Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
18 ŞIRNAK İdil’de yaşamla tanışma Yazı ve fotoğraflar: Yıldız Çelik dil’in belediye pazarının İ önündeyiz. Sabahın ilk ışıkları ile beyaz bir minibüsten renkli elbiseleri içinde kadınlar ellerinde peynir kapları ile inmeye başlıyorlar. Herkeste bir heyecan, bir telaş… Sesleri her yeri sarıyor. Onları anlamaya çalışıyorum, ama anlayamadım. Hepsi Kürtçe konuşuyorlar. Kadınları minibüsle getiren beyin yanına yaklaştım: “bu kadar çok kadın bir arada nereden geliyor?” diye, sordum… “Onlar İdil’in Oymak köyünden geliyorlar. Hesena Aşireti’ne bağlılar. İdil’de 72 köy var. Türkiye’de ilçeye bağlı en fazla köy İdil’de. Bu köylerin 121’ü ise Hesena aşiretinin. Şimdi peynir zamanı. Bütün kış koyun sütünden yaptıkları peynirleri yaz boyunca satmak için her sabah 06’da İdil belediye pazarına getirirler.” Hemen hemen hepsi mor eşarp bağlamışlardı. Neden hepsi aynı renk diye sorduğumda, aynı aşiretten olduklarını göstermek için olduğunu söylüyor. Sabah altıda başlayan hareketlilik zaman geçtikçe gelenlerle birlikte artıyordu. Biz de peynir satıcılarının arasında dolaşırken bir taraftan da fotoğraf çekiyorduk. Onları da engellemek istemiyorduk. Pürtelaş konuşup peynirlerini satmaya çalışıyorlardı. Biz de kilosu altıyedi yeni lira arasında değişen koyun peynirinden birer, ikişer kilo satın aldık. Çantamızda olan şekerlerden de anneleri ile pazara gelmiş çocuklara dağıttık. Sevinçlerini görmeliydininz. Peynirlerimiz elimizde, sabah odun ateşinde pidelerimize kahveden aldığımız çaylar eşlik etti. Güzel bir kahvaltı yaptık. Sabahın erken saatinde kimileri işe gidiyor kimileri okula, kimileri de sürü halindeki koyunlarını otlatmaya… Hepsi aynı caddeyi paylaşıyor. Koyun ve