25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CUMHTJRİYET 3 Ağustos 1936 Olimpiyad atletizm müsabakaları dün başladı Dünkü müsabakalarda bilhassa Amerikalı zenci atletler temayüz ettiler Serbest güreşlerde takımımız mağlub oldu. Bugün Millî takımımız Norveçlilerle karşılaşıyor [Baştarafı 1 inci sahifede] İngiltere Sovyet Rusya deniz anlaşması IBastarafr 1 tnd sahifede] Yurdu dolaşan edib Ismail Habib memlekette yaptığı son seyahatleri anlatıyor gibi. Ne zamandanberi oteli tuttuğunu sordum: Yedi senedir oteldeyim, fakat beş sene otel beni tuttu, iki senedir de ben oteli tutuyorum! Bu ne demek? Yedi sene önce îzmite geldim. Şehir kalabalık, halbuki yatacak yer yok. Tam otelcilık yapılacak yer dedim. Meğer o kalabalık tütün zamanı içinmiş, ve ancak bir ay sürermiş. Biz elde avucda» kini otele yatırdık. Kalabalık bitince ne gelen var, ne giden. Ayrılamazsın, paranı otele yatırmışsın: Onun için beş sens otel beni tuttu. Peki sonra? Sonrası kâğıd fabrikası yapılmağa başlandı. Avrupada okumuş gencler geldi. Bunlar görgülü adamlar. Bana şunu şöy.le yap, bunu böyle yap dediler. Ben onların dediklerini yaptım, ben yaptıkça onlar memnun oldu. Şyndi artık oteli ben tutuyorum. Yalnız bu otelcide ve otelcinin bu sözlerinde bile yeni Türkiyenin nasıl değiş, • mekte olduğunu görebilirsiniz. Ya fabrika olmıyan yerlerde? Zaten asıl baktığım şey fikir ilerleyişidir; kuytu kendi halinde bir belde; belediye varidatı ancak otuz bin liradır; fakat çocuk bahçesinden, asrî mezarlığına, elektriğinden mezbahasma, parkından spor meydanına kadar herşeyi yapmanın yolunu bulmuş. Para var, fikir yoksa para eriyor; fakat şuurlu ve sistemli bir fikir varsa, para da doğuyor, iş te. Bunlan sonra sırası gelince etrafile yazacağım. Peki bu asıl yazılann sırası ne zaman gelecek? Tabiî bütün seyahatleri bitirdikten sonra. Bir kere o zaman daha umumî mukayeseler yapmağa imkân olacak. Sonra hem gezis hem yazış olmuyor. Zaten yalnız gördüklerimi değil bildiklerimi de yazacağım. Halbuki bildiklerim evimdeki defterlerde ve kitablardadır. Onlan ya nımda taşımak imkânsız. Seyahatiniz ne zaman bitecek? Mektebler açılıncıya kadar geze ceğim. Doktorlar bes on gün istirahate ihtıyacım olduğunu söylediler. Bir iki gündür biraz rahatsızım. Fakat insanın asıl doktoru kendıdir. Kendimi biliyorum ve yarın tekrar seyahatlerime başlıyacağım. Yenıden göreceğım yerlerın hayalıle ıçım öyle neseli ki. Biliyorum, içimin neşesi vücudümü de gezdirip duracaktır.» Hakikaten üstadın yüzü daha şimdi den sevine ve heyecan çizgilerile doluydu. Bu bahtiyarlığa gıpta ederek merdiven lerden inerken düşünüyordum: Bir cennet ülkede yaşamak, fakat her yerini görmiyerek bir kenarda ömür geçirmek ne ağlanacak akıbet! atletler arasmda başta gelmektedirler. Bunlardan Oveus sabahleyin koştuğu seride 10. 3/5 yaptı ve ikinci gelen ko şucuyu on metrodan fazla geçti. Öğleden sonra yapılan dömifinallerde ise gene ayni koşucu 10. 1/5 le yeni bir dünya rökoru tesis etti. Mitkalf ta kendi serisinde 10. 5/10 la birinci geldi. Alman Borşmeyer de kendi serisinde 10. 5/10 la birinci geldi. Sekiz yüz metro koşusu Altı seri üzerine yapılan 800 metro koşuda üç Macar, iki Kanadalı, iki In giliz, iki Almanla Belçika, Avusturya, Amerika, İtalya, Fransa ve Yeni Zelandadan birer atlet dömifinale kalmışlar dır. Bunlann içinde Kanadalı Edvards 1.53. 7/10 la günün en iyi derecesini Dunku müsabakalarda yuk*ek atlama dunyapmıştır. İtalyan Lanzi de serisinde şa ya rokoıunu egale eden zenci Conson ile yanı dikkat bir koşu yaparak birinci gelen muhım rakıbı zenci Albrıtton miştir. Bu küçük grupun arkasmdan da JaponYüksek atlamada yalı Murakoso ile Finlandiyalı Tuo Yüksek atlama müsabakasrnın tasfi minen geliyorlardı. yeleri çok uzun sürdü. Asgarî 1.85 metHerkes Askoîa mı, yoksa İsoHola mı rodan atlamağa başhyan müsabıklar mubirinci olacak diye düşünürken Tuomi vaffak oldukça altı santim daha yüksel tilen çiteden aşmak mecburiyetindeydi nenin bütün enerjisini toplayıp müthiş bir ler. Böylece yükseklik 1.97 metroyu bul finişle ileri fırladığı görüldü. Son viraj duğu zaman ortada yirmi iki atlet kal dönülüp düzlüğe çıkıldığı vakit üç Finlandiyalının hep bir arada koştuğu görümış bulunuyordu. Bunlann arasında Amerikalı zenci lüyordu. Conson derhal temayüz ederek 2.03 metroyu kolayhkla, biraz sonra da 2.07 metroyu atlıyarak dünya rökoruna müsavi bir derece elde etti. Amerikalı zenci Albriton da Conso nun en büyük rakibi olarak görülüyordu ve final çarpışmalarında bu iki atletin a damakılh çekişecekleri belli oluyordu. Avrupalıların Amerikalılara karşı yegâne rakıb saydıkları Kozar, 2.03 met roya yaptığı üç atlamada çiteyi düşürünce ümidler de suya düşmüş oldu. Tuominen son gayretini de sarfederek başa geçmege ve yanşı kazanmaga muvaffak oldu. Askola ikinci, bir göğüs farkile Iso Hola üçüncü, Japonyalı dördüncü oldular. Bugün yapılacak müsabakalar Yarın (bugün) Büyük Olimpiyad stadında atletizm, Doyçland Halde serbest güreş ve Halter, Rayşsorpfild salonunda eskrim, hokey stadyomunda hokey müsabakalarına devam edilecektir. Gülle atma müsabakası Bundan başka bugün futbol ile polu Gülle atmada başta Alman Volke olmüsabakalarına da baslanacaktır. mak üzere Amerikalılardan Toraus, Millî takımımızın maçı bugün Zaiyts, Almanlardan Stok ile iki ÇekosFutbol maçları arasında Türkiye ile lovakyalı, iki Finlandiyalı, bir Estonyalı Norveç millî takımının da maçı vardır. ile bir Macar finale kaldılar. Volke bugünkü atışlarında 16.03 met Takımın teşkili antrenöre bırakılmıştır. ruyu bularak şimdiye kadar yapılan O Nasıl bir takım çıkarılacağını öğrenemelimpiyadlarda ekseriyetle Amerikalılar dim. Bununla beraber Avni Hüsnü, Ya tarafından kazanılan bu müsabakada cid?ar İbrahim, Lutfi, Mehmed Reşad dî bir rakib olduğunu gösterdi. Rebıi, Fıkret, Gündüz Kılıc, Hakkı ve Cirid atmada Kadmlar arasında yapılan cırid atma Niyaziden mürekkeb millî takımımızın en müsabakalannda stadyomu dolduran yüz iyi bir tertibde olacağı hakkında burada binden fazla Alman, yurddaşlanndan iki umumî bir kanaat vardır. kadmm zaferlerini alkışlamak fırsatına kavuştular. Bunlardan biri ciridi 48.10 metroya savurarak yeni bir Olimpiyad rökoru tesis etmeğe muvaffak oldu. Bu yarış galiblerinin mensub olduklan millet bayraklan şeref direğine çekilirken stadyomdaki Almanlar hep bir ağızdan millî marşlarını söylediler. Manzaranın azameti cidden görülmeğe değecek kadar fevkalâdeydi. Sıra günün son müsabakası olan 10 kilometroluk mukavemet yarışına gelmişti. Kalabalık bir atlet kafilesi hareket yerinde dizildiler ve tabancanin patlamasile beraber fırladılar. Bu yanşı Türkiyede müteaddid defalar seyretmiştim. Bizimkilerden bir tanesi öne geçer ve yavaş yavaş diğerlerile arasmdaki mesafeyi açarak emin adımlarla birinciliğe doğru koşardı. Yalnız Kadıköyünde yapılan Altıncı Balkan Olimpiyadlarında bir Romanyah ile bir Yugoslavyah atletin bu mesafe üzerinde bir müddet çekiştiklerini, fakat sonunda Yugoslavyalının müthiş bir farkla birinci şeldiğini de hatırhyorum. Serbest güreş müsabakalarımn neticeleri Berlin 2 (Sureti mahsusada gönder diğimiz arkadaşımızdan) Bu gece serbest güreşlere başlandı. Ekipimiz yalnız 56,'61, 66 ve 72 kilodan müsabakalar yaptı. 56 kiloda Küçük Ahmed rakibi Almana 6 dakikada, 61 kiloda Yaşar Macara 13 dakika 23 saniyede, tuşla mağlub oldular. 66 kiloda Sadık Amerikalı rakibine, 72 kiloda da Ankaralı Hüseyin Fransız güreşçisine 20 dakika sonunda sayı hesabile hükmen mağlub oldular. 79 ve 87 kilolarla ağır sıkletlerin müsabakalan yarın akşam yapılacaktır. Ekipimiz bu sıkletler için 79 da Merslinli Ahmedi, 87 de Büyük Mustafayı, ağırda da Çoban Mehmedi çıkaracaktır. Bugünkü maçta güreşçilerimiz çok acemilik çektiler. Rakibleri çok kuvvetliydi. Yarın yapılacak ağır sıkletlerde kazanacağımızdan ümidvanz. 10,000 metro mukavemet yanşı Bugün burada yapılan on kilometroluk koşu tarif edemiyeceğim derecede heyecanh oldu. Stadı dolduran halk koşunun devam ettiği müddetçe çılgına döndü. İlk on beş dakikada kısa boylu, adeta bir çocuğa benziyen, Japonyalı Mura koso mütemadiyen önde koştu. Koşunun sürati adeta 1500 metro koşuluyormuş gibi hızlı idi. Bu gidişe dayanamıyan birçok atletler birer birer yanşı terketmeğe başladılar. Dakikalar ilerleyip turlar fazlalaştıkça Finlandiyalı Askola ile İsoHolanm yavaş yavaş başa geçtikleri görülüyordu. Koşunun bitmesine 4 tur kala bu iki koşucu arasındaki mücadeîe en son haddini buldu. Birbirlerinin önüne geçmek için sarfettikleri gayrete bakıp hayret ve takdir duymamak mümkün değildi. Ni hayet son tur da gelip çattı. Askola önde, Iso Hola da bir metro gerisinde idi. AHMED İHSAN 1940 Olimpiyadı Tokyoda olacak Berlin (Hususî) Beynelmilel Olimpiyad komitesi bugün yaptığı içtimada Japonyanın talebini kabuJ ederek 1940 Olimpiyad oyunlannın Tokyoda yapılmasma karar vermiştir. Bundan başka bu Olimpiyadlar için R. Ştraus tarafından bestelenen Olimpiyad marşınm da bundan sonra bütün Olimpiyadlarda resmen çalınmasına ka rar verilmiştir. Dünkü vaterpolo müsabakaları îstanbul denizcilik ajanhğının Moda deniz hamamı havuzunda tertib ettiği vaterpolo müsabakaları dün yapıldı. Galatasaray İ. S. K. maçını Galata raylılar 7 2, Halkevi Fenerbahçe maçını Halkevliler 90, Galatasaray Bey koz maçını Galatasaraylılar 6 0 , Halkevi Karamürsel maçını Halkevliler 6 2, Galatasaray Beykozla 1. S. K. koydurmuştur. Evvelemirde, Sovyetler Bırlıği, Japonya ile bu mesele hakkında bir anlaşma temin edilmediği müddetçe, uzak doğudaki deniz kuvvetleri için mukavele ile bağlanmak imkânmı görme mektedir. Bununla beraber, uzak doğudaki diğer devletler muahedelerle derpiş Gazetemize yazdığı «Yurddan Yadilen hadleri tecavüz etmedikçe, Sovyet zılar» serısile bütün memleketin dikkatinı ler birliği hükumeti bu hududu geçmek bir daha üzerine çeken güzide edib Ismatasavvurunda değildir. il Habib, tetkık seyahatlerine bir aralık Bundan başka, Sovyet heyeti murah vererek îstanbula gelmişti. Arkadaşımız hasası, Sovyet deniz inşaatınm inkişafına yurd hakkındaki bilgilerini yenilemek için aid hususî şartlara bağlı teknik üç mese diyar dıyar yurdu dolaşırken yazıları zaledeki ihtirazî kayidlerinde de ısrar et rurî olarak fasılaya uğradı. Onun çok iyi bildiği Anadoludan taze tahassüsler ve miştir. Sovyet heyeti murahhasası, müdafaası kuvvetli intıbalarla döndüğüne şüphe yokiçin kat'î surette lâzım olan en az tadil tu. Meğer bilmediğimiz tarafı da varmış: Ismail Habib son seyahatinden biraz hastekliflerinde bulunmuştur. İngiliz hükumeti bu teklifleri kabul et ta gelmiş. Taksimdeki apartımanında onu kol miştir. tuğuna uzanmış, memlekete dair ecnebi Nihayet, Sovyet hükumeti, muahedeyi imzaya muvafakatini, Almanya tara eserleri tetkik ederken buldum. Hastayken de mi tetkik üstad? defından da buna benzer ahdî kuyudatın dim. Edib arkadaşımu İsmail Habib kabul edilmesine bağlı bulundurmuştur. Bıldığımızı zannettığımız yurdun o Ayni zamanda ingiltere ile Almanya gıdıyorum. Bazan da beni yeni tanımış, kadar tetkik edilecek yeri ve mevzulan arasında da görüşmeler cereyan etmiş varlıklı bir şahsıyet, kendılığınden otomovar ki bir ömür yetişmiyecek... olduğuna göre, Almanyanın bu kabil bilini gönderip istedığı yeri gezsin diyor. Rahatsızlığın nasıl oldu? taahhüdleri kabule hazır olduğu farze Bütün bu samımî alâkalardan anlıyo Geçti, iyileştim bile. Hatta yarın dılebilir. rum ki gördüğüm bu cemileler ne şahsıtekrar seyahate çıkıyorum. madır, ne yazıcılığıma. Bunları yapan Bakışlarımıdaki istifhamı anlamışh, lar bu isi memleketlerini sevdikleri için sormağa lüzum bırakmadan başladı: yapıyorlar. Otomobil cihetini bırak: Her Bir buçuk aydır, Ankaradan başlıyarak, Iç Anadoluda, Marmara havza yerde, bilhassa memleketin gencleri öyle [Bastarafı 1 inci sahifede] sında, Karadeniz kıyılannda on kadar alâka ile etrafımı sarıyorlar, memleketleIadı ve iyi bir hücumla Dinarlı, Cim Lonvilâyet dolaştım. Tren ve vapur kısımla rini iyice tanıtmak için öyle candan alâkadosu tekrar belinden ayaklarile yakalannı bırak, bu müddet zarfında yalnız o dar oluyorlar ki... dı. Ayak tazyiklerile ve karnını sıkmak Tuttuğum işin nekadar hayırlı olduğusuretile Cim Londosa çok fena dakikalar tomobille aldığım yol 1600 kilometroyu geçti. Bazı günler 300 kilometro yol nu bu seyahatlerde fılen anladım. geçirtti. yaptığımız oluyordu. Asfalt ve düzgün Peki en çok kara yolculuklan yapYunanlı pehlivan nihayet bu müşkül yollarda bu rakamlar mühim bir kıymet tığınıza göre asayiş meselesi nasıl? O civaziyetten kurtulmağa muvaffak oldu. ifade etmez; fakat henüz tamirleri yapıl hetten tehlike yok mu? Oyun tekrar başladı ve 20 nci dakikada makta olan bozuk yollarda, yahud seller Asayiş ne demek? Birşeyin düşüDinarlı Mehmed Londosu ringin ipleri le bozulmuş ham yollarda; yahud da bir nülmesi için o şeyin aksinin de var olması üzerine çarptırdı. Londosun burnu fena denbire yağan yağmurlarla cıvık hale gel lâzım gelir. Asayişsizlik diye birşey yok halde kanadı. Oyunun 40 ncı dakikasnv mış tarla yollarında bu rakamlar büs'oü ki asayiş düşünülsün. Nekadar tam devlet dan sonra iki taraf birbirine fena halde tün kabararak başka mahiyet alırlar. olduğumuzu ençok bundan anlıyorum: saldırıyor ve kırasıya güreşiyordu. Bu sıÖyle yer oldu ki altımızdaki oto, moto Başına bir tepsi altm koy da gez, yan barada kızışan pehlivanlar birbirlerini yumşeklini alarak, suları yara yara kilometro kan yok. rukladılar. Hakem müdahale etti, ken Seyahatlerde ençok neden mem larca gitti. Gene öyle yerler oldu ki otodilerini ayırdı. Nihayet 51 inci da mobilimiz, çok becerikli şoförler elinde, nun kaldınız? kıkada Cim Londos meşhur tayyare oyubirdenbire tanklasarak, hendekleri atlıya Bu sual müfred olarak sorulamaz. nile Dinarlıyı belinden yakalıyarak ha atlıya gitti. Gene öyle yerler de oldu ki «Neden?» değil «Nelerden?» demeli. valandırdı ve dört beş defa havada meselâ BoI'Aİan Zonguldağa giderken, Nelerden ve nelerden memnun değilim döndürdükten sonra yere çarptı. Hakem Beşlerle Durukhan arasındaki ham yolda ki... sırtı yerde olan Dinarlının başı ucunda yağmura yakalandığımız için, on beş kiBir defa memleketi böyle daha sıkı ve bir iki üç diye bağırdıktan sonra Cim lometroluk yolu dört saatte alabildik. toptan gördükçe bu mütemadi yeni ve Londosu galib ılân etti. çesidli görgülerin verdiği canlı ve realiteli Şu halde seyahat epey zahmetli Halk Cim Londos lehine şiddetli oluyor; ve epey eziyet çekiyorsun demek. bilgilerle içim doluyor; yükünü aldıkça tezahürat yapıyordu. Zabıtanın müma Böyle şeyler seyahatin tuzu biberi denize daha iyi oturup hafiflikten kurtunaatına rağmen ringe hücum ederek Cim dir. Büsbütün rahat seyahat te heyecan lan bir gemi gibi kendımi daha dolgun ve Londosu elleri üzerine aldılar. Daha sızlığından dolayı biraz tatsız olsa gerek. [ kâmılleşmiş görüyorum. Canlı bilgi, göhararetli nümayişlerle galib pehlivanı Eziyetten sonra gelen safanm kıymeti da1 rülenin bilgisi, bu ne güzel şey bu. tebrik ettiler. Sonra yalnız memleketi görmek, memha ke>/ıfli oluyor. Meselâ demin söylediBurada bir iki gün evvelindenberi bu ğim Beşlerle Durukhan arasında, beni leketi tanımak değil, asıl memleketteki inmüsabakanın bir spor müsabakası ol Devreğe kadar teşyi etmek nezaketinde sanlan tanımak. Her yerde, köşede bumaktan ziyade ticarî bir teşebbüs olduğu bulunan üç arkadaşla beraber çamurlara cakta, vatanı daha ileriye götürmek için ve Cim Londosla Dinarlının evvelce ve çukurlara saplana saplanan, tekerle çalışanlar. Bir yerde bakıyorum, çeyrek anlastıkları şayiası vardı. Yani Dinarlı ğın zincirlenmesine rağmen patinajlar ya asnn ötesinden tanıjtığımız eski bir meknın bugünkü mağlubiyeti evvelce kabul parak heyecanlana heyecanlana dört sa teb arkadaşı şimdı mühim bir vazifenin baettiği söyleniyordu. at bocalayıştan sonra, Duruktaki hanm şında, karsına çıkıyor. Zamanın sisleri üDağıtılan ilânlarda Dinarlı Mehmed öte yamacında, ZonguJ,dak vilâyetine aid tesinden kaybolmuş bir arkadaşı keşfediTürkiyenin başpehlivanı olarak reklâm yeni yapılmış şoseye kavuşunca... He yorsun, bir bakıyorsun, seni yalnız yazılaediliyordu. men otomobilin örtüsünü kaldırttık, Av nnla tanıyan bir kari birden kırk yıllık Cim Londosun bu galibiyetinden rupalı şosenın çam ormanlanna gömülü ahbabmdır. Yazanın okuyanlanm tanı sonra burada Yunan güreşçiliğinin Türk serinliği içinden, hafif virajlan dolana ması; meğer bizim işin asıl zevkli yeıi bugüreşçiliğine faik olduğu kanaati kuvvet rak, patende kayar gibi sarsıntısız giderken rasıymış. bulmağa başladı. hepimiz birden «deminki çileler helâl olArkadaş ihtiyacı aşk ihtiyacından üs sun!» dedik. ^ REŞAD tün. Yeni yeni dostlar ve aşinalar kazanmak; hem de caliyetsiz, menfaatsiz, gıllü Tehlike geçirdiğin de oldu mu? Seyahatlerde birşey öğrendim; teh gışsız arkadaşlar: Ooh, ne iyi yürekli inlike denen şey tehlikeli yerde geçirilmiyor, sanlar var; vatan taş toprak değil ki; vaen umulmadık yerde geçiriliyor. Meselâ tan onun içindeki insandır, insanlan sevSuriye gazetelerinin verdiği malumata bizim «Cumhuriyet» in Bursa muhabiri dikçe vatanımı daha çok seviyorum. göre, Suriye Fevkalâde Komiseri Kont Musa Ataşla Uludağa çıkıyoruz. Yol Hele memlekette yer yer yeni bir sınıf Martel, bu hafta içinde memleketimizden gayet güzeldir. Çok yeri dağın böğründe var, çoğu ecnebi memleketlerde tahsil geçtiği için uçurum tehlikesi de yoktur. görmüş teknisyenler sınıfı. Bir tepenin bageçerek Beyruta gidecektir. Kont Martel Suriyeye avdetinde An Fakat Çonkara ile Karabel arasındaki bir şında, Avrupa çizgili bir iki yapı; orası yerde sağımız bin metrodan fazla uçu kuru ziraat enstitüsüymüş; biri Amerikakaraya uğrıyarak Türkiye Suriye mürumdur. Yukarıdan öküz arabaları geli da* biri bilmem nerede tahsil görmüş., iki nasebatile İskenderun meselesi üzerinde yor. Şoföre dikkat et dediğim halde en gene; yedi yıl uğraşmışlar, amma istedikhükumetimizle bazı müzakerelerde bulu arkadaki araba kendini tam kıyıya almalerini bulmuşlar, öyle seviniyorlar ki... nacaktır. dan yürüyüverdi; öküzler ürktü; bize Diğer bir yerde bir hara; Almanyada, çarpacak; uçurumdan ancak beş santim Macaristanda yetişmiş bir takım gencler; muhtelit maçını Galatasaraylılar 2 0 le sıyrılarak geçebildik. bir Alman gelmiş, hayran olmuş; bir Makazandılar. Peki hem böyle tehlikeleri, hem de car gelmis, bu bizde bile yok demiş. Öyle Galatasaraj'lılarla Halkevi arasında daha pahalı olduğu halde neye en çok o canla bir öğünüşleri var ki... ki maç vaktin gecikmiş olmasından te tomobili tercih ediyorsun? İşin en güzel tarafı; hepsi halkla halk, hir edıldi. Allah razı olsun, Çetinkayanın, köylii.le köylü. Dağda kırda yaşıyorlar, «Top» yarın çıkacak muayyen müddetli halk biletleri sayesin fakat sevine sevine ve işlerini seve seve ya«Top> spor mecmuası Berlin Olimpi de tren yolculuğu çok ucuzladı; fakat her şıyorlar. yadlarında yapılacak olan Türkiye yere trenle gidilemez ki... Meselâ İnönü Hepimiz gazetelerde bir fabrika açılNorveç futbol maçı tafsilâtıhı vermek cenklerinin olduğu sahaları birkaç yüz ki dığmı okuyunca seviniriz. Fakat açıîan üzere yalnız bu haftaya mahsus olmak lometro dolaşarak ancak otomobille göre bir fabrikanın ne yaptığını asıl kendi yeüzere yarın çıkacaktır. bilirdim ve öyle gördüm. rinde görmeli. Bez fabrikası, iplik fabriBisikletle memleket turu Pahalılığa gelince: Tabiî otomobilleri kası, kâğıd fabrikası... Fakat, bu fabrikaBursa (Hususî) Acar İdman Yurhep kendim tutsam böyle gezemezdim. lar bezden, iplikten, kâğıddan daha büduna mensub bisikletçi genclerimizden Fakat gerek resmî ve gerek hususî birçok yük birşey yapıyorlar: Kurulduklan yeriki grup memleket dahilinde büyük iki tur yapacaktır. Gruplardan biri Iç A münevver şahsiyetler memleketi tanıyıp de medeniyet yayışlan, halkın seviyesini nadoluyu dolaşacak, diğeri de Marmara tanıtmak istiyen bir muharrire karşı her vükseltisleri... Bakmız, İzmitte bir otelde kaldım. Ohavzasile Balıkesir, Çanakkale, Uzun türlü kolaylık ve cemileyi gösteriyorlar. köprü. Edirne, Kırklareli, Lüleburgaz. Meselâ bir vali yol teftişine çıkacak, be teli eskiden de bilirim. Fakat içindeki haİstanbul üzerinden dolaşarak Yalova ni de götürüyor; bir sıtma mücadeîe reisi, va değismiş. Ampuller, lâvabolar filân yolundan Bursaya dönecektir. mıntakasını dolaşmağa mı çıkmış; ben de medenileşmişler. Otelciye baktım bir işçi «Ne iyi insanlarımız var, Vatan taş toprak değil ki; vatan onun içindeki insandır. Insanları sevdikçe vatanımı daha çok seviyorum» Dinarlı Mehmed Cim Londosa yenildi tspanyada vaziyet hiikumet lehine inkişaf ediyor \Baştarafi 1 inci sahifede'] Asiler Tolosayı muhasara ettiler Bayonne 2 (A.A.) Asiler mun " tazam kıtaat ve Halk cephesi pruplan tarafından işgal edilmekte olan Tolosayı çevirmişlerdir. Sen Sabastiyene 60 kilo " metro mesafedeki Tolosa mezarlıklanna kadar muharebe cereyan etmiştir. Hükumet kıtaatınm Hueskayı bugün işgal edecekleri zannediliyor. Kont Martel Ankaraya geliyor Asiler tarafından yakalanan iki general Madride iltihak etmişler Madris 2 (A.A.) Leon vilâyetinde asiler tarafından yakalanan General Garcia Kaminero ve Rodriguez Rami rez, kaçarak Portekiz hududundan Madride gelmişlerdir. Generaller hüku metin emrine amade olduklarmı bildir mişlerdir. 15 ton dinamit Paris 2 (A.A.) TonneyŞarant Iimanmda kâğıd yüklü bir İsveç vapurun* da Kanarya adalarına gitmek üzere ü • zere 15 ton dinamit bulunmuştur. Peseta sukut ediyor Cebelitank 2 (A.A.) Peseta mühim surette sukut etmiştir. Sarraflar, normal fiat olan bir ingiliz lirasma 36 peseta yerine bir liraya 60 peseta istemektedir *ler. Fransa tspanyaya verilecek paraları bloke etti Paris 2 (A.A.) Sanıldığına göre, ticaret bankası, Dış İşleri Bakanile gö • riişüp mutabık kaldıktan sonra, Fransız tüccar ve endüstriyellerinin Ispanyay» *lan vereceklerini bloke eden bir karar almıştır.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear