03 Haziran 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

2 Akademi 27 Eylül 2017 Çarşamba Hakikat kaybolunca... Nilgün Toker Kılınç Felsefenin kadim meselesidir: Değişimden, geçicilikten muaf olan, görünenlerin ardında duran, kendisi görünmeyen ama görüneni mümkün kılan bir hakikat var mıdır? Varsa nasıl kavranabilir, bilinebilir? Bu türden bir hakikat arayışı, aslında varlığın, var olmanın dayanağının ne olduğuyla ilgilidir. Bu ontolojik mesele, esasen sadece var olmanın özü, nedeni ya da kaynağı ile ilgili değildi. Aynı zamanda insansal yaşamı düzenleyecek ilkeyi görelilikten kurtarıp kurtaramayacağımız sorusuyla ilgiliydi. Ahlakla, siyasetle, sanatla ilgiliydi. Herkes için doğruluğu şüphe götürmez ilkelerin var olup olamayacağıyla, daha doğrusu doğrunun, ahlaklılığın ve haklının referansının yaşamın değişkenliğine ve belirsizliğine bırakılamayacağına dair bir kaygıyla ilgiliydi. Yaşamı, yaşamın dışından düzenlemeye yönelik bu hakikat arayışı, önce İngiliz empirizminin sarstığı yoldan Kant’tan itibaren düşüncenin ufku dışına çıkmıştı. Hakikatin görünenin kendisine dair ürettiğimiz bilgide, yani yaşamın kendisine dair ürettiğimiz bilgide aranması gerektiğine dair bir felsefi zemin, ahlakın, siyasetin, sanatın ve hatta bilginin kılavuzu olmaya başlamıştı. l Görünüş/algı/zihniyet Ancak hemen belirtmek gerekir ki, görünüşgerçek ayrımına dayalı Platoncu bir felsefi zeminden, görünüşün gerçek olduğuna dair bir felsefi zemine geçmek, görünüşün bilgisine dair bir evrensellik arayışından vazgeçmek anlamına da gelmemişti. Gördüğüm şey gerçektir derken filozofun kastettiği, onu görme biçimlerimin görmeyi belirlediğidir. Bu nedenle, bir doğruluk, geçerlilik ölçütü için, ortaklaşabilir, paylaşılabilir, diğerine rasyonel yollarla aktarılabilir bir ortak görme biçimin tesisi üzerine ısrar etmişti filozoflar. Görünüşün, aslında bir algı olduğunu, algımızı belirleyenin de zihniyet Kendi aklına güven! olduğunu artık biliyoruz. Bu nedenle Marx hakikati açığa çıkarmanın yolunun gerçeğin üzerini örten ideolojik örüntülerin temizlenmesinde, aslında bir yalanın açığa çıkarılmasında, doğruyu görme, gösterme gücünde bulmuştu. Nietzsche’nin, görüneni, tahakküm edici aklın belirlediği şekilde değil de olduğu gibi görme gücünü geri kazanmak ve böylece özgürleşmek için putları kırmamız gerektiğini söylerken kast ettiği şey de budur. Ahlakın, her türlü kontrol ve tahakküm mekanizmasının aslında bir yalan ideolojisi olduğunu söyler Nietzsche. Yalanı Immanuel Kant (17241804) gerçek sanmamıza neden olan ve hakikati görünmez kılan, böylece bizi köleleştiren tahakküm yapılarından özgürleşmek, kendi hakikatimizi açığa çıkarmakla mümkündür. Hakikatin yaşamın dışında değil de yaşama dair bilgimizde aranmaya başlaması, o halde, “herkesin doğrusu kendisine” tarzından bir ilkesizliğin, belirsizliğin temellendirilmesi olarak okunamaz. Tersine, insanın kendi aklıyla ulaşamayacağı bir hakikat anlayışından, insanın kendi aklıyla “kuracağı” bir hakikat anlayışına geçmektir. Tekrar söyleyelim, bu türden bir haki ?KİMDİR Nilgün Toker Kılınç, 6 Ocak 2017 tarihli 679 sayılı KHK ile ihraç edildi. Ege Üniversitesi, Edebiyat Fakültesi, Felsefe Bölümü’nün başkanıydı. İzmir Dayanışma Akademisi üyesi, Toplum ve Bilim eşyayın yönetmeni, TİHV kurucular kurulu üyesi bir hak savunucusu. kat yaşama dair bilgimizin ortaklaşabilirliğini tesis etmekten geçer. Bunun için de Aydınlanmanın filozofları, insanlığın deneyimini ortaklaştırması gerektiğinde ısrar etmiştir. l Hakikatsonrası Farklılığın, çokluğun, çoğulluğun merkeze alındığı bir çağın çocukları, dünyanın aynılaştırılmasına, tek biçimciliğe itiraz ederek çoklu hakikat tezlerine sarıldıklarında, aslında hakikatten de vazgeçmiş oldular. Çünkü herkes için geçerli olmayan hakikat yoktur. Hakikati hakikat yapan şey, onun evrensel değilse bile genel olması, yani herkes tarafından anlaşılabilir, kabul edilebilir ve paylaşılabilir olan bir geçerlilik taşımasıdır. Herkesin hakikati, doğrusu kendisine olduğunda ve tüm hakikat iddiaları aynı biçimde geçerli olduğunda aslında önce ortadan kalkan şey konuşmanın kendisidir ve konuşmanın ortadan kalkması, ortaklaşabilirliği, paylaşılabilirliği, aktarılabilirliği ortadan kaldıracağı için geçerlilik iddiasının kendisini hükümsüz kılar. Bu durumda hangi hakikatin geçerli olduğu, gücün ellerine bırakılır. Nitekim, artık posttruth/hakikatsonrası bir çağda olduğumuz ilan edildiğinde aslında kastedilen budur: Hakikatin ne olduğunu, onun hakikat olduğunu kabul ettirme gücüne sahip olanlar belirleyecektir. “‘Hakikat’, ‘inanılırlık’ ile yer değiştirdi”.1 Çağın, hakikati tümüyle zihniyet yapılarına, inanç düzlemine indirgediğini açıkça ilan eden bu >> Akademi 27 EYLÜL 2017 Çarşamba SAYI: 18 Tek sayfa için boşluklu 6 bin, çift sayfa için boşluklu 12 bin karakterlik yazılarınız için adresimiz: [email protected] İmtiyaz Sahibi: Cumhuriyet Vakfı adına Orhan Erinç l Genel Yayın Yönetmeni: Murat Sabuncu l Yayın Yönetmeni: Özgür Gökmen l Sorumlu Yazı İşleri Müdürü: Faruk Eren l Görsel Yönetmen: Hakan Akarsu l Yayımlayan: Yeni Gün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık A.Ş. l İdare Merkezi: Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sok. No: 2, 34381 Şişliİstanbul, Tel: 0 (212) 343 72 74 (20 hat) Faks: 0 (212) 343 72 64 l Cumhuriyet Reklam: Reklam ve Pazarlama Danışmanı: Ayşe Cemal l Reklam Müdürü: Ayla Atamer l Tel: (0212) 343 72 74 l Baskı: DPC Doğan Medya Tesisleri, Hoşdere Yolu, 34850 Esenyurt İSTANBUL. l Yerel süreli yayın l Cumhuriyet gazetesinin ücretsiz ekidir. Danışma kurulu l Ali Tayfun Atay, Antropoloji ve Sosyoloji l Ayşe Erzan, Fizik l Beliz Güçbilmez, Tiyatro l Gençay Gürsoy, Sağlık Bilimleri l İbrahim Ö. Kaboğlu, Hukuk l İlhan Uzgel, Uluslararası İlişkiler ve Dış Politika l Korkut Boratav, İktisat l Necmiye Alpay, Dilbilim l Nilgün Toker Kılınç, Felsefe l Özdemir Aktan, Sağlık Bilimleri l Reşit Canbeyli, Psikoloji l Sefa Feza Arslan, Matematik l Uygur Kocabaşoğlu, Tarih ve İletişim l Zeliha Etöz, Sosyoloji ve Siyasal Antropoloji
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle