Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
60 yıllık kimya deteri Instagram’dan çıktı SOSYAL MEDYA Sosyal medya her zaman siyaseti ve haberleri takip etmeye, tanık olduğunuz manzarayı paylaşmaya yaramıyor. Zaman zaman mucizelere de sebep olabiliyor. Geçen hafta Instagram sayesinde 60 yıllık bir kimya defteri sahibine kavuştu. Hikâyenin kahramanları Ece Çelebioğlu ve defterin sahibi Ömer Kotan. Ece Çelebioğlu detere bir arkadaşı vasıtasıyla ulaşıyor. Eprimemiş olmasından ve içindeki detaylı çizimlerden çok etkileniyor: “Deteri, bu tarz eski eşyalara çok meraklı olan Brunelle Moda’nın işletmecisi arkadaşım Kerem’de gördüm. O gün eskiciden neler aldığını heyecanla gösterirken özellikle deteri vurguladı. Deter o kadar iyi halde kalmıştı ki, yaşını kestiremiyorduk. En ilgimizi çeken şeyler Ömer Bey’in el yazısı, defterin muntazamlığı ve en önemlisi yazarak anlatılan her deneyin bir de çizim ile anlatıldığı şekillerdi. İnanılmaz etkileyici ve belli ki çok yetenekli birinin elinden çıkmıştı. Hemen sahibi hakkında tahminlerde bulunmaya başladık. Acaba ne iş yapıyordu? Resimle ilgili kariyeri devam etmiş miydi? Keşke etseydi… Sonra sayfalarının fotoğralarını çektiğim deteri @ mahallemoda ve @ecemen ve Instagram hesaplarımdan şu metinle paylaştım: “Bugün arkadaşım Kerem, mahalledeki eskici Seyyare'den bir sandık dolusu anı almış. İçinden çıkan detere heyecanlandık. Harika bir düzende, çeşitli deneylerin el yazısı ve çizilen resimlerle anlatıldığı eski bir kimya deteri. Kapağında bu bilgiler var: Haydarpaşa Lisesi, VA, 404, Ömer Kotan. Hemen hayallere daldım: Sahibiyle deteri buluştursam kim bilir kimler, ne anılar canlanır, belki de hikâyesini öğrenme şansım olur bir şekilde…” 12 DEFTERİMİ HEMEN HATIRLADIM Instagram’da deteri gören eski tanıdıkları Ömer Kotan’a haber veriyor. Deteri gördüğü ânı Kotan şöyle anlatıyor: “Deterimi hemen hatırladım ama itiraf etmeliyim, hayret, şaşkınlık, sevinç ve heyecan gibi pek çok hissi bir arada yaşadım. Hayret etim, bunca yıl sonra, sosyal medya aracılığıyla, hayli çapraşık yollardan bana ulaşabilmesine önce inanamadım. Sonra da, bunca yıl içinde deterimin bu kadar temiz bir şekilde saklanmış olmasına da tabii çok şaşırdım.” HAYALLER GERÇEK OLUYOR Çelebioğlu’nun umutları boşa çıkmıyor. Ertesi gün email’inde yeni bir ileti buluyor: “Bana arkadaşlarım aracılığıyla ulaştırılan ekteki kimya deteri 195758 ders yılına ait laboratuar deterimdir. Yıllar sonra bunu görmek beni hayli heyecanlandırdı. Deterin tamamı şayet sizde ise gelip görmek isterim. Teşekkürlerimle birlikte, Ömer Kotan.” Kotan ve Çelebioğlu telefonda ertesi gün buluşmak üzere randevulaşıyorlar. Ömer Bey oğlu ile birlikte geliyor buluşmaya. Dört saat boyunca sohbet ediyorlar. Ömer Bey'in izcilik yıllarından Fenerbahçe Yıldız Takımı’na, Almanya maceralarından kimya derslerine kadar uzuyor muhabbet. Peki ya deter? Onu Ömer Kotan anlatıyor: “Cemal Yeşilada, Haydarpaşa Lisesindeki çok değerli hocalarımızdan biri olan kimya öğretmenimizdi. Kimya dersini o kadar ilgi çekici bir üslupla anlatırdı ki... Sonra laboratuarda deneyleri aynı şekilde, herkesin anlayacağı bir dille açık ve net şekilde uygular, sonra da aldığımız notlardan laboratuar deteri düzenletip not verirdi. Bu deter de benim 19531956 döneminde Haydarpaşa Lisesi 10’uncu sınıf A şubesindeyken kullandığım kimya dersi laboratuar deterim. Hocamız, bu kadar özenerek yaptığım deterde ilk iki bölüme tam not vermiş, ancak son bölümde "cıva nerede?" yazarak notumun yarısını kırıp beş vermişti. Mekanı cennet olsun!” Deter 6061 yıl öncesine ait. Nerelerden, kimlerden sahaflara bu kadar temiz bir şekilde korunarak geldiğine dair Kotan’ın bir bilgisi yok. Ailesi taşınırken tasiye edilen eşyalardan biri olduğunu tahmin ediyor ve şöyle diyor: “Daha sonra kimlerin eline geçtiği, nasıl ve neden böyle temiz tutulmuş olduğu hakkında hiçbir bilgim yok. Herhalde verilen emeğe değer verilmiş olmalı diye düşünüyorum.” İnsan bu çizimleri görünce merak etmeden duramıyor. Acaba Ömer Bey, resim yapmaya devam eti mi? Kotan liseden sonra ODTÜ İnşaat Mühendisliği'ni kazanıp, aynı bölümde Sinem Dönmez @sinemdonmez mastır yapmış. Mesleği de çizime ilgi duymasını engellememiş bir bakıma. Ancak bu hobiyi çok da uzun süre devam etirememiş: “Üniversite ve sonrasında da kara kalem portre, karikatür igürleri gibi çizimler yapardım. Daha sonraları suluboyaya da heves etim ama kısa sürdü. İş hayatına atıldıktan sonra da bıraktım. Şu anda temsilcilik ve danışmanlık yapıyorum. Yeteneğim olduğuna inandığım resim çizme işini çok seyrek de olsa, yapıyorum.” BASİT AMA HEYECAN VERİCİ Peki bu tatlı tesadüf hakkında 60 yıllık bir deterle sahibini buluşturan Ece Çelebioğlu ne diyor? “Bir arkadaşım bir gün bile sürmeden deterin sahibinin bulunmasının onu biraz üzdüğünü, artık hiçbir şeyin gizemini koruyamayacağı bir dönemde yaşadığımızı söyledi. Belki de doğru ama ben daha romantik bir yerden yaklaşıyorum konuya. Beni bir ilmin içinde yaşayan bir iyilik meleği ya da özel bir görevi olan bir kız çocuğuymuşum gibi hissetirdi. O gün birini şaşırtmak, 40 sene öncesine döndürerek hatıralarını canlandırmak, mutlu etmek çok önemli bir görev gibiydi. Ayrıca insanların hayatları o kadar sıkıcı ve duygusu az ki sanırım aslında çok da basit olan bir hikaye ciddi bir heyecan yaratı bizde, hepimizi gülümseti." 7 HAZİRAN 2015 Hayret etim, bunca yıl sonra, sosyal medya aracılığıyla, hayli çapraşık yollardan bana ulaşabilmesine önce inanamadım. Deterimin bu kadar temiz kalmış olmasına da tabii çok şaşırdım.”