27 Aralık 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

6 İZMİR / KONAK İzmirlilerin vazgeçilmez keyiflerinden olan imbatta, vapur sefalarımda, hep insanların böylesine değerli bir yerden vazgeçmiş olmasının ezikliğini yaşarım denizden kaleye bakarken. Hüznünün bu ilgisizlikten mi, yıllarca dalgalarıyla oynaştığı denizden ayrı düşüşünden, onu uzaktan seyretmeye mahkum kalışından, hasretinden mi olduğunu merak eder dururum. İzmir’in iyot kokan ilçesi ve denize bakan tarihi yüzü KONAK İzmir, Türkiye’nin batıya açılan penceresi. Mustafa Kemal Atatürk’ün “Ordular ilk hedefiniz Akdeniz’dir.” diyerek, düşmanın ülkemizden tümüyle temizlenmesi için son emrini verdiği kent. (9 Eylül 1922) Kentin en tepesine yerleşirilen anıtın üzerinden Mustafa Kemal Atatürk, sonsuza kadar buradan İzmir’i kuşbakışı izleyecek. İlk hedefi “Akdeniz” diye gösteren Atatürk’ün bu sözüyle batının çağdaşlığını, uygarlığını anlattığını herkes bilir. Kent gezilerinde, genellikle girişlerde bizi Mustafa Kemal Atatürk’ün görkemli anıtları karşılar; bu da oldukça mutluluk ve gurur verir. Çünkü, Mustafa Kemal Atatürk, o görkemli 30 Ağustos taarruzunu başlatmasaydı, ne ulus olacaktı, ne Türkiye kalacaktı, ne de bugün dolaşıp gezdiğimiz tarihi kültürümüzü zenginleştirdiğimiz yerler olacaktı. Onun içindir ki, gezdiğimiz kentlerde, mutlaka Mustafa Kemal Atatürk’ün anıtının önünde bir anı fotoğrafı çektirmeyi ihmal etmiyoruz. İzmir, “batıya açılan pencere” diye söze başladık. İzmir’e Belkahve’den giriş yaptık. Bu gezideki amacımız, kentteki tarihi dokuyu ve yapıları gözlemlemek, nasıl korunduğunu, nasıl sahiplenildiğini ve kenti yönetenlerin neler yaptığını, nasıl katkılar koyduğunu görmek, bunları aktaracağız. İzmir ile ilgili araştırma yaptık.Günümüzde İzmir olarak kullanılan ismin, Smyrna kelimesinin dönüşümü olduğunu öğrendik. Daha erken dönemdekileri araştırdığımızda ise karşımıza şu isimler çıktı: Smira, Lesmira, Zmirra, İsmira, Samorna veya Smurna. Smyrna kelimesinin kullanılmasında, kentin kurulduğu yerin yakınında bir kutsal alanın bulunmasının etki Pers istilasından sonra kente “Smyrna” ismini verdiği düşünülen ve 19. yüzyılda Diana Hamamları olarak anılan kutsal Halkapınar Kaynağı ve Gölü ile şehrin, farklı yerlerinde dağınık bir yaşam sürmeye başlayanhemşerilerimiz kutsal göllerinin nasıl da kurumuş, otlarla örtülmüş olduğuna bakıyorlar şaşkınlıkla. Bu gölün çevresinde doğan ve yaşayan, milattan önce 800’lerde yazdığı “İliada” ve “Odysseia” destanları batı dünyasına esin kaynağı olan Homeros ve şehrin yetiştirdiği pek çok sanatçı ve bilim insanı da onların yanında sahiplenilmeyi bekliyorlar yüzyıllardır.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle