23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CUMHURİYFT 8 Temmuz 1936 Mi ras Madam Ferten, o akşam, yemek odasında oturmuş, dikiş dikiyordu. O esnada Mösyö Ferten içeri girdi. Yüzü öyle sararmış, halinde öyle bir heyecan, bir telâş vardı ki kadın şaşaladı ve dikişini elinden bırakarak ayağa kalktı. Odanm kapısı açıldı, içeri zayıf, kır sakallı, sert bakışlı bir ihtiyar girdi. Arkasında eski bir redingot, ayağında yün terlikler vardı. Boynuna kirli bir atkı bağlamıştı. İçeri girer girmez Madam Fertene çıkıştı: Gene sofra başında dikiş! Tabakların içine dikişiğnesi düşürmeğe değil mi? Haydi bakalım, yemek yemiyor muyuz? Saat yedi buçuk oldu, daha fazla beklemeğe vaktim yok. Çocuklara seslendiler ve sofraya oturuldu. Blez amca az konuşuyor, fakat her sözünün mutlaka Mösyö Fertenin içtihadlanna aykırı siyasî mütalealardan ibaret olmasma dikkat ediyordu. Etin salçası koyu olduğu için Madam Fertene söylendi; istediği ekmeği çabuk yetiştirmediği için hizmetçiyi haşladı. Bibliyoğrafya Çiçeron Dün ve Yarın Tercüme Külliyah 1936 Fiatı 40 kuruş Haydar Rifat bu defa neşrettiği «Çi çeron» la bize «Plotark» tan dördüncü tercümeyi vermiş oluyor. Plotark herkesin öğrenebileceği gibi Milâdın 45 50 senelerinde doğmuş, tahsilini Atinada yaptıktan sonra uzun seneler seyahat etmiş, görmüş, geçir miş, «Yunanistamn ve Romanın Meş hur Adamlan» adlı o devirleri mükemmelen aydınlatan kıymetli eserler yazmış, çok değerli bir müverrihtir. Vefatı 125 senesine doğrudur. Çiçerona başlamadan evvel Haydar Rifat tercümelerine yapılan bazı ten kidlerden acı acı şikâyetler ediyor. «Yurduna küçük bir fikir nakledebil mek, asıl ruhî yoksulluk ateşinden kavrulan bir çöle kendi haddince velev bir damla su taşımak aşkile yananlardan» olduğu için tercümelerine, her hangi bir kelimenin manasını vesile ederek, ilişenleri ayıbhyor. cHedefin bir fikir getirmek. ayrı ayn medeniyetlerin muhalled bedialarından birer damla getirebilmek, yurdun son suz olan manevî umran derdine yâr olmak üzere bir avuc toprak getirmek olduğu> aşikâr olduğundan, bu heyecanla, bu isticalle gözden kaçabilen küçük kusurlar, meydana getirilen eserlerin kıymeti önünde her halde müsamahaya lâyıktır. Çünkü yabancı dil bilmi yenlerimize bu gibi mühim klâsikleri okumak imkânını vermek fikir hayatımızın ufuklarını genişletmektir. Bunu şimdılik yalnız Haydar Rifata borçlu yuz. Danzigde de ârâyi umumiye Almanya bunun için Lehlerle anlaşmış gibi... tarafı 1 tncı sahifeğe] referandum yolile tadil ve ıslah edilebi Ieceğini tahmin etmektedirler. M. Fos terin geçenlerde Berlinde M. Hitlerle ve M. Goeringle görüştüğü zaman onlara bu şekli tavsiye etmiş olduğu söylenmektedir. Alman mehafili, böyle bir refe randum neticesinde Almanyanın geçen sene Sarreda yapılan plebisitte kazanmış olduğu ekseriyet kadar ezici bir ekseriyet kazanacağına kani bulunmaktadırlar. Avrupaya aid umumî işlerle de meşgul olmasmı arzu etmektedir. Bir itilâf hasıl oluncıya kadar ihtiyaten almmış olan tedbirler baki olacaktır. Avrupaya aid islerin halli hususuna Almanyanın iştiraki çok arzu edilmektedir. Fakat Almanyanın İngiliz sualna mesine vereceği sarih bir cevab hiç olmazsa şifahî olsun bu iştirak için lâzım bir şart sayılmaktadır. RADVO Bu akşamki program J ISTANBUL: 18 hafif musiki fplâk) 19 haberler » 19,15 muhtelif plâklar veya retransmisyon20 halk musikisi (plâk) 20,30 stüdyo orkestrası • 21.30 son haberler. Saat 22 den sonra Anadolu ajansının ga. zetelere mshsus havadis servisl verilecektır. VİYANA: 18,35 konser 19.15 konuşma, esperanto, haberler, hava raporu 20,15 konuşma, söz ve saz 21.35 senfonik konser 23,05 ha berler ve saire 23,25 eğlenceli konser ~ 24,35 konuşma 24,45 dans musikisi.. BERLİN: 17,45 musikı ve valsler . 19,05 melodiler • 20,05 gramofon, italyanca ders 20,50 günün akisleri, haberler 21,20 Stutgarttan naklen gene mılletlerin zamanı 22,10 mu. siki . 23.05 hava raporu, havadis, spor 23,35 Rende bir yaz akşamı. BUDAPEŞTE: 18 35 hikâyeler 19,65 çingene musikisi 20,05 konferans . 20,35 orkestra konserl 21,15 pıyes 22.50 haberler . 23,15 opera orkestrası 24,25 cazband takımı, sonra fransızca haberler ve son haberler. BÜKREŞ: 18,05 konser, havadis 19,20 konserln devamı, konferans 20,25 gramofon, mek. tub kutusu . 21,35 piyano konseri, şan konseri 22,35 haberler, spor 22,50 küçük or. kestra, fransızca ve almanca haberler 24 haberler 24,05 gece konseri. LONDRA: 17,50 konser . 18,20 çocukların zamanı, havadis, National istasyonu . 21,05 piyano konseri. karışık yayın 22 35 eglenceli musıkı, spor, havadis 23 35 dans musikisi, havadis 24,45 musiki: Çaykovskinin e serleri PARİS [P. T. T.]: 18,05 orkestra konseri, gramofon • 18,50 tıbbi konferans. orkestra konseri, hava dis 20 45 orkestra konseri, kıraat, konuşma, şarkılar 21,35 konuşma 21,50 koro konseri . 22,20 oda musikisi ve şarkılar 23,35 havadis ve Amerika haberleri. ROMA: 19.25 yabancı dillerde yayın . 20,10 se yahat haberleri falmanca) 20,25 eğlen . celi musiki, fransızca haberler 20,55 Yu» nanistan için yayın 21,45 senfonik konser, seyahat haberleri . 23,05 musikili pi yes, sonra dans musikisi, istlrahat esnasında havadis ve yabancı dillerde haberler. Nen var Oktav? Hasta mısın? Hayır, hasta değilim, kötü bir haber aldım. Amcan iflâs etmış. Nasıl? Ne münasebet? İzah et. Edeyim. Bugün tesadüfen amca nm bankeri hakkmda bazı haberler işittim. Hani şu «çocukluk arkadaşım, en büyük dostum, muhterem ihtiyar, meşhur maliyeci» diye göklere çıkardığı banker Dövöz yok mu? İşte o. Başından büyük işlere girmiş, arkasından da kumar imdada yetişmiş, top atmış, tabiatile tabanlan kaldırıp kaçmış. Amca «beyiniz» de şapa oturmuş. Kala kala bir tekaüd maaşına Madam Ferten sükunetini muhafaza kalıyor, kuru ekmek yese gene yetişmez. ediyor, kocası, pek yakında nasıl olsa in Bu haberin doğru olduğuna emin tikam zevkini tadacağını düşünerek kendini tutuyordu. misin? Yemekten sonra, çocukları yatmağa Mösyö Ferten omuzlarını silkti ve bir sönderdiler; Blez amca, hizmetçinin gekoltuğa düşercesine oturdu. Madam tirdiği ıhlamur fmcanını bir eline, piposuFerteni büyük bir telâş almıştı. Eyvahlar olsun! Şimdi ne yapaca nu öbür eline alıp bir köşeye kuruldu. Baca gibi tüten pipo, Madam Ferteni ğız? Yaşadığımız kadar yoksulluk çekeöksürtmüştü. İhtiyar, sert bakışjannı ona ceğiz cigsene! çevirerek: Kan koca meyus bakıştılar. Başlanna Ne oluyorsun? O suratın kime? gelen felâket ikisini de şaşırtmıştı. Sönük hayatlannın biricik ümidi yıkılmıştı. Blez Tütün dumanmdan rahatsız mı oldunuz amcanm mirasına konmak ümidile, yok efendim? diye çıkıştı. sulluk içinde geçen ömürlerini bir parça Mösyö Freten, öfkeli bir tavırla, ona ümidle besliyebiliyorlar, kendi ihtiyarhk mukabele etti: lan için, çocuklarınm istikbali için hep Kanma biraz daha nezaketle hitab o mirasa, o servete güveniyorlardı. Bütün etmenizi rica ederim! Bu sebeblerden dolayı karilerimize devrinin en yüksek hatibi olan Çiçerobu tatlı hulyalar biran içinde mahvolmuş Ne? Ne dediniz? Bana mı söylü nun tercümei halini Plotark gibi yük tu. Eşe dosta karşı düşecekleri mevkiin yorsunuz? sek bir tarihçinin görüşile öğrenmek fenalığı da ayrı idi. Felâket bu kadarla Evet size söylüyorum. Artık yeter! fırsatını kaçırmamalarını tavsiye ededa kalmıyordu. Ortada amcanın kendisi Karımla ben, sizin istibdadınıza bundan riz. de vardı. fazla tahammül edemiyeceğiz. Servet hiç Haydar Rifat bundan evvel de, Dün Mösyö Ferten: ve Yann Tercüme Külliyatında, gene kimseye terbiyesizlik elmek hakkını ver Miras güme gitti amma amca hâlâ mez. Bugüne kadar sınninize hürmeten Plotarktan tercüme olarak, Demosten, başımızda, dedı. sustuk, elbet bir gün olur yaptığımz hare Sezar ve İskenderi neşretmişti. Demostan, Milâddan 384 sene evvel Uç gündür gene romatizmalan tut ketin alçaklık olduğunu anlarsınız diye doğmuş ve gene Milâddan 322 sene evtu, odadan dışarı çıkamıyor. Vaziyetten düşündük. Evet alçakhktır bu hareketi vel ölmüş çok meşhur bir hatib oldu haberi yoktur tabiî. Sen mi söyliyecek niz.. ğundan tercümei hali istifade ile okusin? Madam Ferten lâkırdıya kanştı: nur. Biraz evvel bahsettiğimiz Çiçeron Ağzımı açmam. Yarın, öbürgün Evet; kocamın hakkı var, bu yap adlı eserin sonunda «Demostenle Çiçegazeteler elbette yazar; okusun, görsün. tığımz şey ayıbdır amca anlıyor musu ron arasında bir mukayese> adlı bir yazı vardır. Plotarkm bu iki hatibi mu Kendi gelıp bıze haber vermeğe mecbur nuz? Artık fazla ileri gidiyorsunuz. Size kayesesi çok canlıdır. Kitabın fiatı 35 olsun. Belki aksılığı, huysuzluğu elden tahammül edecek kudretimiz kalmadı. kuruştur. bırakmak lüzumunu hısseder. Kendısı Evimizden gidin, sizi istemiyoruz, çekebize bahsedincıye kadar tınmıyalım. Romalı General Sezarın tercümei hamiyeceğiz. lini de Plotark büyük bir heyecanla yaz Kan koca, şimdi elden giden mirası bir İhtiyar, kan kocanm bu vaziyetinden, mıştır. Sezar da İskender gibi cihanın tarafa bırakıp, bu felâketın acısile, amca önce saşalamıştı. Sonra, birdenbire ayağa en meşhur muhariblerinden biri oldualeyhinde atıp tutmağa başlamışlardı. ğundan Plotarkın her ikisi arasında bir Blez amca hakıkaten çekılmez bir adam kalktı, masaya kuvvetli bir yumruk indimukayesesi vardır. Bu parça da eserin, dı. Yeğenlerinin yanına gelip yerleştiği rerek: sonuna dercedilmiştir. Fiatı 40 kuruş Aferinî diye haykırdı, işte bu böyle gündenberi huysuzluğu, kabalığı ile onları tur. canlarından bezdirmişti. Herşeye kızar, olacak! Hoşuma gitti çocuklar! Zengin Bu üç eser bu sene. gene ayni küllisöylenir; yemek beğenmez, çocukları haş »lduğum için her münasebetsizlığime göz yattan olan tskender ise 1935 te basıllar, büyüklere hakaret eder, sabahtan ak yummanız doğrusu sinirime dokunuyor mıştır. şama kadar her vesile ile herkese çatardı. du. İnsan biraz haysiyetini bilmelidir. Ha îskenderin. Makedonyadan kalkıp şöyle! Nedir o miskin miskin her hakare Yunanistanı, Trakyayı arkasına takan, Mösyö ve Madam Ferten, bu huysuzte boyun eğmek? Bravo çocuklar! Fakat sonra bütün küçük Asyayı zapteden, luklara, hep o mirasın hatın için katlan üzülmeyin. Sizden ayrılmıyacağım. San Suriyeyi çiğniyerek îrana geçen ve omışlardı. Şimdi, bütün servetinı emanet etki on parasızmışım gibi kibar, terbiyeli, ralarda da hâkım olduktan sonra Hin tiği bankerin sırra kadem basması üzerine nazik davranacağım. Malımı da tamamen distana kadar uzanan, Mısırda hükümfülusuahmere muhtac kalan bu nemrud size bırakıyorum, o cihetten de merak et ran olan, İskenderiye şehrini kuran îsihtiyar, tam manasile püsküllü bir belâ meyin. Yarından tezi yok vasiyetnamemi kenderin, hayatı çok zevk ve alâka ile haline gelmişti. Nihayet, Mösyö Ferten: yapıyorum. Doğrusu tereddüd ediyor okuanacak bir kitabdır. Fiatı 60 ku Herşeyde, bir hikmet vardır. Bu dum. Fakat artık karanmı verdim. Ben rustur. hâdise üzerine belki defolur gider de nefes alınz, diye kendine bir züğürd tesellisi öyle pısırık insanları sevmem. Paranın hatın için hakarete tahammül etmiyen in ttalya ile yeni bir ticaret buldu. sanlar olduğunuzu ispat ettiniz. Aferin anlaşması yapılacak Karısı da onun bu fikrine iştirak ediçocuklar! yordu: İtalya ile aramızda yakında yeni bir Amca, o zamana kadar asla gösterme Ben de öyle zannederim. Böyle bir ticaret anlaşmasının müzakerelerine başşey yaparsa çok memnun olacağım. Za diği bir şefkat, bir dostluk tezahürile kan lanacaktır. ten ne zamandır bizimle beraber yaşamak kocanın ellerini sıkıyor, sırtlannı okşuyor; Zecrî tedbirlerin kalkmasından evvel istemediğini tehdid makammda söyleyip onlar, hicab, hayret, tehevvür gibi karma müddeti biten Türk İtalyan ticaret anduruyordu. Hem ben sana birşey söyliye :anşık hisler altında ne yapacaklarında laşması müteaddid defalar uzatıldıktan yim mi? Bu acı haberi kendisine bizzat mütehayyir kıvranıp dururken, faknn sonra feshedilmiş, fakat bir müddet sonra ben vermek istiyorum... Başka türlü hın timsali haline geldiğinden bihaber ihtiyar, yeni bir anlaşma yapılmıştı. Zecrî tedbircımı alamıyacağım... Merak etme, ağır hâlâ: lerin muayyen çerçevesi haricinde kalan Bütün servetimi size bırakıyorum birşey söylemem. Gayet sakin davranı bazı maddeler İtalyaya ihrac edildiği zanm, karşımda onu biraz kıvrandırmak çocuklar, hiç üzülmeyin, diyip duruyor man İtalyadan ithalât olmadığı için bu zevkime gidecek doğrusu. Bakalım her du. mallann bedelleri hususî bir hesaba geçÇeviren: kesi yerdenyere vurmak nasıl oluyormuş, mekte idi. Yeni anlaşma şimdi zecrî tedgörsün... Sus, geliyor galiba... HAMD1 VAROĞLU birlerin kalkması dolayısile yeni vaziyete Milletler Cemiyeti kamiserinin evinde nöbetçiler Avam Kamarasında müzakereler Dantzig 7 (A.A.) Greiser dün akşam buraya dönmüştür. Milletler Cemiyeti fevkalâde komiserinin oturduğu bina etrafına nöbetçiler konmuştur Greiserin Milletler Cemiyeti konse yindeki nutkunu tenkid eden muhalefet gazetelerinden Dantziger Volkszeitung ve Dantziger Volkstimme gazeteleri polis tarafmdan musadere olunmuştur. Sefirler Alman Hariciye Nezaretinde Berlin 7 (A.A.) Fransız sefiri M. Andre François Poncet ile îngiliz maslahatgüzan M. Mevvton, dün Hariciye Nezaretine gitmişler ve orada M. Greiserin Cenevrede söylemiş olduğu nutuk hakkında M. Von Neurath ile görüş müşlerdir. Londra 7 (A.A.) Evvelce birçok defalar Almanya lehinde müdahalelerde bulunmuş olan meb'uslardan M. Sandy, dün Avam kamarasında Danzig meselesinin bir plebisit yapılmak suretile halle dilmesi teklifinde bulunmuştur. M. Eden, şu cevabı vermiştir: « M. Sandynin bu meselenin bir muahede ile halledilmiş bulunduğunu ve iki alâkadar devletin Almanya ile Lehistan olduğunu unutmaması lâzımdır.» Diğer bir meb'us, hükumetin Almanyadan Ren mıntakasının tahkimatına dair bir şeyler sorup soramıyacağını öğrennek istemiştir. M. Eden, şu cevabı vermiştir: « Almanya ile umumî müzakereye girişmek ümidinin beslenilmekte olduğu bir sırada bu meseleyi ayrıca ortaya at manm mevsimsiz olduğu mütaleasında yım.» tngiliz kabinesinin kararları Londra 7 (A.A.) Siyasî mehafil, şu ifsaatta bulunmaktadır: M. Greiserin «Alman milleti namına söz söylemekte olduğu» suretindeki id diası, M. Hitlerin kendisini yalnız Al manyanin değil, Dantzig, Memel, A vusturya ve Çekoslovakya ekalliyetleri de dahil olduğu Alman dilile ko nuşan bütün nüfusun mümessili telâk ki etrnekte olduğu manasma gelmekte dir. îşte, dün öğleden sonra akdetmiş ve bilhassa Dantzig meselesinin tetkikine tahsis eylemiş olduğu celsede kabinemn vâsıl olmuş bulunduğu netice budur. Kabine: 1 M. Edenin Cenevre içtimalarına dair olan raporunu dinlemiş ve tasvib etmiştir. 2 Dantzig meselesini tetkik etmiştir. 3 Yakında toplanacak olan Lo karnocular konferansı hakkında müza kerelerde bulunmuştur. Söylendiğine göre kabine, Dantzigde müdahalede bulunmak işini Lehistana bırakmağa karar vermiştir. Çünkü Varşova hükumeti, geçenlerde Almanyaya karşı azimkârane bir hattı hareket takib etmek vadinde bulunmuştur. İngiltere hükumeti, Lehistan sözünü tutmadığı takdirde, meseleyi yeniden Milletler Cemiyetine arzedecektir. Herhalde Dantzig meselesi, Brükselde aktedilecek olan Lokarno cular konferansı müzakerelerinde mevzu teşkil edecektir. İngiltere hükumeti, Almanyanın niyet ve tasavvurlarını öğrenmeği şiddetle arzu etmekte olup Almanyanın Lokarnocular konferansının ikinci safhasmda konferans mesaısıne iştırake da\et edilmesini istiyecektir. Almanya tahrirî cevabı kâfi görmediği takdirde ki buna muhakkak nazarile bakılmaktadır bu konferansta şifahî izahat verilecektir. Diğer taraftan öğrenildiğine göre ingiltere hükumeti, Lokarnocuların konferansının yalnız Lokarno teminatınm ih yası isile uğraşmakla iktifa etmiyerek Londra gazetelerinin endişesi Londra 7 (A.A.) Birçok gazeteler Danzig, meselesi münasebetile endişe izhar etmektedirler Gazeteler, bundan başka dün Avam kamarasında M. Edetıin artık Almanyadan İngiliz muhtırasına cevab vermesini istemeğe mütemayil ol raadığı suretindeki sözlerini de ehemmiyetle kaydetmektedirler. îtalyaya karşı tatbik edilmekte olan zecrî tedbirlerle meşgul bulunan yegâne gazete, News Chronicledir. Nöbetçi Eczaneler Bu gece nobetçi olan eczaneler şunlardır: istanbul cihetindekiler: Aksarayda rşeref), Alemdarda (Esad), Bakırköyde fHilâl), Beyazıdda (Asador Vahramı, Eminonunde (Sallh Necati), Fenerde (Hüsameddin), Karagümrükte (Kemal), Kuçukpazarda ıNecati>, Samatyada fTeofilas), Şehremininde (Nazım), Şehzadebaşında (Hamdi). Beyoğlu cihetindekiler: Galatada (Karakoy), Hasköyde (Yeni Turkıye), Kasımpaşada (Turan), Sarıyer. de (Asaf), Şişlide (Nargileciyan), Taksimde (Dellasuda), (Ertuğrul), (S. Baronakyan). Üskudar, Kadıköy ve Adalardakiler: Buyukadada <Merkez), Heybelide (Yu suf), Kadıköy Muvakkithanede (Saadet), Kadıköy Soğüdluçeşmede (Osman Hulusi), Uskudar Carşıboyunda (İttihad). Bir Fransız muharririnin makalesi Paris 7 (A.A.) M. Pierre Bernus, Journal gazetesinde Danzig hakkındaki müzakerelere dair mütalealar yürütmektedir. Mumaileyh, Almanyanın pek yakın zamanda bu araziye tamamile el koymak niyetinde olduğunu, ancak bunu kuvvete müracaatle değil daha mahirane bir takım usuller kullanarak yapacağını yazmaktadır. M. Bernus, Hitlercilerin Danzig ve Avusturyada kullanmakta olduklan tabiyeler arasında yakınlık görmektedir. Her iki yerde de Almanyanın bu anda başlıca kaygusu, Hitlerci unsurların da hilde nüfuz ve hakimiyeti ele geçirmele rini temin etmektir. Bundan başka her iki mıntakada o mmtakaya komşu bulunan ve oranın Almanyaya doğrudan doğruya veya dolayısile irtibatına muhalefet edebilecek olan devletin bitaraflığını elde etmekte Almanyanın takib etmekte olduğu bir gayedir. Bu devletler de Avus turya meselesinde İtalya ve Danzig işinde Lehistandır. kadar M. Beck, bu manevrayı teshil eder gibi görünmüş tür. Bu siyaset, her türlü tertibden mah rum karmakarışık bir politikadır. Fransızca dersleri Yaz mevsimi, lısan için çalışmağa en müsaid zamandır. Diplomalı ve pratik bir metoda malik bir Fransız bayanı müsaid şeraitle ders vermektedir. Ga zetede (C.) adresine yazılmalıdır. HALK OPERETı İnegöl mekteblerinde açılan sergiler göre yapılacaktır. tngiltere ile ticarî münasebetimiz kolaylaşıyor Vekiller Heyeti îngiltere ile aramız daki ticarî münasebatın inkişafı için bir kararname neşretmiştir. Şimdiye kadar memleketimize İngiltereden ithalât ya pılabilmesi için ithalât eşyasının kıymeti kadar ihracat yapılmış olması iktıza et mekte idi. Yeni kararnameye göre ba dema mukabilinde sonradan ithalât ya pılmak şartile daha evvelden İngiltereye ihracat yapılabilecektir. Yalnız bu ihracat bedelinin Merkez Bankasına yatı rılmış olması lâzım gelmektedir. Zozo Dalmasm öldüğü teeyyüd etmedi İnegöl (Hususî) Her yıl olduğu gibi gene mekteblerde talebenin eserlerinden mürekkeb sergiler açıldı. Bu yılki 6ergilerde en fazla nazan dikkati celbeden hususiyet Atatürk köşeleridir. Şükrünailipaşa mektebi Atatürkün büyük taarruzda Kocatepede almmış bir resmini alçıdan bir zemin üzerine yaparak çok canlılık göstermiştir. Resmimiz bu köşeyi çok güzel bir surette göstermektedir. Aktris Zozo Dalmasın Selânikte öl düğüne dair şehrimizde yayılan şayia teeyyüd etmemiştir. Bu şayianın geçen gün Zozonun kalb hastahğmdan mustarib olarak Selânikte hastaneye yatınldığına dair verdiğimiz haberden galat olduğu anlaşılmaktadır. M. Van Zeeland, bu toplantıda Cenevre müzakerelerile beynelmilel vaziyet ma] edilmiştir. Burada gördüğünüz eş hakkında izahat vermiştir. yanın heyeti mecmuası 19 sandıkhr. Halbuki TelAvive 70 sandığa yakin e§ya gönderilmiştir. Ben aradakî bu nisbet sizliği Şama gitmek üzere İstanbula geldiğimde gördüm. Eşya sandıklanmıç ve vapura yüklenmek üzere bulunuyordu.» Komiser bu sırada kendisine selâm vererek yaklaşan ziyaretçileri göstererek: « İşte gene ayni şikâyeti dinliyeceksiniz» dedi. Fılhakika bu ziyaretçilerden birisinin « Neden bu kadar az eşya getirdi niz?» sualine karşı komiserimiz: « Evet hakkınız var. Biz evvelce Şama gelmeği düşünmemiştik. Suriye hükumetinin daveti üzerine komşuluk ve dostluk hatm için iştirak ettik. Acele iş böyle noksan olur. Bundan dolayı memleketimizin zenginliğini burada size lâ yıkile gösteremediğimiz için bizi mazur görmelisiniz» cevabmı vermeğe mecbur Türk paviyonundan bir görünüş Şam sergisindeki Türkiye paviyonunu « Meşherimiz Mısır ve İran pavi olmuştur. ziyaret ettim. Sergi binası içinde büyük yonlarına nazaran zayıf, memleketimiz Bununla beraber «Vahdet» gazetesi bir salon işgal eden bu paviyonda teşhir deki ziraat mahsullerinin tenevvüü ve sa nin neşriyatı mubalâğalıdır. Türkiye paedilen eşyanın miktar ve çeşid itibarile nayiimizin bugünkü inkişaf derecesi göz viyonu diğer paviyonlara nazaran mah çok mahdud ve bazı nümunelerin bozuk önüne alınınca çok noksandır. Görüyor dud miktarda nümune teşhir etmiş olmakolduğunu görmüş ve bu paviyonumuzun sunuz ki birçok mahsullerimizin nümu la beraber bu mahdud nümuneler çok TelAvivdeki paviyon derecesinde zengin neleri ekstittir. Sanayi mamulâtımıza aid sade bir dekor içinde ince bir zevk ve olmayışının sebebini öğrenmek üzere pa pek az eşya vardır. TelAviv ve Sam herkesin takdirini celbeden bir muvaffaviyondaki komiserimize müracaat ettim. sergilerinde teşhir edilen nümuneler kiyetle arzedilmiş ve bu suretle birçok Türkofis İstanbul şubesi tarafından te noksanlar telâfi edilmiştir. TelAvivden gelmiş bir Türkün kendisini ziyaretinden ve kendi paviyonuna darik ve ihzar edilmiş, Şam sergisine işPaviyon şüphesiz ki çok daha zengin karşı alâka göstermesinden memnun olan tirake TelAvivden çok sonra karar ve ve Atatürk inkılâbının on iki senelik mukomiser, bana bunun sebebini ju suretle rildiği için aceleye gelmiş ve Şam ser » hassalasmı daha geniş bir şekilde temsil gisi bilmecburiye İstanbul şubemizce ih :debilirdi. izah etmişti: Bu akşam 21.45 te Brüksel 7 (A.A.) Dün akşamki SEVDA OTELİ nazırlar meclisinin toplantısından sonra Pek yakında Lokarnocular konferansının bu ayın on RAHMET beşile yirmisi arasında Brükselde akde E F E N D1 dileceği teyid edilmiştir. Masalarınızı ayırınız Tel. 43703 Lokarnocuların toplanttst HALK OPERET1 Şam sergisindeki Türk paviyonu
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear