Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
8 söz edildiği de yazılır, anlatılır, Şimdi belki aklınıza takılabilir; o antik çağ gezginini böylesine mest eden anıtlardan kaçı ayakta acaba, diye? Kuşkusuz o görkemli geçmişin izlerini taşıyan kimi kalıntılar halen daha ilgi çekiyor. Hani bir sözümüz vardır, bilirsiniz; cami yıkılsa da mihrap yerinde kalır, diye. İşte Milas’ın ki de öyle. Pek çok tarihi, anıtsal yapıdan geriye çok az şey kalsa da yine de mihrabı yerinde duruyor. O antik çağ gezgininin sözlerini eskiden kalmış, tarih olmuş sözler, diye önemsemeyebilirsiniz. MUĞLA / MİLAS düğü görüntü karşısında hayran olur. Gezgin, üzerine çıktığı yüksekçe bir yerden agoradaki ahaliye bir şeyler anlatmak isteğinde ise “Ey ahali, sözlerime kulak ver!” diye söze başlayacakken hiç farkında olmadan ağzından “Ey abideler, sözlerime kulak ver!’ sözleri dökülüverir. Ahali, gezginin şaşkınlığına gülüşür. Ne çare ki zavallı gezgin anıtsal yapılarla, abidelerle dolu Mylasa’nın görkeminden öylesine etkilenmiştir ki… Belki de bu yüzden olacak, Mylasa’dan uzun yıllar “Mermerler şehri” diye Milas evleri Ünlü Mimar Buluç’un Safranbolu evlerinin bile önüne geçirerek saydığı Milas evleri ne yazık ki şimdilerde çok yorgun düşmüş durumdalar. Bir zamanlar tümüyle toprağa bağlı bir üretim ilişkisi içinde geniş arazilerinden elde ettikleri gelirlerle görenleri hayran bırakan evler yaptıran aileler, değişen zaman ve başkalaşan üretim ilişkileri içinde giderek ekonomik yönden gerilemişler. Bu arada mirasçı sayısı arttıkça artmış. Mirasçılar arasındaki anlaşmazlıklar ise evleri adeta öksüz bırakmış. Evlerin modern yaşam koşullarına kolayca uydurulamaması nedeniyle terk edilmesi veya modern yaşama uydurulma çalışmalarının bilinçsizce yapılması bu evlerin özelliklerini bozmuş. Yine de daracık Milas sokaklarında eskinin görkemini yansıtan güzel ve özel evler, utangaçça karşınıza çıkıverirler. Zaten o daracık ve eğri büğrü ?