedim. O da öyle yaptı: «Zaten ben kadarı da olmaz .. Bir kaç erkeğe ayn ayn mav akçe bir bahane tutturur. biliyordum, siz birbirinizi unutamazsmız, bari ben aradan çıkayım, boncuk dağıtacak, onların her bi Arkası var böylesi hepinıiz için daha iyi olurs rini ayn ayn çekip çevirecek ka
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear