Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
8 Akademi 24 Mayıs 2017 Çarşamba Yeni toplumsal hareketlerin iletişimsel özerklik alanı Hanifi Kurt Yeni toplumsal hareketler kavramı, Batı toplumlarında 1960’lı yılların sonlarına doğru oluşan göreli barış ve refah ortamında ortaya çıkan, sınıf temelli çözümlemeleri aşan ve eskiden var olmayan kimi niteliklere sahip “postmodern” unsurları da barındıran hareketleri tanımlamak için kullanılır. Kavramın daha iyi anlaşılması için “yeni olmayan” hareketlere birkaç cümleyle değinmek gerek. Geleneksel hareketler, daha çok sanayi devrimi sonrasında toplumsal, siyasal, kültürel yapıda yaşanan değişimler ve bunlar ekseninde temelde yöneten ile yönetilen ve işveren ile emek gücü arasındaki gerilimleri yansıtır. Süreç içerisinde belirginleşen, farklılaşarak gelişen bu hareketler işçi hareketleri, milliyetçi hareketler, kadın hareketleri gibi alt bölümlere ayrıl Yeni medya Türkiye’de şu anda 40’lı yaşlarda olan, çocukluklarını geleneksel medyanın hâkim olduğu dönemde geçirip yetişkinliklerinde internetle tanışan “Y kuşağı” için yeni medya bir mucizeydi. Zihinlerdeki klasik kitle iletişim süreçlerini yerle bir etmişti. Düz çizgisel ya da en iyi ihtimalle dairesel bir süreç olarak tarif edilen geleneksel kitle iletişim süreci, internetle birlikte enformasyonu dağıtan (kaynak) ile enformasyonu alanın (hedef) her an yer değiştirmesine imkân veren çok boyutlu, karmaşık, denetlenmesi zor bir ağ biçimine evrilmişti. Geleneksel medyanın eşik bekçileri tarafından kontrol edilen içeriğine; güçlü ekonomik ve siyasal iktidar gruplarının denetimindeki gücüne; belli bir merkezde formüle edilen içeriğin aynı anda kitlelere yayan yapısına; izleyicilerin/dinleyicilerin/okuyucuların daha çok maruz kaldı ğı ve pasif olduğu düzenine karşılık, bu yeni medya daha demokratik bir iletişim ortamını sağlıyordu. İnteraktif bir biçimde herkesin içerik üretebilmesine olanak tanıyan, merkezi ve bazen de kaynağı dahi belirsizleşebilen, bu yönüyle kontrolü eşik bekçileri tarafından sağlanamayan veya oldukça zor olan bir iletişim ortamı ortaya çıkmıştı. Geleneksel medyanın enformasyonu aktarmadaki sınırlı imkânlarına karşılık, bu yeni medya ortamı multimedya özelliğiyle aynı anda veri, ses, görüntü, metin, resim, film vb. aktarımını da sağlayabiliyordu. En önemlisi de enformasyonu dağıtım sorunu azdı ve oldukça düşük maliyetliydi. Yeni medyanın özetlenen nitelikleri, aşağıda kavram çerçevesi çizilmeye çalışılan yeni toplumsal hareketlerin nitelikleriyle tarihin bu anında kestiğini söylemek yanlış olmaz. ?KİMDİR Hanifi Kurt, 6 Ocak 2017 tarihli 679 sayılı KHK ile ihraç edildi. İşsiz akademisyen. 2000’de Ege Üniversitesi, İletişim Fakültesi’nde araştırma görevlisi olarak çalışmaya başladı. 2011’de yardımcı doçent kadrosuna atandı. İhraç edilmeden önce Gazetecilik Bölümü’nde başkan yardımcılığını yürütüyordu. Yüksek lisansını politik kültür medya ilişkisini analiz ettiği tezi ile bitirdi. Doktora aşamasını Türkiye’deki askeri müdahalelerin basındaki temsiline ilişkin tezi ile tamamladı. Gazetecilik ve medya çalışmalarına ilişkin akademik yayınları bulunmaktadır. malarına karşın, bunlar temel olarak modern toplumun dinamiklerine göre, sınıf temelinde çözümlemelere tabi tutulmuşlardır.1 Ancak 1960’ların sonlarına doğru değişen, dönüşen toplumsal yapıların ortaya çıkarttığı yeni toplumsal hareketlerin anlaşılmasında meta söylemlerin, modern kuramların ve sınıf temelli çözümlemelerin yetersiz kaldığı savıyla modern ötesi değerlendirmeler, kavramlar, değerler ortaya atılmıştır. lYeni toplumsal hareketler Priece vd. yerleşik toplumsal, kül türel ve politik değerlerini değiştiren yeni hareketlerin ortaya çıkarttığı yeni politik kültürel durumun üç temel kavram (veya değer) kapsamında daha iyi anlaşıldığını ifade eder: “Postmodern durum veya değerler”, “özgürlükçülük (liberteryanizm)” ve “yeni çevreci paradigma”.2 kültürün vazgeçilmez unsurları arasındadır. Diğer bir ifadeyle modern politik anlayış, ulus devletin bütünlüğünü, istikrarını ve ekonomik gelişmişliğini ön plana çıkartır; bunlara yaşamsal bir önem atfeder. Ancak postmodern politik değerlerin bu tür kaygıları yoktur. Burada önemli olan bireyin özgürlüğü ve yurttaşların politik süreçlere katılımıdır. Daha çok bireysel özgürlükleri içeren liberteryan değerler, sadece kendini ifade etme ve kişisel gelişme için bireylerin hakları üzerinde odaklanmaz, aynı zamanda politikada bireysel özneye vurgu yapar. Zira bireysel özgürlük ve politik alandaki özne, 1960’lı yılların sonlarına doğru ortaya çıkan hareketlerin en önemli gündem konularını oluşturmuştur. Başka bir biçimde ifade etmek gerekirse, bu hareketler ilk etapta daha çok demokratikleşmeye, özgürleşmeye ve ekonomik/poli parçası olduklarını, hayvanların ve bitkilerin korunması gerektiğini ifade ederler. Ekolojik sistemde insanlarla hayvanların eşit konuma sahip olduğunu savunarak, insanların kendi çıkarları için doğayı yok etmesini reddederler. Dünyada en çok destek bulan hareketlerin başında gelen çevreci hareket, bireylerin politik davranışta bulunurken, çevre unsurunu göz önünde bulundurmalarının gerekliliğine vurgu yaparak, çevreye saygılı bir politik alanı inşa etmeye çalışır. lYeni toplumsal hareketlerin ayırıcı nitelikleri En genel haliyle toplumsal norm ların geleneksel nosyonunu ve otoriteleri sarsan gençlik, öğrenci, kadın, LGBTİ, çevreci, anti nükleer ve barış hareketlerini5 içeren yeni toplumsal lerde olduğu gibi bir birlikten söz etmek oldukça zordur. Çeşitli, birbirlerinden farklı hareketler ve sosyal ortamların karışımı olup heterojendirler.6 Ancak bazen kendi içlerinde göreceli bir homojenlikten söz edilebilir. Çeşitlilikleri ve farklılıklarıyla bulundukları toplulukların politik kültürlerinin demokratik bir nitelik kazanmasına etkide bulundukları söylenebilir. Bireysel özgürlükleri, kimlik konusunu önemseyen, daha şeffaf ekonomik, toplumsal ve siyasal yapıları talep eden bu hareketler, yerleşik politikalara karşı yeni politika biçimlerini ortaya atmada daha cesaretli oldukları görülür. Demokratik yurttaşlık kavramının inşasında önemli enstrümanlar olarak görülürler. Ayrıca söz konusu hareketlerin sadece devlet düzeyinde uygulanan politikaları değil; aynı zamanda kemikleşmiş toplumsal hiyerarşiyi de (cinsiyete, sınıfa, ırka göre şekille Modern siyasetin tatmin etmeyen tik/kültürel alanlardaki özgürlükle hareketlerin ayırıcı niteliklerini özet nen hiyerarşi) yerinden etmeye talip aynılığını, alışılmış bağlılıklarını, tat re odaklanırlar. Daha sonraki dönem lemek mümkün. oldukları da belirtilmelidir.7 min edilmeyenlerini, güvenilmezlik lerde, gündemlerine aşırı endüstri Sınıf temelli olmadıkları, dolayı Bu tür hareketlerin genel olarak ik lerini, bürokrasisini, disiplinini, oto leşmeyle birlikte kirlenen çevreyi de sıyla herhangi bir sınıfsal sorundan tidar olmayı hedeflemedikleri, belir riter ve mekanik işlevlerini, değişik eklerler. 1970’li yıllarda çevre konu kaynaklanmadıkları belirtilen bu ha li bir programa sahip olmadıkları, ör politik özelliklerinin çıkış noktaları ları, teknoloji ve aşırı endüstrileşme reketlere katılanların kimliklerini, gütlenmede ise hiyerarşik değil ya nı ve spontaneliklerini ifşa etmeye3 eleştirileri ön plana çıkar. Artık ha içinde bulundukları toplumsal hare tay örgütlenmeyi tercih ettikleri gö çalışan postmodern siyaset, bütün reketlerin sosyal eleştiri ve ütopyala ketin niteliğine göre tanımladığı; ka rülür. Merkeziyetçi bir yapıda olma bu sayılanların yerine kendine özgü rın merkezine yeni ekolojik paradig tılımcıların birbirleriyle özdeş olma yan yeni toplumsal hareketlerin, ör özellikleri yerleştirmeye çalışır. Sağ ma yerleşmeye başlar.4 dıkları ifade edilebilir. Katılımcıla gütlenmek ve mobilize olmak için in lıklı ekonomi, politik ve sosyal istik “Yeni çevreci paradigma” insanla rının özdeş olmayan yeni toplumsal ternetin olanaklarından yoğun bir bi rar, klasik modern politik anlayışın/ rın ve doğanın aynı doğal sistemin hareketlerde klasik modern hareket çimde yararlandıkları görülür. >>