Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
8 İZMİR / KONAK Pers İmparatorunu yenen Makedonyalı Komutan Büyük İskender’in yolunun İzmir’e düşmesiyle kaderlerinin değiştiğini, komutanın bir ağaç altında gördüğü rüya üzerine M.Ö. 300’lerde Pagos Dağı‘nda (Kadifekale) kurduğu Kale’ye soylarından gelenleri yerleştirdi. le’ye girişte solda tarihi bir yapı olan İtfaiye gözetleme kulesi, biraz ilerledikten sonra ise şehitlik bizi karşıladı. Gözetleme kulesinin yanında Konak Belediyesi tarafından yapılan Ayla Ökmen Seyir Terası‘ndan kente bir göz attık. Kaleye giriş yaptığımız sırada surların görkemi nedeniyle vücudumuzun ürperdiğini hissettik. Girişte bölgede yaşayan kadınların el işi dokumaları ilgimizi çekti. Binlerce yıldır ayakta kalan surlara taş basamaklardan tırmanırken, burada yaşanan savaşları, acıları, feryatları, aşkları ve insanların beklentilerini düşündük, beynimizde canlandırmaya çalıştık. Surlara çıktığımız anda imbatın buralara kadar ulaştığını hissettik. Ilık imbat rüz garı, yorgunluğumuzu ve terimizi alıp götürdü. Doğal liman Kenti seyrederken Kadifekale’nin deniz ile bağlantısının olduğunu öğreniyoruz. Kent binlerce yıl önce, Kadifekale’nin bulunduğu yer ile küçük bir koydan oluşan doğal liman arasında bulunuyormuş. İzmir, bu doğal limanın var ettiği bir yerleşim olmuş ve geleceği bu limanın canlılığına göre şekillenmiş. Gördüğümüz kadarıyla İzmir’i uydu kentler çevrelemiş.Konak ilçenin merkezindeki fuar, kentin nefes alıp vermesini sağlıyor.Kadifekale’ye gitmek için geçtiğimiz yollarda önemli bir yeşillendirme çalışmaları yapıldığını görüyoruz. Palmiye ağaçlarının ağırlıklı olmasına karşın,özellikle bu kente çınar Körfeze hakim konumuyla, güneşin doğuşu ve batışını 2300 yıldır hüzünle seyreden ve ilk günkü görkemiyle halen İzmir Körfezi’ni taçlandıran Kale’nin surları ise, o zamanlar, biri 967 sokağı izleyerek Basmane’ye, Sadık Bey Oteli civarından kuzeye, 1364 sokaktan tekrar batıya yönelip, Halit Ziya Bulvarı‘ndan kıyıyı izleyerek Hisar Camii civarından, diğeri ise; Stadyum’u içine alarak Beştepeler üzerinden Değirmentepe’ye uzanıp, buradan da Bahri Baba Parkı‘ndan denize ulaşarak, bazen çocuklarını bir babanın güçlü kollarıyla korumaya alması, bazen de bir annenin şefkatle kucaklaması gibi iki koldan sarıp sarmalıyor körfezi adeta. Kalenin hemen altında Kireçlikaya’da bulunan, gösteri sanatlarıyla, eğlencenin yanı sıra devlet işlerinin halkla paylaşıldığı bir yer de olan ve şu anda üstü tümüyle gecekondularla kapanmış tiyatronun gün ışığına çıkarılması için çalışmalar sürdürülüyor.