Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
CumRarîyei 15 Mayıs 1931 Fırka kongresi Masal Günün eğlencesi Vaktile Şerife Hantm isminde orta yaşh etine dolğun, kara kaşlı, kara gözlü, beyaz tenli kendi halinde bir hanımcağız varmış. Bu zavallı kadın çok talihsiz miş. Daha annesi doğuracağı günden itibaren aksilik başlamış. Ebe getirmeğe giden araba soka ğın birini döneceği sırada devrilmiş parça parça olmuş. Annesi onu doğurmuş, ölmüş. Babası unulmaz bir hastahğa tutulmuş. Velhasıl büyüyüp yeti finciye kadar bin bir belâ ge çirmiş. Evlenmiş. Birinci kocası serhoş, ikincisi kumarbaz çıkmış. Uçiincüsii öldürmek için bıçakla üzerine yürüdüğü zaman canını zor kurtarip kaçmış. Tanıdıklarından birinin evine iltica etmiş. O zaman eşidostu toplanmış lar: Canım Şerife, demişler, bu ne talihsizlik. Ne nühuset, ne aksilik!. Bu iş böyle devam edemez. Bahtsızlığın bir çaresini bulmak gerek! Yarından tezi yok, yeni bir gömleklik bez al. Git yalvar yakar mes'ut bir kadına yakasını biçtir de bu ağırlık üstünden kalksın! Şerife Hanım bu nasihati du yunca düşündü, tasındı: Bu memlekette en mes'ut kadın kimdir? Diye o zamanın hükümdarının başkadın efendisi Tasasız Raziye Sultanı hatırladı. Tasasız Raziye Sultan o devrin en mes'ut kadını olduğunda hiç şüphe yoktu. O debdebe o haşmet, o saltanat kimde vardı? O güzellik, o boybosa kim hayran değildi. Haydi bunların hepsi bir tarafa, sade adı bile bu saadet hakkında bir fikir vermeğe kâfi idi. Tasa sız Raziye Sultan! Daha bunun ötesi var mı? Hiç bir şeyi Kendine tasa etmiyor, hiç bir felâkete aldırmıyor demekti. * * * Şerife Hanım giyindi, kuşandı koltuğunun altına bir gömleklik bez sıkıştırdı. Doğru sarayın yolunu tuttu. Nöbetçilere yalvar dı. Yaverlere yaltaklandı. Ta harem dairesinin büyük salonuna kadar sokulabildi. Garip şey. Şimdiye kadar ta • lihsizliğinden şikâyet eden Şe rife Hanıma o dakikadan itiba ren demek talih güler yüz göstermeğe başlamıştı. Çünkü o akşam sarayda dehşetli bir cünbüş, müthiş bîr ziyafet vardı. Şerife H. üyük salona vardığı vakit hükümdar som sırma elbiseler içinde kolunda beyazlar giyinmiş kumru göğüslü ay çehreli bir genç kadın ağır ağır ilerliyordu. Şerife Hanım yanındakinin kulağına iğildi: Tasasız Raziye Sultan bu mu? Diye sordu. Evet! Dediler. Fakat yanından ge • çerlerken kulak verdi. Hüküm darla sultan arasında şöyle bir mükâleme cereyan ediyordu: Raziye Sultan artık ben se ni sevmiyorum! İlâhî hükümdarım, o da tasalanacak bir şey mi? Ben seni seviyorum ya kâfi. İyi ama üzerine evlenece ğim! Evlen hükümdarım.. Ben gene seni severim! Fakat evlenme merasiminde sen de bulunacaksın..Her par • mağına birer mum takacağım.. Tak hükümdarım! Mumlar yanıp bittikten sonra parmakların yanacak!. Yansın hükümdarım! Tasasız Raziye Sultan bu son sözü de büyük bir metanetle söylemiş, lâkin daha fazla dayana • mamış, şakkadan düşüp bayıl • mıştı. Ortalık karıştı. Yaverler, askerler, cariyeler koşuştu. Şerife H. da o aralık bir yol bulup kaçtı. * ** Talihsizlikten içi yanıp talih aramağa giden kadın yolda kendi kendine şöyle söyleniyordu: Cihanda çok felâket geçh* dim ama bu türlüsü başıma gel memişti. Uzaktan mes'ut zannettiğimiz insanlar meğerse bizden bin kere daha betbahtmış. Nemelâzım oturayım kendi gömleğimi kendim biçeyim! Lâyiha encümeninin mesaisi Maliye Vekili vergilere ehemmiyetle temas etti (Birinci Sahifeden mabait) Dünkü maçta bir kaza İstanbul Spor'dan Fahri Beyin ayağı kırıldı, ve hastaneye kaldırıldı Beşiktaş İ. spor berabere kaldılar, Vefa Anadoluyu 6 1, Fenerbahçe de İtalyan'ları 7 0 yendi Dünkü lik maçları bir facia ile neticelendi ve genç bir sporcunun ayağı kırıldı ve hastaneye naklolundu. Bu feci kazaya uğrıyan sporcu İstanbul spor takımının sağiçi Fahri Beydir. İstanbulspor dün Beşiktaşla karşıIaştı. Ve oyunun ilk devresinin ortalarına doğru da bu facia oldu. Müsabaka fstanbul sporun hakimiyeti altında devam ediyor, genç sporcular her an Beşiktaş kalesine gol yapmak için çalışıyorlardı. Beşiktaş miidafaası, bu akınları durdurmakta müşkülât çekmemekle beraber akınların arkası bir türlü kesilmiyordu. Beşiktaşlılarm arasıra yaptıklan hücumlar da müessh* oluyordu, maa mafih hakimiyet ekseriyetle îstanbul sporda idi. Devre ortalarına doğru tstanbul spor muhacimleri iyi bir ahenkle Beşiktaş kalesine yürüdüler, kaleye uzaktan bir şüt gitti, kalecî plonjon yaparak topu kurtarmak istedi. Fahri Bey de, kalecinin elinden kurtulan topu kaleye sokmak için şüt çekmek vaziyetinde bulunurken birdenbire ve bütün sıkletile sağ ayağının üs • tüne düştü ve ayağı kırıldı. Genç sporcu feryat ve ıztırap içinde saha kenarına nakledildi. Burada çok teessüfle kaydetmeğe mecburuz ki memleketin genç bîr evlâdı, güzide bir sporcusu saha kenarında âdeta cançekişir vaziyette bulunurken buzavallının haya • yatile meşgul olan yalnız bir iki arkadaşı idi ve bir çok ku ru kalabalık ta çocuğun feryatlarını dinlemekle meşgul oluyorlardı. Ne Stadyom idaresi, ne futbol heyeti, hatta ne de hakem bu facia ile alâkadar olmıyor, Fahri Beyi kimse arayıp sormıyordu. Zavallı genç on beş dakika kadar bir kenarda inledikten sonra eski bir kapı bozuntusu getirdiler, bunu sediye gibi istimal ede rek çocuğu üstüne yatırdılar ve stadyomdan bu suretle çıkararak Fransız hastanesine naklettiler. Hâdisede bîr kasıt mevcut değildir, bu bir kaza eseridir. Her gün bu ve buna mümasil bin türlü tehlikelerin vuku bulabileceği melhuz olan bir stadyomda bir sıhhî çanta, bir sedye ve lüzumunda bir doktor bulunamaması acınacak bir haldir. Sonra futbol heyeti de nihayet resmî mahiyette bir maç yapılırken bu gibi hususatı düşünmekle mükelleftir. Sadece maç programını yap mak, hakemleri tayin etmekle iş bitmiş olmıyor. Bugün Fahri'nin ayağı kırılır, yarın bir başkasınm kafası yarılır ve bunlarla yakından hiç kimse meşgul olmazsa stadyom bir maktele dönebilir. Bu hususta bütün alâkadarların, bilhassa tstanbul Sıh hiye müdiriyetinin ehemmiyetle na zari dikkatini celbederiz. Fahri Beyin yaralanması üzerine oyun yarım saat kadar inkitaa uğ ramış, tekrar başlanmıştır. İlk devre sıfır sıfıra bitmiştir. İkinci dev rede İstanbul on kişi ile oynadığı halde gene canlı bir oyun gösterdi, hakimiyeti hiç bir zaman Beşiktaş'a vermedi. Beşiktaşlılar beceriksizliklerinden bir sayı bile yapmağa mu vaffak olamadılar ve on kişilik bir takımla sıfır sıfıra berabere kalarak sahayı terkettiler. Vefa • Anadolu maçı 6 ya karşı 1 Ie Vefahlar kazanmışiardır. Kadıköy sahasmda Fenerbahçe takımı İtalyan takımile bir ekzersiz yapmış 70 galip gelmiştir. yukarı yaşta yerli ve arap hayvanlara mahsus idi. Bu koşuya 6 hay • van girmiştir. Mesafesi 1800 met re olan bu koşuda; birinciliği Kâ • mil Efendinin «Nasip» i, ikinciliği Emin Efendinin «Sinar» ı üçüncülüğü Fikret Beyin «Maltay» i kazanmıştır. Boş vakitleriniz için • halledilmiş Dünkü bulmacanın şeklİ 1 2 3 4 5 6 7 8 9 1011 nikâhlar hakkında Müddeiumumilerin nazari dikkati celbedildiği hakkındaki izahatı encümence kabul edilmiştir. Millî Müdafaa Vekili askerliğin bir seneye tenzili ve bedeli naktinin azaltılması tekliflerinin gayrikabili kabul olduğunu söylemiştir. Dahili vezaif Dahiliye Vekilinin idare âmirlerinin salâhiyetlerinin tevsiine dair lâyıhanın Meclise takdim edilmek üzere olduğu, polis, jandarma kuvvetlerinin tedricen tezyit edileceği bekçilerin daimî murakabesinin temin olunacağı, seyyar nüfusun is kânma çalışıldığı, teffiz işlerinin ikmaline gayret olunduğu hakkındaki izahatı da tasvip edilmiştir. Naf ıa işleri etraf ında Başvekil Pş. nın gösterdiği alâka memnuniyetle karşılanmıştır. Maliye Vekili sayım vergisinin tenzilini istiyen 39 vilâyetin temennisine cevap vererek verginin harbi umumiden evvel alınandan fazla olmadığını diğer kısmının idarei hususiyelere ait bulunduğunu söylemiş, 35 milyonluk âşar vergisinin ilgasına mukabfl 5 milyon hayvanatı ehliye, 3 milyon arazi vergisi alındığını, maahaza yeni muaddel kanunda büyük hayvanlarla tiftiklerin resminde yüzde 20 tenzilât yapıldığını, bu suretle verginin 1 buçuk milyon lira ineceğini ilâve etmiştir. Vekil Bey kazanç vergisi hakkındaki temennilere de yeni lâyihada bir çok hususatın teminine çalışıldığını, fakat fabrikalardan ayrı olarak açılan satış mağazalarına ayni malları alıp satan mağazalardan fazla bir muafiyet verilmesinin gayriadilâne olacağını beyan etmiştir. Devlete ait arazinin topraksız köylüye tevzi edildiği, istimlâk ile arazi tevziinin ise bütçe mes'elesi olduğu da izah edilmiştir. Maliye Vekili tütün işlerine de cevap vermiş, çok tütün değil, nefis tütün yetiştirmek matlup olduğu için her yere zer'iyat ruhsatı verilemiyeceği, Inhisarın her veçhile zürra hesabına faydalı olduğu, 5 milyon stok tütünün tnhisarca mubayaasına karar verildiği, bandrol usulünün daha evvel münakaşaları olduğu için mevzuu bahsedilmiyeceği, kaçakçılığı men için köylü sigaraları fiatınm tenzüine çalışıldığı, son günlerde tüccar tütünlerine Avrupa'ca rağ bet edilmemesinin sebebi bunların iyi olmamasmdan neş'et ettiği.ve bunda tnhisarın bir tesiri bulunmadığı etrafında izahat vermiştir. Maamele vergisi 35 vilâyetin muamele vergisinin lâğvına dair dileğine cevap veren Maliye Vekili şimdilik buna hukukî mâni mevcut olduğunu söylemiş, maahaza verginin ihracattan kaldırıla • cağını ve bir kısım sanayiin prim ile himaye edileceğini ilâve etmiştir. Vekil Bey arazi ve musakkafat vergi • sinin muaddel lâyihasında da hayli tadilât yapıldığını beyan etmiştir. Gümüş meskukâtın tedavülden kaldırılmasina kanun müsait olmadığı söylenmiştir. Maarif Vekili ana mektepleri açmanm mahallî idarelere ait bulun duğunu, buraya Çapa Kız muallim mektebinde muallim yetiştirilmekte olduğunu, mevcut yatı mektepleri • nın de mahallî idarelere devredileceğinden yeniden mektep açılmasına imkân olmadığını, lise ve orta mektep küşadının sıraya göre yapılacağını beyan etmiştir. Askerlik inmiyecektir ZIAIKIKİUIM A İ !MJA[R BUGÜNKÜ BULMACA 123 4 5 6 7 8 9 10 11 Sayım vergisi 1 2 Dördüncü koşu 3 ve daha yukarı 3 yaşta halis kan İngilizler arasında 4 yapıldı. Mesafesi 2000 metre idi. 5 Birinciliği Ahmet Beyin «Dro • 6 kurt» u, ikinciliği Fikret Beyin «Fir:k» î kazanmıştır. 7 Beşinci koşu 4 ve yukarı yasta 8 yerli ve arap hayvanlar arasında 9 yapıldı. Mesafesi 2000 metre idi. 101 Birinciliği Kenan Beyin «Sada» sı, 11 ikinciliği Prens Halim Beyin «Ha • kan» i kazanmıştır. Edirne'de at koşnları Edirne 15 (A. A.) Vilâyeti mizde her sene Başvekil İsmet Pa şa Hazretlerînin himayelerinde ve vali Emin Beyin riyaseti altinda yapılmakta olan ilkbahar at koşuları bugün de çok kalabalık bir halk kütlesi muvacehesinde icra edildi. Tay koşusunda Uzunköprü'den ömer Efendinin Tayyar'ı at koşusunda Lüleburgaz'h Ahmet Efendinin Yıldız'ı birinci gelmişlerdir. Edirne biriklet yartslart Edirne 15 (A.A.) Bugün E dirne spor kulübünün tertip ettiğbisiklet mukavemet teşvik koşu^u muvaffakiyetle yapılmış ve birin • ciliği Edirne spordan Kenan Bey kazanmıştır. İzmir'e bir Yunan takımı geliyor İzmir 15 Yunanh'ların Apol lon takımı Altay ile maç yaptnak üzere 3 haziranda buraya gelecek ve 2 maç yapacaktır. tzmir spor kulübü Rados'a davet edilmixtir. 1 ! 1 1 Kazanç vergisi Soldan sağa ve yukarıdan aşağ:ya: 1 Havf, heras (5), Soğuk kanlılığırı zıddı (5). 2 Hocre (3). 3 Titreme (4), Yurü (4). 4 Keder (4), Budala (4). 5 Minarenin sesi (4), Iri diş (31. 6 Üzüm sallanan şey (4), Çift (2), Zaman (2). 7 Temiz. güzel, âlâ (5). 8 Üzerine sıçratma (4), İyi ol mak (4). 10 Bir erkek ismi (4), İstasyon (3). 11 Mutehayyir (6), Saf, tabaka (4). UKUAT Beykoz'da oturan 17 yafla* nda Nadide H. tutulduğu asabî hasta • lıktan kurtulamadığVna müteessir olarak kendini evin tavanma asaTken yetişen büyük annesi tarafından kurtarılmıstır. Kendini asarken kartarıldt Tütün isleri ve tnhisar Frannz ve İngiliz taktmlart aranndaki futbol maçlart Paris 15 (A.A.) Fransız ^a kımı ile tngiliz takımı arasında /apılan futbol maçında Fransızlar 2 ye karşı 5 sayı ile galip gelmişlerdir. Zavallı müvezzi î Kızıltoprak'ta gazete müvezziliği eden Şevket Ef. evvelki akşam, gazete istiyen Kadıköy kaymaka mının hademesine henüz akşam gazetelerinin gelmediğini söyledi ği için karakolda dövüldüğünü, Us> küdar'da ikametgâha raptedildik ten sonra serbest bırakıldığını an ' latarak şikâyet etmiştir. AHMET HtDAYET Hazin macera Sabıkalı Vedat Silâh deposıı gibi! Bursa 13 (Hususî) Çekirge caddesinden geçen bir sarhoş ta » bancasını çıkararak havaya bîr kaç kurşun sıkmışhr. Silâh seslerine yetişen polisler; sarhoşun üzerini aramışlar, elindeki tabancadan başka belinde daha dört tabanca ile bir bıçak bulmuşlardır. Bu adamın bir kast ile hareket edip etmediği tahkik edilmek tedir. Musa Sabahat H. neden delirdi Uzun takîplerden sonra ve niçin intihar etti ? nihayet yakalandı Geçenlerde kendini pencereden sokağa atarak intihar eden Sabahet Hanımın bir arkadaşı ölüme tekaddiim eden hâdiseler hakkında ifşaatta bulunmuştur. Bu anlatışa göre Sabahat Hanım Amelî Hayat mektebinde okurken Reşat ismli; uzun boylu, kumral güzelce bir çocuğu sevmiştir. Ailesî bu alâkayı duy muş, kızın çok zengin olan babı>sı Reşad'a kızını alması için bir çokta para vadetmiştir. Fakat Reşat se vilenlerin anut lâkaydisî ile hare ket ederek böyle deli bir kızla evlenemiyeceğini söylemiştir. Aradan zaman geçiyor Sabahat Hanımla babası bir gün Türkuvaz'a gidiyorlar. Kuleli muallimlerinden Zeki Bey orada baba kızla tanışıyor. Sabahat'in babası Zeki Beyi beğeniyor, kızını ona nişanlıyor, geçenlerde nikâhhyor. Bu perşem be için de düğün kararlaşıyor. Zeki Bey asabî, kıskanç ve sert bir adamdır. Her vesile ile nikâh lısını da dövmeğe başlıyor, kızcağız muztarip bir haldedir. On gün evvel Bakırköy'üne gittiği zaman orada bir falcıya falına baktırıyor. Kadın Sabahat'in başında bir felâket dolaştığını söylüyor. Genç kız ağhyarak annesine geliyor. Kadın da meraklanmış, Bakırköy'üne gi derek ayni falcıya Sabahat'in an nesi olduğunu söylemeden falına baktırmış: « Sizin bir kızınız var, onun başına bir felâket gelecek. Evinizden bir cenaze çıkacak.» Cevabını ahnca çok meraklanmış. Ya kızım intihar edecek, ya hutta Zeki, tabanca ile çok oynı diye hayıflanmağa başlamış. Ha kikaten de bir hafta sonra facia olIstanbul'da bir çok cürümler yapan ve bir kaç kere yakalandığı halde gene kaçmağa muvaffak olan sabıkalı Vedad'ın Topane'de bir evde gizlendiği haber alınarak 2 gece evvel burada ve sokaklarda taharriyat yapılmış, Vedat gece yarısı dolaşmakta olduğu sokakta sıkıştırılmıştır. Vedat yakalanaca . ğını anlıyınca polislere silâh ata • rak kaçmağa koyulmuş, memurla rın arasından sıyrılarak Galata sokaklarına kadar sapmış ve bir u mumhaneye girip kapısını kapa • mıştır. Sabıkalı herif burada da kapı arkasından fturşun atmakta de vam etmiş, nihayet içeri girmeğe muvaffak olan polisler tarafmdan yakalanmıştır. Vedat cerh, sirkat ve saire olmak üzere bir sürü cü rümden maznundur. Evrakı koca bir tomar tutmaktadır. Yakında Adliyeye tevdi oluna caktır. Kabataş erkek lisesi son sınıf talebesi dün veda müsameresini vermiş ve çok muvaffak olmuştur. Müsamerede, talebenin neşrettiği mecmuadan davetlilere dağıtılmış ve talebe alkışlanmıştır. Kabataş Lisesinde müsamere Ana ve yatt mektepleri BENAMAR SİRK GLORYA Fennen havalandırılan yegâne salondur. Bu akşam 2 saatlik kahkahalı keyif neş'e şetaret eğlence kıralı TAKSİM TALİMANE MEYDANI ( Telefon B. O. 47 ) Bugün ve yarın tam saat 15 te MATİNE ve saat 9 da SÜVARE. Biletler sabah saat 10 dan itibaren tel |darik edilebilir. 3 ilâ 12 yaşında olan çocuklar tenzilâtlı tarifeyel dahildirler. I Ehali, sirkı her gün sabah saat 10 dan itibaren akşama kadar| ziyaret edebilir. Ankara ilkbahar at yarışları Ankara 15 (A. A.) İlkbahar at yarışlarının ikincisi bugün yapılmıştır. 3 yaşındaki taylann 1100 metre mesafelik koşusuno 7 tay girmiştir. Birinciliği, Emir Salih Efendinin «Ümid» i ikinciliği Kâmil Efendi nm«Misvesket» i üçüncülüğü bay tar yüzbaşısı Hilmi Beyin «Güler Muveyt» i kazanmıştır. Bu koşunun birinciye verdiğî ikramiye 400 liradır. İkinci koşu, 3 yaşında ve daha yukarı yaşta halis kan İngilizlere mahsustu. Mesafesi 2000 metre i di. Beş at iştirak eden bu koşuda, birinciliği Akif Beyin «Andronî • ko> su, ikinciliği Celâl Beyin <Fo lespuvar» i kazanmıştır. Birinciye 400 lira ikramiye ve rilmiştir. Üçüncü koşu 4 yaşında ve daha Kadrolar ( Birinci sahifeden mabait) MÜZELER Âsari atika müzesi, Çinili köşk, Şarkı kadim muzesi: Sah günün\ den başka her gün saat 10 17 ye \ kadar açıktır. Cuma günleri 13 te 1 açılır. Her kısım duhuliyesi 10 ku! ruştur. pek çoğunun bu vaziyette olma Utbilc edilemlye fl j grnnr vergisfkesilıniyecektir. Açıkta kalacaklar Lâğvedilecek 18 vilâyetin memurları açıkta kalacaklar ve kendilerine açık maaşı verilecektir. Bu suretle bütçede 2 milyon lira tasarruf yapılmış olacaktır. yor, kızıma bir fenahk yapacak, mus ve zavalh Sabahat Hanım kendine kıymıstır. Bir telgraf memurunu öldürdüler Erzurum telgraf muhabere me • murlanndan Hasan B. Hasankale civarında esrarengiz bir surette 81dürülmüştür. Hâdisenin mahiyeti malum değildir, Hasan Beyin bir tren kazası neticesinde öldüğü de söyleniyor. İTopkapı Sarayı Müzesi, Hazine j Cumartesi ve çarşamba günle | rinden başka her gün saat 13 17 ', ye kadar açıktır. Her kısmm du ' huliyesi 50 kuruştur. Su altında kalan bir köy Silifke'de Tozdra kariyesi civardaki bir nehrin tasması üzerine su altında kalmıştır. Köyiüler evlerin damlarına çıkmışlar ve oarda ba rınmışlardır. Bu su hücumu nehrin mecrumı değiştirmesinden ileri gelmiştir. Türk ve İslâm âsarı Müzesi ' «Süleymaniye'de> pazartesı o u ! nünden baska her gün saat 10 17 { ye kadar açıktır. Cuma gunleri 13 ; te açüır. Duhuliyesi 10 kuruştur. M i L T O N BEDAVACILAR ŞAHI fllminde Yaz fiatları: 304055 (Yedikule ı calar 2 O O kuruş. Her gun 10 17 ye kadar açıktır. Duhuliyesi 10 kuruştur.