Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
2 Akademi Universitas 1 Mart 2017 Çarşamba Nilgün Toker Kılınç Tarihsel değişimleri, ele aldığımız meseleye göre farklı referanslarla tanımlayabiliriz. Modernitenin kökenini siyasalekonomik farklılaşma üzerinden değil de “bilgi”deki farklılaşma bakımından tarif etmeye çalışalım ve dünyevileşmenin referansını tespit etmeye yönelelim. Bunun için iki vakaya işaret etmemiz gerekir. Birincisi, 11. yüzyılda “bağımsız bilgi üretmek üzere bir araya gelen âlimler birliği” olarak önce Bologna’da, sonra Revenna, Pavia ve Paris’te üniversitelerin açılması ama daha önemlisi Oxford, Cambridge gibi, kilisenin denetiminden tümüyle bağımsız üniversitelerin kurulmasıdır. İkincisi, “bilginin yayılması ve demokratikleşmesi” imkânını sağladığı için matbaanın kullanılmaya başlamasıdır. Bu ikisini birleştirdiğimizde şu tespiti yapabiliriz: Modernlik, bağımsız bilgi üretme ve bunu yayma, aktarma ortamına dayalı bir epistemolojik devrim zemininde “yeni” ve farklı olanı keşfetme, açığa vurma ve savunmanın da adıdır. Kendi başına bir evren olmak, kendi bağımsız yargı ve karar gücüne sahip olmak, bilgi/bilim üretme etkinliğinin alanı haline gelir. Özerklik ve sınırlanmamışlık, bilginin tek hakikat tahakkümünden özgürleşmesini ve bilgi tekelinin dağılmasını sağlar. Bu sayede üniversiteler değişimin de taşıyıcısı olmuştur. Bu değişimin esasını bağımsız bilgi üretme ve bu bilgiyi aktarma ve yayma işlevini gören kurumun, yani akademia’nın üniversiteye dahil olmasının oluşturduğu da söylenebilir. Bugün hem dünya ölçeğinde hem de daha da ağır yaşanan haliyle Türkiye’de üniversitenin üniversite olmaktan çıkmasını tartışıyorsak, üniversitenin ne olduğu ya da kökensel tanımından hareketle ne olması gerektiği, bugünü tartışmak bakımından kıymetlidir. lEvrensel ve Kendi Başına Evren Olma Üniversite, kendi ilkesi ve akılsal lığını kendi içinde taşıması bakımından kendi başına bir bütünlük, birlik Matbaanın yaygın biçimde kullanılmaya başlaması, üniversitenin ürettiği bağımsız bilginin yayılmasında ve böylece demokratikleşmesinde çığır açıcı bir rol oynadı. tir. Bu bakımdan kendi eylemini, kendi akılsallık ilkesine göre belirleyen ve gerçekleştiren, bu evrene dışardan hiçbir belirlenimin karışmadığı, sokulmadığı bir bilgi üretme alanıdır. Bu üniversitenin kendi yasası, kendi yargısı ve kendi hükmü olduğu anlamına gelir. Her türlü egemen yasa, hüküm ve belirlenimden bağımsız, neredeyse Roma İmparatorluğu’nun ona verdiği ad gibi Cumhuriyet içinde cumhuriyettir. Üniversitenin bu kendi başına evren olması, orada üretilen bilginin ya da bilim sel etkinliğin değerlendirilmesi konusunda tümüyle bağımsız olması anlamına gelir. Her türlü akademik etkinliğin değerini belirleme konusundaki bu bağımsızlığın en önemli göstergesi, üniversitenin sahip olması gereken bağımsız yargı etkinliğidir. Bilgiyi sınama, doğrulama, onaylama ve geçerliliğini ilan etme konusundaki bu bağımsız yargı üniversite olmanın olmazsa olmaz koşuludur. Kimin akademisyen olacağı, kimin hangi mertebeye sahip olduğunun tüm belirlenimi Unıversıtas: Geç Latince. Tamlık, bütünlük; tüzel kişilik, topluluk; dünya; evren; üniversite. Üniversite: Türkçeye Fransızca université sözcüğünden geçti. Lonca, birlik anlamlarına gelir. Aynı zamanda 13. yüzyılda Paris, Oxford ve Cambridge’de öğrenci ve öğretim üyelerinin haklarını korumak üzere kurulan loncalara verilen addır. Latincede “tüm, genel” anlamına gelen universus sözcüğünden. Akademıa: Eski Yunanca. Eski Atina yakınında bir koruluğun ve burada Platon’un kurduğu okulun adı. Platon ve Aristoteles’in hiçbir politik ve dini baskı unsuru olmadan öğrencileri ile felsefi tartışma yarattıkları ortam; okul. ?KİMDİR Nilgün Toker Kılınç, 6 Ocak 2017 tarihli 679 sayılı KHK ile ihraç edildi. Ege Üniversitesi, Edebiyat Fakültesi, Felsefe Bölümü’nün başkanıydı. Modern Dönem Felsefe Tarihi, Tarih Felsefesi, Praksis Felsefesi, Fenomenoloji Felsefesi derslerini veriyor; yüksek lisans ve doktora tezleri yöneterek akademisyen yetiştiriyordu. Politika ve Sorumluluk (2012) kitabının yazarı. üniversitenin kendi akılsallığında temellenen bir yasallık çerçevesine sahiptir. Bu çerçeve içinde kabul edilmiş olan her akademik etkinlik de artık kendi meşruiyetini üniversitenin ilkesine uygunluktan aldığı için bağımsızdır. Üniversitenin kendi sınırlanmamışlığı, bilginin ve bilimsel etkinliğin alanı ve konusunun da sınırlanmamışlığının dayanağıdır. Bu, üniversitenin evrensel olma karakteridir. Evrensel olma, evrene ait olan her şeyi konu edinebilme, ürettiği bilginin evrene ait olması ve evrene açılabilmesidir. Somutlaştıralım: Sadece insana ait olanı değil evrenin tümünü hem tüm olarak hem de her türlü tikelliğinde ele alabilme, düşünebilme, sorgulayabilme iddiasıdır üniversite olmanın esası. Bu nitelik üniversiteyi hem evrenin hakikatini hem de evrende olup biten her şeyi kendi konusu yapabilme özelliğiyle >> Akademi 1 Mart 2017 Çarşamba SAYI: 1 Tek sayfa için boşluklu 6 bin 500, çift sayfa için boşluklu 13 bin karakterlik yazılarınız için adresimiz: akademi@cumhuriyet.com.tr İmtiyaz Sahibi: Cumhuriyet Vakfı adına Orhan Erinç l Genel Yayın Yönetmeni: Murat Sabuncu l Yayın Yönetmeni: Özgür Gökmen l Sorumlu Yazı İşleri Müdürü: Abbas Yalçın l Görsel Yönetmen: Hakan Akarsu l Yayımlayan: Yeni Gün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık A.Ş. l İdare Merkezi: Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sok. No: 2, 34381 Şişli İstanbul, Tel: 0 (212) 343 72 74 (20 hat) Faks: 0 (212) 343 72 64 l Cumhuriyet Reklam: Reklam ve Pazarlama Danışmanı: Ayşe Cemal l Reklam Müdürü: Ayla Atamer l Tel: 0 (212) 251 98 74750 (212) 343 72 74 l Baskı: DPC Doğan Medya Tesisleri, Hoşdere Yolu, 34850 Esenyurt İSTANBUL. l Yerel süreli yayın l Cumhuriyet gazetesinin ücretsiz ekidir. Danışma kurulu l Ali Tayfun Atay, Antropoloji ve Sosyoloji l Ayşe Erzan, Fizik l Beliz Güçbilmez, Tiyatro l Gencay Gürsoy, Sağlık Bilimleri l Haldun Gülalp, Siyaset Bilimi l İbrahim Ö. Kaboğlu, Hukuk l İlhan Uzgel, Uluslararası İlişkiler ve Dış Politika l Korkut Boratav, İktisat l Necmiye Alpay, Dilbilim l Nilgün Toker, Felsefe l Özdemir Aktan, Sağlık Bilimleri l Reşit Canbeyli, Psikoloji l Sefa Feza Arslan, Matematik l Uygur Kocabaşoğlu, Tarih ve İletişim lZeliha Etöz, Sosyoloji ve Siyasal Antropoloji